29 - Bilgi Ä°Ålem Daire BaÅkanlıÄı - Süleyman Demirel Ãniversitesi
29 - Bilgi Ä°Ålem Daire BaÅkanlıÄı - Süleyman Demirel Ãniversitesi
29 - Bilgi Ä°Ålem Daire BaÅkanlıÄı - Süleyman Demirel Ãniversitesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
12 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />
SDÜ Bülteni / Eylül 2006 13<br />
öğrencimiz bu kapsamda çeşitli Avrupa üniversitelerine<br />
gitmektedir. Öte yandan Akademik Değerlendirme ve<br />
Kalite Güvencesi konusunda Avrupa Kalite Güvencesi<br />
Ajansı, Ulusal Akademik Değerlendirme kitapçığını<br />
çıkarmış ve bütün üniversitelere dağıtımını yapmıştır.<br />
Bu çerçevede tüm üniversitelerimizin stratejik planları<br />
hazırlanmış ve hazırlanmaktadır. YÖK ise Ulusal Yüksek<br />
Öğretim Stratejisi Raporunu hazırlamak üzeredir. Bu rapor<br />
daha sonra tartışmaya açılarak son şekli verilecektir. Bu<br />
süreç sanıyorum sonbahara kadar sürecektir. Diğer önemli<br />
bir nokta ise üniversitelerimizin ulusal öğrenci birlikleri<br />
yoktu. 10 ay önce Ulusal Öğrenci Birliğimiz de resmen<br />
kuruldu. Sözün kısası eğitim öğretimde Bologna sürecinde<br />
Türkiye’nin, Yüksek Öğretimde hiçbir sorunu yoktur.<br />
Türkiye Avrupa Yüksek Öğretim Alanının bir parçasıdır.”<br />
dedi.<br />
Konuşmasının son bölümünde Türk Yüksek<br />
Öğretimindeki zorluklara değinen Ertepınar şöyle devam<br />
etti: ”Yüksek öğretim sistemimiz de birtakım zorluklar<br />
bulunmaktadır. Gerçi bu sıkıntılar biz de ve Avrupa’nın<br />
diğer üniversitelerinde de görülmektedir. Bunlar; mali<br />
özerklik ve kaynak kıtlığı konularıdır. Bu arada yeri<br />
gelmişken tüm bu imkansızlıklara rağmen 3 büyük<br />
şehirdeki üniversitelerimiz dışında kalan üniversitelerimizi<br />
“Anadolu Kaplanları” olarak nitelendirmek istiyorum.<br />
Ayrıca ülkemizdeki üniversitelerin 1995 yılından itibaren<br />
özellikle bilimsel makaleler sayısı itibariyle aldığı yol çok<br />
büyüktür. Ülkemizdeki üniversitelerde 1995 yılında sadece<br />
2 bin 307 makale yayınlanmışken bu rakam 2005 Mayıs sonu<br />
itibariyle 17 bin 222 rakamına ulaşmıştır. Böylelikle ülkemiz<br />
dünya üniversiteleri arasında 42.likten, 19’unculuğa<br />
yükselmiştir. Ancak Anadolu’daki üniversitelerimizin<br />
konsorsiyumlar oluşturarak bölgelerinin sorunları için<br />
akademik çalışmalar yapmaları gerekmektedir. Bu arada<br />
1992 yılında kurulan ve çok hızlı bir gelişme gösteren<br />
SDÜ’nün 1995 yılında sadece 3 bilimsel yayını var iken,<br />
bu rakam 2005 yılında 325’e yükselmiştir. Bu müthiş bir<br />
gelişmedir. Tüm emeği geçenleri kutluyorum.”Açılış<br />
konuşmalarının ardından Prof. Dr. Aybar Ertepınar’a<br />
Rektör Baydar tarafından, SDÜ amblemli minyatür<br />
halı hediye edildi. Konferansın ilk bilimsel oturumu<br />
Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman<br />
Başkanlığı’nda devam etti. Konferans çeşitli oturumlarla<br />
üç gün sürdü.<br />
1. Uluslararası Yüksek Öğretimde Stratejik Eğilimler Konferansı’nın son<br />
gününde ise “Türk Dünyası Yüksek Öğretim Alanı Oluşturulması” konulu<br />
toplantı yapıldı. Toplantıya SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Türk<br />
Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan, Azerbaycan<br />
Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazim Ziyadoğlu Hüseyinli, Kazakistan<br />
Çimkent Miras Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bolat Mirzaliyev, Kırgızistan<br />
Naryn Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akmataliev Almasbek, Kazakistan<br />
Ahmet Yesevi Türk-Kazak Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mümin<br />
