Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, AÄustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati
Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, AÄustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati
Yıl: 2 Cilt: 1 Sayı: 7 Temmuz, AÄustos, Eylül 2012 - Ahmediye Cemaati
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
daha çok ihtiyaç duyduğu gerçeği hakkında bilinçlendirilmesi,<br />
elzem bir durumdur.<br />
Müslüman <strong>Ahmediye</strong> <strong>Cemaati</strong>ne gelince, bizler<br />
ne zaman ve nerede fırsat doğarsa, orada açıklıkla<br />
dünyanın içine sürüklendiği yıkım ve tahribattan<br />
korunması için tek yolun, hep birlikte<br />
sevgi, şefkat ve toplum algısını yaymak olduğunu<br />
ifade edip, görüşümüzü ortaya koyarız.<br />
Her şeyden önemli olan ise, dünyanın tek İlah<br />
olan Yaratanını tanımasının artık gerekli olduğudur.<br />
O’nu tanımak, bizleri O’nun yarattıklarına<br />
karşı sevgi ve şefkate yöneltecektir. Bu kişiliğimizin<br />
bir parçası haline geldiğinde ise, bizler<br />
Allah’ın cc sevgisini elde edenler olmaya başlayacağız.<br />
Bizler sesimizi, dünyada barış için daima yükseltiriz.<br />
Kalplerimizde hissetliğimiz acı ve keder,<br />
bizleri çabalamak, insanoğlunun ızdırabını dindirmek<br />
ve dünyayı yaşanacak daha iyi bir yer<br />
haline getirmek üzere uyandırmaktadır. Şüphesiz<br />
bu faaliyetimiz, hedefimize ulaşmak yolundaki<br />
çabalarımızdan sadece bir tanesidir.<br />
Daha önce de söylediğim gibi, sizler de bu şerefli<br />
arzuları taşımaktasınız. Öte yandan ben,<br />
birçok kez siyasetçilere ve dini liderlere barış<br />
için çaba sarf etmeleri talebi ile başvurdum.<br />
Şimdi tüm bu çabalara rağmen, bizler vesvese<br />
ve karışıklıkların dünya genelinde yayılıp artmaya<br />
devam ettiğini görmekteyiz. Bugünün dünyasında<br />
öyle çok çekişme, huzursuzluk ve keşmekeş<br />
bulunmaktadır ki. Bazı ülkelerde halktan<br />
gruplar kendi içlerinde savaşıp mücadele etmekteler.<br />
Başka ülkelerde ise, halk hükümetle<br />
savaşmakta ya da tersi bir şekilde yöneticiler<br />
kendi vatandaşlarına saldırmaktalar. Terörist<br />
Maneviyat<br />
gruplar anarşi ve fitne yakıtını kendi çıkarlarını<br />
elde etmek üzere doldurup, masum kadınları,<br />
çocukları ve yaşlıları rastgele ördürmekteler.<br />
Bazı ülkelerde sırf kendi çıkarlarını elde etmek<br />
adına siyasi partiler birbirleriyle mücadele etmeyi,<br />
ülkenin hayrı için bir araya gelmek yerine<br />
tercih etmekteler. Kimi hükümetleri ve ülkeleri<br />
ise, bakışlarını sürekli diğer ülkelerin kaynaklarına<br />
kıskançça dikmiş olarak görmekteyiz. Dünya<br />
üzerindeki süper güçler de üstünlüklerini korumak<br />
adına tüm çabalarını ortaya koymakta ve<br />
bu amaç uğruna her yolu mübah saymaktalar.<br />
Bütün bunları hatırımızda bulundurduğumuzda,<br />
ne Müslüman <strong>Ahmediye</strong> <strong>Cemaati</strong>nin ne de<br />
halktan insanlar olarak sizlerin, bu konuda<br />
olumlu değişimler sağlayabilecek politikalar belirleme<br />
gücü ve yetkisi bulunmadığı aşikârdır.<br />
Bunun sebebi, bizlerin herhangi bir idari yetkimiz<br />
veya mevkiimizin bulunmamasıdır. Aslında<br />
daha da ileri giderek şunu söylemeliyim ki, dostane<br />
ilişkiler geliştirdiğimiz ve bizimleyken daima<br />
bizimle hemfikir olan siyasetçiler bile, düşüncelerini<br />
açıkça söyleyecek imkâna sahip değillerdir.<br />
Aksine, onların da sesleri bastırılmaktadır<br />
ve görüşlerini ortaya koymaları engellenmektedir.<br />
Bu, ya parti politikalarına uymak zorunda<br />
bırakıldıklarından ya da muhtemelen diğer<br />
dünya güçlerinin dış baskıları sonucu veyahut<br />
da üzerlerinde baskı oluşturan politik işbirlikleri<br />
sebebiyledir.<br />
Bütün bunlara rağmen, her sene burada Barış<br />
Sempozyumuna katılan bizler, barışın tesisi için<br />
mutlaka büyük bir arzu taşıyoruz ve şüphesiz<br />
tüm dinler, tüm uluslar ve tüm ırklar ve kesinlikle<br />
tüm insanlar arasında sevgi, şefkat ve kardeşlik<br />
bağlarının kurulmasının gerekliliği hakkında<br />
duygu ve düşüncelerimizi dile getiriyoruz. Buna<br />
rağmen, yine de bu görüşümüzü gerçekten ortaya<br />
koymak konusunda maalesef aciz kalmaktayız.<br />
Hasretini çektiğimiz sonuçlara ulaşmak<br />
için, ne yaptırımımız, ne de imkânlarımız bulunmakta.<br />
Birkaç sene önce gene bu salonda bir Barış<br />
Sempozyumu sırasında dünya barışının tesisi<br />
için yollar ve yöntemleri detayla zikrettiğim bir<br />
konuşmamı hatırlamaktayım. Orada Birleşmiş<br />
15