17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dogmatik gülme denli olanaksızdır ve klasik trajediler dogmatikliği<br />

aşar. Hem otantik tragedya hem de zıt duygular barındıran otantik<br />

gülme, tüm biçimleri ve tezahürlerinde, dogmatizm tarafından<br />

katledilir. Antik kültürde tragedya yaşamın gülmeye dayanan boyutunu<br />

dışlamayıp onunla birlikte var olmuştu. Trajik üçlemeyi, onu<br />

gülmece düzeyinde tamamlayan yergi tiyatrosu izledi. Antik trajedi<br />

gülme ve parodiden korkmamış, hatta bir düzeltici ve tamamlayıcı<br />

olarak onları talep etmişti. 64 Bu nedenle, antik dünyada resmi<br />

kültür ve folk kültürü arasında, Ortaçağ’daki gibi, belirgin bir ayrım<br />

var olamadı.<br />

Antik dünyada, (prensipte) dar dogmatizm barındırmayan ve gülmenin<br />

potasında sınanma kapasitesine sahip olan başka bir ciddiyet<br />

biçimi daha yaratıldı. Bu, eleştirel felsefeydi. Kurucusu Sokrates,<br />

Sokratik diyaloğu yeşertip tek yanlı retorik ciddiyetten kurtaran antikitenin<br />

karnaval biçimleriyle bağlantılıydı doğrudan doğruya.<br />

Modern dönemlerin kültüründe katı ve bilimsel, özel bir ciddiyet<br />

biçimi büyük önem kazanmıştır. İlke olarak, bu biçim, tüm hoşgörüsüz<br />

dogmacılıklardan muaftır ve doğası gereği bir sorun biçimi<br />

alır, öz-eleştireldir ve tamamlanmamıştır. Rönesans itibariyle bu<br />

yeni ciddiyet edebiyat üzerinde güçlü bir etki sahibi oldu, ama bu<br />

alanda, belirli dönüşümlerden geçerek elbette.<br />

Bizzat yüksek edebiyat alanı ve bu alanın muhtelif gelişim aşamaları<br />

-epik, lirik ve tiyatro- ölüm ve yenilenmeye teslim olmaya<br />

her an hazır birçok derin ve saf, ama açık ciddiyet biçimi sunuyordu.<br />

Sahici açık ciddiyet ne parodiden ne ironiden ne de başka bir<br />

indirgenmiş gülme biçiminden korkar, çünkü bunların tamamlanmamış<br />

bir bütünün parçası olduklarının farkındadır. 65<br />

64. Bkz. A. Dieterich'in analizi, Pulcinella. Pompeyanische Wandbilder und Römische<br />

Satyrspiele içinde. Leipzig, 1897.<br />

65. Puhskin’in Mozart’ı hem gülmeyi hem parodiyi kabul eder, oysa kasvetli,<br />

vakur Salieri gülmeyi ve parodiyi kabul etmediği gibi korkar da. Kör kemancıyı<br />

dinledikten sonra Mozart ve Salieri arasında geçen konuşma şöyledir:<br />

Salieri: Nasıl gülebilirsin?<br />

Mozart: Ah Salieri, sen gülemez misin?<br />

Salieri: Hayır, değersiz bir ressam Raphael'in Madonna’sını berbat ettiğinde gülmem;<br />

bir soytarı Alighieri’yi taklit edip ona saygısızlık ettiğinde gülmem (Pushkin,<br />

“Mozart ve Salieri", Sahne 1).<br />

141

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!