17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

irey imgesini tamamlamak için kullanılabilir (özellikle romansı<br />

bir dışsallaştırmadır bu). Ama bu fazlalıkta başka sorunlar yaratan<br />

başka bir olanak daha barınmaktadır.<br />

Romansı mıntıkanın ayırıcı özellikleri, çeşitli romanlarda çeşitli<br />

şekillerde tezahür eder. Bir romanın ille de problematik sorular<br />

ortaya atması gerekmez. Sözgelimi, serüvene dayalı “bulvar” romansını<br />

örnek olarak alalım. İçinde ne bir felsefe, ne toplumsal veya<br />

politik sorunlar ne de bir psikoloji bulunur. Bunun sonucu olarak<br />

da, bu alanların hiçbiri, bizim kendi zamandaş gerçekliğimizin<br />

belirsiz olaylarıyla bir temas halinde değildir. Mesafenin ve bir temas<br />

mıntıkasının eksikliğinden burada farklı bir şekilde yararlanılır:<br />

Bize sıkıcı yaşamlarımızın bir ikamesi sunulduğu doğrudur,<br />

ama bu, büyüleyici ve parlak bir yaşamın ikamesidir. Bu serüvenleri<br />

yaşantılayabilir, bu kahramanlarla özdeşleşebiliriz; böylesi romanlar<br />

neredeyse, kendi yaşamlarımızın ikamesi haline gelir. Epikte<br />

ve diğer mesafeli türlerde böylesi bir şey mümkün değil. Ama<br />

burada romana özgü temas mıntıkasının doğasında bulunan özgül<br />

tehlikeyle karşı karşıya kalırız: Biz kendimiz de gerçekten romana<br />

dahil olabiliriz (oysa, bir epiğe veya diğer mesafeli türlere giremeyiz).<br />

Bundan, kendi yaşamımızı takıntılı bir roman okumayla veya<br />

roman modellerine dayanan düşlerle ikame edebileceğimiz sonucu<br />

çıkmaktadır ([Dostoyevski’nin] Beyaz Geceleri'nin kahramanı);<br />

Bovarycilik, yani romanlarda revaçta olan kahramanların gerçekyaşamda<br />

boy göstermesi -düşkırıklığına uğramış, iblisvari, vb.-<br />

olanaklı hale gelir. Diğer türlerse, ancak romanlaştıktan sonra, yani<br />

romansı temas mıntıkasına aktarıldıktan sonra (örneğin,<br />

Byron’un koşuk anlatıları) böylesi fenomenler üretebilir.<br />

Bununla birlikte, romanın tarihinde bu yeni zamansal yönelimle<br />

ve bu temas mıntıkasıyla bağlantılı -son derece önemli- başka<br />

bir fenomen bulunmaktadır: Romanın edebi olmayan türlerle, gündelik<br />

yaşama dayanan türlerle ve ideolojik türlerle olan özel ilişkisi.<br />

İlk evrelerinde, roman ve romanı hazırlayan türler, edebi olmayan<br />

muhtelif kişisel ve toplumsal gerçeklik biçimlerine, özellikle<br />

de retorik biçimlerine dayanmışlardır (aslında romanın köklerini<br />

retorikle ilişkilendiren bir teori de bulunmaktadır). Roman, gelişi­<br />

199

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!