28.03.2014 Views

29 - Bilgi İşlem Daire Başkanlığı - Süleyman Demirel Üniversitesi

29 - Bilgi İşlem Daire Başkanlığı - Süleyman Demirel Üniversitesi

29 - Bilgi İşlem Daire Başkanlığı - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Senato Kararı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Senatosu, 18.05.2006<br />

tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda, Danıştay üyesi Mustafa<br />

Yücel Özbilgin’in hayatını kaybetmesine ve diğer üyelerinde<br />

yaralanmasına neden olan hain saldırı ile ilgili aşağıdaki bildirinin<br />

kamu oyuna duyurulmasına karar vermiştir.<br />

Mustafa Yücel Özbilgin<br />

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ<br />

SENATO BİLDİRİSİ<br />

17.05.2006 tarihinde devletimizin önemli bir anayasal<br />

kurumu olan Danıştay’ı hedef alan ve Danıştay üyesi Mustafa<br />

Yücel Özbilgin’in hayatını kaybetmesine ve diğer üyelerin de<br />

yaralanmasına neden olan hain saldırıyı nefretle kınıyoruz.<br />

Ülkemizin her tarafında olduğu gibi Üniversitemizde de<br />

büyük bir infial yaratan bu karanlık eylem, her şeyin üstünde<br />

tuttuğumuz hukuka, Cumhuriyetimizin asla vazgeçemeyeceğimiz<br />

temel niteliklerine ve ulusumuzun birlik ve beraberliğine<br />

yönelmiştir. Daha önce de devletimizin önemli kurumlarına<br />

yönelen terör ve şiddet, bu defa silahını Yüce Türk ulusu adına<br />

karar veren bir yüksek yargı organımıza çevirmiştir. Sabrımızın<br />

denenmeye çalışıldığı açıktır.<br />

Bu noktada hepimize düşen görev ihanet odaklarına ve<br />

çirkin emellerin sahiplerine karşı birlik içinde kalarak anayasal<br />

kurumlarımıza ve onlarla ayakta olan devletimize sahip<br />

çıkmaktır.<br />

Biz Üniversite olarak suçluların ve onların karanlık emellerinin<br />

en kısa sürede ortaya çıkarılacağına yürekten inanıyoruz. Bir<br />

şeye daha inanıyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti tüm kurumlarıyla<br />

giderek artan hukuk dışı eylem, terör ve şiddet heveslilerine hak<br />

ettikleri dersi verecek, ülkemizin kaos ortamına sürüklenmesine<br />

asla müsaade etmeyecektir.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi olarak menfur saldırıda<br />

hayatını kaybeden değerli hukukçumuzun ailesine, Danıştay’a,<br />

yargı mensuplarına ve ulusumuza başsağlığı, yaralılara acil<br />

şifalar diliyoruz.<br />

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SENATOSU


SDÜ Adına Sahibi<br />

Prof.Dr.Metin Lütfi BAYDAR<br />

Rektör<br />

Genel Koordinatör<br />

A.Tevfik KÖSE<br />

Genel Sekreter<br />

Sorumlu Müdür<br />

Öğr.Gör.M.Zafer ÇAĞLAR<br />

Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü<br />

Görsel Yönetmen<br />

Hakan Mahmut NEĞİŞ<br />

Grafik Tasarım ve Uygulama<br />

Serdar DURAN<br />

Haber Koordinatörü<br />

Ayşegül DAĞLI<br />

05<br />

SDÜ’de Mezuniyet<br />

Coşkusu<br />

<strong>29</strong><br />

Fikret Bila’dan Konferans:<br />

“Medya ve Siyaset”<br />

98<br />

Türk Sinemasının<br />

Dört Yapraklı Yoncasına<br />

Fahri Doktora<br />

16 Tarımsal Öğretimin 160. Yılı Kutlandı<br />

38 SDÜ’de Hasta Hakları Sempozyumu<br />

78 27 Mart Tiyatro Haftası Etkinlikleri<br />

10<br />

I. Uluslararası Stratejik<br />

Eğilimler Kongresi<br />

34<br />

Takım Doktorluğu & Yeni<br />

Ufuklar Sempozyumu<br />

100<br />

Şarık Tara’ya<br />

Fahri Doktora<br />

23 SDÜ’de Türkçe Konferansı<br />

50 SDÜ’de Kariyer Günleri<br />

108 Tıp Fakültesi 42 Mezun verdi<br />

14<br />

Jerzy Buzek’e<br />

Fahri Doktora<br />

42<br />

Tıp<br />

Bayramı<br />

Kutlandı<br />

102<br />

Ahmet Kanneci’ye<br />

Fahri Doktora<br />

Muhabirler<br />

A.Candaş ÇORÇOK<br />

Ezgi SERTSARI<br />

Kamile BEKTAŞ<br />

Mutlu DOĞAN<br />

Emine AKGÜL<br />

Leyla SÖNMEZ<br />

Fotoğraflar / Soner ARIK<br />

31 Türk Dünyası ve Türkiye<br />

66 Dünya Ormancılık Haftası<br />

53<br />

Gönen MYO’da<br />

66. Yıl Coşkusu<br />

115 “Üniversiteler Gelecek Demektir”<br />

120<br />

Isparta MYO<br />

30 Yaşında<br />

Katkıda Bulunanlar<br />

Mustafa KÖSE<br />

Numan BÜYÜKÜNSAL<br />

Narin NADİRGİL<br />

70 SDÜ’de Ebeler Günü Kutlandı<br />

128 10. Gençlik Kurultayı Yapıldı<br />

Adres<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü<br />

32260 / ISPARTA<br />

Tel: (0 246) 211 10 37<br />

Faks: (0 246) 211 17 83<br />

www.sdu.edu.tr<br />

Email : basin@sdu.edu.tr<br />

ISSN 1301-8337<br />

56<br />

9. Bahar Şenliği<br />

75 Türkiye’de Hemşireliğin Durumu<br />

126<br />

146 SDÜ’de Spor<br />

Rauf Denktaş:<br />

“Kıbrıs Milli Davamız”<br />

Baskı<br />

Pelin Ofset Ltd. Şti. / ANKARA<br />

2500 adet basılmıştır


SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 <br />

SDÜ’de<br />

Mezuniyet<br />

Coşkusu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi 2005-2006<br />

öğretim yılı mezuniyet töreni 23 Haziran 2006<br />

Cuma günü Isparta Atatürk Stadyumu’nda<br />

gerçekleştirildi. Törende binlerce genç yürek,<br />

mezun olmanın sevincini bir arada yaşadı.<br />

Fakülte ve yüksekokullardan mezun olan 7 bine<br />

yakın öğrenci diploma almanın haklı gururunu<br />

aileleri ile paylaştı.<br />

Tören ilk olarak Valilik önündeki Atatürk Anıtı’na SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından çelenk<br />

sunulmasıyla başladı. Törenin ardından kortej Atatürk<br />

Stadyumu’na geçti. Mezuniyet törenine 9. Cumhurbaşkanı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong>, Polonya eski Başbakanı Jerzy Buzek,<br />

Isparta Valisi Şemsettin Uzun, CHP Genel Başkanı Deniz<br />

Baykal, Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Belediye Başkanı Hasan<br />

Balaman, rektörler, dekanlar, öğretim üyeleri, binlerce öğrenci<br />

ve öğrenci aileleri katıldı. Tören kortejindeki Fakülte Dekanları,<br />

Meslek Yüksekokulları Müdürleri, öğretim elemanları ve<br />

öğrenciler protokol ve tribünleri selamladıktan sonra sahada<br />

yerlerini aldılar. Mezuniyet töreni saygı duruşu ve İstiklal<br />

Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Törende ilk konuşmayı<br />

Rektör Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar yaptı. Rektör Baydar’ın<br />

duygusal konuşması sırasında bazı öğrenci ve öğrenci ailelerinin<br />

gözyaşlarını tutumadığı gözlendi. Daha sonra kürsüye<br />

gelen Vali Şemsettin Uzun yaptığı konuşmasında, “Sevgili<br />

gençler sizler önemli bir bilim yuvası olan Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi’nin mezunu oldunuz artık. Birikimlerinizi<br />

kullanma, uygulama vaktidir. Hayat mücadelesinde bir adım<br />

öne geçebilmek için ayrıcalıklar oluşturmak zorundasınız. Bunun<br />

için üniversite hayatınız boyunca kazandığınız değerler<br />

sizlere ışık olacaktır. İnanıyorum ki bu ışığı her zaman insanların<br />

çıkarları doğrultusunda ve milli değerlerimizin, birlik ve<br />

beraberliğimizin devamından yana kullanacaksınız. Umarım,<br />

iyi hatıralarla yapacağınız bu güzel işleri yaparken ilimizi en<br />

güzel şekilde hatırlar ve anlatırsınız. Sizlere mutluluklar dilerken<br />

okul hayatınız boyunca büyük fedakarlık gösteren değerli<br />

anne ve babalarınıza, başta sayın rektörümüz olmak üzere değerli<br />

öğretim görevlilerimize takdirlerimi iletmek istiyorum”<br />

diyerek konuşmasını tamamladı.


SDÜ’de<br />

Mezuniyet Coşkusu<br />

SDÜ’de<br />

Mezuniyet Coşkusu<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 <br />

Törende mezun olan öğrenciler adına Eğirdir Su Ürünleri<br />

Fakültesi’nden Mustafa Ceylan konuştu. Ayrıca, Anavatan<br />

Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ve 9. Cumhurbaşkanı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> öğrencilere hitaben birer konuşma yaptılar.<br />

Konuşmaların ardından Mühendislik Mimarlık Fakültesi<br />

birincisi Ayşe Arslan, Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi birincisi<br />

Adile Halıcı ve Fen Edebiyat Fakültesi birincisi Alev <strong>Bilgi</strong>n’e<br />

9. Cumhurbaşkanı Süleyman <strong>Demirel</strong> tarafından ödülleri verildi.<br />

Diğer Fakülte birincilerine konuk rektörler, Erkan Mumcu,<br />

Vali Şemsettin Uzun ve Rektör Baydar tarafından ödüllerinin<br />

verilmesi ile devam eden törende Cumhurbaşkanı Ahmet<br />

Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından<br />

gönderilen tebrik mesajları da okundu.<br />

Öğrenciler Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir eşliğinde<br />

mezuniyet andını okudular ve mezuniyet belgelerini<br />

aldılar. Havai fişek gösterisi ile binlerce kepin havada uçuştuğu<br />

törende öğrenciler bu mutlu anı ölümsüzleştirmek için<br />

aileleriyle bol bol fotoğraf çektirdiler.<br />

SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ın<br />

2005-2006 Eğitim Öğretim yılı<br />

mezuniyet töreni konuşması<br />

Sayın Cumhurbaşkanım, yurt içinden ve yurt dışından<br />

gelen değerli konuklar, mezunlarımızın yetişmesinde emeği<br />

olan değerli çalışma arkadaşlarım, özveriyi ilke edinmiş değerli<br />

anneler, babalar, üniversitemizin sevgili 2006 mezunları<br />

sevgili gençler 2006 mezuniyet törenine hoş geldiniz diyorum.<br />

Değerli çalışma arkadaşlarım öncelikle sizlere seslenmek istiyorum.<br />

Mezunlarımızın bugünleri görmesinde en büyük<br />

emek sizlerin. Üniversitede çalışmanın tüm ekonomik güçlüklerine,<br />

zorluklarına karşın sizler onurlu bir Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi çalışanı ve öğretim üyesi olarak mezunlarımızın<br />

yetişmesine katkı verdiniz. Emeğinize, aklınıza, beyninize<br />

sağlık diyorum. Değerli anneler ve babalar, önce ağlayarak<br />

geldi dünyaya biricik evladınız. Günlerce uyumadınız. Gülümsemesinde<br />

dünyalar sizin oldu. O ağladığında ise sizin<br />

içiniz parçalandı, ateşi çıktığında sizden kederlisi yoktu. Derken<br />

önce anne dedi; önce baba dedi diye böbürlendiniz. Ve<br />

o yürümeye başladığında sizin de ayaklarınız yerden kesildi.<br />

İlkokula başladığında sizden mutlusu, sizden gururlusu<br />

yoktu. Annesi olarak ilkokul önlüğünü biricik evladınızın her<br />

şeyden daha özenli ütülediniz. Babası olarak en iyi ayakkabıyı<br />

aldınız .Oğlunuza, kızınıza cebinizde olmasa da harçlık verdiniz.<br />

İlkokul bitti, lise derken üniversite seçme sınavı öncesi<br />

elinizdeki avucunuzdakini dershanelere yatırdınız ve biricik<br />

evladınız Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’ni kazanınca mutlu<br />

oldunuz . Kendinizde olmasa da açta kalsanız açıkta kalsanız<br />

yavrunuzun harçlığını eksiksiz gönderdiniz. Artık mutlusunuz<br />

çünkü onlar bugün mezun oluyorlar. Bugüne kadar evlatlarınıza<br />

ve bizlere hep güvendiniz, güç verdiniz. Sizlere sağ<br />

olun, var olun sağlıklı yaşayın diyorum.<br />

Sevgili gençler, Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin 2006<br />

mezunları , son sözüm sizlere; üniversitemizin diplomasını<br />

gururla taşıyan 70 bin mezunumuzun oluşturduğu bir büyük<br />

aileye katılacaksınız. Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi olarak<br />

sizleri iş arayan değil; işini kurabilme becerisi olan yaşamla<br />

başa çıkabilen bireyler olarak yetiştirdik.<br />

Sizlere öğrenmeyi öğrettik. Eğitim felsefemizi, Atatürk ilke<br />

ve devrimlerini benimsemiş, ulusal bilinç ve değerleri özümsemiş,<br />

ulusumuzun kültürel kimliğini kazanmış iyi insan ve<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir<br />

“Eğitim felsefemizi Atatürk ilke<br />

ve devrimlerini benimsemiş,<br />

ulusal bilinç ve değerleri<br />

özümsemiş, ulusumuzun<br />

kültürel kimliğini kazanmış iyi<br />

insan ve iyi yurttaş yetiştirme<br />

temeli üzerine kurduk.”<br />

iyi yurttaş yetiştirme temeli üzerine kurduk.<br />

Sevgili gençler, artık sıra sizde. Öncelikle amacınızı<br />

bilmelisiniz. İzlemeye değecek bir amaç<br />

edinin. Yaşamınızı planlayın. İnsan nereye yelken<br />

açtığını bilmedikçe, hiçbir rüzgar doğru<br />

rüzgar değildir. Hayal edin, hayallerinizde<br />

hep zirve olsun; ancak zirve içinde mücadele<br />

etmek gerektiğini unutmayın. İlkeleriniz ve<br />

inançlarınız olsun ön yargılarınız değil, iş ortamında<br />

taraf değil takım olun. Sorumluluğu<br />

kabul edin. Doğru zamanda doğru yerde olun.<br />

Kendiniz olun, yardım etmeyi hiç bir zaman<br />

unutmayın. Teşekkür etmesini ve özür dilemesini<br />

bilin. Yaşamın özü sevgidir. Birbirinizi<br />

ve doğayı sevin. Mezunlarımızda emeği geçen<br />

tüm akademik ve idari personelimize, Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi’ne destek veren<br />

bütün kurum ve kişilere en içten saygı ve sevgilerimi<br />

sunar, mezunlarımızın varolan başarılarının<br />

devamını diler, ulus ve vatan sevgimin<br />

olanca ateşi ile kucaklarım. Diplomalarınız<br />

umutlarınıza yol olsun, yolunuz açık olsun .<br />

Kutlama Mesajı<br />

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER<br />

Üniversiteyi bitirdiğiniz, yoğun uğraşlarınızın ve disiplinli çalışmalarınızın<br />

ödülünü aldığınız bu mutlu gününüzde hepinizi yürekten<br />

kutluyorum.<br />

Önümüzdeki süreçte devlet ve toplum yaşamında roller üstlenecek,<br />

yönetime, üretime ülkenin gelişmesine doğrudan katkıda bulunacaksınız.<br />

Sizlerin toplumsal sorumluluklarınıza sahip çıkacağınıza,<br />

bilgi toplumu düzeyine ulaşılması için çalışacağınıza, yeniliklere<br />

ve değişimlere öncülük ederek, ülkemizi aydınlık yarınlara taşıyacağınıza<br />

inancımız sonsuzdur.<br />

Aklın ve bilimin egemen olduğu, bilginin üretilerek insanlığın<br />

hizmetine sunulduğu, özgür düşüncenin yaratıcı düşünceye dönüştürüldüğü<br />

üniversitelerimiz Türkiye’nin çağdaşlaşma sürecinin en<br />

önemli gücüdür.<br />

Gençlerimizin, yalnız Türkiye’de değil, dünyanın her yanında<br />

kendilerini kanıtlayabilecek nitelikte yetişmeleri en büyük isteğimizdir.<br />

Aldığınız akademik eğitimin temel amaçlarından biri de budur.<br />

Ulusumuzun umudu geleceğimizin güvencesi olan sizler, araştırmaktan<br />

ve öğrenmekten vazgeçmemeli, teknolojinin sunduğu her<br />

türlü bilgi kaynağını en iyi biçimde kullanabilecek düzeye gelmelisiniz.<br />

Düşünceye saygılı, ülke ve dünya sorunlarına duyarlı, insanı<br />

her türlü değerin üzerinde tutan bireyler olarak, bilgi ve birikimlerinizi<br />

insanlık ve toplum yararına kullanmayı ilke edinmelisiniz.<br />

Akademik eğitim olanağından yararlanmanın ayrıcalığını yaşayan<br />

sizlerin insan haklarına saygılı, laik ve demokratik Türkiye<br />

Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarınızı en iyi biçimde yerine<br />

getiren yurttaşlar olacağınızdan kuşku duymuyoruz.<br />

Sizlere düşen en büyük görev büyük bedeller ödenerek kurulan<br />

laik cumhuriyeti korumak, özverili çabalarla yüceltmek, Atatürk ilke<br />

ve devrimlerini ödün vermeden sonsuza kadar yaşatmaktır.<br />

Sizleri kutluyor, yarınlara en iyi biçimde hazırlanabilmeniz için<br />

çaba gösteren değerli öğretim elemanlarımıza teşekkür ediyor, bundan<br />

sonraki yaşamınızda başarılar ve esenlikler diliyorum.<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar


SDÜ’de<br />

Mezuniyet Coşkusu<br />

SDÜ’de<br />

Mezuniyet Coşkusu<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 <br />

9. Cumhurbaşkanı Süleyman DEMİREL’in Konuşması<br />

Kutlama Mesajı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi 2005-<br />

2006 eğitim öğretim yılı mezuniyet törenine<br />

davetiniz için teşekkür ederim. Özverili ve<br />

disiplinli çalışmalarıyla bu başarıyı elde eden,<br />

Türkiye’yi daha aydınlık yarınlara taşıyacak<br />

gençlerinizi tebrik eder size ve tüm konuklara<br />

selam ve sevgilerimi sunarım.<br />

Anavatan Partisi Genel Başkanı<br />

Erkan MUMCU’nun Konuşması<br />

Isparta Valisi<br />

Şemsettin UZUN’un Konuşması<br />

Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN<br />

Değerli misafirler Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin değerli yöneticileri,<br />

değerli bilim heyetleri ülkemizin ve geleceğimizin teminatı,<br />

her şeyimiz siz sevgili gençler, hepinizi sevgi ile saygı ile selamlıyorum.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi kuruluşunun 14. yılında millet<br />

ve devlet hizmetine gönderdiği 70 bin öğrencisine bugün 7 bin öğrenci<br />

daha eklemiştir. Hepinizi kutluyorum. Ne mutlu size, devletimize<br />

milletimize hizmet edecek insanlar yetiştirdiniz, sizlere güveniyoruz.<br />

Büyük Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği sizleri seviyoruz. Sizleri<br />

geleceğin teminatı olarak görüyoruz. Yolunuz açık olsun, bahtınız<br />

açık olsun. Bugün uğurlandığınız hayatta hep başarılı olun hepinizi<br />

kucaklıyorum, hepinizin gözlerinden öpüyorum.<br />

Sevgili hemşerilerim ve çok değerli arkadaşlarım sizi<br />

saygı ile selamlıyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, adınızla<br />

hayat verdiğiniz bu üniversite, bir bilim yuvası olarak<br />

onbinlerce gencin hayata hazırlanması için olağanüstü<br />

bir hayat pınarı ve kaynağı olmuştur. Dolayısıyla<br />

bütün hemşehrilerim adına, genç arkadaşlarım adına<br />

9. Cumhurbaşkanmız Sayın Süleyman <strong>Demirel</strong>’e,<br />

Isparta’ya ve üniversitemize katkılarından dolayı Isparta<br />

Milletvekili olarak saygılarımı sunuyorum. Dileğim;<br />

sizin gibi bu memlekete böyle güzel üniversiteler<br />

kazandıracak bu insanların zihninde ve kalbinde hak<br />

edilmiş bir onurlu yere sahip olmaktır. Dolayısıyla bütün<br />

Isparta halkına şükranlarımı yüksek müsaadelerinizle<br />

bir kez daha ifade etmek istiyorum.<br />

Birkaç söz de genç arkadaşlarıma söyleyerek<br />

huzurlarınızdan ayrılmak istiyorum. Sevgili arkadaşlar,<br />

her yeni kuşağın görevi kendisinden bir önceki<br />

kuşağın öncelikle değerini azaltmak olmalıdır. Biz<br />

bunu başardıkça Büyük Atatürk’ün bize gösterdiği<br />

çağdaş uygarlık düzeyinin önüne geçmek hedefi<br />

gerçekleşecektir. Bizden önceki kuşakların önemini ve<br />

değerini geçecek ve sizden sonraki kuşakların da önüne<br />

çıkaracaksınız. Atatürk, Cumhuriyeti gençliğe emanet<br />

ederken sürekli ilerleme, sürekli gelişme ve yarışma<br />

arzusu olan bir toplumun, bir milletin dinamik gücünü<br />

işaret ediyordu. Size güveniyor ve sizleri çok seviyorum<br />

ve hayatta çok büyük başarılar diliyorum.<br />

Sayın Cumhurbaşkanım ve dost ülke eski başbakanım sevgili arkadaşlar<br />

hepinizi kutluyorum. Üniversiteler yapıcı bilim gücü ile ülkesine<br />

içtimai, iktisadi ve teknik dinamizm kazandırmaktadır. İçinde<br />

bulunduğu ve oluşturduğu toplumdan yük alır ve ona hayatiyet verir<br />

onun örf adet ve geleneklerini ve milli karakterini yansıtır. Onlardan<br />

esinlenip yaptığı çalışmaları , ürettiği bilgileri, ilmi buluş ve görüşlerini<br />

öncelikle yine onların hizmetine sunar. Çünkü devlet ve milleti tarafından<br />

desteklenen bir üniversitenin o devletin benliğini kültürel değerlerini<br />

benimsemesi kadar tabii bir şey olamaz ve olmamalıdır. Özerklik<br />

üniversiteler için olmazsa olmazlardandır. Ancak üniversite özerkliğinden<br />

hedef, üniversiteyi dinamik ve güçlü kılmak ve zorlanmadan<br />

topluma daha fazla yaklaşma ve daha yararlı olmaktır. Kaldı ki devlet<br />

özerkliği millet için bir gayedir halbuki üniversite özerkliği topluma<br />

daha fazla yararlı olabilme ve daha fazla hizmet edebilme vasfına ulaşmaktır.<br />

Bu vasfın temelinde milli çıkarları savunan bir eğitim konusu<br />

olduğu bir bütün olarak devlet eğitim stratejisi içinde yer aldığı onun<br />

ilkelerinden ayrılmayacağı gerçekleri ile çerçevelenmiştir. İşte bu bağlamda<br />

SDÜ içte ve dışta öz değerlerimize karşı yapılan en küçük bir<br />

saldırıyı milli refleks çerçevesinde cevaplamakta senato kararları ile<br />

bunu bütün dünyaya bildirmektedir. Sevgili gençler sizler önemli bir<br />

bilim yuvası olan Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesinin mezunu oldunuz<br />

artık. Bunun için üniversite hayatınız boyunca kazandığınız değerler<br />

sizlere ışık olacaktır. İnanıyorum ki bu ışığı her zaman insanların çıkarları<br />

doğrultusunda ve milli değerlerimizin ve birlik beraberliğimizin<br />

devamından yana kullanacaksınız. Umarım iyi hatıralarla yapacağınız<br />

bu güzel işleri yaparken ilimizi en güzel şekilde hatırlar ve anlatırsınız.<br />

Gençler yolunuz açık olsun hepinizi kucaklıyorum.


10 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 11<br />

“1. Uluslararası Yüksek Öğretimde Stratejik Eğilimler Kongresi”<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde yapıldı. Kongreye SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Prof.<br />

Dr. İsmail Karaca, YÖK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Aybar Ertepınar,<br />

Dünya Üniversiteler Birliği Genel Sekreteri Eva Egron Polak,<br />

Sakarya Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Mehmet Durman, Pamukkale<br />

Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kazdağlı ile yurt içi ve yurt<br />

dışından çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenciler katıldı.<br />

Burdur Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü Öğretim Üyeleri<br />

tarafından sunulan müzik dinletisinin ardından açılış konuşmasını<br />

yapmak üzere kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

“Günümüz dünyası baş döndüren, nefes kesen bir değişim dalgası ile yüz<br />

yüzedir. Değişim dinamikleri yönetilememekte, tam aksine kontrolsüz<br />

bir dönüştürme süreci yaşanmaktadır. Bireyler kadar kurumlar, hatta<br />

ülkeler de bundan etkilenmektedir. Değişimi doğru kavrayan, tasarımını<br />

doğru yapan birey ve kurumlar için bu durum bir fırsat haline gelecek<br />

ve değişimin öncüsü olarak bu dalgadan güçlenerek çıkabileceklerdir.<br />

Proaktif olmak, eğilimleri analiz etmek ve değişimi yönetmek kurum ve<br />

bireylerin başarısının temel yöntemi olacaktır. Yüksek öğretim alanında<br />

stratejik planlamanın tartışılması yeni bir olgu değildir. Ülkemizin bütün<br />

kurumları gibi yüksek öğretim kurumları olan üniversitelerimiz de<br />

geleceği öngörmek, belirsizlikleri ve riskleri azaltmak için hazırlıkları<br />

olmalıdır. Fakat bu yöntemin üniversitelere nasıl aktarılacağı ile<br />

Türkiye’deki mali yönetim de yaşanan son yasal gelişmeler stratejik<br />

planlamayı bir yönetim felsefesi olarak daha derinden incelemeyi ve<br />

yaşanan deneyimlerin paylaşılmasını gerektirmektedir SDÜ ise yalnızca<br />

yeni yasal düzenlemelerden kaynaklanan zorlamalarla bu sürece<br />

katılmamıştır. Önceliklerini belirlemek, bugünkü konumu ile gelecekte<br />

hedeflediği arasındaki farkı görmek ve özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

kuruluşunun 100. yılında nasıl bir üniversite , nasıl bir Türkiye ve dünya<br />

sorularına yanıt aramak için bu sürece katılmıştır. Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi stratejik planlamayı bir süreç ve yolculuk olarak görmektedir.<br />

Bu yolculuk yalnızca yüksek öğretimin temel eğilimlerini görmemizi<br />

değil; dünyada, çevremizde ve en önemlisi içimizdeki fırsat ve tehditleri<br />

değerlendirerek geleceğe yeniden, sürekli hazırlanmamızı sağlamaktadır.<br />

Bunun karşılığında stratejik amacımızı ve bu amaca ulaşmamızı sağlayacak<br />

ara istasyonları belirleme fırsatı elde ettik. Böylelikle ara istasyonlar bize<br />

performansımızı ölçme ve eksikliklerimizi sürekli iyileştirme fırsatı sundu.<br />

Burada 3 gün süresince yapacağımız tartışmalar ve deneyim paylaşımları<br />

hepimiz için aynı zamanda bir dışsal değerlendirme ve üniversitelerimizi<br />

konumlandırma ortamını bize sunacaktır. Böylelikle hep birlikte<br />

Cumhuriyetin 100. yılına yapacağımız yürüyüşte daha emin adımlarla<br />

ilerleyeceğiz.”diye konuştu.<br />

Daha sonra kürsüye gelen YÖK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Aybar<br />

Ertepınar Türk Öğretim Sistemi’nin gelişimi hakkında bilgi vererek<br />

başladığı konuşmasında “Ülkemiz üniversiteleri ile dünyanın diğer<br />

üniversiteleri arasında yoğun bir işbirliği mevcuttur. Ülkemizde bugün için<br />

yeni kurulan 15 üniversite ile birlikte toplam 93 üniversite bulunmaktadır.<br />

Üniversitelerimizde 2 milyona yakın öğrenci vardır. Bunların yaklaşık 900<br />

bini lisans, 700 bini açık öğretim, geri kalanı ise meslek yüksekokullarında<br />

eğitim almaktadır. Üniversitelerimizde idari ve mali özerklik ihtiyaç<br />

duyulan bir husustur. Akademik özgürlük ise Anayasa’nın teminatı<br />

altındadır. Ülkemiz 2001 yılından itibaren Bologna Süreci’nin bir üyesi<br />

olmuştur. Bu süreçte 10 eylem noktası var. Türkiye özellikle öğrenci dolaşımı<br />

konusundaki tüm hususları yerine getirmiştir. Avrupa Kredi Transfer<br />

Sistemi ile uyum sağlamıştır. Değişim programı ile öğrencilerimiz bir dönem<br />

Avrupa’da eğitim alma imkanını yakalamışlardır. Bugün için çok sayıda<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar<br />

Prof. Dr. Aybar Ertepınar


12 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 13<br />

öğrencimiz bu kapsamda çeşitli Avrupa üniversitelerine<br />

gitmektedir. Öte yandan Akademik Değerlendirme ve<br />

Kalite Güvencesi konusunda Avrupa Kalite Güvencesi<br />

Ajansı, Ulusal Akademik Değerlendirme kitapçığını<br />

çıkarmış ve bütün üniversitelere dağıtımını yapmıştır.<br />

Bu çerçevede tüm üniversitelerimizin stratejik planları<br />

hazırlanmış ve hazırlanmaktadır. YÖK ise Ulusal Yüksek<br />

Öğretim Stratejisi Raporunu hazırlamak üzeredir. Bu rapor<br />

daha sonra tartışmaya açılarak son şekli verilecektir. Bu<br />

süreç sanıyorum sonbahara kadar sürecektir. Diğer önemli<br />

bir nokta ise üniversitelerimizin ulusal öğrenci birlikleri<br />

yoktu. 10 ay önce Ulusal Öğrenci Birliğimiz de resmen<br />

kuruldu. Sözün kısası eğitim öğretimde Bologna sürecinde<br />

Türkiye’nin, Yüksek Öğretimde hiçbir sorunu yoktur.<br />

Türkiye Avrupa Yüksek Öğretim Alanının bir parçasıdır.”<br />

dedi.<br />

Konuşmasının son bölümünde Türk Yüksek<br />

Öğretimindeki zorluklara değinen Ertepınar şöyle devam<br />

etti: ”Yüksek öğretim sistemimiz de birtakım zorluklar<br />

bulunmaktadır. Gerçi bu sıkıntılar biz de ve Avrupa’nın<br />

diğer üniversitelerinde de görülmektedir. Bunlar; mali<br />

özerklik ve kaynak kıtlığı konularıdır. Bu arada yeri<br />

gelmişken tüm bu imkansızlıklara rağmen 3 büyük<br />

şehirdeki üniversitelerimiz dışında kalan üniversitelerimizi<br />

“Anadolu Kaplanları” olarak nitelendirmek istiyorum.<br />

Ayrıca ülkemizdeki üniversitelerin 1995 yılından itibaren<br />

özellikle bilimsel makaleler sayısı itibariyle aldığı yol çok<br />

büyüktür. Ülkemizdeki üniversitelerde 1995 yılında sadece<br />

2 bin 307 makale yayınlanmışken bu rakam 2005 Mayıs sonu<br />

itibariyle 17 bin 222 rakamına ulaşmıştır. Böylelikle ülkemiz<br />

dünya üniversiteleri arasında 42.likten, 19’unculuğa<br />

yükselmiştir. Ancak Anadolu’daki üniversitelerimizin<br />

konsorsiyumlar oluşturarak bölgelerinin sorunları için<br />

akademik çalışmalar yapmaları gerekmektedir. Bu arada<br />

1992 yılında kurulan ve çok hızlı bir gelişme gösteren<br />

SDÜ’nün 1995 yılında sadece 3 bilimsel yayını var iken,<br />

bu rakam 2005 yılında 325’e yükselmiştir. Bu müthiş bir<br />

gelişmedir. Tüm emeği geçenleri kutluyorum.”Açılış<br />

konuşmalarının ardından Prof. Dr. Aybar Ertepınar’a<br />

Rektör Baydar tarafından, SDÜ amblemli minyatür<br />

halı hediye edildi. Konferansın ilk bilimsel oturumu<br />

Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman<br />

Başkanlığı’nda devam etti. Konferans çeşitli oturumlarla<br />

üç gün sürdü.<br />

1. Uluslararası Yüksek Öğretimde Stratejik Eğilimler Konferansı’nın son<br />

gününde ise “Türk Dünyası Yüksek Öğretim Alanı Oluşturulması” konulu<br />

toplantı yapıldı. Toplantıya SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Türk<br />

Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan, Azerbaycan<br />

Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazim Ziyadoğlu Hüseyinli, Kazakistan<br />

Çimkent Miras Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bolat Mirzaliyev, Kırgızistan<br />

Naryn Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akmataliev Almasbek, Kazakistan<br />

Ahmet Yesevi Türk-Kazak Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mümin<br />

Köksoy, Kırgızistan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bakhtjan Nsanbaiyev, diğer<br />

davetliler ve öğretim üyeleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Türk Dünyası’ndaki üniversiteleri,<br />

modern üniversite eğitimi ve bu konuda Türkiye’nin deneyimlerinden<br />

yararlandırmak için böyle bir toplantı düzenlediklerini söyledi. Bu toplantının<br />

bir çekirdek olduğunu kaydeden Baydar, “Başlangıcına ev sahipliği yaptığımız<br />

bu toplantı bir çekirdek oluşturmaktadır. Amacımız bu çekirdeğin toprağa<br />

atılarak zaman içinde bir ağaca dönüşmesidir.” dedi. Daha sonra kürsüye<br />

gelen Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan ise Türk<br />

dünyasında bugün için en önemli konunun alfabe birliği olduğunu belirterek<br />

başladığı konuşmasında, “Bugün Türk dünyasında 30’u kiril, 8’i ise latin olmak<br />

üzere toplam 38 alfabe bulunmaktadır. Bu nedenle Türk dünyasının birbiri<br />

ile anlaşmasında çeşitli zorluklar ortaya çıkmaktadır. Bu zorluklar Yüksek<br />

Öğretim Alanı’nda da mevcuttur. Tek alfabe isteği tabii bir istektir. Başka bir<br />

amacı yoktur. Üniversitelerimiz bu konuya el atmalıdır. Isparta’dan yükselen<br />

bu sesle, Türk dilinde alfabe birliği ve yazı dilinde teklik sağlanmalıdır. Bu<br />

yapıldıktan sonra üniversiteler arasında beyin gücü ortaklığı ve bilimsel<br />

çalışma ortamı da kendiliğinden gelişecektir. Türk dünyası yeniden öze dönüş<br />

yolunda, kendi kaynaklarını kendi kontrol etmeli ve kullanmalıdır. Bugün Türk<br />

dünyası soyulmaya ve sömürülmeye devam ediliyor. Buna ilaveten horlanıyor.<br />

Bu asla olmamalıdır. Türk dünyası üniversiteleri beyin gücü sayesinde bunu<br />

engelleyebilir. 300 milyonluk güç, kendi kaynaklarını kendisi kullanabilir.<br />

Irak’ta Amerikalıların ne aradığını sorabilir. Orada ABD’nin istediği şey Musul<br />

ve Kerkük petrolleridir. Aslında orası da bizim babamızın malıdır. Misak-ı<br />

Milli sınırlarımız içindedir. Bu topraklar Atatürk’ün bize vasiyetidir. Demin de<br />

belirtiğim gibi beyin gücü çok önemlidir. Türkler bugün beyin gücü itibarıyla<br />

dünyada yüzde 50’den fazla bir yer işgal etmektedirler. Beyin gücümüzü ortak<br />

olarak geliştirdiğimiz ve bilim üretmeye başladığımız zaman kalkınmamız daha<br />

kolay olacaktır. Bizim üniversitelerarası birliktelikten kastımız aslında beyin<br />

gücü birlikteliğidir. Isparta Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin öncülüğünde<br />

gerçekleştirilen bu program gerçekten çok önemlidir. Üniversiteler Birliği,<br />

Türk coğrafyasının sömürülüp, soyulmasının son bulmasında, suni şekilde<br />

ayrılan milletlerin bir araya getirilmesinde, kaynakların iyi kullanılmasında<br />

önemli bir rol oynayacaktır. Bu toplantı bir çekirdektir. Şu an tarihe geçecek bir<br />

anı yaşıyoruz. O çekirdek dev bir ağaç olabilir. Onun gölgesinde bütün Türk<br />

dünyası rahat yaşayabilir. Dil birliğimiz, fikir birliğine o da sömürülmemize<br />

son verecektir. Bu toplantımız tüm Türk dünyasına hayırlı uğurlu olsun.” diye<br />

konuştu. Daha sonra toplantıya katılan davetliler kendi üniversitelerindeki<br />

eğitim durumları ile ilgili ayrıntılı bilgi verdiler. Toplantının sonunda SDÜ ile<br />

Kırgızistan Naryn Devlet Üniversitesi ve Güney Kazakistan Açık Üniversitesi<br />

arasında Bilimsel İşbirliği Protokolü imzalandı. Protokole, SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Naryn Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akmataliev Almasbek,<br />

Güney Kazakistan Açık Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bakhtjan Nsanbaiyev imza<br />

koydular.<br />

Prof. Dr. Turan Yazgan


14<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 15<br />

Jerzy Buzek’e<br />

SDÜ’den Fahri Doktora<br />

1. Uluslararası Yüksek Öğretimde Stratejik Eğilimler<br />

Konferansı’na katılmak üzere Isparta’ya gelen Polonya eski<br />

Başbakanı ve Avrupa Birliği, Endüstri Araştırma ve Enerji Komisyonu<br />

üyesi Prof. Dr. Jerzy Buzek’e Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

tarafından “Fahri Doktora” payesi verildi. Doktora<br />

töreni öncesinde Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’ndeki Stratejik<br />

Planlama çalışmaları hakkında bilgi veren SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, SDÜ’nün diğer üniversitelerden<br />

çok önce stratejik planını hazırlayarak önemli bir avantaj elde<br />

ettiğini söyledi. Stratejik planın başarılı olabilmesi için mekanik<br />

unsurların ötesine geçilmesi ve plana ruh verilmesi gerektiğini<br />

kaydeden Baydar, “Yani, mekanik bir varlıktan, yaşayan<br />

bir organizmaya dönüştürülmesi, stratejik planı, sürekli<br />

gelişen bir hayat damarı haline getirir. Yönetim aracı olmasının<br />

ötesinde bir anlam kazandırır. Bunun yapılabilmesi için<br />

stratejik planın, farklı düzeylerde anlamının ve karşılığının<br />

olması gerekmektedir.” dedi. Daha sonra kürsüye gelen Jerzy<br />

Buzek ise “Avrupa’nın Rekabet Edilebilirliği: Yedinci Çerçeve<br />

Programı Lizbon Stratejilerinin Başarılmasına Yardımcı<br />

Olacak mı?” konulu bir konuşma yaptı. 6 yıl önce başlatılan<br />

ve 2010 yılında sona erecek olan Lizbon Stratejisi’ndeki ana<br />

amacın, AB ülkelerinde dinamik ve bilgi temelli ayrıca çevreye<br />

saygılı bir ekonomiye yaklaşmak olduğunu söyleyen<br />

Buzek, “Bu çerçeve içinde araştırma ve yenilik alanlarında<br />

neler yapılabileceğini hep birlikte değerlendireceğiz. AB ülkelerinin<br />

çoğunda, bugün için Amerika ve Japonya’ya göre,<br />

patent sayısı, milli gelirden fert başına düşen pay daha düşüktür.<br />

Ayrıca, ABD ve Japonya’ya oranla kaynak yetersizliği<br />

ve yeterince büyük şirketlere sahip olamama gibi eksikliklerde<br />

görülmektedir. Bunun yanısıra geçen yıl Çin, aldığı patent<br />

sayısı itibarıyla tarihinde ilk defa öne geçmiş bulunmaktadır.<br />

Araştırma ve Geliştirmede AB, ABD’nin gerisindedir. AB’de<br />

yenilikçi araştırma henüz tatmin edici seviyeye ulaşmamıştır.<br />

İşte bu nedenlerden dolayı AB ülkeleri AR-GE’ye yeterince<br />

önem vermeli, AB’nin dışına giden bilim adamı akışını durdurmalı<br />

ve hatta tersine çevirmelidir. Dışarıya beyin göçünü<br />

önlemek için yenilik konusundaki harcamalar oranı milli gelirin<br />

yüzde 3’ü mertebesine ulaşmalıdır. Bu arada Türk Yüksek<br />

Öğretimi ile ilgili konuşmam gerekirse; AB ile yapılan programda<br />

iyi gittiğinizi söyleyebilirim. Bologna sürecine uygun,<br />

kredi transfer sistemi, hesap verilebilirlik, kalite ve araştırma<br />

programlarındaki sayı itibarıyla 5 yıllık planın gereklerini yerine<br />

getirmektesiniz. Bu açıdan bakıldığında, AB ile eğitimde<br />

bütünleşme konusunda ülkeniz iyi bir gelişme sağlamaktadır.<br />

Türkiye aday ülke olarak AB’nin bütün bilimsel proje ve<br />

araştırmalarına katılabilmektedir.” diye konuştu. Daha sonra<br />

doktora payesi törenine geçildi. SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, senato kararını okuyarak, Jerzy Buzek’e; Mekanik<br />

Enerji ve Kimya Mühendisliği alanlarında akademisyenlik<br />

yapması, ülkesinin demokratikleşme çabalarına katkıda<br />

bulunması, 1997-2001 yılları arasında Polonya Başbakanlığı<br />

yaparak ülkesini NATO ve AB’ye taşımış olması ve ayrıca<br />

çevre konusunda yaptığı çalışmalardan dolayı fahri doktora<br />

payesi verilmesinin kararlaştırıldığını söyledi. Buzek’e binişi,<br />

Rektör Baydar tarafından giydirildikten sonra, fahri doktora<br />

belgesi ile SDÜ Seramik Araştırma Merkezi tarafından üretilmiş,<br />

seramik fötr şapka takdim edildi. Doktora belgesi töreni<br />

sonunda bir teşekkür konuşması yapan Buzek, “Gerçekten<br />

duygularımı ifade edecek sözü bulmakta güçlük çekiyorum.<br />

Bugün benim için çok önemli bir gün. Bu yüzden saygıdeğer<br />

rektörün bana yönelttiği övgü dolu sözlere teşekkür<br />

ediyorum. Tarihimize baktığımızda bizim Türkiye ile ortak<br />

noktalarımız bulunmaktadır. 18. yüzyılda Polonya, Avrupa<br />

haritasından silinmişti. Türkiye bu gerçeği kabul etmeyen<br />

tek ülke idi. 123 yıl boyunca, Türkiye, Polonya’dan gelecek<br />

heyeti bekledi. Ayrıca benim ülkem 1999’da NATO’ya kabul<br />

edildi. Ben de o zaman, zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong>’e teşekkür etme fırsatı buldum. İki ülke arasındaki<br />

dostluğun her zaman devam edeceğine inanıyorum. Ayrıca<br />

AB yolunda Türkiye’ye en büyük desteği Polonya’nın vereceğine<br />

inancım tamdır. Biz de, sizin AB’ye gireceğiniz günü<br />

sabırsızlıkla bekliyoruz.” dedi.


16 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 17<br />

Tarımsal Öğretimin<br />

160. Yıldönümü Kutlandı<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi BAYDAR Prof. Dr. M. Atilla AŞKIN Prof. Dr. Kamil Okyay SINDIR<br />

Tarımsal Öğretimin 160. yıldönümü Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin gerçekleştirdiği etkinlikle<br />

kutlandı. Ziraat Fakültesi Hafız İbrahim Demiralay<br />

Amfisi’nde gerçekleştirilen törene Vali Vekili Bekir Kaya,<br />

SDÜ Rektörü Prof.Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcısı<br />

Prof.Dr. İsmail Karaca, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Atilla<br />

Aşkın, Orman Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Koray Sönmez,<br />

Ziraat Odası Başkanı Ünal Kökmen, Ziraat Mühendisleri<br />

Odası Isparta İl Temsilcisi Ziraat Yüksek Mühendisi İsmail<br />

Şevik, çok sayıda öğretim elemanı ve öğrenci ile konuşmacı<br />

konuk olarak Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof.Dr.<br />

Kamil Okyay Sındır katıldı.<br />

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Aşkın’ın açılış konuşması<br />

ile başlayan etkinlikte Aşkın, SDÜ Ziraat Fakültesinin<br />

tanıtımını yaptı. Aşkın “120 akademik personeli, 823 öğrencisi<br />

ile fakültemiz öğretimine devam etmektedir. Bu sene<br />

itibariyle Anadolu üniversiteleri arasında en büyük puan<br />

sıralamasına göre 8., en küçük puan sıralamasına göre de 11.<br />

sırada yer almaktadır. Ayrıca fakültemiz, bünyesinde Çiftçi<br />

Eğitim Merkezi bulunduran ilk ve tek fakülte olarak ayrı bir<br />

özelliğe sahiptir.”dedi Daha sonra kürsüye gelen SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar kendisinin de zeytin çiftçisi<br />

bir aileden geldiğini belirterek başladığı konuşmasında<br />

Türkiye’nin tarım politikasına değindi. Baydar, “Biz hedef<br />

olarak fakültemizi en iyi ziraat fakültesi yapacağız en iyi<br />

öğrenciler yetiştireceğiz dediğimizde bu hedefe önce kendimizin<br />

inanması gerekmektedir. Yaşamla başa çıkabilen, kaliteli<br />

insanlar yetiştirebilecek düzeyde kendi programımızı<br />

yenilememiz gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti bilim ve akla<br />

dayalı olarak kurulmuştur. Bu bağlamda tarımda da ancak<br />

bilim ve akılla ilerleyebiliriz.” diye konuştu. Isparta Ziraat<br />

Odası Başkanı Ünal Kökmen ise tarım sektöründeki sorunları<br />

anlattığı konuşmasında, “Bilimsel gerçekliğe dayanmayan<br />

politikalarla maalesef ülkemiz tarımı bugün diğer ülkelere<br />

göre oldukça geride kalmıştır. Ülkemizdeki çiftçi nüfusunun<br />

yüzde 35 gibi düşük bir rakamda seyretmesinden yakınırken<br />

bu gün yüzde 10’a düşürülmesi istenmektedir. Ayrıca çiftçilere<br />

verilen destekler gün geçtikçe azalırken üretim maliyetleri<br />

giderek artmaya devam ediyor. Bunun gibi size bir çok<br />

örnek sunabilirim. Asıl soru bu sorunları nasıl aşacağımızdır.<br />

Bu konudaki en büyük görev politikacılarımıza ve bilimsel<br />

yol gösterecek olan üniversitelerimize düşmektedir.” diyerek<br />

sözlerini tamamladı. Kölemen’in ardından kürsüye gelen<br />

Ziraat Mühendisleri Odası Isparta İl Temsilcisi Ziraat Yüksek<br />

Mühendisi İsmail Şevik, tarımsal sorunlara değinerek<br />

günümüzde mezun olan ziraat mühendislerinin iş bulmakta<br />

güçlük çektiklerini ve bu bağlamda kendilerini yabancı dil,<br />

bilgisayar gibi niteliklerini geliştirerek mesleki açıdan da günün<br />

yenilikleri ile doğru orantılı araştırmacı bir ruha sahip<br />

olmaları gerektiğini söyledi. Açılış konuşmalarında son olarak<br />

kürsüye gelen Vali Vekili Bekir Kaya ise “Bugün burada<br />

ülkemizin tarım alanındaki eksiklikleri gündeme getirildi.<br />

Ülkemiz, her gerçeği ile bir tarım ülkesi olmakla birlikte<br />

bugüne kadar yürütülen politikalarla bu gerçeklikten uzaklaştık.<br />

Sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmemiz ve bu sorunlara<br />

çözüm bulabilmemiz açısından sadece tarımsal alanda değil<br />

idarenin her alanında üniversitelere ve bilgiye ihtiyacımız var<br />

ve oluşturulacak tarım politikalarında bilimsel yöne ağırlık<br />

vermeliyiz.” dedi.<br />

“Türkiye ve Dünyada Tarımsal Yüksek Öğrenim Durumu”<br />

konulu konferansını sunan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir<br />

Şube Başkanı Prof.Dr. Kamil Okyay Sındır ise “Tarım sektörü<br />

ülkemiz için çok önemli bir sektördür” diyerek başladığı<br />

konuşmasında “Tarım sektörü açısından ziraat mühendislerinin<br />

eğitimi çok önemlidir. Ve tarım sektöründeki sorunların<br />

birçoğu eğitimdeki yetersizliklerden kaynaklanmaktadır. Tarım,<br />

toplamadan üretime geçildiği günden bu yana bir sektör<br />

haline gelmiş ve tarım üretimi önem kazanmıştır. Bizler<br />

de sonsuza kadar önemini kaybetmeyecek olan bir mesleğin<br />

mensuplarıyız. Tarım ülkemiz açısından GSMH’nın yüzde 12-<br />

13’ünü ifade etmekle birlikte ihtiyacımıza cevap verememektedir.<br />

Bununla birlikte tohumdan fidana kadar birçok alanda<br />

dışa bağlı bir ülke haline geldik. Bu hale gelmemizde tarım<br />

sektörünün, politikacıların yanlış hesaplarıyla bilimsel gerçeklikten<br />

uzak kalmasının önemi çok büyüktür. Maalesef ülke<br />

olarak birçok teknolojiyi uzaktan seyretmekle yetiniyoruz.<br />

Bu konuda biz bilim adamları ve araştırmacılara büyük görev<br />

düşüyor.” dedi. Hayvansal ve bitkisel gen kaynaklarının<br />

korunması gerektiğini ifade ederek konuşmasına devam eden<br />

Sındır, “Ülkemizde tarım eğitimi Avrupa’ya göre geri kalmakla<br />

birlikte elimizdeki doğal kaynakların değerlendirilmesi açısından<br />

hızlı bir şekilde bilgi üretmeli ve bizden sonra gelecek<br />

olan bu mesleğin adaylarını da bu yönde eğitmeliyiz. Ancak<br />

bu şekilde tarım sektörümüz dışa bağlı olmaktan kurtulup<br />

kendine yeten ve üreten bir ülke haline gelebilir.” diyerek konuşmasını<br />

tamamladı.<br />

Etkinliğin son bölümünde ise Doktor unvanı alan Araş.<br />

Gör. Dr. Metin Müjdeci ve Araş. Gör. Dr. Muhammet Tonguç<br />

ile Yardıncı Doçenliğe yükselen Bayram Çevik, Mehtap Şahin<br />

Çevik, Yaşar Karakurt, Sebahattin Albayrak, Ali Coşkan ile<br />

Doçentliğe yükselen Zeynep Banu Seydim, Birol Kılıç ve Profesörlüğe<br />

yükselen İlknur Akgün ve Mesut Akgül’e belgeleri<br />

verilerek binişleri giydirildi. Ayrıca başarılı çalışmaları nedeniyle<br />

Doç. Dr. Cahit Balabanlı’ya plaket verildi. Son olarak ise<br />

mesleklerinde 25 yılını dolduran Yrd.Doç.Dr. Zübeyde Öner,<br />

Prof. Dr. Bülent Yaşar ve Üniversitemiz Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca’ya plaketleri takdim edildi.


18 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 19<br />

SDÜ Kamu Mali Yönetimi ve<br />

Kontrol Kanunu Semineri<br />

“Aral’dan Öğrencilere<br />

Okuyun Tavsiyesi”<br />

Kamile BEKTAŞ<br />

Yazar İnci Aral, Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür<br />

Merkezi’nde “Okumak, Yazmak ve Edebiyat” konulu söyleşiye<br />

katıldı. Aral, okumanın insana kazandırdıkları konusunda<br />

bilgi verirken, “ Elli yıldır okuyorum ve bunun meyvelerini<br />

almak çok güzel. Eğer ben okumasaydım yazamazdım, hala<br />

okumaya devam etmezsem yine yazamam.” dedi.<br />

Günümüzde gençlerin yeterince okumadıklarını<br />

belirten Aral, “Sizin yaşınızdaki gençlere şimdiye kadar<br />

neler okudunuz ya da neler okuyorsunuz diye soruyorum.<br />

Ama bana cevap veremiyorsunuz. Kitap okumayanlar belli<br />

bir yaştan sonra boşluğa düşerler. Kitaplar ve dolayısıyla<br />

edebiyat insanın kendisini ve başkalarını tanımasına yardımcı<br />

olur. İnsanların davranışlarını ve ruhsal yapısını anlamak ve<br />

boşluğa düşmemek için sizleri kitap okumaya davet ediyorum.<br />

Öğrencilerimizi kitaplardan soğutan en önemli etken, son<br />

20 yıldan bu yana eğitim sistemimizin çocukları zorunlu<br />

sınavlara yönlendirmesidir. Bu zorlu ve zorunlu sınavlar<br />

hayal dünyamızı geliştirecek, bizi besleyecek yanlarımızı<br />

ihmal etmemize sebep oluyor. İşte bu yüzden gençlerimiz<br />

okumadan uzaklaşıyor.” diye konuştu. Konuşmasının<br />

ardından öğrencilerin sorularını yanıtlayan Aral, daha sonra<br />

kitaplarını imzaladı. SDÜ Kitap Kulübü’nün düzenlediği<br />

etkinliği çok sayıda öğrenci izledi.<br />

İnci ARAL<br />

SDÜ’de<br />

Work and Travel<br />

Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ekonomi Yönetim<br />

Kulübü ve Üniversite Girişimci İşbirliği Koordinatörlüğü<br />

(UGİK) organizasyonuyla, Advis Akademik Danışmanlık<br />

firması tarafından “Work & Travel” adlı programın<br />

tanıtım semineri düzenlendi.<br />

Öğrencilerin ABD’de çalışarak hem dil geliştirme<br />

hem de seyahat etmelerini amaçlayan programa ait seminer<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde yapıldı. Çok sayıda öğrencinin<br />

katıldığı tanıtım seminerinde Advis Akademik Danışmanlık<br />

firmasının yetkilisi Beyza Sezer sunum yaptı.<br />

“Work & Travel” programının amacı ile ilgili konuşan<br />

Sezer, “Öğrenciler bu program çerçevesinde hem çalışıp<br />

para kazanabilecekler, hem de yabancı dillerini geliştirebilecekler.<br />

Gittikleri ülkelerde farklı kültürlere tanık<br />

olup, Türk Kültürü’nü Amerika’da temsil edecekler. Bu<br />

yüzden işin ekonomik kısmından çok, kültür paylaşımının<br />

önde olması gerekiyor.” dedi. Seminerde öğrencilere,<br />

program ve vize konularında ayrıntılı bilgiler verildi.<br />

Beyza SEZER<br />

5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun<br />

üniversitelerdeki uygulamalarına yönelik olarak düzenlenen<br />

seminer SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Maliye<br />

Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Dr. Ahmet Kesik ve beraberindeki<br />

daire başkanlarından oluşan heyetin sunumu ile<br />

gerçekleştirilen seminere <strong>Daire</strong> Başkanı Mehmet Sait Arcagök,<br />

Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü <strong>Daire</strong><br />

Başkanı Ertan Erüz, Devlet Bütçe Uzmanı Fikret Dikici ve<br />

Ertan Tosun ile 20 üniversiteden gelen akademik ve idari personel<br />

katıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Genel Sekreter Vekili Aziz<br />

Bayrak’ın açılış konuşmasıyla başlayan seminerde; Bayrak,<br />

“5018 sayılı kanun ilk zamanlarda bir tasarı iken bugün karşımıza<br />

kanun olarak çıktı. Bu kanunun çıkması ile birlikte<br />

uygulamada yaşanacak olan sorunların çözümü için bu seminerlerin<br />

önemi büyük. Bu yüzden bu seminerlerin geleneksel<br />

hale gelmesinin herkes için faydalı olacağını düşünüyorum.”<br />

dedi. Aziz Bayrak’ın ardından kürsüye gelen Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar konuşmasında,<br />

“1.5 yıl önce rektör olarak göreve geldiğimde ve<br />

Türkiye mali sistemini daha yakından tanımaya başladığımda<br />

şunun farkına vardım ki artık deniz gerçekten de bitmişti. Herkes<br />

söylüyordu ama kendi gözlerimle bunun farkına vardım.<br />

Artık devir ayağı yorgana göre uzatma devriydi. Biz bir buçuk<br />

senedir hemen hemen her gün üniversitemizdeki akademik<br />

ve idari personel arkadaşlarımızla, öğrencilerimizle; üniversitemizi<br />

nereye götürelim, neler yapalım, elimizdeki imkanları<br />

en iyi nasıl değerlendirelim diye bir çaba içerisine girmiştik.<br />

Sonunda 2006 yılında bu çabalarımız ile örtüşen, performans<br />

ve verimliliğe dayalı 5018 sayılı kanun çıkarıldı ve uygulamaya<br />

kondu. Bu sebepten dolayı çok mutluyum. Çünkü çalışan<br />

ile çalışmayanı ve çalışanın eldeki kaynakları ne derece verimli<br />

kullandığını ifade edebilecek bir sistem bu. Bu yasanın bir<br />

öğrenme, alışma döneminin atlatılmasının ardından ülkemiz<br />

açısından kanunun faydalı olacağına ve kanunun oturtulması<br />

içinde bu seminerlerin oldukça önemli olacağına inanıyorum”<br />

diye konuştu.<br />

Açılış konuşmalarının ardından sinevizyon gösterisi ve<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından teşekkür<br />

plaketi verilmesi ile seminer başladı. İlk konuşmayı yapan<br />

Ahmet Kesik “Bütün sorunları ile yeni kanun uygulanmaya<br />

başlandı. Türkiye’de kamu reformu tartışmaları yeni değil<br />

çok eskilere dayanıyor. Son 25 yıldır bu sorun hep tartışıldı<br />

ve değişikliklere ihtiyaç duyuldu. Kamu iktisadi teşebbüsleri<br />

ve sosyal güvenlik kurumlarında yaşanan iktisadi sorunlar ile<br />

yeni bir kanunun çıkarılması zorunluluk haline geldi. Ülkemizde<br />

ekonomiyi kamu ve özel sektör olarak ayırmak gerekirse<br />

kamu hep sorun olarak karşımıza çıktı ve kamu maliyesi<br />

sorgulanır oldu. Yakın tarihimizdeki krizlerden sonra kamu<br />

maliyesi ile ilgili olan çalışmalar hızlandırıldı. Tüm bunların<br />

sonucunda 5018 sayılı kanun ile birlikte köklü değişiklikler<br />

geldi. 5018 sayılı kanunun getirdiği en önemli yenilik, uzun<br />

vadede düşünme yapısını ortaya koymasıdır. Çünkü artık<br />

günübirlik yönetim devri bitmiştir. Bu nedenle her ne kadar<br />

kamunun mali reformu dense de bu bir yönetim felsefesinin<br />

değişimidir ve yeni bir yönetim anlayışıdır. Elbette bazı eksiklikler<br />

olabilir bunlarda zamanla düzelecektir.” dedi.<br />

Diğer konuşmacıların kanunla ilgili olarak açıklamalarının<br />

ardından soru cevap bölümüyle seminer sona erdi.<br />

Engelli Çocuklardan<br />

Ziyaret<br />

Isparta Merkez Eğitim Uygulama Okulu ve<br />

İş Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde eğitim<br />

gören zihinsel engelli çocuklar öğretmenleriyle<br />

birlikte SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar’ı makamında ziyaret ettiler.Ziyarette öğretmenler,<br />

toplumda özürlülük bilincinin arttırılması<br />

nedeniyle bu tip faaliyetler düzenlediklerini<br />

ifade ettiler. Rektör Baydar ise minik öğrencileri<br />

teker teker öperek, sorunlarının çözümünde üniversite<br />

olarak üzerlerine düşenleri yapmaya devam<br />

edeceklerini söyledi.


