17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ihsel insan söylemi bu ayrıcalığa sahip değildir: böyle bir karşılıklı<br />

konumlanıştan ancak belli koşullarla ve belli bir dereceye kadar<br />

sapabilir.<br />

Her ne kadar diyaloğun monologdan önce geldiği sık sık ifade<br />

edilse de, dilbilim ve söylem felsefesinin öncelikle, sözcüğün (diyalogdan<br />

kesilip çıkarılan ve norm olarak kabul edilen bir sözcüğün)<br />

tam da bu yapay, önceden koşullanmış statüsüne yönelmiş olması<br />

daha da dikkat çekicidir. Diyalog, sözün yapılanmasındaki<br />

kompozisyonel bir biçim olarak incelenir sırf, ama sözcüğün (bir<br />

yanıtta olduğu kadar monolojik bir sözcede de varolan) iç diyalojizmi,<br />

yani sözcüğün tüm yapısına, tüm anlamsal ve anlatımsal katmanlarına<br />

nüfuz eden diyalojizm neredeyse tümüyle göz ardı edilir.<br />

Oysa biçemi oluşturmakta büyük bir güce sahip olan şey, tam da<br />

sözcüğün dışsal kompozisyon itibarıyla herhangi bir diyalog biçimi<br />

almayan, nesnesinin bir kavramını oluşturma [koncipirovanie] becerisinden<br />

ayrı, bağımsız bir edim olarak yalıtılamayan bu iç diyalojizmidir.<br />

Sözcüğün iç diyalojizmi, anlambilim, sözdizim ve biçembilimde,<br />

şimdiye dek dilbilimin ve biçembilimin incelemediği<br />

alışılmadık bir dizi özellikte anlatımını bulur (dahası, olağan diyaloğun<br />

alışılmadık anlamsal özellikleri de incelenmemiştir).<br />

Sözcük bir diyalogda, diyaloğun içinde canlı bir yanıt olarak<br />

doğar; sözcük zaten nesnede olan yabancı bir sözcükle girdiği diyalojik<br />

etkileşimde şekillenir. Bir sözcük kendi nesnesine ilişkin bir<br />

kavramı diyalojik yoldan oluşturur.<br />

Ama, sözcüğün iç diyalojizmi bundan ibaret değildir. Yabancı<br />

sözcüğe yalnızca nesnenin kendisinde rastlamaz: Her sözcük bir<br />

yanıta yönelir ve öndelediği yanıtlayıcı sözcükten derinlemesine<br />

etkilenmekten kaçınamaz.<br />

Karşılıklı konuşma içinde sözcük doğrudan doğruya, pervasızca<br />

gelecekteki bir yanıt-sözcüğe yönelir: bir yanıtı kışkırtır, öndeler ve<br />

kendisini yanıtın doğrultusuna göre yapılandırır. Kendisini önceden<br />

söylenen sözlerin oluşturduğu bir atmosferde şekillendiren sözcük,<br />

aynı zamanda, henüz söylenmemiş olmakla birlikte söylenmesine<br />

ihtiyaç duyulan ve aslına bakılırsa öndelediği bir sözcük tarafından<br />

belirlenir. Herhangi canlı bir diyalogda olup biten budur.<br />

56

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!