28.03.2014 Views

29 - Bilgi İşlem Daire Başkanlığı - Süleyman Demirel Üniversitesi

29 - Bilgi İşlem Daire Başkanlığı - Süleyman Demirel Üniversitesi

29 - Bilgi İşlem Daire Başkanlığı - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Tevfik <strong>Bilgi</strong>n<br />

114 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 115<br />

Türk Bankacılık Sistemindeki Gelişmeler<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nde Bankacılık Düzenleme<br />

ve Denetleme Kurumu Başkanı (BDDK) Tevfik <strong>Bilgi</strong>n’in<br />

konuşmacı olarak katıldığı “Türk Bankacılık Sistemindeki<br />

Gelişmeler” konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa<br />

Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Vecihi Kırdemir ve Prof. Dr. İsmail<br />

Karaca ile Isparta Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Hasan<br />

Hüseyin Kaçıkoç, dekanlar, öğretim üyeleri, banka müdürleri<br />

ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

Türk finans sistemini anlatarak konuşmasına başlayan<br />

Tevfik <strong>Bilgi</strong>n, “Türk finans sistemi bankalar, sigorta şirketleri,<br />

katılım bankaları, bireysel emeklilik şirketleri ve yatırım<br />

ortaklıkları gibi şirketlerden oluşmakta. 2005 verilerine göre,<br />

575 milyar dolar mevcut aktiflere sahip bu sektör ülkemiz<br />

GSMH’nın yüzde 81.3’üne karşılık gelmekte ve en önemlisi<br />

bu miktarın yüzde 85’ini önde gelen 10 banka yönetmektedir.<br />

Bankacılık böylesine önemli bir sektör olduğundan , en ufak<br />

bir sorun ekonomiye olumsuz şekilde yansımaktadır. Bu durum<br />

karşısında BDDK’nın denetleyici ve düzenleyici yetkisi<br />

önem kazanmaktadır.” dedi. Bankaların fiziksel özelliklerinden<br />

bahseder konuşmasına devam eden <strong>Bilgi</strong>n, “Bankacılık<br />

sektöründeki büyümenin devam etmesine orantılı olarak<br />

şube sayısı artmaktadır Bugün için 47’si banka, dördü ise katılım<br />

bankası olmak üzere ülkemizde toplam 51 banka bulunmaktadır.<br />

Bu bankaların 4568 şubesinde toplam olarak 138 bin<br />

718 personel görev yapmaktadır. Kriz öncesinde 170 binlerde<br />

olan çalışan sayısı kriz döneminde 120 binlere gerilemişti. Son<br />

yıllarda ise demin de belirttiğim gibi bankalar faaliyetlerini<br />

artırmaya başladı. .Siz öğrencilerimize bir müjde olarak istihdamın<br />

bu sektörde daha da artacağını söyleyebilirim.”diye<br />

konuştu.<br />

Türk bankacılık sisteminin genel sorunları ve ekonomimize<br />

yansımalarını anlatarak konuşmasını sürdüren <strong>Bilgi</strong>n şunları<br />

