17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kar. Romanın tüm soyut öğeleri -felsefi ve toplumsal genellemeler,<br />

fikirler, neden-sonuç analizleri- zaman-uzamın çekimine kapılır,<br />

zaman-uzam aracılığıyla kan ve can bulup sanatın imgeleme gücünün<br />

işini yapmasına izin verir. Zaman-uzamın temsil açısından<br />

önemi işte böyle bir şeydir.<br />

Tartışmakta olduğumuz zaman-uzamlar, tür tipleri ayırt edilirken<br />

başvurulacak dayanağı sağlar; roman türünün yüzyıllar boyunca<br />

biçimlenmiş ve gelişmiş olan özel çeşitlerinin merkezinde yatar<br />

(yol kronotopunun bazı işlevlerinin bu gelişme sürecinde değiştiği<br />

doğru olsa da). Ama edebi imgelerin herhangi biri veya hepsi zaman-uzamsaldır.<br />

Bir imge deposu olarak dil de esasen zamanuzamsaldır.<br />

Bir sözcüğün iç biçimi, yani yardımıyla uzamsal kategorilerin<br />

kök anlamlarının (en geniş anlamda) zamansal ilişkilere<br />

taşındığı dolayımlayıcı belirtgeç de zaman-uzamsaldır. Burası, bu<br />

daha özel sorunu ele almak için uygun bir yer değil. Okuyucu bu<br />

konuda, Cassirer’in yapıtının (Simgesel Biçimler Felsefesi) ilgili<br />

bölümlerine, özellikle de zamanın dilde yansıtılma (zamanın dil tarafından<br />

temellük edilmesi) şekillerine ilişkin analizin olgusal malzeme<br />

açısından zengin bir kaynak sunduğu bölüme başvurabilir.<br />

Edebi imgede zaman-uzamsallık ilkesini kesin bir biçimde öne<br />

çıkaran ilk kişi, Lessing olmuştur. Lessing Laocoon'de, edebi imgenin<br />

zamansal niteliğini saptamıştır. Uzamda durağan olan şeyler,<br />

durağan olarak betimlenemez; temsil edilen olayların zaman dizisiyle<br />

ve öykünün kendi temsil alanıyla bütünleştirilmeleri gerekir.<br />

Bu yüzden, Lessing’in bildik örneğinde, Homeros’ta Helen’in güzelliği<br />

betimlenmekten ziyade Truvalı yaşlıların tepkilerinde tanıtlanır;<br />

bu tepkiler, yaşlıların etkinlikleri ve yaptıkları işlerle şekillenen<br />

sahnede eşanlı olarak aydınlık kazanır. Güzellik, temsil edilen<br />

olaylar zincirine eklenir, ama aynı zamanda, durağan bir betimlemenin<br />

değil, dinamik bir öykünün konusudur.<br />

Lessing, edebiyatta zaman sorununu temel ve ufuk açıcı bir<br />

tarzda ortaya koyuş şekline rağmen, yine de bu sorunu öncelikle biçimsel<br />

ve teknik bir düzlemde (ama kesinlikle biçimci anlamda değil)<br />

ortaya koymuştur. Gerçek zamanın temellük edilmesi, yani tarihsel<br />

gerçekliğin şiirsel imgeye dönüşecek biçimde temellük edil­<br />

325

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!