23.04.2014 Views

İçindekiler - Ahmediye Cemaati

İçindekiler - Ahmediye Cemaati

İçindekiler - Ahmediye Cemaati

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Maneviyat<br />

Kavl-i Sedid (Eğri Olmayan Söz)<br />

Allah cc Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:<br />

“Ey inananlar! Allah’tan sakının ve kavl-i sedid<br />

(hem doğru hem de dolambaçlı olmayan bir<br />

söz) söyleyin. (Böyle yaparsanız) O, sizin için<br />

amellerinizi düzeltir, günahlarınızı bağışlar.<br />

Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse,<br />

şüphesiz o büyük başarıya ulaşır. 1 ”<br />

Bugün dünya barış arayışındadır. Ama ne yazık<br />

ki, amacına diplomasi yollarıyla ulaşmaya<br />

çalışmaktadır. Sözlük bakımından uluslararası<br />

ilişkileri düzenleyen antlaşmalar bütünü veya<br />

güç bir görüşme sırasında gösterilen ustalık ve<br />

becerikliliğe, “diplomasi” denmektedir. Ama fiilen<br />

diplomasi dolambaçlı kelimeleri ustaca<br />

kullanma sanatı anlamındadır. Bu sanatta bir<br />

kelime öylesine ustaca kullanılır ki, görüşmeyi<br />

yürüten kimse bir kelime kullanır ve kullandığı<br />

kelimenin bir manasını zihninde tutarken,<br />

muhatabın aklına kelimenin başka bir mefhumunu<br />

yerleştirmek üzere gayret gösterir. Diğer<br />

bir deyişle, diplomatik kelimeler dolambaçlı<br />

olup, bir birine ters düşen zıt anlamlar ihtiva<br />

ederler. Ancak İslam, insanın iç ve dış,<br />

maddi ve manevi, toplumsal, ulusal ve uluslararası<br />

huzuru ve barışını sağlamak için dolambaçlı<br />

ve diplomatik kelimelerin terk edilmesini<br />

ve yerine “kavl-i sedidin” kullanılmasını talep<br />

etmektedir.<br />

Vadedilen Mesih’in III. Halifesi Hz. Mirza Nasir<br />

Ahmed ar şöyle buyurmaktadır: “Kuran-ı Kerim<br />

sadece doğruyu söyleyin demekle yetinmeyip<br />

kavl-i sedidin söylenmesini istemektedir. Yani<br />

derece ve makam açısından en üstün olan doğru<br />

söz, içinde hiç bir şekilde dolambaçlık bulunmayan<br />

ve her türlü kurnazlıktan müberra<br />

kılınmış (aklanmış) bir söz.<br />

Bazı sözler doğru olur, ama onları sarf ederken<br />

insan kurnaz ve uyanık davranır. Ama İslam<br />

bundan yana değildir tersine kavl-i sedidin<br />

kullanılmasını öğretmektedir... Bunu yapmadan<br />

dünyada barış sağlanamaz. Birinin ötekine<br />

güvenmediği bir dünyada barış ve huzur nasıl<br />

yerleşebilir ki?<br />

Böyle bir dünyada suizan hâkim olacak ve<br />

herkes “konuşma esnasında kandırılmış olabi-<br />

1 Ahzab suresi, ayet 71-72<br />

lirim” diye düşünecektir. Ama eğer bir milletin<br />

alâmeti farikası “kavl-i sedid” olursa, o zaman<br />

herkes “bunlar söylediklerini uygulamaya geçiren<br />

kimselerdir” diyeceklerdir. Barış ve huzur<br />

boş lakırdılar sarf etmekle sağlanmaz... Barışın<br />

sağlanmasını istiyorsanız, o zaman doğruyu<br />

söyleyin. Sadece doğru sözle yetinmeyip<br />

“kavl-i sedid” söyleyin; içinde hiçbir eğrilik bulunmayan<br />

dosdoğru söz söyleyin. 2 ”<br />

Hz. Muslih Mevud ra “kavl-i sedidi” şöyle açıklar:<br />

“Sedid, eğrilikten arınmış ve müberra (aklanmış)<br />

dosdoğru söze denilir. Bir söz doğru olduğu<br />

halde, vakti ve zamanı geldiğinde ondan<br />

kurtulmak gayesiyle içinde, tuzak bulunabilir.<br />

Ama sedid olan bir sözde bunun ihtimali yoktur.<br />

Kavl-i sedid her türlü gizli tuzak ve sahtekârlıktan<br />

uzaktır. 3 ”<br />

Allah cc “kavl-i sedidi seçin” buyurmaktadır. Bu<br />

şu anlama gelir; Sözünüz ve ameliniz doğruluk<br />

ihtiva etmelidir. İçlerinde eğrilik bulunmamalıdır.<br />

Sözünüz ve ameliniz her türlü dolambaçlılıktan<br />

arınmış halde gerçekle dopdolu olmalıdır.<br />

Sarf ettiğiniz söz, her türlü eksiklikten<br />

müberra olmalıdır.<br />

Kavl (söz) kelimesi, amel manasına da gelir.<br />

Mesela hadislerde Peygamber Efendimizin sav<br />

guslünden bahsedilirken “kala beyedehi” ifadesi<br />

yer alır. O zaman Arapça’da, “kulu kavlen<br />

sediden” in manası “i’malu amelen sediden”<br />

olacaktır.<br />

Şimdi kavl, söz manasında olduğunda aşağı<br />

mertebededir. Bundan dolayı insanoğlu bunu<br />

pek umursamayıp, kalplerinde bulunmayan<br />

gereksiz ve boş laflar sarf ederler. Bundan ötürü<br />

Allah cc “sözünüz sedid olunca ameliniz kendiliğinden<br />

sedid olur” buyurmaktadır.<br />

Kavl kelimesi gönül için de kullanılır, yani<br />

kalpte saklı olan bir söze de kavl denilir. O zaman<br />

bu ayet-i kerime, “önce kalbinizi düzeltin”<br />

demek istemektedir 4 .<br />

Arapçada kavl-i sedid ve kavl-i sadık (doğru<br />

söz) birbirlerinden farklıdır. Diğer dinler sadece<br />

doğruyu söylemeyi emretmektedir. Ama İs-<br />

2 Meş’al-ı Rah, c.2, s.467<br />

3 Hutubat-ı Mahmud, c.3, s.127-128<br />

4 Hutubat-ı Mahmud, c.3, s.158-159<br />

33

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!