20 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 21<br />

SDÜ’de Kuş Gribi Paneli<br />

Prof. Akay’dan Konferans<br />

SDÜ’de “<strong>Bilgi</strong> Çağında<br />

Muhasebe” Paneli<br />

Türk Toplumunda<br />

Kadın Konferansı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları<br />

Anabilim Dalı tarafından ”Kuş Gribi” konulu panel<br />

düzenlendi.<br />

Panelin açılış konuşmasını Tıp Fakültesi Dekanı Prof.<br />

Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan yaptı. Aydoğan, panelle ilgili<br />

olarak; “Bu tip etkinliklerin düzenlenmesi güzel ve gerekli.<br />

Buraya konuşmacı olarak katılan hocalarıma teşekkür<br />

ediyorum.” diye konuştu.<br />

Dekan Aydoğan’ın ardından kürsüye İstanbul<br />

Üniversitesi Viroloji ve Temel İmmünoloji Anabilim Dalı<br />

Hekimi Prof. Dr. Osman Şadi Yenen kuş gribi virüsü<br />

hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Kuş gribi virüsünün<br />

H5N1 virüsü olduğunu söyleyen Yenen, “Tüm dünyanın<br />

yakından ilgilendiği bu konuyu iyi bilmek gerekiyor.Biz<br />

sağlıkçıların öncelikle bu virüslerin yapılarını incelememiz<br />

gerekiyor.”dedi. Yenen ayrıca dünya üzerindeki hayvanlarda<br />

olması muhtemel virüsleri de anlattı.<br />

Yenen’in ardından İstanbul Üniversitesi Klinik<br />

Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı<br />

Hekimi Prof. Dr. Haluk Eraksoy kuş gribinin dünyada<br />

görüldüğü ülkeleri, bu gribin insanlar üzerindeki klinik<br />

özelliklerini ve kuş gribinden korunma yolları konusunda<br />

bilgi verdi.<br />

SDÜ Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen<br />

panele İl Sağlık Müdürü Dr. Levent Yılmazer, öğretim<br />

üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.<br />

CAD/CAM Araştırma<br />

Merkezi’nde<br />

Mekatronik Eğitimi<br />

Üniversitemiz CAD/CAM Araştırma ve Uygulama<br />

Merkezi’nde 2005 yılında Festo A.Ş tarafından kurulan<br />

mekatronik laboratuvarında 28 Şubat-2 Mart 2006 tarihleri<br />

arasında üniversitemizin değişik birimlerinden katılan<br />

öğretim üyeleri ve elemanlarının katılımı ile mekatronik<br />

semineri yapıldı. CAD/CAM Merkezi personellerinden<br />

Uzman Oğuz Çolak’tan alınan bilgiye göre, yoğun<br />

bir katılımın olduğu seminerlerde pnömatik, hidrolik,<br />

elektropnömatik, PLC ve mekatronik sistemleri hakkında<br />

bilgiler kursiyerlere sunuldu.<br />

Prof. Dr. Metin AKAY<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Mühendislik Mimarlık<br />

Fakültesi Elektronik Haberleşme Mühendisliği ve Tıp<br />

Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı işbirliğiyle “İnme Sonrası<br />

Hemiplejik Hastalarda Vücut Hareketlerinin ve Motor<br />

Fonksiyonların Dinamiği” konusunda konferans düzenlendi.<br />

SDÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Konferans Salonu’nda<br />

gerçekleştirilen konferansa Prof. Dr. Metin Akay konuşmacı<br />

olarak katıldı. Akay sunumunda Akselerometre ve<br />

Elektromiyografi yöntemleriyle hemiplejik hastalarda vücut<br />

hareketlerinin normal ve patolojik özelliklerinin monitorize<br />

edilmesi ile ilgili araştırmaları hakkında bilgi verdi. Erken<br />

bebek ölümlerinin teşhisi ve sebepleri ile inme hastalığının<br />

tedavisinde kullanılan araçlar konusunda da dinleyenleri<br />

bilgilendiren. Akay, “Erken bebek ölümlerinin sebeplerini<br />

ve bebeklerin solunumla ilgili problemlerini Harward<br />

Üniversitesi ile ortaklaşa yaptığımız çalışmalarla inceliyoruz<br />

ve bu konuda çeşitli ilaçlar geliştirmeye çalışıyoruz.” dedi.<br />

İnme(stroke) hastalığının tedavisinde de çeşitli çalışmalar<br />

yaptığını belirten Akay, “İnme hastalığı terapilerinin yeterli<br />

olup olmadığını araştırmak için çeşitli çipler geliştirdik.<br />

Bu çipleri hastaların üzerine koyarak onların iyileşme<br />

süreçlerini kontrol ediyoruz.” diye konuştu.<br />

Konferansa, SDÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Namık<br />

Delibaş, Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Yorgancıgil,<br />

Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üstün Güldağ<br />

öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

Yabancı Diller<br />

Yüksekokulu’ndan Seminer<br />

Yabancı Diller Yüksekokulunda bahar yarıyılı eğitim<br />

seminerleri Yüksekokul Müdürü Yrd. Doç. Dr .Oya<br />

Büyükyavuz tarafından verilen “Teaching Speaking Skills<br />

and Strategies” konulu seminerle başladı.<br />

Bu çalışmaların düzenli olarak dönem sonuna kadar<br />

devam edeceğini belirten Büyükyavuz, “Seminerler Yabancı<br />

Diller Yüksekokulundaki öğretim elemanları arasında bir<br />

bilgi paylaşımı platformu oluşturacaktır. Seminerleri ayrıca,<br />

yaz döneminde, üniversite okul işbirliği çerçevesinde Isparta<br />

İl ve İlçelerinde görev yapan İngilizce öğretmenlerine de<br />

vermeyi düşünüyoruz.” dedi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde ‘<strong>Bilgi</strong><br />

Çağında Muhasebe’ konulu panel düzenlendi.<br />

Isparta Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler<br />

Odası, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Isparta Meslek<br />

Yüksekokulu organizasyonuyla düzenlenen panelde<br />

muhasebecilerin sorunları ve muhasebeciler yasası tartışıldı.<br />

Oturum başkanlığını Prof. Dr. Durmuş Acar’ın yaptığı panele<br />

konuşmacı olarak Isparta Serbest Muhasebeciler ve Mali<br />

Müşavirler Odası Başkanı Şükrü Kaya, Yrd.Doç .Dr İsmail<br />

Bekçi, Öğretim Görevlisi Feyyaz Coşar, Yrd.Doç. Dr. Hayrettin<br />

Usul katıldı.<br />

Panelin ilk konuşmasını yapan Prof. Dr. Durmuş Acar,<br />

değişen dünyada işletmelerin küreselleştiğini buna bağlı olarak<br />

da şirketlerin birbirleriyle kıyasıya rekabet içinde olduklarına<br />

değinerek, “Küreselleşen dünyada yabancı şirketlerle alış<br />

verişlerimiz hızla ilerliyor bu alış verişlerin doğru biçimde<br />

yürütülebilmesi için çok kaliteli muhasebe sistemlerine<br />

ihtiyaç vardır. Muhasebecilerin bu düşünceyle hareket edip<br />

planlı çalışmaları gerekir.” diye konuştu. Oda başkanı Şükrü<br />

Kaya ise 3568 sayılı muhasebeciler yasasıyla ilgili dinleyenleri<br />

bilgilendirdi. Kaya, “Bu yasayla birlikte biz muhasebecilerin<br />

hakları ve görevleri tam olarak belirlenmiştir. Her önüne<br />

gelenin muhasebeci olmasına engel olan bu yasayı öğrencilerin<br />

de iyi bilmesi gerekir.” dedi. Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Usul bilgi<br />

çağında muhasebenin nasıl olması gerektiğini anlattı.<br />

Öğretim Görevlisi Feyyaz Coşar da öğrencilere kredi kartı,<br />

akıllı kart ve sanal kartlarla ilgili bilgiler verdi.<br />

Panelin ardından İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Bilal Murat Özgüven ve Isparta Meslek<br />

Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Kezban Işık katılımcılara çiçek<br />

takdim ettiler.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kadın Sorunları<br />

Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) tarafından<br />

“Dünya Kadınlar Günü” etkinlikleri çerçevesinde “Türk<br />

Toplumunda Kadın” konulu konferans düzenlendi.<br />

SDÜ Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Seminer Salonu’nda<br />

düzenlenen konferansı İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Bilal Murat Özgüven sundu. Geçmişten<br />

günümüze kadınların doğduklarından itibaren ne gibi<br />

zorluklarla karşılaştıklarına değinen Özgüven, “Çocukluk<br />

döneminden itibaren kadınlar birçok şiddete maruz kalırlar.<br />

Toplumlar kadınlarına, kız çocuklarına şiddet uygulamamalı<br />

ve onları ikinci sınıf vatandaş olarak görmemelidirler. Kadın<br />

ikinci plana atıldığı zaman o toplumda kölelik ve alt sınıf<br />

düzenleri ortaya çıkar. Bizim tarihimizde buna benzer bir<br />

şey görülmemiştir. Batı medeniyetlerinin tarihinde ise bu tip<br />

olaylara rastlamak mümkündür.” diye konuştu.<br />

Konferansı öğretim elemanı ve öğrenciler izledi.<br />

SDÜ’de<br />

KÖY-KOOP<br />

Üyelerine Eğitim Programı<br />

SDÜ Ziraat Fakültesi ve Köy-Koop işbirliğiyle<br />

düzenlenen “Ortak Eğitim Programı” dahilinde, süt<br />

sığırcılığı konusunda faaliyet gösteren üreticiler eğitim<br />

sertifikalarını aldılar. Köy-Koop Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Emel Tuğruz; çiftçilerin Bursa, Edirne, Çanakkale ve<br />

Mersin’den geldiğini belirterek, “Bu illerden gelen<br />

45 üreticimiz 5 gün süre ile süt sığırcılığı konusunda<br />

eğitildiler. Bu eğitimin işletmelerinde üretim sırasında<br />

kendilerine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.<br />

Bu sertifika programı sırasında bizlere destek olan Ziraat<br />

Fakültesi yetkililerine teşekkür ederim.” dedi.


22 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 23<br />

Doğu Batı İkileminde<br />

Türkiye’nin Vizyon Arayışları<br />

“Bizler ortaya konan kurguları gerçek sanarak yanıltılıyoruz.<br />

Bizlere sunulanla, gerçekler arasında ciddi farklar var.”<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından<br />

organize edilen ve Prof. Dr. Mahir Kaynak’ın konuşmacı<br />

olarak katıldığı “Doğu-Batı İkileminde Türkiye’nin Vizyon Arayışları”<br />

konulu konferans ilgi gördü. SDÜ Kültür Merkezi’nde<br />

düzenlenen konferansa Vali Şemsettin Uzun, Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

Dünya’da halen çatışmaların var olduğunu ancak kimin kiminle<br />

mücadele ettiğinin kesin olarak bilinmediğini kaydeden<br />

Kaynak, “Bizler ortaya konan kurguları gerçek sanarak yanıltılıyoruz.<br />

Bizlere sunulanla, gerçekler arasında ciddi farklar var.<br />

Buna bir örnek vermek gerekirse ABD geldiği günden itibaren<br />

Irak’ın bölünmesini kafasına koymuş durumda. ABD’nin amacı<br />

Irak’a demokrasi filan getirmek değil, bölmekten ibarettir. Benim<br />

buradaki amacım ABD’yi eleştirmek değil. Dünya’daki olaylara<br />

ilişkin bir durum tespiti yapmaktan ibarettir. Ben, mevcut olayların<br />

fotoğraflarını çekerek, gerçeklerin görülmesini sağlamaya<br />

çalışıyorum.” dedi.<br />

“ABD Dünya’nın en borçlu ülkesi” ABD’nin dünyanın en<br />

borçlu ülkesi olduğunu ileri süren Mahir Kaynak, bu ülkenin<br />

içinde bugün için iki akımın mevcut olduğunu bunlardan birinin<br />

“Küresel Sermaye” diğerinin ise “Ulusal Sermaye” olduğunu belirtti.<br />

Küresel sermayenin devleti ve ordusu olmadığı halde, var<br />

olanlara yakın gücü bulunduğuna değinen Kaynak şunları söyledi:<br />

“Bugün ABD’de Başkan Bush ile Rusya Federasyonu Başkanı<br />

Putin, bir gün aniden kendilerini terk edeceklerine inandıkları<br />

küresel sermaye ile mücadele ediyorlar. Yani bu iki devlet adamı<br />

ulusal sermayeden yana tavır içindeler. Biliyorsunuz; küresel sermaye<br />

Rusya’ya giderek onları bir kurşun dahi atmadan 180 milyar<br />

dolarla iktisadi açıdan ele geçirdi. Putin iktidara gelir gelmez, bu<br />

sermayenin Rusya’daki bazı temsilcilerini tutuklattı ve paralarına<br />

el koydurdu. Bir kısmı ise yurt dışına kaçtılar. Küresel sermaye<br />

derken sadece nakit olarak servetleri bulunanlardan bahsediyoruz.<br />

Bush’un da destek verdiği ulusal sermayeciler içinde petrolcü,<br />

sanayici gibi üretim yapan sermaye sahipleri bulunmaktadır.<br />

Gürcistan ve Ukrayna’daki devrimler küresel sermaye tarafından<br />

gerçekleştirilmiştir. Demin de söylediğim gibi ABD dünyanın en<br />

borçlu ülkesidir. Ancak, destek olduğu Çin, Japonya ve Almanya<br />

gibi ülkelerin üretimleri ile hem kendisinin refahını artırmaktadır,<br />

hem de o ülkelerin paralarını sermaye piyasalarına sokarak<br />

sıkıntısını gidermektedir.<br />

“ABD Türkiye’yi kaybetmek istemez” Dünyayı takip<br />

etmediğimiz zaman Türkiye’de olup bitenin anlaşılamayacağını<br />

hatırlatan Prof. Dr. Mahir Kaynak, “ABD Türkiye’yi<br />

kaybetmek istemez. Belki biraz abartılı söylüyorum ama<br />

ABD Türkiye’yi kaybederse ABD’liler Atlantiği turist<br />

olarak bile geçemezler. Türkiye, dünya üzerindeki dengeleri<br />

etkileyebilecek bir potansiyele sahiptir. Ancak<br />

bunu kullanamıyor zira gücünün farkında değil.”<br />

diye konuştu.<br />

“Türkiye AB’ye yeni bir boyut katacak güç<br />

ama...” Türkiye’nin AB’ye girmek için 1963’te<br />

başvuruda bulunduğunu hatırlatan Mahir<br />

Kaynak, Almanya ve Fransa’nın Türkiye’yi<br />

siyasi nedenlerle birliğe istemediklerini,<br />

İngiltere’nin ise buna istekli olduğunu<br />

kaydetti. Kaynak şöyle devam etti: “Türkiye<br />

AB’ye yeni bir boyut katacak bir<br />

güç ama demin de belirttiğim gibi özellikle<br />

Almanya ve Fransa bunu siyasi nedenlerle istemiyor. Zira<br />

Türkiye’nin dünyada savaşabilecek ciddi bir ordusu var. Türkiye<br />

elindeki askeri güç ile AB’ye yeni bir boyut katacaktır. Ama buna,<br />

küresel sermayenin temsilcisi konumundaki İngiltere istemesine<br />

rağmen, diğerlerinin isteksizliği engel oluyor. Kendilerine göre,<br />

Almanya ve Fransa haklı; zira bu ülkeler AB’nin kuruluşu sırasında<br />

da aynı gerekçelerle İngiltere’nin üyeliğine bile karşı çıkmışlardı.”<br />

“Kurgulardan kurtulup gerçekleri görmek lazım” Konferansın<br />

son bölümünde, dünyada olup bitenin farkına varmak için,<br />

insanların çelişkilerini giderinceye kadar soru sorması gerektiğine<br />

değinen Kaynak, “Soru sorun, çelişkilerinizi giderinceye kadar<br />

buna devam edin ve gerçeklere ulaşın. Siz şu anda aslında bir<br />

kurguyu yaşıyorsunuz. Kurgulardan kurtulup gerçekleri görmek<br />

lazım. Bugün için ekonomik konularda duyduğunuz rakamların<br />

tümü yanlıştır. Dünyayı küreselleştirmek isteyenlerle ulus devlet<br />

olarak tutmak isteyenler arasındaki mücadele tüm hızıyla sürmektedir.<br />

Türkiye’nin gelişmesini ve kalkınmasını kimse istemez.<br />

Zira; bu mümkün olursa ülkemizin siyasi ve felsefik açıdan bir<br />

takım istekleri olabilir. Bunun için kalkınmasını istemezler. Ancak<br />

Türkiye’nin ekonomik alandan başka dünyaya vereceği medeniyet<br />

ve kültürel mesajları olduğunu da düşünmemiz gerek.” diye<br />

sözlerini tamamladı.<br />

SDÜ’de<br />

Türkçe<br />

Konferansı<br />

Prof. Dr. Şükrü Haluk AKALIN<br />

BMYO’da<br />

Muhasebecilik<br />

Mesleğinin Geleceği<br />

Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Türkçe Topluluğu tarafından<br />

“Türkçe’nin Gücü ve Türk Dil Kurumu” konulu konferans<br />

düzenlendi. Konferansa Isparta Valisi Şemsettin Uzun, Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, çok sayıda öğretim üyesi ve<br />

öğrenci katıldı.<br />

Türkçe’nin tarihini anlatan belgesel ile başlayan etkinlikte, ilk<br />

konuşmayı SDÜ Türkçe Topluluğu Öğrenci Temsilcisi Ali Rıza İnan<br />

yaptı. İnan, “Yakın çevremizde sık sık karşılaşmakta olduğumuz iş<br />

yerleri adlarına verilen yabancı ve özellikle İngilizce isimler gün<br />

geçtikçe sayısını arttırıyor. Bu gidişe ne zaman dur diyeceğiz? Bunun<br />

için Türkçe Topluluğu olarak gereken önlemleri alıp, toplumun bu<br />

konuda bilinçlendirilmesine yardımcı olmalıyız.” dedi. Ardından<br />

kürsüye gelen Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk<br />

Akalın dilin önemini anlatan kısa bir film gösterisi ile sunumuna<br />

başladı. Akalın, “Dil, konuşma, anlaşma, iletişim ve düşünme aracı<br />

olmakla beraber; kültürün oluşturulması, yaşatılması ve kuşaktan<br />

kuşağa aktarılmasında, bilim ve uygarlığın yaratılmasında görev<br />

almaktadır. Dil olmasaydı insanlık bugünkü toplum hayatına ve<br />

uygarlık düzeyine sahip olamazdı. Dil demek insan demektir.” diye<br />

söyledi ve şöyle devam etti; “Son yıllarda gözden kaçan bir gerçek<br />

var. O da Türkçe’nin gücüdür. Şu an Türkçe kötü bir durumda<br />

ama geçmişte çok daha kötü günleri oldu. Buna rağmen, Türkçe<br />

o günlerden bu günlere geldi. Günümüzde Türkçe’de kirlenme<br />

ve yabancılaşma yaşıyoruz. Bu yabancılaşma genellikle ürün,<br />

öğretim, müzik dilinde, ticari hayatımızda, iş yerlerinin adlarında<br />

karşımıza çıkıyor.” diye konuştu.<br />

“Türkçe’nin 5 bin yıllık Bir Geçmişi Vardır” Akalın, Türk<br />

Dili’nin tarihiyle ilgili şunları söyledi; “Bugünkü dillerin büyük bir<br />

bölümü yokken Türkçe konuşma ve yazı dili olarak kullanılıyordu.<br />

Türkçe’nin en az 5 bin yıllık bir geçmişi vardır. Bir bilim dili olarak<br />

Türkçemiz 9. yüzyıldan beri kullanılmaktadır. Türkçe güçlü bir<br />

dildir ve bu gücüne yapısından, söz varlığından ve etkisinden<br />

dolayı sahip olmuştur. Türkçe’nin yok olma tehlikesi kesinlikle söz<br />

konusu değildir; ama dilimizde kirlenme, yozlaşma ve yabancılaşma<br />

yaşanıyor. Biz Türk Dil Kurumu olarak, Türkçe’nin maruz kaldığı<br />

olumsuzlukları engellemeye çalışıyoruz. Bunların yanı sıra Türkçe<br />

sözcükleri ağ ortamında kullanıma açtık. Türkçe hepimizin kutsal<br />

varlığıdır, gelecek kuşaklara Türk’e yakışır bir Türkçe bırakalım.<br />

Konferans sonunda ilimizde işyerlerinde Türkçe isim kullanan<br />

üç esnafa teşekkür belgesi verildi. Konferansa konuşmacı olarak<br />

davet edilen Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk<br />

Akalın’a Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca tarafından<br />

seramik Atatürk heykeli ve çiçek takdim edildi.<br />

SDÜ Burdur Meslek Yüksekokulu tarafından , Burdur Meslek<br />

Yüksekokulu Konferans Salonu’nda “ Muhasebecilik Mesleğinin<br />

Geleceği” konulu bir konferans düzenlendi.<br />

Konferansa, Burdur Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler<br />

Odası Başkanı İlyas Anaç, Oda Genel Sekreteri Ahmet Rıfat Korur<br />

ve Oda Saymanı Cihat Çavuşoğlu katıldı.<br />

Oda Başkanı İlyas Anaç 3568 sayılı muhasebeciler yasasıyla<br />

mesleğin yasal bir kimlik kazandığını ifade etti. Anaç, bu yasayla<br />

muhasebecilerin haklarının ve görevlerinin net olarak ortaya<br />

konduğunu ve söz konusu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte,<br />

muhasebecilik mesleğine belli bir düzen ve standart geldiğini,<br />

dolayısıyla; artık muhasebecilik mesleğinin her önüne gelenin<br />

yapabileceği sıradan bir meslek olmaktan çıktığını belirtti.<br />

Günümüzde muhasebecilik mesleğinin saygınlığının ve itibarının<br />

her geçen gün daha da arttığını söyleyen Anaç, öğrencilere “Artık<br />

devletimiz iş kapısı olmaktan çıkmıştır, mesleğinizin kıymetini<br />

bilin, mesleğe girişteki sınavlara şimdiden hazırlanın.” dedi.<br />

Konferans sonrası Burdur MYO Müdür Yrd. Öğrt. Gör. Hüseyin<br />

Göz, İktisadi ve İdari Prog. Bölüm Başkanı Dr. Osman Tuğay ve<br />

Öğr. Gör. Nermin Başgül tarafından katılımcılara çiçek takdim<br />

edildi.<br />

Prof. Dr. Mahir KAYNAK


24 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 25<br />

SDÜ’de Sınav<br />

Yönetmeliği<br />

2004 yılında değişen sınav sistemi sonrasında, öğrencileri<br />

bilgilendirmek amacıyla Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca tarafından “SDÜ Eğitim<br />

Öğretim ve Sınav Yönetmeliği” konulu bir konferans verildi.<br />

Öğrencilere sınav yönetmeliğini anlatan ve neden bu sisteme<br />

geçildiğini açıklayan Karaca, “Avrupa’daki üniversitelerle<br />

aynı dili konuşmak, Avrupa Kredi Transfer Sistemi’ne uyum<br />

sağlamak, Türkiye’deki üniversiteler ile öğrenci değişimlerinde<br />

yaşanan uyumsuzluğu ortadan kaldırmak ve SDÜ öğrencilerinin<br />

rekabette mağduriyetlerinin giderilmesi için üniversitemiz bu<br />

sisteme geçti. Bu sistemle beraber öğrencilerimize çift ana dal ve<br />

yan dal imkanları da sağlanmış oldu.” diye konuştu. Konferans<br />

sonunda Prof. Karaca ve Öğrenci İşleri <strong>Daire</strong> Başkanı İlksel Bağcı<br />

öğrencilerin sorularını yanıtladılar.<br />

Sınav Heyecanı<br />

Nasıl Yenilir...<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Sürekli Eğitim Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi tarafından organize edilen ve Öğretim<br />

Görevlisi A. Celil Koç’un konuşmacı olarak katıldığı “ÜDS’de<br />

Pozitif Sınav Heyecanı Yaratmak” konulu bir konferans<br />

düzenlendi. Konferansa, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci<br />

katıldı. Isparta Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi A.<br />

Celil Koç katılımcılara, bu konferansın bilimsel bir nitelik<br />

taşımadığını ancak kişisel gelişim ve ilerleme söz konusu<br />

olduğunda büyük önem taşıdığını söyledi. Sınav günü öncesi,<br />

sınav anı ve sınavdan sonra neler yapılması gerektiğini anlatan<br />

Koç, “Korkular ayağımızdaki prangalardır. Öncelikle korkuyu<br />

yenmeliyiz ki başarıya ulaşabilelim. Başarının adresinin inanmak<br />

ve çaba göstermekten geçtiğini unutmamalıyız Kişiler sınavlara<br />

hazırlanırken kendilerine bir hedef belirlemeli, bilinçlerini ve<br />

bilinçaltlarını paranoyak düşüncelerle doldurmadan, rahat bir<br />

yol izlemelidir.” diye konuştu. Konferans “İçimize Yolculuk” adlı<br />

bir meditasyon gösteri ile son buldu.<br />

“Dilbilgisinden Kelimeye<br />

Geçiş” Konulu Seminer<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yabancı Diller<br />

Yüksekokulu’nda “Dilbilgisinden Kelimeye Geçiş” konulu<br />

seminer düzenlendi.<br />

Seminere konuşmacı olarak Westminster Üniversitesi<br />

Öğretim Görevlisi Hugh Dellar katıldı. Dellar konuşmasında,<br />

yabancı dil eğitiminde dilbilgisinden kelimeye geçiş konularında<br />

dinleyenleri bilgilendirdi. Dellar konuşmasında, geleneksel<br />

dilbilgisi eğitimine yeni bir bakış açısı olarak, kelime bazlı eğitime<br />

geçilmesi görüşünü savundu.<br />

Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oya<br />

Büyükyavuz, İngiltere’den üniversitemize seminer için gelen<br />

Dellar’a teşekkür ederek , bu tip seminerlere devam edeceklerini<br />

söyledi.<br />

Seminere öğretim üyeleri, öğrenciler ve konuya ilgi duyan<br />

çok sayıda davetli katıldı.<br />

Prof. Dr. İsmail KARACA<br />

Öğr. Gör. A. Celil KOÇ<br />

Hugh Dellar<br />

“Anne Sütü Türkçe” Konulu Konferans<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde Kitap Kulübü tarafından “Anne<br />

Sütü Türkçe” konulu konferans düzenlendi. Yazar Feyza<br />

Hepçilingirler’in konuk olarak katıldığı konferansa çok<br />

sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Türkçe konusundaki<br />

sorunlardan bahsederek konuşmasına başlayan Hepçilingirler,<br />

“Bu sorunlar içerisinde birçok dal var; ama bunların içinde en<br />

önemlisi İngilizce’nin dilimizi sadece kelime olarak değil tümce<br />

yapısını da bozarak zarar vermesidir. Bu bağlamda eminim<br />

ki, Isparta’da da tabela kirliliği vardır ve bu kirlilik ülkemiz<br />

genelinde ciddi boyutlara ulaşmış durumdadır. Yaratıcılığımızı<br />

ortaya koyuyoruz diyerek yarattığımız bu kirlilik yerine keşke<br />

yaratıcılığımızı, Türkçe’mizi geliştirmek için kullanabilsek.<br />

Bütün bunlar özentiden kaynaklanıyor galiba. Bunun dışında<br />

küreselleşme ve AB’ye girme çabalarımız için bunların olması<br />

gerektiği söylenmekte. Peki ; gerçektende olay böyle mi? Hayır,<br />

AB için böyle bir şey kesinlikle yok. AB’ye girmemiz için<br />

kimse bize kendi dilinizi bırakın demiyor, AB’nin içerisinde<br />

20’ye yakın resmi dil bulunmakta. Peki; küreselleşme için mi<br />

yapıyoruz? Küreselleşme adına bütün dünya İngilizce’yi mi<br />

kullanıyor. Hayır bizim dışımızda dilini değiştirmeye meraklı<br />

olan başka bir ülke yok. Bütün ülkeler kendi dillerini korumak<br />

için çaba gösteriyor. Bir tek dil bütünleşmeyi sağlar diyorlar.<br />

Geçmişte Latince hemen hemen her yerde kullanılmaktaydı.<br />

Neden bütünleşmeyi sağlayamadı? Diğer diller İngilizce<br />

karşısında teslim olmuş değil. Dünya teslim olmadı ve<br />

olmayacak.” dedi. Tek dil İngilizce üzerine örnekler vererek<br />

konuşmaya devam eden Hepçilingirler “Belki ben yanılıyorum<br />

ve bütün dünya İngilizce tek dil dedi. Bu sizce güzel mi olur?<br />

Her dil bir kültürü yansıtır ve dillerin yok olması demek<br />

dünya üzerindeki kültürlerin de terk edilerek yok edilmesi<br />

anlamına gelir. Dilimizi kaybedersek bütün edebiyatımızı,<br />

kültürümüzü yok ederiz. Zaten İngilizce’yi sonradan öğrenen<br />

birisi; bu hangi dil olursa olsun , ana dili gibi konuşamaz ve bu<br />

hayallerle hazırlık sınıfları vasıtasıyla insanların ömürlerinden<br />

yılları çalmaktayız.” diye konuştu.<br />

Dilin kötü kullanımına sebep olan popüler kültür ve<br />

televizyonun etkilerini anlatarak konuşmasına devam eden<br />

Hepçilingirler, bu konuda örnekler vererek konuşmasını<br />

tamamladı. Feyza Hepçilingirler, konuşmasının ardından<br />

Kültür Merkezi Fuayesinde kitaplarını imzaladı.<br />

“Kaliteli Yaşam ve Yaşam Sevinci”<br />

Konulu Konferans<br />

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi, Psikolog-Yazar Prof. Dr. Üstün<br />

Dökmen Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nde “Kaliteli Yaşam ve Yaşam<br />

Sevinci” konulu bir konferans verdi.<br />

SDÜ Kitap Kulübü’nün davetlisi olarak üniversitemize gelen Dökmen,<br />

davetlilere yaşama çeşitli yönlerden bakış açılarıyla ilgili bilgiler aktardı.<br />

Dökmen, insanoğlunun tarih boyunca bilgisi az; fakat fikri çok olarak<br />

yaşam sürdüğüne değinerek, “Biz insanoğlu çok fazla bilgimiz olmadan,<br />

fikir üretiyoruz ve birçok konuda yorum yapıyoruz. Örneğin; hepimiz<br />

Çinlilerin birbirlerine benzediklerini söyleriz. Ama hiç birimiz Çin’e gidip<br />

de o insanlarla bir süre yaşamış değiliz. <strong>Bilgi</strong>ye kesin olarak ulaşmadan<br />

fikir üretip yorum yapıyoruz. Oysa bir Çinli de bizim toplumumuzun<br />

birbirine benzediğini sanır.” diye konuştu. Dökmen, ayrıca aile yaşantısı,<br />

iş yaşantısı, insanlarla olan diyaloglarımız ve çocuk yetiştirirken<br />

sergilediğimiz davranışların önemini belirtti. Dökmen, çocuklara yalan<br />

söylenmesi konusunda şöyle konuştu; “Hepimiz çocuklarımıza yalan<br />

söyleriz. Üstelik bu yalanlara bir de beyaz yalanlar diye isim takıp<br />

zararsız olduğunu savunuruz. Halbuki; bu davranış biçimi çok yanlış.<br />

Çocuklarımız küçük yaşlarda bizden böyle yalanlar duymaya alıştığında<br />

büyüdüklerinde aynı davranışları bize yapacaklardır. Bizim söylediğimiz<br />

şekilde yalanları hem bize, hem arkadaşlarına, hem de hocalarına onlar<br />

da söyleyeceklerdir.” dedi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansı Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci izledi.<br />

Dökmen, konferansın ardından kitaplarını imzaladı.<br />

Prof. Dr. Üstün DÖKMEN


26 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 27<br />

Rusya Büyükelçisi’nden<br />

Konferans<br />

Rusya Federasyonu’nun Ankara Büyükelçisi Petr Stegniy, Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde “Cumhuriyet Dönemi Türk-Rus<br />

İlişkileri” konulu bir konferans verdi. Konferansa, SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Prof. Dr. Vecihi<br />

Kırdemir, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı.<br />

Açılış konuşmasını yapan Rektör Baydar, Rusya Federasyonu’nun Ankara<br />

Büyükelçisi’nin aramızda bulunmasından kıvanç duyduğunu belirterek,<br />

SDÜ Kütüphanesi’ne yaptıkları 450 kitaplık bağıştan dolayı teşekkürlerini<br />

dile getirdi. Ardından kürsüye gelen Büyükelçi Stegniy, “ Türkiye’de görev<br />

yaptığım süre boyunca, üniversiteleri gezme imkanım oldu. Üniversite<br />

öğrencilerini gördükçe Cumhuriyetin ülkeye neler kazandırdığını daha<br />

yakından anlama imkanı buldum.. Rusya’dan getirdiğimiz kitapları hediye<br />

etmek için buradayız. Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkiler gün geçtikçe daha<br />

iyi bir konuma taşınmaktadır. Bunun temeli iki ülke arasındaki karşılıklı<br />

güven, anlayış ve ortak demokrasi kültürüdür. Bizim ilişkilerimizin yüzyıllara<br />

uzanan tarihi vardır. İkili ilişkilerimiz ticari, ekonomik, enerji, bilim ve<br />

kültür alanlarında yoğun bir şekilde devam etmektedir. Siyasi diyaloğumuz<br />

artmaktadır. Geçen yıl, Samsun’da “Mavi Akım Hattı” açılış töreni iki ülke<br />

başbakanının katılımıyla gerçekleşmiştir. 2007 yılında Türkiye’de Rus Kültür<br />

yılı, 2008 yılında Rusya’da Türk Kültür yılı düzenlenecektir. Bu yıl içinde<br />

Rusya’dan Türkiye’ye 2 milyonu aşkın turistin gelmesi beklenmektedir. 2010<br />

yılında Türkiye’nin Rusya ile ilgili ticaret hacmi, Bakan Kürşat Tüzmen’in de<br />

açıkladığı gibi 25 milyar doları aşacaktır. Zaten son 3 yılda mevcut ticaret<br />

hacmi 3 kat artış göstermiştir. 1972 yılında Seydişehir Aliminyum Tesisleri<br />

ve İskenderun Demir Çelik Fabrikaları’nın tamamlandığı yıllarda sadece<br />

80 milyon dolar olan ticaret hacmi 2005 yılı sonu itibarıyle 15 milyar dolar<br />

seviyesine ulaşmıştır. Bunun temeli iki ülke halkı ve iki ülke arasındaki<br />

güven, anlayış ve serbest demokrasiden geçmektedir. Türk işadamları ve<br />

müteahhitlerinin Rusya’da yapacakları işler için imzaladıkları anlaşmalar<br />

tutarı 16 milyar dolar civarındadır. Aynı şekilde Rus sermayesi de Türkiye’ye<br />

girmiştir. Alfa Şirketler Gurubu, Turkcell şirketine 3 milyar dolarlık yatırım<br />

yapmıştır. İkili ilişkilerimizin aynı zamanda insanı boyutu da bulunmaktadır.<br />

İkili ilişkilerimizin biraz önce de söylediğim gibi yüzyıllar süren bir tarihi<br />

vardır. Rusya ilk büyükelçisini Osmanlı’ya 1492 yılında göndermiştir. Rusya<br />

ve Türkiye, Avrasya Coğrafyası’nın liderleri olarak değişen ve gelişen<br />

şartlara daha kolay adapte olmuşlardır. ” diye konuştu.<br />

İkili ilişkilerdeki amacın aynı zamanda sağlam bir güvenlik mimarisi<br />

oluşturmak olduğunu belirten Büyükelçi Stegniy, şöyle devam etti:<br />

“İki ülkenin uluslararası terörizm ve asimetrik tehditlere karşı ortak<br />

çalışmaları vardır. Karadeniz Bölgesi’nde birliği teşvik etmeye çalışıyoruz.<br />

Sınırlarımıza yakın Kafkaslar, Orta Asya ve Balkanlardaki demokratikleşme<br />

sürecinde 5-10 yıl önce konuşamadığımız konuları artık rahatça<br />

konuşabiliyoruz “<br />

Büyükelçiden sonra kürsüye gelen Rusya Devlet Kütüphanesi Doğu<br />

Dilleri Başkanı Başkanı Mary Trifenenko, “ Bugün size hediye edeceğimiz<br />

kitapların Rusya’yı tanıtacağına ve halklarımız arasında bir köprü kuracağına<br />

inanıyorum ve bu tip etkinliklerin devam etmesini diliyorum.” dedi. Son<br />

olarak kürsüye gelen Rusya- Türkiye İş ve Dostluk Derneği Genel Sekreteri<br />

Ertuğrul İncekul, derneği ve faaliyetlerini anlattığı konuşmasında “Rusya’ya<br />

gelen ve giden iş adamlarımıza danışmanlık yapıyoruz. Bu çalışmaları Rusya<br />

Devlet Kütüphanesi işbirliği ile yapıyoruz. Çalışmaların amacı iki ülkenin<br />

birbirini anlamasını kolaylaştırmak .” diye konuştu.<br />

SDÜ Rektörü Metin Lütfi Baydar tarafından Büyükelçi Stegniy ve<br />

beraberindeki heyete SDÜ Seramik Araştırma ve Uygulama Merkezi<br />

tarafından yapılan seramik şild ve Isparta’yı simgeleyen gül seti paketleri<br />

hediye edildi.<br />

Konuk heyet üyeleri ayrıca SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ni<br />

gezdiler.<br />

“ Türkiye’de görev yaptığım<br />

süre boyunca, üniversiteleri gezme<br />

imkanım oldu.<br />

Üniversite öğrencilerini<br />

gördükçe Cumhuriyetin ülkeye<br />

neler kazandırdığını daha yakından<br />

anlama imkanı buldum...”<br />

Rus Büyükelçi, Petr Stegniy<br />

Abdülkadir Konukoğlu<br />

Adnan Ener<br />

Tekstil Sektörünün<br />

Dünü Bugünü ve Yarını<br />

SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu,<br />

Türkiye’nin tekstil sektöründe hala önemli bir ülke olduğunu vurgulayarak,<br />

“Tekstilden ümidinizi kesmeyin.” dedi. Kariyer Günleri Etkinlikleri<br />

kapsamında SDÜ Tekstil Mühendisliği Bölümünün organize ettiği, “Tekstil<br />

Sektörünün Dünü Bugünü ve Yarını” konulu bir konferans veren Konukoğlu,<br />

bu sektörde devleşen Çin’in, Türkiye tarafından dize getirilebileceğini iddia<br />

etti. SDÜ Kültür Merkezi’nde çok sayıda öğrenci ve öğretim üyesinin katıldığı<br />

konferansta Çin’in ucuz hammadde ve işgücü nedeniyle pek çok dalda<br />

üstünlüğü ele geçirdiğini kaydeden Konukoğlu, “Çin komünizm ile yönetilen<br />

bir ülke. Yarın orada da demokrasi yerleştiği zaman, tek tip elbise kalmayacak.<br />

O kadar insan kravat isteyecek, güzel giyinmek isteyecek. Nüfuslarına elbise<br />

ve ham maddesi pamuk yetmeyecek ve işte o an Çin’e ihracat yapacağız. Şimdi<br />

de Çin’e ihracat yapıyoruz. Kot pantolonu ve ekolojik pamuk ipliği ihracatı<br />

yapıyoruz. Ama çok daha ötesi olacak, tekstilden ümidinizi kesmeyin. Türkiye<br />

kabuk değiştiriyor. Bu değişimden dolayı, ülke düzlüğe çıkacak ve işsizlik<br />

zaman içinde azalacak. Türkiye’nin geleceğine baktığımız zaman her gün biraz daha yükselme olduğunu görüyoruz. Türkiye’de<br />

enflasyonun düşüşünden dolayı ve doların istikrarla yerinde seyir etmesiyle tabi olarak gelişme kaydedeceğiz. Ekonomideki bu<br />

gelişme belki belli olmuyor; ama artık Türk insanı giyimi yüzde 10 daha ucuza alıyor. Katma değer vergisi yüzde 18’den, yüzde<br />

10’a düştü. Bazı kayıtsız çalışanlara yaramadı bu düşüş, şikayet ettiler. Ancak biz tekstilci olarak, tekstille mücadele edeceğiz<br />

ve markalaşmaya gideceğiz. Yeter ki siz yeni teknolojiler geliştirerek, değişik ürünler üretin. İşte o zaman ülkemizi çok daha iyi<br />

mevkiilere taşıyabileceğiz” diye konuştu.<br />

Biz kazandığımızı paylaşıyoruz SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, holding bünyesinde 14 bin<br />

kişi çalıştırdıklarını ve on farklı sektörde faaliyet gösterdiklerini söyleyerek, bir hastane, bir vakıf, 18 okul, bir Ar-Ge fabrikası ve<br />

bir tekstil bölümü yaptırdıklarını vurguladı. 1200 üniversite öğrencisine burs verdiklerini, yılda 15 bin kişiye giyim ve 35 bin kişiye<br />

erzak yardımı yaptıklarını belirten Konukoğlu, “Biz kazandıklarımızı halkımızla aynı zamanda paylaşıyoruz” dedi.<br />

“Tekstilde Tasarım ve Yeni Fırsatlar”<br />

Konulu Konferans<br />

Tekstil Mühendisliği Bölümü Sanko Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Abdülkadir Konukoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı Tekstil Sektörünün<br />

“Dünü Bugünü ve Yarını” ve Tekstil Maraton Dergisi Editörü Tekstil<br />

Yüksek Mühendisi Tuğrul Madran’nın konuşmacı olarak katıldığı<br />

“Tekstilin Tarihçesi” konulu konferansların ardından Nilüfer Tekstil Sanayi<br />

Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı ve Tekstil Sektörünün<br />

duayenlerinden Adnan Ener’in konuşmacı olarak katıldığı “Tekstilde<br />

Tasarım ve Yeni Fırsatlar” konulu bir konferans düzenledi.<br />

Uçak paraşütü imalatı, kurşungeçirmez yelek, iletken kumaş... vb. teknik<br />

tekstil üretiminde Türkiye’de ilklere imza atan Adnan Ener, konuşmasında<br />

Çin’i tekstil sektöründe bir tehdit olarak görmediğini belirterek, sadece<br />

biraz hayal gücü ve araştırma isteğiyle ülkemizde yapılamayacak şey<br />

olmadığını söyledi. Bugüne kadar pek çok üniversiteden davet aldığını<br />

ancak zaman kısıtlılığı nedeniyle pek çoğuna gidemediğine değinen Ener,<br />

SDÜ gibi gelişen bir üniversitede konferans vermekten duyduğu mutluluğu<br />

dile getirdi. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi bir nolu amfide düzenlenen<br />

konferansı öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci ilgi ile izledi.


28 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 <strong>29</strong><br />

“Sorun Olan Ermeniler” Konulu Panel<br />

“Medya ve Siyaset” Konulu Konferans<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve<br />

İnkılap Tarihi Bölümü ve Tarih Kulübü tarafından ortaklaşa<br />

düzenlenen ‘Sorun Olan Ermeniler’ konulu panel SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde yapıldı. Panele Vali Şemsettin Uzun, SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, İl Emniyet Müdürü Kemal<br />

Seyhan, öğretim elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

Konferans Rektör Baydar’ın konuşmasıyla başladı. Baydar,<br />

“Türkiye ne yazık ki çok haklı olduğu uluslararası konularda<br />

kendini ifade etmekte sorun yaşıyor. Bunlardan biri de Ermeni<br />

meselesidir. Aslında Türkler’in tarihinde anlatacak çok şey var.<br />

Bunları anlatmak için bizim çok iyi yabancı dil bilen tarihçiler<br />

yetiştirmemiz gerekir. O zaman başka ülkelerde tarihimizi<br />

kolayca anlatabiliriz.”dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen Vali Şemsettin Uzun, Ermenilerin<br />

yaklaşık 600 yıl Türklerle iç içe yaşadığını belirterek,<br />

dış kaynaklı tahrik sonucu Ermenilerin Türklere karşı<br />

ayaklandığını söyledi. Türklerin tarihte herkese hoşgörü<br />

gösterdiğine değinen Uzun, “24 Nisan Ermeniler tarafından<br />

sözde soykırımın yıldönümü olarak anılmakta. Tarihte<br />

Türkler Ermenilere karşı her türlü toleransı gösterdi ve uzun<br />

yıllar birlikte yaşadılar. Tarih boyunca birlikte yaşayan bu<br />

insanları Türkler niçin katletmişlerdir. Bu akla sığmayan<br />

bir iddiadır. Ermeniler bu iddiaları haklı göstermek için<br />

dünyada bir çok şehirde anıt yaparken biz sadece Iğdır’da<br />

bir anıt kurabildik ve ona da ne yazık ki sahip çıkmıyoruz.<br />

Ermenilerin iddialarında haksız olduğunu kanıtlamak ve<br />

dünyaya anlatabilmek için bu konuda daha fazla çalışmalıyız<br />

diye konuştu.Vali Şemsettin Uzun’un konuşmasından sonra<br />

başlayan panele SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Atatürk İlkeleri<br />

ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şenol Kantarcı<br />

başkanlık etti. Panele konuşmacı olarak, Akdeniz Üniversitesi<br />

Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsrafil<br />

Kurtcephe ve Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi<br />

Öğretim Görevlisi Dr. Berna Türkdoğan katıldılar.<br />

Panel başkanı Kantarcı “Son iki yıldır gerek yurt dışında<br />

gerekse yurt içinde ve bazı üniversitelerde çatlak sesler<br />

yükseliyor. Dışarıdan bu seslerin gelmesine alıştık ama içerden<br />

çıkan bu sesler bizleri tedirgin ediyor. Bu sebeple bu konularda<br />

biraz daha aydınlanmak ve yanlış görüşler yerine bu konudaki<br />

gerçekleri aktarmak amacı ile böyle bir panel düzenledik”<br />

dedi. Panelin ilk konuşmacısı Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, tarihte<br />

yaşanan olaylar ve örneklerle Türk Ermeni ilişkilerini anlattı.<br />

Tarih boyunca Türklerin hiçbir ulusa soykırım uygulamadığını<br />

belirten Kurtcephe şunları söyledi: “Tarih boyunca bir çok<br />

devlet kuran Türklerin bugün kurdukları en büyük devlet<br />

Türkiye’dir ve bu sebepten dolayı rahatsız olan emperyalist<br />

devletler Türkiye’ye karşı karalama kampanyaları açmaktan<br />

çekinmemektedirler. Bu durum tarih boyunca bu hep böyle<br />

devam etmiştir ve bugün de karşımıza sözde ermeni soykırımı<br />

ile çıkmaktadırlar. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki,<br />

hakkımızda bu iddiaları çıkartanlar tarihi gerçeklere başvurma<br />

gereği bile duymadan dünya kamuoyunu etkilemiş ve bir<br />

çok parlamento da bu tasarının geçmesini sağlamışlardır.<br />

Bu sebeple en iyi savunma yolu olan karşı taarruzla tarihi<br />

gerçekleri bizler anlatmalıyız. Tarihte, Ermeni ve Türk ilişkileri<br />

çok sıcak bir şekilde başlamış ve Bizanslılara karşı Ermeniler<br />

Türkleri bir kurtarıcı olarak görmüşlerdir. 800 yıl hiçbir<br />

çatışma olmadan yaşamışlardır. Ancak her türlü malzemeyi<br />

kendi çıkarları için kullanan batı emperyalizmi bu malzemeyi<br />

de eline almış ve önce Osmanlı şimdi de ülkemiz aleyhine<br />

kullanmaktadır. Batılıların kışkırtması sonucu 1890’lı yıllarda<br />

başlayan isyanlar 30 yıl sürmüş ve bu süre içinde 96 ayaklanma<br />

çıkmıştır. Bu ayaklanmalar sırasında Ermeni çeteleri Türklere<br />

kıymış ve toplu katliamlar gerçekleştirmişlerdir. Bunlar tarihi<br />

kanıtlarıyla birlikte yaşanan olaylardır. Fakat daha sonra<br />

Türkler Ermenileri rahat durmaları konusunda uyarmış ve<br />

karşılık alamayınca da mecburi göçe zorlamıştır. İşin aslı<br />

budur. Türk devleti kendisine isyan eden , yüz binlerce Türk’ü<br />

katleden Ermenilere karşı asla bir soykırım uygulamamıştır.”<br />

Kurtcephe’nin ardından kürsüye gelen Dr. Berna Türkdoğan<br />

ise batılı devletlerin sözde Ermeni Soykırımını bir politika<br />

malzemesi olarak kullandıklarını belirterek, bu iddiaların<br />

tarihi gerçeklerle bağdaşmadığını kaydetti. Türkdoğan<br />

konuşmasında, “Bu tasarı Türkiye’yi uluslararası arenada<br />

kıskaca almak ve zor durumda bırakmak için hazırlanmış bir<br />

tasarıdır. Ermeniler bu tasarının tanıtımı ve kendi tanıtımları<br />

için gerçekten çok çalıştılar. Birçok ülkede anıtlar kurarak<br />

çeşitli yürüyüşlerle bu tasarıyı gündemde tutmayı çok iyi<br />

bildiler. Bugün ise bu sözde soykırım iddiasının devamında<br />

Türkiye’den tazminat ve toprak taleplerinde bulunacaklardır.<br />

O nedenle bu asılsız iddialara karşı Türk Milleti ortak bir<br />

duruş sergilemelidir.” diye konuştu..”<br />

“Siyaset ve<br />

medya, biri halk<br />

adına haber<br />

alma, diğeri ise<br />

bilgilendirme için<br />

birbirlerine muhtaç<br />

kurumlardır.”<br />

Milliyet gazetesi köşe yazarı, gazeteci Fikret Bila basının<br />

yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü kuvvet<br />

olduğunu belirterek, “Basın, demokratik rejimlerde halk adına<br />

bu erkleri denetleyen bir kurumdur. Yaptığı denetim resmi<br />

değildir; ama meşrudur. Zira gücünü halktan alır.” dedi.<br />

Kariyer Günleri Etkinlikleri kapsamında Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nde “Medya ve Siyaset” konulu bir<br />

konferans veren Bila, bir ülkede özgür basın bulunmadığı<br />

sürece demokrasiden de söz edilemeyeceğini söyledi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde çok sayıda öğrenci ve öğretim<br />

üyesine hitabeden Bila, Türkiye’de medya-siyaset ilişkisinde<br />

sorunlar yaşandığına da değinerek, “1982 Anayasası yürütme<br />

erkini diğer erkelere göre aşırı güçlendirmiştir. Aynı süreçte de<br />

medya, küçük sermayenin yapacağı iş olmaktan çıkıp büyük<br />

sermaye gerektiren bir hal almıştır. Yani bir iki erk güçlenmiştir.<br />

Gelişen süreç içinde yürütme ve medya erkelerinin faaliyetleri<br />

karşılıklı çıkar ilişkilerine göre şekillenmeye başlayınca,<br />

sorunlar yaşanmıştır. Yürütme erkini elinde bulunduranlar<br />

siyasi güç elde etmek için basının gücünü kullanmaya<br />

kalkmışlar, bazı medya kuruluşları ise elindeki gücü bir silah<br />

olarak kullanıp, bunu ticari işlerinde kullanmaya başlamıştır.<br />

1982 sonrasında yaşanan bu sorunlar yüzünden basın sektörü<br />

yaralı duruma düşmüştür. Basının üçte birini kapsayan bu<br />

durum yüzünden pek çok gazeteci işsiz kalmıştır. Ayrıca bu<br />

çıkar ilişkileri yüzünden basın kuruluşlarının yürütmeden<br />

baskı ve tehdit gördüğü de bir gerçektir. Bu karşılıklı kötü<br />

ilişki henüz sonlanmış değildir.” diye konuştu.<br />

BASIN’IN TEMELİNDE AYKIRILIK VARDIR<br />

Basının temel işlevinin muhalefet ve aykırılık olduğuna<br />

değinen Fikret Bila, siyasi otoritelerin bu yüzden medyayı<br />

eleştirdiklerini belirterek şöyle devam etti: “Siyasi otoritelerin,<br />

bu özelliğinden dolayı basına tahammül etmeyi öğrenmeleri<br />

gerekmektedir. Siyaset ve medya, biri halk adına haber alma,<br />

diğeri ise bilgilendirme için birbirlerine muhtaç kurumlardır.<br />

Biliyorsunuz haberin özünde aykırı olanı yazmak vardır.<br />

Olağan şey haber yapılmaz. İşte bu yüzden siyasetçilerin bu<br />

durumu bilmeleri gerekmektedir.”<br />

“SİYASİLER GENELDE SORGULAMAYA AÇIK<br />

DEĞİLLER”<br />

Konferansta, öğrencilerin “Siyasetçiler medya tarafından<br />

yeterince sorgulanabiliyor mu ?” sorusunu cevaplayan Bila,<br />

şunları söyledi: “Türkiye’de siyasiler genelde sorgulamaya<br />

açık değiller. Bu basın tarafından zorla yapılabilen bir şey<br />

değildir. Siyasetçinin buna izin vermesi ile bu mümkün<br />

olabilir. Ülkemizde liderler ya da bakanlar ayaküstü bilgiler<br />

vererek olayı geçiştirirler. Ayaküstü açıklamalarla bir konu<br />

hakkında etraflıca bilgi edinilemez. Biz, basın olarak imkan<br />

bulduğumuz her zaman bunu yapmaya çalışıyoruz. Ancak<br />

çok sağlıklı işleyen bir sistem yok.”<br />

Konferans bitiminde Gazeteci Fikret Bila’ya, SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından üniversitenin bir şildi<br />

ve seramikten yapılmış Atatürk heykeli hediye edildi.<br />

Bila, daha sonra kitaplarını öğrenciler için imzaladı.<br />

Fikret Bila


30 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 31<br />

Avrupa Ülkeleri ve Türkiye’de<br />

“Türk Dünyası ve Türkiye”<br />

Yüksek Öğretimde<br />

Son Gelişmeler<br />

Prof. Dr. Burhan Şenatalar<br />

Isparta Öğretim Üyeleri Derneği tarafından düzenlenen<br />

“Avrupa Ülkeleri ve Türkiye’de Yüksek Öğretimde Son<br />

Gelişmeler” konulu konferans Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Ziraat Fakültesi Toplantı Salonu’nda yapıldı.. <strong>Bilgi</strong> Üniversitesi<br />

Öğretim Üyesi Prof Dr. Burhan Şenatalar tarafından verilen<br />

konferansa SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca<br />

Rektör Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Ayvaz, dekanlar ve çok<br />

sayıda öğretim üyesi katıldı.<br />

Avrupa yüksek öğretim sistemlerindeki dönüşümleri<br />

anlatarak konuşmasına başlayan Burhan Şenatalar “Bu<br />

dönüşüm sadece Avrupa ile sınırlı olmamakla birlikte ben,<br />

sadece Avrupa kısmını ve Türkiye’yi ele alacağım. Öncelikle<br />

yüksek öğretim sistemini etkileyen süreçleri anlatarak<br />

konuşmama başlayacağım. Artan yüksek öğretim talebi ki,<br />

bu talep artışı batılı ülkelerde bile yüksek oranlara ulaşmış<br />

durumda ve teknolojik ilerleme iş gücünün niteliğinin<br />

değişmesindeki başlıca faktörler. Kalifiye eleman talebinin<br />

artması düşük eğitimlileri iş gücünden çıkarmakta ve onları<br />

dışarıda bırakmaktadır. Bunlarla birlikte üniversitelerin<br />

uzmanlık konularının artması, bilimsel bilginin genişlemesi,<br />

yayın sayısının artması ve bunların sonucu giderlerin<br />

artması ile küreselleşmenin sosyal harcamalara baskısı<br />

üniversiteleri yeni yönlere doğru götürmektedir. Günümüzde<br />

üniversitelerin üzerinde piyasa gereksinimleri de büyük<br />

rol oynamaktadır. Üniversitelerden değişen şartlara uyum<br />

sağlayan beyinler istenmektedir. Bütün bu yukarıda saydığım<br />

nedenler üniversitelerin finansman modelini etkilemektedir.<br />

Üniversiteler sadece piyasanın isteklerine uyum sağlayıp<br />

bu şekilde finansman sağlamaya çalıştıkları zaman bu sefer<br />

de temel araştırmalarda sorun yaşanabilir. Bunun dışında<br />

katılım payı arayışı bir alternatif olarak gözükse de bu da<br />

devlet politikalarına göre değişmektedir. Üniversiteler bu<br />

sorunlar arasında sıkışmış durumdadır. Bu konuda çözüm<br />

arayışları farklı alternatifleri beraberinde getirmektedir.<br />

Ülkemizde ise bu dönüşüm biçimsel olarak oluşmakta. Bunda<br />

YÖK’ün üniversiteler üzerindeki baskısının azalması önemli<br />

bir rol oynamaktadır. Üniversiteler artık bir çok kararı kendi<br />

başlarına alabiliyorlar. Ancak, ülkemiz kalite değerlendirme<br />

sisteminde geride. Bologna Süreci çerçevesinde ortak<br />

araştırma programları oluşturuldu. Kurumsal yapılardaki<br />

değişimler ile birlikte üniversiteler arasındaki rekabet kurum<br />

içi ve dışı, kurum kimliği ve odaklaşmayı da beraberinde<br />

getirdi. Bu bağlamda saydamlık ve hesap verebilme, kalite<br />

ölçme ve geliştirme, öz değerlendirme ve dış değerlendirme<br />

ve performans göstergeleri öne çıkan faktörler arasında yer<br />

almaktadır. Tüm bu değerlendirmeler ve faktörler arasında<br />

derecelendirme ve sıralama yapılmakta ve kalite kültürü<br />

gelişmektedir. Ülkemiz üniversiteleri bu konuda çalışmalarını<br />

sürdürmelidirler.” dedi.<br />

Prof. Dr. Turan Yazgan<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi<br />

Sosyoloji bölümü tarafından düzenlenen ve Prof. Dr. Turan<br />

Yazgan’ın konuşmacı olarak katıldığı “Türk Dünyası ve<br />

Türkiye” konulu konferans SDÜ Kültür Merkezi’nde yapıldı.<br />

Konferansa; SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, öğretim üyeleri<br />

ve öğrenciler katıldı.<br />

Kürsüye gelen, İstanbul Üniversitesi Emekli Öğretim<br />

Üyesi ve Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof.<br />

Dr. Turan YAZGAN, “Isparta benim memleketim ve benim<br />

memleketimde kurulmuş olan bu mükemmel üniversitede<br />

bulunmaktan dolayı kıvanç duyuyorum.” diye başladığı<br />

konuşmasında, Türk Dünyası terimini açıkladı. Yazgan,<br />

“Dünyanın iktisadi hayatı belli başlı iki başlık altında<br />

toplanıyor. Bunlar makineli ve makinesiz üretimden<br />

oluşuyor. Birinci dönem makinenin ortaya çıkmasıyla son<br />

buldu. İki dönem arasındaki farklar büyük olsa da, bu iki<br />

dönemin dayandığı temel unsur kritik maddelerdir. Kritik<br />

maddeler olmazsa üretim olamaz. Üretimin olmadığı<br />

yerde işsizlik artar, huzur kaybolur ve anarşi ortaya çıkar.<br />

Makinesiz dönemde kritik madde baharattı ve bu maddenin<br />

kontrolü “Baharat Yolu” sayesinde Türk’lerdeydi ve Türk’ler<br />

bu döneme damgasını vurdu. Fakat dönem değişti, makineli<br />

dönemin kritik maddesi enerji oldu ve bunun kaynağını petrol<br />

ve gaz oluşturuyor. Kritik madde yollarını kontrol altında<br />

tutan ülke, akılcı davranışlar sergileyerek ilerler. Şu anda<br />

kritik maddeyi kontrol altında tutan Amerika’dır. Allah’ın<br />

bir lütfu olarak geçmişte olduğu gibi bugün de petrol ve<br />

doğal gaz gibi kritik maddeler yine Türk Dünyası coğrafyası<br />

içinde bulunmaktadır. Türk Dünyası coğrafyasındaki<br />

rezervler dünya rezervlerinin yaklaşık yüzde 60’ı kadardır.<br />

Ancak bunları yıllardan beri büyük ölçüde Rusya elinde<br />

tutmaktaydı. Fakat Afganistan ve Irak olayından sonra kontrol<br />

Amerikalıların eline geçmeye başladı. Bu devam da edecek.<br />

Bizler ise böylesine önemli bir konumda olmamıza rağmen<br />

akılcı davranışlar yerine duygusal tepkilerle göstererek<br />

bunlardan yeterince yararlanamıyoruz. Özellikle Türk<br />

Dünyası ile bugüne kadar ne alfabe ne de dil birliği olmak<br />

üzere bir birliktelik sağlayamadık. Türk Dünyası ütopik bir<br />

terim değildir, Türk Dünyası dil birliği, fikir birliği ve iş birliği<br />

demektir. Türk Dünyası akılcı, akla dayanan bir meseledir.<br />

Hislere bırakılırsa sömürme devam eder ve bugün olduğu<br />

gibi horlanırız. Kendi kültürümüzü bir tarafa bırakarak, bu<br />

işlerin altından kalkamayız. 17. yüzyıldan itibaren özellikle<br />

batılı devletler ele geçirdikleri üstünlükleri koruyabilmek<br />

için özellikle Türk Dünyasını acımasızca sömürüyorlar. Bu<br />

sömürü halen devam ediyor. Aynı zaman da horlanıyoruz. Bu<br />

işleri başarmak için akılcı siyaset uygulamamız lazım. Yani<br />

ipin ucu siyasettir, siz gençlere sesleniyorum, siyasete girin ve<br />

anlattığım gerçeklerin ışığında ülkemizi ve Türk Dünyasını<br />

yüceltin.” dedi.<br />

Konferansın sonunda Prof. Dr. Turan Yazgan’a SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından seramik şilt<br />

ve çiçek takdim edildi.<br />

Aday Memurlara<br />

“Temel Eğitim” Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin çeşitli birimlerine<br />

açıktan atanan 19 aday memura, adaylık eğitimlerinin ilk<br />

aşaması olan “Temel Eğitim” semineri verildi. SDÜ Personel<br />

<strong>Daire</strong> Başkanlığı Hizmet İçi Eğitim Şubesi tarafından<br />

düzenlenen seminerde, adaylara yasa ve yönetmelikte<br />

belirlenen konular anlatıldı. Yetkililer, seminer sonunda<br />

eğitime katılan aday memurların sınava tabii tutulacaklarını<br />

ve ardından da hazırlık eğitimi alacaklarını söylediler.