söyledi: “Bankalarda toplanan mevduatın yüzde 61,7’si<br />

krediye gidiyor. Kriz döneminde bu pay yüzde 20 idi. Bununla<br />

birlikte kriz döneminden sonra kredilerdeki artış yüzde 50<br />

iken bankalarda toplanan mevduattaki artış sadece yüzde 27<br />

civarında kaldı. Sonuç olarak halkımız yeterince tasarruf etmiyor.<br />

Buna rağmen tüketime devam ediyor.<br />

Bankalar reel sektörü fonlamıyor, yani yeterli kredi vermiyor<br />

deniliyor. Ancak 5 Mayıs 2006 tarihi itibarıyla ülkemizdeki<br />

bankalar 119.3 katrilyon lira kurumsal kredi vermiş. Bu<br />

oran genel toplamın yüzde 68’inin oluşturuyor. Ayrıca 55.8<br />

katrilyon bireysel kredi sağlamış. Bu da yüzde 32’yi oluşturuyor.<br />

Yani aslında bankalar kredi veriyor. Zaten bankalar için<br />

çıkış yolu kredi vermektir. Yani topladıkları mevduatı satmalarıdır.<br />

Burada bireysel kredileri konuşurken vatandaşlarımıza<br />

bir tavsiyem olacak. Özellikle kredi kartları konusunda<br />

vatandaşlarımız dikkatli olmalı. Gelirinden fazla tüketime yönelmeleri<br />

kendileri için sıkıntı yaratır. Kredi kartı bir ödeme<br />

aracıdır. Sadece hayatı kolaylaştırır. Ancak asla hayati idame<br />

yani sürdürme amacıyla kullanılmaz. Bu konuya dikkat etmek<br />

gerekiyor. Burada bir başka bireysel kredi türü de konut<br />

kredileridir. Konut kredileri 2006 Şubat itibarıyla 334 bin 465<br />

kişi tarafından kullanılmıştır. 2004 yılında bu rakam 112 bin<br />

189 idi. Bunda artış vardır. Ancak kullanılan konut kredileri<br />

oranı milli gelirin yüzde 2’si büyüklüğündedir. Yani daha<br />

da artması rahatlıkla mümkündür. Ayrıca ülkemizin insanları<br />

akıllı olarak davranıyorlar. Bugün için kullanılan konut<br />

kredilerinin ortalama vadesi büyük bir çoğunlukla 5-6 yıllık<br />

oluyor. Biliyorsunuz vade azaldıkça ödenecek toplam tutar ve<br />

faiz azalır.”<br />

“BANKACILIK ZOR ZANAAT”<br />

Türkiye’deki bankacılığın 1990-2000 arasındaki karlı günlerinin<br />

geride kaldığına değinen Tevfik <strong>Bilgi</strong>n, “Bankacılık<br />

risk alma sanatıdır. Risk almadan bankacılık yapamazsınız.<br />

Bankaların karlılık oranları düşüyor. Eski günler geride kaldı.<br />

Bankacılar adeta sinekten yağ çıkarıyorlar. Bizlere bazı şikayetler<br />

geliyor. Bankalar havale masrafı alıyor diye. Almayıp<br />

ne yapacaklar. Bu doğal bir şey. Bedava bankacılık yapamazlar.<br />

2001 krizi bankacılık için bir milattır. O tarihlerde 80 olan<br />

banka sayısı deminde belirttiğim gibi katılım bankaları da<br />

dahil olmak üzere 51’e düşmüştür. Bankacılık sektörü son 15-<br />

20 yılın en sağlıklı dönemini yaşıyor. Türkiye genç bir nüfusa<br />

sahip, büyüme potansiyeli fazla ve bankacılık kültürüne sahip<br />

bir ülke, krizlerden geçe geçe kriz deneyimine de sahip.<br />

Bu sektörün bugünkü konumunu devam ettirebilmesi için en<br />

önemli şart siyasi ve ekonomik istikrardır.” diye konuştu.<br />

Konferans bitiminde <strong>Bilgi</strong>n’e SDÜ Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Vecihi Kırdemir tarafından seramik Atatürk Heykeli ve çiçek<br />

takdim edildi.<br />

“Üniversiteler<br />

Gelecek Demektir”<br />

Sanayi çağından bilgi çağına geçtiğimiz bu dönemde,<br />

üniversitelerin bilgi üretme konusunda en önemli<br />

müesseseler olduklarına değinen Ağar, “Üniversiteler<br />

gelecek demektir, üniversiteler hayat demektir.<br />

Üniversiteler üretim demektir.” dedi.<br />

Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, sanayi çağından bilgi çağına geçtiğimiz<br />

bu dönemde, üniversitelerin bilgi üretme konusunda en önemli müesseseler olduklarına<br />

değinerek, “Üniversiteler gelecek demektir, üniversiteler hayat demektir. Üniversiteler<br />

üretim demektir.” dedi.<br />

SDÜ’nün davetlisi olarak Isparta’ya gelen Mehmet Ağar, SDÜ Kültür Merkezi’nde<br />

üniversite öğrencileri ile bir sohbet programına katıldı. Sanayi çağından bilgi<br />

çağına geçtiğimiz dönemde üniversitelere çok önemli görevler düştüğünü<br />

kaydeden Ağar, bunun için üniversitelere de gereken önemin verilmesi<br />

gerektiğini hatırlattı. Ülkenin sıkıntılı bir süreçten geçtiğine işaret eden<br />

Ağar, sorunların demokrasi ve hukuk kuralları içinde ve halktan da<br />

destek alınarak çözülebileceğini söyledi. Ülkenin sorunlarının çözümü<br />

için temel konularda uzlaşma gerektiğini kaydeden Ağar, “Ülkede<br />

böyle bir uzlaşma kültürü yok. Dolayısıyla sorunlara çözüm<br />

de yok. Ancak bunu söylerken ülkemizin geleceğinin çaresiz olduğunu<br />

kabul edemeyiz. Ülke gençlerinin, elçilik kapılarında iş için<br />

beklemelerini kabul edemeyiz. Ülkemizin sorunlarını faiz artırımları<br />

ile, sıcak para politikaları ile çözemeyiz. Bu tip politikalar daha<br />

çok işsizlik, daha çok güvenlik problemi ve daha çok sıkıntı yaratır.<br />

Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların ortaya koyduğu tablo demokrasinin<br />

dışında hiçbir şey olmayacağıdır. Türkiye’nin bütün<br />

sorunlarının çözümü vardır ve bunun için demokrasinin sağladığı<br />

özgürlük ve hukuk zemininin iyi kullanılması gerekir. Ayrıca,<br />

bu noktada gerçek iradenin ve gücün sadece millette olduğunu da<br />

unutmamak gerekir.” diye konuştu.<br />

Söyleşinin son bülümünde öğrencilerin sorularını<br />

da cevaplayan Ağar, DYP’nin iktidara talip<br />

bir parti olduğunu belirterek, “Siyaset muhalefet<br />

olmak için yapılmaz. Biz iktadar olmak<br />

için siyaset yapıyoruz. Tabi bunu bize sağlayacak<br />

olan da halkın kendisidir.” dedi.<br />

Söyleşinin sonunda Ağar’a SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından,<br />

üniversitenin Seramik Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezi’nde yapılmış minyatür<br />

Atatürk Heykeli ile seramik bir fotr<br />

şapka hediye edildi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’ndeki<br />

söyleşiye SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Rektör<br />

Yardımcıları, öğretim üyeleri,<br />

DYP Genel Başkan<br />

Yardımcıları Orhan Keçeli,<br />

Gültekin Uysal, İl<br />

Başkanı Tahir Alan ve<br />

öğrenciler katıldı.<br />

Mehmet Ağar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!