17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Böyle bir bakış açısı, kişiyi romana ilişkin biçembilimsel analizlere<br />

girişme zorunluluğundan kurtarır; aslında, kişinin kendisini<br />

romana ilişkin sırf tematik analizlerle sınırlamasına olanak tanıyarak,<br />

tam da bir roman biçembilimi sorunundan kurtulur.<br />

Ama tam da 1920’lerde bu durum değişti: Romansı düzyazı<br />

sözcüğü, biçembilimde kendine ait bir yer edinmeye başladı. Bir<br />

yandan, romansı düzyazıya ilişkin bir dizi somut biçembilimsel<br />

analiz boy göstermeye başladı; bir yandan da, şiirden farklı olarak<br />

sanatsal düzyazının biçemsel benzersizliğini kabul etmeye ve tanımlamaya<br />

yönelik sistematik girişimlerde bulunuldu.<br />

Ne var ki, geleneksel biçembilimin tüm kategorilerinin -hatta<br />

aslında, bu tür kategorilerin merkezinde bulunan şiirsel bir sanatsal<br />

söylem kavramının ta kendisinin- roman söylemine uygun olmadığı<br />

gerçeğini açık seçik bir biçimde belirgin kılan da tamamen bu<br />

somut analizler ve ilkeli bir yaklaşım oluşturmaya yönelik bu girişimlerdi.<br />

Romansı söylem, bu tip bir düşünme biçiminin darlığını<br />

ve söylemin sanatsal yaşamının tüm alanlarındaki yetersizliğini<br />

gözler önüne sererek biçemin bu şekilde bütünlüklü olarak kavranmasına<br />

ilişkin bir sınav oldu.<br />

Romansı düzyazının somut biçembilimsel analizine yönelik<br />

tüm girişimler ya belirli bir romancının dilinin dilbilimsel betimlemelerine<br />

sıkışıp kalıyordu ya da kendilerini, romanın biçembilimin<br />

geleneksel kategorilerine dahil edilebilecek (veya öyle gözüken)<br />

birbirinden kopuk, ayrı biçemsel öğeleriyle kısıtlıyorlardı. Her iki<br />

durumda da, romanın ve romansı söylemin biçemsel bütünlüğü<br />

araştırmacının elinden kaçıyordu.<br />

Roman bir bütün olarak, biçem bakımından çok-biçimli, söz ve<br />

ses bakımından da çeşitlilik sergileyen bir fenomendir. Bir araştırmacı,<br />

romanda, genellikle farklı dilbilimsel düzeylere yerleştirilmiş<br />

olan ve farklı biçimsel denetimlere tabi olan çeşitli heterojen bipıtı<br />

olarak adlandıramayız, en azından, terimin lirik şiir için kullanıldığı anlamda<br />

bunu yapamayız" [“On the Problem of the Formal Method’’ (“Biçimsel Yöntem<br />

Sorunu Üzerine’’)”, Problems of a Theory of Literatüre (Edebiyat Kuramının<br />

Sorunları) başlıklı, kendi makalelerinden oluşan derleme içinde (Leningrad,<br />

1927, s. 173); Rusça baskı: “K voprosu o ‘formal'nom metode”’, Voprosy teorii literatury<br />

içinde, (L., 1928)].<br />

36

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!