Köksoy, Kırgızistan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bakhtjan Nsanbaiyev, diğer<br />
davetliler ve öğretim üyeleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan<br />
SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Türk Dünyası’ndaki üniversiteleri,<br />
modern üniversite eğitimi ve bu konuda Türkiye’nin deneyimlerinden<br />
yararlandırmak için böyle bir toplantı düzenlediklerini söyledi. Bu toplantının<br />
bir çekirdek olduğunu kaydeden Baydar, “Başlangıcına ev sahipliği yaptığımız<br />
bu toplantı bir çekirdek oluşturmaktadır. Amacımız bu çekirdeğin toprağa<br />
atılarak zaman içinde bir ağaca dönüşmesidir.” dedi. Daha sonra kürsüye<br />
gelen Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan ise Türk<br />
dünyasında bugün için en önemli konunun alfabe birliği olduğunu belirterek<br />
başladığı konuşmasında, “Bugün Türk dünyasında 30’u kiril, 8’i ise latin olmak<br />
üzere toplam 38 alfabe bulunmaktadır. Bu nedenle Türk dünyasının birbiri<br />
ile anlaşmasında çeşitli zorluklar ortaya çıkmaktadır. Bu zorluklar Yüksek<br />
Öğretim Alanı’nda da mevcuttur. Tek alfabe isteği tabii bir istektir. Başka bir<br />
amacı yoktur. Üniversitelerimiz bu konuya el atmalıdır. Isparta’dan yükselen<br />
bu sesle, Türk dilinde alfabe birliği ve yazı dilinde teklik sağlanmalıdır. Bu<br />
yapıldıktan sonra üniversiteler arasında beyin gücü ortaklığı ve bilimsel<br />
çalışma ortamı da kendiliğinden gelişecektir. Türk dünyası yeniden öze dönüş<br />
yolunda, kendi kaynaklarını kendi kontrol etmeli ve kullanmalıdır. Bugün Türk<br />
dünyası soyulmaya ve sömürülmeye devam ediliyor. Buna ilaveten horlanıyor.<br />
Bu asla olmamalıdır. Türk dünyası üniversiteleri beyin gücü sayesinde bunu<br />
engelleyebilir. 300 milyonluk güç, kendi kaynaklarını kendisi kullanabilir.<br />
Irak’ta Amerikalıların ne aradığını sorabilir. Orada ABD’nin istediği şey Musul<br />
ve Kerkük petrolleridir. Aslında orası da bizim babamızın malıdır. Misak-ı<br />
Milli sınırlarımız içindedir. Bu topraklar Atatürk’ün bize vasiyetidir. Demin de<br />
belirtiğim gibi beyin gücü çok önemlidir. Türkler bugün beyin gücü itibarıyla<br />
dünyada yüzde 50’den fazla bir yer işgal etmektedirler. Beyin gücümüzü ortak<br />
olarak geliştirdiğimiz ve bilim üretmeye başladığımız zaman kalkınmamız daha<br />
kolay olacaktır. Bizim üniversitelerarası birliktelikten kastımız aslında beyin<br />
gücü birlikteliğidir. Isparta Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin öncülüğünde<br />
gerçekleştirilen bu program gerçekten çok önemlidir. Üniversiteler Birliği,<br />
Türk coğrafyasının sömürülüp, soyulmasının son bulmasında, suni şekilde<br />
ayrılan milletlerin bir araya getirilmesinde, kaynakların iyi kullanılmasında<br />
önemli bir rol oynayacaktır. Bu toplantı bir çekirdektir. Şu an tarihe geçecek bir<br />
anı yaşıyoruz. O çekirdek dev bir ağaç olabilir. Onun gölgesinde bütün Türk<br />
dünyası rahat yaşayabilir. Dil birliğimiz, fikir birliğine o da sömürülmemize<br />
son verecektir. Bu toplantımız tüm Türk dünyasına hayırlı uğurlu olsun.” diye<br />
konuştu. Daha sonra toplantıya katılan davetliler kendi üniversitelerindeki<br />
eğitim durumları ile ilgili ayrıntılı bilgi verdiler. Toplantının sonunda SDÜ ile<br />
Kırgızistan Naryn Devlet Üniversitesi ve Güney Kazakistan Açık Üniversitesi<br />
arasında Bilimsel İşbirliği Protokolü imzalandı. Protokole, SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />
Metin Lütfi Baydar, Naryn Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akmataliev Almasbek,<br />
Güney Kazakistan Açık Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bakhtjan Nsanbaiyev imza<br />
koydular.<br />
Prof. Dr. Turan Yazgan