18.04.2014 Views

Endemik

Endemik

Endemik

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ENDEMİK BİTKİLER<br />

DOÇ.DR. HAKAN ULUKAN


• <strong>Endemik</strong>, alanları belirli bir ülke veya bölgeye ait, yerel,<br />

ender ve çok ender bulunan türler. Latince endemos<br />

(indigenous) kelimesinden gelir ve “yerli” anlamında<br />

kullanılır.<br />

• <strong>Endemik</strong> alan; bir ada, bir yarımada veya bir dağ<br />

olabileceği gibi birkaç metrekarelik alanlar da olabilir.<br />

Türkiye endemik bitkiler açısından dünyanın önemli<br />

ülkelerinden birisidir.<br />

• Yurdumuzun siyasi hudutları içerisinde doğal olarak<br />

yetiştiği halde başka hiçbir yerde yetişmeyen, diğer bir<br />

deyişle dünyada yalnız ülkemizde yetişen bitkiler Türkiye<br />

endemikleri olarak adlandırılır. Yurdumuz endemiklerinin<br />

sayısı 3000 dolaylarında olup endemizm oranı %33<br />

civarındadır.(Davis,1965-1988). Ülkemizde endemik tür<br />

sayısı diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında ülkemizin<br />

bu zenginliği daha iyi anlaşılır. Avrupa ülkeleri arasında<br />

en çok türe sahip olan ülke Yunanistan olup 800<br />

civarındadır. Aynı şekilde endemik türlerce zengin<br />

Ispanya veSırbistan’da ise bu sayı 400-500 arasındadır.


• Ülkemizdeki endemik türlerin en önemlilerinden birkaçı;<br />

Kazdağında orman meydana getiren Kazdağı göknarı<br />

(Abies equi-trojani), Eğridir güneyindeki Kasnak<br />

meşesi(Quercus vulcanica), Köyceğiz-Dalaman arasında<br />

yaygın olan Sığla ağacı veya Günlük ağacı ve ormanları<br />

(Liquidambar orientalis), Beşparmak Dağları (Ege<br />

bölümü)ndaki Kral egreltisi(Osmunda regalis) ile Datça<br />

yarımadasında bulunan Datça hurması(Phoneix<br />

theophrasti)dır. Yurdumuzun bilhassa dar derin yarılmış<br />

dağlık alanlarında endemiklerin sayısı bir hayli yüksektir.<br />

Bunun yanında özellikle Pleistosen’deki iklim şartlarına<br />

göre yetişmiş ve yayılma imkanı bulmuş, fakat<br />

günümüzde bilhassa dağlık bölgelerimize lokal alanlarda<br />

hayatiyetlerini sürdüren çeşitli flora bölgelerine ait bitkiler<br />

görülür. Örnek olarak, Karadeniz Fitocoğrafya<br />

Bölgesindeki Akdeniz elemanları, Nur, Dedegöl,Ağrı,<br />

Nemrut, Mercan(Munzur) dağlarındaki nemli ılıman ve<br />

nemli soğuk bitkilere örnek verilebilir.


• Bunun yanında ülkemizde Konzervatif endemikler yanında, yeni<br />

gelişmekte olan progresif endemikler de bulunmaktadır. Bu<br />

bakımdan ülkemiz, hem çeşitli familyalara ait hem de endemikler<br />

yönündende çok zengindir.<br />

• Türkiye’de yetişen endemik türler doğada, aşırı otlatma, yangın,<br />

bilinçsiz kesim, söküm,ıslah çalışmaları, yapılaşma, şehirleşme<br />

ve herbisit kullanımı gibi çeşitli tehlikelerle karşı karşıyadır.Bu<br />

olumsuz faktörler kimi zaman bitkinin yok olmasına ve bir<br />

anlamda yer yüzünde ortadan kalkması anlamına gelmektedir.<br />

Ekim ve arkadaşları(1985) yaptıkları çalışmada endemik türlerin<br />

12’sinin neslinin tükendiğini belirlemişlerdir. Bu olumsuz faktörler<br />

zamanla bitkilerin durumlarını tespit etme ve gerekli önlemleri<br />

alma ihtiyacını doğurmuştur. Bu ihtiyaca yardımcı olmak amacı<br />

ile “Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği(IUCN)”<br />

kurulmuştur. Bu kuruluş yapığı çalışmalarla bitkiler için tehlike<br />

sınıflarını belirlemiş ve kritik durumdaki bitkileri buna göre<br />

değerlendirerek Kırmızı Bülten denilen “Red Data Book ” isimli<br />

eseri ortaya çıkarmışlardır. Bu çalışmalardan sonra aynı<br />

kategoriler esas alınarak “ Türkiye’nin Nadir ve <strong>Endemik</strong> Bitkileri ”<br />