32 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 33<br />

Ulusal Felsefe ve<br />

Çağımızın Sorunları Sempozyumu<br />

“Günümüz toplumunda bilgiyi üreten ve kusursuz hale getiren en önemli<br />

merkezler, üniversitelerdir. Felsefe, insan düşüncesiyle oluşan bir bilimdir.”<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi<br />

Felsefe Bölümü tarafından “Ulusal Felsefe ve Çağımızın<br />

Sorunları” konulu sempozyum düzenlendi. SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde gerçekleştirilen sempozyumun açılışına Isparta<br />

Vali Yardımcısı Atila Durmuş, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İsmail Karaca, Prof.<br />

Dr. Vecihi Kırdemir, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />

Nurten Özçelik, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

Sempozyumda açılış konuşmasını Sempozyum Başkanı<br />

Yrd. Doç. Dr. Işıl Bayar Bravo yaptı. Bravo, bu sempozyumla<br />

birlikte felsefenin ne olduğunu ve onu diğer bilim dallarından<br />

ayıran özelliklerin neler olduğunu belirterek, “Felsefenin bilgi<br />

edinme araçları; akıl yürütme ve düşüncedir. Felsefe, insanlarla<br />

ve onların yaşayışlarıyla biçimlenir, diğer bilim dalları gibi<br />

deneylere dayanmaz. 20. yüzyılın başlarında pozitivist bilim<br />

anlayışıyla felsefe sadece ne olduğu ile sınırlandırılmıştır. Fakat<br />

felsefe insana ait düşüncenin yine insandan ayrılamayacak<br />

niteliklerle oluştuğunu kanıtlamıştır. Bu sempozyumun amacı,<br />

felsefenin niteliğini yeniden ele alarak işe başlayıp, insanın<br />

değişik etkinlik alanlarında kendine konu edinmiş belli başlı<br />

felsefe disiplinlerinde çağımıza özgü sorunlara getirilmiş ve<br />

getirilebilecek olanaklı çözümleri sergilemektir.” dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen Fen-Edebiyat Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Nurten Özçelik, SDÜ Felsefe Bölümü’nün<br />

kuruluşunun birinci yılında üniversite olarak böyle bir<br />

sempozyuma ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını<br />

belirterek, “Günümüz toplumunda bilgiyi üreten ve kusursuz<br />

hale getiren en önemli merkezler üniversitelerdir. Felsefe, insan<br />

düşüncesiyle oluşan bir bilimdir. Bu bölümün üniversitemiz<br />

bünyesinde bulunması öğrencilerimiz için gerçekten faydalı<br />

oldu. “ diye konuştu.<br />

SDÜ tanıtım filminin sunumuyla devam eden etkinlikte son<br />

konuşmayı SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar yaptı.<br />

Baydar, “Üniversitemiz 45 bin öğrencisiyle Türkiye’deki 78<br />

üniversite arasında ilk on arasında yer almaktadır. Hepimizin<br />

bildiği gibi, yaşamı algılama biçimi nereden baktığımıza<br />

bağlıdır. Olayları farklı boyutlardan görebiliriz. İşte bu yaşamı<br />

anlama ve onu anlamamızı sağlayan felsefedir. Herkesin<br />

kendine özgü bir felsefesi vardır. Üniversitemizde Felsefe<br />

Bölümünün kurulmasıyla sadece bu bölümün öğrencileri<br />

değil, tüm öğrencilerimiz objektif kriterler ile yaşamın nasıl<br />

anlam kazandığını ve amaçlarını farklı bakış açılarıyla elde<br />

etme olanağını kazandılar. Bu nedenle, sempozyumun tüm<br />

katılımcılarını kutluyor bu sempozyumun felsefe bilimi adına<br />

başarılı geçmesini diliyorum.” dedi.<br />

Açılış konuşmaları sonrasında, SDÜ Güzel Sanatlar<br />

Fakültesi Müzik Bilimleri Öğretim Görevlisi Beste Esen<br />

tarafından konuklara müzik dinletisi sunuldu.<br />

Sempozyumun ilk oturumunda A. Kadir Çüçen<br />

“Heidegger ve Felsefe”, Ali Taşkın “Felsefenin İlk Yüzü:<br />

Felsefenin Neliği Tartışmalarına bir katkı”, Burçak İsmet<br />

“Eylem Sözün Bittiği Yerde mi?” konularında açıklama<br />

ve sunumlar yaptılar. Sempozyumun ikinci oturumunda<br />

ise; Meral Işıldak “Felsefenin Mahiyeti”, Mustafa Dağlı<br />

“Felsefe Uygulanabilen Bir şey midir?”, Özgür Uçak “Felsefi<br />

Farklılaşma Sorulardan Değil Cevaplardan Doğar: Sofistler ve<br />

Platon” konularında sunum yaptılar.<br />

Prof. Dr. Nurten Özçelik<br />

Alzheimer Hastalığı ile Yaşamak<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma Merkezi (KASAUM)<br />

tarafından “Alzheimer Hastalığı ile Yaşamak” konulu bir söyleşi düzenlendi. SDÜ Tıp<br />

Fakültesi Morfoloji binasında gerçekleştirilen söyleşiye çok sayıda öğretim elemanı<br />

katıldı.<br />

Doç.Dr. Serpil Demirci’nin sunumunu yaptığı söyleşide Demirci; “Alzheimer,<br />

beyin sinir hücrelerinin rejenarasyonlarıyla türeyen ve ilerleyen; başlangıç, orta<br />

ve ileri evreler olarak üç kısımdan oluşan bir hastalıktır. Klinik belirti ve bulguları<br />

arasında bellek kaybı, soyut düşünme bozukluğu, duygu ve davranış bozuklukları,<br />

karar verme becerisini kaybetme ve lisan sisteminde bozulma gibi belirtiler görülebilir.<br />

Ancak bu bulgular sadece Alzheimer hastalarında değil, metabolik hastalıklarda,<br />

vitamin eksikliklerinde, tiroid hastalıkları ve depresyonda da kendisini gösterebilir.<br />

Erken tanı şu anda kullanılan ilaçlarla, hastalık bulgularının ilerleme hızını bir miktar<br />

yavaşlatabileceği için önemlidir.” dedi. Hastalığın önemli ölçüde yaşa bağlı olduğunu<br />

belirten Demirci; “Hastalık yaygınlığı 65 yaş ve üzerinde nüfusun yüzde 5 ile10 arası,<br />

85 yaş ve üzerinde ise yüzde 40 ile 50’sinde görülebilmektedir. Tedavi edilebilecek<br />

nedenlerinin saptanması için bellek kaybı, soyut düşünme bozukluğu, duygu ve<br />

davranış bozuklukları, karar verme becerisini kaybetme ve lisan sisteminde bozulma<br />

gibi belirtiler gözlenildiğinde bir hekime başvurulmalıdır.” diye konuştu. Söyleşi soru<br />

cevap şeklinde son buldu. Pazartesi söyleşileri, 6 Mart Pazartesi günü Bilal Murat<br />

Özgüven tarafından ‘Türk Toplumunda Kadın’ konulu konferansla devam etti.<br />

Tıp Fakültesi Araştırma Görevlilerine Kurs<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri<br />

tarafından 01-03 Şubat tarihleri arasında Tıp Fakültesi Araştırma Görevlilerine yönelik<br />

olarak 3. Temel Epidemiyoloji ve Biyoistatistik kursu düzenlendi. Halk Sağlığı Anabilim<br />

Dalı Başkanı Doç.Dr. Mustafa Öztürk, Yrd.Doç.Dr. Ersin Uskun, Arş.Gör.Dr. Ertan Uzun,<br />

Arş.Gör.Dr. Hakan Türkoğlu, Arş.Gör.Dr. Tufan Nayir, Arş.Gör.Dr. Esra Nur Tola ve Arş.<br />

Gör.Dr. Osman Bakan’dan oluşan kurs ekibi; araştırma planlama, temel istatistik analizleri,<br />

araştırma verilerinin sunulması, rapor ve makale yazma konularındaki bilgileri katılımcılara<br />

aktardılar.<br />

Eğitim kursu ile ilgili olarak görüşlerini aldığımız Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim<br />

Dalı Başkanı Doç.Dr. Mustafa Öztürk, “Kursumuz süresince araştırma görevlisi arkadaşlara,<br />

uzmanlık dönemlerinde tez hazırlamalarını kolaylaştıracak bilgiler vermeye çalışıyoruz.. Bu<br />

bilgiler lisans döneminde de verilmesine rağmen yeterli olmuyor. Bu yüzden kursiyerlerimize<br />

hem tekrar amacıyla hem de konunun pekiştirilmesi için eğitim verme gereği duyuyoruz. 12<br />

kişinin katıldığı kurslarımızı, yeni araştırma görevlileri için önümüzdeki aylarda da açmayı<br />

planlıyoruz.” dedi.<br />

Hastalara Moral Çiçeği<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi’nde yatan hastalara yeni yıl dolayısıyla çiçek<br />

takdim edildi.<br />

Hastane Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin<br />

Yorgancıgil, Hastane Müdür Yardımcısı Nazım Yıldırım ve<br />

Halkla İlişkiler Birimi görevlileri hastanede yatan yaklaşık 400<br />

hastayı odalarında ziyaret ederek hem yeni yıllarını hem de<br />

bayramlarını kutladılar bunun yanında hastalarla görüşerek<br />

onlara moral verdiler. Başhekim Yardımcısı Yorgancıgil,<br />

“Hastanemiz her ne kadar modern ve insan merkezli olsa<br />

bile, hastalar özellikle yılbaşı veya bayram günleri gibi<br />

özel günlerde aileleri ile birlikte olamadıkları için sıkıntı<br />

yaşayabilirler. İşte bizler onların bu sıkıntılarını bir nebze<br />

dahi olsa giderebilmek ve moral aşılamak için bu etkinliği<br />

düzenledik. Bütün hastalarımız bu jestimizden dolayı bize<br />

memnuniyetlerini dile getirdiler.” diye konuştu.<br />

Hastanede yatan yetişkin hastalara çiçek verilirken, minik<br />

hastalara ise çiçeğin yanı sıra, kitap, oyuncak ya da kırtasiye<br />

malzemesi türünden hediyeler takdim edildi.<br />

Doç. Dr. Songül Sallan Gül<br />

Doç. Dr. Serpil Demirci


34<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 35<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi, Spor<br />

Hekimliği, Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalları<br />

tarafından ortaklaşa düzenlenen uluslararası katılımlı “Takım<br />

Doktorluğu ve Yeni Ufuklar Sempozyumu” başladı. SDÜ<br />

Kültür Merkezi’ndeki sempozyuma SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Prof. Dr. Savio Woo (ABD), Prof. Dr.<br />

Werner Müller (İsviçre), Prof. Dr. Bas Pijnenburg (Hollanda),<br />

Prof. Dr. Jose Huylebroek (Belçika) ve Prof. Dr. Gidoen Mann<br />

(İsrail), Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral, Prof. Dr. Veli Lök,<br />

Prof. Dr. Burhan Uslu, Prof. Dr. Ethem Gür, Prof. Dr. Aziz<br />

Alturfan ve Prof. Dr. Mustafa Karahan, çok sayıda bilim<br />

adamı ve davetli katıldı.<br />

Bilimsel Komite Başkanlığını EFOST (European Federation<br />

of Sports Traumatology-Avrupa Spor Travmatolojisi<br />

Federasyonu) eski Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi<br />

Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mahmut<br />

Nedim Doral’ın yürüttüğü iki günlük sempozyumun açılış<br />

konuşmasını Rektör Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar yaptı.<br />

Takım<br />

Doktorluğu<br />

Yeni<br />

Ufuklar<br />

&<br />

Sempozyumu<br />

Üniversiteyi tanıtarak konuşmasına başlayan Prof.<br />

Dr. Metin Lütfi Baydar “45 bin öğrencisi, bine yaklaşan<br />

öğretim üyesi, 12 fakültesi, 3 yüksekokulu, 4 enstitüsü, 17<br />

meslek yüksekokulu, 30’a yakın araştırma ve uygulama<br />

merkezi ve teknokenti ile SDÜ, Anadolu’nun parlayan<br />

bir yıldızıdır. Bu yıl bitireceğimiz 18 bin metrekarelik<br />

kapalı spor salonumuz, açık spor alanlarımız ve Davraz<br />

Kayak Merkezi’miz ile Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

ve Isparta olarak milli takımlar kamp merkezi olmaya<br />

adayız.<br />

Bu toplantı, bu yöndeki çalışmalarımızın bir ürünü<br />

olarak ortaya çıkmıştır. Pratisyen hekimlerin, spor<br />

hekimlerinin, aile hekimlerinin, ortopedi ve travmatoloji<br />

uzmanlarının ve diğer tüm branşlardan hekimlerin temel<br />

çalışma alanlarından birisi de takım doktorluğu olmuştur.<br />

Takım doktoru genellikle problemi olan sporcuyu<br />

ilk değerlendiren hekimdir. Bunun yanında lisans<br />

muayeneleri, yaralanmaların önlenmesi, ergojeniklerin<br />

kullanımı, performans analizi ve geliştirilmesi gibi birçok<br />

alanda bilgili olması beklenmektedir. Bu nedenle takım<br />

doktoru ilgi alanındaki bilgileri sürekli yenilemeli ve<br />

geliştirmelidir. Bu noktadan hareketle takım doktorluğu<br />

Prof. Dr. Mahmut Nedim DORAL


36<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 37<br />

SDÜ’de Biyomedikal Semineri<br />

Dünya’nın en büyük bilimsel organizasyonlarından biri olan<br />

IEEE-Engineering in Medicine and Biology Society Türkiye Kolu<br />

ve SDÜ Elektronik-Haberleşme Mühendisliği bölümü tarafından<br />

organize edilen “Biyomedikal Mühendisliği’nin Günümüzdeki<br />

Anlam ve Önemi” konulu seminer SDÜ Kültür Merkezi’nde<br />

düzenlendi. Seminere SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Rektör Danışmanı Prof.<br />

Dr. Yusuf Ayvaz, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenciler katıldı.<br />

Seminere konuşmacı olarak Arizona State Üniversitesi Öğretim<br />

Üyeleri’nden Prof. Dr. Metin Akay katıldı. Türkiye’deki öğrencilerin<br />

Biyomedikal Mühendisliği konusunda ufuklarını açmak için bu<br />

konferansa katıldığını belirten Akay, Biyomedikal Mühendisliğinin<br />

önümüzdeki 5 ile 10 yıl içerisinde hangi konumlara taşınacağını,<br />

mevcut durumunu ve biyomedikal alandaki kendi çalışmalarını<br />

anlattı. Biyomedikal ve Rehabilitasyon Mühendisliklerinin geleceğin<br />

meslekleri olduğunu belirten Akay, “Öncelikle temel bilgilere önem<br />

verilmesi gerekiyor. Bu esnada da değişen teknoloji takip edilmelidir.<br />

Matematik ve Moleküler Biyoloji bilmeyen kişilerin Biyomedikal<br />

alanda ilerlemeleri beklenemez. Çaba gösterildiği takdirde herkes<br />

mutlaka başarıya ulaşılır.” dedi. Eğitimin ve araştırmacı ruhun<br />

bilimdeki önemini vurgulayan Akay, SDÜ’de bulunmaktan büyük<br />

bir onur duyduğunu da sözlerine ekledi. SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar tarafından Prof. Dr. Metin Akay’a seramik Atatürk<br />

heykeli takdim edildi. Seminerin sonunda soru cevap bölümüne<br />

geçilerek, katılımcıların soruları yanıtlandı.<br />

Prof. Dr. Metin Akay<br />

Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerine Seminer<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk<br />

Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri tarafından geçtiğimiz<br />

günlerde araştırma görevlilerine yönelik olarak düzenlenen<br />

Temel Epidemiyoloji ve Biyoistatistik kursu, Tıp Fakültesi<br />

Öğretim Üyelerine yönelik olarak da düzenlendi. Halk<br />

Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Mustafa Öztürk, Yrd.<br />

Doç.Dr. Ersin Uskun, Arş.Gör.Dr. Ertan Uzun, Arş.Gör.Dr.<br />

Hakan Türkoğlu, Arş.Gör.Dr. Tufan Nayir, Arş.Gör.Dr. Esra<br />

Nur Tola ve Arş.Gör.Dr. Osman Bakan’dan oluşan kurs ekibi,<br />

2 gün süren seminerde, araştırma planlama, temel istatistik<br />

analizleri, araştırma verilerinin sunulması, rapor ve makale<br />

yazma konularında 12 katılımcıyı bilgilendirdiler.<br />

Mamografi Ünitesi Hizmete Girdi<br />

ile ilgili güncel bilgileri Türk Hekimleri ile paylaşmak için<br />

bu toplantıyı düzenledik ve bilgilerimizi her yıl güncellemek<br />

için de bu toplantılara devam edeceğiz. Bu ilk toplantımızda<br />

bizleri kırmayarak bilgilerini paylaşmak için burada bulunan<br />

ulusal ve uluslararası katılımcı arkadaşlarıma çok teşekkür<br />

ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ın konuşmasının ardından<br />

“Takım doktorluğunun geçmişi, bugünü ve geleceği,<br />

Türkiye’de spor travmatolojisi, diz cerrahisi ve artroskopi”<br />

konulu panel düzenlendi. Panele Prof. Dr. Veli Lök, Prof. Dr.<br />

Ethem Gür, Prof. Dr. Burhan Uslu, Prof. Dr. Aziz Alturfan,<br />

Prof. Dr. Levent Köstem, ve Prof. Dr. Mustafa Karahan<br />

konuşmacı olarak katıldı. Konuşmacılar özetle Türkiye’de<br />

takım doktorluğu konusunda yapılan ve yapılması gereken<br />

çalışmaları anlattılar. Türkiye’de 3-4 büyük kulüp ötesinde<br />

ciddi anlamda bu sistemin bulunmadığına değinen<br />

konuşmacılar, konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmasını<br />

istediler. Açılış konuşması ve panelin ardından başlanılan<br />

bilimsel oturumlara geçildi. İlk oturuma Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, ikinci oturuma ise Prof. Dr. Werner Müler<br />

başkanlık ettiler. Bu oturumlarda sporcularda kıkırdak<br />

tamiri, sporcularda stres kırıkları, dirsek artroskopisi ve<br />

tekniği, ayak bileği yaralanmalarının önlenmesi, Teakwondo<br />

yaralanmaları, eklemlerde ısı şoku gibi konular ele alındı.<br />

Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Konferans<br />

Salonu’nda yapılan sempozyumun ikinci gününde ise Prof.<br />

Dr. Ahmet Turan Aydın, Prof. Dr. Mustafa Karahan, Prof. Dr.<br />

Ömer Taşer ve Prof. Dr. Halit Pınar başkanlıklarında dört<br />

oturum gerçekleştirildi. Bu oturumlarda “Profesyonel takım<br />

doktorluğu ve etiği, spora katılım öncesi değerlendirme,<br />

akut ayak bileği burkulması, ayak bileği kırıklarında yeni<br />

tedavi modaliteleri gibi konularda bilim adamları tarafından<br />

sunumlar yapıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma<br />

ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Namık Delibaş<br />

ve Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Oyar<br />

tarafından basın toplantısı düzenlendi. Araştırma ve<br />

Uygulama Hastanesi Radyoloji bölümündeki çalışmalar<br />

ve yenilenen cihazlarla ilgili olarak düzenlenen toplantıda<br />

konuşan Başhekim Prof. Dr. Namık Delibaş,“Çalışan ve<br />

hasta memnuniyetini arttırmak için yaptığımız çalışmaların<br />

başında tıbbi cihazların yenilenerek daha kaliteli ve hızlı<br />

bir hizmet verilmesi oldukça önem taşıyor. Bu çalışmalar<br />

içerisinde önemli birimlerimizden biri olan radyoloji<br />

birimizdeki cihazların büyük bir kısmını yeniledik ve bu<br />

ünitenin yerleşim planını da daha iyi bir hizmet için yeniden<br />

düzenledik.” dedi.<br />

Prof. Dr. Namık Delibaş’ın ardından sözü alan Radyoloji<br />

Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Oyar Radyoloji<br />

ünitesinin hemen hemen bütün branşlara tanısal hizmet veren<br />

önemli bir ünite olduğunu belirterek başladığı konuşmasında<br />

“Radyoloji birimi olarak yaptığımız tanılarda cihazlarımızın<br />

özellikleri oldukça önemli bir yer tutuyor. Bununla birlikte<br />

ilerleyen teknolojiye ayak uydurarak bu teknolojileri<br />

uygulama mecburiyetimiz var. Başta rektörümüz olmak üzere<br />

başhekimliğimizin de yardımları ile radyoloji ünitemizde<br />

bulunan Doppler Ultrasonografi ve Mamografi cihazlarımızı<br />

yeniledik. Bunlardan özellikle Mamografi cihazı kadınlarda<br />

en büyük sorunlardan biri olan meme kanserinin erken tanı ve<br />

teşhisi açısından oldukça önem taşımakta. Ülkemizde her 11<br />

kadından biri maalesef bu hastalığa yakalanmakta. Oldukça<br />

yüksek olan bu orana karşılık olarak bu hastalığın teşhisinde<br />

önemli bir yer tutan bu cihazımızın yenilenmesi, daha hızlı ve<br />

kaliteli bir hizmet verilmesi açısından oldukça önem taşıyor.<br />

1998 yılında kurulan mamografi ünitemiz şu anda yılda 2600<br />

hastaya hizmet verebilecek kapasiteye ulaşmıştır. “ diyerek<br />

sözlerini tamamladı. Basın toplantısının ardından Başhekim<br />

Prof. Dr. Namık Delibaş ve Prof. Dr. Orhan Oyar basın<br />

mensuplarını radyoloji bölümünde gezdirerek yeni cihazları<br />

tanıttılar.


38 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 39<br />

SDÜ’de Hasta Hakları<br />

Sempozyumu Yapıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi, Isparta ve Burdur Tabip Odası ve İl Sağlık<br />

Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği “Hasta Hakları Sempozyumu” SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde yapıldı. Sempozyuma; Vali İsa Parlak, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, SDÜ Tıp Fakültesi Başhekim Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Hüseyin Yorgancıgil, İl Sağlık Müdürü Dr. Levent Yılmazer, Hasta Hakları İl<br />

Koordinatörü Dr. Ercan Şimşek, Gazeteci-Yazar Kazım Kanat ve Nevval Sevindi’nin yanı sıra<br />

çok sayıda doktor, hemşire ve öğrenci katıldı.<br />

Açılış konuşmaları ile başlayan sempozyumda ilk konuşmayı Hasta Hakları İl Koordinatörü<br />

Dr. Ercan Şimşek yaptı. Hastaların neler istediğini ve hekimlerin de hastalardan neler istediğini<br />

belirterek konuşmasına başlayan Şimşek, “ Hasta hakları konusunda Hipokrat’tan bu yana tarih<br />

boyunca çeşitli kurallar kabul görmüş ve uygulanmıştır. Hasta haklarının, yaşam hakkı ve sağlık<br />

hakkı başta olmak üzere anayasa ve uluslararası belgelerde tanımı bulunmaktadır.Esas olarak insan<br />

haklarının sağlık hizmetlerine uygulanması gerekmektedir. Bunun içinde Sağlık Tesislerinde Hasta<br />

Uygulamalarına İlişkin Yönerge hazırlayarak 38 il ve 60 hastanede pilot uygulamaya başlandı. Isparta<br />

Devlet Hastanesi bu uygulamanın yürütüldüğü pilot hastanelerdendir.” diye konuştu. Dr. Ercan Şimşek’in<br />

ardından, kürsüye gelen İl Sağlık Müdürü Dr. Levent Yılmazer, Isparta’da hasta hakları ile ilgili yapılan<br />

çalışmalar konusunda ayrıntılı bilgiler verdi.<br />

Babacan Hekimler<br />

Levent Yılmazer’in ardından kürsüye gelen SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ise “Benim hekimliğe başladığım<br />

yıllarda Türkiye’de böyle bir konu konuşulmuyordu, hatta<br />

böyle bir konuyu konuşmaya gerek bile duyulmuyordu.<br />

Çünkü; hastalarına şefkat ile yaklaşan ve hastalarını bir müşteri<br />

olarak görmeyen babacan hekimler vardı. Çağdaşlaşmanın ve<br />

modernleşmenin getirmiş olduğu bazı olumsuzluklar insan<br />

ilişkilerini zedelediği gibi, hekim hasta ilişkisine de zarar<br />

vermiştir.” dedi. Konuşmasına hasta hakları neyi ifade ediyor<br />

diye devam eden Baydar, “Sağlık hizmetlerinden faydalanma<br />

ihtiyacı bulunan bireylerin sadece insan olmaları nedeniyle<br />

sahip oldukları, T.C. Anayasası, milletlerarası anlaşmalar ve<br />

kanunlar ile teminat altına alınmış hakları ifade eder. Sağlık<br />

hakkı kişinin toplumdan ya da devletten sağlığının korunmasını,<br />

geliştirilmesini hastalık durumunda tedavi edilmesini istemek<br />

ve toplumsal sağlık kuruluşlarından yararlanma hakkı olarak<br />

tanımlanmaktadır. Sonuç olarak her şeyden önce temel sağlık<br />

hizmetleri için kaynak oluşturulmalı ve bu kaynaklardan adil<br />

olarak yararlanılması sağlanmalı, eşitsizlikler önlenmelidir.<br />

Gelir dağılımındaki adaletsizlik sağlığa ayrılan kaynakların<br />

paylaşımındaki dengesizlikleri artırdığı gibi, buna ek olarak<br />

bölgesel, sınıfsal ve coğrafi eşitsizlikler, uçurumu derinleştirmekte<br />

ve esasen acil çözüm bekleyen önemli bir sosyal sorun olarak<br />

karşımızda durmaktadır. Hasta hakları; daha iyi bir sağlık<br />

ortamının yaratılması ve sağlıklı bir toplum yetiştirilmesi<br />

için hastaların, hasta yakınlarının, hekimlerin ve tüm sağlık<br />

çalışanlarının birlikte sahip çıkması gereken haklardır. Bunların<br />

uygulamaya geçirilmesinde toplumdaki tüm bireylerin aktif<br />

katılımına gereksinim duyulmaktadır.” diye konuştu.<br />

“Sağlık hizmetlerinde öncüyüz”<br />

Son olarak kürsüye gelen Vali İsa Parlak ise “Ülkemiz<br />

gelişmekte olan bir ülke. Bu gelişim sürecinde mutlak suretle<br />

sağlık hizmetleri de pay görecektir. Sağlık hizmetlerinde<br />

problemlerle karşılaşıyoruz. Memur maaşları ile yine memurlar<br />

için harcanan sağlık paraları hemen hemen aynı miktarda ve<br />

bununla birlikte hastanelerdeki yığılmalar da cabası. Isparta<br />

sağlık hizmetleri konusunda öncü. Bu, insana verilen bir<br />

hizmet ve böyle bir hizmet söz konusu olduğu için herkesin<br />

bu konuda üstüne düşeni yapması gerekmekte. Günümüzde<br />

hasta haklarının ortaya çıkması sistem içindeki bozuklukların<br />

giderilmesi bakımından çok önemlidir. Bu sempozyumda emeği<br />

geçen herkese özellikle teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerini<br />

tamamladı. 3 oturum şeklinde gerçekleştirilen sempozyumun<br />

ilk oturumunda SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi<br />

Kırdemir başkanlığında Prof. Dr. Erdem Aydın “Paternalizm<br />

ve Aydınlatılmış Onam”, Dr. Mehmet Dinçtürk “Hasta Hakları<br />

Tanımı ve Tabip Odalarının Konuya yaklaşımı”, Öğretim<br />

Görevlisi Sedat Bostan “Sağlık Hizmetlerinin Hasta Odaklı<br />

Yapılandırılması” konularında bilgi verdiler.<br />

“Hastaydık, Haklı mıydık?”<br />

Ayrıca sempozyuma misafir olarak katılan Gazeteci Yazar<br />

Kazım Kanat ve Nevval Sevindi “Hastaydık, Haklı mıydık?”<br />

başlığı altında kendi hastalıkları sırasında başlarından geçenler<br />

ile kendi gözlerinden sağlık sektöründeki olumsuzlukları<br />

ve yanlışları anlattılar. Türk Doktorlarına sonsuz güvenleri<br />

olduğunu belirten yazarlar kendi hastalıkları sırasında<br />

morallerini yüksek tuttuklarını ve doktorlarını kendilerinin<br />

seçtiklerini belirterek, “Hastalar olarak tedavinin ortağıyız ve<br />

eşit ortaklar olarak bu tedaviyi devam ettirmemiz gerekli. Hasta<br />

olmak istenilir bir şey değildir; ancak hasta olduysanız haklarınıza<br />

sahip çıkın. Unutmayınız ki hep birlikte var olabiliriz.” dediler.<br />

Sempozyumun İkinci oturumunda ise Isparta İl Sağlık<br />

Müdürü Dr. Levent Yılmazer Başkanlığında, Refik Aktem<br />

“Sağlık Bakanlığı Hasta Hakları Uygulama Süreci”, Hüseyin<br />

Çelik “Hasta Hakları Bakımından Yeni Sosyal Güvenlik Reformu<br />

Sisteme Neler Getirmektedir”, Öğretim Görevlisi Hasan<br />

Kırmızı “Empatik İletişim” konularında, son oturumda ise<br />

Uzm. Dr. Mehmet Karataş Başkanlığında Hakan Hakeri “Hasta<br />

Hakları Bakımından Yeni TCK”, Doç. Dr. Gamze Çan “Hasta<br />

Hakları Bağlamında Koruyucu Hekimlik ve Hasta Rolünün<br />

Etkinleştirilmesi” ve Dr. Ercan Şimşek “Hasta Hakları ve<br />

Akreditasyon” konularında tebliğlerini sundular. Sempozyum<br />

katılımcılara sertifikalarının dağıtılması ile sona erdi.


40 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 41<br />

Rektör’den Basın Toplantısı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar SDÜ’nün yer aldığı Avrupa Üniversiteler Birliği<br />

Kurumsal Değerlendirme Programı (EUA-IEP) ve SDÜ Öz<br />

Değerlendirme Raporu ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi.<br />

Rektör Danışmanı ve Üniversite Dış İlişkiler Koordinatörü Doç.<br />

Dr. Fatma Göktepe’nin de katıldığı basın toplantısında Baydar;<br />

“SDÜ, 15-17 Mart tarihleri arasında Avrupa Üniversiteler<br />

Birliği’nin (EUA) kurumsal değerlendirmesinden geçecektir.<br />

SDÜ’ de “I.Bilim Kurulu Toplantısı”<br />

Önümüzdeki yıl 22.si düzenlenecek olan Türkiye Maliye Sempozyumu’nun<br />

1. Bilim Kurulu Toplantısı SDÜ’de yapıldı. Üniversitemizde gerçekleştirilecek<br />

sempozyumun hazırlık toplantısının organizasyonunu İktisadi ve İdari<br />

Bilimler Fakültesi Öğretim üyelerinden, Yrd. Doç İbrahim Acar ve Yrd.<br />

Doç. Ali Yavuz üstlendi. Yetkililer, 22 Mayıs 2007’ de yapılacak olan Türkiye<br />

Mali Sempozyumu’nun 3 hazırlık toplantısının yapılacağını belirttiler.<br />

Sempozyuma ev sahipliği yapmanın gerek üniversitemiz ve gerekse Isparta<br />

için büyük bir tanıtım imkanı sağlayacağına değinen yetkililer, ilk toplantıya<br />

20 bilim adamı ve davetlinin katıldığını ifade ettiler. Toplantıda sempozyumun<br />

organizasyonuna ilişkin konular ele alındı. Toplantının başkanlığını Prof. Dr.<br />

Aykut Herekman yaptı.<br />

3 Rektör, 1 Raportör ve 1 Gözlemciden oluşan toplam 5<br />

kişilik bir heyetin üniversitemize gelmesiyle başlayacak<br />

olan değerlendirme çalışmaları, temmuz ayında yapılacak<br />

olan ikinci ziyaret ile devam edecek olup, çalışmalar eylül<br />

ayında heyetin hazırlayacağı nihai rapor ile son bulacaktır.<br />

Biz de üniversitemizi objektif olarak değerlendirip, diploma<br />

denkliği; yani SDÜ’den mezun olan bir öğrencinin Avrupa’da<br />

çalışmalar yapabilmesi , kalite standardımızın yükseltilmesi<br />

ve teknokentle birlikte başlayan öğretim üyelerimizin<br />

yaratıcı sürecinin daha üst düzeye taşınabilmesi konusunda<br />

kendimizi geliştirme arzusundayız. Hazırladığımız Öz<br />

Değerlendirme Raporunda üniversitemizin tanıtımını, coğrafi<br />

konumunu, finansman ve yönetim misyonunu, vizyonunu<br />

ve eksikliklerini belirttik. Eylül ayında üniversitemiz adına<br />

açıklanacak rapordan olumlu yanıt bekliyoruz.” dedi.<br />

Ardından söz alan Rektör Danışmanı Fatma Göktepe EUA<br />

hakkında bilgi vererek; “EUA Tüm Avrupa Üniversitelerinin<br />

tek çatı altında toplandığı bir kuruluştur. 45 farklı ülkeden 775<br />

üyesi bulunan EUA’ya biz de üyeyiz. EUA’nın bizden istediği<br />

Öz Değerlendirme Raporu’nu 2005 yılı Ekim ayı itibariyle 9<br />

kişiden oluşan bir ekiple yazmaya başladık. 2006 Eylül ayında<br />

EUA’nın açıklayacağı rapor ile üniversitemizin kurum kültürü<br />

ortaya konmuş olacaktır.” diye konuştu.<br />

SDÜ’de Uyku Laboratuvarlarının Tanıtımı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Göğüs Hastalıkları<br />

Ana Bilim Dalı’na bağlı olarak faaliyet gösteren “Göğüs<br />

Hastalıkları Solunum Fonksiyon ve Uyku Laboratuvarları”<br />

basına tanıtıldı.<br />

Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Namık Delibaş ve<br />

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ünal Şahin tarafından<br />

yapılan tanıtımda, uyku düzensizlikleri, tedavisi ve<br />

solunum fonksiyonları ile ilgili bilgiler verildi. Doç. Dr.<br />

Ünal Şahin, “Uyku problemleri son yıllarda önemini<br />

arttıran bir konu olarak gündemimize geldi. Özellikle<br />

kadınların yaşadığı uyuyamama sorunu; ertesi günün<br />

gücünü azaltırken, yorgunluğun ve halsizliğin başlıca<br />

nedenini oluşturuyor. Laboratuvarlarımız 2005 yılı<br />

sonlarında kuruldu ve yeni faaliyete geçti. Uyku halinde<br />

horlayan, uykusunda nefesinin durduğu fark edilen<br />

ve sürekli gündüz uykusuna meyilli kişilerin mutlaka<br />

uyku laboratuvarlarına gelmesi gerekmektedir.” diye<br />

konuştu. Uzman Dr. Önder Öztürk ise solunum fonksiyon<br />

laboratuvarını tanıtarak “Bu laboratuvarda solunum<br />

fonksiyon testleri uygulanmaktadır. Bu testler hastalığın<br />

varlığını saptamak, derecesini belirlemek ve tedavide yanıtı<br />

izlemek amacıyla kullanıyor.”dedi.<br />

SDÜ Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi’nde Değerlendirme Toplantısı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi 2005 yılı değerlendirme toplantısı basın<br />

mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. Hastane Başhekimi<br />

Prof. Dr. Namık Delibaş tarafından gerçekleştirilen toplantıya<br />

Hastane Baş Müdürü Doç. Dr. Erol Eroğlu, Hastane Müdürü<br />

Mehmet Uygur, Müdür Yardımcıları Yüksel Hatırlı, Nazım<br />

Yıldırım, Osman Sinan ve hastane halkla ilişkiler personeli<br />

katıldı.<br />

Hastanede yapılan hizmetleri duyurmak amacıyla toplantı<br />

düzenlediklerini belirterek konuşmasına başlayan Delibaş,<br />

“Bugün burada geçen yıl gerçekleştirdiğimiz işlemlerin<br />

bir tanıtımını yapacağız. Hastanemiz sadece Isparta’ya<br />

değil, bölgemize hitap eden bir hastane ve hastanemizde<br />

yapılan işlemlerin hizmet kalitesi olarak kendimize oldukça<br />

güveniyoruz. Hastanemiz kurulduğu günden beri yaptığı<br />

atılımlarla kadrosunu genişletmiştir. Bugün itibari ile 31’i<br />

profesör, 41’i doçent ve 91’i yardımcı doçent olmak üzere<br />

422 akademik personel, 382, 657’ye tabi kadrolu personel<br />

ve 582 İşçi statüsündeki personel olmak üzere toplam 1386<br />

personel hastanelerimizde hizmet vermektedir. Oldukça<br />

büyük bir işletme olan hastanemiz özel hastaneler gibi<br />

kar amacı gütmemekle birlikte yapılan araştırmalar ve<br />

eğitimler bakımından da devlet hastanelerinden ayrı bir<br />

yapıya sahiptir.” Hastanelerdeki teknolojik gelişmelerden<br />

bahsederek konuşmasını sürdüren Delibaş, “Hastanelerimize<br />

yeni alınan alet ve ekipmanlarla birlikte bölgemizde<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel<br />

Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Erol Eroğlu ve<br />

Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Şenol Coşkun<br />

tarafından “Meme Kanserinde Erken Tanı ve Tedavi” konulu<br />

bir konferans verildi. Kanser Haftası nedeniyle düzenlenen<br />

ve Isparta Öğretmenevi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen<br />

konferansa çok sayıda vatandaş ve sağlık görevlisi katıldı.<br />

İlk olarak kürsüye gelen Eroğlu, meme kanserinin<br />

nedenlerini, risk faktörlerini ve hastalığın gelişimini<br />

anlatarak, “Meme kanseri özellikle görülme sıklığı açısından<br />

toplum sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden bir kanser<br />

türüdür. Genel toplum sağlığı ve sağlıklı nesillerin gelişmesi<br />

yapamayacağımız tetkik ve test bulunmamaktadır. Bütün<br />

bunlarla birlikte hizmet kalitemiz ve her türlü olanağa sahip<br />

olmamız açısından yoğun bir taleple karşılaşıyoruz. Bu talep<br />

karşısında kapasitemiz zorlanıyor, maalesef yer ve mekan<br />

sıkıntısı çekiyoruz.” dedi. Hastanede yürütülen eğitim<br />

hizmetlerinden bahsederek konuşmasına devam eden Delibaş,<br />

“Hastanemiz, eğitim ve araştırma konularında da oldukça<br />

ileri seviyededir. Türkiye’de başka örneği olmayan sağlık<br />

yüksekokullarındaki hemşire öğrencilerine pratik eğitimler<br />

hastanemizde verilmektedir. Bu uygulama Türkiye’de sadece<br />

hastanemizde gerçekleştirilmektedir. Eğitim hizmetlerimiz<br />

içerisinde kan merkezi ve diyaliz merkezimiz Sağlık Bakanlığı<br />

onaylı, ulusal çapta sertifika verme yetkisine sahiptir. Maddi<br />

olarak bakıldığında ise hastanemizde geçen yıl itibari ile 45<br />

milyon 503 bin YTL karşılığı hizmet üretilmiştir. “dedi. Son<br />

olarak 2006 hedeflerine değinen Delibaş şunları söyledi:<br />

“2006 yılı hedeflerimiz içerisinde en önemli çalışmalarımız<br />

ISO Kalite Yönetim Sistemi çalışmaları üzerine olacaktır. Bu<br />

bağlamda hasta ve çalışan memnuniyeti bizim için oldukça<br />

önemli. Ayrıca 2006 yılı içerisindeki hedeflerimiz arasında<br />

hastane ve bölümlerinin tanıtım videolarının hazırlanması<br />

ve tüm hastane yazılı belgelerinin düzenlenerek tanıtım<br />

ve markalaşma konularında atılımlarda bulunmak yer<br />

almaktadır. Hizmet kalitesinin arttırılması için internet<br />

sayfamız güncellenerek otomasyon çalışmalarının daha da<br />

geliştirilmesine çalışıyoruz.”<br />

Meme Kanserinde Erken Tanı ve Tedavi<br />

adına kadınlarımızın meme kanserine karşı bilinçlenmeleri<br />

ve düzenli muayeneleri önemlidir. Meme kanseri bazı<br />

etkenlere bağlı olarak hızlı ilerlememekle birlikte geç fark<br />

edildiğinde ölüm riski yüksek olan bir kanser türüdür.” dedi.<br />

Eroğlu, cerrahi açıdan yapılan tedavileri anlatarak devam<br />

ettiği konuşmasında “Meme kanseri tedavisinde etkin bir<br />

tedavi yöntemi bulunmuş değil. Özellikle cerrahi açıdan<br />

değerlendirdiğimizde imkanlarımız çok kısıtlı. Tüm bunlara<br />

karşı ülkemizde meme kanseri oranı giderek artmakta ve bu<br />

hastalıktan kurtulmanın en önemli şartı erken teşhis” diyerek<br />

sözlerini tamamladı<br />

Daha sonra kürsüye gelen Doç.Dr. Şenol Coşkun meme<br />

kanserinde kullanılan mevcut tedavi yöntemlerini ve yan<br />

etkilerini anlatarak başladığı konuşmasında, “Meme kanseri<br />

diğer kanser türlerinde olduğu gibi, hastalığın tedavisinden<br />

sonra tekrarlama riski yüksek bir tür. Ayrıca tedavisi sırasında<br />

ve sonrasında vücudun başka bölümlerinde de kanser<br />

vakaları görülmekte. Bu sebeplerden dolayı tedaviyi etkileyen<br />

en önemli faktör erken tanı olarak karşımıza çıkmakta.<br />

Isparta ve bölgesi için il sağlık müdürlüğü ile yürüttüğümüz<br />

çalışmalarla gerek cihaz gerekse sağlık personeli bakımından<br />

yeterli duruma ulaşmış durumdayız. Bu konuda geriye<br />

kalan halkımızın gerekli önemi gösterip belirli periyotlarla<br />

taramadan geçmeleridir. Bu konuda duyarlı olunması hayat<br />

kurtarır.” diye konuştu.


42 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 43<br />

Dr. Levent Yılmazer Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar Isparta Valisi Şemsettin Uzun<br />

SDÜ’de Tıp Bayramı Kutlandı<br />

14 Mart Tıp Bayramı Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Kültür Merkezi’nde kutlandı. Çok sayıda davetlinin katıldığı<br />

kutlama, SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü<br />

Öğretim Elemanı Mustafa Erhan’ın gitar resitaliyle başladı.<br />

Programın açılış konuşmasını Isparta-Burdur Tabip Odası<br />

Başkanı Opr. Dr. Mehmet Karataş yaptı. Karataş, ülkemizde<br />

1935 yılından beri Tıp Bayramı kutlamalarının yapıldığına<br />

değinerek, “Geçen yıllara oranla, son yıllarda biz hekimlerin<br />

üzerinde matem havası var. Ben, önceki görev yaptığım<br />

dönemlerden hatırlıyorum bu bayramı coşkuyla kutlardık,<br />

artık sorunlarımız arttı ve kutlamalarımızın da seyri değişti.”<br />

diye konuştu.<br />

Karataş, ülkenin sağlık sorunlarıyla ilgili olarak şunları<br />

söyledi; “Ülkemizde sağlık hizmetlerine bütçeden daha yüksek<br />

pay ayrılmasıyla geçmiş yılların kayıplarını azaltmaya yönelik<br />

çalışmalar yapmayı, hastalarımızı Dünya Sağlık Örgütü’nün<br />

belirlediği üzere en az 15 dakika muayene etmeyi, ihtiyaçtan<br />

fazla fakülte açılması yerine, varolanların kalitesini arttırmayı,<br />

hastanelerdeki kuyrukları azaltmayı ve birinci basamak sağlık<br />

kuruluşlarının yani sağlık ocaklarının güçlendirilmesini<br />

istiyoruz.” Karataş’ın ardından kürsüye gelen üniversitemiz<br />

Öğrenci Konsey Başkanı İntörn Doktor Afşin Emre Kayıpmaz,<br />

Tıp Bayramı’nın tarihini anlattı ve tıp camiasının bayramını<br />

kutladı.<br />

Daha sonra kürsüye gelen İl Sağlık Müdürü Dr. Levent<br />

Yılmazer, “Sağlık hayatımızın temel taşıdır. Attığımız her<br />

adımda, aldığımız her nefeste sağlık çok önemli bir unsurdur.<br />

Günümüzde devletin vatandaşa sunduğu en iyi hizmetlerden<br />

birisi sağlıktır. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler devam ettikçe<br />

sağlık standartları da katlanarak artmaktadır. Hepimizin<br />

amacı mevcut kaynakları en iyi şekilde kullanarak vatandaşa<br />

sağlık hizmeti vermektir.” diye konuştu.<br />

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan<br />

da, ülkemizdeki tıp eğitimine değinerek şöyle konuştu; “Tıp<br />

fakültelerinde yapılan eğitimin temel amacı, öğrencilere<br />

mezuniyet öncesinde verilen eğitimi mezun olduktan sonra<br />

nasıl kullanması gerektiğini öğretmek, bilgiyi analiz ve entegre<br />

etme yöntemlerinin geliştirilmesine olanak sağlamaktır. Ayrıca<br />

ülkemizde sağlık sektöründeki sıkıntı, hekim sayısında değil<br />

hekimlerin dağılımındadır. Son zamanlardaki tıbbi gelişmeler<br />

heyecan verici ve ilginç olarak takip ediliyor. Ancak tıp<br />

eğitimi ve hekim kalitesinin arttırılması yoluna gidilmeli. Tıp,<br />

insanlarla ilişki kurma sanatıdır.”<br />

Daha sonra kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, hazırladığı slaytta, “Çanakkale’deki Tıbbiyeli Şehitler”<br />

konulu bir sunu yaptı. “18 Mayıs 1915’de Çanakkale’de şehit<br />

düşen tıbbiyeliler unutulmamalıdır. Çanakkale’de destan<br />

yazarak şehit düşen tüm tıbbiyelilerimizin ruhları şad olsun.<br />

“ dedi.<br />

Kutlamanın son konuşmasını yapan Isparta<br />

Valisi Şemsettin Uzun , ülkemizde geçmiş yıllara<br />

oranla tıp çalışanı sayısında artış sağlandığına<br />

değinerek, “Son zamanlarda sağlık konusunda<br />

yapılan yenilikler büyük bir devrimdir.<br />

Türkiye’de sağlık konusunda bütün sorunlar<br />

bitmiştir demiyorum; ama önemli gelişmeler<br />

sağlanmıştır. Ülkemizde bütün vatandaşlara<br />

yeşil kart imkanı sağlanmıştır, bu gelişmeyi<br />

bugün Almanya’da bile görmek zordur.<br />

Hastanelerin birleştirilmesi ve tıp hizmetlerinin<br />

özel sektöre devredilmesi iyi bir şeydir.<br />

Özellikle Isparta sağlık konusunda bir marka<br />

olmuş, sizleri kutluyorum.” diye konuştu.<br />

Konuşmalarının ardından üniversitemiz<br />

doktorlarından Çetin Lütfi Baydar, Cem Öz,<br />

Ahmet Özşimşek ve İsmihan Gülden Karataş’ın<br />

eserlerinin sergilendiği ‘14 Mart Tıp Bayramı<br />

Karma Sergisi’ davetliler tarafından gezildi.<br />

Hastane Çalışanlarına<br />

Özlük Hakları ve Diksiyon<br />

Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Personel <strong>Daire</strong> Başkanlığı ve Hizmet<br />

İçi Eğitim Şubesi organizasyonuyla Araştırma ve Uygulama Hastanesinde<br />

bir seminer düzenlendi. Seminerin ilk bölümünde hastane otomasyon<br />

çalışanlarına SDÜ Kültür Müdürü Okutman Neşe Okur tarafından<br />

“Diksiyon” dersi verildi. SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi<br />

konferans salonunda gerçekleştirilen seminerin ikinci bölümünde ise<br />

Personel <strong>Daire</strong> Başkanlığı Sicil Şube Müdürü Mehmet Erem , 657’ye tabi<br />

250 memuru, özlük hakları konusunda bilgilendirdi.<br />

SDÜ Tıp’ta Öğretim Üyeleri<br />

Binişlerini Giydi<br />

14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle akademik yükseltme yapılan SDÜ Tıp<br />

Fakültesi Öğretim Üyelerine binişleri giydirildi.<br />

Doçentlikten Profesörlüğe yükseltilen Öğretim Elemanlarının isimleri şöyle;<br />

Nejat İmirzalıoğlu, Yıldıran Songür, Uğur Koçer, Tamer Mungan, Tansu Sipahi,<br />

Hakan Kaya, Selmin Karademir, Fehmi Özgüner, Tekin Ahmet Serel, Erdoğan<br />

İbrişim, Ahmet Öcal, Yavuz Kamil Bardak, Aşkın Görgülü, Hüseyin Vural.<br />

Profesörlüğe yükseltilen öğretim üyelerine binişleri SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar tarafından giydirildi.<br />

Yardımcı Doçentlikten Doçentliğe yükselen Öğretim Elemanlarına ise<br />

binişlerini Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan giydirdi.<br />

Doçentliğe yükseltilen öğretim üyelerinin adları şöyle: Mesut Özsoy, Ünal Şahin,<br />

Hüseyin Okutan, Ahmet Yeşildağ, Turhan Yavuz, M. Sunay Yavuz .


44 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 45<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma<br />

ve Uygulama Hastanesi tarafından “Sigara ve Kanser”<br />

konulu panel düzenlendi. Prof. Dr. Ali Ayata’nın yönettiği panele,<br />

konuşmacı olarak Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim<br />

Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ünal Şahin, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı<br />

Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şenol Coşkun katıldı.<br />

“Sigara ve Akciğer Kanseri” konusunda sunum yapan Doç.<br />

Dr. Ünal Şahin, konuşmasına akciğer kanserinin nedenlerini ve<br />

hastalığın gelişimini anlatarak başladı. Şahin, “Sigara, akciğer<br />

kanserinin en önemli sebebi olup benzeri olmayan bir sağlık<br />

sorunudur ve her dozu zararlıdır. Yüksek bağımlılık yapıcı<br />

etkisi olan bu maddeden doğan kanser türleri ve hastalıklardan<br />

ülkemizde yılda 100 bin kişi hayatını kaybetmektedir. Çevresel<br />

ve genetik faktörlerle birlikte akciğer kanseri erkeklerde görülen<br />

kanser türlerinde birinci, kadınlarda ise her yıl artan bir grafikle<br />

altıncı sırada yer almaktadır.” dedi. Sigara üreticilerinin taktiklerini<br />

ve ülkemizdeki sigara kullanımını anlatarak konuşmasına<br />

devam eden Şahin, “Gelişmiş ülkelere ait çok uluslu sermayeye<br />

sahip sigara firmalarının asıl pazarı gelişmekte olan ülkelerdir.<br />

Gelişmiş ülkelerde özellikle Amerika’da sigara kullanımı 40 yıl<br />

önceki değerlere düşmekteyken, çok uluslu şirketlerin gelişmekte<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp<br />

ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı tarafından kalp hastaları<br />

için oluşturulan “Kardiyak Rehabilitasyon Ünitesi” hizmete<br />

açıldı.<br />

SDÜ Hastanesi Başhekimi Prof .Dr. Namık Delibaş bu<br />

ünitede kalp hastalarına yönelik olarak kontrollü ve düzenli<br />

egzersizler yapılacağını belirterek,”Gelişmiş ülkelerde<br />

en sık görülen hastalıklar kalp damar hastalıklarıdır. Bu<br />

hastalıklar da, hastalık öncesi ve sonrası ile ameliyat öncesi<br />

ve sonrası hastaların hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla bu<br />

üniteyi hizmete açtık. Biz de Ispartalı hastalarımıza maliyeti<br />

200 milyar civarında olan bu serviste hizmet verebilmek<br />

için sizin aracılığınızla merkezimizi halkımıza duyurmak<br />

istiyoruz.”dedi.<br />

“Sigara ve Kanser”<br />

Konulu Panel<br />

olan ülkelere yaptıkları baskılar nedeniyle alınamayan tedbirler<br />

sonucu, sigara tüketimi artmaktadır. Özellikle ülkemizde sigara<br />

kullanım yaşı 12’ye kadar düşmüştür. Bu ciddi sağlık sorununun<br />

çözümlenmesi için herkesin üzerine düşen görevi en iyi şekilde<br />

yapması ve toplumun bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir.”<br />

diye konuştu. “Sigara ve Diğer (akciğer dışı) Kanserler” konulu<br />

sunusuyla ikinci konuşmayı yapan Doç. Dr. Şenol Coşkun ise<br />

sigaranın neden olduğu diğer kanser türlerini anlattı.Coşkun;<br />

“Sigara tüm kanser türlerinin yüzde 80’ini etkileyen bir faktör ve<br />

ciddi bir toplum sağlığı sorunudur. Sigara nedeniyle ortaya çıkan<br />

kanser türlerinin dezavantajı ise geç tanı konulması ve beraberinde<br />

de tedavide geç kalınmasıdır. Ayrıca sigara nedeniyle ortaya çıkan<br />

kanser türlerinde yaşama şansı da diğer türlere göre azdır. Bu<br />

konuda toplum olarak daha duyarlı olmamız gerekir. Özellikle<br />

sigaranın hekimler ve önde gelen meslek gurupları arasındaki<br />

yüzde 50’ye varan kullanım oranı, inandırıcılık açısından oldukça<br />

kötü bir tablo çizmektedir.” dedi.<br />

SDÜ Kardiyak Rehabilitasyon Ünitesi Açıldı<br />

Dünya Astım Günü<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs<br />

Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet<br />

Akkaya, “Dünya Astım Günü” nedeniyle bir basın toplantısı<br />

düzenlendi.<br />

Coğrafi özellikleri nedeniyle Isparta’da astım hastalığının<br />

sıkça görüldüğüne dikkati çeken Akkaya, “Globalleşen<br />

dünyada sağlık hizmetleri de globalleşiyor. Amacımız bugün<br />

de astım hastalığı hakkında insanların bilinçlendirilmesi ve<br />

bilgilendirilmesidir. Astım, solunum yaptığımız hava yollarının<br />

daralmasıyla oluşur. En önemli belirtisi ani nefes darlığıdır.<br />

Bu nefes darlığı bazen öksürük bazen şok ve komaya sebep<br />

olmaktadır. Astım hastalığı genellikle çocukluk döneminde<br />

görülse de ileriki yaşlarda da bu hastalığa yakalanmak<br />

olasıdır. Hafif, orta ve ağır astım dönemleri vardır. Eğer hasta<br />

hafif dönemde hekime başvurursa, tedavide kesin sonuç<br />

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Öğretim<br />

Üyesi Yrd.Doç. Dr. Feray Soyipek Isparta’da sadece SDÜ Tıp<br />

Fakültesi’nde bulunan cihazın tanıtımını yaptıktan sonra<br />

konuyla ilgili şunları söyledi: “ Kalp hastalarının çoğu hangi<br />

düzeyde ve ne kadar egzersiz yapacaklarını bilmemekte, hatta<br />

egzersiz yapmaktan gereksiz yere korkmaktadırlar. Günlük<br />

yaşamlarında adaptasyon güçlüğü çekmektedirler. Ünitemizde<br />

hastalara kan basıncı ölçümü, kalp hastalarının yapabilecekleri<br />

egzersizler hakkında bilgi ve eğitim verilmektedir. Ünitemizde<br />

hastalara doktor kontrolü altında yürüme bandında, koşma<br />

ve yürüme egzersizleri yaptırılmaktadır. Tüm seanslarda<br />

hastaların kalp hızı kan basıncı ve kalp ritmi değişiklikleri<br />

devamlı takip edilmektedir. Program üç ay boyunca haftada<br />

3 gün 30 dakika sürmektedir.<br />

almak mümkündür. Astım hastalığı genellikle genetik olup,<br />

hamileyken annenin sigara içiyor olması, hava kirliliğinin çok<br />

olduğu bölgelerde yaşanması gibi nedenler de astıma neden<br />

olan faktörler arasındadır. Gelişen teknoloji ve sanayileşmenin<br />

artması da astım hastalığı riskini arttırmaktadır. Bölgemizde,<br />

Toros Dağları’nın varlığı nedeniyle polen oluşturan çok geniş<br />

bir bitki örtüsü bulunmaktadır. Bu bitki örtüsünden yayılan<br />

polenler her yıl nisan ayı gibi başlayıp eylül ayı sonuna kadar<br />

rüzgarlarla kolayca yayılmaktadır. Polenler solunum yollarıyla<br />

akciğerlere ulaşıp, daralmaya neden olur ve öksürükle beraber<br />

alerjik astım ortaya çıkar. Isparta’da nüfusun yüzde 10’u astım<br />

hastasıdır. Öksürük, hırıltı, nefes darlığı ve zaman zaman<br />

göğsünde sıkıntı gibi şikayetlere sahip olanlar mutlaka bir<br />

hekime başvurmalıdırlar. “ diye konuştu.<br />

EUA Heyeti SDÜ’de<br />

Avrupa Üniversiteler Birliği’nden (EUA) gelen 5 kişilik<br />

heyet Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar’ı makamında ziyaret etti. Paris Üniversitesi’nden<br />

Prof. Dr. Helene Lamicq başkanlığında dün akşam Isparta’ya<br />

gelen heyet, ilk olarak bu sabah Rektör Baydar’ı makamında<br />

ziyaret ederek nezaket ziyaretinde bulundu.<br />

Rektör Danışmanı ve SDÜ Dış İlişkiler Koordinatörü Doç.<br />

Dr. Fatma Göktepe’nin de yer aldığı ziyaret sırasında, heyet<br />

üyeleri Rektör Baydar’dan üniversitenin imkanları, altyapısı<br />

ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi edindiler.Kendilerine<br />

gösterilen misafirperverlik ve SDÜ’nün imkanları konusunda<br />

edindikleri izlenimden memnuniyet duydukları belirten<br />

heyet üyeleri daha sonra günün anısına toplu bir fotoğraf<br />

çektirdiler.<br />

Nezaket ziyaretinden sonra heyet üyeleri, Dış İlişkiler<br />

Koordinatörlüğü binasına geçerek, SDÜ’nün tanıtım<br />

filmini izlediler ve Rektör Baydar Başkanlığında SDÜ Öz<br />

Değerlendirme Komitesi Üyeleri ile görüşmeler yaptılar.<br />

Heyet üyeleri bugün ve yarın Mühendislik-Mimarlık, Tıp,<br />

Teknik Eğitim, İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri ile Isparta<br />

Meslek Yüksekokulu ve CAD-CAM Araştırma ve Uygulama<br />

Spor Bilimleri Derneği’nden<br />

Rektör Baydar’a Ziyaret<br />

Türkiye Spor Bilimleri Derneği, Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ı<br />

makamında ziyaret etti. Spor Bilimleri Derneği Başkanı<br />

Prof. Dr. Hasan Kasap, ziyaret amaçlarını, ülkemizde beden<br />

eğitimi ve sporun yeniden yapılandırılması konusunda<br />

görüş alış verişinde bulunmak ve Rektör Baydar’a, Türk<br />

sporuna vermiş olduğu destekten dolayı teşekkür etmek<br />

olarak açıkladı.<br />

Ziyarete Muğla Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erdal<br />

Zorba, Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kamil Özer,<br />

Gazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Şenel ve Marmara<br />

Üniversitesi’nden Doç. Dr. Salih Pınar da katıldı.<br />

Merkezlerini ziyaret ederek, yöneticileriyle görüştüler.<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar; heyetin,<br />

SDÜ’nün yer aldığı Avrupa Üniversiteler Birliği Kurumsal<br />

Değerlendirme Programı (EUA-IEP) gereğince Isparta’ya<br />

geldiğini belirterek, “3 üye, bir raportör ve bir gözlemciden<br />

oluşan 5 kişilik heyet, SDÜ’nün Öz Değerlendirme Raporunu<br />

görüşmek için üniversitemize geldi. Bu ziyaret bir ön görüşme<br />

anlamını taşıyor. Üyeler temmuz ve eylül aylarında da<br />

üniversitemize gelerek nihai raporlarını verecekler. Nihai<br />

rapor olumlu çıktığı takdirde, SDÜ’den mezun olan bir<br />

öğrencinin diploması tüm AB ülkelerinde de geçerli olacak.<br />

Yani diploma denkliği sağlanacak. Hazırladığımız Öz<br />

Değerlendirme Raporunda, üniversitemizin tanıtımını yaptık.<br />

Ayrıca coğrafi konumunu, finansman, yönetim misyonu ve<br />

vizyonumuzu anlattık. Eksikliklerimizi belirttik. Eylül ayında<br />

üniversitemiz adına yayınlanacak rapordan olumlu yanıt<br />

bekliyoruz. Biliyorsunuz EUA tüm Avrupa Üniversitelerinin<br />

tek çatı altında toplandığı bir kuruluştur. 45 farklı ülkeden 775<br />

üyesi bulunan EUA’ya biz de üyeyiz.”dedi.


