17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

liği olarak tanımlanabilir. Herhangi tekil bir ulusal dil, içsel olarak,<br />

toplumsal lehçelere, tipik grup davranışlarına, mesleki jargonlara,<br />

tür dillerine, nesillerin ve yaş gruplarının dillerine, taraflı dillere,<br />

otoritelerin, çeşitli çevrelerin ve geçici modaların dillerine, günün<br />

hatta saatin özel sosyopolitik amaçlarına hizmet eden dillere (her<br />

günün kendi sloganı, kendi sözcük dağarcığı, kendi vurguları vardır)<br />

bölünecek şekilde katmanlaşır -tarihsel varoluşunun herhangi<br />

verili bir uğrağında her dilde mevcut olan bu iç katmanlaşma, bir<br />

tür olarak roman için vazgeçilmez bir önkoşuldur. Roman, söz tiplerinin<br />

[raznorecie] toplumsal çeşitliliği aracılığıyla ve böylesi koşullar<br />

altında serpilen farklı bireysel sesler aracılığıyla temalarının<br />

tümünü, kendisinde betimlenen ve ifade edilen konuların ve fikirlerin<br />

dünyasının tümünü orkestralar.* Yazar kaynaklı anlatım, anlatıcıların<br />

sözleri, araya yerleştirilmiş türler, karakterlerin sözleri, sayelerinde<br />

heteroglossia’nın [raznorecie] romana dahil olabileceği<br />

temel kompozisyonal bütünlüklerdir yalnızca; her biri, toplumsal<br />

seslerin çokluğuna ve (hep az çok diyalojikleşmiş) bağlantılarının<br />

ve karşılıklı ilişkilerinin geniş çeşitliliğine olanak tanır. Sözceler ve<br />

diller arasındaki bu ayırt edici bağlantılar ve karşılıklı ilişkiler, temanın<br />

bu şekilde farklı diller ve söz tipleri kanalıyla ilerlemesi,<br />

toplumsal heteroglossia’nın dereciklerine ve damlacıklarına dağılması,<br />

diyalojikleşmesi -romanın biçembiliminin temel ayırıcı özelliğidir<br />

bu.<br />

Dillerin ve biçemlerin bu şekilde bileşerek daha yüksek bir bütünlük<br />

oluşturması geleneksel biçembilime yabancıdır; romanda<br />

* Orkestralama: Bakhtin'in müzik terminolojisinden ödünç aldığı en ünlü terim<br />

“polifonik” romandır, ama bunu başarma aracı orkestralamadır. Müzik [“roman bir<br />

dönemin yaşamının ansiklopedisidir” tanımında içerildiği şekliyle] görme ediminden<br />

[Bakhtin’in “roman dönemin tüm toplumsal seslerinin azami ölçüde eksiksiz<br />

kaydıdır” diyerek yaptığı yeniden tanımlamayla] işitme edimine geçme metaforudur.<br />

Bakhtin'e göre bu çok önemli bir değişikliktir. Sözel/işitsel sanatlarda bir iletişim<br />

edimine tekillik kazandıran, bu edimin “armonik sesleri”dir. Bir müzik parçasının<br />

partisyonu olarak kavranan roman içerisinde, tek bir “yatay” mesaj [melodi]<br />

birçok şekilde dikey olarak armonileştirilebilir ve kendi sabit ses perdelerine sahip<br />

olan bu partisyonların her biri de, notaların farklı enstrümanlar arasında dağıtılmasıyla<br />

başkalaştırılabilir. Orkestralamanın olanakları, metnin herhangi bir<br />

parçasına [segment] neredeyse sonsuz bir değişkenlik kazandırır, (ç.n., kaynak:<br />

M. M. Bakhtin, The Dialogic Imagination'ın sözlükçesinden)<br />

38

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!