adlı bir kırmızı bülten hazırlanmıştır.Bazı endemik bitkiler:<br />

• Alıç<br />

• Sevgi çiçeği<br />

• Köknar...


Yemeklik <strong>Endemik</strong> Bitkiler<br />

• BOTANİK TURİZMİ<br />

• İnsanlığın beslenmesinde kilit rol oynayan tarla<br />

bitkilerinin % 30'u Anadolu'dan köken almıştır<br />

(Örneğin: kiraz, badem, kayısı, buğday, nohut,<br />

mercimek, incir, lale, kardelen ve<br />

çiğdem).Ülkemiz endemik bitkilerinden bazıları<br />

kültür bitkilerini içermekte, kültür bitkileri<br />

olmayan bazı yabani bitkiler de kültür bitkileriyle<br />

birlikte yemek malzemesi olarak<br />

kullanılabilmektedir. Türk mutfağının<br />

zenginleşmesi ve rakipsiz olması açısından bu<br />

bitkiler önem arz etmektedir.


• Orkide : Ülkemizde endemik orkide çeşitleri vardır. Bunlardan sahlep<br />

yapılabilmekte, K. Maraş ilinde ise dondurmalara katılmaktadır. Maraş<br />

Dondurmasının meşhur olmasının kaynağında orkidelerden elde edilen<br />

sahlep önemli rol oynamaktadır. Nitekim bu ilimizde endemik olarak<br />

Cephalanthera kotschyana, Dactylorhiza osmanica (Osmaniye<br />

orkidesi) orkideleri yetişmektedir.<br />

• Badem: Ülkemizde endemik badem ağaçları bulunmakta olup, bunlar<br />

Elazığ, Hakkari, Mersin, Maraş ve Van'da yetişmektedirler.<br />

• Tere: Salatalarda kullanılan terenin ülkemizde birkaç endemik çeşidi<br />

olup, bu türler ülkemizin Adana, Bitlis, Hakkari, Kastamonu, Konya,<br />

Maraş, Niğde ve Van illerinin endemik bitkilerindendir.<br />

• Kuşkonmaz: Önemli bir besin maddesi olan kuşkonmaz sebzesinin<br />

ise 3 ilimizde endemik olarak bulunduğu bilinmektedir. Antalya'da<br />

Asparagus lycicus (Likya kuşkonmazı), Konya ve Mersin'de Asparagus<br />

coodei, Yine Konya'da Konya'nın antik dönemdeki ismiyle adlandırılan<br />

Asparagus lycaonicus (Likonya veya Konya Kuşkonmazı)<br />

• Pancar: Ülkemize endemik olan iki adet pancar bitkisi vardır ve isimleri<br />

bulundukları bölgelerle ilgilidir. Adanada Beta Adanensis (Adana<br />

pancarı) ve Çanakkalede Beta trojana (Troya Pancarı).<br />

• Kiraz: Ülkemiz kiraz çeşitleri açısından da endemik bitkilere sahiptir.<br />

Örneğin Amasya, Erzurum, Kayseri, Niğde ve Tokat illerinde Cerasus<br />

İncana, Erzincanda Cerasus erzincanica (Erzincan kirazı), Sivas'ta<br />

Cerasus hippophaeoides türleri ülkemizin endemik kirazlarını<br />

oluşturmaktadırlar.


