17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Türün biçembilimi” üzerindeki vurgumuzu güdüleyen de işte<br />

bu fikirdir. Biçem ve dilin tür sorunundan koparılması, büyük ölçüde,<br />

bir biçemin yalnızca tekil ve dönem-sınırlı izleri ayrıcalıklı inceleme<br />

konuları olurken, temel toplumsal tınısının göz ardı edilmesine<br />

yol açmıştır. Türlerin büyük tarihsel yazgıları, sonuçta tek tek<br />

sanatçılara ve sanatsal akımlara bağlanan biçemsel değişikliklerin<br />

önemsiz iniş çıkışlarının gölgesinde kalır. Bu nedenle, biçembilim<br />

sorunlara yönelik sahici bir felsefi ve sosyolojik yaklaşımdan mahrum<br />

kalmakta; uyduruk biçemsel ayrıntılar bataklığına saplanıp<br />

kalmakta; tekil ve dönem-sınırlı değişikliklerin arkasındaki sanatsal<br />

söylemin büyük ve anonim yazgılarını duyumsayamamaktadır.<br />

Biçembilim çoğu zaman kendisini bir “özel zanaatkârlık” biçembilimi<br />

olarak tanımlamakta ve söylemin sanatçının çalışma odası dışındaki<br />

toplumsal yaşamını, kamusal alanların, sokakların, kentlerin<br />

ve köylerin, toplumsal grupların, nesillerin ve dönemlerin açık<br />

uzamlarında barınan söylemi göz ardı etmektedir. Biçembilim yaşayan<br />

söylemle ilgilenmek yerine bu söylemden yaratılan dokubilimsel<br />

(histological) bir numuneyle, bir sanatçının bireysel yaratıcı<br />

güçlerinin hizmetindeki soyut söylemle ilgilenir. Ama söylemin<br />

içinde yaşadığı asli toplumsal kiplerden kopartılmış olan biçemin<br />

bu bireysel ve taraflı tınıları, böylesi bir formülleştirimde kaçınılmaz<br />

olarak yavan ve soyut bir görünüme bürünür ve bu nedenle, bir<br />

yapıtın anlamsal bileşenleriyle oluşturdukları organik bütünlükte<br />

incelenemez.<br />

Modern biçembilim ve roman<br />

Yirminci yüzyıldan önce, bir roman biçembilimiyle bağlantılı sorunlar<br />

kesin bir biçimde formülleştirilmemişti -böylesi bir formülleştirim,<br />

roman (sanatsal düzyazı) söyleminin biçemsel benzersizliğinin<br />

kabul edilmesinden doğabilirdi ancak.<br />

Romanın ele alınması uzun bir süre, önemsiz sayılabilecek soyut<br />

ideolojik incelemeyle ve tanıtım amaçlı yorumlarla kısıtlı kaldı.<br />

Biçembilimin somut soruları ya hiç ele alınmıyordu ya da gelişigüzel<br />

ve keyfi bir şekilde ele alınıyordu: Sanatsal düzyazı söyle­<br />

34

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!