17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

teski için tipik olan Latince bir cümle söyler: Ad formam nasi cognoscitur<br />

ad te levavi (“Burnumun şeklinden [nasıl] kaldırdığımı anlarsın”).<br />

Cümlenin ilk bölümü, o günlerde hekimler arasında bile<br />

yaygın olan “fallusun büyüklüğü burnun büyüklüğünden kestirilebilir”<br />

varsayımıyla ilişkilidir. İkinci bölümü “kaldırdığımı” ise, Mezmurlar<br />

121 ’in başlangıcıdır; böylece, kutsal bir metine yakışıksız bir<br />

yorum kazandırılır. Alçaltıcı aktarım, Fransızca’da fallusla bağlantılı<br />

bir yananlam içeren, alıntının son hecesi v ile pekiştirilir.<br />

Hem antik groteskte hem de ortaçağa özgü groteskte burun genellikle<br />

fallusla olan bu bağlantıyı barındırıyordu. Fransa’da, ne<br />

advertas (önlemeyin) ne revoces (seslenmeyin) gibi Latince olumsuzlama<br />

eki ne ile başlayan kutsal metin ve dualardan oluşan,<br />

“noms de tous les nez” (tüm burunların adları) olarak bilinen bütün<br />

bir ayin taklidi vardı. Bunların hepsi de, uzak analojiler ve yananlamların<br />

bile ciddiyi tersine çevirip gülmeyle birleştirmek üzere nasıl<br />

arandığının tipik örnekleridir. Parodi, her şeyde, her anlam ve<br />

imgede, kutsal sözlerin tınısında bedenin alt kısmı ile bağlantıyı<br />

olanaklı kılan bir özellik, alay etmeye açık zayıf nokta keşfediyordu.<br />

Birçok azize ilişkin gayri resmi efsane sadece isim üstüne inşa<br />

edilmişti: Sözgelimi, Aziz Vitus’un adı, alt kısımla (fallusla) bağlantılıydı,<br />

“Aziz Mamik’i onurlandırmak” şeklindeki ifade ise,<br />

metresin ziyaret edilmesi anlamına geliyordu.<br />

Sade halk konuşmaları kadar ortaçağ ruhban sınıfının (ve tüm<br />

ortaçağ entelijansiyasının) tüm gayri resmi konuşmalarının köklü<br />

bir biçimde bedenin alt kısmıyla ilgili imgelerle dolu olduğu söylenebilir<br />

-müstehcenlik ve sövgülerle, dine saygısızlık ve küfürlerle,<br />

alaycı bir şekilde ters yüz edilmiş kutsal metinlerle; bu tür bir konuşma<br />

içinde öğütülen her şey, kudretli alt bölgenin alçaltıcı ve yenileyici<br />

gücüne teslim ediliyordu. Gündelik konuşma da Rabelais’nin<br />

döneminde hâlâ öyleydi. Rahip John ve Panurge’nin konuşması<br />

bu açıdan tipiktir. 34<br />

34. On altıncı yüzyılda Protestan çevreler, kutsal metinlerin gündelik sözlü iletişimde<br />

alaycı ve küçük düşürücü şekilde kullanılmasını kınıyordu. Rabelais’nin<br />

çağdaşı Henri Estienne, Herodotus Savunusunda, içki alemlerinde kutsal sözcüklerin<br />

sürekli olarak saygısızca kullanımından şikayet ediyordu. Estienne bu<br />

kullanıma ilişkin pek çok örnek aktarır; bir kadeh şarap bir dikişte içilirken, piş-<br />

107

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!