17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

da bir tür olarak, zamandaşlar arasındaki gerçek söyleşilere dayanan<br />

kişisel anıların 16 yazıya geçirilmesi olarak ortaya çıkar; konuşan<br />

ve söyleşide bulunan bir kişinin türün merkezindeki imge olması<br />

gerçeği de aynı şekilde tipiktir. Şaşkına dönmüş bir aptalın<br />

(neredeyse bir Margit'in)' 1 popüler maskesini takmış olan türün<br />

merkezindeki kahramanın, Sokrates imgesinin, en yüksek türden<br />

bir bilgenin imgesiyle (yedi bilgeye dair efsaneler havasında) bileştirilmesi<br />

de aynı ölçüde tipiktir; bu bileşim çift değerli bir bilgece<br />

cehalet imgesi üretir. Sokratik diyalogdaki zıt değerli kibir de tipiktir:<br />

Herkesten daha bilgeyim, çünkü hiçbir şey bilmediğimi biliyorum.<br />

Sokrates’in imgesinde, düzyazıya dayanan yeni bir kahramanlaştırma<br />

tipi saptanabilir. Bu imge etrafında, karnavallaştırılmış efsaneler<br />

gelişir (örneğin, Sokrates’in Xanthippe ile olan ilişkisi);<br />

kahraman bir soytarıya dönüşür (Dante’yi, Puşkin’i 18 vb. kuşatan<br />

daha yakın tarihli efsane karnavallaştırılmaları ile karşılaştırın).<br />

Diyalojikleşmiş bir öykü tarafından çerçevelenen, konuşmaya<br />

dayalı diyalog, bu türün tipik, hatta kanonik bir özelliğidir. Dilinin<br />

popüler konuşma diline, klasik Yunanca’da olabileceği kadar yakın<br />

oluşu tipiktir; aslında bu diyaloglar Atina düzyazısına giden yolu<br />

açmışlardır ve edebi düzyazı dilinin temel yenilenmesiyle -ve genelde<br />

de, dildeki bir değişimle- bağlantılıdır. Bu tür aynı zamanda<br />

tipik bir biçimde, oldukça karmaşık bir biçemler ve lehçeler sistemidir<br />

de; bu biçemler ve lehçeler, dillerin ve biçemlerin az ya da<br />

16. Biyografiler ve otobiyografilerde özel türde bir “bellek"e rastlanır: Kişinin kendi<br />

zamandaşlığının ve kişinin kendi benliğinin belleğidir bu. Kahramanlaştırmayıbozucu<br />

bir bellektir; kendisinde mekanik bir öğe, salt yazıya geçirme öğesi (anıtsal-olmayan<br />

bir öğe) bulunmaktadır. Sonuçta ortaya çıkansa önceden var olan<br />

kronolojik bir örüntüden yoksun, yalnızca tek bir kişisel yaşamın vardığı noktayla<br />

sınırlı olan kişisel bellektir (kuşaklar ya da babalar yoktur). Bu “özyaşam öyküsü<br />

niteliği” Sokratik diyaloğun doğasında zaten mevcuttur.<br />

17. Margit, Yunanca “aptal”, Bakhtin’in sık sık gönderme yaptığı bir yapıtın öznesi,<br />

Margitler (q.v.).<br />

18. Burada Bakhtin'in aklında olan şeyin iyi bir örneği, Oberiuty'nin lideri Daniil<br />

Kharms (1905-1942) tarafından sunulmaktadır, “Anecdotes about Pushkin” (Puşkin<br />

Hakkında Anekdotlar). Çevirilerinde değerlendirilmeleri zordur, ama tümüyle<br />

şuna benzerler: “Puşkin taş atmaktan hoşlanırdı. Ne zaman bir taş görse, onu<br />

alıp atardı. Bazen öylesine heyecanlanırdı ki yüzü kıpkırmızı kesilip öylece durup,<br />

elini kolunu sallar, taş atardı sadece korku ve hayranlıkla.” -Russia's Lost Literature<br />

of the Absurd’dan, çev. ve der. George Gibian (New York, 1974), s. 67.<br />

190

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!