46 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 47<br />

SDÜ’lü Öğrencilerden Örnek Davranış<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık<br />

Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin<br />

oluşturduğu “Grup Marsyas” ve “Grup Turkuaz” Büyük<br />

Gökçeli Kasabası İlköğretim Okulu’na yardım amaçlı bir<br />

konser verdi. Öğrenciler, SDÜ Kültür Merkezi’nde yapılan<br />

konser öncesi Büyük Gökçeli Kasabası İlköğretim Okulu için<br />

oluşturdukları yardım masasında kırtasiye malzemesi ve<br />

giyim eşyası topladılar.<br />

Grup temsilcisi Onur Dağ, Büyük Gökçeli Kasabası<br />

İlköğretim Okulu’na yardım etmelerinin sebebini şöyle<br />

dile getirdi; “Biz, Isparta Belediyesi ve İl Milli Eğitim<br />

Müdürlüğü’nden bu okuldaki öğrencilerin bir bölümünün<br />

maddi bakımdan sıkıntı çektiklerini öğrendik. 50 Öğrencisi<br />

Rektör Gürbüz’ü Andık<br />

SDÜ’nün kurucu Rektörü Prof. Dr. Hasan Gürbüz,<br />

ölümünün 10. yılında doğum yeri olan Sütçüler’de törenle<br />

anıldı.<br />

Belediye Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma programı<br />

kapsamında SDÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Yakıt, SDÜ<br />

Genel Sekreteri Ahmet Tevfik Köse ve Isparta Meslek Yüksek<br />

okulu eski Müdürü Çetin Büyükvanlı tarafından “Hatıralarla<br />

Prof. Dr. Hasan Gürbüz” konulu panel düzenlendi. Panele<br />

merhum Hasan Gürbüz’ün kardeşi Muammer Gürbüz, oğlu<br />

Recep Gürbüz, üniversite görevlileri ve sevenleri katıldı.<br />

Saygı duruşu ile başlayan programın açılış konuşmasını<br />

Sütçüler MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kürşad Özkan yaptı.<br />

Özkan, “Üniversitemizin kurucusu olan ve meslek yüksek<br />

okulumuzun burada olmasını sağlayan Prof. Dr. Hasan<br />

Gürbüz hocamıza Allah’tan rahmet, sevdiklerine başsağlığı<br />

diliyorum” dedi.<br />

Isparta Belediye Başkanı Hasan Balaman ise, konuşmasında<br />

merhum Rektör Hasan Gürbüz ile yaşadığı hatıraları anlattı.<br />

Isparta halkının merhum Gürbüz’ü gerçekten sevdiğini<br />

vurgulayan Başkan Balaman, “Marmara Üniversitesi’nde<br />

kendisinin 4 yıl boyunca öğrencisiydim. Bize, hayat çizgimizde<br />

yön vermekte büyük katkıları oldu. Onu unutmamız mümkün<br />

değil” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından<br />

“Hatıralarla Prof. Dr. Hasan Gürbüz” konulu panele geçildi.<br />

İlk sözü Isparta MYO eski Müdürü Çetin Büyükvanlı aldı.<br />

Merhum Hasan Gürbüz’ün 10 yıldır anıldığını ve anma<br />

programına tüm sevenlerinin koşarak katıldığını söyleyen<br />

Büyükvanlı, Gürbüz’ü erken kaybetmenin üzüntüsünü<br />

yaşadıklarını söyledi. Büyükvanlı, “Buraya gönülden geldik.<br />

Kimse buraya zorla gelmedi. Her yıl Gürbüz hocamızı sevenler<br />

koşarak geliyor. Ne yapsak Hasan Bey için azdır. İnşallah, daha<br />

çok Hasan Gürbüzler çıkacak buradan” dedi.<br />

SDÜ Genel Sekreteri Ahmet Tevfik Köse ise konuşmasında,<br />

panele katılanları duygulandırdı. Köse, ilk olarak merhum<br />

Gürbüz’ün ölümüne değindi. Bu anı, hayatında bir daha<br />

yaşamak istemediği bir an olarak adlandıran Köse, Gürbüz<br />

ile yaşadığı hatıraları anlattı. Ahmet Tevfik Köse’nin Gürbüz<br />

ile olan anıları, panele katılanların yanı sıra Hasan Gürbüz’ün<br />

kardeşi Muammer Gürbüz tarafından gözyaşları ile dinlendi.<br />

Ahmet Tevfik Köse, “O, bir görev adamıydı. Öleceği ana kadar<br />

çalışma azmi içinde olan bir insandı.” diye konuştu.<br />

SDÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Yakıt<br />

ise konuşmasında, “Hasan Gürbüz hocamızı ne kadar anlatsak<br />

bitiremeyiz. Kendisi hepimize çalışma azmi verdi. Hiçbir<br />

zaman işten kaçmadı. İş takibi mükemmeldi. Üniversiteler<br />

olan bu okula yardımlarımızın çabuk ulaşacağını düşündük.<br />

Dolayısıyla bu okula yardım etmeye karar verdik. ‘Bir Kalem<br />

Bir Defter de Senden Olsun’ diyerek çalışmalara başladık.”<br />

dedi. Konsere katılan Büyük Gökçeli Kasabası İlköğretim<br />

Okulu Müdürü Yücel Özdemir ise, “Öğrencilerin bu örnek<br />

davranışını kutluyorum. Herkes maddi sıkıntılar çeken köy<br />

okullarına yardım etmeli. Bu etkinliği düzenleyen öğrenciler<br />

beni çok mutlu ettiler ve gururlandırdılar.” diye konuştu.<br />

Yardım konserini izlemeye gelen öğretim üyeleri ve öğrencilerin<br />

de elleri boş değildi. Büyük Gökçeli Kasabası İlköğretim Okulu<br />

Öğrencileri için onlar da ‘Bir Kalem Bir Defter Bizden Olsun’<br />

dediler. Konser sonunda toplanan kırtasiye malzemeleri ve<br />

giyim eşyaları okul müdürüne teslim edildi.<br />

hakkında bilgisi, hafızası olan insanlarla çalışmayı severdi.<br />

Fakülteler arasındaki denge onun için önemliydi.” dedi. Panelin<br />

ardından merhum Prof. Dr. Hasan Gürbüz’ün kabri ziyaret<br />

edildi. Ziyaretin ardından Sütçüler Meslek Yüksekokulu’nda<br />

yemek verilmesiyle anma programı son buldu.<br />

TODAYK’lı<br />

Öğrencilerden<br />

Engellilere Destek<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi, Toplumsal Duyarlılık ve<br />

Dayanışma Kulübü (TODDAYK) Zihinsel Engelliler Eğitim ve<br />

Rehabilitasyon Merkezi’ndeki engelliler için yılbaşı eğlencesi<br />

düzenledi.<br />

TODDAYK’ın düzenlediği yılbaşı eğlencesinde, engelli<br />

çocuklar, kulüp öğrencilerinin gösterilerinin yanı sıra modern<br />

dans ve halk oyunları kulüplerinin danslarıyla da moral<br />

depoladılar. Rehabilitasyon Merkez Müdürü İbrahim Demirkale,<br />

“Merkezimizde engelli çocuklara eğitim ve rehabilitasyon<br />

hizmeti sunuluyor. Bu hizmet çok boyutlu bir süreç ve süreç<br />

içerisinde çocuklarımızın sosyalleşerek bu tür eğlencelerle<br />

moral depolamaları da bizim için çok önemli. Bu nedenle kulüp<br />

öğrencilerine ve bugün burada emeği geçen herkese çok teşekkür<br />

ediyorum” dedi.<br />

Organizasyonla ilgili olarak bilgi veren TODDAYK<br />

Kulübü Başkanı Serdar Yılmaz ise, “Kulüp olarak öğrenci<br />

arkadaşlarımızla birlikte hem üniversite içinde faaliyet göstermek<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık ve<br />

Dayanışma Kulübü (TODDAYK) Öğrencileri, Yaşlılar Haftası<br />

nedeniyle Isparta Huzurevi’ni ziyaret ettiler. Kulüp öğrenci<br />

temsilcisi Serhat Sömer ve 35 kişilik öğrenci topluluğu huzurevinde<br />

bulunan yaşlıları ziyaret ederek, onlarla sohbet ettiler ve<br />

hem de üniversitenin dışında, yardım eli bekleyen insanların<br />

sorunlarını paylaşmak ve bu sorunlara birlikte çalışarak çözüm<br />

üretmek istiyoruz. Zihinsel Engelliler Eğitim ve Rehabilitasyon<br />

Merkezi fazlasıyla önemsediğimiz bir kurumdur. Bugün de<br />

buraya engelli kardeşlerimizle eğlenceli dakikalar geçirmeye<br />

ve yeni yıllarını kutlamaya geldik.” dedi. Programın son<br />

bölümünde TODDAYK’lı öğrenciler tarafından alınan hediyeler<br />

engellilere dağıtıldı.<br />

TODDAYK’lı Öğrencilerden Huzurevi Ziyareti<br />

SDÜ Dans Kulübünden<br />

Bir Başarı Daha<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Dans Kulübü Öğrencileri,<br />

İstanbul Yeditepe Üniversitesi tarafından organize edilen 1.<br />

Yeditepe Kupası ve Federasyon Kupası dans yarışmalarında<br />

2 altın, 2 gümüş ve 2 bronz madalya kazandılar. 70 çiftin katıldığı<br />

yarışmalarda “Hobi Class’ta” Taner Ogan ve Seval Kilit<br />

çifti birinci, “D Class’ta” Ömer Diler ve Gamzegül <strong>Bilgi</strong>ner çifti<br />

ikinci, yine “Hobi Class’ta” Sezer Can Karan ve Nuriye Diler<br />

çifti üçüncü oldular.<br />

Şubat ayında Ankara’da düzenlenen 2. Başkent Kupası yarışmalarında<br />

da Türkiye birinciliği kazanan SDÜ Dans Kulübü<br />

Öğrencileri’nin bu başarısı takdirle karşılandı.<br />

Yarışmalara Kulüp Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Murat<br />

Şentürk ve Eğitmen Engin Orhan’la katılan toplam 8 öğrenciden,<br />

Erkan Aykut ve Özlem Sözen çifti ise D Class’ta Türkiye<br />

onunculuğunu elde ettiler.<br />

onların yalnızlıklarını gidermeye çalıştılar. Ziyaret sırasında<br />

huzurevi sakinlerine yönelik bir eğlence programı da düzenleyen<br />

öğrenciler, huzurevi sakinleriyle eğlendiler ve onlara çiçek<br />

takdim ettiler.<br />

SDÜ’lü Dansçılar<br />

Madalyaları Topladı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Dans Kulübü Ankara Atatürk<br />

Spor Salonu’nda düzenlenen 2. Başkent Latin Dansları<br />

Kupası’nda madalyaları topladı. Türkiye’nin çeşitli üniversite<br />

ve dans okullarından 66 çift dansçının katılımıyla gerçekleşen<br />

yarışmada; SDÜ Dans Kulübü 2 altın, 4 gümüş, 2 bronzdan<br />

oluşmak üzere toplam 8 madalya ve bir kupa kazandı. Hobi<br />

Class’ta Türkiye birinciliğini alan Salih Laka, Çiğdem Üstün<br />

çifti kupa ve altın, Taner Oğan ve Seval Kilit gümüş, Sezer Can<br />

Karan ve Nuriye Diler çifti bronz madalya kazandı.<br />

D Class’ta yarışan Ömer Diler ve Gamzegül <strong>Bilgi</strong>ner çifti<br />

gümüş madalya kazanarak ikinciliği, Erkan Yakut ve Özlem<br />

Sözen çifti altıncılığı, Murat Tutar, Selin Çankaya çifti ise onunculuğu<br />

elde ettiler. SDÜ’lü dansçılar yarışmaya, Türkiye A<br />

Class 5.si Engin Orhan’ın eğitmenliğinde hazırlandılar. Genç<br />

dansçıları kutlar başarılarının devamını dileriz.


48 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 49<br />

ITSO’dan Ekonomi ve Yönetim Kulübüne Destek<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ekonomi ve Yönetim Kulübü<br />

Öğrencileri, Akademik Danışmanları Yrd.Doç. Dr. Ertan<br />

Beceren’le birlikte Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı<br />

(ITSO) Hasan Hüseyin Kaçıkoç’u ziyaret ettiler. Beceren, Ticaret<br />

ve Sanayi Odası işbirliği ile Isparta’nın ekonomi ve çeşitli<br />

sorunlarıyla ilgili ortaklaşa bir toplantı ve Dış Ticaret Eğitim<br />

Semineri düzenlemek istediklerini belirterek, “Ekonomi ve<br />

Yönetim Kulübü olarak bu seminer için şimdiden hazırız ve<br />

ITSO’dan destek bekliyoruz . Bu tür seminerlerle Isparta’da<br />

hem ticaret ile uğraşanları, hem de öğrencileri ticaret alanında<br />

en iyi şekilde eğitmeyi amaçlıyoruz. Zaman içinde kulübümüzün<br />

üyeleri yurdun dört bir yanında iş hayatına atılarak bizleri<br />

yöreleri hakkında bilgi sahibi kılacak.” diye konuştu. ITSO<br />

Başkanı Hasan Hüseyin Kaçıkoç ise SDÜ ile her zaman çalışma<br />

içerisine girmeye hazır olduklarının altını çizerek, Isparta’nın<br />

ve geleceğin teminatı gençlerin kendilerini daha iyi yetiştirebilmeleri<br />

için istenen her türlü desteği vereceklerini söyledi.<br />

SDÜ Ekonomi Yönetim ve Gıda Kulübü’nden<br />

yeni bir uygulama<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ekonomi Yönetim ve<br />

Gıda Kulübü Öğrencileri fahri olarak, Ispartalı esnafları denetleyecek.<br />

Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürü Oğuzhan<br />

Tanyeli ve Lokantacılar Odası Başkanı Mehmet Taşçıoğlu<br />

Isparta’da gıda konusunda yapılacak denetimlerde SDÜ Ekonomi<br />

Yönetim Kulübü ve Gıda Kulübü Üyeleri’nin de yer alacağını<br />

açıkladı.<br />

Konuyla ilgili bilgi veren kulüp akademik danışmanları<br />

Yrd. Doç.Ertan Beceren ve Yrd. Doç. Yeşim Ekinci Kitiş, bu<br />

denetimler sonucunda hijyen ve kalite konusunda yeterlilik<br />

gösteren kuruluşlara, kulüpler tarafından yıllık 100 YTL karşılığında<br />

“SDÜ Dostu” logolu çıkartma verileceğini, yıl içinde<br />

devam edecek denetimlerde aynı koşulları sağlayamadığı belirten<br />

kuruluşlardan bu logoların geri alınacağını kaydettiler.<br />

Tamamen gönüllülük esasına dayalı bu uygulamanın bir deneme<br />

amacı taşıdığını belirten yetkililer, uygulamanın firmalararası<br />

haksız rekabeti asgari düzeye indirmek ayrıca hijyene<br />

uygun ve kaliteli üretim yapmalarını sağlamaya yönelik olduğunu<br />

sözlerine eklediler.<br />

SDÜ Gıda Kulübü En Aktif Kulüp Seçildi<br />

Üniversite Kampüs Rehberi ve Toplum Gönüllüleri Vakfı<br />

(TOG), üniversite kulüpleri ve toplulukları arasında bir rekabet<br />

oluşturarak; öğrencilerin sosyal alanda katılımlarını arttırmak<br />

ve girişimci ruhu destekleyen etkinliklerin artmasına katkıda<br />

bulunmak amacıyla sanal ortamda “En Aktif Kulüp/Topluluk<br />

Yarışması” düzenledi. Bu yıl ikincisi düzenlenen yarışmaya<br />

Türkiye ve KKTC’deki üniversitelerden 400 öğrenci kulübü<br />

ve topluluğu katıldı. Üniversite kulüpleri Bilim ve Teknoloji,<br />

İş ve Kariyer, Spor ve Sanat, Düşünce ve Genel Kültür, Sosyal<br />

Sorumluluk olmak üzere 6 kategoride yarıştılar. Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi Gıda Kulübü, Türkiye’nin En Aktif Bilim<br />

ve Teknoloji Kulübü kategorisinde ikinciliği aldı.TOG Vakfı<br />

tarafından SDÜ Gıda Kulübü’ne ikincilik plaketi gönderildi.<br />

SDÜ Münazara Turnuvası<br />

SDÜ Türkçe Topluluğu’ndan<br />

Yalvaç’ta Konferans<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Türkçe Topluluğu, Yalvaç<br />

Meslek Yüksekokulu’nda “Türk Dilinin Kişi ve Toplum Hayatındaki<br />

Yeri” konulu bir konferans düzenledi.<br />

Türkçe Topluluğu Akademik Danışmanı Abdülkadir Bulgurcu<br />

tarafından gerçekleştirilen konferansta; dil-kültür, dil-düşünce,<br />

dil-millet ilişkisi üzerinde duruldu. Bulgurcu, bu bağlamda<br />

Türkçemizi nasıl koruyup geliştirebileceğimiz, bu konuda neler<br />

yapabileceğimiz konusuna değindi ve düşüncelerini şöyle açıkladı:<br />

“Dilimizin korunup geliştirilmesi adına Türk Dil Kurumu’nun<br />

önerdiği görüşlerin dikkate alınması, dilimizin güzel kullanılması<br />

açısından oldukça önemlidir. Bununla birlikte yabancı dille<br />

eğitimin kaldırılması ve halkımızın kitap okuma alışkanlığını<br />

kazanabilmesi için ortaöğretim müfredatının insanları okumaya<br />

yönlendirmesi ve onların kelime hazinesini geliştirecek şekilde<br />

düzenlenmesi gerekmektedir. Ayrıca kültürel bağlamda son zamanlarda<br />

yaşanan kültürden uzaklaşmanın önüne geçilebilmesi<br />

için eğitimin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Bulgurcu,<br />

kültürümüzü tanıtmakta turistlere, misafirperverlik adı altında<br />

sergilenen yanlış tavrın bir an önce bırakılması ve gerçek Türk<br />

Misafirperverliği’nin gösterilmesi için çalışılması gerektiğini sözlerine<br />

ekledi.<br />

Satranç Turnuvası<br />

İlgi Gördü<br />

SDÜ Satranç Topluluğu tarafından organize edilen “1. Geleneksel<br />

Yeni Yıla Merhaba Satranç Turnuvası” 50 satranççının katılımı<br />

ile Eğirdir ilçesinde yapıldı.<br />

Eğirdir Mavigöl Oteli’nde düzenlenen ve 2 gün süren turnuvada<br />

birinciliği Bülent Buğday kazandı. SDÜ Satranç Topluluğu<br />

Başkanı Murat Sert, Eğirdir Belediyesi ve Meslek Yüksek<br />

okulu’nun destekleriyle gerçekleştirilen turnuvanın en genç<br />

oyuncusunun 7 yaşındaki Musa Çelik olduğunu söyledi. Sert,<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ekonomi ve<br />

Yönetim Kulübü’ne bağlı Münazara Topluluğu<br />

tarafından düzenlenen “1. Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Münazara Turnuvası” sona erdi. .<br />

On beş üniversitenin katıldığı turnuva dört eleme<br />

müsabakası, çeyrek final, yarı final ve final<br />

etaplarından oluştu. Süleyman <strong>Demirel</strong>, Ege,<br />

Muğla, Adnan Menderes, Dokuz Eylül, İzmir<br />

Ekonomi, Koç, İstanbul Ticaret, Boğaziçi, Bilkent,<br />

Hacettepe, Orta Doğu Teknik, Niğde, Konya<br />

Selçuk ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin<br />

katılımları ile gerçekleşen Turnuvaya 28 takım<br />

katıldı. Münazara turnuvasında ODTÜ’den<br />

Umut Eryılmaz ve Arzu Şahin ekibi birinci, İstanbul<br />

Ticaret Üniversitesi’nden Mahir Durmaz<br />

ve Erdem Çağlar ikinci, Ege Üniversitesi’nden<br />

Seçil Solmaz ve Gökay Sonkur üçüncü ve Koç<br />

Üniversitesi, Arda Ozansoy ve İbrahim Adil<br />

Güllü dördüncü oldular. Ayrıca en iyi konuşmacı<br />

unvanını Koç Üniversitesi’nden Arda Ozansoy<br />

kazandı.<br />

Turnuva ile ilgili olarak görüşlerini aldığımız<br />

Münazara Topluluğu Temsilcisi ve Organizasyon<br />

Başkanı Ramazan Yıldız, “Üniversitemiz<br />

Münazara Topluluğu 7 Ocak 2004 yılında<br />

kuruldu. Bugüne kadar birçok özel, bölge ve<br />

ulusal turnuvalara katıldık ve önemli başarılar<br />

aldık. Düzenlemiş olduğumuz organizasyonun<br />

Ulusal Münazara’ya büyük bir katkı sağladığını<br />

düşünüyoruz. Daha başarılı ve güzel<br />

organizasyonların artmasını temenni ediyor,<br />

bu organizasyonun diğerlerine örnek olmasını<br />

diliyoruz.”dedi.<br />

Musa Çelik’in turnuvada 9. olduğunu açıkladı. Turnuvada dereceye<br />

giren 10 sporcuya kupa, madalya ve çeşitli ödüller verildi.<br />

1.Geleneksel Yeni Yıla Merhaba Satranç Turnuvası’nda ilk<br />

10’a giren satranççıların adları şöyle:<br />

1. Bülent BUĞDAY<br />

2. Tanfer ERDİL<br />

3. Erdem ÖZTÜRK<br />

4. Faruk ÇELİK<br />

5. Şefik TEKİN<br />

6. Arda GÜMÜŞ<br />

7. Ali ÖZTÜRK<br />

8. Musa Emin MÜFTÜOĞLU<br />

9. Musa ÇELİK<br />

10.Alamettin BAYAV


50 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 51<br />

TOSFED’den Eğitim<br />

Semineri<br />

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED), Isparta<br />

İl Gözcü-Gözetmen Kurulu ve SDÜ Otomobil Sporları Kulübü<br />

işbirliğiyle, otomobil yarışlarında gözetmen olacak öğrencilere<br />

Ziraat Fakültesi Konferans Salonu’nda eğitim semineri verildi.<br />

TOSFED İcra Kurulu Başkanı ve Eğitim Sorumlusu Mahzar<br />

Demiralp öğrencilere, Otomobil Sporları Federasyonu’nu<br />

tanıttı. Demiralp, “Dünyada otomobil ve motor sporlarını<br />

yöneten kuruluş FIA’dır. FIA’nın Türkiye’deki yetkilisi ise<br />

TOSFED’dir. TOSFED, Türkiye genelinde otomobil sporlarını<br />

sevk ve idare etmek maksadıyla 1991 yılında kurulmuştur.”<br />

dedi. Demiralp; ayrıca yarışlarda görev alacak öğrencileri nelerin<br />

beklediğini ve yarış sırasında hangi kurallara uyulması<br />

gerektiğine de değinerek, 2005 yılında 74 mahalli, 55 ulusal ve<br />

9 uluslararası olmak üzere toplam 138 müsabakaya katıldıklarını<br />

ifade etti. Seminere katılan 150 öğrenciye gözetmenlik<br />

konularında bilgiler aktaran Demiral, bu öğrencileri seminer<br />

sonrasında yazılı sınava alarak, başarılı olanlara gözetmenlik<br />

sertifikası verileceğini söyledi.<br />

SDÜ’de Kariyer Günleri<br />

hayatı ne kadar zor geçerse kendine olan saygısı ve üretme<br />

isteği o denli artar.” dedi.<br />

“SDÜ AB Yolunda Şans”<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’ni çok başarılı bulan Öke,<br />

“Avrupa Birliği bu üniversiteyi görse, gerçekten bizim AB’ye<br />

girişimiz kolaylaşır. Bu üniversite çok güzel gelişmeler göstermiş<br />

başarılı bir üniversite.” dedi.<br />

Kariyer Günleri’nin aynı gün süren etkinliğine Gazeteci<br />

–Yazar Hıfzı Topuz, Varan Turizm Yönetim Kurulu Danışmanı<br />

Taner Acar, Koteks Anonim Şirketi İşletme Müdürü Dilek Erdal<br />

ve Duranlar Süt Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Süleyman Duran katıldı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği<br />

etkinlikte; üçüncü oturumun ilk konuşmasını yapan Hıfzı Topuz,<br />

SDÜ Öğrencileri’nin şanslı olduklarını belirterek “Benim<br />

öğrencilik yıllarım otuzlu kırklı yıllardı. Biz de okuyorduk ama<br />

fakirlik vardı, bizim bu gibi özel girişimlerde bulunma gibi bir<br />

şansımız olamadı.” dedi. Öğrencilere tavsiyelerde de bulunan<br />

Topuz, “Ben para kazanmak için meslek seçmedim, mesleğimde<br />

hep maaş aldım, artı gelirlerim olmadı. Arkadaşlar hiçbir<br />

işi para için yapmayın, meslek için yapın. Zaten o meslek size<br />

para kazandıracaktır.” diye konuştu. Ardından kürsüye gelen<br />

konuşmacılar öğrencilere bulundukları konuma nasıl geldiklerini<br />

anlatarak, meslekleri hakkında geniş bilgiler vererek öğrencilere<br />

tavsiyelerde bulundular.<br />

Kariyer Günleri Etkinlikleri’nin üçüncü ve son gününe<br />

konuşmacı olarak Reiki Eğitmeni Merkez <strong>Bilgi</strong> Alanı Eğitim<br />

Vakfı Başkanı Yüksek Mimar Nurettin Ersoy, Nobel İlaç Pazarlama<br />

Müdürü Aile Hekimi Uzman Doktor Berk Cantimur,<br />

Akça Otomotiv ve Makine A.Ş. Genel Müdürü Levent Doyurga,<br />

TRT Spor <strong>Daire</strong>si Başkanı Tansu Polatkan ve Price Water-<br />

House Coopers- Limit Uluslarası Danışmanı İsmail Dalaman<br />

katıldı. Konuşmacılar; iş hayatlarından örnekler vererek, öğrencilerin<br />

kendilerini geliştirmek için neler yapabileceklerini<br />

anlattılar.<br />

ülkeler, milli kültürünü koruyan ülkelerin egemenliği altına<br />

girmişlerdir. Türkçe’nin yanlış kullanılmasını önlemekle yükümlüyüz.<br />

Türk, Türkçe ve Türkiye birbirinden ayrılmaz üç<br />

kavramdır.” dedi.<br />

Kariyer Günleri’nde son konuşmayı yapan, Price Water<br />

House Coopers- Limit Uluslarası Danışmanı İsmail Dalaman,<br />

”Hayatımda hiç kurulu bir işte çalışmadım, hep bir şeyleri kurmak<br />

için çabaladım. Herkesin de çabası sayesinde bir yerlere<br />

gelebileceğine inanıyorum.” dedi. Dalaman; gençlere kendi<br />

deneyimlerini anlatarak tavsiyede bulundu. Konuşmasına<br />

öğrencilerin sorularını yanıtlayarak son verdi.<br />

Rektör Baydar, Polatkan ve Dalaman’a konuşmalarının<br />

bitiminde seramikten yapılmış Atatürk Heykeli ve SDÜ Şildi<br />

hediye etti.<br />

UGİK’ten sertifika töreni<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi, Girişimci İşbirliği Koordinatörlüğü<br />

(UGİK) tarafından düzenlenen, 1. Girişimcilik<br />

Sertifika Programı’nı tamamlayan 40 öğrenciye, törenle sertifikaları<br />

verildi.<br />

Kültür Merkezi’ndeki törene SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

SDÜ Girişimci İşbirliği Koordinatörü Yrd.Doç. Dr. İlker<br />

Çarıkçı; amaçlarının girişimcilik kültürünün geliştiği günümüzde<br />

kendine güveni artmış girişimci öğrenciler yetiştirmek<br />

olduğunu söyledi.Daha sonra sertifika programı başarıyla<br />

tamamlayan 40 öğrenciye sertifikaları verildi. Emeği geçen<br />

öğretim üyelerine de Rektör Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından<br />

plaket takdim edildi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ekonomi ve Yönetim Kulübü<br />

tarafından düzenlenen Kariyer Günleri Etkinlikleri SDÜ<br />

Kültür Merkezi’nde yapıldı.<br />

Programın açılış konuşmasını Ekonomi ve Yönetim Kulübü<br />

Başkanı Kazım Yüksel yaptı. Yüksel, konuşmasında SDÜ’nün<br />

düşünen ve üreten üniversiteler arasında yer aldığını belirterek,<br />

“21.YY’da üniversiteler ciddi bir yol ayrımında, bazı<br />

üniversiteler sadece eğitim verir bazı üniversiteler ise eğitim<br />

vermenin yanında üretim yaparlar. Biz SDÜ olarak kendimizi<br />

üreten üniversite olarak görüyoruz.” Bu çerçevede de Kariyer<br />

Günleri’ni yapıyoruz, umarım buraya katılan herkes kendisi<br />

için fayda sağlar.” diye konuştu.<br />

Kariyer Günleri’nin birinci oturumuna katılan, Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca, Genel Sekreter Ahmet Tevfik<br />

Köse ve Isparta Emniyet Personel Eğitim Şube Müdürü Tamer<br />

Yerlikaya yaptıkları konuşmalarda, etkinliğe katılacak konukların,<br />

öğrencilere; yaşadıkları deneyimleri anlatacaklarını belirttiler.<br />

İkinci oturuma konuşmacı olarak katılan Seramik Sanatçısı<br />

Lerzan Öke öğrencilere iş deneyimlerini, sanatçılık ve muhabirlik<br />

yaşantısını anlattı. Seramik sanatında ilk kez çimentoyu<br />

kullanan, ilk kez gökyüzünde sergi açan, Sanatçılar ve Sanat<br />

Sevenler Derneği’ni kuran, Kıbrıs’ta savaş muhabirliği yapan,<br />

uluslararası turizm yazarlığı unvanına sahip ve yoga ve<br />

reiki’yle meşgul olan başarılı sanatçı öğrencilere tavsiyelerde<br />

de bulundu. Öke, “Benim sanatçılık hayatım çok zor başladı.<br />

Böyle olduğu da iyi oldu; çünkü bir takım zorluklar yaşanmadan<br />

kaliteli şeyler üretmek mümkün değildir. Bir insanın<br />

Tansu Polatkan<br />

“Dil milletin ses bayrağıdır”<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte TRT<br />

Spor <strong>Daire</strong>si Başkanı Tansu Polatkan dilin önemini belirten bir<br />

konuşma yaptı. Polatkan, Türkçe’nin yozlaştırılması konusuna<br />

da değinerek,”Dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan, canlı<br />

bir varlık gibi kendini geliştiren en önemli kültür unsurudur.<br />

Dil, düşünceleri şekillendirir, konuşanın mantığını öne koyar,<br />

o olmadan hiçbir kavramın gelişmesi mümkün değildir.<br />

Türkçe, geçmişi 5. yüzyıla dayanan ve şu an 104 bin kelimeye<br />

ulaşmış zengin söz dağarcığıyla diğer tüm dillerin önüne<br />

geçebilecek düzeydedir. Dille düşünce arasındaki bağ ulusal<br />

bir ruhun oluşturulması ve milli bilincin geliştirilmesinde çok<br />

önemlidir. Tarihe baktığımız zaman milli kültürünü kaybeden


52 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 53<br />

Ağlasun MYO’da<br />

“Alternatif Gençlik Fuarı”<br />

Düzenlendi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’ne bağlı Ağlasun Meslek<br />

Yüksekokulu Öğrencileri “1. Alternatif Gençlik Fuarı” düzenledi.<br />

Okul Müdürü Yrd. Doç. Adem Korkmaz tarafından açılışı<br />

gerçekleştirilen fuara, ilçe esnafı ile işletmeciler katıldı.<br />

Ağlasun MYO Müdürü Korkmaz, MYO’nun açılmasının<br />

ardından ilçede köklü değişikler gözlemlediklerini belirterek,<br />

şunları söyledi: “İlçe halkıyla öğrenciler kaynaştı. Öğrencilerimize<br />

verdiğimiz görevlere ilçe halkı hem yardımcı oluyor, hem<br />

de iştirak ediyor. Bu durumdan son derece memnunuz.” dedi.<br />

Fuarda bilgisayar malzemelerinden giyim eşyalarına kadar<br />

birçok ürün sergilendi.<br />

Bucak Hikmet Tolunay<br />

MYO Ek Binası Hizmete<br />

Açıldı<br />

Gönen MYO’da<br />

yıl coşkusu<br />

Şarkikarağaç MYO<br />

Öğrencileri’nden<br />

Depremzedelere<br />

Yardım<br />

Şarkikaraağaç Meslek Yüksekokulu Öğrencileri, kendi aralarında<br />

düzenledikleri yardım kampanyası ile Pakistanlı Depremzedeler<br />

için 425 YTL topladılar.<br />

Okul yönetiminin de katılımı ile gerçekleştirilen kampanyada<br />

toplanan paralar, Ziraat Bankası’nın ilgili hesabına yatırıldı.<br />

Okul Müdürü Doç.Dr. Musa Koçar, öğrencilerin kendi<br />

inisiyatifleri ile gerçekleştirdikleri bu faaliyetten duyduğu<br />

memnuniyeti dile getirerek, kendilerine teşekkür etti.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi (SDÜ) Hikmet Tolunay<br />

Meslek Yüksekokulu ek binası Bucak’ta düzenlenen törenle<br />

açıldı.<br />

Burdur Valisi Can Direkçi, eğitimde işbirliğinin önemine<br />

değinerek, ‘’Burdur’da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ve Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi olarak yerel imkanlarımızı birleştirerek<br />

iki üniversitesinin kardeş üniversite olarak sadece ülkemizde<br />

değil Avrupa’nın en iyi iki üniversitesi haline gelmesini<br />

sağlayacağız’’ dedi.<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar da konuşmasında<br />

Bucak’ın kendileri için çok önemli olduğunu belirterek,<br />

‘’İlçenin hızlı sanayi gelişimiyle eğitime büyük önem verilmektedir.<br />

Kanunlaşan ve süreç takip eden Mehmet Akif Ersoy<br />

Üniversitesi hayata geçirildiği zaman Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

olarak her zaman yanında olacağız’’ diye konuştu.<br />

Hikmet Tolunay Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç.<br />

Dr. Hasan Kalyoncu ise ek binanın yapımına 2001 yılında<br />

başlandığına değinerek, “Okulumuz üç bin metrekarelik ek<br />

binanın hizmete girmesiyle altı bin metre kare kapalı sahaya<br />

ulaşmıştır. Okulumuzda işletme, pazarlama, dış ticaret, büro<br />

yönetimi ve sekreterlik, bilgisayar teknolojileri ve programlama,<br />

hazır giyim, çocuk gelişimi olmak üzere sekiz branşta iki<br />

bin üç yüz seksen beş öğrenci öğretim görmektedir.” ifadesini<br />

kullandı.<br />

Gelendost MYO<br />

Öğrencileri’nden İhtiyaç<br />

Sahiplerine Destek<br />

24 Aralık 2005 Cumartesi günü Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Gelendost Meslek Yüksekokulu Öğrencileri’nden oluşan<br />

34 kişilik bir topluluk, Yüksekokul Müdür Yardımcıları Öğr.<br />

Gör. Uğur Çiçek ve Öğr. Gör. Mahmut Tokmak önderliğinde,<br />

Gelendost İlçe merkezinde yardıma ihtiyacı olan yaşlılara kömür,<br />

gıda maddeleri dağıtımı yaptılar ve ev sahiplerine yemek<br />

pişirdiler. Ayrıca evlerinde temizlik, tamirat vb. konularda desteğe<br />

ihtiyacı olanlara da hep birlikte gönüllü hizmet sundular.<br />

Ziyaret sırasında hüzünle karışık bir sevinç duyan yaşlılar;<br />

özellikle manevi destek anlamında bu tür ziyaretlerin öneminin<br />

ve sürdürülmesinin gerekliliğini vurguladılar.<br />

Köy Enstitülerinin kuruluşunun 66. yıldönümü etkinlikleri<br />

15-17 Nisan tarihlerinde Gönen’de gerçekleştirildi. 15-16<br />

Nisan’daki çalıştay programının ardından 17 Nisan da Gönen<br />

Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda yapılan kutlama<br />

programına Isparta Valisi Şemsettin Uzun, SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, YÖK Başkan Vekili İsa Eşme, rektör yardımcıları,<br />

dekanlar, köy enstitüsü mezunları, öğretim üyeleri ve çok<br />

sayıda öğrenci katıldı.<br />

Burdur Eğitim Fakültesi Çok Sesli Korosu tarafından seslendirilen<br />

konser programının ardından Prof. Dr. Oğuz Makal’ın<br />

hazırladığı “Eğitim Tarihinin Sessiz Kahramanları Eğitmenler”<br />

konulu belgesel beğeniyle izlendi. Etkinliğin açılış konuşmaları<br />

bölümünde kürsüye gelen Gönen MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr.<br />

Musa Türkoğlu, “ Bu yıl ikincisini yaptığımız etkinliğe hoş geldiniz.<br />

Köy Enstitülerinde yetişmiş kişiler tarafından yapılan bu<br />

mekanları korumak, yenilemek ve bu ruhu yaşatmak bize düşmektedir.<br />

Bizler de görevimizi eksiksiz yapmaya çalıştık. SDÜ<br />

olarak sayın rektörümüzün gayretiyle Köy Enstitüleri Araştırma<br />

ve Eğitim Merkezi’ni kurduk. Bu hazırlıklarda başta rektörümüz<br />

olmak üzere, öğrencilerimiz, hocalarımız, esnafımız, halkımız<br />

hep yanımızda oldu. Köy Enstitüleri Cumhuriyet’in sembolüdür.<br />

Bizler Cumhuriyet çocukları olarak Cumhuriyet’in kazanımlarına<br />

sonsuza kadar sahip çıkacağız.” dedi. Ardından kürsüye gelen<br />

Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Kemal<br />

Kocabaş “Geçen yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz etkinliğin ardından<br />

buradaki çürümeye terk edilen binalar yeniden işlerliğe kavuşturulmuştur.<br />

Bu amaçla Gönen MYO’nun içinde bulunan alan<br />

Gönen Köy Enstitüsü Kampüsü” adını aldı. Ayrıca SDÜ Köy Enstitüsü<br />

Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu. Köy enstitüleri<br />

aydınlık, demokratik Türkiye imecesinin ortak adıdır.”<br />

dedi. Daha sonra konuşan Atatürkçü Düşünce Derneği Başkan<br />

Yardımcısı Ali Nejat Ölçen “Köy Enstitülerinin amacı: Mustafa<br />

Kemal Atatürk’ün yarattığı aydınlanmanın, halk ve genç kesimleri<br />

sürekli kılması idi. Ancak kısa sürede Türkiye bundan yoksun<br />

kaldı. Eğer halkevleri ve köy enstitüleri kapatılmasaydı bugünkü<br />

kültür sığlığına tanık olmazdık. Mustafa Kemal’e özür borçlu olmazdık.<br />

Gençlere sorunlu bir Türkiye’yi emanet etmenin utancını<br />

duyuyorum, hepimiz bu utancı duymalıyız. Köy enstitülerimizin


54<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 55<br />

eğitim modelini, bütün eğitim sistemimize uygulamamız gerekir.<br />

Kültür varoldukça, kültürümüze sahip çıktıkça bizler varolacağız.<br />

Düşünceye düşünce ile karşı çıkmalıyız. Merak yaratan eğitimi<br />

keşfetmeliyiz.” dedi.<br />

Burdur Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Gökay Yıldız ise yaptığı<br />

konuşmada, “Türk eğitim tarihinde büyük izler bırakan köy<br />

enstitüleri medar-ı iftiharımız olarak kalacaktır. Bugün, vatan<br />

dediğimiz varlığa sahip olma zorunluluğumuz vardır. Ülkeyi<br />

kucaklayan aydın insanımızı bilme, onlardan güç alma sorumluluğumuz<br />

vardır. Etkinliklerimizin Türk eğitim sistemine katkılar<br />

getirmesi dileği ile 17 Nisan bayramınızı kutluyorum.”dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, Köy Enstitülerindeki eğitim anlayışının günümüzde de<br />

uygulanması gerektiğini belirterek, SDÜ olarak, konuşan değil<br />

yapan, ülke ve bölge sorunlarına eğilen, ileriye bakabilen üniversite<br />

hayal ettiklerini ve bu doğrultuda çalıştıklarını kaydetti.<br />

Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da yaşanan sorunların eğitimsizlikten<br />

kaynaklandığını söyleyen Baydar, “Güneydoğu ve Doğu<br />

Anadolu’daki sıkıntıları eğitimle aşabiliriz. Köy Enstitülerindeki<br />

eğitim anlayışını oralarda uygulayabiliriz. Taş atan çocukları<br />

Cumhuriyete bağlı olarak yetiştirebiliriz. Eğitimle sadece oradaki<br />

değil, tüm sorunlarımızı çözebiliriz.” dedi. Programın son konuşmasını<br />

yapan YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. İsa Eşme Türkiye’nin<br />

Köy Enstitülerine ihtiyacı olduğunu belirterek, “Köy Enstitüleri<br />

Cumhuriyetin ışıltılı projelerindendir. Eğitimde bu ruhun yeniden<br />

canlandırılması lazım. YÖK olarak üniversitelerde Köy Enstitüsü<br />

Araştırma Merkezleri’nin kurulması için tüzük değişikliği<br />

yaptık. İlk olarak da SDÜ tarafından Köy Enstitüleri Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi kuruldu. Bunu Gazi Üniversitesi takip etti.<br />

Dokuz Eylül Üniversitesi’nde de bu merkez kurulma aşamasına<br />

geldi. Böyle bir adımı ilk olarak SDÜ atmamış olsaydı, bugün bu<br />

kadar geniş kapsamlı bir çalışma yapamazdık” dedi. Eşme; ayrıca<br />

Köy Enstitüsü ruhunu bilmeyenlerin öğretmen olamayacağına<br />

değinerek, “ Öğretmen adayları gördükleri eğitim sırasında genel<br />

kültür dersleri alacak. Köy Enstitüleri destanını öğrenip göreve<br />

öyle başlayacaklar,” diye konuştu. Etkinlik, konuklara geleneksel<br />

helva-kabune ikramı ve Tolga Çandar-Seza Kırgız Konseri ile<br />

sona erdi.<br />

Yalvaç MYO’dan Kış Eğlencesi<br />

SDÜ Kreşinde<br />

Yeni Yıl Kutlaması<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kreş ve Gündüz Bakımevi’nde<br />

eğitim gören çocuklar yeni yılı erken kutladılar. 2006 ‘ya bir gün<br />

kala SDÜ Kreşi’ndeki çocuklar için yeni yıl partisi düzenlendi. Yaklaşık<br />

100 çocuk yeni yıl partisinde öğretmenlerinin düzenledikleri<br />

yarışmalara katılıp, müzik eşliğinde dans ettiler. Kreş Müdürü Sema<br />

Eroğlu, geleneksel olarak her yıl başında düzenlenen kutlamalara<br />

öğrencilerin yanı sıra öğrenci velilerinin de katıldığını söyledi.<br />

Kreş’te<br />

23 Nisan Coşkusu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kreş ve Gündüz<br />

Bakımevi’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk<br />

Bayramı kutlandı. Etkinlikte kreşte bulunan çocukların<br />

hazırlamış olduğu gösteriler sergilendi.100 çocuğun<br />

bulunduğu kreşte çocuklar 23 Nisan Ulusal Egemenlik<br />

ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir coşkuyla karşıladılar.<br />

Renkli gösterilere sahne olan etkinlik çocukların 23<br />

Nisan şarkıları ve kendi aralarında oynadığı oyunlarla<br />

son buldu.<br />

Yalvaç Meslek Yüksekokulu’nun geleneksel ‘Kış Eğlencesi’<br />

etkinliklerinin ikincisi SDÜ Kültür Merkezi’nde yapıldı.<br />

Program öncesi konuşan Yalvaç MYO Müdürü Doç. Dr.<br />

Cahit Balabanlı, meslek yüksekokullarının çeşitli sektörlere ara<br />

eleman yetiştirmeyi amaçlayan öğretim kurumları olduğunu<br />

söyledi. Balabanlı’nın konuşmasından sonra öğrencilerin hazırladıkları<br />

gösteriler başladı. Pop Müzik dinletisi, Rap Müzik<br />

ve Türk Halk Müziği korosunun konserinin ardından Yalvaç’ın<br />

geleneksel kına gecesi öğrenciler tarafından canlandırıldı Daha<br />

sonra sahneye gelen Rock müzik grubu ve Türk Sanat Müziği<br />

korosu programlarını sundular. Ayrıca, Aydın ve Elazığ yöresi<br />

ekipleri halk oyunlarını sergilediler.<br />

Programa çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Öğrenciler<br />

gecede gönüllerince eğlendiler.<br />

SDÜ’de Satranç<br />

Turnuvası<br />

14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />

Dekanlığı, Sağlık Bilimleri Enstitüsü ve Satranç Kulübü işbirliği ile<br />

Satranç Turnuvası düzenlendi.<br />

Beş tur üzerinden yapılan turnuva Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres<br />

Hürriyet Aydoğan’ın e4 hamlesi ile başladı.<br />

Turnuvanın organizatörü Prof. Dr. Halis Köylü öğrencileri satranç<br />

sporuna yönlendirmek istediklerini belirterek, “Amacımız, Tıp Fakültesi<br />

Öğrencileri’ndeki satranç potansiyelini ortaya çıkarmak, boş zamanlarını<br />

değerlendirmede öğrencileri satranç sporuna yönlendirmektir.” diye konuştu.<br />

İki gün süren turnuvanın sonuçları ise şöyle; birinci Burhan Karadam,<br />

ikinci Ahmet Mert, üçüncü ise Bilgehan Öztop.<br />

Turnuva da ilk üç dereceye giren öğrenciler, Ünlü Satranç Sporcusu<br />

Kasparov’un “En İyi Satranç Partileri” adlı kitabı ve satranç takımı ile<br />

ödüllendirildiler. Turnuvaya 46 öğrenci katıldı.<br />

Satranç Severler<br />

Turnuvası<br />

SDÜ Satranç Topluluğu ve Yabancı Diller Yüksekokulu’nun<br />

ortaklaşa düzenlediği Satranç Severler Turnuvası yapıldı.<br />

Merkezi Derslikler’de gerçekleştirilen turnuvaya 22 sporcu<br />

katıldı. 2 gün süren turnuvada birinciliği hazırlık sınıfı öğrencisi<br />

Arda Gümüş elde etti. Turnuvada ilk 6’ya giren öğrencilere<br />

ödüllerini Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Yrd.<br />

Doç. Dr. Oya Büyükyavuz ve Okutman Faruk Çelik takdim<br />

etti. Turnuvada ilk altıya giren sporcuların adları şöyle: Arda<br />

Gümüş, Metin Doğan, Erdem Yiğit, Emrah Tunçer, İbrahim<br />

Öztürk, Yakup Baz.


56 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 57<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi 9. Bahar<br />

Şenliği 24-25 Mayıs tarihlerinde yapıldı. Tören<br />

Cam Kafe önünde toplanan kortejin yürüyüşü ve<br />

Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başladı. Batı<br />

Kampüsü’ndeki şenlik alanında iki gün boyunca<br />

devam eden etkinlikte öğrenciler doyasıya eğlendiler.<br />

Düzenlenen yarışmalar ve kurulan standlar<br />

öğrenciler tarafından yoğun ilgi ile karşılandı. Renkli<br />

görüntülerin yaşandığı şenliklerde halk oyunları<br />

gösterileri, çeşitli öğrenci gruplarının konserleri,<br />

gitar dinletileri ve söyleşiler yapıldı.<br />

Şenliğin ilk günü Ogan Aydın ve Gece Yolcuları,<br />

ikinci günü ise Murat Göğebakan’ın konserleri büyük<br />

ilgi gördü. İki gün süren şenliklerde öğrenciler final<br />

sınavları öncesi eğlenerek stres attılar.


58 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 59


60 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 61<br />

Kenan İmirzalıoğlu’ndan Söyleşi<br />

Bahar Şenlikleri kapsamında, Isparta’ya gelen<br />

ünlü televizyon oyuncusu Kenan İmarzalıoğlu,<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde öğrencilerle buluştu. Yoğun<br />

ilgi nedeniyle izdihamın yaşandığı etkinlikte<br />

İmirzalıoğlu, öğrencilerin çeşitli sorularını cevapladı.<br />

Bir soru üzerine kısaca hayatını anlatan İmirzalıoğlu,<br />

gençlere ailelerinin kıymetini bilmelerini<br />

öğütledi. “Hayatta her şey yalan. Anne, baba ve<br />

aile gerçek.” diyen İmirzalıoğlu, bir soru üzerine,<br />

Türkiye’de sinemanın gelişmesi için, yabancı film<br />

şirketlerinin ülkemize gelmesi gerektiğini söyledi.<br />

Bunun için de vergi ve KDV indirimi türünden<br />

çeşitli kolaylıkların yapılması gerektiğini belirten<br />

Kenan İmirzalıoğlu, böylelikle ülkemizdeki sinema<br />

tekniği ve kültürünün de olumlu yönde gelişeceğini<br />

kaydetti. Samimi ve rahat tavırlarıyla öğrencilerden<br />

bol bol alkış alan İmirzalıoğlu, ilk kez<br />

gördüğü SDÜ’den etkilendiğini sözlerine ekledi.<br />

Kültür Merkezi’ndeki söyleşiye, SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Sağlık Yüksekokulu Müdürü<br />

Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, diğer yetkililer<br />

ve çok sayıda öğrenci katıldı. Söyleşi bitiminde<br />

Rektör Baydar, İmirzalıoğlu’na çiçek ve teşekkür<br />

plaketi takdim etti.


62 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 63<br />

SDÜ’den Vali Parlak’a<br />

Veda Yemeği<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yönetim Kurulu, Merkez<br />

Valiliği’ne atanan Isparta Valisi İsa Parlak’a SDÜ Konukevi’nde<br />

bir veda yemeği verdi.<br />

Yemeğe Vali İsa Parlak ve eşi Raife Parlak, SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcıları, dekanlar,<br />

SDÜ Genel Sekreteri, İl Genel Meclisi Başkanı Kadir Dal, İl Genel<br />

Meclisi Üyesi Muhlis Tuncay ve diğer yetkililer katıldı.<br />

Yemekte konuşan SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

3 yıldan beri Isparta Valisi olarak görev yapan İsa Parlak’la<br />

SDÜ olarak uyum içinde bir çalışma yürüttüklerini belirterek,<br />

Parlak’a yeni çalışma hayatında başarılar diledi.<br />

Yemekte konuşan Vali Parlak ise üniversitelerin olmadığı<br />

yerlerde sosyal ve kültürel faaliyetlerin artmasının mümkün<br />

olmadığını dile getirerek, “SDÜ ile gerek önceki Rektör Lütfi<br />

Çakmakçı ve gerekse şimdiki Rektör Metin Lütfi Baydar ile<br />

gayet iyi ilişkiler içinde çalıştık. Tabii bundan da Isparta karlı<br />

çıktı. SDÜ 12 yıl önce kurulmuş olmasına rağmen hem bilimsel,<br />

hem fiziki ve hem de öğrenci sayısı itibarıyla hızla büyüdü<br />

vc gelişti. İnanıyorum ki; bu büyüme ve ivme daha da<br />

hızlanarak devam edecektir. Bilindiği gibi herşeyin bir sonu<br />

SDÜ Halk Oyunları ve<br />

Halk Müziği Festivali<br />

vardır. Biz de hükümetimizin takdiri ile bu göreve başladık.<br />

Bir göreve atanmak ne kadar şeref ise o görevden alın açıklığı<br />

ile ayrılmakta bir o kadar şereftir. Ben iki şerefi de yaşadım. 3<br />

yıldan beri Isparta’da olmaktan ve sizlerle birlikte görev yapmaktan<br />

büyük mutluluk duyuyorum ve hepinize teşekkür<br />

ediyorum.” dedi.<br />

Daha sonra Rektör Baydar, Vali Parlak’a bir şükran plaketi<br />

ile seramikten yapılmış minyatür Atatürk Heykeli hediye etti.<br />

Bayan Raife Parlak’a ise SDÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Afşin<br />

Emre Kayıpmaz tarafından SDÜ’lü öğrenciler adına bir buket<br />

çiçek takdim edildi.<br />

SDÜ’de<br />

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği<br />

Üniversitelerarası ‘1.Halk Oyunları ve Halk Müziği Festivali’<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde<br />

yapıldı.<br />

SDÜ Halk Oyunları Kulübü tarafından düzenlenen festivale,<br />

SDÜ Halk Oyunları Kulübü, Sakarya Üniversitesi Devlet<br />

Konservatuvarı Halk Oyunları Topluluğu, Muğla Üniversitesi<br />

Halk Oyunları Topluluğu ve Ankara Üniversitesi Halk<br />

Müziği ve Halk Oyunları Topluluğu katıldı.<br />

İki gün süren festivalin ilk gününde şefliğini Kültür Bakanlığı<br />

Halk Müziği Sanatçısı Düzgün Uçkaç’ın yaptığı Ankara<br />

Üniversitesi Halk Müziği Korosu sahne aldı. Gösteriye<br />

katılan Genel Sekreter Yardımcısı Nafiz Akgün Uçkaç’ a seramikten<br />

yapılmış Atatürk Heykeli takdim etti.<br />

İkinci günkü etkinlikte SDÜ Halk Oyunları Kulübü;<br />

Burdur, Gaziantep Yöresi oyunlarıyla birlikte çeşitli skeçler,<br />

Sakarya Üniversitesi, Karadeniz ve Artvin Yöresi, Muğla<br />

Üniversitesi, Muğla Yöresi, Ankara Üniversitesi de Seğmen<br />

oyunu, ve Halk Müziği Korosuyla izleyenleri coşturdular.<br />

SDÜ yetkilileri bu etkinliğin önümüzdeki yıl daha geniş katılımla<br />

olarak yapılacağını ifade ettiler.<br />

SDÜ’de Dans Gösterisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Dans Kulübü tarafından<br />

Kültür Merkezi’nde ‘Dans Gösterisi’ düzenlendi. Gösteride modern<br />

danslardan salsa, çaça, cayv, tango, vals, ruba’yla sahneye<br />

çıkan kulüp öğrencileri izleyenleri büyüledi .Dansçılar grup ve<br />

solo performanslarıyla sergiledikleri danslarda oldukça başarılıydılar.<br />

Yoğun ilgi gören gösteriye çok sayıda öğretim üyesi ve<br />

öğrenci katıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi (KASAUM) tarafından 1. Kuruluş yıl<br />

dönümü programı çerçevesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü<br />

Etkinlikleri düzenlendi.<br />

KASAUM Seminer Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe,<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Fatma<br />

Göktepe, fakülte dekanları ve çok sayıda öğretim görevlisi katıldı.<br />

Açılış konuşmasını KASAUM Müdürü Doç. Dr. Songül<br />

Sallan Gül’ün gerçekleştirdiği etkinlikte, SDÜ Rektörü Prof.<br />

Dr. Metin Lütfi Baydar, “Ülkemizde özel bir tarih atfedilerek<br />

kutlanan birçok gün vardır ve bu günlerin büyük bir kısmı da<br />

yabancı kültürlerden kaynaklanmıştır. Eğitim ve bilinçlenme<br />

açısından bugünleri önemseyeceğiz; ancak ben konuya başka<br />

bir pencereden bakmak istiyorum. Biz genel anlamda kadını<br />

insanlığın olmazsa olmaz bir yarısı olarak gören, onun biyolojik<br />

ve duygusal yapısına saygı göstererek onu yücelten, doğurganlık<br />

özelliğinden dolayı yaratıcılık gibi yüksek bir meziyeti<br />

ona layık gören bir gelenekten geliyoruz. Batıdan bize<br />

intikal eden önemli günler esasen bizim sahip olduğumuz<br />

;ama yitirdiğimiz davranış biçimleriydi. Şimdi yitirdiklerimizi<br />

buluyoruz. Arka planını doldurmuş olduğumuz bu tip özel<br />

günleri, bir gün değil hayatın her günü hatırlamalıyız ve biz<br />

bunu yapıyoruz.” diye konuştu. Ardından söz alan KASAUM<br />

Müdürü Doç. Dr. Songül Sallan Gül eğitimde, çalışma alanlarında,<br />

siyasette, toplumda kadının yerini ve önemini anlatarak,<br />

yapılan araştırmaların çarpıcı sonuçlarını dinleyenlere<br />

özetledi. Sallan Gül, “Türkiye’de kadının işgücüne katılımı<br />

1955’de yüzde 72 iken, 1985’de yüzde 43’e, 1990 yılında yüzde<br />

34’e, 2004’te ise yüzde 22.5’e düşmüştür. Ülkemizde ücretli<br />

çalışan kadınların yüzde 52.6’sının sağlık sigortası, yüzde<br />

88,9’unun sosyal güvenliği yoktur. Bu üzücü sayılara kulak<br />

verilerek kadınlara yönelik istihdam olanaklarını arttırıcı çalışmalar<br />

yapılmalı, iş ve aile yaşamını uyumlaştırıcı yasal ve<br />

kurumsal çabalara hız verilmelidir.” dedi. Etkinlikte “Kadın<br />

Sağlığı” ve “Kadına Yönelik Şiddet” konularında dinleyenlere<br />

bilgiler verildi.”Kadın Sağlığı” konusunda yaptığı konuşmada<br />

Yrd. Doç. Dr. Ersin Uskun “Türkiye’de kadın sağlığında<br />

son yıllarda büyük bir iyileşme söz konusudur. Elbette istenen<br />

düzeye ulaşmış olmasa da, kadınların doğuşta beklenen yaşam<br />

süresinin artması, doğurganlık düzeyindeki azalma, evlenme<br />

yaşının düşmüş olması ve aile planlaması için yapılan<br />

başvuruların artması sağlık alanındaki önemli gelişmeleri bize<br />

gösteriyor.” diye söyledi. Uskun’un ardından söz alan Yrd.<br />

Doç. Dr. Duru Gündoğar, kadının fiziksel, ekonomik, sözel,<br />

psikolojik ve sosyal şiddetlere maruz kaldığını ifade ederek<br />

“Kadına yönelik şiddet ister kamusal, isterse özel yaşamda<br />

meydana gelsin, kadının duygusal açıdan zarar görmesine ve<br />

acı çekmesine yol açan, kadının temel hak ve özgürlüklerini<br />

ve onurunu zedeleyen bir eylemdir.” diye konuştu.


