23.04.2014 Views

İçindekiler - Ahmediye Cemaati

İçindekiler - Ahmediye Cemaati

İçindekiler - Ahmediye Cemaati

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

fedip bir cemaatte temel dini bilgi öğretmeye<br />

gidenler) sık sık tembihlediğimiz şekilde<br />

kendi yemeklerini ceplerinden temin etmelidirler.<br />

Bu konuda cemaatin zihniyeti değişmediği<br />

müddetçe, mürebbi böyle bir durumla<br />

karşılaşıp mecbur kaldığı takdirde<br />

kerhen ikramlarınızı kabul edecektir. Ama<br />

sizler mürebbinin onuru ve saygınlığını göz<br />

önünde bulundurmak zorundasınız.<br />

Bazı bölgelere bir mürebbi gittiğinde, oradaki<br />

zengin takımı onu küçük görür. Hâlbuki<br />

hayatını Allah için vakfedip, insanoğlu ondan<br />

manevi feyiz alabilsin diye uzun bir müddet<br />

Allah’ın dinini öğrenen ve Allah’ın dini için<br />

çok az bir miktar parayla hayatını idame ettirme<br />

ahdinde bulunan kimse, size uğradığında,<br />

izzet sahibi olan Rabbinin dergâhının<br />

kölesi ziyaretinize gelmiş demektir. Her<br />

onur, şeref ve izzet Allah’a aittir. Peki, o zaman<br />

Allah’ın dergâhındaki fakirden daha şerefli,<br />

saygın ve onurlu kim olabilir?<br />

Ama hali vakti yerinde olan, dünyevi şeref<br />

elde etmiş veya saygın bir mesleğe sahip olmuş<br />

dünyaya düşkün kimseler, “Biz mürebbiden<br />

daha saygın kimseleriz. Bundan ötürü<br />

cemaat içinde mürebbiden daha ziyade saygı<br />

görmeliyiz ama biz mürebbiye hakkı olan<br />

gereken saygıyı göstermek zorunda değiliz<br />

diye düşünüyorlarsa, bundan daha büyük<br />

sefihlik (aptallık) olabilir mi? Biliniz ki izzet<br />

ve şeref Allah indinden nasip edilir. Onun<br />

için her şeref, izzet ve onur kendini Allah’a<br />

vermiş kimsenin kucağındadır. Ondan daha<br />

ziyade saygın kim olabilir?<br />

Cemaat içinde birbirinden bağımsız olarak<br />

görev yapmakta olan bu üç nizamın aralarında<br />

hiç bir çatışmanın olmaması için hep<br />

uyanık durmalısınız. 1<br />

Vadedilen Mesih’in IV Halifesi Hz. Mirza Tahir<br />

Ahmed ra 8 Ekim 1982’de Londra’daki<br />

Fazl Camiindeki Cuma hutbesinde şöyle buyurmuştu:<br />

Hayatlarını Allah yolunda vakfetmiş olanlarla<br />

toplum özel bir işbirliği içinde olmalıdır.<br />

Toplumun tümü ve cemaatin hepsi onlarla<br />

işbirliği içinde olmadığı müddetçe, onlar<br />

kendi hedeflerinde başarılı olamazlar. Sadece<br />

işbirliği yeterli değildir. Toplumun içinde<br />

onların saygın bir yeri ve makamı olmalıdır.<br />

Ama üzülerek müşahede ettim ki, bazı cema-<br />

Maneviyat<br />

atlerde bazı kimseler, mürebbilerin hak ettikleri<br />

saygıyı onlara tam manasıyla göstermezler.<br />

Bu kimseler onların işlerini öylesine<br />

acımasızca eleştirirler ki, bu tenkit mürebbilerin<br />

yüreklerini paramparça eder. Onlar çok<br />

üzülmelerine rağmen bundan hiç bahsetmezler.<br />

Hâlbuki Allah yolunda hayatını vakfetmiş<br />

olanlar saygı ve sevgiyi hak ederler. Onlarla<br />

her sahada işbirliği yapılmalıdır. İngiltere’de<br />

değil ama dünyanın her bölgesinde bazı<br />

kimseler, mürebbi sanki onların şahsi hizmetçileriymiş<br />

gibi davranırlar.<br />

Allah’ın lütfuyla Vadedilen Mesih’in as terbiyesi<br />

neticesinde hazırlanan mürebbilerimiz<br />

diğer insanlardan farklıdırlar. Onlardan büyük<br />

bir kitle kendi yeteneklerine göre, en<br />

yüksek seviyede tahsil gördü ve daha sonra<br />

hayatlarını vakfetti. İki seçenekleri vardı;<br />

dünyaya meyletmeleri veya kendilerini Allah’a<br />

takdim etmeleri. Onlardan bazı kimseleri<br />

şahsen tanıyorum. Onlar eğer dünyaya<br />

dağılsalardı, bugün daha zengin oldukları<br />

için onlara saygıda kusur eden kimselerden<br />

bile daha zengin olurlardı. Gelirleri onlardan<br />

daha ziyade olurdu. Dünyevi makam açısından<br />

onlardan daha yüksek saygın bir yerde<br />

olurlardı. Ama onlar hallerinden memnundurlar.<br />

Çünkü ecirleri Allah indindedir. Bu<br />

yüzden onlar için hiç kaygım yok. Ama onlara<br />

karşı uygunsuz tavırları takınanlar için<br />

kaygılıyım. Onlara Allah’ın öfkesinin inmesinden<br />

korkuyorum. Çünkü hayatlarını Allah’a<br />

takdim etmiş olanlara karşı uygunsuz<br />

davranışlarda bulunan kimselerden Allah<br />

hoşlanmaz. Böyle kimselerin bu konuda<br />

dikkatli olmaları gerekir. Siz onlara iyi muamele<br />

yaptığınız zaman, onlar bunu kabul<br />

etmek ve geriye çevirmek konusunda serbesttirler.<br />

Tarafınızdan gösterilen iyi bir<br />

davranışı kabul etmekle, size teşekkürlerini<br />

bildiriyorlar demektir. İyiliklerinizin karşılığında<br />

müteşekkir olmaları size köle oldukları<br />

anlamına da gelmez. 2<br />

Raşit Paktürk<br />

36<br />

1 Hutbat-ı Nasir, c.1, s.491-492<br />

2 Hutbat-ı Tahir, c.1, s.186-187

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!