17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ka birtakım yapıtları da (“Yeraltından Notlar”, “Uysal Biri” ve diğerleri),<br />

aynı tür özünün antik modellerden daha serbest ve daha<br />

uzak değişkelerini oluşturur. Son olarak, menippea Dostoyevski’nin<br />

daha büyük yapıtlarına, özellikle de olgunluk döneminin beş<br />

romanına sızmaktadır, dahası, romanların tam da en temel ve belirleyici<br />

yönlerine sızmaktadır. Bu nedenle, menippea’nın temelde<br />

Dostoyevski’nin tüm yapıtlarının tınısını belirlediğini söyleyebiliriz<br />

kesinlikle.<br />

Tüm derinliği ve cüretkârlığıyla “Bobok”un tüm dünya edebiyatının<br />

en büyük menippea’larından biri olduğunu söylemek pek<br />

yanlış olmaz. Ama içeriğinin derinliği bizim açımızdan burada<br />

önem taşımıyor; burada yalnızca yapıtın belirli tür özellikleri ilgi<br />

odağımızı oluşturuyor.<br />

Her şeyden önce, anlatıcının imgesi ve öyküsünün tonu karakteristiktir.<br />

Anlatıcı -“belirli bir kişi” 23 - delirmenin eşiğindedir (halüsinasyon).<br />

Ama bu bir yana, zaten hiç kimseye benzemeyen bir kişidir;<br />

yani, genel normdan sapmış, yaşamın alışıldık tekdüzeliğinden<br />

kopmuş, herkes tarafından hor görülen ve kendisi de herkesi<br />

hor gören biridir -yani, önümüzde “yeraltı insanı”nın yeni bir çeşitlemesi<br />

bulunmaktadır. Anlatım tarzı değişken, çift anlamlı, (dini<br />

piyeslerin iblislerine benzer şekilde) cehennemi maskaralık öğeleriyle<br />

birlikte üstü örtülü ikircikliklerle doludur. Kısa, “kesik kesik”<br />

kategorik cümlelerden oluşan dışsal biçimine rağmen son sözünü<br />

gizler, söylemekten kaçınır. Bir dostun onun biçemine ilişkin sunduğu<br />

nitelemeyi aktarır kendisi:<br />

“Biçemin değişiyor” dedi; “kesik kesik: sürekli tümceleri doğrayıp duruyorsun<br />

-derken bir parantez açıveriyorsun, sonra parantezin içinde<br />

başka bir parantez, derken köşeli bir parantez açıp başka bir şeye saplanıyorsun,<br />

sonra tekrar doğramaya başlıyorsun.” [55 X, 343]<br />

Konuşması içsel olarak diyalojikleşmiştir ve polemikle doludur.<br />

Aslında, öykü doğrudan doğruya, kendisini ayyaşlıkla suçlayan<br />

Semyon Ardalionovich ile girilen bir polemikle başlar. Sözlerini<br />

23. Bir Yazarın Günlüğünde “Birisinin Yarım Kalmış Mektubu”nda tekrar görünür<br />

[Bkz. The Diary of a Writer, 1873, s. 65-74],<br />

259

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!