64 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 65<br />

İİBF’den 1. Yerli Malı Günü<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,<br />

Fakülte Temsilciler Kurulu tarafından “I. İktisat Fakültesi Yerli<br />

Malı Günü” düzenlendi. Fakülte girişinde stand açan öğrenciler fakülte<br />

temsilcileri ve gönüllü öğrenciler tarafından hazırlanan yiyecekleri<br />

öğrencilere sattılar.<br />

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Fakülte Temsilcisi Kamu<br />

Yönetimi Son Sınıf Öğrencisi Serdar Yılmaz, “Fakülte Temsilciler Kurulu<br />

olarak geleneksel hale getirmeyi düşündüğümüz I. Yerli Malı<br />

Günü’nü gerçekleştirdik. Temsilci ve fakültemizdeki gönüllü arkadaşlarımızın<br />

el emeği ile yaptıkları ürünleri yine fakültemizdeki arkadaşlarımıza<br />

cüzi bir fiyatla sattılar. Buradan elde ettiğimiz geliri de<br />

fakültemizdeki öğrencilerin bir kısım ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla<br />

fakülte bünyemizdeki ekonomi ve yönetim derneğine bağışlayacağız”<br />

dedi.<br />

SDÜ Hazırlık Sınıfı<br />

Öğrencileri Yarıştılar<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi İngilizce Hazırlık Sınıfı Öğrencileri<br />

“Silent Movie” adlı İngilizce aktivite ile yarıştılar. Derste öğrenilen<br />

teorik bilgilerin pratiğe dökülmesini ve öğrenci motivasyonunu<br />

arttırmayı amaçlayan aktiviteler, Merkezi Derslikler’deki amfide gerçekleştirildi.<br />

Aktivitelerin hazırlık sınıfı süresince öğrencilere düzenli<br />

bir şekilde sunulduğunu dile getiren SDÜ Yabancı Diller Meslek<br />

Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oya Büyükyavuz, “Bu tarz aktiviteleri<br />

düzenlemek üzere bir komite oluşturduk. İngilizce konuşma<br />

becerilerini ders dışında geliştirmek isteyen öğrencilerimize yönelik<br />

‘Konuşma Kulüplerimiz” bulunmaktadır. Bu kulüplerimizden tüm<br />

üniversite öğrencileri faydalanabilir.” dedi.<br />

İngiliz<br />

Kısa Film Günleri<br />

British Council ve Ankara Film Derneği’nin<br />

katkılarıyla düzenlenen “İngiliz Kısa Film Günleri”<br />

15-16 Mart 2006 tarihlerinde Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />

Geçtiğimiz dört yıl içinde canlandırma, kurmaca<br />

ve belgesel türünde yapılmış İngiliz kısa filmleri,<br />

kültürel çeşitlilik, sanat ve teknoloji gibi konuları<br />

ele alan en yaratıcı örnekleri ile gösterime sunuldu.<br />

24 filmin yer aldığı ve iki gün süren gösterimlere<br />

öğrenci ve öğretim görevlileri büyük ilgi gösterdi.<br />

Kültür Merkezi’ndeki gösterimler öğrencilere ücretsiz<br />

olarak sunuldu.<br />

SDÜ’de Lale Üretimi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğrencileri seralarda<br />

lale yetiştirip satışa sundu. Lale yetiştiriciliği sorumlularından<br />

Peyzaj Mimarı Gamze Yaşar, saksı içinde; sarı, kırmızı, pembe<br />

ve ebruli renklerde 1000’e yakın lale yetiştirdiklerini, bu laleleri<br />

Ziraat Fakültesi’ne maddi destek olması için satışa sunduklarını<br />

belirtti. Ziraat Fakültesi Uygulama Seraları’nda satışa sunulan lalelerin<br />

fiyatı 3 YTL.<br />

DILEMMA İlgi Gördü<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde Radyo Kulübü<br />

öğrencilerinden Yasin Öztürk ve Onur Birol” un hazırlamış oldukları<br />

DILEMMA (İKİLEM) adlı kısa film öğrencilerin ilgisini topladı.<br />

DILEMMA adlı kısa filmin yapım ve yönetmenliğini üstlenen Onur<br />

Birol ve Yasin Öztürk yurt içinde ve yurt dışında çeşitli yarışmalara<br />

katılmayı hedeflediklerini belirttiler. Film şizofren bir gencin içinde<br />

yarattığı ikinci bir kişilikle yaşadığı ikilemi anlatıyor. Öztürk ve Birol<br />

daha önceden de kısa metrajlı film çalışmalarının olduğunu, ilerleyen<br />

zaman içerisinde uzun metrajlı film çekmeyi düşündüklerini ifade<br />

ettiler.<br />

Çanakkale Şehitleri Anıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap<br />

Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından “Çanakkale<br />

Savaşı ve Önemi”konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa<br />

Isparta Valisi Şemsettin Uzun, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, Emniyet Müdürü Ali Kemal Seyhan, Kültür Bakanlığı<br />

Eski Müsteşarı ve Türk Dil Kurumu Eski Başkanı Prof.<br />

Dr. Şerafettin Turan, çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrenci<br />

katıldı.<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ın<br />

“Çanakkale’deki Tıbbiyeliler” adlı sunumuyla başlayan konferansta;<br />

Baydar, “Bir hekim olarak, bugünü Tıbbiyeliler açısından<br />

değerlendirmek istiyorum. Hekimi, lise öğrencisi, tıbbiyelisi,<br />

vatandaşı, toplumun tüm insanları bir araya gelerek,<br />

bu zafer kazanılmıştır. Canlarından başka verecek hiçbir şeyi<br />

olmayan Türk Milleti canını ortaya koymuştur. 4 yıl süren bu<br />

savaş sonrasında, Tıbbiye 1921 yılında hiç mezun verememiştir.<br />

Çanakkale bir kahramanlık destanıdır. Buradan herkese o<br />

günleri hatırlatarak, hiç unutmamaları gerektiğini vurgulamak<br />

istiyorum.” diye konuştu. Ardından konferansı vermek üzere<br />

kürsüye gelen Prof. Dr. Şerafettin Turan Çanakkale Savaşı’nın<br />

tarihini anlattı. Turan, “Zafer bir taraftan yenilgi diğer taraftan<br />

övgüdür. Önemli olan bu zaferin nasıl kazanıldığını, ne<br />

zorluklarla mücadele edildiğini bilmektir. Çanakkale Zaferi de<br />

böyledir; çok şehit verilmiş, çok kan dökülmüştür. Çanakkale<br />

SDÜ Otomobil Sporları<br />

Kulübü’nün Başarısı<br />

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun takviminde<br />

yer alan “Uluslararası Le Mans 1000 km. Dayanıklılık Yarışı”<br />

geçtiğimiz hafta İstanbul Park’ta yapıldı. Bu yarışlara Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi Otomobil Sporları Kulübü’nden 52<br />

lisanslı gözetmen katıldı. SDÜ Görevlileri yarışlara fire man<br />

(yangın söndürme görevlisi) olarak katıldılar. Yarış sırasında<br />

pistte çıkan yangına zamanında müdahale ettikleri için Fevzi<br />

Demiralp ve Nazım Kırıcı’ya yarış direktörü Mahzar Demiralp<br />

tarafından teşekkür plaketi verildi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversite Otomobil Sporları Kulübü<br />

Akademik Danışmanı Saygın Uslu, organizasyonu başarı ile tamamladıkları<br />

için mutlu olduklarını belirterek “İstanbul Park’ta<br />

yarış esnasında çıkan yangına müdahale eden arkadaşlarımı<br />

İİBF’den Tavla Turnuvası<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi<br />

tarafından “3. Geleneksel Tavla Turnuvası” düzenlendi.<br />

İİBF Fakülte Temsilcileri tarafından düzenlenen turnuvaya 32<br />

öğrenci katıldı. Geleneksel hale getirilen ve fakülte çapında yapılan,<br />

ödüllü tavla turnuvası, vize sınavlarından önce öğrencilerin<br />

moral-motivasyonlarını arttırmak amacıyla gerçekleştirildi.<br />

Turnuvada birinci olan yarışmacıya madalya ve tavla,<br />

ikinciye madalya ve kitap, üçüncüye madalya ve dördüncüye<br />

dolma kalem hediye edildi.<br />

Zaferi gibi hem yenenin hem de yenilenin ortaklaşa kutladığı<br />

bir başka zafer yoktur. Bunu da Büyük Önder Atatürk’ün<br />

Çanakkale’de evlatlarını yitiren annelere hitaben söylediği,<br />

bu topraklarda ölen yabancıların Mehmetçikle koyun koyuna<br />

yattığını belirten ve onlarında bizim evlatlarımız olduğunu<br />

kaydeden veciz açıklamasının önemi büyüktür. Çanakkale’nin<br />

her milimetresi de dökülen şehitlerimizin kanlarıyla kazanılmıştır.”<br />

dedi. Yoğun ilgi gösterilen konferansın bitiminde SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr Metin Lütfi Baydar tarafından Prof. Dr. Şerafettin<br />

Turan’a seramik Atatürk Heykeli takdim edildi.<br />

takdirle karşılıyorum. SDÜ’nün adını dünya çapında önemli<br />

bir organizasyonda duyuran 52 gözetmenle, üniversite olarak<br />

gurur duyuyorum. Bu arkadaşlarımızı bir başarı sertifikası ile<br />

ödüllendireceğiz. Le Mans Uluslararası bir yarıştı. Bundan sonraki<br />

yarışımız ise 8-10 Mayıs 2006 tarihleri arasında İstanbul’da<br />

yapılacak olan Avrupa Ralli Şampiyonası(ERC). Bizler bu yarışa<br />

da gidip üniversitemizin ismini en iyi şekilde duyurmaya<br />

devam edeceğiz. Bu yarışlar esnasında yerli ve yabancı yüzlerce<br />

medya mensubu ile konuşma imkanımız oluyor. Katıldığımız<br />

yarışları tüm dünya izliyor ve SDÜ ismini duyuyor. 26-27<br />

Ağustos 2006 tarihlerinde ise F1 Türkiye etabı yapılacak. Bizler<br />

yine bu yarışta görev alacağız.” diye konuştu.<br />

Turnuvada dereceye giren öğrencilerin adları şöyle:<br />

1.Ercan SALTABAŞ: İşletme 4. Sınıf, II. Öğr.<br />

2.Efe GÖREN: Kamu: Yönetimi 4. Sınıf, II. Öğr.<br />

3.İbrahim YÜREKLİ: İşletme 4. Sınıf, II. Öğr.<br />

4.Alper CUMALI: Kamu Yönetimi 3. Sınıf, II.Öğr.<br />

Prof. Dr. Şerafettin Turan


66 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 67<br />

Dünya Ormancılık Haftası<br />

ve Su Günü Etkinlikleri<br />

Prof. Dr. Koray Sönmez Osman Kahveci Prof. Dr. Uçgun Genay Prof. Dr. İsmail Karaca<br />

Dünya Ormancılık Haftası ve Su Günü Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikle kutlandı.<br />

Etkinliğe Vali Şemsettin Uzun, Orman Genel müdürü<br />

Osman Kahveci, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca,<br />

Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Koray Sönmez, çok sayıda<br />

öğretim görevlisi ve öğrenci katıldı.<br />

“Odun Dışı Orman Ürünleri” konulu sinevizyon gösterisiyle<br />

başlayan etkinlikte açılış konuşmasını Orman Fakültesi<br />

Öğrencileri adına Sultan Çelik yaptı. Çelik, “Orman bir ağaç<br />

topluluğu değildir. İnsanlar yüzyıllardır ormanlardan yararlanmışlardır.<br />

Ancak nüfus ve tahribatların artması ormanların<br />

azalmasına neden olmuştur. Ormanlar dünyanın hayat damarlarından<br />

biridir. Günümüzde hava kirliliğinin yarısı ormanlar<br />

tarafından temizlenmektedir. Bilinçsizce yok edilmesine neden<br />

seyirci kalalım?” dedi. Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />

Koray Sönmez konuşmasında dünya nüfusunun hızla artması<br />

ve insan ihtiyaçlarının çoğalmasıyla orman alanlarının yetersizliğinden<br />

bahsederek, “Bunun önüne geçmek için ormanlık<br />

alanların artırılması gerekmekte. Dünyada çeşitli nedenlerle<br />

dakikada 50 dekar ormanın yok olduğunu öğrenmekteyiz.<br />

Bu azalmalar ve tahribat dünya dengelerini etkileyip küresel<br />

ısınmayı beraberinde getirmektedir. Bununla birlikte su sorunu<br />

da ortaya çıkmaktadır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen<br />

orman teşkilatımız elinden gelenin en iyisini yapmaktadır”<br />

diyerek konuşmasını tamamladı.<br />

“Saatte 1700 hektar orman alanı yok oluyor.” Ardından<br />

kürsüye gelen Orman Genel Müdürü Osman Kahveci yaptığı<br />

konuşmada, “Bugün insanlık tarihi için olmazsa olmaz olan<br />

iki önemli günü kutluyoruz. Ormancılık Haftası ve Dünya Su<br />

Günü. 17. Yüzyıldan 20. Yüzyıla geldiğimizde ormancılık ilmi,<br />

insanlar için olmazsa olmaz noktasına gelmiştir. 21. yüzyılda<br />

tehlike çanları çalmaya başlayınca ormancılığa toplumun ve<br />

dünyanın bakış açısı değişmiştir.” dedi. Kahveci, ormancılığın<br />

gelişim süreçlerini anlatarak devam ettiği konuşmasını şöyle<br />

sürdürdü: “Dünyada ormansızlaşma paralelinde çevresel sorunların<br />

endişe verici boyutlara gelmesi sonucu, 1972 Stockholm<br />

Konferansı ile birlikte ormanlar uluslararası gündemin<br />

üst sıralarına çıkmıştır. 1992’de Birleşmiş Milletler etkin tedbirler<br />

almaya davet edilmiştir. 1992 Birleşmiş Milletler Rio<br />

Çevre ve Kalkınma Konferansı’na gelindiğinde; ormanların<br />

yüzde 40’ı, son 30 yılda ise yaklaşık 450 milyon hektarı yok olmuştur.<br />

Ormansızlaşma halen sürmekte olup bütün tedbirlere<br />

rağmen dünyada yıllık orman kaybı 15 milyon hektarı bulmakta,<br />

yani saatte 1700 hektar alan orman yok olmaktadır.”<br />

Orman Genel Müdürlüğü’nün çalışmalarını ve projelerini<br />

anlatarak konuşmasına devam eden Osman Kahveci; kent<br />

ormanları, Torosları sedirle yeşillendirmek, bozuk meşe sahalarının<br />

rehabilitasyonu, bataklıkların koruya dönüşümü gibi<br />

projeleri hayata geçirmeye çalıştıklarını sözlerine ekledi.<br />

Konferansta son olarak konuşma yapan İstanbul Üniversitesi<br />

öğretim üyelerinden Prof. Dr. Uçgun Genay “Su Politikası”<br />

konulu konferansında suyun önemine değinerek “Su,<br />

günümüzde daralmış olan finans ve kapital sistemler için bir<br />

kurtuluş olarak görülebilir. Suyun iktisadi bir nitelik olması<br />

çok önemlidir ve giderek azalan orman kaynaklarının suyun<br />

kıtlaşmasına neden olmaktadır. Suyun pazara kavuşması ve<br />

fiyatının olması onun iktisadi bir nitelik taşıdığını gösterir. Su<br />

sadece kamu hizmeti değildir artık. Suyu gerçekte sanayi, tarım<br />

ve belediyeler kullanır. Fakat suyu üreten yağmurlar ve<br />

dolayısıyla ormanlardır.” dedi.<br />

Ormanların ve havzaların önemine değinen Genay, son<br />

olarak suyun sadece bir gereksinim olmadığını, stratejik bir<br />

güç olduğunu vurguladı. Konferansın ardından yapılan<br />

plaket töreninde ilk olarak Orman Fakültesi Dekanı Koray<br />

Sönmez’e meslekteki kırkıncı yılını doldurması nedeniyle<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca tarafından plaket<br />

takdim edildi. Kendi kategorilerinde bilimsel yayınlar ve teşvik<br />

destekleme ödülü kazanan öğretim üyeleri Doç. Dr. Serdar<br />

Calus , Yrd. Doç. Dr. Halil Turgut Şahin ve Arş. Gör. Cengiz<br />

Yücedağ’ın ödülleri Orman Genel Müdürü Osman Kahveci<br />

tarafından verildi. Ayrıca akademik unvan kazanan öğretim<br />

üyeleri , Doç. Dr. Serdar Calus , Yrd. Doç. Dr <strong>Bilgi</strong>n Güler, Yrd.<br />

Doç. Dr. Mehmet Eker , Yrd. Doç. Dr. Abdullah Sütçü, ve Yrd.<br />

Doç. Dr. Yasin Karatepe’ye, Prof. Dr. Uçgun Geray tarafından<br />

binişlerinin giydirilmesi ile tören sona erdi.


68 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 69<br />

Tiyatro Kulübü Kısa Film Yarışması<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tiyatro Kulübü tarafından<br />

düzenlenen kısa film yarışması sonuçlandı. İki<br />

filmin katılımıyla gerçekleşen yarışmada Makine Mühendisliği<br />

4. Sınıf Öğrencisi Mehmet Emin Yıldırım’ın<br />

yönettiği “Dost Kazığı” adlı film birinci oldu. Kültür<br />

Merkezi’nde düzenlenen galada gösterime sunulan film<br />

öncesi konuşma yapan Tiyatro Kulübü Başkanı Şehmuz<br />

Karaşin, “Tiyatro Kulübü olarak üniversitemizde<br />

ilk defa böyle bir yarışma gerçekleştirdik. Film çekmek<br />

zor ve zaman isteyen bir çalışma olduğu için ilk yarışmaya<br />

katılım fazla olmadı. Fakat üniversitemizde bu işi<br />

yapabilecek arkadaşlarımızın var olduğunu görmekten<br />

mutluyuz.”dedi.<br />

Senaryosunu İsmail Özer’in yazdığı “Dost Kazığı”<br />

adlı 20 dakikalık kısa filmde, bir emniyet görevlisinin<br />

birlikte çalıştığı amiriyle ilişkileri anlatılıyor.<br />

Galada, filmin yönetmeni Mehmet Emin Yıldırım’a<br />

plaketi SDÜ Kültür Müdürü Okutman Neşe Okur tarafından<br />

takdim edildi.<br />

Ziraat Fakültesi Dekanları SDÜ’de<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin koordine<br />

ettiği “Tarım Eğitim Konseyi Dekanlar Toplantısı” SDÜ<br />

Çiftçi Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />

23 Ziraat Fakültesi Dekanının katılımı ile gerçekleşen toplantıda,<br />

Ziraat Fakültelerindeki genel eğitim durumu, eğitim<br />

kalitesinin yükseltilmesi ve Bologna süreci çerçevesinde eğitimin<br />

nasıl etkileneceği konuları ele alındı.<br />

Tarım, Orman ve Su Ürünleri Konsey Başkanı Harran Üniversitesi<br />

Rektörü Prof. Dr. Uğur Büyükburç yaptığı konuşmada,<br />

“Bu toplantılarla eğitimle ilgili sorunları görüşerek yeni<br />

fikirler üretiyoruz. Ziraat fakültelerinin eğitim durumlarını<br />

kıyaslayarak, fakülteler arasında ortaklaşa bir eğitim sistemi<br />

kurmaya çalışıyoruz. Türkiye tarımında kaliteli eğitim gerçekleştirerek,<br />

Avrupa Birliği ile entegrasyonu sağlamaya yönelik<br />

çalışmaktayız. Mevcut sistemi gözden geçirip, AB üyesi ülkelerdeki<br />

eğitime paralel eğitim vermek ana hedefimizi oluşturuyor.”<br />

diye konuştu. Toplantıda tarım öğretiminin yeniden<br />

yapılandırılması konusunda söz alan SDÜ Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca ise kendisinin de eski Ziraat Fakültesi<br />

Dekanı olduğunu belirterek, son günlerde Ziraat Fakültesi<br />

öğrencilerinin Erasmus öğrenci değişiminde, lisans düzeyinde<br />

çift ve yan ana dallarla ilgili sorun yaşamakta olduklarını ve<br />

bu sorunların giderilmesi için bir çözüm aranması gerektiğini<br />

söyledi.<br />

İnternet Haftası<br />

Etkinlikleri Yapıldı<br />

İnternet Haftası Etkinlikleri kapsamında üniversitemiz<br />

<strong>Bilgi</strong> İşlem <strong>Daire</strong> Başkanlığı ve Anadolu Kız Meslek ve Kız<br />

Meslek Lisesi tarafından organize edilen “Bilişim Günleri<br />

2006” 13-14 Nisan 2006 tarihleri arasında yapıldı.<br />

Anadolu Kız Meslek Lisesi Müdürü Bilal Feyizoğlu tarafından<br />

yapılan açılış konuşmasında, günümüzde internet<br />

kullanımının önemi ve yeni yetişen nesillerin bilişim konularında<br />

bilgi sahibi olmaları gerektiğini belirtti.<br />

Daha Sonra <strong>Bilgi</strong> İşlem <strong>Daire</strong> Başkanlığı’nda görevli,<br />

Okutman K.Koray Üçtop İnternetin tarihçesi ve nasıl çalıştığı<br />

hakkında ve günümüzde internet kullanımına ilişkin<br />

istatistiki bilgiler verdi.<br />

Uzman İsmail Kavak, açık kodlu bir işletim sistemi<br />

olan Linux hakkında genel bilgiler vererek Linux İşletim<br />

Sistemi’nin kullanımı ile ilgili uygulamalar gösterdi.<br />

Programcı İbrahim Kuş, Web Tasarımı’nın nasıl yapıldığı,<br />

hangi programların kullanıldığı ile ilgili bilgiler vererek,<br />

çeşitli web sitelerinin tarihsel süreçte tasarımsal açıdan nasıl<br />

geliştirildiğini örnekler vererek anlattı.<br />

Çözümleyici Sertaç Selim Sarıca, Dinamik Web Tasarımında<br />

kullanılan PHP internet programlama dili hakkında<br />

bilgiler vererek PHP’nin uygulama alanları ile ilgili uygulama<br />

örnekleri gösterdi.<br />

YDYO’dan<br />

Futbol Turnuvası<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu<br />

tarafından sosyal etkinlikler çerçevesinde 3. Geleneksel Futbol<br />

Turnuvası düzenlendi. Müdür Yardımcısı Okutman Recai<br />

Kapusuz ve Yüksekokul Sekreteri Mustafa Kahya tarafından<br />

organize edilen etkinliğe, yüksekokulda öğrenim gören<br />

öğrencilerden oluşan 21 takım katıldı. 9 gün süren turnuvada,<br />

birinciliği; 1. Öğretim C 4 sınıfı, ikinciliği 1. Öğretim C 7-8<br />

sınıfları karması, üçüncülüğü ise 2. Öğretim C 2 sınıfı takımları<br />

kazandı. Fair Play Ödülü ise ferdi olarak Mehmet Levent Erdaş<br />

adlı öğrenciye verildi. Ödüller, okul yöneticileri tarafından<br />

düzenlenen bir törenle öğrencilere takdim edildi.<br />

SDÜ’de 23 Nisan<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.<br />

Vecihi Kırdemir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı<br />

dolayısıyla makamında Yedi Şehitler İlköğretim Okulu Öğrencisi<br />

Merve Akar’ı temsili Rektör olarak ağırladı.<br />

Rektör Yardımcısı Kırdemir, makamını kısa süreliğine sekizinci<br />

sınıf öğrencisi Merve Akar’a devretti. Temsili Rektör Akar,<br />

Rektör Yardımcısına; SDÜ’nün çok iyi bir üniversite olduğunu,<br />

Isparta’nın üniversiteyle gurur duyduğunu söyledi. Akar<br />

ayrıca Rektör yardımcısına okuduğu okulda bilgisayar, projektör<br />

makinesi gibi bir takım eksiklikler olduğunu da söyledi.<br />

23 Nisan kutlamaları nedeniyle Yedi Şehitler İlköğretim<br />

okulu Müdürü Yahya Alpaydın, öğretmenler Asiye Demir,<br />

Muharrem Küçük ve öğrenciler Merve Akar ile Ahmet Demir<br />

ziyaret etti.<br />

Hastanede<br />

Anneler Günü<br />

Kutlaması<br />

SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Servisi, Hastane<br />

İlköğretim ve Anaokulu sınıfı öğrencileri ve öğretmenlerinin<br />

katılımıyla ‘Anneler Günü’ programı düzenledi. Etkinliğe<br />

çocuk servisinde tedavi gören çocuklar, aileleri ve hastane çalışanları<br />

katıldı. Etkinlikte bir konuşma yapan Prof. Dr. Ali Ayata,<br />

“ Anneler Gününün tarihini hep merak etmişimdir; ama önemli<br />

olan bugünün daimi olmasıdır. İdeal olan budur. Savaşların<br />

olduğu bu dünyada bütün çocukların anne sevgisi ve şefkatiyle<br />

büyümesi gerekmektedir. İşte o zaman dünya daha barışçıl bir<br />

düzen içinde olacaktır. Bu etkinlik dolayısıyla tüm annelerin<br />

anneler gününü kutlarım.” dedi. Ayata’nın ardından anneler<br />

gününe özel hazırladıkları şiirleri okuyan çocuklar katılımcılara<br />

duygulu anlar yaşattılar. Folklor gösterisinin de sunulduğu<br />

etkinlikte Hastane Müdürü Osman Kesmen katılımcılarara<br />

teşekkür ederek ve herkesin anneler gününü kutladı..Etkinlik<br />

pasta ve içecek ikramıyla son buldu .


70 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 71<br />

Yrd. Doç. Dr. Süleyman Kaleli<br />

Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu<br />

SDÜ’de<br />

Ebeler Günü Kutlandı<br />

Dr. Levent Yılmazer<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve<br />

Uygulama Hastanesi ve Isparta İl Sağlık Müdürlüğü<br />

organizasyonu ile “Dünya Ebeler Günü” etkinlikleri<br />

düzenlendi. SDÜ Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen<br />

etkinliğe Isparta Vali Yardımcısı Volkan Köksal,<br />

SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet<br />

Aydoğan, Isparta İl Sağlık Müdürü Dr. Levent<br />

Yılmazer, SDÜ Sağlık Yüksekokulu Müdürü<br />

Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, çok sayıda öğretim<br />

üyesi ve öğrenciler katıldı.<br />

Müzik dinletisiyle başlayan etkinlikte açılış<br />

konuşmasını yapan Isparta Sağlık Yüksekokulu<br />

Ebelik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Süleyman<br />

Kaleli, “Uluslararası Ebeler Konfederasyonu<br />

1987 yılında her yıl mayıs ayının beşinci gününün<br />

Dünya Ebeler Günü olarak kutlanmasına<br />

karar vermişti. Bu federasyon yıllık olağan toplantısında<br />

bir tema üzerinde durmayı geleneksel<br />

hale getirdi. 2006 yılındaki tema ise, dünyanın<br />

ebelere her zamankinden daha çok ihtiyacı var<br />

olduğu. Bu konudaki çalışmaların başarıyla sonuçlanmasını<br />

diliyorum.” dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ ISYO Müdürü<br />

Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu ebeliğin sadece doğum<br />

anında geçerli olan bir meslek olmadığını<br />

belirterek yaptığı konuşmada, “Doğum anında<br />

anne ve bebek ölümleri, gelişen eğitim ile azalmakta<br />

olsa da, UNICEF’in yaptığı araştırmaya<br />

göre ülkemizde bebek ölümleri her yıl yüzde 3.7,<br />

Nazan Karahan<br />

anne ölümleri yüz binde 130’dur. Dünyada her yıl altıyüz<br />

bin kadın gebelik ve doğum nedeniyle yaşamlarını<br />

yitirmektedirler. Ebelerin sağlığın korunmasında, aşılar<br />

ve tedavinin geliştirilmesinde rolü büyüktür.” diye konuştu.<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir ise ebelik<br />

mesleğinin kutsallığına ve zorluğuna değinerek yaptığı<br />

konuşmada, ‘Geçmiş yıllarda az bir eğitim almış 17-18<br />

yaşında gencecik kızlarımız Anadolu’nun her bir kıyısına<br />

gönderilerek mesleklerini yapmışlardır. Bebek ölümlerini<br />

en aza indirgeyen bu kızlarımızdır. Onlara ve tüm<br />

ebelerimize bu bağlamda çok teşekkür ediyoruz. Toplumumuzda<br />

ebeliğin öneminin büyük ve saygıdeğer olduğu<br />

unutulmamalıdır.” şeklinde konuştu.<br />

Son açılış konuşmasını yapan Isparta İl Sağlık Müdürü<br />

Dr. Levent Yılmazer, “Ebelik, doğum öncesi, sırası<br />

ve sonrasında görev alan, aile planlamasına katkıda<br />

bulunan, gebelikte normal ve riskli durumlarda dahili<br />

sorunların tespiti ve çözümünde yer alan bir meslektir.<br />

Ebeliği sadece doğum anında çerçevelemek doğru değildir.<br />

Sağlık için çalışmak sabır, şefkat ve sevgi gerektirir.<br />

Ülkemizde de bu nitelikleri taşıyan ebelere hala ihtiyaç<br />

vardır.” dedi.<br />

Türk Ebeler Derneği Genel Başkanı Nazan Karahan’a<br />

ve mesleğinde yirmi yılı aşan ebelere plaket takdim edilmesiyle<br />

devam eden etkinlikte, Marmara Üniversitesi<br />

Hemşirelik Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hediye<br />

Arslan tarafından “Ebelik Rollerinin Değiştirilmesindeki<br />

Öncelikler” konulu bir konferans verildi. Arslan, uluslararası<br />

ebelik ve hemşirelik sınıflandırılması, ebeliğin<br />

tarihi, ebeliğin rolleri ve gelişim önerileri, hemşirelik ve<br />

ebelik için Socrates Erasmus öğrenci değişim programları<br />

hakkında bilgi vererek sunum yaptı. Arslan, “Ebelik bakım<br />

modeli, kadın merkezli, güvenli ve zamanında, sağ<br />

kalım oranını arttıran, sadece doğum zamanında değil<br />

tüm yaşam döneminde toplumun üreme sağlığını kontrol<br />

altında tutan bir model olmalıdır. Günümüzde dört yıllık<br />

lisans eğitimi kapsamında 30 üniversitede ebelik bölümü<br />

bulunması, Sağlık Bakanlığı ve Avrupa Birliği’nin ebeliği<br />

önemli görmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin hızla<br />

gelişmesi bu mesleğin fırsatlarını oluşturmaktadır. Eksik<br />

noktaları ise akademisyen ve bilimsel yayın azlığı, kamusal<br />

destek yetersizliğidir.” diye konuştu.<br />

Daha sonra kürsüye gelen Türk Ebeler Derneği Genel<br />

Başkanı Nazan Karahan, “Ebelikte Örgütlenmenin<br />

Önemi” konulu sunum yaptı. Tüm ebelerinis örgütlü<br />

çalışmak için dernek çatısı altında çalışmaya davet eden<br />

Karahan, “Ebelerimizin anne baba ölümlerini azaltan,<br />

ülkenin sağlık politikasında söz sahibi, toplum için her<br />

alanda aktif, profesyonel meslek üyeleri olmaları gerektiğine<br />

inanıyorum.”dedi.


72 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 73<br />

“Hemşirelik, özveri, sabır<br />

ve hoşgörü mesleğidir...”<br />

Türk Hemşireler Derneği Isparta Şubesi, 12-16 Mayıs “Dünya Hemşireler<br />

Haftası” nedeniyle bir etkinlik düzenledi. Çok sayıda hemşirenin katıldığı etkinlikte<br />

hemşireler Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koyarak<br />

saygı duruşunda bulundular.<br />

Ardından SDÜ Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü Araştırma Görevlisi<br />

ve Türk Hemşireler Derneği Isparta Şube Başkanı Gülferah Şahin tüm hemşirelerin<br />

ortak sesi olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ülkemizde ve dünyada<br />

1954 yılından bu yana modern hemşireliğin kurucusu Florance Nightingale’in<br />

doğum günü olan 12 Mayıs “Dünya Hemşireler Günü” olarak kutlanmaktadır.<br />

Profesyonel bir meslek grubu olan hemşireler, sağlık hizmetlerinin en önemli<br />

yürütücüsü ve en kalabalık mensubudur.<br />

Özveri, sabır ve hoşgörü içinde her koşulda mesleklerini<br />

icra eden hemşireler, kişinin potansiyel yeteneklerinin ortaya<br />

çıkarılması, sağlığının korunması, sürdürülmesi ve hastalık<br />

halinde iyileşmesine yönelik gerekli bakımın verilmesi ve tedavinin<br />

uygulanmasının yanı sıra her zaman hasta haklarının<br />

en önemli savunucusudurlar. Dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde<br />

en saygın ve en çok kazanan meslekler arasında olan<br />

hemşirelik mesleği ne yazık ki ülkemizde hak ettiği yeri kazanamamıştır.<br />

1954 yılında çıkarılmış yasaya bağlı olan hemşireler<br />

değişen ve gelişen meslek tanımlarının, sorumluluk ve haklarının<br />

yeniden belirlenmesi için gerekli yasal düzenlemelerin<br />

bir an önce oluşturulmasını talep etmektedir.”<br />

Şahin, konuşmasında ülkemizde temel hemşirelik eğitimi<br />

sonrası üniversitelerde akademik çalışmalar dışında branşlaşma<br />

olmaması konusuna da değinerek, “Diyaliz, Onkoloji,<br />

Ameliyathane, Kardiyoloji, Hematoloji vb. gibi özel dallarda<br />

uzun yıllar çalışmış, belli bir birikim, eğitim ve tecrübe edinmiş<br />

hemşireler, meslekte branşlaşma olmaması nedeniyle istendiğinde<br />

çok farklı alanlarda çalıştırılabilmektedir.Bu durum mesleki<br />

doyumu azaltarak tükenmişliği artırmakta ve mesleğin<br />

gelişimini etkilemektedir.” dedi.<br />

SDÜ’deki Kutlamalar<br />

12-16 Mayıs Hemşireler Günü etkinlikleri kapsamında ayrıca<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi Koordinatörlüğü’nde de bir etkinlik düzenlendi.<br />

SDÜ Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, SDÜ Araştırma<br />

ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Namık Delibaş,<br />

Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu,<br />

öğretim üyeleri, hemşireler ve öğrenciler katıldı.<br />

Etkinlikte, açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Hemşirelik<br />

Hizmetleri Müdürü Halime Hacıhimmetoğlu, “Hemşirelik<br />

bireyin, ailenin, toplumun sağlığını koruyan ve geliştiren<br />

profesyonel bir meslektir.Hemşirelik kendi görev standartlarını<br />

belirleyebilen, mesleki ahlak değerleri üretebilen, yönetim ve<br />

denetim mekanizmaları işletebilen, sağlık politikası geliştirebilen,<br />

araştırıp okuyup değerlendirebilen bir meslek olmalıdır.<br />

Bu bağlamda 1954 yılında çıkarılan yasanın bugünkü koşullara<br />

ve değişen meslek tanımına göre tekrar düzenlenmesini istiyoruz.<br />

Unutulmamalıdır ki, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde<br />

de sağlık hizmetlerinin gelişme ve ilerlemesi ancak sağlık elemanlarıyla<br />

sağlanır.” diye konuştu.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi<br />

Başhekim Yardımcısı Doç Dr. Erol Eroğlu, “Uzun yıllardır<br />

beraber çalıştığımız hemşire arkadaşlarımızdan karşılıklı<br />

olarak hem mesleki hem de sosyal anlamda çok şey öğrendik.<br />

Onlarla bugün burada olmaktan mutluluk duyuyorum. Tüm<br />

hemşirelerimizin bu güzel gününü kutluyorum.” dedi..<br />

SYO Müdürü Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu ise, “Hemşirelik<br />

mesleği ülkemizde 1911 yılında açılan Hilal-i Ahmer<br />

Cemiyeti’nin kurulmasıyla ilk hemşirelik kursu açılarak başlamış,<br />

oradan eğitim alan hemşirelerimiz savaş zamanında yaralı<br />

ve hastalarımızın tedavisinde önemli rol oynamışlardır. 2000<br />

yılında Türk Hemşireler Derneği’nin yapmış olduğu araştırmaya<br />

göre hemşirelerin yüzde 51.9’unun mesleğinden memnun<br />

olmadığı anlaşılmıştır. Bu memnuniyetsizliğin temelini oluşturan<br />

nedenler ise ücret yetersizliği, risk fazlalığı ve meslekte<br />

ilerleyememeleridir. “ şeklinde konuştu.<br />

Açılış konuşmaları sonrasında mesleğinde yirminci yılını<br />

dolduran 16 hemşireye plaket takdim edildi. Etkinlikte verilen<br />

arada, hemşireler için düzenlenen kokteylde pasta kesildi.<br />

Etkinlik, Isparta Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi A.<br />

Celil Koç tarafından verilen “Hemşirelikte Gelişim” semineri<br />

ile sona erdi.


74 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 75<br />

Türkiye’de Hemşireliğin Durumu<br />

Yrd. Doç. Dr. Sevgi Gökdemirel<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir<br />

Prof. Dr. Saadet Ülker<br />

Doç. Dr. Aytolan Yıldırım<br />

Dünya Hemşireler Haftası çerçevesinde Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Kültür Merkezi’nde bir konferans düzenlendi.<br />

“Türkiye’de Hemşireliğin Durumu” ve “5237 sayılı Türk Ceza<br />

Kanunu ve Hemşirelik” konulu konferanslara SDÜ Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Vali Yardımcısı Volkan<br />

Köksal, çeşitli hastanelerin başhemşireleri ve çok sayıda öğrenci<br />

katıldı.<br />

Konferanslar öncesinde açılış konuşması yapan SDÜ Sağlık<br />

Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Sevgi Gökdemirel,<br />

hafta boyunca gerçekleştirilen etkinlikleri anlatarak<br />

etkinliklerin gerçekleştirilmesinde yardımcı olan Gülkent<br />

Devlet Hastanesi, Askeri Hastane, SDÜ Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi ve Doğumevi görevlilerine teşekkür etti. İkinci<br />

konuşmayı gerçekleştiren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi<br />

Kırdemir ise hemşirelik mesleğinin kutsal bir meslek olduğuna<br />

değinerek, “Ben de bir sağlık kuruluşu çalışanı olarak hemşire<br />

ve ebelerin öneminin hiçbir zaman unutulmaması gerektiğine<br />

inanıyorum. Memleketin en ücra köşelerinde zor şartlar<br />

altında bu kutsal ve onurlu görevlerini yapan bu insanları canı<br />

gönülden kutluyorum. Bu mesleği yapacak olan genç arkadaşlarıma<br />

da şimdiden çok teşekkür ediyorum.” dedi.<br />

“Türkiye’de Hemşireliğin Durumu” konulu konferansa<br />

konuşmacı olarak katılan Türk Hemşireleri Derneği Genel<br />

Başkanı Prof. Dr. Saadet Ülker, ülkemizde sağlık sektörü içerisinde<br />

hemşireliğin gelişimini anlatarak başladığı konuşmasında<br />

“1960 yılı sonrası başlayan sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi<br />

sırasında bazı sorunlar yaşandı. Bu zamandan sonra<br />

ebelerin görev alanları genişletilirken hemşirelerin yapması<br />

gereken görev ve hizmetler de ebeler tarafından yapılmaya<br />

başlandı. Bu bağlamda hemşirelik mesleği için donatılmamış<br />

kişiler enjeksiyon yapıp tansiyon ölçerek adeta hemşire unvanını<br />

almaya başladılar. Bunun yanında birde sağlık memuru<br />

olarak yetiştirilen teknisyenlerde hemşirelerin görevlerini yapmaya<br />

başladılar. Bütün bunlarla birlikte mesleklerin birbirine<br />

karışması ile hemşirelik mesleği daralmış duruma geldi. Bütün<br />

bunların dışında hemşirelik mesleğinin eğitim sisteminde<br />

de bazı sorunlarla karşı karşıyayız. Şu an geçerli olan yasa ile<br />

hemşire olmak için temel eğitimden sonra 3 yıllık bir eğitim<br />

almış olmak yeterli. Hemşirelerin ön görülen görevi sadece<br />

doktorların tedavisi sırasında reçeteyi uygulamak. Hemşireler<br />

maalesef sadece denileni yapmakla görevliler. Bu bağlamda<br />

eğitim sisteminde de bazı değişikliklerin yapılması ve hemşirelerin<br />

özlük haklarının iyileştirilmesi çok önemli” diyerek<br />

sözlerini tamamladı.<br />

“5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu ve Hemşirelik” konulu<br />

ikinci konferansı sunan İstanbul Üniversitesi Florence Nighingale<br />

H.Y.O. Hemşirelik Yönetimi Ana Bilim Dalı Öğretim<br />

Üyesi Doç.Dr. Aytolan Yıldırım ise yeni çıkan Türk Ceza Kanunu<br />

ve beraberindeki sorunlara değinerek başladığı konuşmasında<br />

“Yeni çıkan Türk Ceza Kanunu Yasası maalesef sağlık<br />

sektöründe bir çok soruna yol açmakta. Bu sorunlardan biri de<br />

hemşirelerin bu yasa ile tedirgin olmaları. Hemşirelerin görevi<br />

sadece doktorların yazdıkları reçete doğrultusunda uygulama<br />

olduğu için doğacak herhangi bir sorunda cezadan kurtulamıyorlar.<br />

Bu yasa sayesinde görev, yetki ve sorumluluk açısından<br />

yerimizi daha iyi gördük. Birey ve meslek üyesi olarak<br />

hemşireler hangi eylemlerin suç olduğunu bilmek zorundalar.<br />

Yasayı bu bağlamda iyice öğrenmeniz çok önemli. Bizler açısından<br />

yasadaki en önemli sorun hekim kararını uygulayan<br />

hemşireler, karardan ve uygulama sürecinden kaynaklanan<br />

hatalardan sorumlu tutulabilmekte. Bu yasanın bu bağlamda<br />

tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir.” diyerek sözlerini<br />

tamamladı.


76 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 77<br />

SDÜ’de Engelliler Orienteering’i<br />

SDÜ’de Genç Turkcell Festivali<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Orienteering Kulübü, SDÜ<br />

Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Gençlik ve Spor<br />

İl Müdürlüğü’nün organizasyonuyla engelliler için harita ve<br />

pusulayla yön bulma sporu olarak bilinen “Trail Orienteering”<br />

etkinliği düzenlendi.<br />

Türkiye’de ilk kez engellilere yönelik düzenlenen Trail<br />

Orienteering, SDÜ Batı Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. İzcilik<br />

Federasyonu Orienteering Branşı Eğitim Kurulu’ndan Hidrojeoloji<br />

Mühendisi Canan Hoşafçı ve SDÜ Orienteerig Kulübü<br />

Akademik Danışmanı Okutman Oğuzhan Özaltın IOF (International<br />

Orienteering Federation) kurallarına göre hedef ve<br />

parkurları hazırladılar. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız<br />

Özaltın, Trail Orienteering’in diğer orienteeringten farkını<br />

anlatarak “Orienteering’in tüm türleri rekabetçi bir yapıya sahiptir.<br />

Trail’in farkı zamana karşı yapılmamasıdır. Trail Orienteering<br />

tamamen zihinsel rekabete dayanmaktadır. Burada engelli<br />

yarışmacılarımız tekerlekli sandalyelerini itmek zorunda<br />

olmayıp, yardım alabilme şansına da sahiptirler.” dedi.<br />

SDÜ Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü<br />

Yrd. Doç. Dr. Ersin Uskun ise, “Engelliler birçok alanda faaliyet<br />

göstererek dünya gündeminde bir konu olmaya başladı.<br />

Merkez olarak hedefimiz Orienteering dalında Türk Milli<br />

Takımı’nı oluşturmaktır. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası çerçevesinde<br />

gerçekleşen bu etkinlikte fiziksel engellilerimiz zihinsel<br />

faaliyetlerini göstermektedirler. Toplumda engellilerimizin<br />

sosyal anlamda yer almaları için etkinliklerimiz devam edecektir.”<br />

diye konuştu.<br />

15 engellinin katılımıyla gerçekleşen yarışmada birinci<br />

Evra Yıldız, ikinci Ahmet Günaydın ve üçüncü Bayram Aslan<br />

oldu.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi öğrencileri sınav sonrasında Genç Turkcell’in<br />

etkinlikleriyle doyasıya eğlenip, stres attılar.. Gnçtrkcll etkinlikleri kapsamında<br />

üniversitemizde Young Guru Academy’nin kurucusu Sinan Yaman verdiği ‘Sıra<br />

Dışı Bir Lider’ seminerinde gençlere hayatla ilgili ipuçları verdi ve deneyimlerini<br />

paylaştı.<br />

Aynı gün süren etkinliklerde Tiyatro Sanatçısı Ali Poyrazoğlu ‘Ödünç<br />

Yaşamlar’ isimli gösterisini öğrencilere sundu. Poyrazoğlu, gösterisinde<br />

kendisiyle ilişkisini kesmeyenlerin, kendine yabancılaşmayan insanların,<br />

yaşama meydan okudukları için daha sağlıklı ve başarılı olduklarını<br />

kendine özgü üslubuyla anlatarak öğrencileri hem güldürüp hem de<br />

düşündürdü.<br />

Etkinliklerde aynı günün akşamında ünlü rock grubu<br />

Kargo konser verdi. Konsere katılan SDÜ’lü öğrenciler Kargo<br />

Grubu’nun şarkılarıyla coştular.


78 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 79<br />

SDÜ GSF Sahne Sanatları Bölümü<br />

27 Mart Tiyatro Haftası Etkinlikleri<br />

Woyzeck<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi<br />

Sahne Sanatları Bölümü tarafından sahneye konulan “Woyzeck”<br />

adlı oyun izleyenleri adeta büyüledi. Georg Bünchner’in<br />

yazdığı oyun, Sahne Sanatları Bölümü öğrencileri tarafından<br />

tiyatroseverlerin beğenisine sunuldu.<br />

Bilinen ama bir türlü karşı gelinemeyen güçler tarafından,<br />

kuklalaştırılan insanların dramını anlatan oyunu,<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, GSF Dekanı Prof.<br />

Dr. Kubilay Aktulum, Öğretim Üyeleri ve çok sayıda öğrenci<br />

izledi.<br />

GSF Tiyatro Salonu’nda sergilenen oyunun sonunda Rektör<br />

Baydar , ‘Woyzeck’i canlandıran Oyunculuk Anasanat Dalı 4.<br />

Sınıf öğrencisi Mustafa Kayabaşı’na “Arda Kanpolat Oyunculuk<br />

Ödülü” nü kazandığı için teşekkür belgesi verdi. Ayrıca GSF<br />

Dekanı Aktulum oyunu canlandıran tüm öğrencilere teşekkür<br />

belgesi takdim etti.<br />

Ayaktakımı Arasında<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü<br />

tarafından düzenlenen 9. Tiyatro Haftası Etkinlikleri<br />

kapsamında sahnelenen Maksim GORKİ’nin “Ayaktakımı<br />

Arasında” adlı oyunu 27-<strong>29</strong>-31 Mart 2006 tarihlerinde<br />

Grotesk Anlatım Üslubu ve Karagöz<br />

Tiyatro Haftası etkinlikleri kapsamında GSF Tiyatro Bölümü<br />

Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nil Ünlü Aycıl, “Grotesk Anlatım Üslubu<br />

ve Karagöz” konulu bir konferans verdi. Aycıl, Grotesk Anlatım<br />

Üslubunu açıkladığı konuşmasında şunları söyledi:<br />

“Groteskin, sınırları belirgin günlük yaşantımızda farkında<br />

olmadığımız örneklerinin varoluşu, sanat metinlerinde neden<br />

tekrar (ve elbette farklı biçimde) bu olgunun vurgulanmak<br />

gereğini açıklar.<br />

Grotesk olarak duyumsadığımız şeyler her dönemde<br />

farklı biçimlerde kendini açığa çıkarsa da, onun belirli<br />

dinamiklerini insanın özneleşme ve kendi bedenini bu sürece<br />

uyumlama diyalektiğinde bulabiliriz. Bu süreç günümüzde<br />

insan bedeninin ve yaşamının bizzat groteskleşmiş olduğu bir<br />

görünüm sunmaktadır. Bu groteskleşmenin nedeni özne-nesne<br />

ayrışımının derinleştirilmeye çalışıldığı her çabanın sonunda,<br />

nesnenin iktidarı paylaşma ve tanım gereği, kendisinden<br />

ayrılamaz olan özneyi yeniden konumlandırma potansiyeli<br />

olması gerekir. Marquez’in dediği gibi “insanı kaçınılmaz<br />

olarak grotesk haline getiren şey onun tam da kargaşalı doğal<br />

dünya üzerine kültürünü empoze etme çabasının niteliğidir”.<br />

O halde çağımızın metinlerinde sanat özelde Türk<br />

Tiyatrosunda groteski ele alacak her çabanın üretim ilişkileri<br />

ve özneleşme sürecinde insanın makineleşme, yabancılaşma<br />

ve giderek ötekileşme duraklarında vurgulanan, uzam ve<br />

zamana göre her defasında değişen vektörlerini –oryantasyondezoryantosyon-<br />

ele alması zorunludur. Bu şekilde farklı<br />

tarihlerde konunun başka yönlerini ele alan farklı tanımların<br />

ve işlevlerin nedenselliğinin açığa çıkması umulabilir. Seyirci/<br />

seyirciyle buluştu.<br />

Seyirciden olumlu tepkiler alan oyun, “Ayaktakımı<br />

Arasında”, dönemin burjuva ideolojisine eleştirel bir bakışı<br />

anlatıyor. Oyunda, toplumun dibine itilmiş çarpık ekonomik<br />

sistemin dayattığı koşullarda var olmaya çalışan insanlar ve<br />

onların yaşama tutunma çabaları ele alınıyor.<br />

okuyucuda çift değerlikli etki, olasılıklar dünyası, karnaval<br />

ruhu, bilinen ve bilinmeyenin arasındaki sınırların bozulması,<br />

karikatürleştirme,kaba güldürü, abartma, korku ile gülmenin<br />

ayrışmazlığı, “uncanny”, oyunsallık, alışılmadık derece çirkin,<br />

yapıt ve yanıttaki çelişkilerin çözümlenemez çarpışması,<br />

anındalık, insanı yiyecek zinciri içindeki yeri ve bunun<br />

gibi çeşitli grotesk tanım ve işlevlerine ait sözlerin arasında<br />

kaybolmamak için, bu yolculukta yanıma alacağım rehber<br />

Bakhtin’in “karnaval ruhu” olacaktır.”<br />

Aycıl, karnaval ruhu ve Bakhtin’in grotesk yaklaşımı<br />

konusunda detaylı aktarımda bulunduktan sonra Karagöz<br />

metinlerinden örneklerle konferansını tamamladı.<br />

Yrd. Doç. Dr. Nil Ünlü AYCIL


80 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 81<br />

Geleneksel Gölge Oyunu<br />

UNIMA (Uluslararası Kukla ve Gölge oyunu Birliği ) üyesi olan<br />

Antalya Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Ali Meriç, 27 Mart Tiyatro Haftası<br />

Etkinlikleri’nde geleneksel kültürümüzün ortaoyunu, meddah ile birlikte<br />

en önemli köşe taşlarından biri olan gölge oyunumuz KARAGÖZ ve<br />

HACIVAT’ı örnekleriyle anlattı. Günümüzden yüz yıllarca önce ortaya<br />

çıkmış, insanları eğlendirirken düşündürmüş, zaman zaman toplumsal<br />

bilinç oluşmasında öncü bir rol oynamış olan gölge oyunu, sanatçı<br />

tarafından, karagöz oyunlarının tarihçesi, oyunların bölümleri, tekniği,<br />

karagöz oyunlarının dağarcığı, karagöz oyununun tipleri,karagöz<br />

musikisi konularında irdelendi.<br />

Oyun Yazarlığı Stüdyo Çalışması<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü tarafından<br />

düzenlenen 9.Tiyatro Haftası Etkinlikleri kapsamında Öğretim Görevlisi<br />

Evren N. Arat tarafından gerçekleştirilen oyun yazarlığı stüdyo çalışması,<br />

öğrencilerin ve halkın katılımıyla başladı. Oyun yazımında yapılan<br />

ön hazırlık evreleri, tema seçiminde uygulanan teknikler, kişileştirme<br />

ve olay örgüsü çalışmalarıyla örnek model oluşturma, katılımcıların<br />

da etkinlik içinde birebir yer alarak beyin fırtınası oluşturmasıyla<br />

desteklendi.<br />

Shakespeare ve Romans<br />

Tiyatro Haftası etkinlikleri kapsamında GSF Öğretim<br />

Görevlisi A. Bülent Özbirgül tarafından “Shakespeare ve<br />

Romans” konulu bir konferans verildi. Özbirgül konferansta<br />

özetle şunları söyledi: “Slıakespeare’in geç dönem komedyaları<br />

diye adlandırılan Pericles, Cymbeline, Kış Masalı ve Fırtına<br />

Oyunları Romance adıyla anılmaktadır. Aynı zamanda<br />

Veronalı İki centilmen oyunu da Shakespearyen Romans<br />

olarak da değerlendirilir. Yaklaşık 1607 ile 1613 yılları arasında<br />

yazılmış olan bu romanslar Shakespeare’in oyun yazarlığının<br />

son dönemini teşkil eder. Romanslarında trajedinin öğeleri,<br />

komedinin geleneksel mutlu sonu ile çözümlenir. Tüm<br />

Romance’lar bir dizi temayı en yüksek ya da en aşağı derecede<br />

paylaşırlar. Aile bireylerinin ayrılması ve sonunda tekrar<br />

birleşmesi en önemli unsurdur. Oyunlardaki sürgün teması<br />

diğer önemli hususlardan biridir. Sürgüne gönderilen ya da<br />

gönderilecek olan oyun kişileri oyunun sonunda kendi haklı<br />

yerlerini yeniden alırlar. Cymbeline ve Kış Masalı oyunu’nda<br />

göze çarpan diğer bir tema da kıskançlıktır. Oyunlardaki en<br />

önemli anlam ise; zorluklar içinde sabrın denenmesi ve insanla<br />

ilgili olan bu olaylarda doğaüstü güçlerin takdirinin ön plana<br />

çıkmasıdır. Shakespeare’in diğer oyunlarıyla kıyaslandığında<br />

Romance’lardaki karakterizasyon zayıf kalır. Bunun yerine<br />

karakterlerin sembolik anlamı daha güçlüdür. Oyunların<br />

konuları episodiktir. Ve beklenmeyen olaylar egzotik yerlerde<br />

sunulur. Oyun karakterleri sık sık uzun yolculuklara ve<br />

deniz kazalarına mağdur kalırlar. Bütün bu özellikleriyle<br />

Romance’lar, Yunan dönemine kadar giden, sıra dışı maceralarla<br />

dolu romantik edebiyatın gelenekselliğinden etkilenmiştir.<br />

Bu gelenekte karakterler sıra dışı olaylara maruz kalırlar.<br />

Egzotik yerlere fantastik yolculuklar yaparlar, cesur ve nazik<br />

şövalyelerle. Canavarların alegorik görünümleriyle, doğaüstü<br />

oluşumlarla ve pagan tanrı-tanrıçalarla karşılaşırlar. Saçma<br />

tesadüfler ve hatalı kimlikler konuyu karıştırır, yine de her şey<br />

geleneksel olarak mutlu sonla çözülür. Başkahramanların ana<br />

ayırt edici özellikleri asillikleri ya da kraliyet kanı taşımalarıdır.<br />

Ali Meriç<br />

Öğr. Gör. Evren N. Arat<br />

Bu tür özellikteki hikâyeler Shakespeare döneminde son<br />

derece popülerdi. Özellikle de Kral I. James’in hüküm<br />

sürdüğü yıllarda. Shakespeare Romance’larında daha önceki<br />

komedilerinde göze çarpan bir temaya geri dönmüştür: Genç<br />

aşıklar çeşitli sıkıntılardan sonra birleşirler. Yine de genç âşıklar<br />

üzerine odaklanmaz, aynı zamanda bir zamanlar var olan<br />

aşkın yaşlı jenerasyonunu da içine alır. Oyunların sonu genç<br />

âşıkların evlenmesi, büyüklerin ise kavgalarının yok olmasıdır.<br />

Oyunlarda odak nokta bireysellik ya da çift olmaktan ziyade<br />

aile bütünlüğüdür. Olaylar dizisi ise yıllara yayılmıştır. (Fırtına<br />

ve Cymbeline daha kısa zamanda geçer).Antik kültüre karşı<br />

duyulan hayranlık, antik dönemdeki insani değerlere verilen<br />

önem ve yüceltilen insanlık, Rönesans Dönemi’nin önemli bir<br />

parçası olmuştur. Antik dönemin, insanların yaşamını yöneten,<br />

denetim altında tuttuğu ve kaderlerini belirlediği varsayılan<br />

mitolojik tanrı-tanrıçaların Shakespeare’in romanslarında yer<br />

alması kaçınılmaz bir sonuçtur. Shakespeare, insan yaşamına<br />

yön veren ve denetleyen doğaüstü güçleri, oyunlarında ahlak,<br />

erdem, adalet, namus gibi kavramları seyirciye aktarmak için<br />

kullanmıştır.”<br />

Öğr. Gör. A. Bülent Özbirgül<br />

“Acı Biber” SDÜ’de...<br />

Samsun Sanat Tiyatrosu tarafından, Recep Rodop’un yazıp Yaşar<br />

Gündem’in yönettiği ‘Acı Biber’ adlı çocuk oyunu Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Kültür Merkezi’nde sahnelendi.<br />

Oyun, bir bahçıvanın yetiştirdiği sebze ve meyveleri anlatıyor. Bu<br />

sebzelerin arasında ise oyuna ismini veren acı biberin maceraları yer<br />

alıyor. Acı biber önce diğer sebze arkadaşları tarafından dışlanıyor,<br />

sevilmiyor. Fakat daha sonra arkadaşlarını canavarlardan kurtardığı<br />

için bahçenin en sevilen sebzesi oluveriyor. Arkadaşları ondan özür<br />

dileyip onunla dost oluyorlar.Acı biber ve diğer sebzelerin maceralarını<br />

çok sayıda çocuk beğeniyle izledi.<br />

SDÜ’de<br />

Kuvay-ı Milliye Kadınları<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde Atatürkçü<br />

Düşünce Kulübü tarafından, Nezihe Araz’ın ‘Kuvay-ı Milliye Kadınları’<br />

isimli tiyatro oyunu sahnelendi.<br />

Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın anısına sahnelenen oyunu,<br />

Burdur Eğitim Fakültesi öğrencileri oynadı. İzmir’in Yunanlılar<br />

tarafından işgali sırasında, vatan sevgisi uğruna Türk Kadınları’nın<br />

fedakarlıklarını ve düşmanla mücadelesini anlatan oyunu çok sayıda<br />

öğrenci izledi. BEF’li öğrencilerin başarıyla sergiledikleri oyun izleyenler<br />

tarafından ayakta alkışlandı.<br />

“Ah Şu Büyükler”<br />

Çocuk Oyunu Sergilendi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi<br />

Tiyatro Bölümü tarafından “Ah Şu Büyükler” adlı çocuk<br />

oyunu GSF Tiyatro Salonu’nda sahnelendi. Tiyatro Bölüm<br />

Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nil Ünlü Aycıl tarafından yazılan oyun<br />

Öğr. Gör. A. Bülent Özbirgül tarafından yönetildi. Geleneksel<br />

Türk Tiyatrosu’nun iki başat figüranı Hacivat ve Karagöz’ün<br />

canlandırıldığı oyunda, çocuk gözüyle büyüklerin hataları<br />

ve çocuklara yapılmaması söylenen hareketleri kendilerinin<br />

yapması eleştirildi. 23 Nisan Çocuk Bayramı etkinlikleri<br />

kapsamında canlı performans ve gölge oyunu olarak<br />

sahnelenen oyun, 6-12 yaş arası ilköğretim öğrencileri<br />

tarafından beğeni ile izlendi.<br />

“Arda Kanpolat<br />

Oyunculuk Ödülü”<br />

Genç yaşta aramızdan ayrılan Tiyatro Oyuncusu Arda<br />

Kanpolat adına bu yıl ilk kez verilen “Arda Kanpolat<br />

Oyunculuk Ödülü’nü” GSF Sahne Sanatları Anabilim Dalı<br />

4. Sınıf öğrencimiz Mustafa Kayabaşı ile Kocaeli Büyükşehir<br />

Belediyesi Şehir Tiyatroları oyuncusu Burcu Güner paylaştı.<br />

Doğru tanımlanan bir sanat kültürü oluşturmayı, toplum<br />

yaşamının getirdiği sorumlulukları paylaşmayı, bireysel<br />

duyarlılıkları geliştirmeyi ve genç tiyatrocuları desteklemeyi<br />

amaçlayan ödül, başarılı bu iki tiyatrocuya İstanbul’da<br />

verildi.<br />

Tiyatro:<br />

“Ayışığında Şamata”<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tiyatro Festivali<br />

dolayısıyla çeşitli oyunlara ev sahipliği yaptı. Festivalin<br />

ilk oyunu Kültür Merkezi’nde sahnelendi. ‘Ay Işığında<br />

Şamata’ isimli komediyi Dumlupınar Üniversitesi Tiyatro<br />

Kulübü Öğrencileri oynadı.<br />

Haldun Taner’in yazıp Ali Yüce Ekşi’nin yönettiği oyun<br />

değişik yaşamları olan insanların şamatalarını, hayatla olan<br />

ilişkilerini komik bir dille anlatıyor. 3 gün süren festivalde 4<br />

ayrı oyun sahnelendi.<br />

Cüneyt Gökçer, Sevda Şener, Ayşegül Yüksel, Lemi <strong>Bilgi</strong>n,<br />

Arif Yeşilkaya, Ayfer Kanpolat, ve Yücel Kanpolat’tan oluşan<br />

jüri , öğrencimiz Mustafa Kayabaşı ve Kocaeli Büyükşehir<br />

Belediyesi Şehir Tiyatroları oyuncusu Burcu Güner’i birincilik<br />

ödülüne layık gördü.<br />

Başarısından dolayı genç üniversiteli oyuncuya teşekkür<br />

belgesi veren Rektör Baydar, Mustafa Kayabaşı’nı kutlayarak,<br />

başarılarının devamını diledi.


82 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 83<br />

YDYO’dan Eğlence Gecesi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’nun 3.<br />

Geleneksel Eğlence Gecesi SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />

Etkinlikte, Yabancı Diller Yüksekokulu hazırlık sınıfı öğrencileri<br />

İngilizce şarkılar söyledi, şiirler okudu ve Willliam Shakespeare’in ünlü<br />

oyunu Romeo ve Juliet’i sahnelediler.<br />

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan YDYO Müdürü Yrd. Doç. Dr.<br />

Oya Büyükyavuz , “Biz Yabancı Diller Yüksekokulu olarak bu eğlence<br />

gecesinin üçüncüsünü düzenliyoruz. Geleneksel hale getirdiğimiz bu<br />

etkinlikle amacımız yıl boyunca İngilizce eğitim alan öğrencilerimizin,<br />

yıl sonunda öğrendiklerini pekiştirmeleri ve ders stresini üzerlerinden<br />

atmalarıdır.” diye konuştu.<br />

Eğlenceye SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, öğretim<br />

elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

SDÜ’den<br />

melezleme yoluyla çilek üretimi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe<br />

Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kahraman<br />

Kepenek melezleme yoluyla yayla koşullarına uygun çilek<br />

çeşitleri yetiştiriyor.<br />

Şimdiye kadar 2 bin 557 çilek melezleyen ve bunların<br />

içerisinden üstün nitelikli 57 çeşit çileği SDÜ Ziraat Fakültesi<br />

Deneme ve Uygulama Çiftliği’nde yetiştiren Kepenek, yeni tür<br />

çilekler yetiştirmelerindeki amacı şöyle anlattı; “Yabancı çilek<br />

çeşitlenin tat ve kokularının az olmasına rağmen verimli ve<br />

kaliteli olduklarını, yerli çeşitlerin ise tat ve koku bakımından<br />

üstün nitelikli ancak çok verimli olmadıklarını gözlemledik.<br />

Bu gözlemlerden sonra yabancı çeşitlerin üstün verim ve<br />

kaliteleri ile yerli çeşitlerimizin tat ve kokularını birleştirerek<br />

üretime geçtik. Deneme Çiftliği’nde yetiştirilen 57 çeşit çileğin<br />

altısı için üretim izni aldık ve şu anda çiftçilere fidan satışı<br />

yapabilecek duruma geldik.<br />

Halen fidan üretimi yapılan çilek çeşitlerinin adları ve<br />

özellikleri şöyle:<br />

Çünür Ziraat 2006: Selva’ya göre (Selva, sanayiye uygun<br />

ve sofralık çeşit)orta geççi, verimli, sanayiye uygun ve sofralık,<br />

meyveleri iri, parlak koyu kırmızı, bitki gelişimi kuvvetli,<br />

kloraza dayanıklı(toprağın kireç ve tuzuna dayanıklı.)<br />

Kepenek 2006:verimli, Selva’yla aynı zamanda<br />

olgunlaşmakta, meyveleri orta irilikte, açık parlak kırmızı,<br />

meyveleri orta sert, kokulu, bitki gelişimi orta kuvvette,<br />

kloraza orta dayanıklı.<br />

Zuhal 2006: verimli, Selva’ya göre geççi, sofralık, bitki<br />

gelişimi kuvvetli, kloraza çok dayanıklı, meyveleri iri, parlak<br />

kırmızı, meyveleri sert.<br />

Aşkın 2006: verimli, Selva’yla aynı zamanda olgunlaşmakta,<br />

sanayiye uygun ve sofralık, meyveleri orta irilikte, parlak koyu<br />

kırmızı, bitki gelişimi orta, bodur, kloroza orta dayanıklı.<br />

Engin 2006: verimli, Selva’yla aynı zamanda olgunlaşmakta,<br />

sanayiye uygun ve sofralık, bitki gelişimi orta kuvvette,<br />

kloroza orta dayanıklı, meyveleri orta irilikte, koyu parlak<br />

kırmızı, meyveleri orta sertlikte.<br />

İsim verilecek çeşit: verimli, Selva’yla aynı zamanda<br />

olgunlaşmakta, sanayiye uygun ve sofralık, bitki gelişimi orta<br />

kuvvetli, kloroza orta dayanıklı, meyveleri orta irilikte, parlak<br />

koyu kırmızı, kokulu.<br />

Çelik Yapılar Çalıştayı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Mühendislik<br />

ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği<br />

Bölümü tarafından “Çelik Yapılar” konulu çalıştay<br />

düzenlendi. SDÜ Mühendislik ve Mimarlık<br />

Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim<br />

Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zeki Ay’ın organizasyonu ile<br />

gerçekleşen çalıştay programı, üniversitemizin<br />

tanıtım filminin gösterimi ile başladı.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ve üç<br />

oturumdan oluşan çalıştayda açılış konuşmalarını<br />

Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğretim<br />

Üyesi Prof. Dr. Gülay Altay ve SDÜ Mühendislik<br />

ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet<br />

Saim Saraç yaptı. Altay yaptığı konuşmada,<br />

“Çelik yapılar yıllardır ülkemizin ihmal ettiği<br />

yapı sistemleri oldu. Özellikle deprem tehlikesi<br />

yaşayan ülkelerde göz ardı edilemeyecek bir<br />

konu olmalıdır Marmara depreminden sonra bir<br />

takım gelişmeler olduysa da yeterli olmadı. Çelik<br />

yapılarla ilgili yeni projelerin ortaya konulması<br />

ancak bu tip toplantılarla gerçekleşiyor. Bugün<br />

burada toplanma amacımız üniversitelerdeki<br />

çalışma olanaklarını gözden geçirip, birbirine<br />

yakın olan bilim dallarını buluşturarak çelik<br />

yapılar ile ilgili farklı bakış açıları elde etmektir.”<br />

diye konuştu. Dekan Mehmet Saim Saraç ise<br />

diğer üniversitelerden gelen misafirler için kısaca<br />

üniversitemizi tanıtarak başladığı konuşmasında,<br />

“Umuyorum ki, bu çalıştay üniversiteler arası bir<br />

dirsek teması oluşturur.” dedi. Ardından kürsüye<br />

gelen SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail<br />

Karaca da, “Deprem kuşağında olan ülkemiz<br />

adına bu çalıştay yararlı olur.” diye konuştu.<br />

Çalıştayın birinci oturumunda, İstanbul<br />

Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin<br />

Yardımcı “Türkiye’de ve Dünyada Çelik Sektörü“<br />

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mühendislik ve<br />

Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.<br />

Çetin Yılmaz “Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı<br />

ve Çelik Yapılar” , Selçuk Üniversitesi Öğretim<br />

Üyesi M. Soner Taştekin “Sanayi Yapılarında<br />

Prefabrik Betonarme, Kompozit ve Çelik<br />

Konstrüksiyon” , SDÜ Mühendislik ve Mimarlık<br />

Fakültesi Yüksek Lisans Öğrencisi Devran Çelik<br />

“Isparta ve Çevresinde Yapısal Çelik Sektörü”,<br />

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Özgür Eğilmez “Trapez Saçların<br />

Çelik Köprü KirişlerininYanal Burkulmasına<br />

Etkileri” konulu sunum yaptılar.<br />

İkinci oturumda SDÜ Teknik Eğitim<br />

Fakültesi Araştırma Görevlisi İffet Çırak<br />

“Endüstri Yapılarında Dolgu Duvarların Yapısal<br />

Davranışa Etkisi”, SDÜ Mühendislik ve Mimarlık<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Saadet<br />

Toker “Mimaride Çelik Uygulamaları”, Ege<br />

Üniversitesi Araştırma Görevlisi Kanat Burak<br />

Bozdağ “Çok Katlı Düzlem Çelik Çerçevelerin<br />

Kritik Burkulma Yüklerinin Tayini için Pratik<br />

Bir Yaklaşım” ve Dokuz Eylül Üniversitesi<br />

Araştırma Görevlisi Dr. Armağan Korkmaz “Rijit<br />

ve Yarı Rijit Bağlantılı Çelik Yapıların Doğrusal<br />

Olmayan Analizi” konulu sunum yaptılar.<br />

Üçüncü oturum tartışma oturumu<br />

olarak değerlendirildi. Tartışma konuları<br />

ise “Üniversitelerdeki Lisans ve Lisansüstü<br />

düzeyde Çelik Yapılar Eğitimi Nasıl Olmalıdır?”,<br />

“Çelik Yapılar Üzerine Dünyada ve Ülkemizde<br />

Yapılan Araştırmalar ve Gelişmeler” ve “Çelik<br />

Yapılar Konusunda Geleceğe Yönelik Araştırma<br />

Konularının Tespiti” oldu. Çalıştay Çelik Yapılar<br />

Laboratuvar Açılışı ve Deneysel Uygulamalarla<br />

son buldu.<br />

Prof. Dr. Nesrin Yardımcı Prof. Dr. Gülay Altay<br />

Prof. Dr. M. Saim Saraç<br />

SDÜ’de “Atilla İlhan” Gecesi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Atatürkçü Gençlik<br />

Kulübü tarafından “Atilla İlhan’ı Anlama” gecesi düzenlendi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, çok sayıda öğretim üyesi ve<br />

öğrenciler katıldı. Müzik dinletisi ile başlayan etkinlikte Atilla<br />

İlhan şiirlerinin besteleri seslendirildi. Kulüp öğrencileri<br />

tarafından şiirleri okundu. Yoğun ilgi gösterilen etkinlikte<br />

yazarın “Aysel Git Başımdan, Ben Sana Mecburum, Mahur<br />

Beste, Belki Gelmem Gelemem, Cebber Oğlu Mehemmed”<br />

adlı şiirleri dakikalarca alkışlandı.


