29 - Bilgi Ä°Ålem Daire BaÅkanlıÄı - Süleyman Demirel Ãniversitesi
29 - Bilgi Ä°Ålem Daire BaÅkanlıÄı - Süleyman Demirel Ãniversitesi
29 - Bilgi Ä°Ålem Daire BaÅkanlıÄı - Süleyman Demirel Ãniversitesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
112 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />
SDÜ Bülteni / Eylül 2006 113<br />
“Aileler Engelli Çocuklarını<br />
Toplumdan Uzaklaştırmamalı”<br />
SDÜ Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından<br />
10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle SDÜ Kültür<br />
Merkezi’nde ‘Toplum Bilincinin Artırılması Bağlamında<br />
Engellilik” konulu panel düzenlendi. Panelde, engellilerin<br />
dünyada ve ülkemizde karşılaştığı sorunlar tartışıldı ve bu<br />
sorunlara çözüm yolları arandı.<br />
Panel başkanlığını yapan, Engelliler Araştırma ve Uygulama<br />
Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ersin Uskun, engellilerin<br />
sorunlarının ülkemizde çok fazla olduğunu ve engellilerin<br />
sosyal hayata katılmayıp evlerine kapandığını belirtti.<br />
Uskun, “Gelişmiş ülkelerde, engelli bireylere; eğitim, sağlık<br />
güvencesi, yasal düzenlemeler gibi birçok konuda destek<br />
sağlanmaktadır. . Bizim ülkemizde ise bu çok farklıdır. Eğitim<br />
ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği , yasal düzenlemelerin<br />
yeterli olmaması ya da tam anlamıyla uygulanmaması en<br />
belli başlı sıkıntılar arasındadır. Engelliler genellikle evlerine<br />
kapanıp oturmakta ya da oturtulmaktadırlar. Ülkemizde engellilik<br />
çok yaygın olmasına rağmen sokakta çok az engelli<br />
görürüz.” dedi.<br />
Ersin Uskun’un konuşmasının ardından panelistler engelliler<br />
konusundaki araştırmalarını aktardılar. SDÜ İlahiyat<br />
Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi<br />
Dr. Adem Efe, ‘Engelli ve Ailelerinin Mevcut Sorunları ve<br />
Öneriler’ konulu sunumunda engellilere sokakta farklı gözle<br />
bakıldığını ve bu durumdan engelli ailelerinin olumsuz yönde<br />
etkilendiklerine değindi. Efe, “Engelli bireylerimize farklı<br />
gözle bakılması aileleri çok rahatsız etmektedir. Fakat aileler<br />
bir şeyin farkında olmalıdırlar, engelli bireyin topluma uyum<br />
sağlaması konusunda onlara çok iş düşmektedir. Aileler engelli<br />
çocuklarından utanmamalı, onları eve kapatmak yerine<br />
toplum içine çıkarmalıdır.” diye konuştu.<br />
Panel’in ikinci konuşmacısı SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi<br />
Sosyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit<br />
Akça, ‘Engelliler ve Ailelerinin Kabullenme Sürecine Yönelik<br />
Öneriler’ konusunda sunum yaptı. Akça; “Engellilik bir farklılıktır<br />
bunu kabul ederek nasıl davranmak gerektiğini bilmek<br />
gerekir. Engelli bireylerin yakınları onlardan utanmak<br />
yerine onların farklı olduklarını kabullenmelidirler. Bunu<br />
bir farklılık olarak görürsek bu durumdan asla utanmayız.<br />
Unutmayın engellilerin tek istediği biraz anlayış ve sevgidir.”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Ardından SDÜ İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim<br />
Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Certel, ‘Engelliler<br />
Psikoloji Açısından Dinin Önemi’ konusuna değindi. Certel,<br />
“Din, engellerin aşılması, engelin kabullenilmesi bakımından<br />
önemlidir. İnsanlar engellilikten kaynaklanan sebeplerle hırçınlaşabilir,<br />
farklı tepkiler gösterebilir. Bunun için inançlı olmak<br />
ve dua etmek engelli bireyleri sakinleştirir.” dedi.<br />
‘Engelliler Bağlamında Toplum Bilincinin Geliştirilmesi’<br />
konusuna değinen SDÜ İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim<br />
Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Açıkel ise engelliler<br />
konusunda toplumun her kesimine görev düştüğüne değinerek<br />
şunları söyledi: “Engellilerin toplum hayatına katılması<br />
konusunda herkese önemli görevler düşmektedir. İhmal etmek,<br />
görmezlikten gelmek ve acımak yerine sosyal ilişkilerin<br />
arttırılması gereklidir. Ülkemizde engelliler için yapılan<br />
çalışmalar çok azdır. Bu insanlarımız için aileler, çeşitli sosyal<br />
kurum ve kuruluşlar, medya ve sivil toplum kurumları çalışmalar<br />
yapmalıdırlar.”<br />
