İçindekiler - Ahmediye Cemaati
İçindekiler - Ahmediye Cemaati
İçindekiler - Ahmediye Cemaati
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Maneviyat<br />
hem tevazu hem de sevgi ile edilen duanın<br />
kabulünü mümkün kılar.<br />
Ayrıca insan düşünmeli ki, O Malik olduğundan<br />
dolayı beni reddedebilir. Peki, bu insanı<br />
ne hale getirir. İnsanı korku ve umut arası<br />
bir yol tutmaya teşvik eder. İşte bu şekilde<br />
Allah ile kurulan ilişki ise, insanın dünya ile<br />
olan ilişkisini keser. Hem tevazu, hem de Allah'ın<br />
lütuflarını hatırlaması onu Allah'a yöneltir.<br />
Duanın kabulünün onuncu şartı da insanın<br />
namazda dua ederken tembel ve uykulu<br />
durmamasıdır. İnsanlar birbirlerine misafirliğe<br />
gidip, sabahlara kadar sohbet ederler.<br />
Sabah namazı vaktine yarım saat kalaya kadar<br />
bunu yaparlar ve sonra derler ki, hadi<br />
yatsı namazını kılalım. İster istemez uykulu<br />
olurlar. Hâlbuki Kuran-ı Kerim diyor ki;<br />
“Aklın başında değil iken namaza yaklaşma”.<br />
İnsan ne dediğini bilemeyecek durumda ise<br />
namaza durması tehlikelidir. Ama insanlar<br />
maalesef bu tip alışkanlıklardan kurtulamamaktalar.<br />
Ne olursa olsun insan namaza göre<br />
önlem almalıdır. Kesinlikle tembel değil, canlı<br />
bir şekilde duaya durmalıdır. Çünkü bedenin<br />
insanın ruhu üzerinde etkisi vardır. Biz<br />
biliyoruz ki, birisi gelip bize tokat vurduğu<br />
zaman, vücudumuzda acı hissediyoruz. Ancak<br />
bununla beraber bizim ruh halimiz de<br />
değişiyor ve gözyaşlarımız geliyor. Çünkü<br />
bedene vurulan tokat ruhumuzu da etkilemektedir.<br />
Yahut sevinçli veya üzüntülü bir<br />
haber alıyoruz. Bizim yüzümüzün rengi hemen<br />
değişir, oysa haber sadece ruhumuzu<br />
etkilemişti. Ruhumuzdan da bedenimiz etkilenmektedir.<br />
İşte bundan dolayıdır ki, Kuran-ı Kerim'de<br />
Allah'ın bahsettiği ibadetlerin bir zahir şekli<br />
vardır, bir de ruhu etkileyen hali.<br />
Namazda kıyam hali, rükû hali vardır. Asıl<br />
olarak istenen, insanın namazda bedenen<br />
rükûya eğildiği zaman, bunun onun ruhunu<br />
da rükûya teşvik etmesidir. Bu durum onun<br />
Allah cc huzurunda rükûya durmasını, yani<br />
saygın bir şekilde durmasını teşvik etmelidir.<br />
Onun fiziki secdesi, ruhunu da etkilemeli<br />
ve kişinin ruhu da Allah cc indinde secde etmelidir.<br />
İslam’ın şekle verdiği önemin sebebi,<br />
işte budur.<br />
Hâlbuki Müslümanlar bu devirde bunu tamamen<br />
unutmuşlar ve şekille her şeyi izah<br />
eder olmuşlardır. O nedenle de çarçabuk<br />
namaz kılarlar. Adeta bir an evvel kurtulmaya<br />
çalışırlar. Bazı Müslüman âlimler de, namaz<br />
bir borçtur diye anlatmışlardır. Bu, namazı<br />
borç olarak algılamak öyle bir hale<br />
gelmiş ki, bugün borçlu nasıl alacaklısından<br />
kaçıyorsa, Müslümanlar da aynen öyle namazdan<br />
kaçar olmuşlardır. Hâlbuki namazda<br />
borçtan öte bir şeyler vardır ve onu tadamayan<br />
veya idrak edemeyen ziyandadır. Namaz<br />
bir aşığın sevgilisi ile buluşmasıdır. Bu buluşmada<br />
lezzete varabilmek için de, namaz<br />
içinde rükû, kıyam ve secdeler bulunur. Bunlar<br />
bizim ruhumuzu etkilesin, teşvik etsin ve<br />
gerçek sevgiliden haberdar olabilelim diye<br />
vardır. Onun için de biz, namazda durumumuzu<br />
güzelleştirmeliyiz.<br />
On birinci şart ise şöyledir. Eğer bir insan<br />
duasının kabul edilmesini istiyorsa şunu<br />
yapmalı; Allah indinde kesin olarak kabul<br />
edilecek bazı dualar vardır. Mesela Allah-u<br />
Teâlâ Kuran-ı Kerim'de İslam’ın galip geleceğine<br />
dair söz vermiştir. İnsan da, “Ey Allah,<br />
senin dinin galip gelsin,” diye dua etmelidir.<br />
Yine Resulullah'ın sav Makam-ı Mahmud’a (şefaat<br />
verecek makama) eriştirilmesi için dua<br />
edilmelidir. Kuran-ı Kerim'de öğretilen bazı<br />
dualar vardır. Mesela kâfirlere galip gelmek<br />
üzere dualar olduğu gibi. Bu şekilde dua<br />
edilmelidir, çünkü bu dualar kesinlikle kabul<br />
edilecektir. Ancak insanın yapması gereken<br />
bu duaların arasında kendi duasını da etmektir.<br />
Nitekim Hz. Ali'nin ra şöyle demiştir:<br />
“Böyle dua ederken, mümkün değil ki bu duaların<br />
arasında edilecek dualar da kabul olmasın.”<br />
On ikinci şart ise dua için özel bir yerin belirlenmesidir.<br />
Daha önce dua için özel vaktin<br />
seçilmesi söylenmişti. Duanın kabulünde<br />
özel bir yerin seçilmiş olması da çok önemlidir.<br />
Resulullah sav ashab-ı kirama evlerinde<br />
dua için özel bir yer tahsis etmelerini emrederdi.<br />
Ayrıca derdi ki, sadece camide namaz<br />
kılarak, “Evlerinizi kabristana çevirmeyin.”<br />
54