Sanat<br />

Açılış<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Yarışma<br />

SDÜ Demiralay<br />

Sanatevi Hizmete Açıldı<br />

Isparta Valiliği tarafından restore edildikten<br />

sonra SDÜ’ye devredilen Hafız İbrahim<br />

Demiralay Konağı “SDÜ Demiralay Sanat Evi”<br />

adıyla hizmete açıldı. Isparta Valisi Şemsettin<br />

Uzun, Belediye Başkanı Hasan Balaman, SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ve Güzel<br />

Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kubilay<br />

Aktulum tarafından açılışı gerçekleştirilen<br />

sanat evinde, karma sergi düzenlendi. Sanat<br />

Evi ile ilgili görüşlerini aldığımız SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar Isparta Valiliği<br />

ile birlikte bu sanat evinin hizmete açıldığını<br />

belirterek, “Isparta’da böyle önemli bir şahsın<br />

evini restore ettirip sanat evi olarak hizmete<br />

sokmaktan büyük bir gurur duyuyoruz.<br />

Esas olarak üniversite ve Isparta halkı bu<br />

sanat evinde buluşacaklar, bu sebeple büyük<br />

bir ilgi bekliyoruz. Ayrıca bu sanat evinin<br />

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde hizmete<br />

girmesinin de öneminin büyük olduğunu<br />

düşünüyorum. Kadınların kent yaşamı, bilim<br />

ve sanat konularında büyük bir önemi var ve bu<br />

bağlamda SDÜ olarak kadın sanatçıların yerinin<br />

ayrı olduğunu düşünüyoruz.” dedi.<br />

Rektör Baydar’la birlikte görüşlerini<br />

aktaran Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof.<br />

Dr. Kubilay Aktulum, “Fakülte olarak sanatsal<br />

ürünlerimizi rahatlıkla sergileyebileceğimiz bir<br />

sanat evine kavuştuk. Geleneksel ve modern<br />

kültürün buluşmasıyla tarihi bir konakta böyle<br />

bir sanat evinin oluşturulması da bizim için<br />

önemli. Bu sanat evinde öğrenci ve öğretim<br />

elemanlarımızın eserleri yılın her günü<br />

sergilenebilecek. Ayrıca düzenlenen sergi ve<br />

kurslarla Isparta halkı açısından da önemli bir<br />

yer olacağını düşünüyorum.” diyerek sözlerini<br />

tamamladı.<br />

Çelebiler Mahallesi Damgacı Sokaktaki<br />

SDÜ Demiralay Sanatevi, Isparta’da Milli<br />

Mücadeleye kurduğu birliklerle katılan Hafız<br />

İbrahim Demiralay’ın yaşadığı 2 katlı ahşap<br />

G. Sanatlar Fakültesi<br />

Öğretim Elemanlarından<br />

El Sanatları Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyeleri<br />

tarafından “Geleneksel Türk El Sanatları<br />

Öğretim Elemanları Sergisi” düzenlendi.<br />

Demiralay Konağı Sanat Evi’nde dün<br />

açılan sergide Türk El Sanatları’ndan<br />

hat, tezhip, ebru, minyatür, kaligrafi<br />

tekniklerinde 50’yi aşkın eser sergilendi.<br />

Sergi’nin açılışına SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Vehici Kırdemir, GSF Dekanı Prof. Dr.<br />

Kubilay Aktulum, üniversitemize konuk<br />

olan Gazeteci-Yazar Fikret Bila öğretim<br />

üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.<br />

15 gün sanatseverlere açık tutulacak<br />

olan sergiyi düzenleyen Öğretim<br />

Elemanları’nın isimleri şöyle; Yrd.Doç.<br />

Rengin Oyman, Yrd. Doç. Dr. N. Filiz<br />

Ölmez, Öğretim Görevlisi Abdullah Pak,<br />

Araştırma Görevlisi Çiğdem Önkol, Zeliha<br />

Alav, İbrahim Yıldırım, Öğretim Görevlisi<br />

Habibe Şimşek, Banu Tunçbilek Cahan,<br />

İhsan Akkuş, Ünal Erdinç, Abdulbaki Yeşil,<br />

Adem Sakal.<br />

G. Sanatlar Fakültesi<br />

Anneler Günü için<br />

Ebru Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel<br />

Türk El Sanatları Bölümü tarafından<br />

“Renklerin Sudaki Dansı” adlı ebru<br />

sanatı sergisi Isparta Valilik Binası<br />

arkasında sergilendi. Öğretim<br />

Görevlisi Ünal Erdinç serginin<br />

Geleneksel Türk El Sanatları<br />

Bölümü 2.sınıf öğrencileri tarafından<br />

gerçekleştirildiğini belirterek, “Ebru,<br />

Orta Asya’dan gelen bir sanattır.<br />

Osmanlılarda kitap resimlerinde<br />

yer alan ebru soyut bir anlam<br />

taşımaktadır. Anneler Gününe özel<br />

olarak, her yıl sergimizi açıyoruz ve<br />

bu faaliyeti geleneksel hale getirdik.<br />

Bölümümüzde hat, minyatür, tezhip,<br />

ahşap işleri, çini, özgün baskı, halıkilim,<br />

tekstil gibi çeşitli konularda<br />

eğitim veriliyor. Ayrıca Geleneksel<br />

Türk El Sanatları Bölümü’nden mezun<br />

olan öğrencilerimiz turistik bölgelerde<br />

rahat iş bulabilmektedirler.” diye<br />

konuştu.<br />

100’e yakın ebrunun yer aldığı<br />

sergide; ayrıca öğrenciler tarafından<br />

ebrunun nasıl yapıldığı konusunda<br />

uygulamalı bilgiler verildi.<br />

Basında En iyiler<br />

Sergileniyor<br />

Hürriyet Gazetesi ve SDÜ Güzel Sanatlar<br />

Fakültesi tarafından ortaklaşa düzenlenen<br />

“Basında En İyiler” konulu grafik tasarım<br />

sergisi SDÜ Demiralay Konağı Sanatevi’nde<br />

açıldı. Hürriyet Gazetesi’nin hayata<br />

geçirdiği bu proje Hacettepe, Çukurova,<br />

9 Eylül Üniversiteleri’nden sonra SDÜ<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi organizasyonuyla<br />

Isparta’da da sanatseverlerle buluştu. 39<br />

eserin yer aldığı serginin açılışına GSF Dekanı<br />

Prof. Dr. Kubilay Aktulum, SDÜ Güzel<br />

Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyeleri, öğretim<br />

elamanları ve öğrenciler katıldı.<br />

Dekan Aktulum, “Bu sergi grafik tasarımı<br />

öğrencilerinin ve kentteki bütün sanat<br />

severlerin görmesi gereken bir sergidir. Böyle<br />

kaliteli bir sergiyi, fakülte olarak Isparta’da<br />

düzenlemekten mutluluk duyuyorum.”dedi.<br />

8 Mart<br />

“Dünya Kadınlar Günü”<br />

Karma Sergisi<br />

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma<br />

ve Uygulama Hastanesi Sergi Salonu’nda<br />

karma sergi düzenlendi. SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Güzel<br />

Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kubilay<br />

Aktulum, Mühendislik Mimarlık Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Saim Saraç ve Orman<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Koray Sönmez’in<br />

katılımları ile açılışı gerçekleştirilen<br />

sergide, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde<br />

öğretim elemanı olarak görev yapan 11<br />

bayan sanatçının 35 eseri sergilendi.<br />

Photoshop Magazin<br />

Dergisi Ödülü<br />

Türk tasarımcıların ve Photoshop<br />

kullanıcılarının öncü ve referans<br />

dergisi olan Photoshop Magazin’in,<br />

Türk grafik sanatlarının gelişimi ve bu<br />

sektörde buluşan insanların birbirleriyle<br />

etkileşimini sağlamak amacı ile ilk<br />

defa düzenlediği “Photoshop Foto<br />

Manipulasyon Yarışması”nı SDÜ’lü bir<br />

sanatçı kazandı.<br />

SDÜ Basın ve Halkla İlişkiler<br />

Müdürlüğü’nde Uzman olarak görev<br />

yapan Serdar Duran “Surat” isimli<br />

çalışması ile 99 eser arasından birinci<br />

oldu. Yarışmada bütün katılımcılara<br />

verilen ortak bir görsel malzemeyi,<br />

Photoshop programını kullanarak<br />

yorumlamaları istenmişti. Yapılan<br />

çalışmalar internet sitesinden<br />

yayınlanarak oylamaya sunuldu.<br />

Oylama sonucunda en çok oyu alan<br />

ve jüri tarafından değerlendirilen<br />

çalışmalar ödüllendirildi.<br />

Türkiye genelinde grafik tasarım<br />

ve masaüstü yayıncılık alanında<br />

çalışanların büyük ilgisini ve beğenisini<br />

kazanan Photoshop Magazin Dergisi,<br />

her ay yenilediği bu yarışmaya katılan<br />

ve dereceye giren çalışmaları binlerce<br />

photoshop kullanıcısının ziyaret ettiği<br />

internet sitelerinde ve dergi sayfalarında<br />

yayınlıyor. Böylece sektörde bir sinerji<br />

oluşturuyor ve Türk grafik sanatlarına<br />

katkı sağlıyor.


Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Kamil Abi Yurt Sergisi<br />

Açıldı...<br />

Anadolu Üniversitesi Öğretim<br />

Üyeleri ile Eskişehir’de görev yapan<br />

resim öğretmenlerinin kurduğu ve on<br />

ressamdan oluşan “Kamil Abi Sanatçıları”<br />

topluluğu tarafından düzenlenen Kamil<br />

Abi Yurt Sergisi, SDÜ Demiralay Konağı<br />

Sanatevi’nde açıldı.<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Resim<br />

Bölümü’nün organizasyonuyla açılan<br />

sergiye, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, öğretim üyeleri ve çok<br />

sayıda öğrenci katıldı. Sergide heykel ve<br />

resimlerden oluşan 88 eser yer aldı.<br />

GSF Öğrencilerinden<br />

Resim Sergisi<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi<br />

Resim Bölümü B-1 atölyesi öğrencileri<br />

tarafından ortaklaşa düzenlenen “Bir”<br />

konulu resim sergisi, 31 Mayıs Çarşamba<br />

günü açılışı yapılarak sanatseverlerle<br />

buluştu.<br />

GSF’li öğrencilerden<br />

Seramik Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik<br />

Bölümü Öğrencileri tarafından üçüncüsü<br />

düzenlenen ‘Geleneksel Yıl Sonu Sergisi’<br />

açıldı.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde açılışı yapılan<br />

sergiye SDÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr.<br />

İsmail Karaca, Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

Genel Sekreter Ahmet Tevfik Köse, GSF<br />

Dekanı Prof. Dr. Kubilay Aktulum,<br />

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Dr. Saim Saraç, öğretim üyeleri ve<br />

öğrenciler katıldı.<br />

Birinci, ikinci ve üçüncü sınıf örencileri<br />

tarafından hazırlanan sergide 500 seramik<br />

eser yer aldı.<br />

GSF’li öğrencilerden<br />

Karma Sergi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel<br />

Türk El Sanatları Bölümü son sınıf<br />

öğrencilerinin mezuniyet sergisi SDÜ<br />

Araştırma ve Uygulama Hastanesi<br />

Sergi Salonu’nda açıldı.<br />

Serginin açılışına SDÜ Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

GSF Dekanı Prof. Dr. Kubilay<br />

Aktulum, öğretim elemanları ve<br />

öğrenciler katıldı.<br />

Tezhip, hat, minyatür, ebru,<br />

halı, kilim, serbest dokuma ve şark<br />

köşesinden oluşan, 80 eserin yer<br />

aldığı sergi 12-19 Haziran tarihleri<br />

arasında açık kaldı. Ayrıca sergide<br />

yer alan eserler satışa sunuldu.<br />

Öğrencilerden<br />

Müzede Sergi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Resim ve<br />

Grafik Bölümü Öğrencileri tarafından<br />

Isparta Arkeoloji ve Etnografya<br />

Müzesi’nde mezuniyet sergisi açıldı.<br />

Serginin açılışına GSF Dekanı<br />

Prof. Dr. Kubilay Aktulum, öğretim<br />

elemanları ve öğrenciler katıldı.<br />

Sergiyle ilgili bilgi veren Resim<br />

Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr.<br />

Nevin Güven, “Sergi, son sınıf<br />

öğrencilerinin bitirme projelerinden<br />

oluşuyor.Öğrencilerimiz teorik olarak<br />

seçtikleri bir konu üzerinde bir<br />

yıllık uygulama yaptılar. Buradaki<br />

resimler bu çalışmaları gösteriyor. Bu<br />

sergiye sadece öğrencilerin değil tüm<br />

sanatseverlerin katılımını bekliyoruz.”<br />

dedi. 64 yağlı boya resmin yer aldığı<br />

sergi 21 Haziran’a kadar açık kaldı.<br />

Öğretim Teknolojileri<br />

ve Materyal<br />

Geliştirme Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Teknik<br />

Eğitim Fakültesi tarafından ‘Öğretim<br />

Teknolojileri ve Materyal Geliştirme’ konulu<br />

bir sergi düzenledi. SDÜ Kültür Merkezi’nde<br />

gerçekleştirilen sergiye Teknik Eğitim<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilay Keskin,<br />

öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci<br />

katıldı.<br />

Açılış konuşmasını yapan Keskin<br />

“Gerçekten çok ilginç çalışmalar burada<br />

toplanmış. Öğrencilerimize gerekli<br />

teşvik ve destek verildiği takdirde çok<br />

başarılı olacaklarına inanıyorum.” dedi.<br />

Yrd. Doç. Dr. Muhammed Demirbilek’in<br />

organizasyonunda düzenlenen sergide;<br />

<strong>Bilgi</strong>sayar, Yapı ve Tesisat Öğretmenliği<br />

Öğrencileri’nin hazırladıkları maket güneş<br />

enerjisi panelleri, kartondan yapılmış kalıp<br />

ve beton çeşitleri ve bilgisayar gibi çeşitli<br />

ders materyalleri sergilendi.<br />

Sergi ile ilgili olarak bilgi veren<br />

Demirbilek, öğrencilerini gündemdeki<br />

önem verilmesi gereken konulara<br />

yönlendirdiklerini belirterek, “Amacımız<br />

öğrencilerimizin motivasyonunu arttırarak<br />

yaratıcılıklarını geliştirmek, bu materyalleri<br />

derslerimizde kullanmak ve görselliği öne<br />

çıkarmaktır.” diye konuştu.<br />

Mühendislik Mimarlık<br />

Fakültesi’nden Sergi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Şehir ve<br />

Bölge Planlama Bölümü Yüksek Lisans<br />

Öğrencileri, “Isparta Kent Merkezi Kuzey<br />

Gelişme Aksı Kentsel Tasarım Projesi”<br />

konulu bir sergi düzenlediler. Sergideki<br />

çalışmalar; Prof. Dr. M. Ilgar Kırzıoğlu,<br />

Yrd. Doç .Dr Ali Türk ve Yrd.Doç. Dr.<br />

Ekrem Polat tarafından tasarlandı.<br />

Güller Diyarına<br />

Merhaba Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Araştırma ve Uygulama Hastanesi,<br />

Emekli Öğretmen Müzehher<br />

Aloğlu’nun resim sergisine ev sahipliği<br />

yaptı. Hastane Başhekimi Prof. Dr.<br />

Namık Delibaş ile çok sayıda öğretim<br />

görevlisinin katılımıyla açılan sergide,<br />

sanatçının sulu boya tekniği ile son<br />

yıllarda yapmış olduğu 24 çalışma<br />

sergilendi. “Güller Diyarına Merhaba”<br />

adlı, gökyüzü ve doğanın anlatıldığı<br />

sergi 2 Haziran 2006 Cuma gününe<br />

kadar açık kaldı.


88 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 89<br />

SDÜ’de<br />

Klasik Gitar Konseri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Güzel Sanatlar<br />

Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Elemanı; Mustafa<br />

Erhan, SDÜ Kültür Merkezi’nde Klasik Gitar Konseri<br />

verdi. Erhan, konserinde; İspanyol ezgilerinden, Latin<br />

Amerika ezgilerine, Anadolu türkülerinden, dünyaca ünlü<br />

gitaristlerin bestelerine kadar pek çok eserle dinleyenleri<br />

adeta büyüledi.<br />

Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği konsere, Çetin Koruk<br />

da konuk sanatçı olarak bağlamasıyla katıldı.<br />

SDÜ’de<br />

Sanat Musikisi Konseri<br />

SDÜ’de<br />

Tasavvuf Musikisi Konseri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />

tarafından Kutlu Doğum Haftası nedeniyle SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde Tasavvuf Musikisi konseri düzenlendi. Konser<br />

öncesinde konuşma yapan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.<br />

Dr. Ekrem Sarıkçıoğlu, dinimizde müziğin çok önemli bir<br />

yer tuttuğunu belirterek; “İslam dininde müziğin önemli bir<br />

yeri vardır. Biz, bu sebeple okulumuzda da Din Musikisi,<br />

Tasavvuf Musikisi gibi dersler okutuyoruz. Bu dersleri<br />

okutmamızın sebebi ise öğrencilerimizin Kur’an ve ezanı<br />

doğru okuyabilmeleri içindir. Bugün de sizlere bir Tasavvuf<br />

Musikisi dinletisi sunmak istedik. Katıldığınız için teşekkür<br />

ediyorum.”diye konuştu.<br />

Konseri, İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Şef Erdoğan<br />

Ateş yönetti. Segah ve Hicaz makamındaki eserlerden oluşan<br />

konseri çok sayıda davetli izledi.<br />

Isparta Musiki Derneği<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Kültür Merkezi’nde “34.Yıl Bahar<br />

Konseri” verdi.<br />

Şef Avukat Çetin Aköz’ün<br />

yönettiği koro, Acem Kürdi,<br />

Muhayyer ve Karcığar makamında<br />

22 eser seslendirdi. Ayrıca 6 koro<br />

elemanı da solo eserler okudular.<br />

Dernek Başkanı ve Koro Şefi Çetin<br />

Aköz, 34 yıl önce Dr. Teoman Önadlı<br />

tarafından kurulan derneğin, Türk<br />

Musikisi’nin halkımıza sevdirilmesi<br />

konusunda önemli bir görev<br />

yaptığını söyledi. Salonu dolduran<br />

musikiseverler, koro elemanlarını<br />

ayakta alkışladılar.<br />

MÜZMER’den<br />

Türk Halk Müziği Konseri<br />

SDÜ Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi<br />

(MÜZMER) Türk Halk Müziği Topluluğu tarafından,<br />

10.uncu kuruluş yıldönümü nedeniyle Türk Halk Müziği<br />

Konseri düzenlendi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde verilen konser öncesinde<br />

MÜZMER’in faaliyetlerini anlatan kısa bir tanıtım filmi<br />

yayınlandı. Daha sonra Şef Çetin Koruk yönetimindeki<br />

koro konserine başladı. Konserde Doğu Anadolu, Orta<br />

Anadolu, Karadeniz, Ege ve Teke Yörelerinden 13 eser<br />

seslendirildi. Konseri çok sayıda öğretim elemanı ve<br />

öğrenci izledi.<br />

SDÜ Tanıtım Fuarında<br />

Üniversitemiz, TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi’nin<br />

düzenlediği 3. üniversite tanıtım fuarına katıldı. İncek<br />

Kampüsü‘ndeki kapalı alanda kurulan fuarda üniversitemizi<br />

SDÜ Kültür Merkezi Müdürü Okutman Neşe Okur ve Uzman<br />

Hatice Baysal başkanlığındaki üç kişilik öğrenci grubu temsil<br />

etti. SDÜ standda yaptığı tanıtımla kendisini en iyi şekilde<br />

öğrencilere tanıttı.TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi’nin<br />

sorularını da yanıtlayan SDÜ stand sorumluları , üniversitenin<br />

taban-tavan puanları ve sosyal aktiviteleri konusunda bilgi<br />

verdi. Bu konuyla ilgili broşürler dağıtıldı. Üniversitemiz<br />

standı fuara katılan özel ve devlet üniversiteleri, ortaöğretim<br />

ve lise öğrencileri, veliler, yöneticiler, çalışanlar ve çevre okul<br />

öğrencilerinden büyük ilgi gördü. Ziyaretçilere üniversitemiz<br />

tanıtım kataloğu, kalem ve minyatür seramik heykeller hediye<br />

edildi.<br />

SDÜ’de Oryantasyon Programı<br />

Socrates-Erasmus öğrenci değişim programı<br />

çerçevesinde yurt dışındaki üniversitelerden<br />

toplam 12 öğrenci SDÜ’ye geldi. Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi Dış İlişkiler ve Socrates<br />

Ofisi’nin düzenlediği oryantasyon programında,<br />

ilk olarak Dış İlişkiler ve Socrates Koordinatörü<br />

Doç. Dr. Fatma Göktepe ziyaret edildi. Göktepe<br />

misafir öğrencilerle tanışarak, ihtiyaç duydukları<br />

her konuda yardımcı olacaklarını belirtti. Misafir<br />

öğrenciler daha sonra Vali Şemsettin Uzun’u<br />

makamında ziyaret etti. SDÜ Kültür Merkezi’nde<br />

gerçekleştirilen tanıtım ile devam eden<br />

oryantasyon programında misafir öğrencilere;<br />

üniversitemizin tanıtımı ile Türk kültürü, tarihi<br />

ve sosyal yaşamı hakkında bilgiler aktarıldı.<br />

Program, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail<br />

Karaca ve Prof. Dr. Vecihi Kırdemir’e yapılan<br />

ziyaretler ile son buldu.


90 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 91<br />

SDÜ Bahar Yarıyılında<br />

63 Öğrenciyi Yurt dışına Gönderdi<br />

SDÜ’de Erasmus<br />

Bahar Toplantısı Yapıldı<br />

Bologna Süreci<br />

Tanıtım Toplantısı Yapıldı<br />

Ömer Ayçiçek<br />

Prof. Dr. Sermin Örnektekin<br />

Prof. Dr. Nejat Erk<br />

Erasmus Programı çerçevesinde üniversitemiz<br />

bahar yarıyılında 63 öğrencisini yurt dışına gönderdi.<br />

Öğrencilere gerekli bilgilerin verilmesi amacıyla Dış İlişkiler<br />

Koordinatörlüğü tarafından Kültür Merkezi’nde bir toplantı<br />

düzenlendi. Toplantıya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail<br />

Karaca, İİBF Dekanı Prof. Dr. Bilal Murat Özgüven, Doç. Dr.<br />

Fatma Göktepe, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.<br />

Dış İlişkilerden Sorumlu Rektör Danışmanı Doç. Dr.<br />

Fatma Göktepe toplantıda yaptığı konuşmada, “Erasmus<br />

Programı’nda SDÜ’yü Anadolu Üniversiteleri arasında başarılı<br />

bir üniversite olarak görüyoruz. Bu başarının devamı olarak<br />

bahar yarıyılında 63 öğrencimizi daha yurtdışına gönderdik.<br />

Bu başarının temelinde, genç arkadaşlarımızın cesareti ve ikili<br />

anlaşmaları sağlayarak öğrencilerimize yol açan hocalarımızın<br />

yeri büyüktür. Güz yarıyılında <strong>29</strong> öğrenci gönderirken bahar<br />

yarıyılında bu sayının 63’e çıkması bizim için büyük bir<br />

başarı olmakla birlikte asıl hedefimiz bu sayının 200-300 gibi<br />

rakamlara varmasıdır. Bu konuda ikili anlaşmaları sağlayan<br />

hocalarımıza daha da büyük görevler düşmektedir. Bu yıl<br />

göndereceğimiz öğrencilerin 44’ü lisans, 9’u yüksek lisans 10’u<br />

da doktora öğrencisidir. Yani önemli bölümünü daha genç olan<br />

lisans öğrencileri oluşturmaktadır. Ayrıca üniversitemize geçen<br />

dönem yurt dışından 9 öğrenci gelmiştir. Bu sayının bu yıl 15<br />

öğrenci olmasını bekliyoruz.” dedi.<br />

Türkçe Topluluğu’ndan Etkinlik<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Türkçe Topluluğu<br />

tarafından “Ses Bayrağım Türkçe” adlı bir etkinlik düzenledi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’ndeki etkinlik, Türkçe Topluluğu’nun<br />

bugüne kadar yaptıkları ve Türkçe’yi korumak adına<br />

yapacaklarını anlatan sunumla başladı.<br />

Daha sonra Socrates Erasmus Programıyla okulumuza<br />

gelen on iki yabancı öğrenciye Türkçe öğrendikleri için<br />

sertifika verildi.<br />

Sertifika töreninin ardından günümüzde Türkçemizin<br />

ne kadar fazla yozlaştığını anlatan ‘Full Time Türkçe’ isimli<br />

oyun sahnelendi. Türkçe Topluluğu öğrencilerinin sergilediği<br />

oyunda, Kurtuluş Savaşı’na katılmış bir dedenin torunlarıyla<br />

verdiği Türkçe savaşı komik bir dille anlatılıyor.<br />

Çok sayıda öğretim elemanı ve öğrencinin izlediği<br />

etkinlik şiir dinletisiyle son buldu.<br />

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkez<br />

Başkanlığı Erasmus Bahar Toplantısı Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Kültür Merkezi’nde yapıldı. SDÜ Dış İlişkiler<br />

Koordinatörlüğü’nün ev sahipliğinde iki gün süren toplantının<br />

ilk gününe SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Rektör Danışmanı ve Dış<br />

İlişkiler Koordinatörü Doç. Dr. Fatma Göktepe, 68 üniversitenin<br />

Erasmus Koordinatörleri ve öğretim üyeleri katıldı.<br />

Açılış konuşmalarıyla başlayan toplantıda, ilk olarak<br />

kürsüye gelen Doç. Dr. Fatma Göktepe, “Böyle bir organizasyona<br />

üniversitemizin ev sahipliği yapması bizi çok mutlu etti. 2004-<br />

2005 yılında öğrenci değişim programı çerçevesinde yurt dışına<br />

öğrenci göndermeye başladık. 1.5 yılda 14 ayrı ülkeye 110 öğrenci<br />

gönderdik, 28 öğrenci de misafir ettik. AKTS (Avrupa Kredi<br />

Transfer Sistemi) çalışmalarıyla ders bilgi formunu tamamladık.<br />

Üniversitemiz öz değerlendirme raporunu hazırladık. Avrupa<br />

Üniversiteler Birliği heyeti ile ilk görüşmelerimizi geçtiğimiz ay<br />

içinde yaptık.”diye konuştu. Ardından kürsüye gelen Erasmus<br />

Program Koordinatörü Ömer Ayçiçek üniversiteler arasında<br />

artık bir Erasmus ailesi oluştuğunu belirterek, “Geçen yıl 68<br />

üniversitemiz fiilen öğrenci değişimi yaptı. Türk üniversiteleri<br />

artık kendilerine güveniyorlar. Burada toplanarak bugüne kadar<br />

neler yaptık, bundan sonra neler yapacağız konularını tartışıp,<br />

Ulusal Erasmus Planı oluşturacağız.”dedi. Kürsüye gelen<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ise, “Biz üniversite<br />

olarak diğer üniversitelerden gelen koordinatörlerimizi<br />

ağırlamaktan çok mutlu olduk, toplantının başarıyla geçmesi bu<br />

mutluluğumuzu perçinleyecektir.” şeklinde konuştu.<br />

Açılış konuşmalarının ardından Ömer Ayçiçek yaptığı<br />

sunumla 2004-2005 değerlendirmesi ve istatistikleri vurgulayarak,<br />

“Türkiye genelinde ilk yıl 1142 öğrenci ve 339 öğretim elemanı<br />

gönderdik. En çok öğrenci gönderilen ülke Almanya, Hollanda,<br />

Fransa ve İtalya oldu. Erasmus kapsamında giden öğretim<br />

elemanlarının yüzde 45’i profesör, yüzde 31’i yardımcı doçent ve<br />

araştırma görevlisi, yüzde 24’ü doçent; öğrencilerin yüzde 77’si<br />

lisans düzeyinde, yüzde 15’i yüksek lisans ve yüzde 8’i doktora<br />

düzeyindedir.” dedi.<br />

Erasmus Bahar Toplantısı AB Eğitim ve Gençlik Programı<br />

Başkanlığından Selen Tokgöz, İlyas Ülgür ve Özlem Yücel’in<br />

sunumlarıyla devam etti.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Dış İlişkiler Koordinatörlüğü<br />

tarafından, Bologna Süreci Tanıtım Toplantısı yapıldı.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıda Mustafa<br />

Kemal, Mersin ve Çukurova Üniversiteleri’nden gelen<br />

Bologna Rehberleri yurt dışıyla öğrenci değişimi konusunda<br />

dinleyenleri bilgilendirdiler. SDÜ Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Vecihi Kırdemir yaptığı konuşmada üniversitemizdeki<br />

öğrenci değişimleri konusuna değinerek, “Biz SDÜ olarak<br />

üniversitemizdeki öğrenciler ve öğretim elemanlarıyla yurt<br />

dışındaki öğrenci ve öğretim elemanlarının kaynaşması için<br />

Sokrates Programı’yla yurt dışına geliş gidişler yaptık. Bu<br />

değişimler daha da artacaktır. Çünkü; biz ,uluslararası düzeyde<br />

daha rekabetçi bir SDÜ yaratmayı planlıyoruz.” dedi.<br />

Kırdemir’in ardından Çukurova Üniversitesi’nden Bologna<br />

Rehberi Prof. Dr. Nejat Erk ‘Bologna Süreci’nin Tanıtımı’<br />

konusunda konuştu. Erk; “Bologna Süreci Türkiye’nin eğitimi<br />

için bir devrimdir. Ama tabii ki bundan yararlanmayı bilirsek.<br />

Aslında Bologna, Türkiye için hazırlanmış bir şey değildir.<br />

Avrupa iyi beyinleri kaçırmak istemiyor o yüzden bu beyinleri<br />

öğrenci değişimleriyle takip ediyor ve içerisine hapsediyor. Biz<br />

de yurt dışından bize gelen öğrencileri iyi değerlendirmeliyiz.<br />

Günümüzde savaşların silahla değil beyinle yapıldığını<br />

düşünürsek kendimize çok iyi beyinler yetiştirmeliyiz. Bu tip<br />

eğitim reformları da bunun için zemin hazırlar.” diye konuştu.<br />

Mustafa Kemal Üniversitesi’nden toplantıya katılan<br />

Bologna Rehberi Prof. Dr. Sermin Örnektekin de Bologna<br />

Süreci’nin öğrenciler tarafından tanınması konusuna değindi.<br />

Örnektekin, öğrencilerin değişim programlarına olan ilgilerini<br />

anlatarak şunları söyledi; “Başlangıçta öğrenciler bu değişime<br />

sıcak bakmıyorlar. Yurt dışında birçok aksaklıkların onları<br />

beklediğini biliyorlar. Öğrencilerimiz başka bir ülkeye<br />

okumaya gittiklerinde ilk başta maddi sıkıntı yaşıyorlar sonra<br />

da bulundukları ortamlara göre bu sıkıntılar farklılık gösteriyor.<br />

Ama bizler öğrencilerimize bu sıkıntılara katlanmalarını<br />

söylemeliyiz, onları değişim programlarına yönlendirip bunun<br />

sonucunun iyi olacağını onlara hatırlatmalıyız.” diye konuştu.<br />

Toplantıda Bologna Süreci’ni Kalite Güvencesi ve<br />

Akademik Değerlendirme yönünden ele alan Prof. Dr. Tamer<br />

Gök ise, bilgiyi, kaliteyi paylaşmak ve çoğaltmak gerekir.<br />

Türkiye’de birçok üniversitede laboratuvarlarda deneyler,<br />

araştırmalar yapılıyor. Ama birçoğu olduğu yerde kalıyor<br />

kendini gösteremiyor, pazarlanamıyor. Eğer biz bunların<br />

değerlendirmesini yaparsak üniversitelerimizde kaliteli eğitimi<br />

teşvik etmiş oluruz.” dedi.<br />

Toplantıyı çok sayıda öğretim elemanı ve öğrenci izledi.


92 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 93<br />

SDÜ-MINEVRA Projesi<br />

SDÜ’de<br />

Yapay Kar Makinesi Üretildi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi’nde,<br />

yapay kar makinesi üretildi.<br />

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Küçükkömürler, Teknik Eğitim<br />

Fakültesi’nde tasarlanan ve prototip olarak üretilen yapay<br />

kar makinesinin, çeşitli ihtiyaçlara uygun tiplerinin de<br />

üretilebileceğini kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Küçükkömürler,<br />

tamamı SDÜ’de üretilen yapay kar makinesinde, memelere<br />

yüksek basınç verebilmek için yüksek basınçlı su pompası,<br />

sıkıştırılmış hava için de hava kompresörü kullanıldığını<br />

bildirdi.<br />

Yrd. Doç. Dr. Küçükkömürler, Davraz’da tanıtımı yapılan<br />

makineyle ilgili şu bilgileri verdi: ‘Hava kompresörünün<br />

kullanım sebebi, pulvarize olmuş su taneciklerinin kuru hava<br />

ile teması sonucu kristalleşmeyi -1 C sıcaklıkta sağlamak<br />

içindir. Deneysel gözlemler sonucu üretimi yapılan prototip<br />

makine, 10 metrekarelik bir alanı 1 saat içerisinde ortalama<br />

-2 C derecede 2 santimetre kalınlığında karla kaplama<br />

kapasitesine sahiptir. Bu makinenin endüstriyel tasarımı ve<br />

üretiminin Teknokent üzerinden yapılması düşünülmektedir.<br />

Vali Şemsettin Uzun, Davraz Kayak Festivali’nde bu<br />

sistemle ilgilenmiş ve bu gibi makinelerin kayak merkezine<br />

kazandırılması arzusunda olduğunu belirtmiştir. Yapılan<br />

prototip makine hava kompresörü hariç yaklaşık 1.000YTL’ye<br />

mal olmuştur. Fakat Davraz Dağı için düşünülen makineler<br />

yüksek kapasiteli olup birim fiyatları 20.000-30.000YTL arası<br />

değişebileceği öngörülmektedir.<br />

Bu proje kapsamında Teknik Eğitim Fakültesi bünyesinden;<br />

SDÜ-COMENIUS Projesi<br />

Almanya’dan State Institute for School Northrhine-<br />

Westfalia,Çek Cumhuriyeti’nden Masaryk University of Brno<br />

ve Litvanya’dan Siauliai University Qualification Institute ile<br />

birlikte üniversitemiz adına İktisadi İdari Bilimler Fakültesinin<br />

ortak olduğu ve 2005 yılı içinde Brüksel TAO tarafından<br />

kabul edilen projeler arasında yer alan AB Socrates Comenius<br />

2.1 ECOLAB projesinin ilk uzmanlar toplantısı Almanya’nın<br />

Soest kentinde 04.12.2005-08.12.2005 tarihleri arasında yapıldı.<br />

İspanya’nın yürütücülüğünde üniversitemizin de proje ortağı<br />

olduğu AB Socrates/Minerva “Mobil <strong>Bilgi</strong> ve İletişim Teknolojilerinin<br />

Okullara Uygulaması” AITMES adlı projenin ilk toplantısı<br />

İspanya’nın A Caruna kentinde yapıldı.<br />

Üniversitemiz adına Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik-<strong>Bilgi</strong>sayar<br />

Eğitim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Akif KUTLU (proje koordinatörü)<br />

ve Yrd. Doç. Dr. Hakan ÇALIŞ (proje yürütücüsü) ın<br />

katıldığı toplantıda proje amaçları, yönetimi ve elde edilecek kazançlar<br />

tartışıldı.<br />

Doç. Dr. Akif Kutlu konuyla ilgili olarak şunları şöyledi: “AIT-<br />

MES projesinin amacı farklı erişim tekniklerinin kullanılmasına<br />

olanak sağlayan elektronik öğrenmenin ve bilgi-iletişim teknolojilerinin<br />

kullanıldığı yeni eğitim modeli oluşturmaktır.<br />

Bu proje ile öğretmenlerin 3G CEP TELEFONLARI, GPS, EL<br />

BİLGİSAYARLARI veya PDA’ ların kullanıldığı yeni eğitim materyalleri<br />

oluşturma, mevcut bilgi ve kaynaklara erişebilme ve<br />

bunları GPRS, WAP WI FI veya UMTS gibi iletişim ağları üzerinden<br />

gerçek zamanlı olarak paylaşabilme yeterliliklerini kazanmaları<br />

sağlanacaktır.”<br />

Yrd. Doç. Dr. Arif Emre Özgür, Arş. Gör. Kubilay Taşdelen,<br />

Öğr Gör. Ecir Uğur Küçüksille, Öğr. Gör. Mehmet Albayrak<br />

görev almıştır. Ayrıca Mühendislik Fakültesinden Prof. Dr. Erol<br />

Keskin, Prof.Dr. Remzi Varol ve Yrd. Doç. Dr. Ramazan Selver’e<br />

yardımlarından ötürü şahsım ve grubum adına çok teşekkür<br />

ediyorum. Ayrıca projelerimiz için her zaman bizden desteğini<br />

esirgemeyen Dekanımız Prof. Dr. Nilay Keskin ve Rektörümüz<br />

Prof. Dr. Lütfi Baydar’a teşekkürlerimizi sunuyoruz.”<br />

Üniversitemiz adına projenin Türkiye koordinatörleri<br />

Doç.Dr. Murat Dulupçu ve Yrd.Doç.Dr.İlker H. Çarıkçı’nın<br />

katıldığı toplantıda ECOLAB Projesi çerçevesinde ekonomi ve<br />

AB perspektifi konusunda eğitilecek olan 4 ülkeden 20 öğretmenle<br />

ilgili eğitim planlaması ve organizasyonuyla ilgili çalışmalar<br />

yapıldı.<br />

Fen Bilimleri<br />

Proje Yarışması Sonuçlandı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından,<br />

13. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen<br />

‘1.Proje Yarışması’ sonuçlandı.<br />

22 Yüksek lisans ve doktora öğrencisinin katıldığı yarışmada,<br />

Biyoteknoloji Biyomalzeme alanında 4, Enerji ve Teknolojileri<br />

alanında 3, Doğa ve Çevre Bilimleri alanında 15 olmak<br />

üzere toplam 22 proje değerlendirildi.Yarışma sonucunda<br />

Doğa ve Çevre Bilimleri alanında Elif Dinçtürk Atalay birinci,<br />

Biyoteknoloji Biyomalzeme alanında Ali Güleç ikinci ve yine<br />

Doğa ve Çevre Bilimleri alanında Evrim Çelik üçüncü oldu.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen ödül töreni Isparta<br />

Musiki Cemiyeti’nin müzik dinletisiyle başladı. Dinletinin<br />

ardından Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Çiğdem<br />

Savaşkan proje yarışmasıyla ilgili bilgiler verdi. Savaşkan;<br />

“34 anabilim dalında doktora ve yüksek lisans öğrencilerimiz<br />

arasında böyle bir yarışma düzenledik. Enstitümüzün 13. Kuruluş<br />

Yıldönümü kapsamında ilki düzenlenen bu yarışmaya,<br />

geleceğin öğretim üyesi arkadaşlarımız katıldı. Bu yarışmanın<br />

SDÜ’den Gagauz Belgeseli<br />

Projesine Destek<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi, Gagauz Radyo Televizyon<br />

Kurumu’nun yaptığı başvuru üzerine, Gagauz Türkleri’nin yaşantılarını<br />

tarihsel süreç içinde anlatan bir belgeselin çekimi projesine<br />

destek verecek.<br />

SDÜ, GRT ve İdil Prodüksiyon şirketi tarafından ortaklaşa<br />

çekilmesi kararlaştırılan “Gagauz Türkleri Belgeseli” ile ilgili ilk<br />

toplantı Eğirdir’deki SDÜ Araştırma ve Uygulama Oteli’nde yapıldı.<br />

Toplantıya Gagauz Otonom Bölgesi’nden 6 yetkili ile Erciyes,<br />

Atatürk, Ankara ve Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nden akademisyenler<br />

katıldı. Toplantı sonunda belgeselin; Gagauz tarihi,<br />

Gagauz Kültürü ve Edebiyatı ile Yaşayan Gagauzya konularında<br />

3 bölüm halinde çekilmesi kararlaştırıldı.<br />

Toplantıda akademisyenler bu bölümlerde yer alacak konular<br />

hakkında da görüş alış verişinde bulundular. Toplantıya,<br />

SDÜ’den Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Genel Sekreter<br />

Ahmet Tevfik Köse ve Genel Sekreter Yardımcıları Aziz Bayrak,<br />

Nafiz Akgün, Yrd.Doç.Dr. Şenol Kantarcı ve Okutman Fatih Kurt<br />

katıldı.<br />

düzenlenmesinde başta rektörümüz olmak üzere bize destek<br />

veren herkese teşekkür ediyorum.” dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, “Ülkemizin gelişmesi ve kalkınması için çok sayıda<br />

düşünce insanına ihtiyacımız var. Ancak bunları yetiştirmek<br />

çok kolay değil. Üniversitemizin bilimsel düşünce fundalığı<br />

olarak saydığımız enstitülerimizde çalışan, araştırma görevlileri,<br />

doktora ve yüksek lisans öğrencileri arasında düzenlenen<br />

bu tip yarışmalar bizlere bu kolaylığı sağlayacaktır. Üniversitemizi<br />

bilgi ve bilim adamı üreten bir üniversite haline getirmek<br />

için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu yarışmaya katılan tüm<br />

arkadaşlarımı, jüri üyelerini ve enstitü yöneticilerini kutluyorum.”<br />

diye konuştu.<br />

Törenin sonunda Rektör Baydar, dereceye giren öğrencilere<br />

başarı belgelerini verdi. Yarışmada ilk üç sırayı paylaşan<br />

öğrenciler toplam 9 bin YTL:’lik proje desteği almaya hak kazandılar.<br />

SDÜ Öğrencisinin<br />

Projesi 4. Oldu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi<br />

‘Robotikte Bilim ve Teknoloji’ konulu ‘Necdet Eraslan Proje<br />

Yarışması 2005’e’ katıldı.<br />

İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen yarışmada,<br />

SDÜ Elektronik <strong>Bilgi</strong>sayar Eğitimi Bölümü son<br />

sınıf öğrencisi Yücel Pendik’in, Yrd. Doç. Dr. Abdülkadir<br />

Çakır danışmanlığında yaptığı ‘Engelli ve Yaşlılar İçin Kaldırım<br />

ve Merdiven Çıkabilen Akülü Sandalye Tasarımı ve<br />

Gerçekleştirilmesi’ adlı çalışması, finale kalan 30 proje arasından<br />

dördüncü seçildi.<br />

Gerçekleştirdiği proje için başarı plaketi alan Pendik,<br />

“Biz daha iyi bir sonuç hedeflemiştik ama olmadı. Hedefimiz<br />

bundan sonraki yarışmalarda daha iyi bir derece elde<br />

etmektir.” diye konuştu. Proje Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Abdülkadir<br />

Çakır ise, istedikleri sonucu alamamalarına karşılık,<br />

fakülte olarak bu tür proje yarışmalarına bundan sonra<br />

da katılmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.


94 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 95<br />

BEF Şiir Topluluğu Eğirdir Şiir Dinletisi<br />

SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi Şiir Topluluğu Öğrencileri,<br />

Su Ürünleri Fakültesi’nin davetlisi olarak Eğirdir’de şiir dinletisi<br />

sundular.<br />

Burdur Eğitim Fakültesi Müzik Anasanat Dalı öğrencilerinin<br />

de eşlik ettiği dinleti, büyük ilgi gördü. Burdur Eğitim<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Zeki Yıldırım ve Öğretim<br />

Görevlisi Mustafa Karaca’nın başkanlığında Eğirdir’e gelen<br />

öğrenciler önce Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Öznur<br />

Diler’i ziyaret ettiler. Daha sonra öğrenci arkadaşlarına şiir<br />

dinletilerini sunan BEF’li öğrenciler, yoğun alkış aldılar. Çeşitli<br />

türkü ve halk oyunları gösterileriyle de renklendirilen dinleti<br />

yaklaşık 2 saat sürdü.<br />

BEF’te Akademik Genel Kurul Yapıldı<br />

BEF’li Öğretmen Adayları<br />

Yazır Köyü’nde Uygulama Eğitimi Yaptı<br />

SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim<br />

Dalı 3-B sınıfı Öğrencileri, Burdur’un Yazır Köyü’ndeki ilköğretim<br />

okulunu ziyaret ederek, uygulama eğitimi yaptılar.<br />

İlköğretim Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Yıldırım<br />

Başkanlığı’ndaki ekipte 35 öğrenci ve 4 öğretim elemanı yer aldı.<br />

BEF ekibini Yazır İlköğretim Okulu bahçesinde karşılayan öğrenciler,<br />

öğretmenler ve köy halkı bu ziyaretten duydukları memnuniyeti<br />

dile getirdiler.Daha sonra BEF’li öğrenciler, minik öğrencilere<br />

çeşitli kitap ve kırtasiye malzemelerinden oluşan hediye paketlerini<br />

dağıttılar ve sınıflara girerek Fen <strong>Bilgi</strong>si derslerinin uygulamasını<br />

yaptılar. Akşam saatlerine kadar süren ziyaret sırasında, toplu<br />

olarak “Yerli Malları Haftası” etkinliği de gerçekleştirildi.<br />

Ekip Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Yıldırım, öğretmenliğin bir gönül<br />

işi olduğunu belirterek, “Yetiştirdiğimiz öğretmen adaylarını<br />

daha iyi motive etmek amacıyla, değişik köy okullarına uygulama<br />

amaçlı bu tür ziyaretler yapıyoruz. Bu ziyaretler hem bizim öğrencilerimiz,<br />

hem minik öğrenciler ve hem de köy halkı üzerinde<br />

olumlu etkiler yapıyor. Bu ziyaretlerimiz sırasında bize destek<br />

olan rektörlüğümüze, dekanlığımıza valilik ve emniyet müdürlüğümüze<br />

teşekkür ediyorum.” dedi.<br />

BEF Öğrencilerinden Bağış<br />

Prof. Gökay Yıldız<br />

Kurula SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Genel Sekreter Ahmet Tevfik<br />

Köse, BEF Dekanı Prof. Gökay Yıldız ve öğretim elemanları<br />

katıldı. Dekan Prof. Gökay Yıldız’ın sunumu ile başlayan Akademik<br />

Genel Kurul’da, fakültenin öğrenci ve öğretim elemanı<br />

sayıları, bilimsel çalışmalar ve ihtiyaçlar dile getirildi. Dekan<br />

Yıldız, Burdur Eğitim Fakültesi’nde 2’si profesör ve 28’i yardımcı<br />

doçent, 36’sı öğretim görevlisi, 4’ü araştırma görevlisi,<br />

6’sı okutman ve 2’si ise uzman olmak üzere toplam 78 öğretim<br />

elemanının görev yaptığını söyledi. Öğrenci sayısının 3277 olduğuna<br />

değinen Yıldız, buna karşılık fakültede sadece 23 idari<br />

personelin görev yaptığını ancak bunun yeterli olmadığını<br />

kaydetti.<br />

Fakültede başarı ortalamasının 87 olduğunu vurgulayan<br />

Dekan Yıldız,”Öğrenci sayımızın fazlalığına rağmen mevcut<br />

öğretim elemanı ve idari personelimizle yoğun bir tempoda<br />

hizmet veriyoruz. Öğretim elemanlarımız 2005 yılında 20<br />

uluslarası, 47 ulusal makale yayınladılar, 39 sempozyum ve<br />

seminer, 74 çeşitli türde etkinlik düzenlediler. Bu rakamlar bir<br />

önceki yıla göre artış gösteriyor.<br />

Bu nedenle arkadaşlarımızın özverili çalışmaları ortadadır.”<br />

diye konuştu.Daha sonra kürsüye gelen SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ise, üniversitelerin bulundukları<br />

şehrin dünyaya açılan pencereleri olduğunu hatırlatarak,<br />

SDÜ’nün Türkiye’deki 77 üniversite arasında hem eğitim hem<br />

de bilimsel çalışma anlamında ön sıralarda olduğunu söyledi.<br />

Burdur Eğitim Fakültesi’nde 28 yardımcı doçente karşılık hiç<br />

doçent olmamasını eleştiren Baydar, “Fakültemizdeki yardımcı<br />

doçent arkadaşların dil problemlerini halledip bir an önce<br />

doçent olmaları gerekir. Bir fakültede kaliteyi artırmak için<br />

sadece yüksek lisans programları yetmez, doktora programları<br />

da olmalıdır. Bunun için de profesör ve doçent kadrolarına<br />

ihtiyaç vardır. Bildiğiniz gibi üniversitemizde bugün için 32<br />

dalda doktora programı bulunmaktadır. Bu önemli bir sayıdır.<br />

İşte bu yüzden Türkiye’de ÖYP yani Öğretim Üyesi Yetiştirme<br />

Programı veren 4. üniversite olduk. Bu gerçekten önemli<br />

bir başarıdır. SDÜ’de, Aydın, Denizli, Muğla ve Kütahya’daki<br />

üniversitelerden gelen doktora öğrencilerini yetiştireceğiz.”<br />

dedi.<br />

Konuşmasının son bölümünde, üniversite öğretim elemanların<br />

dünyadaki değişim ve dönüşümü iyi algılamaları<br />

gerektiğine dikkati çeken Rektör Baydar, “Bunu anlayabilmek<br />

için, uluslararası iletişim dili olan İngilizce’yi her öğretim<br />

elemanının mutlaka bilmesi gerekir. Hatta bir kaç dil bilmesi<br />

daha iyi olur. Ancak şunu belirtmek istiyorum ki, ben İngilizce<br />

eğitimden bahsetmiyorum. Eğitim dilimizin Türkçe olmasından<br />

yanayım. Ancak dünyadaki gelişmeleri takip etmek,<br />

kendimizi daha iyi anlatabilmek için yabancı dile ihtiyaç var”<br />

diye konuştu.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi<br />

Türkçe Bölümü Öğrencileri, gerçekleştirdikleri tiyatro gösterisinden<br />

elde edilen bin YTL’yi Burdur Sosyal Yardımlaşma ve<br />

Dayanışma Vakfı’na bağışladılar.<br />

SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümü Öğrencileri<br />

Atatürk Kültür Merkezi’nde sergiledikleri tiyatro oyunundan<br />

elde edilen bin YTL’yi Vali Can Direkçi’ye verdiler. Vali<br />

Direkçi’yi makamında ziyaret eden öğrenciler, paranın Sosyal<br />

Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla, eğitim hizmetlerinde<br />

kullanılmasını istediler.<br />

Vali Can Direkçi ziyarette yaptığı konuşmada, üniversite<br />

öğrencilerinin örnek bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirterek,<br />

bağışlanan paranın Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı<br />

hesabına ekleneceğini kaydetti. Vali Direkçi, ‘’Türkçe Bölümü<br />

Öğrencileri’ne çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.2 yıldır<br />

SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi ile birlikte güzel çalışmalar<br />

gerçekleştiriyoruz.’’ dedi.<br />

Vali Can Direkçi daha sonra Burdur Eğitim Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Gökay Yıldız’a bir plaket verdi.


96 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 97<br />

Teknokent Yönetici Şirketi Kuruldu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin önderliğinde oluşturulan<br />

Göller Bölgesi Teknokenti’nin Yönetici Şirketi düzenlenen<br />

imza töreni ile resmen faaliyete geçti.<br />

Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu’nda düzenlenen<br />

imza törenine yönetici şirkette yer alan kurumların<br />

yöneticileri hazır bulundu. Şirket kuruluş protokolüne SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Burdur Belediye Başkanı<br />

Sabahattin Akkaya, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı<br />

Hasan Hüseyin Kaçıkoç, Burdur Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı<br />

Yusuf Keyik,Isparta Borsası Başkanı Murat Dolmacı ve<br />

Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Aydemir imza koydular.<br />

İmza töreni öncesi konuşan SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, 500 milyar lira sermaye ile kurulan şirketin<br />

Türkiye’nin 19. Teknokent’i unvanını alan Göller Bölgesi<br />

Teknokenti’ni yöneteceğini söyledi. Teknokentler sayesinde<br />

bilimin teknolojiyle yoğrularak ülkenin kalkınmasına katkıda<br />

bulunacağını kaydeden Baydar, “SDÜ olarak yıllardır bu<br />

projenin ortaya çıkması için uğraş verdik. Sonunda bunu başardık.<br />

Isparta ve Burdur’un el ele vererek bölgemizin sanayileşmesine<br />

destek olacak Teknokent’i daha hızlı geliştirmek<br />

için ortak çaba göstereceklerine inanıyorum.” diye konuştu.<br />

Teknokent Yönetici Şirketi’nin yönetim kurulu ise şu üyelerden<br />

oluştu: Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Prof. Dr. İsmail<br />

Karaca, Prof. Dr. Saim Saraç, Doç. Dr. Murat Ali Dulupçu, Hasan<br />

Hüseyin Kaçıkoç, Murat Dolmacı, Yusuf Keyik.<br />

Teknokent’te 10 Firma Yer Talebinde Bulundu<br />

Göller Bölgesi Teknoloji Bölgesi Yönetim Kurulu ilk<br />

toplantısını Isparta Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde<br />

gerçekleştirdi. SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar<br />

başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Isparta Ticaret Odası<br />

Başkanı Hasan Hüseyin Kaçıkoç, Burdur Ticaret Odası Başkanı<br />

Yusuf Keyik, Ticaret Borsası Başkanı Murat Dolmacı, Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Mimarlık Mühendisik<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saim Saraç, Doç. Dr. Murat<br />

Dulupçu katıldı. Toplantısı öncesinde basına kısa bir açıklama<br />

yapan SDÜ Rektörü Baydar, bu toplantının Teknokent’e start<br />

anlamı taşıdığını söyledi. SDÜ Kampüs alanında bulunan<br />

Teknokent’ten şu ana kadar 10 firmanın yer talebinde<br />

bulunduğunu açıklayan Baydar, taleblerin sadece Isparta ve<br />

Burdur illerindeki müteşebbislerden gelmediğinin altını çizdi.<br />

Antalya, İzmir ve İstanbullu işadamlarının da Göller Bölgesi<br />

Teknoloji Bölgesi’ne ilgi gösterdiğini kaydeden Rektör Baydar,<br />

bu taleplerin Yönetim Kurulu’nda değerlendirilebileceğini<br />

bildirdi. Rektör Baydar, Teknokent konusunda başlattığı<br />

çalışmalar için eski Rektör Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı’ya<br />

teşekkür etti. Baydar, “Eski rektörümüz, değerli hocamız<br />

Lütfü Çakmakçı’nın temelini attığı çalışmaları tamamlama ve<br />

daha üst noktalara taşıma gayreti içerisindeyiz.” dedi.<br />

Bu arada toplantıda SDÜ Rektörü Baydar, Göller Bölgesi<br />

Teknokenti Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirildi.<br />

Teknokent’e Müracatlar Başladı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi, Isparta Ticaret ve Sanayi<br />

Odası (ITSO), Isparta Ticaret Borsası (ITB), Burdur Ticaret<br />

ve Sanayi Odası (BTSO), Yüksek Öğretim Vakfı ile Isparta<br />

Belediyesi’ni temsilen ISBAŞ AŞ’nin ortaklığı ile kurulan ve<br />

Isparta Özel İdaresi ile Burdur Özel İdaresi’nin kısa zamanda<br />

ortak olması beklenen Göller Bölgesi Teknokenti Yönetici Anonim<br />

Şirketi faaliyete başladı.<br />

Konuyla ilgili bilgi veren Teknokent Koordinatörü Doç. Dr.<br />

Murat Ali Dulupçu, şirkete ilk başvuruların yazılım alanında 2<br />

genç müteşebbis tarafından yapıldığını belirterek,Teknoket’te<br />

çalışma yapmak isteyen müteşebbislerin başvurularını beklediklerini<br />

söyledi. Bölgemizin gelişmesi için teknokentin çok<br />

önemli bir fırsat olduğuna değinen Dulupçu şunları ekledi:<br />

“Ar-Ge ve yazılım alanlarında çalışmayı ve teknokentte faaliyette<br />

bulunmayı planlayan girişimler taleplerini http://<br />

teknokent.sdu.edu.tr adresindeki taslak bilgileri okuduktan<br />

sonra teknokent@sdu.edu.tr adresine e-posta göndererek yapabilirler.<br />

Üniversite içinden veya üniversite dışından talepler<br />

değerlendirildikten sonra başvuruda bulunanlarla iletişime<br />

geçilecektir. Her türlü sorunuz için +90 246 211 1840 nolu telefonu<br />

arayabilir ya da teknokent@sdu.edu.tr adresine e-posta<br />

yollayabilirsiniz.<br />

Teknokentin sunduğu fırsatlarını öğrenmek için lütfen<br />

http://teknokent.sdu.edu.tr adresindeki 4691 sayılı Teknoloji<br />

Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile kanunun uygulama yönetmeliğini<br />

okuyunuz.”<br />

Isparta, Üniversitesi İle Gurur Duymalı<br />

Doç. Dr. Murat Ali Dulupçu<br />

Teknokent Koordinatörlüğü tarafından “Teknokent’te bir<br />

başarı hikayesi olarak GATE Elektronik ve Üniversite-Sanayi<br />

İşbirliği Olanakları” konulu bir konferans düzenlendi. Ülkemizde<br />

teknokentte gelişen ve üstün bir başarı sergileyerek<br />

KOSGEB tarafından örnek gösterilen GATE Elektronik Anonim<br />

Şirketi’nin başarılı Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Maleri<br />

tarafından verilen konferansa, Denizli KOSGEB Başkanı Nedim<br />

Kara, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca öğretim üyeleri ve öğrenciler<br />

katıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen<br />

konferansın açılış konuşmasını yapan Teknokent<br />

Koordinatörü Doç. Dr. Murat Ali Dulupçu, üniversitemizin<br />

teknoloji alanında kendini geliştirmeye çalıştığını ve yatırımlarını<br />

bu yönde yaptığını belirterek, “2004 yılında başlanılan<br />

bu proje sonucunda 2006 yılında Göller Bölgesi Teknokenti’ni<br />

kurduk. Teknokentler ülkemizin gelişimi için hayati öneme sahip<br />

kuruluşlardır. 2001 yılında Türkiye’nin aldığı patent sayısı<br />

7 iken bu sayı Almanya’da 7 bin ve ABD’de 17 bin civarındadır.<br />

Bu rakamlar AR-GE konularında ülkemizin ciddi açıkları<br />

olduğunu göstermektedir.” dedi.<br />

Daha sonra kürsüye gelen Turgay Maleri “Girişimci ruhumu<br />

fark edip dokümansız arıza tespiti fikrimi hayata geçirme<br />

çabası içerisindeyken ODTÜ’de kurulan ilk Teknoloji Geliştirme<br />

Merkezi bana yardımcı oldu ve ofis ortamında üniversitenin<br />

birikimlerinden yararlanarak çalışma imkanı buldum.<br />

Girişimcilik ruhumu üniversitede varolan deneyim ve tecrübe<br />

ile birleştirerek başarılı oldum. Teknoloji Geliştirme Merkezi<br />

(TEKMER) bize üniversite ile işbirliği imkanı verdi. Projelerimle<br />

ilgili olarak temasta bulunduğum şirketlerde arkamda<br />

üniversite olmasının önemi de oldukça büyüktü ve üniversiteyi<br />

kendilerine bir garanti olarak gördüler. Tüm bunlarla birlikte<br />

bir çok fondan AR-GE faaliyetlerimiz için yardım aldık.<br />

Sıfır faizli bu krediler ile bu gün Türkiye’de önemli AR-GE<br />

faaliyetlerinde bulunan yüzde yüz yerli sermayeli 5 şirket arasında<br />

bulunmaktayız. Bununda faydasını özellikle savunma<br />

sanayi gibi kuruluşlarda görmekteyiz. Girişimci ruh olduktan<br />

sonra ülkemizde bunu değerlendirmek aslında oldukça kolay<br />

ve bu bağlamda Ispartalı iş adamlarına oldukça şanslı olduklarını<br />

söylemek istiyorum. Üniversitemizde siz iş adamlarının<br />

da rahatlıkla kullanabilecekleri birçok modern laboratuvar ve<br />

size destekte bulunacak deneyimli bilim adamları mevcut. Isparta,<br />

üniversitesi ile gurur duymalı. Üniversitenizin sizlere<br />

sunduğu bu imkanları en iyi şekilde değerlendirmek sizlerin<br />

elinizde. Modern düşüncenin kabul gördüğü, öğrenci merkezli,<br />

bilime önem veren ve teknolojik araştırmaların ülkemizin<br />

geleceği açısından önemini kavramış bir yerde her türlü yatırım<br />

olanağının olduğunu sizlere tekrar hatırlatmak istiyorum.”<br />

diye konuştu.<br />

Turgay Maleri


98 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 99<br />

Türk Sinemasının<br />

Dört Yapraklı Yoncasına<br />

“Fahri Doktora”<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Senatosu,<br />

Türk sinemasına katkılarından dolayı sinema sanatçıları<br />

Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Filiz Akın’a<br />

‘’Fahri Doktora’’ unvanı verdi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi (SDÜ) Senatosu, Türk Sineması’na katkılarından<br />

dolayı Sinema Sanatçıları Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray<br />

ve Filiz Akın’a ‘’Fahri Doktora’’ unvanı verdi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene, Isparta Valisi Şemsettin<br />

Uzun, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Türk sinemasının ‘’Dört<br />

Yapraklı Yoncası’’ olarak adlandırılan Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Türkan<br />

Şoray ve Filiz Akın ile çok sayıda üniversite öğrencisi katıldı.<br />

Törende SDÜ Senatosunun kararını okuyan Rektör Baydar, Türk toplumunun<br />

bir dönemine damgalarını vuran sinema sanatçılarına ‘’Fahri Doktora’’<br />

unvanı vermekten onur duyduklarını söyledi. Rektör Baydar; Girik,<br />

Koçyiğit, Şoray ve Akın’ın Atatürk önderliğinde başlayan sosyo ekonomik<br />

kalkınma ve modernleşme çabasına filmleriyle katkı verdiğini kaydetti.<br />

Baydar, ‘’Senatomuz toplumsal ve ekonomik yaşamda, köyde, kentte, fabrikada,<br />

okulda, yani yaşama dair her mekanda Cumhuriyet Kadını’nı temsil<br />

eden kadın sanatçılarımıza “Fahri Doktora” payesi verilmesine oy birliğiyle<br />

karar vermiştir. Onur duyuyoruz’’ dedi.<br />

Törende sahneye davet edilen Girik, Koçyiğit, Şoray ve Akın’a, SDÜ Rektörü<br />

Baydar tarafından cübbeleri giydirildi.<br />

Fatma Girik, törende yaptığı konuşmada, bugüne kadar birçok ödül aldığını,<br />

ancak en anlamlı ödülün SDÜ tarafından verildiğini söyledi. Girik, ‘’Bugüne<br />

kadar aldığımız ödüller, insana işini yapması için çok büyük enerji veriyor.<br />

Ama bu ödül bambaşka, taçlandırılmak gibi bir şey.’’ dedi. Türkan Şoray<br />

da fahri doktora payesinin, ‘’yıllarca taşıyacağı bir onur’’ olduğunu belirtti.<br />

Sinemanın kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu ifade eden Şoray, ‘’Bugün<br />

yaşadığım her şey, sinema sayesinde oldu. Onun için önce sinemaya,<br />

ardından üniversiteye çok teşekkür ediyorum. Çok sevdiğim değerli arkadaşlarımla<br />

birlikte bu payeye layık görüldüğümüz için çok mutluyum.’’ diye<br />

konuştu.<br />

-’’KANSERİ YENMEMDE EN BÜYÜK PAY’’-<br />

Filiz Akın ise, kanseri yenmesinde en büyük paya sahip olduğunu belirttiği<br />

Türk Seyircisine teşekkür etti. Uzun süredir bir sinema filminde oynamamasına<br />

rağmen, ödüle layık görülmesinin kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını<br />

belirten Akın, şunları kaydetti:<br />

‘’Ben bu payeyi, oyunculuk ve ustalık adına düşünmüyorum. Sinemamızda<br />

çok usta ve bunu hak eden başarılı oyuncular var. Ama galiba sizinle aramızda<br />

kurduğumuz sevgi ve saygı bağının sonucu bu paye. Sinema sanatçısının<br />

belki örnek olma gibi bir zorunluluğu yok, ama biz böyle olmayı seçtik.<br />

Hep sevgi ve saygı gördük. Bize bu onuru layık gören herkese çok teşekkür<br />

ediyorum.’’<br />

- “DOKTOR HÜLYA KOÇYİĞİT’’<br />

Sahneye davet edilen Hülya Koçyiğit de ‘’Artık beni ‘Doktor Hülya Koçyiğit’<br />

diye çağırabilirsiniz’’ diye espri yaptı. SDÜ Rekörü Baydar ve senato üyelerine<br />

teşekkür eden Koçyiğit, ‘’Biz, eğitim konusunda bugünün öğrencileri<br />

kadar şanslı değildik. Bizim en büyük hocamız Türk halkının kendisi oldu.<br />

Onlara layık, Türk insanı temsil eden insanlar olduk’.’ diye konuştu.<br />

Törende, SDÜ Radyo-Televizyon Merkezi tarafından hazırlanan, ‘’Dört<br />

Yapraklı Yonca’’ adlı belgesel film, duygulu anların yaşanmasına neden oldu.<br />

Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Filiz Akın’ın filmlerinden parçaların<br />

gösterildiği belgesel, üniversite öğrencilerinden büyük alkış aldı.


