29 - Bilgi İşlem Daire Başkanlığı - Süleyman Demirel Üniversitesi

110 SDÜ Bülteni / Eylül 2006
SDÜ Bülteni / Eylül 2006 111
“Aile Hekimliği”
Konferansı
“Küresel Emperyalizm İnsanları
Köleleştirir” Ülkeleri Yok Eder
Prof. Dr. Zafer Öztek
KASAUM’dan “Üniversite Gençliği,
Kadın ve Depresyon” Semineri
Süleyman Demirel Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma
ve Uygulama Merkezi’nde (KASAUM) ‘Üniversite Gençliği Kadın
ve Depresyon’ konulu seminer verildi.. Konferansa konuşmacı
olarak Yrd. Doç. Dr. Duru Gündoğar katıldı. Gündoğar
konuşmasında kadınlarda ve üniversite gençlerinde görülen
depresyon konusuna değinerek, “Kadınların erkeklere oranla
daha çok depresyon şikayetleri oluyor. Bu sebeple kadınlar
daha da önemle ele alınması gereken bir sorun alanıdır. Kadınlar
erkeklere göre daha genç yaşta depresyona yakalanır, daha
sık yinelenir ve uzun süreli rahatsızlıkları olur.” diye konuştu
Ergenlik döneminde görülen depresyonlara da değinen
Gündoğar, “Ne yazık ki ülkemizde gençler ergenlik döneminde
yaşadıkları duygusal ve ruhsal fırtınalara ek olarak bir de
üniversite sınavı sebebiyle sıkıntıya girmekte ve kimliklerini
geliştirebilmeleri için gerekli sosyal beceri ve bireysel eğilimlerini
geliştirme olanakları açısından kısıtlanmaktadırlar. Gençler
günümüzde kendilerini üniversite sınavını kazanmaya odaklamış
ve istedikleri mesleği seçmek yerine puanlarının yettiği
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı
Ana Bilim Dalı tarafından organize edilen “Aile Hekimliği
Uygulamaları ve Genel Sağlık Sigortası” konulu bir
konferans SDÜ Tıp Fakültesi Salonu’nda gerçekleştirildi.
Konferansa konuşmacı olarak Hacettepe Üniversitesi Halk
Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Öztek katıldı.
Öztek yaptığı konuşmada, “Ülkemizde sağlık hizmetleri konusunda
bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Bir takım sorunların olduğu
kesin ve bunları düzeltmek için hükümetimizin başlıca iki girişimi
var. Birincisi, kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması
diğeri ise sağlıkta dönüşüm programıdır. Aile hekimliği, genel
sağlık sigortası, özel sigortacılığı teşvik, özerk hastaneler,
ulusal ilaç ve tıbbi cihaz kurumları başlıkları bu girişimlerin
içerisinde yer alıyor. Aile hekimliği ile ilgili kanun 24 Kasım
2004’te “Pilot Uygulama “ olarak kabul edildi. 10 maddeden
oluşan bu kanunda iki yönetmelik var. Çalışma esasları ve
sözleşme- ücretlendirme. Aile Hekimliği pilot uygulaması ise
şu anda Düzce’de uygulanıyor.” dedi.
Aile Hekimliği uygulamalarının İngiltere, Hollanda ve
Danimarka’da da yıllardır sürdürüldüğünü söyleyen Öztek
bu yeni uygulamanın olumlu ve olumsuz yönlerini de dile getirerek,
“Bu uygulamada hekimlerin hasta, hastaların hekim
seçme hakları vardır. Her aile hekimliği en az bin en çok 4 bin
hastaya tedavi uygulayabilecektir. Hasta sayısı binin altına düşer
ve iki ay boyunca bini aşmazsa, aile hekimliği sözleşmesi
iptal olacaktır. Birinci basamaktan sevki sadece aile hekimleri
yapacağı için iş hekimliğinin sonu da diyebiliriz. Sağlık Bakanlığı
bütçesinin yarısı aile hekimliği uygulamasına ayrılacak ve
bu parayı da bulmak gerçekten zor.” diye konuştu.
mesleği seçmek zorunda bırakılmışlardır.” dedi.
KASAUM’da yapılan etkinliğe KASAUM Müdürü Yrd.
Doç.Dr. Songül Sallan Gül, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Kubilay Aktulum, ve öğretim elemanları katıldı. Konferansın
sonunda KASAUM Müdürü Gül, düzenledikleri seminerlere
katılanlara teşekkür belgesi verdi.
“Küresel Emperyalizm’den
kurtulmanın en önemli
yolu Mustafa Kemal’in de
dediği gibi bağımsızlığı
paylaşmamaktır. Egemenlik
hiçbir şekilde paylaşım
kabul etmez. Emperyalizmin
ekonomik tuzaklar başta
olmak üzere ülkemiz üzerinde
bir çok tuzağı vardır.”
