17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ir ışık ışını biçiminde tahayyül edecek olursak, bu durumda, inşa<br />

ettiği imgenin tüm yönleri üzerinde gerçekleşen canlı, yinelenemez<br />

renk ve ışık oyunu, “ışın-sözcüğün” ışık tayfı dağılması olarak açıklanabilir;<br />

(dar anlamıyla şiirsel sözde, “ototelik' bir sözcük”te bir<br />

mecaz-imge oyununda söz konusu olacağı üzere) bizzat nesnenin<br />

içinde değil, ışının nesneye doğru giderken içinden geçeceği, yabancı<br />

sözcüklerle, değer yargılarıyla ve vurgularla dolu atmosferdeki<br />

ışık tayfı dağılımı olarak açıklanabilir; sözcüğün toplumsal atmosferi,<br />

yani nesneyi kuşatan atmosfer, imgenin hatlarını parıldatır.<br />

Yabancı sözcüklerle ve çeşitli değerlendirici vurgularla dolu bir<br />

ortamda kendi anlamına ve kendi anlatımına doğru ilerleyen, bu ortamdaki<br />

öğelerden bazılarıyla uyum kuran, bazılarıyla bir uyumsuzluğa<br />

çarpan sözcük, bu diyalojikleşmiş süreçte kendi biçemsel<br />

profilini ve tınısını şekillendirebilir.<br />

Sanatsal düzyazıdaki imge ve özelde de romansı düzyazıdaki<br />

imge böyle bir şeydir. Romanın atmosferinde, bir sözcüğün dolaysız<br />

ve dolayımsız amacı kendisini kabul edilemez derecede naif bir<br />

şey, aslında olanaksız bir şey olarak sunar, çünkü bizzat naiflik,<br />

otantik romansı koşullar altında, içsel bir polemik niteliğine bürünür,<br />

dolayısıyla, diyalojikleşir (örneğin, Duygusalcıların yapıtlarında,<br />

Chateaubriand’da ve Tolstoy’da). Bu tür diyalojikleşmiş bir imge<br />

tüm şiirsel türlerde, hatta lirikte de ortaya çıkabilir (egemen<br />

tınıyı tayin etmeksizin elbette). 11 Ne var ki, bu tür bir imge ancak ve<br />

ancak roman türünde mevcut olan koşullar altında açınlanabilir,<br />

tam bir kapsamlılık, derinlik ve aynı zamanda sanatsal bir tamamlanmışlık<br />

edinebilir.<br />

Dar anlamıyla şiirsel imgedeyse (mecaz-olarak-imgede) etkinliğin<br />

tümü -sözcük-olarak imgenin dinamikleri- yalnızca (tüm boyutlarıyla)<br />

sözcük ile (tüm boyutlarıyla) nesne arasındaki oyundan<br />

ibarettir. Sözcük, “el değmemiş”, hâlâ “dile gelmemiş” bir mahiyet<br />

taşıyan nesnenin tüketilemez zenginliği ve çelişkili bolluğu içine<br />

dalar; bu nedenle, kendi bağlamının sınırları dışında hiçbir şeyi<br />

* Kendi içinde bir amaç barındıran, kendinden başka bir şeyi kastetmeyen,<br />

(y.h.n.)<br />

11. Horatian lirik, Villon, Heine, Laforgue, Annenskij ve diğerleri -bunların son derece<br />

farklı örnekler olmalarına rağmen.<br />

54

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!