17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

duğu doğruydu. Özellikle Moliere’i kastettiğimizi belirtelim. Ama<br />

özel bir niteliğe sahip bu fenomenler çalışmamızın kapsamı dışında<br />

bulunuyorlar.<br />

Şimdi on sekizinci yüzyılı ele alalım. Rabelais, başka hiçbir dönemde<br />

bu yüzyılda olduğu kadar az anlaşılıp değerlendirilmemişti.<br />

Yapıtının yorumlanması, Aydınlanma’nın güçlü noktalarından çok<br />

zayıf noktalarını açığa vuruyordu. Aydınlanmacılar tarihsel bir anlayıştan<br />

yoksundu, sahip oldukları ise, soyut ve akılcı bir ütopyacılık,<br />

mekanik bir madde anlayışıydı; bir yandan soyut genellemelere<br />

ve örneklemelere, diğer yandan da belgelemelere yönelik bir eğilim<br />

taşıyorlardı. Rabelais’yi anlama ve değerlendirme bakımından<br />

bir hayli yetersizlerdi; onlara göre, Rabelais “vahşi ve barbar on altıncı<br />

yüzyıl'’ın tipik temsilcisiydi. Bu bakış açısı Voltaire tarafından<br />

kesin bir şekilde ifade ediliyordu:<br />

Rabelais ölçüsüz, aklın ötesindeki, anlaşılmaz kitabında uç boyutta bir<br />

neşe ve uç boyutta bir küstahlık sergiliyor; bilgililiği, kaba saba sözlerle<br />

ve can sıkıntısıyla sıvıyor; iki sayfalık iyi bir öyküyü iki ciltlik saçmalık<br />

karşılığında alıyorsunuz böylelikle. Yalnızca birkaç tuhaf kişi,<br />

bir bütün olarak bu yapıtı anlayıp takdir etmekle övünür; ulusun geri<br />

kalanı ise, Rabelais’nin şakalarına gülüp kitabını küçümser. Soytarıların<br />

başı kabul edilir; böylesine keskin bir zekâsı olan bir insanın, bu zekâyı<br />

berbat etmiş olmasına üzgünüz; yalnızca sarhoş olduğunda yazan<br />

sarhoş bir felsefeci, o. 58<br />

Voltaire’in yorumu karakteristiktir. Rabelais’nin dünyası ona aklın<br />

ötesinde ve anlaşılması imkânsız görünür. Völtaire bu dünyada bir<br />

neşe, pislik, saygısızlık, ve densizlik karışımı bulur. Birbiriyle bağdaşmayan<br />

iki heterojen öğe arasındaki uçurum, Voltaire’e, La Bruyere’ye<br />

göründüğünden daha geniş görünür. Yalnızca tuhaf beğeni<br />

sahibi birkaç okuyucunun romanı bir bütün olarak kabul edebileceğine<br />

inanır. “Ulusun geri kalanı”nın tutumuna ilişkin görüşü de ka­<br />

58. Voltaire, Felsefi Mektuplar, çeviri: Ernest Dilworth, s. 106. Yayım hakkı<br />

1961’de The Bobbs-Merrill Co., Inc.’e geçmiştir. Yayımcının izniyle yeniden basılmıştır.<br />

136

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!