• Nohut: Antalya'da Cicer isauricum, Mardinde Cicer reticulatum ülkemizin<br />

endemik nohutlarıdır.<br />

• Keten: Dokumacılık ve yemek sektöründe yararlanılan keten bitkisinin<br />

endemik çeşitleri açısından ülkemiz oldukça zengindir. Birçok ilimizde bu<br />

bitkinin birkaç tane endemik olanı görülmektedir. Örneğin Adanada Linum<br />

pseudanatolicum, Amasyada (4 adet endemik) Linum ..anatolicum<br />

(Anadolu keteni), Ankarada (3 tane), Antalya'da (3 tane) Linum<br />

pamphlyicum (Pamfilya keteni), Denizli (3 adet ) örnekleri verilebilir.<br />

• Kekik: <strong>Endemik</strong>kekik türleri açısından da ülkemiz çok zengindir. Örnek<br />

olarak; Adanada Origanum amanum (Amanos kekiği), Afyonda Origanum<br />

sipyleum (Spil kekiği), Tuncelide Origanum munzurensis (Munzur kekiği)<br />

sayılabilir.<br />

• Madımak: Kırsal kesim insanlarımızda önemli bir yiyecek maddesi olan,<br />

hatta türkülerde bile adı geçen madımak bitkisinin ülkemizde zengin<br />

endemik türleri olduğu görülmektedir. Örneğin Afyonda Polygonum<br />

afyonicum (Afyon madımağı), Antalyada P. salebrosum, Kayseride<br />

Polygonum cappadocicum (Kapadokya madımağı), Muğlada P. karacae,<br />

Samsunda Polygonum samsunicum, (Samsun madımağı), Sivasda<br />

Polygonum sivasicum (Sivas Madımağı) verilebilecek örneklerdir.<br />

• Armut: Ülkemizin endemik armut çeşitleri açısından da zengin olduğu<br />

görülmektedir. Örneğin; Antalyada Pyrus boisseriana... crenulata,<br />

Bingölde Pyrus yaltirikii, Bitlis, Diyarbakır, Samsun ve Elazığda Pyrus<br />

syriaca, Hakkaride Pyrus hakkairica ve P. solicifolia (Hakkari 3 adet armut<br />

çeşidi ile en zengin ilimiz), Uşak'ta Pyrus anatolica örnekleri verilebilir.<br />

• Çavdar: Ülkemizde bir tane endemik çavdar bitkisi vardır (Secale cereale<br />

...ancestrale). Bu bitkimiz Ağrı, Bingöl, Gümüşhane, Kars, Kayseri, Mardin,<br />

Muş; Nevşehir, Tunceli ve Van illerinde doğal olarak yetişmektedir.


• Çemen: Çemenin zengin endemik türleri Anadoluda bulunmaktadır.<br />

Örneğin Ankara, Bilecik, Muğla ve Urfada Trigonella cretica,<br />

Antalyada Trigonella lycica (Likya çemeni), Mersin'de Trigonella<br />

cilicica (Kilikya çemeni), Muğla ve Bursada T. sirjaevii örnek<br />

gösterilebilir.<br />

• Üvez: Türkiyenin tek endemik üvez çeşidi Rize ilinde bulunmaktadır:<br />

Sorbus caucasica var. yaltirikii. Ancak bu üvez türünün korunması<br />

gerekmekte olup yok olma tehlikesi altındadır.<br />

• Adaçayı: Ülkemiz endemik adaçayı türleri açısından çok zengindir.<br />

Bir çok ilimizde birden fazla endemik adaçayı türleri bulunmaktadır.<br />

Örnek vermek gerekirse; Adanada Salvia cilicica (Kilikya adaçayı),<br />

Afyonda Salvia pisidica (Pisidya adaçayı), Aydın ve İzmirde Salvia<br />

smyrnaea (İzmir adaçayı), Malatyada Salvia... euphratica (Fırat<br />

adaçayı), Yozgatta Salvia yosgadensis (Yozgat adaçayı) ilginç isimli<br />

adaçaylarıdır.<br />

• Safran: Literatürdeki ismi Crocus(Çiğdem) olan safran bitkisi<br />

Safranbolu'da yetişmektedir. Safran, yöresel bir yemek olan Zerde<br />

Tatlısı ve pilavlarda kullanılmaktadır. Safranbolu ve çevresi de<br />

endemik Çiğdem çeşitleri açısından zengindir (Crocus ancyrensis,<br />

Crocus biflorus, Crocus danfordae, Crocus abantensis, Crocus<br />

pastolazzae).<br />

• Turp: İcotia carnosula adlı turpgiller ailesine mensup endemik bir<br />

bitki Antalya ve Muğla'da yetişmekte, yöre insanı bu bitkiyi taze veya<br />

pişirerek yemektedir.


