17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kompozisyonel yapıları itibarıyla monolojik olan tüm retorik<br />

biçimler, dinleyiciye ve onun vereceği yanıta yönelir. Dinleyiciye<br />

bu yönelim genellikle, retorik söylemin temel kurucu özelliği olarak<br />

kabul edilir. 12 Somut dinleyiciye yönelik, onu hesaba katan bu<br />

ilişkinin, retorik söylemin içsel oluşumuna dahil olan bir ilişki olması<br />

retorik açısından son derece önemli. Bir yanıta doğru bu yönelim<br />

açık, pervasız ve somuttur.<br />

Gündelik diyalogda ve retorik biçimlerde dinleyiciye ve onun<br />

vereceği yanıta bu açık yönelim, dilbilimcilerin dikkatini çekti.<br />

Ama bu durumda bile, dilbilimciler, dinleyiciyi hesaba katan kompozisyonel<br />

biçimlerden daha ileri gitmedi genellikle; daha derin anlam<br />

ve biçemden kaynaklanan etkinin peşine düşmediler. Biçemin<br />

yalnızca anlaşılır ve berrak olma gereklerince belirlenen boyutlarını<br />

ele aldılar -yani, biçemin tam da herhangi bir iç diyalojizmden<br />

yoksun olan, dinleyiciyi etkin biçimde yanıt ve tepki veren bir kişi<br />

değil, pasif biçimde anlayan bir kişi addeden boyutlarını.<br />

İş gündelik diyalog ve retoriğe gelince, dinleyici ve onun vereceği<br />

yanıt düzenli olarak hesaba katılır, ama başka her tür söylem<br />

de “yanıtlayıcı” olan bir anlamaya yöneliktir (bu yönelim bağımsız<br />

bir edimde tikelleştirilmese ve kompozisyon yoluyla belirginleştirilmese<br />

de). Yanıtlayıcı anlama, söylemin formülleştirilmesine katılan<br />

temel bir güçtür, üstelik söylem tarafından, söylemi zenginleştiren<br />

bir direnç veya destek olarak duyumsanan etkin bir anlamadır.<br />

Dilbilim ve dil felsefesi yalnızca söylemin pasif olarak anlaşılmasını<br />

kabul eder; dahası, bu pasif anlama da genellikle genel dil<br />

düzeyinde cereyan eder; yani, bu anlama sözcenin yansız anlamlandırmasının<br />

anlaşılmasıdır, sözcenin edimsel anlamının anlaşılması<br />

değil.<br />

Belli bir sözcenin anlamı, dilin sunduğu artalana göre anlaşılırken,<br />

edimsel anlamı aynı temaya dair dile getirilmiş olan öbür somut<br />

sözcelerin sunduğu artalana göre, çelişkili görüşlerden, bakış<br />

açılarından ve değer yargılarından oluşan bir artalana göre anlaşılır<br />

-yani, herhangi bir sözcüğün nesnesine uzanan patikayı karmaşık-<br />

12. Karş. V. Vinogradov'un kitabı On Artistic Prose (Sanatsal Düzyazı Üzerine),<br />

“Rhetoric and Poetics (Retorik ve Yazınbilim)” başlıklı bölüm, s. 75 ve d.; burada<br />

daha eski retoriklerden alınan tanımlara yer verilir.<br />

57

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!