Panelin son konuşmacısı Burdur Eğitim Fakültesi Okul<br />
Öncesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Şahbaz,<br />
‘Engellilik Eğitiminde Kaynaştırma Uygulamaları ve Sorunlar”<br />
başlığı altında konuştu. Şahbaz; “Engelli çocukların<br />
normal çocuklarla aynı okullarda eğitim görmelerine kaynaştırmalı<br />
eğitim diyoruz. Bu tip eğitimde normal öğrencilerle<br />
engelli öğrenciler kaynaşır, eğitimde çeşitlilik artar. Fakat bu<br />
uygulamalar incelendiğinde öğrenciler arasında bir etkileşim<br />
olmadığı gözlenmiştir. Normal arkadaşlarıyla okuyan engelli<br />
çocuklar kendilerini yalnız hissetmişlerdir Bu da yanlış uygulamalardan<br />
kaynaklanmaktadır. Bu eğitimin temelleri düzgün<br />
atıldığında ve doğru şekilde uygulandığında inanıyoruz<br />
ki çocuklar arasında etkileşim olacaktır. Engelli çocukların<br />
herkes gibi normal okullarda okumaları, onları toplumun içine<br />
karıştıkları için daha mutlu edecektir.”diye konuştu.<br />
SDÜ’de Jeotermal Semineri<br />
Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Jeotermal Enerji, Yeraltı<br />
Suyu ve Mineral Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi<br />
ile Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği<br />
Bölümü tarafından “Salihli-Kurşunlu Kaplıcaları ve civarının<br />
Jeotermal Potansiyelinin Araştırılması” konulu bir konferans<br />
düzenlendi.<br />
SDÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi 101 nolu Amfide<br />
yapılan konferansa konuşmacı olarak, Dokuz Eylül Üniversitesi<br />
Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun<br />
Sarı katıldı. Prof. Sarı yaptığı sunumda jeotermal enerjinin<br />
tarihini, dünyadaki ve Türkiye’deki konumunu anlatarak,<br />
“Salihli-Kurşunlu Kaplıcaları bölgesini tanımlarken, jeolojiyi<br />
de anlatmak gerekiyor. Bizim yaptığımız araştırmalar jeofizikledir.<br />
Dünyada yapılan çalışmalar sonrasında jeotermal<br />
enerjiyle çalışan ilk turbo jeneratör 1912 yılında kuruldu. Jeotermal<br />
enerji 1930 yılında ısıtma amaçlı, 1940 yılında sıcak su<br />
temininde kullanıldı ve 1956 yılında da ilk jeotermal santrali<br />
kullanılmaya başlandı. Dünyada jeotermal kuşaklara bakarsak,<br />
Ant, Alp-Himalaya, Karayip ve Orta Amerika Volkanik<br />
Kuşağı olmak üzere dört bölümde oluşmaktadır. Ülkemiz<br />
ise jeotermal kaynaklar bakımından dünyada yedinci olarak<br />
konumunu sürdürmektedir ve 1980’den bu yana 170 jeotermal<br />
alan ve buna ek olarak 400 adet üretim kuyusu ve 300<br />
adet araştırma kuyusu saptanmıştır. Salihli-Kurşunlu Kaplıcası<br />
Batı Anadolu’da yüksek sıcaklığa sahip bir alandır. Bu<br />
sahada kuyu ağzı sıcaklığı 96 santigrat derecedir. Jeotermal<br />
Görme Engelliler Yararına<br />
SDÜ’den Konser<br />
Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Engelliler Araştırma ve<br />
Uygulama Merkezi ve Altı Nokta Körler Derneği Isparta Şubesi<br />
organizasyonuyla SDÜ Kültür Merkezi’nde Türk Sanat<br />
Müziği konseri düzenlendi.<br />
Altı Nokta Körler Derneği Isparta Şubesi’nin açılışı nedeniyle<br />
düzenlenen konsere, Altı Nokta Körler Derneği Genel<br />
Başkanı Süha Sağlam, Altı Nokta Hizmet Vakfı Başkanı<br />
Turhan İçli, Ankara Şube Başkanı Fethi Kalıpçı, Isparta Şube<br />
Başkanı İsmail Er, SDÜ Engelliler Araştırma ve Uygulama<br />
Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ersin Uskun, görme engelli<br />
vatandaşlar ve aileleri katıldı.<br />
alan bir hazinedir. Yeraltı sularının sıcaklığı arttıkça içerisinde<br />
çözünen mineral miktarı ve dolayısıyla iletkenlik artar. Bu<br />
bağlamda düşük öz direnç elverişli jeotermal alan oluşmasına<br />
yardımcı olur.” diye konuştu.<br />
Konser öncesinde kısa bir teşekkür konuşması yapan Isparta<br />
Şube Başkanı İsmail Er, “Isparta’daki görme engelli vatandaşlarımızın<br />
sorunlarına çözüm bulup, bir nebze de olsa<br />
onların sıkıntılarını paylaşmak amacıyla bu derneği kurduk.”<br />
dedi.<br />
Konuşmanın ardından TRT Ankara Radyosu Görme Engelli<br />
Ses Sanatçısı Sema Önder Türk Sanat Müziği eserlerinden<br />
oluşan bir konser verdi. Birbirinden güzel şarkıların seslendirildiği<br />
konserde, davetliler gönüllerince eğlendiler.<br />
Konser sonunda, Sanatçı Sema Önder’e katılımlarından<br />
dolayı İsmail Er tarafından çiçek takdim edildi.