Anavatanı Türkiye olan<br />

bitki türlerimiz arasında<br />

çiçekli bitkilerin yanısıra<br />

tarımı yapılan kültür<br />

bitkilerimiz de<br />

bulunmaktadır. Estetik<br />

amaçlı yararlanılabilecek<br />

özgün bitki türleriyle ilgili<br />

örnekler aşağıdaki tabloda<br />

gösterilmiştir:


İlin Adı<br />

Adana<br />

Ağrı<br />

Ankara<br />

Antalya<br />

Bitkinin Latince<br />

adı<br />

Crocus adanensis,<br />

Ophrys cilicica,<br />

Viola cilicica<br />

Campanula<br />

aghrica,<br />

Rosa dumalis,<br />

Rosa pisiformis<br />

Crocus ancyrensis,<br />

Dianthus<br />

anatolicus,<br />

Dianthus<br />

ancyrensis<br />

Crocus amphylicus,<br />

Crocus antalyensis,<br />

İris pamphylica,<br />

Campanula<br />

antalyensis,<br />

Fritillaria carica,<br />

Rosa dum.<br />

antalyanus<br />

Bitkinin Türkçe adı<br />

Adana çiğdemi,<br />

Adana Orkidesi,<br />

Adana Menekşesi<br />

Ağrı çan çiçeği,<br />

Gül,<br />

Gül<br />

Ankara Çiğdemi,<br />

Anadolu karanfili,<br />

Ankara karanfili<br />

Pamfilya çiğdemi,<br />

Antalya Çiğdemi,<br />

Pamfilya Süseni,<br />

Antalya çan çiçeği,<br />

Karya ters lalesi,<br />

Antalya gülü<br />

Artvin<br />

Crocus artvinensis,<br />

Lilium artvinense,<br />

Dianthus<br />

artvinensis<br />

Artvin çiğdemi,<br />

Artvin zambağı,<br />

Artvin karanfili


Aydın Fritillaria bithynica Bitinya ters lalesi<br />

Bilecik Fritillaria fleisheriana Ters lale<br />

Bolu Crocus abantensis Abant çiğdemi<br />

Çankırı Crocus ılgazensis Ilgaz çiğdemi<br />

Elazığ Fritillaria baskilensis Baskil ters lalesi<br />

Gazi Aantep Galanthus antepensis Antep kardeleni<br />

Hakkari<br />

Crocus hakkariensis,<br />

Campanula<br />

hakkarica<br />

Hakkari Çiğdemi,<br />

Hakkari Çançiçeği<br />

Isparta Rosa dumalis Gül<br />

İstanbul Crocus istanbulensis İstanbul çiğdemi<br />

Kayseri<br />

Anthemis argaea,<br />

Campanula argaea,<br />

Silene argaea,<br />

Silene caesarea<br />

Erciyes papatyası,<br />

Erciyes çan çiçeği,<br />

Erciyes nakılı,<br />

Kayseri nakılı<br />

Konya Violaİ saurica İsaurya menekşesi<br />

Mardin İris mardinensis Mardin Süseni<br />

Muş Dianthus muschianus Muş karanfili<br />

Sivas Campanula sivasica Sivas Çançiçeği<br />

Trabzon Anthemis..trapezunti Trabzon papatyası<br />

Tunceli<br />

Campanula<br />

munzurensis<br />

Munzur Çançiçeği


KIBRIS’A ÖZGÜ<br />

ENDEMİK BİTKİLER


• Delephinium caseyı<br />

(Casey'in hezaranı)<br />

En nadir rastlanan<br />

Kıbrısa özgü bir türdür.<br />

Sadeçe St. hilarion<br />

kalesinin Güney batısında<br />

kayalık tepe zirvelerinde<br />

bulunur. Mayıs ve<br />

Haziran aylarında uzun<br />

gövdesinde bir düzine<br />

veya daha fazla koyu<br />

menekşe renkli, uzun<br />

boru biçiminde çiçekler<br />

açar.


