29 - Bilgi İşlem Daire Başkanlığı - Süleyman Demirel Üniversitesi

62 SDÜ Bülteni / Eylül 2006
SDÜ Bülteni / Eylül 2006 63
SDÜ’den Vali Parlak’a
Veda Yemeği
Süleyman Demirel Üniversitesi Yönetim Kurulu, Merkez
Valiliği’ne atanan Isparta Valisi İsa Parlak’a SDÜ Konukevi’nde
bir veda yemeği verdi.
Yemeğe Vali İsa Parlak ve eşi Raife Parlak, SDÜ Rektörü
Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcıları, dekanlar,
SDÜ Genel Sekreteri, İl Genel Meclisi Başkanı Kadir Dal, İl Genel
Meclisi Üyesi Muhlis Tuncay ve diğer yetkililer katıldı.
Yemekte konuşan SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,
3 yıldan beri Isparta Valisi olarak görev yapan İsa Parlak’la
SDÜ olarak uyum içinde bir çalışma yürüttüklerini belirterek,
Parlak’a yeni çalışma hayatında başarılar diledi.
Yemekte konuşan Vali Parlak ise üniversitelerin olmadığı
yerlerde sosyal ve kültürel faaliyetlerin artmasının mümkün
olmadığını dile getirerek, “SDÜ ile gerek önceki Rektör Lütfi
Çakmakçı ve gerekse şimdiki Rektör Metin Lütfi Baydar ile
gayet iyi ilişkiler içinde çalıştık. Tabii bundan da Isparta karlı
çıktı. SDÜ 12 yıl önce kurulmuş olmasına rağmen hem bilimsel,
hem fiziki ve hem de öğrenci sayısı itibarıyla hızla büyüdü
vc gelişti. İnanıyorum ki; bu büyüme ve ivme daha da
hızlanarak devam edecektir. Bilindiği gibi herşeyin bir sonu
SDÜ Halk Oyunları ve
Halk Müziği Festivali
vardır. Biz de hükümetimizin takdiri ile bu göreve başladık.
Bir göreve atanmak ne kadar şeref ise o görevden alın açıklığı
ile ayrılmakta bir o kadar şereftir. Ben iki şerefi de yaşadım. 3
yıldan beri Isparta’da olmaktan ve sizlerle birlikte görev yapmaktan
büyük mutluluk duyuyorum ve hepinize teşekkür
ediyorum.” dedi.
Daha sonra Rektör Baydar, Vali Parlak’a bir şükran plaketi
ile seramikten yapılmış minyatür Atatürk Heykeli hediye etti.
Bayan Raife Parlak’a ise SDÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Afşin
Emre Kayıpmaz tarafından SDÜ’lü öğrenciler adına bir buket
çiçek takdim edildi.
SDÜ’de
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği
Üniversitelerarası ‘1.Halk Oyunları ve Halk Müziği Festivali’
Süleyman Demirel Üniversitesi Kültür Merkezi’nde
yapıldı.
SDÜ Halk Oyunları Kulübü tarafından düzenlenen festivale,
SDÜ Halk Oyunları Kulübü, Sakarya Üniversitesi Devlet
Konservatuvarı Halk Oyunları Topluluğu, Muğla Üniversitesi
Halk Oyunları Topluluğu ve Ankara Üniversitesi Halk
Müziği ve Halk Oyunları Topluluğu katıldı.
İki gün süren festivalin ilk gününde şefliğini Kültür Bakanlığı
Halk Müziği Sanatçısı Düzgün Uçkaç’ın yaptığı Ankara
Üniversitesi Halk Müziği Korosu sahne aldı. Gösteriye
katılan Genel Sekreter Yardımcısı Nafiz Akgün Uçkaç’ a seramikten
yapılmış Atatürk Heykeli takdim etti.
İkinci günkü etkinlikte SDÜ Halk Oyunları Kulübü;
Burdur, Gaziantep Yöresi oyunlarıyla birlikte çeşitli skeçler,
Sakarya Üniversitesi, Karadeniz ve Artvin Yöresi, Muğla
Üniversitesi, Muğla Yöresi, Ankara Üniversitesi de Seğmen
oyunu, ve Halk Müziği Korosuyla izleyenleri coşturdular.
SDÜ yetkilileri bu etkinliğin önümüzdeki yıl daha geniş katılımla
olarak yapılacağını ifade ettiler.
