17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Ölüler Evi, daha önce hiç kimsenin açık seçik resmetmediği<br />

mahkûmları betimlediği için halkın dikkatini çektiyse, bu öykü de<br />

rulet oyunun bir canlandırması olarak, son derece ayrıntılı bir tasviri<br />

olarak halkın ilgisini çekecek ... Ölüler Evi gerçekten de olağandışı.<br />

Ama bu bir tür cehennemin, benzersiz bir ‘cezaevi hamamı’nın<br />

tasviri.” 48<br />

Yüzeysel bir bakışla, rulet oyununun kürek cezasıyla, “Kumarbaz”ın<br />

“Ölüler Evi”yle ilişkilendirilmesi tuhaf ve abartılı görünebilir.<br />

Ama aslında, ilişkilendirme fazlasıyla yerindedir. Hem mahkûmların<br />

yaşamları hem de kumarbazların yaşamları -içerikteki<br />

tüm farklılıklarına rağmen- aynı derecede “yaşamın dışına atılmış<br />

bir yaşam"dır (yani, günlük, sıradan yaşamdan çıkartılmıştır). Bu<br />

anlamda, mahkûmlar da kumarbazlar da karnavallaşmış topluluklardır.<br />

49 Kürek cezasının zamanı ve kumarın zamanı -tüm köklü<br />

farklılıklarına rağmen- idam veya intihar öncesi “bilincin son anlarına<br />

benzeyen, genelde de kriz zamanına benzeyen birbirine yakın<br />

bir zaman tipidir. Bu tümüyle, eşikteki zamandır, eşikten uzakta yaşamın<br />

iç mekânlarında yaşantılanan biyolojik zamanla hiçbir ilgisi<br />

yoktur. Dostoyevski’nin hem ruletle oynanan kumarı hem de kürek<br />

cezasını, cehennem ile, daha doğrusu Menippos yergisinin karnavallaşmış<br />

ölüler diyarı ile aynı ölçüde denkleştirmesi kayda değerdir<br />

(“cezaevi hamamı” bunun olağanüstü ve açık seçik görünür<br />

simgesidir). Dostoyevski’nin burada yaptığı ilişkilendirmeler, kendisinin<br />

çok tipik bir karakteristiğidir ve aynı zamanda, karnavala<br />

özgü tipik bir uygunsuz beraberliğin havasını taşır.<br />

Budala romanında karnavallaşma, karnavalesk dünya duygusunun<br />

dış görünümü ve iç derinliğini eşanlı olarak barındırır (bu kısmen<br />

Cervantes’in Don Kişot’unun dolaysız etkisinden kaynaklanır).<br />

Romanın merkezinde, karnavalesk bir zıt değerli “budala” si-<br />

48. Pis’ma, I, 333-34 [18/30 Eylül 1863’te Roma'dan, Dostoyevski tarafından N.<br />

N. Strakhov’a],<br />

49. Keza kürek cezası çekerken, normal hayatta birbirleriyle tek bir düzlemde<br />

eşit koşullarda bir araya gelmeyecek olan muhtelif konumlardan insanlar kendilerini<br />

yakın ilişki içinde bulurlar.<br />

306

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!