Atatürk’ün 125. Doğum Yılı etkinlikleri kapsamında Süleyman
Demirel Üniversitesi’nde ‘Küresel Emperyalizm
Türkiye’den Ne İstiyor?’ konulu konferans düzenlendi. Konferansa
konuşmacı olarak Atatürkçü Düşünce Derneği Genel
Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Saltık katıldı.
“Küreselleşme Amerikan hegemonyasının öteki adıdır.”
diye konuşmasına başlayan Saltık, “Türkiye’nin jeopolitik
konumu dünya ülkeleri için çok önemli. Ülkemiz petrol kaynakları
başta olmak üzere bir çok doğal güzelliğe sahip. Bu
yüzden sorumluluğumuz çok büyük ülkemizi korumak için
çok çalışmalıyız.”dedi.
Saltık, “Küresel Emperyalizm’den kurtulmanın en önemli
yolu Mustafa Kemal’in de dediği gibi bağımsızlığı paylaşmamaktır.
Egemenlik hiçbir şekilde paylaşım kabul etmez. Emperyalizmin
ekonomik tuzaklar başta olmak üzere ülkemiz
üzerinde bir çok tuzağı vardır. Bu tuzaklar şimdi küçük gibi
gözükse de sonunda ülke bağımsızlığımızın ciddi şekilde tehlikeye
girmesi kaçınılmazdır. Emperyalist devletler bize tabi
ki bağımsızlığınızı bizimle paylaşın demiyorlar; ama gerek
ekonomimizi ellerinde tutarak, gerek üretimimizi kısıtlayarak
bu yolda hızla ilerliyorlar. Eğer bir an önce tedbir almazsak
bağımsızlığımızı paylaşır duruma geleceğiz. ‘Egemenlik
hiç bir renkte, hiçbir biçimde, hiçbir anlam ve yolla paylaşım
kabul etmez.’ demişti Mustafa Kemal. Biz de bu sözden yola
çıkarak bağımsızlığımızı kısıtlayacak her türlü yolu kapatıp
önlem almalıyız.” diye konuştu.
“AB Emirleri Sevr’den tehlikeli”
Avrupa Birliği’nin bizi alma yolunda çok ciddi emirleri
olduğunu söyleyen ve bunların günümüzde Sevr’den çok
daha tehlikeli bir hal aldığını kaydeden Saltık konuşmasına
şöyle devam etti; “AB’nin Türkiye’den, Kıbrıs’ı Rumlar’ın
temsil edeceği, Ege Sorunu’nun Yunanistan’ın isteklerine göre
çözüleceği, Türkiye’nin Güneydoğusu’nda Kürdistan Devleti
kurularak ülkeden ayrılması, Ermeni Soykırımı’nın kabul
edileceği, Fırat ve Dicle sularının uluslararası denetime tabi
tutulacağı konularında çok tehlikeli istekleri var. Bu istekler
‘Uyum Yasaları’ adı altında TBMM’den geçirilmek istenmektedir.
Tabi bunlar isteklerin çok küçük bir kısmı. Bu uyum
yasaları adıyla önümüze sürülen hain istekler Sevr’den daha
tehlikeli gözüküyor gözüme.”
“Küreselleşmenin en etkili silahı
borçlandırmadır.”
Saltık konuşmasında küreselleşmenin ülkeleri borçlandırarak
savaştığını belirterek, “Biz 47 yıldır kapıda bekliyoruz.
Bakın bakalım tarihe, hangi ülke bizim kadar beklemiş. AB’ye
girmemiz için özgürlüğümüz, zenginliklerimiz, her şeyimiz
isteniyor . Girmemiz ise çok zor gözüküyor. Aslında asıl amaç;
ülkemizi borçlandırmak, yoksul bırakıp bağımsızlığı paylaşmaktır.
Hayatımıza IMF girdiğinden bu yana ekonomimize
bir bakın 350 milyar doların üzerinde dış borcumuz var. İşin
kötüsü hala borçlanmaya devam ediyoruz. İşte burada küreselleşmenin
en etkili silahı olan borçlanma karşımıza çıkıyor.
Böyle giderse AB bizi borçlandırıp kendine mahkum ederek
daha çok uyum yasaları hazırlayacağa benziyor.
Küresel Emperyalizm insanlarımızı yoksullaştırdı, örgütlenmeden
uzaklaştırdı bizleri borçlu yaşamak zorunda bıraktı.
Ama zaten onun amacı da budur. Küresel Emperyalizm insanları
giderek köleleştirir, ülkeleri de giderek yok eder.”dedi.
SDÜ Kültür Merkezi’nde yapılan konferansa Tıp Fakültesi
Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ali Altuntaş, Rektör Danışmanı
Prof. Dr. Yusuf Ayvaz, Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta
Şubesi Başkanı Mahmut Özyürek, öğretim elemanları ve
öğrenciler katıldı. Konferansın sonunda Rektör Danışmanı
Ayvaz, Ahmet Saltık’a üniversitemiz Seramik Araştırma ve
Uygulama Merkezince hazırlanan minyatür Atatürk Heykeli
armağan etti.
Prof. Dr. Ahmet Saltık