• Brassica hılarıonıs<br />

(Sent Hilarion lahanası)<br />

Büyük etli yaprakları, bir<br />

metreye kadar yükselen, kalın<br />

gövdeleri ve Marttan Hazirana<br />

kadar iri, krem reginde beyaz<br />

çiçekli başakları ile bize özgü<br />

türlerin en büyüğüdür ve bir<br />

lahanadan beklenenden daha<br />

güzeldir. Genellikle yüksek<br />

yerlerde yetişmesine rağmen<br />

bazende yağmurlar ile taşınan<br />

tohumları sayesinde alcak<br />

yerlerdede yetişir.


• Arabis cyprıa<br />

(Kıbrıs kazteresi)<br />

Mart ve Nisan'da yumuşak,<br />

tüylü, rozet teşkil eden<br />

yaprakları ve beyazdan<br />

pembeye kadar değişen renkli<br />

çiçeklerini taşıyan başakları,<br />

çıplak kayaç yarıklarında ( St.<br />

Hilarion kalesinde) görülür.<br />

Gölgelik yerleri çok sever.<br />

Uzun, ince tohum taşıyan<br />

baklaları, özellikle çiçekleri<br />

kaybolduktan uzun bir müddet<br />

sonra farkedilebilir.


• Silene fraudatrıx<br />

(Alevkaya sinekkapanı)<br />

Pembe ve Beyazın değişik<br />

renk tonlarında çiçkleri ile bu<br />

incecik, narin müchevher, Mart<br />

ve Nisan aylarında açar.<br />

Alevkayasında gölgeli<br />

yamaçlar üzerinde, çoğu defa<br />

servi ağaçları altında, bazen<br />

münferit örnekler ve bazende<br />

büyük guruplar halinde<br />

bulunurlar. 10 cm den fazla<br />

büyümezler. Mevsimden sonra<br />

tohumlarından başka<br />

hiçbirşeyleri kalmaz.


• Dianthus cyprıus<br />

(Kıbrıs karanfili)<br />

Karanfilgiller familyasından<br />

olan bu küçüçük karanfilin<br />

soluk pembe çiçekleri vardır ve<br />

Haziran ayından sonra, yarım<br />

metreden uzun, ince fakat<br />

sağlam gövdeler üzerinde<br />

taşınır. Taç yapraklıdır,<br />

yaprağının ucu sivri, pürüzlü ve<br />

beneklidir. Yüksek ve çıplak<br />

kayalar üzerinde kümeler<br />

halinde yetişirler.(Alevkayası<br />

ve Kantara Kalesi)


• Rosularia cyprıa<br />

(Kıbrıs rozetotu)<br />

Damkoruğugiller<br />

familyasındandır. Krem beyazı,<br />

hafif yapışkan yıldız şeklindeki<br />

çiçekleri ve rozet teşkil eden<br />

etli yaprakları vardır. Kıbrıs<br />

soluk rozetotu ile ayni<br />

özelliklere sahiptir ve onları<br />

birbirlerinden ayırmak oldulkca<br />

zordur. Sadece çiçekleri<br />

büyüdüğünde Kıbrıs<br />

rozetotunun daha geniş, yeşil<br />

çanak yaprakları ile ayırt<br />

edilirler.


• Rosularia pallıdıflora(Kıbrıs<br />

soluk rozetotu)<br />

Damkoruğugiller<br />

familyasındandır. Krem beyazı,<br />

hafif yapışkan yıldız şeklindeki<br />

çiçekleri ve rozet teşkil eden<br />

etli yaprakları vardır. Kıbrıs<br />

rozetotu ile ayni özelliklere<br />

sahiptir ve onları birbirlerinden<br />

ayırmak oldulkca zordur.<br />

Sadece çanak yapraklarının<br />

dar ve soluk yeşil rengi<br />

sayesinde Kıbrıs rozetotundan<br />

ayırt edilir


• Sedum lampusae<br />

(Lapta damkoruğu)<br />

Damkoruğugiller familyasınının<br />

bir başka üyesidir. Çok sayıda<br />

yeşilimsi kahverengi çiçekli etli<br />

yaprakları ile Kayakoruğuna<br />

benzer. Yaprakları dipten çıkar<br />

ve rozet teşkil eder. Genellikle<br />

Kuzey dağ silsilesi boyunca,<br />

kaya yarıkları ve eski<br />

duvarlarda yetişir. Bitkinin bir<br />

ferdi 2 veya daha fazla yıl<br />

yaşayabilir, ancak Haziran -<br />

Ağustos ayları arasında bir<br />

defa çiçek açtıktan sonra ölür.<br />

İsmini eski sahil kasabası<br />

Lambousa'dan almıştır.


