17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bu, menippea türü için tipik olan bir ahlâki deneyimdir ve Dostoyevski’nin<br />

yapıtları için daha az tipik olduğu söylenemez. Düşünceleri<br />

şöyle devam eder:<br />

Sözgelimi, şöyle tuhaf bir fikir uyandı kafamda: diyelim ki bir zamanlar<br />

ayda veya Mars’ta yaşıyordum ve hayal edilebilecek en kötü, en<br />

utanç verici suçu işledim orada ve yalnızca bazen düşlerde, kâbuslarda<br />

deneyimlenebilecek ve tahayyül edilebilecek böylesi bir utanca ve<br />

onursüzluğa mahkûm oldum ve diyelim ki, daha sonra, bu diğer gezegende<br />

işlediğim suç bilincimde hala canlıyken kendimi yeryüzünde<br />

buldum, üstelik benim için hiçbir koşulda geri dönüş olmadığını bilerek<br />

-bu yeryüzünden aya gözlerimi diktiğimde aldırır mıydım aldırmaz<br />

mıydım acaba? Yaptıklarımdan ötürü utanç duyar mıydım duymaz<br />

mıydım? [55 X, 425-26]<br />

Kirillov ile girdiği söyleşide, Stavrogin aydaki bir edime dair tamamen<br />

benzer “deneysel” bir soru sorar kendine [55 VII, 250;<br />

Ecinniler, İkinci Kısım, bl. 1, 5]. Bu tümüyle Ippolit’in (Budala),<br />

Kirillov’un (Ecinniler), “Bobok”ta mezarın başında sergilenen<br />

utançtan arınmışlığın ortaya attığı bildik sorunsaldır. Aslında, hepsi<br />

de Dostoyevski’nin tüm yapıtlarının önde gelen bir temasının<br />

muhtelif boyutlarıdır yalnızca; bu ise, (hiçbir Tanrı’nın bulunmadığı<br />

ve ruhun ölümsüzlüğünün söz konusu olmadığı bir dünyada)<br />

“her şey mubahtır” teması ve bununla bağlantılı etik tek-bencilik<br />

temasının.<br />

5.İlerleyen aşamalarda, merkezde yer alan (ve tür şekillendirici<br />

olduğu söylenebilecek) kriz düşü teması açınlanır; daha kesin bir<br />

dille, bir insana, yeryüzündeki tümüyle farklı bir insan yaşamı olasılığını<br />

“kendi gözleriyle” görme olanağı tanıyan bir düş görüsü<br />

aracılığıyla bu insanın yeniden doğuşu ve yenilenmesi temasıdır<br />

bu.<br />

Evet, o vakit, o düşü gördüm, 3 Kasım düşümü! Şimdi, bana bu yalnızca<br />

bir düş, başka bir şey değil diyerek benimle alay ediyor hepsi de.<br />

Ama bana Hakikati gösterdiği için bunun bir düş olup olmaması hiç<br />

fark etmiyor kesinlikle. Çünkü onu bir kez bilip görecek olsanız, Ha­<br />

279

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!