100 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 101<br />

ENKA Holding kurucusu ve Onursal Başkanı Şarık<br />

Tara’ya Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Senatosu<br />

tarafından SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir<br />

törenle fahri doktora payesi verildi. Törene Vali İsa<br />

Parlak, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

Rektör Baydar, SDÜ Senatosu’nun Tara’ya, küçük<br />

bir şirketten ENKA Holding’e uzanan yolda gösterdiği<br />

çalışkanlığı, şirketinde çalışan çok sayıda elemanla<br />

istihdam yaratma çabalarına destek olması, eğitime,<br />

spora, kültür-sanat dünyasına ve ülkenin diplomatik<br />

ilişkilerine katkı sağlaması nedeniyle fahri doktora<br />

unvanı verilmesini kararlaştırdığını söyledi.Daha<br />

sonra Tara’nın binişi Rektör Baydar tarafından giydirildi<br />

ve Şarık Tara’ya fahri doktora belgesi verildi.<br />

“DÜRÜST ÇALIŞIN”<br />

Törenden sonra bir konuşma yapan Şarık Tara,<br />

hayatta en önemli şeyin çalışmak ve dürüstlük olduğunu<br />

belirterek, bu düşünce ile ENKA Holding’i<br />

dünyanın her tarafından aranılan ve iş yapılan bir<br />

holding haline getirdiğini belirtti. ENKA Holding’in<br />

1970’li yıllardan sonra ülkedeki istikrarsızlıklar nedeniyle<br />

dışarıya açılma kararı aldığını kaydeden<br />

Tara, “ENKA bugün için Hollanda’dan Rusya’ya,<br />

Kazakistan’dan Nepal’e, Cezayir’den Mori, Gine ve<br />

Kamerun’a kadar pek çok ülkede inşaatlar yapmaktadır.”<br />

dedi.<br />

“GELECEKTEN UMUTLU OLUN”<br />

Herkese gelecekten umutlu olmalarını öğütleyen<br />

Şarık Tara, Türkiye’nin imkanı olan bir ülke olduğunu<br />

ancak bunun görülmesi lazım geldiğini söyledi.<br />

Geçmişte inşaat konusunda Almanlar’dan çok<br />

şey öğrendiğini belirten işadamı Tara, “Bugün Alman<br />

ya da Fransız şirketlerinden inşaat konusunda<br />

15-20 yıl öndeyiz. Dünya’da inşaat konusunda aranan<br />

bir firmayız. Ülkemiz demin de belirttiğim gibi<br />

imkanları geniş olan bir ülke, özellikle AB ile ülkemize<br />

yeni ufuklar açılacak. AB’nin bizden istediklerinden<br />

gocunmamamız lazım. Onlar bizden ne istiyor?<br />

Daha temiz bir çevre, daha fazla demokrasi ve hak.<br />

Bunlar kötü şey mi? Ülkemizin yabancı sermayeye<br />

de, yabancı krediye de ihtiyacı var. Son günlerde duyuyorsunuz<br />

bir yabancı gelip İstanbul’da 300 metre<br />

yüksekliğinde bina yapacağım dedi, kıyametler koptu.<br />

Biz ENKA olarak Moskova’da 250 metre yüksekliğinde<br />

bir inşaat yapıyoruz, herkes bize medyun-u<br />

şükran. Kimse bunları sırtına vurup gitmeyecek ki.<br />

Eğer ülke olarak özellikle endüstriyel tarım faaliyetlerini<br />

geliştirebilirsek, 3 milyon işsizimize iş buluruz.<br />

işte o zaman doğu problemi diye bir şey kalmaz.”<br />

diye konuştu.<br />

“YABANCI DİL ÖĞRENİN”<br />

Konuşmasının son bölümünde öğrencilere hitap<br />

eden Tara, şöyle devam etti: “Özellikle sizlerin en ez<br />

bir yabancı dili, yani İngilizceyi çok rahat konuşmanızı<br />

istiyorum. Benim şirketimde 1350 tane mühendis<br />

çalışıyor hepsi yabancı dil biliyor. Yabancı dil<br />

bilen mühendislere ya da başka kişilere ihtiyacımız<br />

var. Benim şirketimde hiç kimse bana Şarık Bey diye<br />

hitap etmez. Bana Şarık abi derler, zira biz bir aileyiz.<br />

Aynı zamanda bu üniversiteye ismini veren Sayın<br />

<strong>Demirel</strong> de benim dostum ve ağabeyimdir. Kendisi<br />

bu ülkeye hizmet etmiş bir insandır.”


102 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 103<br />

Ünlü gitar virtüözü Ahmet Kanneci’ye SDÜ Senatosu tarafından<br />

Fahri Doktora payesi verildi. Kültür Merkezi’ndeki<br />

törene, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, rektör yardımcıları,<br />

dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

Kanneci için hazırlanan tanıtım filminin izlenmesinden<br />

sonra kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

daha önce alınmış olan senato kararını okudu. Baydar,<br />

Kanneci’ye; dünyaca ünlü konser salonlarında 1500’ü aşkın<br />

konser vermesi, pek çok ülkeden başarı ve takdir ödülleri<br />

alması, yabancı dilde yayınlanan “Bir Gitar Metodu” isimli<br />

eseriyle müzik bilgisini kitaplaştırması, yurt içinde ve dışında<br />

5 müzik albümü yayınlaması, ulusal ve uluslararası gitar yarışmalarında<br />

daimi jüri üyelikleri yapması, çok sayıda radyotelevizyon<br />

programlarına katılması ve müzikal çalışmalarıyla<br />

ülkemizi uluslararası platformlarda başarıyla temsil etmesi<br />

nedeniyle “Fahri Doktora” payesi verilmesinin kararlaştırıldığını<br />

söyledi.<br />

Daha sonra Kanneci’ye Rektör Baydar tarafından binişi<br />

giydirildi ve fahri doktora belgesi verildi.<br />

Daha sonra kürsüye gelen Ahmet Kanneci, bugünün hayatının<br />

en heyecanlı günü olduğunu belirterek başladığı konuşmasında,<br />

“Bilim ve sanat birlikte kültürü oluştururur. Kültür<br />

kişiliktir, gelecektir, toplumları tanımlar. Bilimsel kişilik;<br />

meraklı olmayı, araştırmayı, sonuca ulaşmayı ve kanıtlamayı<br />

gerektirir. Bu davranış biçimi, sanatçı kişilik için de geçerlidir.<br />

Unutmamak gerekir ki, dönemleri sanatçılar temsil eder. Sanatçı<br />

korkuyu tanımaz; ama özgürlükleri bilir.” dedi.<br />

Kanneci, konuşmasının ardından davetlilere kısa bir gitar<br />

dinletisi sundu.<br />

Ahmet<br />

Kanneci’ye<br />

SDÜ’den<br />

Fahri Doktora


104 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 105<br />

Çelik Yapılar Laboratuvarı<br />

Hizmete Açıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi,<br />

İnşaat Mühendisliği Bölümü Çelik Yapılar Laboratuvarı hizmete<br />

girdi.<br />

Laboratuvarın açılışı SDÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. M. Saim Saraç ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi<br />

İnşaat Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin<br />

Keyder tarafından gerçekleştirildi. Laboratuvar hakkında bilgi veren<br />

SDÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.<br />

Zeki Ay, “50 milyara mal olan laboratuvarımız çelik yapıların deprem<br />

etkisi altında davranışlarının incelenmesi amacı ile kuruldu.<br />

Laboratuarımız teknik özellikleri ve kapasitesi ile hem özel sektörün<br />

ihtiyacını karşılayacak hem de akademik olarak öğrenci ve öğretim<br />

elemanlarımızın çalışmalarına yardımcı olacak.” dedi. Ay’ın<br />

konuşmasının ardından, laboratuvarda Pushover Analizi olarak<br />

adlandırılan ilk deney gerçekleştirildi. Yanal yük altında 3 boyutlu<br />

çelik yapının davranışları hem görsel olarak hem de bilgisayar ortamında<br />

izlendi.<br />

SDÜ’de Girişimcilik Eğitimi<br />

Sertifika Programı<br />

SDÜ Hastanesi’nde<br />

Ana Sınıfı Açıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi Çocuk Servisi’nde, tedavi gören çocukların okul<br />

öncesi eğitimleri için ‘Hastane Anaokulu’ açıldı.<br />

Anaokulunun açılışına SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, SDÜ Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin<br />

Yorgancıgil, İl Milli Eğitim Müdürü Tacettin Yılmaz ve<br />

İşadamı Bedri Ayhan katıldı.<br />

Açılışta konuşma yapan Başhekim Yardımcısı Prof. Dr.<br />

Hüseyin Yorgancıgil hastane anaokulu ile ilgili olarak şunları<br />

söyledi; “Yaklaşık altı ay önce hastanemizde yatan çocuklarımız<br />

için Hastane İlköğretim Okulu’muzu faaliyete geçirmiştik,<br />

daha sonra anasınıfı öğretmenimiz atandı ve bugün<br />

de anasınıfımızın açılışını yapıyoruz. Bizim amacımız hastane<br />

hizmetinin yanında çocuklarımızın eğitimlerini de aksatmadan<br />

yürütmektir.” Yorgancıgil’in ardından söz alan İl<br />

Milli Eğitim Müdürü Tacettin Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı<br />

ve Eğitim Müdürlüğü’nün eğitime ihtiyaç olan her yere gitmek<br />

ve eğitim vermekle yükümlü olduğunu belirterek, “SDÜ<br />

Rektörlüğü’nün istek ve katkılarıyla hastanede okul öncesi<br />

eğitimin gerekliliğine karar verdik.Biz eğitime ihtiyaç duyulan<br />

her yere okul yaptırmakla ve eğitim vermekle görevliyiz”<br />

dedi.<br />

SDÜ Rektörü Baydar ise başta hastane personeli olmak<br />

üzere hastanede eğitim ve anasınıfı projesini gerçekleştirenlere<br />

teşekkür ederek “SDÜ olarak bizim hedefimiz hasta ya<br />

da sağlıklı tüm vatandaşlarımıza en iyi hizmeti vermektir.”<br />

diye konuştu.<br />

Açılışın ardından hastanede tedavi gören öğrenciler şiir<br />

okudular ve birlikte pasta kestiler.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Girişimci İşbirliği Koordinatörlüğü<br />

tarafından düzenlenen “Girişimcilik Eğitimi Sertifika<br />

Programı” yapıldı. SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen<br />

ve 35 kursiyerin katıldığı ücretsiz sertifika programının<br />

açılışında konuşan SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

amaçlarının öğrenci merkezli bir üniversite yaratmak olduğunu<br />

belirterek, “Bu söz çok söylenir ama gereği bir türlü yerine<br />

getirilmez. Ama biz bunu yapıyoruz. Üniversitemizde öğrenci<br />

konseyi başkanının senato ve yönetim kurulu toplantılarına<br />

girip görüş beyan etme hakkı var. Yakında bu uygulamayı<br />

fakülte yönetim kurullarında da uygulayacağız. Ben basın ve<br />

yayın organlarının insan kaynakları sayfalarını okuyan bir<br />

rektörüm. Oradaki özelliklere uygun öğrenci yetiştirilmesi<br />

için gayret sarfediyorum. Çağın şartlarına uygun öğrenci ilk<br />

olarak bir dil bilmelidir. Ben İngilizceyi bir yabancı dil olarak<br />

kabul etmiyorum. İngilizce günümüzde bir iletişim lisanıdır.<br />

Yani bir öğrenci en azından uluslararası iletişim lisanı olan İngilizceyi<br />

bilmek zorundadır. Ayrıca öğrencilerimizin yaratıcı<br />

düşünceye sahip olmalarını çevrelerine 180 değil 360 derece<br />

açıyla bakabilecek ölçüde yetişmelerini istiyorum. Bu arada<br />

girişimci ruhuna sahip olanların girişimci, akademik ruha sahip<br />

olanların ise akademik kariyer yapmaları doğru olacaktır.<br />

Biz bütün bunları başarabilmek için sağlam bir eğitim alt yapısı<br />

oluşturduk. Oluşturduğumuz altyapıda yetişecek öğrencilerimizin<br />

başarı öyküleri, üniversitemizin en büyük reklamı<br />

olacaktır. Hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”<br />

dedi.<br />

Seminerde “Türkiye de Girişimcilik ve Strateji Geliştirme”<br />

konulu bir sunum yapan İİBF Öğretim Üyeleri’nden Doç.Dr.<br />

Murat Ali Dulupçu girişimciliğin günümüzdeki önemine değinerek,<br />

“ Ülkemizin ekonomik koşullarında yeni iş imkanları<br />

yaratmak oldukça güç bir olay. Bu yüzden ülke olarak rekabet<br />

gücünün arttırılabilmesi için girişimciliğe önem vermek zorundayız.”<br />

diye konuştu. Daha sonra konuşan SDÜ Girişimci<br />

İşbirliği Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. İlker Çarıkçı ise öğrencileri,<br />

mezuniyet sonrasında iş bulmaları için zorlu aşamaların<br />

beklediğini anlatarak, girişimciliğin bu bağlamda önemini<br />

vurguladı.<br />

SDÜ’lü Öğrencilerden<br />

ÇEK Isparta Yurdunu Ziyaret<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Türkçe Topluğu Öğrencileri<br />

Çocuk Esirgeme Kurumu Isparta Yurdu’nu ziyaret ettiler.<br />

Çocuklarla kaynaşan SDÜ’lü gençler, çocukların daha önce<br />

belirlenen ihtiyaçlarını da karşıladılar. Türkçe Topluluğu Başkanı<br />

Haluk Yörük’ün başkanlığında yapılan ziyarete 60 SDÜ’lü genç<br />

katıldı.<br />

Daha önce Huzurevi ve Şehit ailelerini de ziyaret ederek, onlar<br />

adına konserde görev alan Türkçe Topluluğu Öğrencileri, bu tür<br />

etkinlikleri sürdüreceklerini belirttiler.<br />

Kayıpmaz YÖK Başkanı<br />

Teziç’i Ziyaret Etti<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Öğrenci Konseyi<br />

Başkanlığı’na seçilen Afşin Emre Kayıpmaz,<br />

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’i,<br />

makamında ziyaret etti. Nezaket ziyaretinde Kayıpmaz,<br />

Teziç’e Öğrenci Konseyi hakkında bilgi verdi.<br />

Ziyaretten duyduğu memnuniyetini dile getiren<br />

YÖK Başkanı Teziç ise Anadolu’daki üniversitelerin<br />

önemine, Avrupa Birliği ile ilişkilere, Bologna Süreci’ne<br />

ve bu süreçte Ulusal Öğrenci Konseyi’nin önemine<br />

vurgu yaptı.


106<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Orman Fakültesi’nde<br />

Sertifika Töreni<br />

<strong>Bilgi</strong>sayarlı Muhasebe Kursu<br />

Sertifika Töreni<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 107<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Orman Fakültesi Orman<br />

Endüstri Mühendisliği ve Peyzaj Mimarlığı bölümleri tarafından,<br />

Avrupa Birliği ve Türkiye İş kurumu (İŞKUR) destekleriyle<br />

“Aktif İşgücü Programlar Projesi ve Yeni Fırsatlar<br />

Programı” başlığı altında sürdürülen “Hafif İskeletli Ahşap<br />

Konut Yapımı ve Dış Mekan (peyzaj) Düzenleme Projesi tanıtıldı.<br />

Etkinliğe SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca,<br />

SDÜ Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Koray Sönmez, Isparta<br />

İŞKUR İl Müdürü İsmail Deveci, çok sayıda öğretim üyesi,<br />

kursiyerler ve öğrenciler katıldı.<br />

Etkinlikte proje ile ilgili genel bilgi verilerek, kısa bir tanıtım<br />

filmi sunuldu. AB’nin, Türkiye’nin katılım öncesi Mali<br />

Destek Programlarından biri olan bu programa başvuran 1500<br />

projeden 245’inin kabul edildiği bildirildi. Üniversitemiz projesi<br />

olan ,”Hafif İskeletli Ahşap Konut Yapımı ve Dış Mekan<br />

Düzenleme Projesi, Ahşap Yapı Elemanları ve Üretimi, <strong>Bilgi</strong>sayar<br />

Destekli Tasarım ve Dış Mekan Düzenleme” olmak<br />

üzere üç ana başlık altında toplanıyor. 186 kişinin katıldığı bu<br />

proje kapsamında gerçekleştirilen sertifika programında 141<br />

TEF’in Başarısı<br />

kişi belge almaya hak kazandı.<br />

Etkinlikte kürsüye gelen SDÜ Orman Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Dr. Koray Sönmez, “Üniversitemizde yeni açılan bu iki<br />

bölümün bu tip bir organizasyonda bulunması gerçekten çok<br />

sevindirici bir olay. Orman Endüstri Mühendisliği ve Peyzaj<br />

Mimarlığı Bölümü ortak bir proje hazırlayıp, Avrupa Birliği<br />

ve Türkiye İş kurumu (İŞKUR) destekleriyle eğitim vermeye<br />

başladılar. Bu tip organizasyonların hem üniversitemiz hem<br />

de toplumumuz adına devam etmesini diliyor ve kursiyerlerimizi<br />

kutluyorum.” dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen Isparta İŞKUR İl Müdürü İsmail<br />

Deveci de bu projede en önemli faktörün geniş katılımlarla<br />

gerçekleşen toplantılar olduğunu belirtti.<br />

Etkinliğin sonunda kursiyerlere SDÜ Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca tarafından sertifikaları dağıtıldı. Ayrıca<br />

katkılarından dolayı, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca ve Orman<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Koray Sönmez’e, teşekkür belgesi<br />

verildi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi<br />

24- 25 Mart tarihlerinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde<br />

düzenlenen ‘ODTÜ Robot Günleri 2006’ yarışmasında bir<br />

çok dalda ödül aldı.<br />

<strong>29</strong> üniversiteden 150 yarışmacının katıldığı etkinliğe üniversitemiz<br />

Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik – <strong>Bilgi</strong>sayar<br />

bölümü öğrencileri bitirme projeleri ile SDÜ Teknoloji Kulübü<br />

adına 15 projeyle yarışmaya katıldılar.<br />

<strong>Bilgi</strong>sayar Bölümü dördüncü sınıf öğrencisi Adem Baş’ın<br />

“Yeniçeri” adlı robotu rakiplerini geride bırakarak birinci<br />

oldu. Ayrıca Sumo Robot kategorisinde Gökhan Yüksel ve<br />

Süleyman Yılmaz’a ait “Sir Legend” ve “Mersinli Ahmet<br />

Pehlivan” adlı robotlar yapılan karşılaşmalarda rakiplerini<br />

yenerek ilk sekizde yer aldı. Serbest kategoride ise M. Murat<br />

Yaman ve Yenal Geçitoğlu tarafından tasarlanan, yürüyen ve<br />

takla atabilen iki ayaklı robot “Ulubatlı Hasan” ilgi gördü.<br />

Yarışmalarda öğrencilerin danışmanlıklarını Öğretim<br />

Görevlileri Mehmet Albayrak, Ümit Albayrak ve Yrd. Doç.<br />

Dr. Abdülkadir Çakır yaptı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi<br />

tarafından düzenlenen <strong>Bilgi</strong>sayarlı Muhasebe Kursunu bitirenlere<br />

sertifikaları verildi. SDÜ İktisadi ve İdari Bilimler<br />

Fakültesi Dekanlık makamında gerçekleştirilen törene SDÜ<br />

Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü ve İİBF Kamu Yönetimi Bölümü<br />

Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Gül, İİBF İşletme Bölümü<br />

Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmet Titiz, sertifika almaya<br />

hak kazanan kursiyerler katıldı.<br />

Mühendislik Mimarlık Fakültesinde<br />

Ödül Töreni<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Mühendislik Mimarlık<br />

Fakültesi’nde 2004-2005 yılında dereceye giren öğrenciler ve<br />

akademik yükseltme yapan öğretim elemanları için ödül töreni<br />

düzenledi. Mühendislik Mimarlık Fakültesi Amfisi’nde<br />

düzenlenen ödül töreninde konuşan Fakülte Dekanı Prof. Dr.<br />

Saim Saraç, fakültelerinin bir aile ortamı gibi olduğununu belirterek,<br />

“Biz Mühendislik Mimarlık fakültesi olarak bir aileyiz.<br />

Sevinçleri ve üzüntüleri hep birlikte paylaşıyoruz. Bugün<br />

de başarılı öğrenci ve öğretim elemanlarımızla duyduğumuz<br />

mutluluğu paylaşıyoruz.” dedi.<br />

Dekanın konuşmasının ardından ödül törenine geçildi.<br />

Törende, Mühendislik Mimarlık Fakültesi’ne yeni katılan ve<br />

Gül ve Titiz ortaklaşa yaptıkları açıklamada 15 Mart tarihinde<br />

başlayan kursun 12 hafta sürdüğünü belirterek, “Her<br />

öğrenciye bilgisayarlı eğitim uygulamaları sunduk. Günümüz<br />

bilgisayar çağı olduğu için, bu tip paket programların<br />

öğrenilmesi şart oldu. Bu bağlamda katılımcılara bu konularda<br />

destek verdiğimizi düşünüyoruz.” diye konuştular.<br />

Daha sonra sertifika almaya hak kazanan 47 kursiyere<br />

sertifikaları dağıtıldı.<br />

akademik ünvanı yükseltilen öğretim elemanlarının takdimi,<br />

fakültede 2004 yılı bilimsel yayınlarıyla ilk üç sırayı alan öğretim<br />

elemanlarına teşvik ödülü, 2004-2005 yılı spor faaliyetlerinde<br />

dereceye giren öğretim elemanı ve öğrencilere sertifika<br />

ve kupa, son dönemde emekli olan personele plaket ve fakülte<br />

bölümlerinden dereceye giren dönem mezunlarına ödülleri<br />

verildi.<br />

Ödül Töreninin ardından Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa<br />

Kuşçu’nun “Göller Yöresinin Çiçekleri” konulu fotoğraf<br />

sergisi açıldı. 60 fotoğrafın yer aldığı sergi bir hafta süreyle<br />

açık kaldı.


108 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 109<br />

Tıp Fakültesi<br />

42 mezun verdi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Tıp Fakültesi sekizinci dönem<br />

mezunlarını verdi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen mezuniyet törenine<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, SDÜ Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Prof. Dr. İsmail Karaca,<br />

SDÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet<br />

Aydoğan, SDÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Namık<br />

Delibaş, çok sayıda öğretim üyesi, öğrenci aileleri ve öğrenciler<br />

katıldı.<br />

Bu yıl sekizincisi gerçekleştirilen mezuniyet töreninde<br />

bölüm birincisi Dr. Gökçen Ay, ikincisi Dr. Hatice Daldal<br />

ve üçüncüsü Dr. Bahriye Küçükkılınç eğitim meşalesini<br />

Öğrenci Konseyi Başkanı Dr.Afşin Emre Kayıpmaz’a teslim<br />

ettiler.<br />

Bölüm birincisi Dr. Gökçen Ay ve Dr. Arzu Delibaş, mezunlar<br />

adına birer konuşma yaparak emeği geçen herkese<br />

teşekkür ettiler.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ Tıp Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan, “Bugün burada mezun<br />

olan öğrencilerimiz SDÜ Tıp Fakültesi’nin sekizinci dönem<br />

mezunları olmakla beraber, 2006’lılar olarak anılacaklardır.<br />

1993-94 yılında eğitime başlayan tıp fakültemizden, 268<br />

mezun verdik. Bugün 42 mezunumuz daha bu sayıya katılacak.<br />

Fakültemiz; 42 profesör, 47 doçent, 79 yardımcı doçent<br />

kadrosuyla eğitim vermektedir. Mevcut öğretim üyesi<br />

sayısıyla ülkemizin eğitim alt yapısı sağlam tıp fakülteleri<br />

arasındayız. Öğrencilerimize uygulamalarda en iyi koşulları<br />

sağladık, kaliteli eğitimin yanı sıra bilimsel nitelikte<br />

eğitim verdik. Bu uzun süreçte öğrencilerimizi destekleyen<br />

ailelerini ve öğretim üyelerimizi tebrik ediyorum.” dedi.<br />

Meslektaşlarına öğütler veren Dekan Aydoğan şöyle devam<br />

etti: “Bilim ve teknolojinin son derece hızlı geliştiği<br />

günümüzde kendinizi güncel tutmalısınız. Artık çok ciddi bir rekabet var,<br />

bu rekabet koşulları arasında SDÜ Tıp Fakültesi’nden aldığınız eğitim size<br />

yetecektir. Yolunuz açık olsun”<br />

Daha sonra kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar<br />

yaptığı konuşmada, “ Öğretim üyeliği zor bir mücadeledir. Öğretim üyeliği<br />

sadece hasta bakmak değildir, bu arkadaşlarımız insan yetiştirmenin<br />

onurunu ve gururunu yaşayan insanlardır. Öğretim üyesi arkadaşlarım,<br />

tüm tecrübelerini öğrencileriyle paylaşarak onlara hem tıp eğitimi hem de<br />

hayat dersi verdiler.” dedi. Öğrenci anne ve babalarına da teşekkür eden<br />

Baydar, öğrencilere seslenerek, “ Artık ağaçların ağaç olduğunu anlama<br />

zamanı geldi. Hekim mesleğini seçerek kendinize onurlu bir hayat seçtiniz.<br />

Artık hekimliğin ne kadar zor bir meslek olduğunu ve kendinizi devamlı<br />

yenilemeniz gerektiğini bilmelisiniz. Hekimlerin tatili yok, bayramı<br />

yoktur. Bu alanda başarılı olacağınıza inanıyorum ve varolan başarınızın<br />

devamını diliyorum. Diplomanız umutlarınıza yol olsun, yolunuz açık olsun.”<br />

diye konuştu.<br />

Tıp Fakültesinden mezun olan 42 doktor, Dekan Prof. Dr. Nevres Hürriyet<br />

Aydoğan’ın okuduğu “Hipokrat Yemini”ni hep bir ağızdan tekrar<br />

ettiler. Ardından bölüm birincisi Dr. Gökçen Ay yaş kütüğe plaket çaktı.<br />

Duygulu dakikaların yaşandığı törende, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar Bölüm Birincisi Dr. Gökçen Ay’a, SDÜ Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Vecihi Kırdemir Bölüm İkincisi Dr. Hatice Daldal’a, SDÜ Tıp Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan, bölümden üçüncü olarak mezun<br />

olan Dr. Bahriye Küçükkılınç’a diplomalarını takdim ettiler.<br />

Mezuniyet pastasının kesilmesi ve keplerin havaya atılmasıyla SDÜ<br />

Tıp Fakültesi Mezuniyet Töreni son buldu.


110 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 111<br />

“Aile Hekimliği”<br />

Konferansı<br />

“Küresel Emperyalizm İnsanları<br />

Köleleştirir” Ülkeleri Yok Eder<br />

Prof. Dr. Zafer Öztek<br />

KASAUM’dan “Üniversite Gençliği,<br />

Kadın ve Depresyon” Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi’nde (KASAUM) ‘Üniversite Gençliği Kadın<br />

ve Depresyon’ konulu seminer verildi.. Konferansa konuşmacı<br />

olarak Yrd. Doç. Dr. Duru Gündoğar katıldı. Gündoğar<br />

konuşmasında kadınlarda ve üniversite gençlerinde görülen<br />

depresyon konusuna değinerek, “Kadınların erkeklere oranla<br />

daha çok depresyon şikayetleri oluyor. Bu sebeple kadınlar<br />

daha da önemle ele alınması gereken bir sorun alanıdır. Kadınlar<br />

erkeklere göre daha genç yaşta depresyona yakalanır, daha<br />

sık yinelenir ve uzun süreli rahatsızlıkları olur.” diye konuştu<br />

Ergenlik döneminde görülen depresyonlara da değinen<br />

Gündoğar, “Ne yazık ki ülkemizde gençler ergenlik döneminde<br />

yaşadıkları duygusal ve ruhsal fırtınalara ek olarak bir de<br />

üniversite sınavı sebebiyle sıkıntıya girmekte ve kimliklerini<br />

geliştirebilmeleri için gerekli sosyal beceri ve bireysel eğilimlerini<br />

geliştirme olanakları açısından kısıtlanmaktadırlar. Gençler<br />

günümüzde kendilerini üniversite sınavını kazanmaya odaklamış<br />

ve istedikleri mesleği seçmek yerine puanlarının yettiği<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı<br />

Ana Bilim Dalı tarafından organize edilen “Aile Hekimliği<br />

Uygulamaları ve Genel Sağlık Sigortası” konulu bir<br />

konferans SDÜ Tıp Fakültesi Salonu’nda gerçekleştirildi.<br />

Konferansa konuşmacı olarak Hacettepe Üniversitesi Halk<br />

Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Öztek katıldı.<br />

Öztek yaptığı konuşmada, “Ülkemizde sağlık hizmetleri konusunda<br />

bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Bir takım sorunların olduğu<br />

kesin ve bunları düzeltmek için hükümetimizin başlıca iki girişimi<br />

var. Birincisi, kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması<br />

diğeri ise sağlıkta dönüşüm programıdır. Aile hekimliği, genel<br />

sağlık sigortası, özel sigortacılığı teşvik, özerk hastaneler,<br />

ulusal ilaç ve tıbbi cihaz kurumları başlıkları bu girişimlerin<br />

içerisinde yer alıyor. Aile hekimliği ile ilgili kanun 24 Kasım<br />

2004’te “Pilot Uygulama “ olarak kabul edildi. 10 maddeden<br />

oluşan bu kanunda iki yönetmelik var. Çalışma esasları ve<br />

sözleşme- ücretlendirme. Aile Hekimliği pilot uygulaması ise<br />

şu anda Düzce’de uygulanıyor.” dedi.<br />

Aile Hekimliği uygulamalarının İngiltere, Hollanda ve<br />

Danimarka’da da yıllardır sürdürüldüğünü söyleyen Öztek<br />

bu yeni uygulamanın olumlu ve olumsuz yönlerini de dile getirerek,<br />

“Bu uygulamada hekimlerin hasta, hastaların hekim<br />

seçme hakları vardır. Her aile hekimliği en az bin en çok 4 bin<br />

hastaya tedavi uygulayabilecektir. Hasta sayısı binin altına düşer<br />

ve iki ay boyunca bini aşmazsa, aile hekimliği sözleşmesi<br />

iptal olacaktır. Birinci basamaktan sevki sadece aile hekimleri<br />

yapacağı için iş hekimliğinin sonu da diyebiliriz. Sağlık Bakanlığı<br />

bütçesinin yarısı aile hekimliği uygulamasına ayrılacak ve<br />

bu parayı da bulmak gerçekten zor.” diye konuştu.<br />

mesleği seçmek zorunda bırakılmışlardır.” dedi.<br />

KASAUM’da yapılan etkinliğe KASAUM Müdürü Yrd.<br />

Doç.Dr. Songül Sallan Gül, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Dr. Kubilay Aktulum, ve öğretim elemanları katıldı. Konferansın<br />

sonunda KASAUM Müdürü Gül, düzenledikleri seminerlere<br />

katılanlara teşekkür belgesi verdi.<br />

“Küresel Emperyalizm’den<br />

kurtulmanın en önemli<br />

yolu Mustafa Kemal’in de<br />

dediği gibi bağımsızlığı<br />

paylaşmamaktır. Egemenlik<br />

hiçbir şekilde paylaşım<br />

kabul etmez. Emperyalizmin<br />

ekonomik tuzaklar başta<br />

olmak üzere ülkemiz üzerinde<br />

bir çok tuzağı vardır.”<br />

Atatürk’ün 125. Doğum Yılı etkinlikleri kapsamında Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nde ‘Küresel Emperyalizm<br />

Türkiye’den Ne İstiyor?’ konulu konferans düzenlendi. Konferansa<br />

konuşmacı olarak Atatürkçü Düşünce Derneği Genel<br />

Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Saltık katıldı.<br />

“Küreselleşme Amerikan hegemonyasının öteki adıdır.”<br />

diye konuşmasına başlayan Saltık, “Türkiye’nin jeopolitik<br />

konumu dünya ülkeleri için çok önemli. Ülkemiz petrol kaynakları<br />

başta olmak üzere bir çok doğal güzelliğe sahip. Bu<br />

yüzden sorumluluğumuz çok büyük ülkemizi korumak için<br />

çok çalışmalıyız.”dedi.<br />

Saltık, “Küresel Emperyalizm’den kurtulmanın en önemli<br />

yolu Mustafa Kemal’in de dediği gibi bağımsızlığı paylaşmamaktır.<br />

Egemenlik hiçbir şekilde paylaşım kabul etmez. Emperyalizmin<br />

ekonomik tuzaklar başta olmak üzere ülkemiz<br />

üzerinde bir çok tuzağı vardır. Bu tuzaklar şimdi küçük gibi<br />

gözükse de sonunda ülke bağımsızlığımızın ciddi şekilde tehlikeye<br />

girmesi kaçınılmazdır. Emperyalist devletler bize tabi<br />

ki bağımsızlığınızı bizimle paylaşın demiyorlar; ama gerek<br />

ekonomimizi ellerinde tutarak, gerek üretimimizi kısıtlayarak<br />

bu yolda hızla ilerliyorlar. Eğer bir an önce tedbir almazsak<br />

bağımsızlığımızı paylaşır duruma geleceğiz. ‘Egemenlik<br />

hiç bir renkte, hiçbir biçimde, hiçbir anlam ve yolla paylaşım<br />

kabul etmez.’ demişti Mustafa Kemal. Biz de bu sözden yola<br />

çıkarak bağımsızlığımızı kısıtlayacak her türlü yolu kapatıp<br />

önlem almalıyız.” diye konuştu.<br />

“AB Emirleri Sevr’den tehlikeli”<br />

Avrupa Birliği’nin bizi alma yolunda çok ciddi emirleri<br />

olduğunu söyleyen ve bunların günümüzde Sevr’den çok<br />

daha tehlikeli bir hal aldığını kaydeden Saltık konuşmasına<br />

şöyle devam etti; “AB’nin Türkiye’den, Kıbrıs’ı Rumlar’ın<br />

temsil edeceği, Ege Sorunu’nun Yunanistan’ın isteklerine göre<br />

çözüleceği, Türkiye’nin Güneydoğusu’nda Kürdistan Devleti<br />

kurularak ülkeden ayrılması, Ermeni Soykırımı’nın kabul<br />

edileceği, Fırat ve Dicle sularının uluslararası denetime tabi<br />

tutulacağı konularında çok tehlikeli istekleri var. Bu istekler<br />

‘Uyum Yasaları’ adı altında TBMM’den geçirilmek istenmektedir.<br />

Tabi bunlar isteklerin çok küçük bir kısmı. Bu uyum<br />

yasaları adıyla önümüze sürülen hain istekler Sevr’den daha<br />

tehlikeli gözüküyor gözüme.”<br />

“Küreselleşmenin en etkili silahı<br />

borçlandırmadır.”<br />

Saltık konuşmasında küreselleşmenin ülkeleri borçlandırarak<br />

savaştığını belirterek, “Biz 47 yıldır kapıda bekliyoruz.<br />

Bakın bakalım tarihe, hangi ülke bizim kadar beklemiş. AB’ye<br />

girmemiz için özgürlüğümüz, zenginliklerimiz, her şeyimiz<br />

isteniyor . Girmemiz ise çok zor gözüküyor. Aslında asıl amaç;<br />

ülkemizi borçlandırmak, yoksul bırakıp bağımsızlığı paylaşmaktır.<br />

Hayatımıza IMF girdiğinden bu yana ekonomimize<br />

bir bakın 350 milyar doların üzerinde dış borcumuz var. İşin<br />

kötüsü hala borçlanmaya devam ediyoruz. İşte burada küreselleşmenin<br />

en etkili silahı olan borçlanma karşımıza çıkıyor.<br />

Böyle giderse AB bizi borçlandırıp kendine mahkum ederek<br />

daha çok uyum yasaları hazırlayacağa benziyor.<br />

Küresel Emperyalizm insanlarımızı yoksullaştırdı, örgütlenmeden<br />

uzaklaştırdı bizleri borçlu yaşamak zorunda bıraktı.<br />

Ama zaten onun amacı da budur. Küresel Emperyalizm insanları<br />

giderek köleleştirir, ülkeleri de giderek yok eder.”dedi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde yapılan konferansa Tıp Fakültesi<br />

Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ali Altuntaş, Rektör Danışmanı<br />

Prof. Dr. Yusuf Ayvaz, Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta<br />

Şubesi Başkanı Mahmut Özyürek, öğretim elemanları ve<br />

öğrenciler katıldı. Konferansın sonunda Rektör Danışmanı<br />

Ayvaz, Ahmet Saltık’a üniversitemiz Seramik Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezince hazırlanan minyatür Atatürk Heykeli<br />

armağan etti.<br />

Prof. Dr. Ahmet Saltık


112 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 113<br />

“Aileler Engelli Çocuklarını<br />

Toplumdan Uzaklaştırmamalı”<br />

SDÜ Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından<br />

10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde ‘Toplum Bilincinin Artırılması Bağlamında<br />

Engellilik” konulu panel düzenlendi. Panelde, engellilerin<br />

dünyada ve ülkemizde karşılaştığı sorunlar tartışıldı ve bu<br />

sorunlara çözüm yolları arandı.<br />

Panel başkanlığını yapan, Engelliler Araştırma ve Uygulama<br />

Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ersin Uskun, engellilerin<br />

sorunlarının ülkemizde çok fazla olduğunu ve engellilerin<br />

sosyal hayata katılmayıp evlerine kapandığını belirtti.<br />

Uskun, “Gelişmiş ülkelerde, engelli bireylere; eğitim, sağlık<br />

güvencesi, yasal düzenlemeler gibi birçok konuda destek<br />

sağlanmaktadır. . Bizim ülkemizde ise bu çok farklıdır. Eğitim<br />

ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği , yasal düzenlemelerin<br />

yeterli olmaması ya da tam anlamıyla uygulanmaması en<br />

belli başlı sıkıntılar arasındadır. Engelliler genellikle evlerine<br />

kapanıp oturmakta ya da oturtulmaktadırlar. Ülkemizde engellilik<br />

çok yaygın olmasına rağmen sokakta çok az engelli<br />

görürüz.” dedi.<br />

Ersin Uskun’un konuşmasının ardından panelistler engelliler<br />

konusundaki araştırmalarını aktardılar. SDÜ İlahiyat<br />

Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

Dr. Adem Efe, ‘Engelli ve Ailelerinin Mevcut Sorunları ve<br />

Öneriler’ konulu sunumunda engellilere sokakta farklı gözle<br />

bakıldığını ve bu durumdan engelli ailelerinin olumsuz yönde<br />

etkilendiklerine değindi. Efe, “Engelli bireylerimize farklı<br />

gözle bakılması aileleri çok rahatsız etmektedir. Fakat aileler<br />

bir şeyin farkında olmalıdırlar, engelli bireyin topluma uyum<br />

sağlaması konusunda onlara çok iş düşmektedir. Aileler engelli<br />

çocuklarından utanmamalı, onları eve kapatmak yerine<br />

toplum içine çıkarmalıdır.” diye konuştu.<br />

Panel’in ikinci konuşmacısı SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi<br />

Sosyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit<br />

Akça, ‘Engelliler ve Ailelerinin Kabullenme Sürecine Yönelik<br />

Öneriler’ konusunda sunum yaptı. Akça; “Engellilik bir farklılıktır<br />

bunu kabul ederek nasıl davranmak gerektiğini bilmek<br />

gerekir. Engelli bireylerin yakınları onlardan utanmak<br />

yerine onların farklı olduklarını kabullenmelidirler. Bunu<br />

bir farklılık olarak görürsek bu durumdan asla utanmayız.<br />

Unutmayın engellilerin tek istediği biraz anlayış ve sevgidir.”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Ardından SDÜ İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim<br />

Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Certel, ‘Engelliler<br />

Psikoloji Açısından Dinin Önemi’ konusuna değindi. Certel,<br />

“Din, engellerin aşılması, engelin kabullenilmesi bakımından<br />

önemlidir. İnsanlar engellilikten kaynaklanan sebeplerle hırçınlaşabilir,<br />

farklı tepkiler gösterebilir. Bunun için inançlı olmak<br />

ve dua etmek engelli bireyleri sakinleştirir.” dedi.<br />

‘Engelliler Bağlamında Toplum Bilincinin Geliştirilmesi’<br />

konusuna değinen SDÜ İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim<br />

Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Açıkel ise engelliler<br />

konusunda toplumun her kesimine görev düştüğüne değinerek<br />

şunları söyledi: “Engellilerin toplum hayatına katılması<br />

konusunda herkese önemli görevler düşmektedir. İhmal etmek,<br />

görmezlikten gelmek ve acımak yerine sosyal ilişkilerin<br />

arttırılması gereklidir. Ülkemizde engelliler için yapılan<br />

çalışmalar çok azdır. Bu insanlarımız için aileler, çeşitli sosyal<br />

kurum ve kuruluşlar, medya ve sivil toplum kurumları çalışmalar<br />

yapmalıdırlar.”<br />

Panelin son konuşmacısı Burdur Eğitim Fakültesi Okul<br />

Öncesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Şahbaz,<br />

‘Engellilik Eğitiminde Kaynaştırma Uygulamaları ve Sorunlar”<br />

başlığı altında konuştu. Şahbaz; “Engelli çocukların<br />

normal çocuklarla aynı okullarda eğitim görmelerine kaynaştırmalı<br />

eğitim diyoruz. Bu tip eğitimde normal öğrencilerle<br />

engelli öğrenciler kaynaşır, eğitimde çeşitlilik artar. Fakat bu<br />

uygulamalar incelendiğinde öğrenciler arasında bir etkileşim<br />

olmadığı gözlenmiştir. Normal arkadaşlarıyla okuyan engelli<br />

çocuklar kendilerini yalnız hissetmişlerdir Bu da yanlış uygulamalardan<br />

kaynaklanmaktadır. Bu eğitimin temelleri düzgün<br />

atıldığında ve doğru şekilde uygulandığında inanıyoruz<br />

ki çocuklar arasında etkileşim olacaktır. Engelli çocukların<br />

herkes gibi normal okullarda okumaları, onları toplumun içine<br />

karıştıkları için daha mutlu edecektir.”diye konuştu.<br />

SDÜ’de Jeotermal Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Jeotermal Enerji, Yeraltı<br />

Suyu ve Mineral Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi<br />

ile Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği<br />

Bölümü tarafından “Salihli-Kurşunlu Kaplıcaları ve civarının<br />

Jeotermal Potansiyelinin Araştırılması” konulu bir konferans<br />

düzenlendi.<br />

SDÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi 101 nolu Amfide<br />

yapılan konferansa konuşmacı olarak, Dokuz Eylül Üniversitesi<br />

Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun<br />

Sarı katıldı. Prof. Sarı yaptığı sunumda jeotermal enerjinin<br />

tarihini, dünyadaki ve Türkiye’deki konumunu anlatarak,<br />

“Salihli-Kurşunlu Kaplıcaları bölgesini tanımlarken, jeolojiyi<br />

de anlatmak gerekiyor. Bizim yaptığımız araştırmalar jeofizikledir.<br />

Dünyada yapılan çalışmalar sonrasında jeotermal<br />

enerjiyle çalışan ilk turbo jeneratör 1912 yılında kuruldu. Jeotermal<br />

enerji 1930 yılında ısıtma amaçlı, 1940 yılında sıcak su<br />

temininde kullanıldı ve 1956 yılında da ilk jeotermal santrali<br />

kullanılmaya başlandı. Dünyada jeotermal kuşaklara bakarsak,<br />

Ant, Alp-Himalaya, Karayip ve Orta Amerika Volkanik<br />

Kuşağı olmak üzere dört bölümde oluşmaktadır. Ülkemiz<br />

ise jeotermal kaynaklar bakımından dünyada yedinci olarak<br />

konumunu sürdürmektedir ve 1980’den bu yana 170 jeotermal<br />

alan ve buna ek olarak 400 adet üretim kuyusu ve 300<br />

adet araştırma kuyusu saptanmıştır. Salihli-Kurşunlu Kaplıcası<br />

Batı Anadolu’da yüksek sıcaklığa sahip bir alandır. Bu<br />

sahada kuyu ağzı sıcaklığı 96 santigrat derecedir. Jeotermal<br />

Görme Engelliler Yararına<br />

SDÜ’den Konser<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Engelliler Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezi ve Altı Nokta Körler Derneği Isparta Şubesi<br />

organizasyonuyla SDÜ Kültür Merkezi’nde Türk Sanat<br />

Müziği konseri düzenlendi.<br />

Altı Nokta Körler Derneği Isparta Şubesi’nin açılışı nedeniyle<br />

düzenlenen konsere, Altı Nokta Körler Derneği Genel<br />

Başkanı Süha Sağlam, Altı Nokta Hizmet Vakfı Başkanı<br />

Turhan İçli, Ankara Şube Başkanı Fethi Kalıpçı, Isparta Şube<br />

Başkanı İsmail Er, SDÜ Engelliler Araştırma ve Uygulama<br />

Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ersin Uskun, görme engelli<br />

vatandaşlar ve aileleri katıldı.<br />

alan bir hazinedir. Yeraltı sularının sıcaklığı arttıkça içerisinde<br />

çözünen mineral miktarı ve dolayısıyla iletkenlik artar. Bu<br />

bağlamda düşük öz direnç elverişli jeotermal alan oluşmasına<br />

yardımcı olur.” diye konuştu.<br />

Konser öncesinde kısa bir teşekkür konuşması yapan Isparta<br />

Şube Başkanı İsmail Er, “Isparta’daki görme engelli vatandaşlarımızın<br />

sorunlarına çözüm bulup, bir nebze de olsa<br />

onların sıkıntılarını paylaşmak amacıyla bu derneği kurduk.”<br />

dedi.<br />

Konuşmanın ardından TRT Ankara Radyosu Görme Engelli<br />

Ses Sanatçısı Sema Önder Türk Sanat Müziği eserlerinden<br />

oluşan bir konser verdi. Birbirinden güzel şarkıların seslendirildiği<br />

konserde, davetliler gönüllerince eğlendiler.<br />

Konser sonunda, Sanatçı Sema Önder’e katılımlarından<br />

dolayı İsmail Er tarafından çiçek takdim edildi.


Tevfik <strong>Bilgi</strong>n<br />

114 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 115<br />

Türk Bankacılık Sistemindeki Gelişmeler<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nde Bankacılık Düzenleme<br />

ve Denetleme Kurumu Başkanı (BDDK) Tevfik <strong>Bilgi</strong>n’in<br />

konuşmacı olarak katıldığı “Türk Bankacılık Sistemindeki<br />

Gelişmeler” konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa<br />

Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Vecihi Kırdemir ve Prof. Dr. İsmail<br />

Karaca ile Isparta Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Hasan<br />

Hüseyin Kaçıkoç, dekanlar, öğretim üyeleri, banka müdürleri<br />

ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

Türk finans sistemini anlatarak konuşmasına başlayan<br />

Tevfik <strong>Bilgi</strong>n, “Türk finans sistemi bankalar, sigorta şirketleri,<br />

katılım bankaları, bireysel emeklilik şirketleri ve yatırım<br />

ortaklıkları gibi şirketlerden oluşmakta. 2005 verilerine göre,<br />

575 milyar dolar mevcut aktiflere sahip bu sektör ülkemiz<br />

GSMH’nın yüzde 81.3’üne karşılık gelmekte ve en önemlisi<br />

bu miktarın yüzde 85’ini önde gelen 10 banka yönetmektedir.<br />

Bankacılık böylesine önemli bir sektör olduğundan , en ufak<br />

bir sorun ekonomiye olumsuz şekilde yansımaktadır. Bu durum<br />

karşısında BDDK’nın denetleyici ve düzenleyici yetkisi<br />

önem kazanmaktadır.” dedi. Bankaların fiziksel özelliklerinden<br />

bahseder konuşmasına devam eden <strong>Bilgi</strong>n, “Bankacılık<br />

sektöründeki büyümenin devam etmesine orantılı olarak<br />

şube sayısı artmaktadır Bugün için 47’si banka, dördü ise katılım<br />

bankası olmak üzere ülkemizde toplam 51 banka bulunmaktadır.<br />

Bu bankaların 4568 şubesinde toplam olarak 138 bin<br />

718 personel görev yapmaktadır. Kriz öncesinde 170 binlerde<br />

olan çalışan sayısı kriz döneminde 120 binlere gerilemişti. Son<br />

yıllarda ise demin de belirttiğim gibi bankalar faaliyetlerini<br />

artırmaya başladı. .Siz öğrencilerimize bir müjde olarak istihdamın<br />

bu sektörde daha da artacağını söyleyebilirim.”diye<br />

konuştu.<br />

Türk bankacılık sisteminin genel sorunları ve ekonomimize<br />

yansımalarını anlatarak konuşmasını sürdüren <strong>Bilgi</strong>n şunları<br />

söyledi: “Bankalarda toplanan mevduatın yüzde 61,7’si<br />

krediye gidiyor. Kriz döneminde bu pay yüzde 20 idi. Bununla<br />

birlikte kriz döneminden sonra kredilerdeki artış yüzde 50<br />

iken bankalarda toplanan mevduattaki artış sadece yüzde 27<br />

civarında kaldı. Sonuç olarak halkımız yeterince tasarruf etmiyor.<br />

Buna rağmen tüketime devam ediyor.<br />

Bankalar reel sektörü fonlamıyor, yani yeterli kredi vermiyor<br />

deniliyor. Ancak 5 Mayıs 2006 tarihi itibarıyla ülkemizdeki<br />

bankalar 119.3 katrilyon lira kurumsal kredi vermiş. Bu<br />

oran genel toplamın yüzde 68’inin oluşturuyor. Ayrıca 55.8<br />

katrilyon bireysel kredi sağlamış. Bu da yüzde 32’yi oluşturuyor.<br />

Yani aslında bankalar kredi veriyor. Zaten bankalar için<br />

çıkış yolu kredi vermektir. Yani topladıkları mevduatı satmalarıdır.<br />

Burada bireysel kredileri konuşurken vatandaşlarımıza<br />

bir tavsiyem olacak. Özellikle kredi kartları konusunda<br />

vatandaşlarımız dikkatli olmalı. Gelirinden fazla tüketime yönelmeleri<br />

kendileri için sıkıntı yaratır. Kredi kartı bir ödeme<br />

aracıdır. Sadece hayatı kolaylaştırır. Ancak asla hayati idame<br />

yani sürdürme amacıyla kullanılmaz. Bu konuya dikkat etmek<br />

gerekiyor. Burada bir başka bireysel kredi türü de konut<br />

kredileridir. Konut kredileri 2006 Şubat itibarıyla 334 bin 465<br />

kişi tarafından kullanılmıştır. 2004 yılında bu rakam 112 bin<br />

189 idi. Bunda artış vardır. Ancak kullanılan konut kredileri<br />

oranı milli gelirin yüzde 2’si büyüklüğündedir. Yani daha<br />

da artması rahatlıkla mümkündür. Ayrıca ülkemizin insanları<br />

akıllı olarak davranıyorlar. Bugün için kullanılan konut<br />

kredilerinin ortalama vadesi büyük bir çoğunlukla 5-6 yıllık<br />

oluyor. Biliyorsunuz vade azaldıkça ödenecek toplam tutar ve<br />

faiz azalır.”<br />

“BANKACILIK ZOR ZANAAT”<br />

Türkiye’deki bankacılığın 1990-2000 arasındaki karlı günlerinin<br />

geride kaldığına değinen Tevfik <strong>Bilgi</strong>n, “Bankacılık<br />

risk alma sanatıdır. Risk almadan bankacılık yapamazsınız.<br />

Bankaların karlılık oranları düşüyor. Eski günler geride kaldı.<br />

Bankacılar adeta sinekten yağ çıkarıyorlar. Bizlere bazı şikayetler<br />

geliyor. Bankalar havale masrafı alıyor diye. Almayıp<br />

ne yapacaklar. Bu doğal bir şey. Bedava bankacılık yapamazlar.<br />

2001 krizi bankacılık için bir milattır. O tarihlerde 80 olan<br />

banka sayısı deminde belirttiğim gibi katılım bankaları da<br />

dahil olmak üzere 51’e düşmüştür. Bankacılık sektörü son 15-<br />

20 yılın en sağlıklı dönemini yaşıyor. Türkiye genç bir nüfusa<br />

sahip, büyüme potansiyeli fazla ve bankacılık kültürüne sahip<br />

bir ülke, krizlerden geçe geçe kriz deneyimine de sahip.<br />

Bu sektörün bugünkü konumunu devam ettirebilmesi için en<br />

önemli şart siyasi ve ekonomik istikrardır.” diye konuştu.<br />

Konferans bitiminde <strong>Bilgi</strong>n’e SDÜ Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Vecihi Kırdemir tarafından seramik Atatürk Heykeli ve çiçek<br />

takdim edildi.<br />

“Üniversiteler<br />

Gelecek Demektir”<br />

Sanayi çağından bilgi çağına geçtiğimiz bu dönemde,<br />

üniversitelerin bilgi üretme konusunda en önemli<br />

müesseseler olduklarına değinen Ağar, “Üniversiteler<br />

gelecek demektir, üniversiteler hayat demektir.<br />

Üniversiteler üretim demektir.” dedi.<br />

Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, sanayi çağından bilgi çağına geçtiğimiz<br />

bu dönemde, üniversitelerin bilgi üretme konusunda en önemli müesseseler olduklarına<br />

değinerek, “Üniversiteler gelecek demektir, üniversiteler hayat demektir. Üniversiteler<br />

üretim demektir.” dedi.<br />

SDÜ’nün davetlisi olarak Isparta’ya gelen Mehmet Ağar, SDÜ Kültür Merkezi’nde<br />

üniversite öğrencileri ile bir sohbet programına katıldı. Sanayi çağından bilgi<br />

çağına geçtiğimiz dönemde üniversitelere çok önemli görevler düştüğünü<br />

kaydeden Ağar, bunun için üniversitelere de gereken önemin verilmesi<br />

gerektiğini hatırlattı. Ülkenin sıkıntılı bir süreçten geçtiğine işaret eden<br />

Ağar, sorunların demokrasi ve hukuk kuralları içinde ve halktan da<br />

destek alınarak çözülebileceğini söyledi. Ülkenin sorunlarının çözümü<br />

için temel konularda uzlaşma gerektiğini kaydeden Ağar, “Ülkede<br />

böyle bir uzlaşma kültürü yok. Dolayısıyla sorunlara çözüm<br />

de yok. Ancak bunu söylerken ülkemizin geleceğinin çaresiz olduğunu<br />

kabul edemeyiz. Ülke gençlerinin, elçilik kapılarında iş için<br />

beklemelerini kabul edemeyiz. Ülkemizin sorunlarını faiz artırımları<br />

ile, sıcak para politikaları ile çözemeyiz. Bu tip politikalar daha<br />

çok işsizlik, daha çok güvenlik problemi ve daha çok sıkıntı yaratır.<br />

Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların ortaya koyduğu tablo demokrasinin<br />

dışında hiçbir şey olmayacağıdır. Türkiye’nin bütün<br />

sorunlarının çözümü vardır ve bunun için demokrasinin sağladığı<br />

özgürlük ve hukuk zemininin iyi kullanılması gerekir. Ayrıca,<br />

bu noktada gerçek iradenin ve gücün sadece millette olduğunu da<br />

unutmamak gerekir.” diye konuştu.<br />

Söyleşinin son bülümünde öğrencilerin sorularını<br />

da cevaplayan Ağar, DYP’nin iktidara talip<br />

bir parti olduğunu belirterek, “Siyaset muhalefet<br />

olmak için yapılmaz. Biz iktadar olmak<br />

için siyaset yapıyoruz. Tabi bunu bize sağlayacak<br />

olan da halkın kendisidir.” dedi.<br />

Söyleşinin sonunda Ağar’a SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından,<br />