• Pimpinella cyprıa<br />

(Kıbrıs taç anasonu)<br />

Küçük beyaz çiçekleri ile bir<br />

başka Maydonozgildir.<br />

Kenarları dişli yaprakçıkları ile<br />

birleşik alt yaprakları ve ekseri<br />

ucu 3 dişli, dar parçalı üst<br />

yaprakları arasındaki<br />

farklılıktan en güzel şekilde<br />

ayırt edilmektedir. 60 cm. den<br />

kısa bir bitkidir. Sent<br />

Hilarion'un zirvesine çıkan<br />

merdiven basamaklarının her<br />

iki yanındaki yamaçlarda<br />

yaygındır ve Kuzey Dağ<br />

Silsilesinin kuzeye bakan diğer<br />

birçok gölgeli yetişme<br />

muhitinde görülmüştür. Nisan<br />

ve Mayıs'ta küçük beyaz<br />

çiçekler açar.


• Limonum albıdum<br />

(Kıbrıs soluk<br />

Ddenizlavantaçiçeği)<br />

Dişotugiller familyasındandır.<br />

Kalın çok yıllık, kazık kökü<br />

kaya yarıklarına bir kama gibi<br />

sokulur ve lavanta mavisi<br />

çiçekli dalları yalınız 20 - 30<br />

cm yükselir. Dipten çıkan<br />

yapaklarının muntazam rozet<br />

şeklinde dizilişi ile diğer<br />

türleriden ayrılmaktadır.<br />

Kıbrısın sahilleri oyunca<br />

bulunmaktadır


• Onosma caespıtosa<br />

(Küme sincarı)<br />

Kısa yapraklı birçok sürgünleri<br />

20-30 cm. yüksekliğinde çiçekli<br />

gövdeleri ile yan yana, birlikte<br />

kümeler oluşturmaktadır.<br />

Çiçeklerinin kapalı bir kangal<br />

gibi dizilmesi bu familyanın tipik<br />

özelliğidir. Çiçekler tabanından<br />

yukarı doğru açıldıkça kangal<br />

düzelmektedir. Böylece<br />

olgunlaşmış çiçekler altın<br />

küpeler gibi aşağı doğru sarkar.<br />

Kırmızı veya mavi çiçekleri<br />

vardır; üç Onosma türünün altın<br />

sarısı ve boru şeklindeki<br />

çiçekleri bir istisna teşkil eder.<br />

Yaprakları, gövdesi ve çanak<br />

yaprakları ince beyaz sert<br />

tüylerle örtülüdür. Mart'tan<br />

Mayıs'a kadar çiçek açar ve<br />

yüksek kaya yarıklarında<br />

bulunabilir.


• Origanum syrıacum (Kıbrıs<br />

beyaz kekiği)<br />

Çok dallanan yarım metreden<br />

yüksek demetler oluşturan<br />

meşhur baharat bitkisinin, bize<br />

has bu variyetesidir. Lapta'da<br />

belirli bir yerde, çayırlı<br />

bağlamalar üzerindeki dar<br />

sınırlar içerisinde yetiştiği<br />

görülmektedir. Dikdörtgen<br />

şeklindeki dört sıralı başaklar<br />

üzerinde sıkıca dizilmiş yeşil<br />

çiçek yaprakların arasından<br />

her defasında birer veya ikişer<br />

ufacık beyaz çiçekleri görünür.<br />

Yaprak altı kuvvetli damarlı ve<br />

çok az tüylüdür. Çeşitli kekik<br />

(Marjoram) türlerinde olduğu<br />

gibi bundanda güzel kokulu bir<br />

yağ elde edilir.


