17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

iliminin, kolların bacakların, deliklerin, işlevlerin farklı anlamlarının<br />

incelenmesidir.” 18 Groteskin ayırdedici özelliği, bedeni de<br />

dünyayı da varlık olarak değil, varoluş süreci olarak, dönüşüm süreci<br />

olarak temsil etmesidir. Böylelikle insanları kesin hatlarla belirlenmiş,<br />

dengeli bir varoluşun sınırları dışına çıkarır; tümüyle<br />

farklı bir dünyanın, başka bir düzenin, başka türlü bir yaşamın olanaklılığını<br />

sergiler. Bu yüzden karnavalın zamanı da mekanı kadar<br />

özeldir. Değişim, ölüp yeniden doğma, zamanın yokedici ve yaratıcı<br />

gücü, karnavalın zamana ilişkin ana temalarıdır. Karnavallaşmış<br />

edebiyat da her şeyi zamanla zorunlu bir bağ içinde, hep bir dönüşüm<br />

anı olan şimdiyle maksimum temas halinde, geçmişten özgürleşmiş,<br />

geleceğe açılmış yönleriyle temsil eder.<br />

Bu derleme içinde yer alan daha sonraki üç bölüm, karnavaldan<br />

romana doğru uzanan yolu bu mekan ve zaman temalarını izleyerek<br />

kateder. Büyük ölçüde Lukacs’ın roman kuramına yanıt olarak<br />

Rabelais kitabıyla aynı yıllarda yazılan “Epik ve Roman”, bu kez<br />

de monolojik bir tür olarak epiği romanın karşısına koyarak “Romanda<br />

Söylem”de açımlanan romansı özellikleri bir kez daha tartışır.<br />

Ancak epikle roman arasındaki karşıtlığın en fazla vurgulanan<br />

yönü epik mesafe olarak adlandırılan bir kavramla dile getirilir.<br />

Epik mesafe, epiğin anlatıcısıyla, temsil ettiği dünya arasındaki<br />

aşılmaz zaman uçurumudur. Epik, yalnızca geçmişle ilgili bir şiir<br />

değil, geçmişin şiirleştirilmesidir. Tür olarak tanımlayıcı özelliği,<br />

temsil ettiği sözlerin zamanıyla temsil eden sözün zamanı arasında<br />

hiçbir dokunuş, hiçbir sürekliliğin olmayışıdır. Epiğin temsil ettiği<br />

dünya geçmişte tamamlanmış, son sözünü söylemiş bir dünyadır.<br />

Onu temsil eden şairin söylemi ondan sonra gelir, onun otoritesi altında<br />

ezilir. Epiğin monolojik bütünlüğünü sağlayan da, değişimin<br />

dile gelişini olanaksız kılan bu zaman yapısıdır.<br />

Oysa romana damgasını vuran ilke zamandaşlıktır; temsil edilen<br />

söz, temsil eden söz ve her ikisini de dışarıdan kuşatan dil ve<br />

gerçeklik dünyasının zamandaşlığı. Elbette bu, romanlarda geçmiş<br />

dönemlerin, tamamlanmış olayların temsil edilmediği anlamına<br />

gelmez. Ama romanın dili ve diyalojik yapısı, bu temsil nesnesi<br />

18. A.g.e., s.299.<br />

25

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!