SDÜ’de Dans Gösterisi
Süleyman Demirel Üniversitesi Dans Kulübü tarafından
Kültür Merkezi’nde ‘Dans Gösterisi’ düzenlendi. Gösteride modern
danslardan salsa, çaça, cayv, tango, vals, ruba’yla sahneye
çıkan kulüp öğrencileri izleyenleri büyüledi .Dansçılar grup ve
solo performanslarıyla sergiledikleri danslarda oldukça başarılıydılar.
Yoğun ilgi gören gösteriye çok sayıda öğretim üyesi ve
öğrenci katıldı.
Süleyman Demirel Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma
ve Uygulama Merkezi (KASAUM) tarafından 1. Kuruluş yıl
dönümü programı çerçevesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Etkinlikleri düzenlendi.
KASAUM Seminer Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe,
SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Fatma
Göktepe, fakülte dekanları ve çok sayıda öğretim görevlisi katıldı.
Açılış konuşmasını KASAUM Müdürü Doç. Dr. Songül
Sallan Gül’ün gerçekleştirdiği etkinlikte, SDÜ Rektörü Prof.
Dr. Metin Lütfi Baydar, “Ülkemizde özel bir tarih atfedilerek
kutlanan birçok gün vardır ve bu günlerin büyük bir kısmı da
yabancı kültürlerden kaynaklanmıştır. Eğitim ve bilinçlenme
açısından bugünleri önemseyeceğiz; ancak ben konuya başka
bir pencereden bakmak istiyorum. Biz genel anlamda kadını
insanlığın olmazsa olmaz bir yarısı olarak gören, onun biyolojik
ve duygusal yapısına saygı göstererek onu yücelten, doğurganlık
özelliğinden dolayı yaratıcılık gibi yüksek bir meziyeti
ona layık gören bir gelenekten geliyoruz. Batıdan bize
intikal eden önemli günler esasen bizim sahip olduğumuz
;ama yitirdiğimiz davranış biçimleriydi. Şimdi yitirdiklerimizi
buluyoruz. Arka planını doldurmuş olduğumuz bu tip özel
günleri, bir gün değil hayatın her günü hatırlamalıyız ve biz
bunu yapıyoruz.” diye konuştu. Ardından söz alan KASAUM
Müdürü Doç. Dr. Songül Sallan Gül eğitimde, çalışma alanlarında,
siyasette, toplumda kadının yerini ve önemini anlatarak,
yapılan araştırmaların çarpıcı sonuçlarını dinleyenlere
özetledi. Sallan Gül, “Türkiye’de kadının işgücüne katılımı
1955’de yüzde 72 iken, 1985’de yüzde 43’e, 1990 yılında yüzde
34’e, 2004’te ise yüzde 22.5’e düşmüştür. Ülkemizde ücretli
çalışan kadınların yüzde 52.6’sının sağlık sigortası, yüzde
88,9’unun sosyal güvenliği yoktur. Bu üzücü sayılara kulak
verilerek kadınlara yönelik istihdam olanaklarını arttırıcı çalışmalar
yapılmalı, iş ve aile yaşamını uyumlaştırıcı yasal ve
kurumsal çabalara hız verilmelidir.” dedi. Etkinlikte “Kadın
Sağlığı” ve “Kadına Yönelik Şiddet” konularında dinleyenlere
bilgiler verildi.”Kadın Sağlığı” konusunda yaptığı konuşmada
Yrd. Doç. Dr. Ersin Uskun “Türkiye’de kadın sağlığında
son yıllarda büyük bir iyileşme söz konusudur. Elbette istenen
düzeye ulaşmış olmasa da, kadınların doğuşta beklenen yaşam
süresinin artması, doğurganlık düzeyindeki azalma, evlenme
yaşının düşmüş olması ve aile planlaması için yapılan
başvuruların artması sağlık alanındaki önemli gelişmeleri bize
gösteriyor.” diye söyledi. Uskun’un ardından söz alan Yrd.
Doç. Dr. Duru Gündoğar, kadının fiziksel, ekonomik, sözel,
psikolojik ve sosyal şiddetlere maruz kaldığını ifade ederek
“Kadına yönelik şiddet ister kamusal, isterse özel yaşamda
meydana gelsin, kadının duygusal açıdan zarar görmesine ve
acı çekmesine yol açan, kadının temel hak ve özgürlüklerini
ve onurunu zedeleyen bir eylemdir.” diye konuştu.