• Salvia venerıs<br />

(Değirmenlik adaçayı)<br />

Her ne kadar çiçeği çay<br />

yapımında kullanımına alışmış<br />

olduğumuz Salvia fruticosa'ya<br />

benzerse de bu baharat bitkisi<br />

ile ortak yanları azdır. Yaprakları<br />

yassı, keçeli, rozet şeklinde,<br />

basık ve yere yakındır. Mart<br />

sonu veya Nisan'da kısa<br />

gövdeleri göründüğünde üstü<br />

soluk mavi, altdudağı beyaz,<br />

soluk-sarı benekli, iki renkli<br />

çiçek taşırlar. Çiçekleri<br />

kokusuzdur. Bize özgü türler<br />

içerisinde belirli bir yere en çok<br />

bağımlı olanlardan biridir.<br />

Yalnız Değirmenlik'in civarında<br />

ayrışmakta olan kumtaşı<br />

tepelerinde veya köyün<br />

kuzeyindeki koyu gri yamaçlar<br />

üzerinde bulunur. Kireçtaşı<br />

üzerinde yetişmez.


• Sideritis cyprıa<br />

(Kıbrıs sivriçayı)<br />

Kuzey Dağ Silsilesinin güney<br />

tarafında yüksek seviyelerde<br />

kireçtaşı yarıklarında büyüyen,<br />

tavşan kulakları gibi, dipten<br />

çıkan gümüşi, yünlü yaprak<br />

kümeleridir. Çiçekleri gövdeleri<br />

üzerindedir. Yalnız ulaşılması<br />

zor ve keçilerden arındırılmış<br />

yerlerde, yarım metre<br />

yükseklikteki sapları ve belirli<br />

aralıklarla dizilmiş, kaseye<br />

benzer çift çiçek yaprakları ile<br />

Haziran'dan Ağustosa kadar<br />

görülebilir. Çiçeklerin kendileri<br />

yalnız pek az süre için çiçek<br />

yaprakların üzerinde gizlice<br />

görünmeyi başarır; sarı olup,<br />

kenar ve üzerlerindeki çikolata<br />

kahverengisi alışılmamış<br />

renkleri bakımından aranıp<br />

bulunmaya değer.


• Phlomis cyprıa<br />

(Sent Hilarion kudüs adaçayı)<br />

Parlak altın renginde, bitişik, sık<br />

bir şekilde dizili, bir biri<br />

arkasına açılan çiçekleri ile çok<br />

dikkati çeken bir bitkidir. Sent<br />

Hilarion'un tepesinde güney<br />

tarafında, Nisan-Haziran<br />

arasında görebilirsiniz. Servili<br />

tepe ve Alsancak'ta da<br />

bulunmaktadır. Ayni türün daha<br />

dar yapraklı bir diğer variyetesi,<br />

yalnız Güneyde volkanik tepe<br />

yamaçları üzerinde yetişir.<br />

Herikisi de Kıbrıs'a özgüdür. Bir<br />

diğer tür, Phlomis<br />

brevibracteata, hem Kuzey<br />

Kıbrıs'ta Kantara civarında ve<br />

hem de Güneyde aynı şekilde<br />

çoğunlukla kireçtaşı üzerinde<br />

yetişir. Phlomis cypria'nın(Sent<br />

Hilarion kudüs-adaçayı) her iki<br />

variyetesinden çiçek tepelerini<br />

çevreleyen çok kısa<br />

çiçekyaprakları ile ayrılmaktadır<br />

.


• Scutellaria cyprıa<br />

(Sibthorp'un kasideotu)<br />

Ballıbabagiller familyasındandır.<br />

Bu türün genellikle "Dudaklı"<br />

çiçeği vardır. Yalnız<br />

dudaklarının altındaki borunun<br />

S kıvrımı ve koyu fesrenkli alt<br />

dudağı ile üzerindeki sarımtırak<br />

büyük leke tamamen bellidir ve<br />

hiçbir yanılgıya meydan vermez.<br />

Özgü türlerinin en yaygın<br />

olanlarından biridir, en yüksek<br />

yamaçlarda ağaç altlarında,<br />

sahile yakın yerlerde çalılar<br />

arasında büyümekte ve Karpaz<br />

yarımadasının tepelerine kadar<br />

uzanaktadır. Çanak yapraklıdır.<br />

Nisan - Mayıs ayları arasında<br />

kırmızı ve sarımtırak lekeli<br />

çiçekler açar


KAYNAKLAR<br />

• http://www.kulturturizm.gov.tr(Kasım 2007)<br />

•<br />

http://tr.wikipedia.org/wiki/<strong>Endemik</strong>_%28b<br />

otanik%29 (Kasım 2007)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!