üniversitenin Seramik Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezi’nde yapılmış minyatür<br />

Atatürk Heykeli ile seramik bir fotr<br />

şapka hediye edildi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’ndeki<br />

söyleşiye SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Rektör<br />

Yardımcıları, öğretim üyeleri,<br />

DYP Genel Başkan<br />

Yardımcıları Orhan Keçeli,<br />

Gültekin Uysal, İl<br />

Başkanı Tahir Alan ve<br />

öğrenciler katıldı.<br />

Mehmet Ağar


116 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 117<br />

VI. Ulusal<br />

Temiz Enerji<br />

Sempozyumu Yapıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi İnşaat ve<br />

Makine Mühendisliği Bölümleri tarafından<br />

organize edilen VI. Ulusal Temiz Enerji Sempozyumu<br />

başladı. SDÜ Kültür Merkezi’ndeki<br />

düzenlenen sempozyumun açılış törenine<br />

SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı adına<br />

Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdür Yardımcısı<br />

Atilla Gürbüz, öğretim üyeleri ve çok<br />

sayıda öğrenci katıldı. Sempozyumda Biyogaz-Biyodizel-Taşıtlar,<br />

Biyokütle, Hidroelektrik,<br />

Hidrojen, Güneş, Jeotermal ve Rüzgar<br />

enerjileri ile Enerji-Çevre ilişkileri konularında<br />

toplam 86 adet bildiri sunuldu.<br />

Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />

SDÜ Makine Mühendisliği Bölümü<br />

Öğretim Üyesi ve Sempozyum Başkan<br />

Yardımcısı Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu<br />

sempozyumun gerçekleştirilmesinde emeği<br />

geçenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında,<br />

“Günümüzde enerji kaynağı olarak<br />

kullanılan fosil yakıtlar sınırlı ve tükenmeye<br />

yüz tutmuş durumdalar ve çevreyi kirletmeyen<br />

temiz enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulmaktadır.<br />

Sempozyumdaki genel hedefimiz,<br />

bu bağlamda sunulacak olan bildirilerden<br />

ülkemiz ve dünya adına somut projeler üretmektir.”<br />

dedi.<br />

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu’nun ardından<br />

söz alan İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai<br />

Şen ise konuyla ilgili olarak geçmişte yapılan<br />

çalışmalardan bahsederek, “Geçmişte<br />

Anadolu’da gerçekleştirilen o zamanın ihtiyaçlarına<br />

göre yapılmış bir çok çalışma var.<br />

Bunlar bizim kültür mirasımız olmasına rağmen<br />

maalesef bunları sadece yabancı bilim<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir<br />

kitaplarında görmekteyiz. Cizre’de eski bilim<br />

adamları temiz enerji kaynakları ile ilgili bir<br />

çok çalışma yapmışlar ve en az bizim kadar<br />

bilim kullanmışlar; fakat bunlardan yararlanamıyoruz.<br />

Sempozyum boyunca temiz<br />

enerjiyi konuşacağız, fakat ben bir de elimizdeki<br />

enerji kaynaklarının akıllıca kullanılmasının<br />

da önemli olduğunu düşünüyorum.”<br />

diye konuştu.<br />

Çevre ve Orman Bakanlığı İklim Değişikliği<br />

Ulusal Bildirim Proje Koordinatörü Dr.<br />

Günay Apak ise Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği<br />

Çerçeve Sözleşmesi ve Türkiye’nin<br />

durumunu anlattığı konuşmasında şunları<br />

söyledi: “Kyoto ve AB uyum süreci kapsamında<br />

temel amaç sera gazının önlenmesi ve<br />

bu bağlamda adaptasyon programları, politika<br />

ve stratejiler belirlenmektedir. Bu yüzden<br />

Türkiye için bu parametrelerin belirlenmesi<br />

ve masaya oturulduğunda ön koşulların<br />

görüşülmesi açısından yapılacak yerel ve<br />

ulusal çalışmaların önemi büyüktür. Türkiye<br />

sera gazı etkisi olarak ve havaya yaydığı CO2<br />

miktarı olarak diğer ülkelerin oldukça gerisinde<br />

kalmaktadır. Fakat yine de bu kozu iyi<br />

kullanıp gelişen nüfus ve sanayimizle ileride<br />

çıkabilecek olan sorunların şimdiden önüne<br />

geçip önlemlerimizi almamız gerekiyor. Bu<br />

dünya hepimizin ve bu dünyayı kurtarmak<br />

için hepimizin duyarlı olması gerekir.”<br />

Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürü<br />

Atilla Gürbüz ise, “Tüm dünyada yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarına bir yönelme başlamış<br />

durumdadır. Fosil Kaynakların ömrünün<br />

azalması da bu yönelmeyi tetikleyen faktörler<br />

arasında yer almaktadır. Ülkemizde ise<br />

var olan temiz enerji üretme potansiyelinin<br />

Prof. Dr. Nejat Veziroğlu<br />

Prof. Dr. Zekai Şen<br />

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu<br />

Dr. Günay Apak<br />

Atilla Gürbüz<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi ve Maliye Bakanlığı işbirliğiyle<br />

düzenlenen, “5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol<br />

Kanunu kapsamında değişiklikler ve Döner Sermaye İşletme<br />

Faaliyetlerinin kapsamı, ekonomisi, Taşınır Mal Yönetmeliği”<br />

konulu seminer SDÜ Kültür Merkezi’nde yapıldı.<br />

Seminere Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdür Yardımcısı<br />

Eyüp Kızılkaya, <strong>Daire</strong> Başkanları Haydar Kulaksız,<br />

Hikmet Tosun, Şube Müdürü Mutlu Önder ve Strateji Geliştirme<br />

<strong>Daire</strong> Başkanı Nazmi Gürkan konuşmacı olarak katıldı.<br />

Açılış konuşmasını yapan SDÜ Genel Sekreter Yardımcısı<br />

Aziz Bayrak, 5018 Sayılı Kanunun yeni uygulamaya başlandığını<br />

belirterek, “Her yeni uygulamanın beraberinde birtakım<br />

sıkıntıları getirmesi beklenmektedir.Bu tür olumsuzlukları<br />

burada konuşarak fikir üreterek aşabileceğimize ve yaşanacak<br />

sıkıntıları ortadan kaldırabileceğimize inanıyorum.Bugün döner<br />

sermaye işletme gelirlerinin disipline edilmesi için neler<br />

ancak yüzde 33 ‘ünü kullanabilmekteyiz. Bu kaynakların<br />

daha da verimli kullanılabilmesi için yapılacak olan çalışmaların<br />

önemi büyüktür.” diye konuştu.<br />

Uluslararası Hidrojen Enerjisi Birliği Başkanı Prof. Dr.<br />

Nejat Veziroğlu ise temiz yakıt olarak hidrojenin öneminden<br />

bahsederek başladığı konuşmasında, “21. Yüzyılın enerji kaynağı<br />

hidrojen olmakla birlikte Türkiye içinde bu konuda yapılacak<br />

araştırmalar gelecek açısından oldukça önemli. Fosil<br />

enerji kaynaklarının verdiği zarar ortada ve bu konuda dünya<br />

zaten yeterince zarar görmüş durumda. Ülke olarak en az<br />

kirletenler arasında bulunsak da gelecek için bu çalışmaların<br />

yapılması oldukça önemli. Bu konuda BM’nin yürüttüğü bir<br />

proje çerçevesinde hidrojen araştırmaları için bir merkez kurulacak<br />

ve bu merkez için en önemli aday ülke Türkiye. Bu<br />

merkezin ülkemizde kurulmasının yararları büyük olmakla<br />

birlikte araştırmalarımızı da tetikleyici bir faktör olacaktır.<br />

Hidrojen enerjisinin yaygın kullanımı ile birlikte dünya üzerindeki<br />

tahribat hızla azalacak ve hidrojen medeniyetinin<br />

getireceği kalıcı çözümler ile dünya tekrar eski haline dönecektir.”<br />

dedi.<br />

Son olarak kürsüye gelen SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr.<br />

Vecihi Kırdemir ise yaptığı konuşmada hücre içi enerji üretimi<br />

ile insanların enerji kaynağı arayışlarını birbirine benzeterek<br />

şunları söyledi: “Konuya bir sağlık mensubu gözüyle<br />

bakarak konuşmamı gerçekleştirmek istiyorum. Dünyanın<br />

var oluşundan ve 3.5 milyar yıllık bir süreçte var olan bütün<br />

hücreler en verimli ve temiz enerji kaynağını kullanabilmek<br />

için değişikliklere uğramışlardır. Son zamanlarda hücre yapısının<br />

daha da aydınlatılması ile hücrelerin kullandıkları<br />

yöntemlere özen duyularak bazı yöntemler geliştirilmiştir.<br />

Ama unutulmamalıdır ki, hücreler en verimli yolu kullanmak<br />

isterlerken bile kendilerine zarar verecek yöntemleri kullanabiliyorlar.<br />

(Kanser oluşumunda olduğu gibi). Bu yüzden doğanın<br />

dengesiyle oynamadan ve kirletmeden bulunabilecek<br />

en iyi yöntem için bu ve benzeri sempozyumların öneminin<br />

büyük olduğuna inanıyorum. Bizden sonraki nesillere temiz<br />

bir dünya bırakabilmek için lütfen daha çok çalışalım”<br />

İki gün sürecek sempozyumda Biyogaz-Biyodizel-Taşıtlar,<br />

Biyokütle, Hidroelektrik, Hidrojen, Güneş, Jeotermal ve<br />

Rüzgar enerjileri ile Enerji-Çevre ilişkileri konularında toplam<br />

86 adet bildiri sunuldu.<br />

SDÜ’de<br />

Kamu Mali Yönetimi Semineri<br />

yapılmalı, borç yönetimi nasıl olmalı ve döner sermaye işletmelerinden<br />

yapılan alış ve satışlarda iç denetim nasıl olmalıdır<br />

konularına değineceğiz.” dedi. Daha sonra kürsüye gelen<br />

Rektör Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, 5018 sayılı Kanunu önemsediğini<br />

kaydederek, “ Üniversitelerin yatırımlarını kontrol<br />

açısından da bu kanunun önemli olduğunu düşünüyorum.<br />

5018 sayılı yasayı çok önemsiyorum. Bu toplantıda döner sermaye<br />

konusundaki sıkıntının netleşeceğini ve yetkililerin de<br />

bu konuları teker teker ele alacaklarını düşünüyorum ve bu<br />

toplantının faydalı olacağına inanıyorum. “ diye konuştu.<br />

Seminerde konuşmacılar, kendi konularına ilişkin geniş<br />

açıklamalarda bulundular. Toplantıya SDÜ’nün yanı sıra<br />

20’ye yakın üniversiteden ilgili birim yetkilileri katıldı. Seminer<br />

bitiminde Rektör Baydar, konuşmacılara Seramik Araştırma<br />

Merkezi tarafından üretilen seramik ürünler hediye etti.


118 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 119<br />

TEF’ten “6.Ulusal Öğrenci Sempozyumu”<br />

Yabancı Diller Yüksekokulu’ndan Seminer<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen<br />

‘6. Ulusal Öğrenci Sempozyumu’ SDÜ’de yapıldı.<br />

Kültür Merkezi’nde açılışı yapılan sempozyuma SDÜ Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilay<br />

Keskin, Gazi, Sakarya, Marmara, Mersin, Muğla, Selçuk, Fırat ve Kocatepe<br />

Üniversiteleri’nden Teknik Eğitim Fakültesi Dekanları, öğretim üyeleri ve<br />

öğrencileri katıldı.<br />

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Dr. Nilay Keskin, Teknik Eğitim Fakülteleri’nin nitelikli teknik<br />

öğretmenler yetiştirebilmek için değişen dünyada bilgi ve teknolojiyi izlemek<br />

ve bu teknolojiyi uygulamak zorunda olduğunu belirterek; “Düşünen,<br />

araştıran, proje üreten bireyler yetiştirmek hepimizin vazgeçilmez hedefi<br />

olmalıdır. Düzenlediğimiz bu sempozyumlarla, bilgi, düşünce ve deneyimlerimizi<br />

paylaşmak, öğrencilerimizin proje çalışmalarını değerlendirmek<br />

ve onları daha çok üretmeleri yönünde teşvik etmeyi amaçlıyoruz.” dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Öğretim<br />

Üyesi Prof. Dr. İsmail Coşkun Teknik Eğitim Fakültelerinden mezun<br />

olanların unvan sorunu yaşadıklarını, kaydederek, “Üniversitelerimizden<br />

mezun olan öğrencilerimiz çoğu zaman öğretmen olarak atanamadıkları<br />

için endüstri sektöründe çalışıyorlar. Fakat böyle olduğunda mezunlarımız<br />

unvan sıkıntısına düşüyorlar. Bu kadar eğitim aldıktan sonra ne olarak çalıştıklarını<br />

bilmemek onları umutsuzluğu sürüklüyor.” şeklinde konuştu.<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir ise konuşmasında öğrenciler<br />

için hazırlanan bu sempozyumlara ev sahipliği yapmaktan memnun<br />

olduğunu belirterek, “Öğrenciler bu tip etkinliklere katıldıklarında vizyonları<br />

gelişir. Okuldan diploma almakla iş bitmiyor. Okul sadece sizin eğitim<br />

almanızı sağlar böyle ortamlar ise bilgiye ulaşmanıza yardımcı olur.”<br />

dedi.<br />

Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. Oturumlarda<br />

TEF”li öğrencilerin bitirme projeleri sunuldu. Sempozyum etkinlikleri<br />

gün boyu SDÜ Kültür Merkezi ve TEF Konferans Salonu’nda devam etti.<br />

Sempozyum da toplam 10 oturum yapıldı.<br />

Prof. Dr. Nilay Keskin Prof. Dr. İsmail Coşkun<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu<br />

tarafından düzenlenen “İngilizce Öğretiminde Açılımlar”<br />

konulu seminer SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Seminere;<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Genel Sekreteri Ahmet<br />

Tevfik Köse, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Yrd.<br />

Doç. Dr. Oya Büyükyavuz, öğretim üyeleri, ortaöğretim kurumlarında<br />

çalışan İngilizce öğretmenleri ve bu konuya ilgi<br />

duyan çok sayıda davetli katıldı.<br />

Seminer , Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Müzik Kültürü<br />

Araştırma ve Uygulama Merkezi Öğretim Görevlisi Çetin<br />

Koruk’un davetlilere müzik dinletisi sunmasıyla başladı.<br />

İlk olarak kürsüye gelen SDÜ Genel Sekreteri Ahmet Tevfik<br />

Köse, “Küreselleşmenin buna bağlı olarak da bilginin öneminin<br />

arttığı bir dönemdeyiz.Artık iş başvurularında çeşitli<br />

belgeler istenmeye başladı.Bu belgelerden biri de dil pasaportudur.<br />

Eğitim ana dilde mi, yoksa yabancı dilde mi yapılsın?<br />

Tartışmasının yaşandığı şu günlerde ben şunu söylemek<br />

istiyorum:Tabii ki eğitimimiz ana dilde yapılsın; ama bunun<br />

yanında dil pasaportumuz da olsun.Avrupa Birliği yolunda<br />

ilerlediğimiz şu günlerde bu kaçınılmaz bir gerçektir. Burada<br />

en büyük görev, bu eğitimin içinde bulunan öğretmenlerimize<br />

düşüyor.” dedi.<br />

Daha sonra kürsüye gelen Yabancı Diller Yüksekokulu<br />

Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oya Büyükyavuz, 24 Haziran 2004 tarihinde,<br />

“İngilizce öğretiminde yeni yaklaşımlar konulu” bir<br />

seminer düzenlemiştik. Bugün ise “Bits and Pieces in English”<br />

adında daha geniş, daha kapsamlı ve katılımcıların daha fazla<br />

olduğu bir seminer düzenliyoruz. Bu seminerimizi Yüksekokulumuzda<br />

görev yapan 6 İngilizce Okutmanımız veriyor.<br />

Seminere Aydın, Denizli, Muğla’daki üniversitelerin İngilizce<br />

okutmanları, Isparta’daki ortaöğretim kurumlarında görev<br />

yapan İngilizce öğretmenleri katılıyor. Seminerin amacı, İngilizce<br />

öğretmenlerini bir araya getirerek eğitimde karşılaştıkları<br />

problemleri bilimsel açıdan değerlendirmek ve kaynaşmalarını<br />

sağlamaktır.” diye konuştu. Büyükyavuz seminere 100’e<br />

yakın öğretmen ve okutmanın katıldığını sözlerine ekledi.<br />

Yrd. Doç. Dr. Oya Büyükyavuz Ahmet Tevfik Köse<br />

Havacılık Şenliği<br />

Yapıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Havacılık Kulübü<br />

tarafından düzenlenen “4. Geleneksel Atatürk Gençliği<br />

Havacılık Şenliği” 19-21 Mayıs 2006 tarihleri arasında<br />

Eğirdir Gölü kıyısındaki Karatepe’de (650 m ) gerçekleştirildi.<br />

15 üniversite ve 18 özel kulüpten toplam 350 yamaç<br />

paraşütçüşü Eğirdir Bedre Koyu DSİ Sosyal Tesisleri’nde<br />

kurulan çadır kampında konakladılar. Şenlikle ilgili görüşlerini<br />

aldığımız Havacılık Kulübü Akademik Danışmanı<br />

Kenan Oruç, “Gerçekleştirdiğimiz organizasyon<br />

katılımcı sayısı ve mekan özellikleri ile yılın en büyük<br />

organizasyonu olma özelliğine sahip. Katılımcılar Eğirdir<br />

Gölü’nün muhteşem manzarasında uçarak, buranın<br />

en az Fethiye, Kaş gibi yamaç paraşütü alanlarından<br />

farksız olduğunu gördüler ve sorunsuz bir şekilde şenliği<br />

tamamladık.” dedi.


120 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 121<br />

yaşında<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Görevlisi Mustafa<br />

Erhan’ın klasik gitar eşliğiyle sunduğu müzik dinletisiyle başlayan etkinlik,<br />

Isparta MYO’nun 1976 dan bu yana gelişimini anlatan sinevizyon gösterisiyle<br />

devam etti.<br />

Kürsüye gelen Isparta MYO Müdürü Prof. Dr. Kezban Işık, “Isparta<br />

MYO’nun yirmi iki yıllık tanığı olarak, bugün eriştiği noktaya bakmak istiyorum.<br />

Bugün, 14 birinci öğretim, 12 ikinci öğretim programıyla Isparta MYO<br />

hem fiziki hem de eğitim anlamında üniversitemizin köklü ve büyük bir kurumudur.<br />

Bu iki öğe kurumsal kimliğimizi ortaya koymaktadır. Uygulamalı<br />

eğitimin temel olduğu okulumuzda, sanayi ve ticaret hayatının aradığı kişiler<br />

yetiştirmeyi amaç edindik ve bu bağlamda başarılı olduğumuzu söylemek istiyorum.<br />

Yüksekokulumuz nitelikli, bilgili ve uygulama becerileri olan öğrenciler<br />

mezun ediyor. Mezun ettiğimiz öğrencilerimizden aldığımız geri bildirimler<br />

bizi teşvik ediyor. Bugüne kadar okulumuzdan 11 bin 867 öğrencimizi<br />

mezun ettik.” diye konuştu.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, “Kurum<br />

kültürünü geliştirmek açısından öngörülen süreci tamamlayan MYO’yu<br />

kutluyorum. Çünkü; kurumların kendi kimliklerini tanımlayabilmeleri için<br />

bir otuz yıl geçmesi gerekiyor. Bu otuz yıllık süreç içerisinde eğitim veren ve<br />

eğitim vermekte olan arkadaşlarımı gönülden kutluyorum. Bu arada MYO’lar<br />

için ara eleman yetiştiren okullar tanımı yapılıyor. Ben buna katılmıyorum.<br />

Ara eleman tanımı yanlıştır. Bir iş sürecinde işin başlangıcında ve sonunda<br />

görev alan ve bu esnada rol gösteren her eleman önemlidir. Üniversitemizin<br />

amacı işini kuran, bu beceriye sahip olan ve tercih edilebilen mezunlar vermektir.<br />

Yapacağınız işi planlarsanız başarılı olmamak mümkün değildir. Siz<br />

gençlere yapacaklarınızı önce hayal etmenizi istiyorum. Yaşam önce inanmak<br />

ve hayal etmekle başlar. Kurulan hayallerin gerçekleşebilmesi için, üniversiteler<br />

yol gösterici kurumlardır. Sizlerden istediğim ülkem için ne yapabilirim?<br />

sorusunu kendinize yöneltmeniz ve buna göre çalışmanızdır.” dedi.<br />

Rektör Baydar’ın sonrasında kürsüye gelen Isparta Meslek Yüksekokulu<br />

Kurucu Müdürü Çetin Büyükvanlı tarafından “Hayati Bilimlerden Isparta<br />

Meslek Yüksekokulu’na” konulu bir söyleşi yapıldı. Söyleşide Meslek Yüksek<br />

okullarını üniversitelere bağlanmadan ve üniversitelere bağlandıktan sonra<br />

olmak üzere iki dönemde değerlendiren Büyükvanlı, “ Meslek Yüksekokulları<br />

üniversitelere bağlandıktan sonra kişilik kazanmıştır. Özellikle rektörlerimizin<br />

bu okullara olumlu bakışları şevkimizi arttırdı. Isparta Meslek Yüksekokulu<br />

bu adı almadan önce hayati bilimler, sosyal bölüm ve teknik bölüm diye<br />

adlandırıldı.”dedi. Bu okulların bugünkü konumlarına gelene kadar ne gibi<br />

zorluklar yaşadıklarını anlatan ve öğrencilere öğütler veren Büyükvanlı, “Hocalarınızla,<br />

idarenizle, arkadaşlarınızla iyi geçinin. Birbirinize sahip çıkın. Yapılan<br />

konferans ve panellere katılın, geniş çevre edinin ve her şeyden önemlisi<br />

hep iyi bir insan olun. Ben ne kadar başarılı olmuşsam hep iyi olmamdandır.<br />

Almadan vermeyi öğrenin.” dedi.<br />

Etkinliğin sonunda, Meslek Yüksekokulu’nda yirminci yılını doldurmuş<br />

akademik ve idari personele Rektör Baydar ve Isparta MYO Kurucu Müdür<br />

Çetin Büyükvanlı tarafından teşekkür plaketleri takdim edildi. Ayrıca salonda<br />

bulunan eski mezunlara hatıra şildi verildi.<br />

Tören öncesinde Isparta Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen serginin<br />

açılışı yapıldı. Rektör Baydar ve diğer yetkililer tarafından açılışı yapılan<br />

sergide, okulda üretilen çeşitli ürünler yer alıyor. Sergi bir hafta süreyle gezilebilecek.<br />

Prof. Dr. Kezban Işık<br />

Çetin Büyükvanlı<br />

Isparta MYO’da<br />

30. yıl Coşkusu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Isparta Meslek Yüksekokulu’nun otuzuncu<br />

kuruluş yıldönümü coşkuyla kutlandı. SDÜ<br />

Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

Isparta MYO Müdürü Prof.Dr. Kezban Işık,<br />

dekanlar, meslek yüksekokulu müdürleri,<br />

öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.


122 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 123<br />

Uluslararası<br />

VI. Dil, Yazın, Deyişbilim<br />

Sempozyumu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Güzel Sanatlar, Fen Edebiyat ve Eğitim<br />

Fakültesi tarafından düzenlenen “Uluslararası VI. Dil, Yazın, Deyişbilim<br />

Sempozyumu” başladı. SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Güzel<br />

Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kubilay Aktulum ve Fen Edebiyat Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Nurten Özçelik’in katılımıyla gerçekleştirilen açılış törenine<br />

çok sayıda yabancı konuk, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

Müzik dinletileri ile başlayan etkinlikte açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />

Prof. Dr. Kubilay Aktulum dilin önemini anlatarak başladığı konuşmasında<br />

“Dil, bilindiği gibi, günümüzde değişik kültürleri tanımak ve anlamak<br />

için kullanılan temel bir yoldur. Birisi olmadan ötekinin de olmayacağı<br />

sempozyum konumuzu oluşturan bu üç olgu yazınsal iletişimin<br />

sağlanmasında, yazılı ürünlerin okunup anlaşılması için<br />

gereksinim duyulan temel unsurlardır. Amacımız, ağırlıklı<br />

olarak yazın alanından yola çıkarak ve öteki disiplinlerde değişik<br />

biçem, dil olgularını çözümleyerek günümüzde sanatın, yazının,<br />

dilin temel yapılarını açığa çıkarmak, karşılaşılan sorunları ortaya<br />

koymak ve olabildiğince çözüm yolları üretmek, dilin potansiyellerini<br />

ortaya koymak olacaktır.” diye konuştu.. Ardından kürsüye gelen<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca ise açılış konuşmasında,<br />

kısaca katılımcılara teşekkür ederek, böyle bir konuda sempozyum<br />

gerçekleştirilmesinden mutlu olduğunu söyledi.<br />

Açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen ilk oturumda<br />

Prof. Dr. Hüseyin Gümüş’ün başkanlığında Prof. Dr. Kemal Özmen,<br />

Yazar Erendiz Atasü ve Yazar Alper Akçam, Türk edebiyatının<br />

gelişimi ve günümüzdeki durumu konusunda konuşma<br />

yaptılar. İki gün süren sempozyumda 35 oturumda<br />

toplam 132 bildiri sunuldu.<br />

SDÜ’de<br />

Dünya Çevre Günü Kutlandı<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin<br />

ortaklaşa düzenlediği Dünya Çevre Günü kutlaması SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde yapıldı.<br />

Kutlamada ilk konuşmayı SDÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Çevre<br />

Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Mehmet Beyhan yaptı.<br />

Toplumun her kesiminde çevre bilincinin oluşturulması gerektiğine değinen<br />

Beyhan, “İnsanlar kendilerini çevrenin bir parçası olarak görmeliler.<br />

Çevre sorunları ancak bu şekilde çözülebilir. Toplumun her kesimi çevre<br />

konusunda bilinçlendirilmelidir. Biz fakültemizde öğrencilerimizi bu bilinçle<br />

eğitiyoruz, öğrencilerimize çevre bilincini aşılıyoruz.” dedi.<br />

Ardından İl Çevre ve Orman Müdür Vekili Mustafa Zorlu konuşma<br />

yaptı. Zorlu; “Sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesi ancak sağlıklı çevreyle<br />

mümkün olabilir. Günümüz teknolojileri bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken<br />

diğer yandan çevremizde geri döndürülemez bir tahribata yol<br />

açmaktadır. Çevre sorunlarını yaratmada aktif rol oynayan insan bunu<br />

sorunu çözmek için de çalışmalıdır. Bu yüzden çevre eğitimi günümüzde<br />

zorunlu bir hal almıştır. Okullarımızda çocuklarımıza çevrenin önemini<br />

anlatan dersler verilmelidir.” diye konuştu.<br />

Zorlu’nun ardından kürsüye gelen SDÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Saim Saraç da sanayi devriminden sonra ülkemizdeki<br />

çevre kirliliği oranının daha da arttığını belirterek, “Sanayileşmiş ülkeler<br />

hızla bir takım çevre yasaları çıkartmaktadırlar. Çünkü; sanayinin kalesi<br />

olan batılı ülkeler çevre kirliliğinin çok ciddi bir tehlike olduğunu anladılar.<br />

Aslında burada ince bir çizgi var. Tabi ki çevreyi koruyacağız diye<br />

üretimi durduramayız. Bunun çözümü çevreyi de düşünerek, üretim yapmaktır.”<br />

dedi.<br />

Kutlama programında son olarak Vali Yardımcısı Bekir Kaya konuşma<br />

yaptı. Kaya, “Dünya artık hava, su, toprak kirliliği bakımından zor bir döneme<br />

girdi. Dünya Çevre Günü de sanırım bu yüzden ilan edildi ve hala<br />

kutlanıyor. Bu kirlenme bizim ülkemizle sınırlı değil, bugün tüm dünya<br />

çevre kirliliğinin tehdidi altında. Aslında insanlar bir bakıma kendi felaketlerini<br />

kendileri yaratıyorlar. Kendi bölgemizden örnek verecek olursak.<br />

Göller Bölgesi’ndeki büyük gölümüzden birisi olan Eğirdir Gölü’nün<br />

çevresinde çarpık yapılanma var, çoğu işyeri göle atıklarını döküyor. Biz<br />

bunlara çare bulmaya çalışıyoruz ama yasalarla bu işi yapmak yeterli olmuyor.<br />

Isparta halkı bu kirliliği önlemek için tepki göstermelidir o zaman<br />

biz daha çok faydalı olabiliriz.” diye konuştu.<br />

Konuşmaların ardından ‘Çevre ve Sağlık’ konulu bilgi yarışmasına katılıp<br />

dereceye giren, Mustafa Şener, IMKB ve Şehit Koray Akoğuz İlköğretim<br />

Okulu öğrencilerine Vali Yardımcısı Bekir Kaya tarafından teşekkür<br />

belgesi verildi.<br />

Prof. Dr. M. Saim Saraç<br />

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Bayhan Bekir Kaya<br />

Mustafa Zorlu


124 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 125<br />

Aktif Öğrenme Seminerleri<br />

Sona Erdi<br />

SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi ve Sürekli Eğitim Merkezi<br />

tarafından meslek yüksekokullarında görev yapan öğretim<br />

elemanlarına yönelik olarak düzenlenen “Aktif Öğrenme-Öğretme<br />

Stratejileri Seminerleri” sona erdi.<br />

Merkezi Dersliklerde 3 gün süren seminerlerin sonunda<br />

katılımcı 200 öğretim elemanına sertifikaları verildi. Sertifika<br />

törene Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Vecihi Kırdemir, Meslek Yüksekokullarından Sorumlu<br />

Rektör Danışmanı Prof. Dr. Fuzuli Yağmurlu, Sürekli Eğitim<br />

Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Gül, Genel Sekreter Ahmet<br />

Tevfik Köse ve sertifika almaya hak kazanan öğretim elemanları<br />

katıldı.<br />

Törenden önce konuşan Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, “Bu seminerlerin<br />

amacı eğitici kültürü arttırmaktır.Üniversitelerin<br />

bilgi üretmek, araştırma yapmak ve eğitim hizmeti vermek<br />

gibi 3 önemli görevleri vardır. Tabi eğitimde belli standartlar<br />

vardır. Farklı düşünce ve bilgi üretmek için araştırmacıların<br />

özgür olmaları gerekir. Ancak lisans düzeyinde eğitim veren<br />

kuruluşlarda bu özgürlükten biraz uzak durmakta fayda vardır.<br />

Zira bizler, önce öğrencilere neler vereceğimizin planını ve<br />

programını yapmalıyız. <strong>Bilgi</strong>yi öğretmeliyiz, değerlendirmeliyiz<br />

ve daha sonra ise bunları onaylamalıyız.” dedi.<br />

Eğitim bilimindeki köklü değişikliklerin tüm dünyanın<br />

sorunu olduğuna da değinen Kırdemir, “Gelişmiş ülkeler,<br />

yeni ilkeleri yaşama geçirmede daha çabuk davranmış ve daha<br />

fazla yol almışlardır. Eğitim kurumunun yönetici ve eğitimcilerinin<br />

başarısı, toplumun her kesimini ilgilendirir. Toplumun<br />

tüm kurum ve kuruluşlarının başarısı toplamıyla çağdaş dünyada<br />

ileri ve gelişmiş bir toplum oluşturur.” diye konuştu.<br />

Kırdemir’in konuşmasının ardından seminere katılan<br />

SDÜ’ye bağlı 17 meslek yüksekokulunda görev yapan 200<br />

öğretim elemanına Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Prof. Dr. Fuzuli<br />

Yağmurlu, Doç. Dr. Hüseyin Gül ve Genel Sekreter Ahmet<br />

Tevfik Köse tarafından tarafından sertifikaları verildi.<br />

Ayrıca seminerlere öğretici olarak katılan, Burdur Eğitim<br />

Fakültesi elemanlarından; Yrd. Doç. Dr. Ekber Tomul, Yrd.<br />

Doç. Dr. Elife Doğan, Yrd. Doç. Dr. Hülya Şahin, Yrd. Doç.<br />

Ümit Şahbaz, Öğretim Görevlisi Ramazan Sağ ve Okutman<br />

Ali Suat Önal’a Prof. Dr. Vecihi Kırdemir tarafından teşekkür<br />

belgesi takdim edildi.<br />

Yetkililer, öğretim elemanlarına aktif öğrenme ve öğretme<br />

yöntemlerinin anlatıldığı seminerlerin üniversitede görev yapan<br />

diğer öğretim elemanları için periyodik olarak yeniden<br />

düzenleneceğini ifade ettiler.<br />

SDÜ’den Aktif Öğrenme Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma<br />

Bölümü tarafından SDÜ Ziraat Fakültesi Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezi’nde Bitki Koruma Bölümlerinin genel sorunlarının<br />

görüşüldüğü bir toplantı düzenlendi.<br />

SDÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölüm Başkanı Prof. Dr.<br />

Bülent Yaşar’ın yönettiği toplantıya, SDÜ Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca olmak üzere Türkiye’deki 15 üniversitenin<br />

Bitki Koruma Bölüm Başkanı katıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi tarafından<br />

düzenlenen “Aktif Öğrenme ve Öğretme Stratejileri”<br />

semineri başladı. Kültür Merkezi B Salonunda düzenlenen ve 3<br />

gün süren seminerlerin ilkine 30 öğretim üyesi katıldı.<br />

Seminerlerin ilk gününde Burdur Eğitim Fakültesi Öğretim<br />

Üyelerinden Yrd.Doç. Dr. Hülya Şahin “İletişim” , Adnan Menderes<br />

Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof.<br />

Dr. Adil Türkoğlu “Etkili Sınıf Yönetimi” ve yine Adnan Menderes<br />

Üniversite Eğitim Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof.<br />

Dr. Müfit Gömleksiz “Bir Dersin Planlanması ve Değerlendirilmesi”<br />

konularında katılımcıları bilgilendirdiler. Seminer sonrasında<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ve Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca tarafından katılımcılara sertifikaları<br />

dağıtıldı.<br />

Bölüm Başkanları SDÜ’de Buluştu<br />

Toplantıda, bitki koruma bölümlerinin eğitim,araştırma gibi<br />

genel sorunlarının üzerinde duruldu.Bitki koruma bölümlerinin<br />

en önemli sorunun bitki ilacı satan bayiler olduğuna değinen<br />

yetkililer, ilaç satan kişilerin daha deneyimli olması, hatta<br />

bitki koruma bölümü mezunlarının bu işi yapması gerektiğini<br />

vurguladılar.<br />

Toplantıda ayrıca; zirai mücadele çalışmaları için Tarım<br />

Bakanlığı’na sunulmak üzere öneriler hazırlandı.


126 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 127<br />

“Kıbrıs Milli Davamız”<br />

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı<br />

Rauf Denktaş, Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nde gençlerle<br />

bir araya geldi. Gençlere tavsiyelerde bulunan Denktaş, gençlerin<br />

Atatürk İlkelerinden kopmamalarını ve Avrupa Birliği ülkelerinden<br />

gelebilecek her türlü oyuna karşı dikkatli olmalarını<br />

istedi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde “Kıbrıs’ın dünü, bugünü ve yarını”<br />

konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Denktaş, gençlerin<br />

Nutuk ve Çılgın Türkler adlı eserleri iyi okumalarını isteyerek,<br />

“Kazanılan zaferleri, yaşanan mücadeleleri iyi bilin ki,<br />

Kıbrıs’ın Türkiye açısından ne derece önem arz ettiğini görün<br />

ve pes etmeyin.” şeklinde konuştu.<br />

Konferansa, Vali Şemsettin Uzun, SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Eski Büyükelçilerden Ahmet Zeki Bulunç,<br />

Adalet Komisyonu Başkanı Vehbi Şekerci ile çok sayıda davetli<br />

katıldı.<br />

“ATATÜRK’E DİL UZATIYORLAR”<br />

Avrupa Birliği ülkelerine yüklenen Denktaş, “AB, Atatürk<br />

ilkelerinden vazgeçmemizi istiyor, neymiş Atatürk ilkeleri AB<br />

normlarına uymuyormuş. Bunlar Sevr Antlaşması’nı hortlatmak<br />

istiyorlar. Lozan’ı kabullenemiyorlar.Türkiye’yi içeriden<br />

yıkmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bir dönem sağcısı ,<br />

solcusu dediler, adeta iç savaş yaşandı, daha sonra terör örgütü<br />

birçok insanımızın canını aldı. Şimdi de Atatürk İlkelerini savunanlar<br />

dinsiz, savunanlar dinli oluyor. Temiz dinimizi bile<br />

başörtüsü gibi unsurlar öne sürerek bizi içeriden karıştırmak istiyorlar.<br />

Buradan Atatürk gençlerine sesleniyorum, Avrupa Birliği<br />

ülkeleri bizi yıkmak, yok etmek için savaş yaratmaya devam<br />

edecektir. Atatürk ilkelerine sıkı sıkı bağlanın, Nutuk ve Çılgın<br />

Türkler’i okuyun. Arkamızdan oynanan oyunları bilin ki dik-<br />

katli olun. Kıbrıs bize ne kazandırır gibi sözler ortaya<br />

atılıyor. Kıbrıs’ın Türkiye açısından ne derece önemli<br />

olduğunu görün. Biz yıllarca sabrediyoruz, mücadele<br />

yaşıyoruz. Bu kadar emeği yok saymayın. KKTC<br />

kanla canla kurulmuştur, bu millet bu kuruluşu yaşatmak<br />

zorundadır.” şeklinde uyarılarda bulundu.<br />

“TÜRKİYE KARARLILIĞINI KORUMALI”<br />

Hükümeti de eleştiren KKTC 1. Cumhurbaşkanı<br />

Denktaş, “Türkiye yaşanan bu olaylar karşısında<br />

kararlılığını açıkça belirtmelidir. Türkiye kararlılığını<br />

gösterir, ‘Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır. AB konusuyla<br />

Kıbrıs konusunu bir tutamayız’ demesini bilmelidir.Böyle<br />

bir durum karşısında AB de yelkenleri suya<br />

indirecektir. Aksi takdirde taviz vere vere ulaştığımız<br />

noktada elimizde hiçbir şey kalmayacak. Bu tavizin<br />

sonu gelmeyecek. Şimdi Kıbrıs meselesi diyorlar, yarın<br />

Ege’yi, Ermenileri öne sürecekler. Türkiye taviz<br />

vermeye alışmamalı.” diye konuştu.<br />

“Türkiye, yaşanan bu olaylar karşısında<br />

kararlılığını açıkça belirtmelidir. Türkiye<br />

kararlılığını gösterir, ‘Kıbrıs’ta iki ayrı devlet<br />

vardır. AB konusuyla Kıbrıs konusunu bir<br />

tutamayız.’ demesini bilmelidir.Böyle bir<br />

durum karşısında AB de yelkenleri suya<br />

indirecektir. Aksi takdirde taviz vere vere<br />

ulaştığımız noktada elimizde hiçbir şey<br />

kalmayacak. Bu tavizin sonu gelmeyecek.<br />

Şimdi Kıbrıs meselesi diyorlar, yarın Ege’yi,<br />

Ermenileri öne sürecekler. Türkiye taviz<br />

vermeye alışmamalı.”<br />

“KIBRIS MİLLİ DAVAMIZ”<br />

Kıbrıs’ın Türkiye açısından önemli olduğunu vurgulayan<br />

Denktaş, “Kıbrıs giderse Türkiye’nin açık denizleri de gider.<br />

Kıbrıs, Türkiye için stratejik ve jeolojik bir önem arz eder. 1938<br />

yılında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Kıbrıs’ın ne derece<br />

önemli olduğunu belirtmiş, Kıbrıs’a dikkat edilmesi gerektiği<br />

yönünde uyarıda bulunmuştur.” şeklinde konuştu.<br />

Kıbrıs ile ilgili ek protokolün TBMM’sinden geçmemesi gerektiğini<br />

vurgulayan Denktaş, “Aksi takdirde geri dönüşü olmayan<br />

bir yola gireceğiz. Ek protokol Ankara Antlaşması’nın<br />

bir ekidir, AB ile Türkiye arasında bir ortaklık yaratan antlaşmadır.<br />

Ek protokol meclisten geçerse Türkiye tanımadığı Rum<br />

Devleti ile Kıbrıs aleyhinde işbirliği oluşturmuş olacaktır.O zaman<br />

fiilen tasfiye başlayacaktır.Ulusal davamız Kıbrıs’ın ikinci<br />

Girit olmasıyla sonuçlanabilir.” diye görüş belirtti.<br />

Rauf Denktaş


128 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 1<strong>29</strong><br />

10. Gençlik Kurultayı Yapıldı<br />

Prof. Dr. Türkan Saylan<br />

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği 10. Gençlik Kurultayı<br />

Isparta’da başladı.<br />

Kurultay’ın SDÜ Kültür Merkezi’nde saat 14.00’de başlayan<br />

açılış törenine SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, öğretim üyeleri,<br />

davetliler ve öğrenciler katıldı.<br />

Açılışta ilk konuşmayı yapan ÇYDD Genel Başkanı Prof.<br />

Dr. Türkan Saylan, Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğini<br />

belirterek, Atatürk’ün gençlere armağan ettiği bu vatanın<br />

ve Cumhuriyetin sonsuza dek yaşayacağını söyledi. Büyük<br />

Önder Atatürk tarafından kurulan çağdaş, laik, demokratik,<br />

hukuk devletinin geriye götürülmek istendiğini ileri süren<br />

Saylan, “ O nedenle hepimizin gözünü dört açması lazım. Ülkemizdeki<br />

çağdaş, laik düzeni el birliği ile korumamız lazım.”<br />

dedi.<br />

“EĞİTİM HERKES İÇİN GEREKLİDİR”<br />

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin ülkeye yayılmış<br />

95 şubesi ile Mustafa Kemal ve çağdaş eğitimin ışığını<br />

Anadolu’nun dört bir yanına ulaştırmaya çalıştığına değinen<br />

Saylan, “Eğitim herkes için çok gereklidir. Derneğimizden burs<br />

alarak okuyan 20 bin gencimiz Anadolu’nun dört bir yanında<br />

görev alarak ışık saçıyorlar. Dernek olarak sloganımız ‘Sorunun<br />

değil çözümün parçası olmaktır.’ Bu nedenle burslu öğrencilerimizin<br />

sayısını 20 binlerden niye 100 binlere çıkarmayalım.<br />

Evet eğitim herkes için gereklidir. Ancak; fırsat eşitliği<br />

içinde bu gerçekleştirilmelidir. AB’ye girmeyi hedeflediğimiz<br />

2006 Türkiyesi’nde hala 6 milyona yakın kadın okuma-yazma<br />

bilmemektedir. Bir milyona yakın kızımız ilköğretim de<br />

okuyamamaktadır. Biz ÇYDD olarak çağdaş bir Türkiye örneği<br />

sergilemek istiyoruz. Biz, birbirimizin farklılıklarından<br />

yararlanarak çağdaş Türkiye’yi yaratmak zorundayız.” diye<br />

konuştu.<br />

Daha sonra konuşan SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, Türkiye’yi karanlık bir yöne çekmek isteyenler olduğuna<br />

değinerek, “Ancak, Türk Gençliği buna asla geçit vermeyecektir.<br />

Yaşamı değerlendirmeniz nereden baktığınıza bağlıdır.<br />

Acaba ben ülkem için ne yapabilirim? Heyecanı bizleri<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar<br />

bugün burada topluyor. Böylesine düşünceli ve heyecanlı bir<br />

gençliğin varlığı bizlere güç veriyor.” dedi.<br />

Açılış konuşmalarından sonra kürsüye gelen Dr. Erdal<br />

Atabek ise “21. Yüzyılda Genç Olmak” konulu bir konferans<br />

verdi.<br />

“BURASI ATATÜRK’ÜN ÜLKESİDİR”<br />

Salonu dolduran gençlere, “Sizler birer sivil toplum görevlisi<br />

değil birer lidersiniz.” diye hitap ederek konuşmasına başlayan<br />

Erdal Atabek, son günlerde yaşanan olaylara değinerek,<br />

“Burası Atatürk’ün ülkesidir. Dünya geriye gitmez. Türkiye’de<br />

geriye gitmez. Türkiye’de herkes ve her şey yenilebilir ama<br />

Atatürk yenilemez. Atatürk’ün yanında yer alanların hepsi<br />

aslında bir anlamda Atatürk’tür. Enerjimizi sorunlarımızı çözmek<br />

için kullanalım, birbirimizle uğraşmak için değil.” dedi.<br />

Liderliğin kolay bir iş olmadığına işaret eden Atabek, liderliğin<br />

dayanıklılık, sarsılmaz bir irade, dürüstlük ve sorumluluk<br />

gerektirdiğini söyledi.<br />

“KÜREŞELLEŞME TÜM EVRENSEL DEĞERLE-<br />

Rİ YOZLAŞTIRDI”<br />

Günümüzde küreselleşmenin tüm evrensel değerleri yozlaştırarak<br />

onun yerine kendi tüketim değerlerini gençlere aşılamaya<br />

çalıştığını vurgulayan Erdal Atabek şöyle devam etti:<br />

“Tüketim toplumu yaratan tek kutuplu bir dünyada yaşıyoruz.<br />

Başkalarının dili sanki ana dilimiz oldu neredeyse. Tek<br />

kutupluluk yaratan ABD, insan hakları ve bağımsızlık sözcüklerini<br />

sömürerek, kendi çıkarlarını koruyor. Bu tuzaklara düşmememiz<br />

lazım. Türkiye’yi olumlu yönde değiştirmek istiyorsak,<br />

buna önce eğitimden başlamamız lazım. Anaokulundan<br />

üniversiteye kadar her aşamada değişiklik şart. Ayrıca ayırımcılığa<br />

karşı olmamız lazım. Zira; son zamanlarda içimize<br />

sokulan fitne budur. Atatürk Türkiyesi’ni yeniden dünyanın<br />

incisi haline getirmeliyiz. Bağımsız ve onurlu Türkiye’yi yeniden<br />

yaratmalıyız. Liderlik konusunda hiçbir yere bakmamıza<br />

gerek yok. Salondaki şu fotoğrafa bakın (Atatürk’ün fotoğrafını<br />

göstererek) işte odur lider. Şimdi de kendinizi içselleştirin,<br />

şimdi lider sizsiniz.”<br />

Dr. Erdal Atabek<br />

Rektör Baydar’dan<br />

Kosova’daki Türk Birliğini ziyaret<br />

Balkanlarda bazı üniversiteleri ziyaret etmek<br />

ve Türk Toplulukları’nın yüksek öğretimle ilgili sorunlarını<br />

yerinde incelemek amacıyla Kosova ve<br />

Makedonya’ya giden SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, beraberinde Trakya Üniversitesi Rektörü<br />

Pof.Dr. Enver Duran’la birlikte gezisinin ilk gününde<br />

Kosova’da görev yapmakta olan Türk Askeri<br />

Birliği’ni ziyaret etti.<br />

Balkanlardaki iç savaştan sonra Birleşmiş Milletler<br />

tarafından kurulan barış gücü bünyesinde yer alan ve<br />

Prizren’deki Birleşmiş Milletler ana karargahının korunması<br />

görevini yürüten Kosova Türk Tabur Görev<br />

Kuvvet Komutanlığı’nı, beraberinde Trakya Üniversitesi<br />

Rektörü Pof.Dr. Enver Duran’la birlikte ziyaret<br />

eden Rektör Baydar, birliğin komutanı Yarbay Bülent<br />

Çelik tarafından karşılandı.<br />

Birliğin şeref defterini yazarak, buradaki askerlerimize<br />

yüksek moral ve başarı dileklerinde bulunan<br />

Rektör Baydar, komutan Yarbay Çelik’e üniversite<br />

adına plaket sundu. Birlik Komutanı Yarbay Bülent<br />

Çelik ise, her iki rektöre bu anlamlı ziyaret anısına birer<br />

plaket verdi.<br />

Isparta Meslek Yüksekokulu<br />

Türkiye İkincisi<br />

Işıklar Klinker Tuğla Grubu tarafından düzenlenen<br />

“Tuğla Tasarım Yarışmasında” il birincisi olarak<br />

Türkiye finaline katılmaya hak kazanan Isparta MYO<br />

İnşaat Programı Öğrencileri Türkiye ikincisi oldu.<br />

Öğretim görevlisi İsmail Dülgerbaki başkanlığında;<br />

Engin Türk, Cüneyt Sever, Hakan Öner, Mustafa<br />

Koç, İsmet Subay ve İsmail Koç’tan oluşan ekip, 28<br />

Haziran’da Bartın’da yapılan Türkiye finalinde üniversitemize<br />

Türkiye ikinciliği kazandırdı. Birinciliği<br />

Dokuz Eylül üniversitesi’nin elde ettiği yarışmada,<br />

ilk üç dereceyi alan takımlara Antalya’da 3 günlük<br />

tatil imkanı sağlanacağı açıklandı.<br />

Isparta MYO’dan Yılsonu Yemeği<br />

Isparta Meslek Yüksekokulu’nun geleneksel yıl sonu yemeği<br />

Gölcük’te yapıldı. Akademik ve idari personelin yoğun geçen bir<br />

öğretim yılını geri de bırakmaları dolayısıyla son 10 yıldır geleneksel<br />

olarak düzenlenen yemeğe yaklaşık 150 kişi katıldı.<br />

Isparta MYO Müdürü Prof. Dr. Kezban Işık, 30. kuruluş yılını<br />

kutladıkları Isparta Meslek Yüksekoskulu’nun köklü ve gelenekleri<br />

olan bir öğretim kurumu olduğunu belirterek, “Dönem içinde<br />

öğrencilerimizin öğretim elemanları ile kaynaşmasını ve stres atmalarını<br />

sağlamak için helva şenliği düzenliyoruz. Dönem sonunda<br />

ise öğretim elemanlarımız, idari personellerimiz ve ailelerinin<br />

katılımları ile bir yemek veriyoruz. Artık geleneksel hale gelen bu<br />

etkinliklerimiz de kurum içi kaynaşmayı pekiştiriyoruz. Ayrıca arkadaşlarımız<br />

yoğun geçen bir öğretim döneminin yorgunluğunu<br />

üzerlerinden atıyorlar.” dedi.<br />

Isparta’nın geleneksel yemeği olan helva ve kabunenin ikram<br />

edildiği etkinlik sonunda, öğretim elemanları halat çekme yarışı<br />

yaptılar ve gitar eşliğinde canlı müzik dinlediler.


130 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 131<br />

ISYO’da Devir Teslim Töreni<br />

SDÜ Araştırma Ve Uygulama Hastanesi<br />

ISO Kalite Belgesini Yeniledi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Isparta Sağlık Yüksekokulu<br />

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü tarafından hot pack<br />

partisi düzenlendi. Fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümlerinde<br />

geleneksel olarak yapılan ve üniversitemizde ilk defa gerçekleştirilen<br />

partiye ISYO Müdürü Prof. Dr. Nejat İmirzalıoğlu<br />

öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.<br />

Partinin ilk konuşmasına yapan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon<br />

Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hasan Hallaçeli “hot<br />

pack”in geçmişini anlatarak başladığı konuşmasında “hot<br />

pack fizyoterapide sıcak su torbası anlamına gelen ve tedavide<br />

sıklıkla kullandığımız bir yöntem. Fizyoterapi dünyasında ilk<br />

olarak 1960’larda başlanan hot pack partileri artık bir gelenek<br />

haline gelmiş durumdadır. Bizde ilk mezunlarımızı verirken<br />

SDÜ Yalvaç Meslek Yüksekokulu; bir çok alanda olduğu<br />

gibi yine bir ilke imza atarak, Avustralya- Yeni Zelanda hükümetlerinin<br />

ortaklığı ile kurulmuş olan uluslararası belgelendirme<br />

kuruluşu TQCSI tarafından yapılan denetimlerde<br />

ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi’ni almaya hak<br />

kazandı.<br />

Yüksekokul Kalite Temsilcimiz Öğr.Gör. Dr. Mehmet Emin<br />

MERTER’ in koordinatörlüğünde gerçekleştirilen çalışmalar<br />

çerçevesinde;<br />

• Kalite El Kitabı<br />

• Prosedürler<br />

• Görev Tanımları<br />

• Talimatlar<br />

bu uygulamayı başlatmış oluyoruz.” dedi.<br />

Hallaçeli’in ardından konuşan ISYO Müdürü Prof. Dr.<br />

Nejat İmirzalıoğlu, “Fizyoterapi insan sağlığı üzerine önemli<br />

katkıları olan bir meslek. Siz ilk mezunlarımızı belki çok iyi<br />

koşullarda ağırlıyamadık ama elimizden gelenin en iyisini<br />

yapmaya çalıştığımızdan emin olun. Emekleriniz için teşekkür<br />

ediyor ve mezun arkadaşlarıma bundan sonraki hayatlarında<br />

başarılar diliyorum” diye konuştu.<br />

Açılış konuşmalarının ardından 4. sınıf temsilcisi Mustafa<br />

Yığılıtaş “hot pack”i 3. sınıf temsilcisi Deniz Patır’a teslim etti.<br />

“Hot Pack” devir teslim töreninin ardından öğrencilerin yaptıkları<br />

çeşitli animasyonlarla parti devam etti.<br />

Yalvaç MYO Kalite Belgesi aldı<br />

• Formlar<br />

• Makinelerin Kullanım Talimatları vb. dokumanlar hazırlanmıştır.<br />

Yine bu çerçevede Yüksekokulumuzun;<br />

• Vizyonu<br />

• Misyonu<br />

• Kalite Politikası<br />

• Kalite Hedefleri<br />

Belirlenmiş ve herkesin görebileceği yerlere asılarak ilan<br />

edilmiştir. 05 Mayıs 2006 tarihinde, Rektör yardımcımız Prof.<br />

Dr. Vecihi KIRDEMİR’ inde katıldığı bir tören ile Kalite Bayrağı<br />

asılmıştır.<br />

SDÜ Araştırma Uygulama Hastanesi, 2005 Mart ayında<br />

Orion Registar, Inc., USA adlı Belgelendirme kuruluşundan<br />

almış bulunduğu ISO 9001:2000 Kalite Sertifikasını , 20 Nisan<br />

2006 yılında yeni bir denetimden geçerek yeniledi.<br />

Kalite Denetimi öncesinde ;<br />

• Hastane hizmet sunumunu etkileyen süreçlerdeki tüm<br />

ölçme cihazlarının kalibrasyonları yapıldı. Bu safhada, bakım<br />

ve kalibrasyon işlemleri için oluşturulan sistem gözden geçirildi<br />

ve işlerliği kontrol edilerek, cihaz bakım kartları ve bakım<br />

planlarına çalışanların kolayca ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.<br />

• Hastane bünyesinde kullanılan tüm cihazlar için kullanma<br />

talimatı oluşturulup, cihaz üzerine yerleştirildi. Kullanma<br />

talimatları çalışanın işini kolaylaştırmasıyla birlikte cihazların<br />

hatalı kullanılma olasılığını ortadan kaldırmış bulunmakta.<br />

• Tüm Çalışanlara Görev Tanımları oluşturulup, imza karşılığı<br />

teslim edildi. Her bir çalışana görev ve sorumlulukları<br />

yazılı olarak bildirilip, görev tanımlarının benimsenmesi sağlandı.<br />

• Prosedürler ve Çalışma Talimatları Revize Edildi. Hizmet<br />

süreçleri tek tek ele alınıp, tüm süreçler için oluşturulan<br />

prosedür ve talimatlar revize edilip, Birimlerin istekleri doğrultusunda<br />

standardize edilmiştir. Bu süreçte Kalite Çalışma<br />

Ekibi öncelikle Standardın istediği ana prosedürleri işlerliği<br />

ve içeriği açısından revize edip , işler hale getirmiştir. Bunlara<br />

Alanya’da Karma Seramik Sergisi<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü öğretim<br />

elemanları ve öğrencileri Alanya’da düzenlenen Alanya<br />

Turizm ve Sanat Şenliğine katıldı. Seramik Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Serap Ünal<br />

Başkanlığı’nda sergiye katılan 18 kişilik ekip, kendilerine<br />

tahsis edilen mekanda eserlerini sergilediler. Seramik malzemelerin<br />

pişirildiği ‘raku fırınını da’ Alanya’ya götüren<br />

ekip, deniz kenarında yakılan ateşlerde raku pişirimini de<br />

gösterdiler.<br />

ilaveten revize edilen diğer prosedürler Birim sorumlularına<br />

imza karşılığı teslim edilip, dağıtılmıştır. Yine Çalışanlarla ortak<br />

bir amaç geliştirmek için oluşturulan süreç performans kriterleri<br />

için tayin edilen hedefler değerlendirilmiştir.<br />

• Hastane bünyesinde kullanılan tüm formlar revize edilerek<br />

standart hale getirildi.<br />

• Bir yıl önce belirlenmiş olan kalite hedeflerine ulaşıldı.<br />

2005 Yılı Kalite Hedefleri 1 yıl süresince değerlendirilerek,<br />

Memnuniyet anketleri , İç tetkikler ve hizmet alanların geri<br />

bildirimleri ile hedefler değerlendirilmiştir.<br />

• 2006 yılı Eğitim Planı oluşturuldu.İnsan kaynaklarına<br />

verilen önem doğrultusunda,eğitim planı dahilinde eğitimler<br />

gerçekleşmiş olup, Bir sonraki yılın Eğitimleri planlandı.<br />

Personele belirli aralıklarla eğitim verilmekte ve bu eğitimler<br />

değerlendirilmektedir.<br />

• ISO 9001:2000 çerçevesinde periyodik olarak, kuruluş<br />

içi tetkikler yapılıp, Yönetim Gözden Geçirme toplantılarında<br />

tüm sonuçlar değerlendirilip, Gerekli Düzeltici ve Önleyici<br />

faaliyetlere başlanmıştır. Önceki yılda açık bulunan düzeltici<br />

faaliyetler kapatıldı.<br />

Her zaman hasta memnuniyetini ön planda tutan SDÜ<br />

Araştırma Uygulama Hastanesinin 2006 hedefinde de hasta<br />

memnuniyetinin birinci öncelik olacağı bildirildi. Bütün bu<br />

kalite çalışmalarının sonucunda hasta memnuniyetinin elde<br />

edilmesi amaçlanmaktadır.<br />

Süleyman Seydi’ye Ödül<br />

Üniversitemiz Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr.<br />

Süleyman Seydi, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üstün<br />

Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı kapsamında<br />

verilen Seçkin Genç Bilimci Ödülü’nü aldı. Yrd. Doç.<br />

Dr. Süleyman Seydi’ye ödülü 2 Haziran 2006 tarihinde Gazi<br />

Üniversitesi’nde Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet<br />

Sezer’in de katıldığı Akademi Günü’nde törenle verildi.


132 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 133<br />

Tekstil Sanayinde İş İmkanları<br />

ve Sanayinin Durumu<br />

SDÜ’den Engelliler İçin Konser<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Engelliler Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezi (EN-AR) Engelliler Haftası etkinlikleri<br />

kapsamında Türk Sanat Müziği konseri düzenledi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen konser öncesinde<br />

SDÜ Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

ve Engelliler Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Bülbül konuşma<br />

yaptı. Bülbül, bütün bu yapılan etkinliklerin engellilerle<br />

birlikte yaşamayı öğrenmek ve öğretmek için olduğunu belirterek<br />

, “Türkiye’de 8 buçuk milyon, Isparta’mız da ise 50-60<br />

SDÜ Ekonomi Yönetim Kulübü ve Üniversite Girişimci İşbirliği<br />

Kordinatörlüğü’nün (UGİK) ortaklaşa düzenlediği “Turizm<br />

Sektöründe Yılın Girişimcisi Ödül Töreni” SDÜ Ziraat<br />

Fakültesi Hafız İbrahim Demiralay Amfisinde yapıldı. Törene,<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Ekonomi Yönetim<br />

Kulübü Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Ertan Beceren, Girişimci<br />

İşbirliği Koordinatörü Yrd. Doç.İlker Çarıkçı, Turizm<br />

İl Müdürü Abdullah Kılıç, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

Turizm sektöründe yılın girişimcisi seçilen Kayı Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Talha Görgülü törene konuşmacı<br />

olarak katıldı. Açılışı konuşmasını yapan Yrd. Doç. Dr. Ertan<br />

Beceren, öğrencilere bu tür programlara katılmalarının ileri ki<br />

dönemlerde mesleki gelişimleri için önemli rol oynayacağına<br />

değinerek, “Her zaman girişimcilik ruhunu içinizde barındırın<br />

ve sizi engelleyen her ne olursa olsun bu engelleri aşmak için<br />

çaba gösterin.” dedi. Ardından Ekonomi Yönetim Kulübü ve<br />

bin civarında engelli olduğunu düşünüyoruz. Ama bu sayının<br />

daha da çok olduğunun farkındayız. Geri kalan kısım su<br />

yüzüne çıkmamış. Bizler bunları araştırmaya devam edeceğiz.<br />

Bütün çabamız engellilerle birlikte yaşamayı öğrenmek ve öğretmek.”<br />

dedi.<br />

Bülbül’ün konuşmasının ardından SDÜ İlahiyat Fakültesi<br />

Öğretim Görevlisi Erdoğan Ateş’in yönetiminde Sanat Müziği<br />

konseri başladı. Üç bölümden oluşan konserde, Hicaz Faslı,<br />

Solo Şarkılar ve Hüseyni Makamı’nda 20 eser icra edildi.<br />

Turizmde Yılın Girişimcisi Ödülü<br />

Girişimci İşbirliği Koordinatörlüğü (UGİK) tarafından yılın girişimcisi<br />

seçilen Talha Görgülü’ye Yrd. Doç. Dr.. İlker Çarıkçı<br />

tarafından ödülü takdim edildi. Ödül törenin ardından konuşmasına<br />

başlayan Görgülü “Çok yoğun olduğum şu günlerde<br />

böyle bir davet benim için çok önemliydi. Başarımın ana malzemesi<br />

hayatıma anlam katmak ve bilmediğim şeyi öğrenmek<br />

için çaba harcamak oldu. Bu tarz organizasyonlara, fuarlara<br />

hep katılmaya çalıştım. Çünkü her saniye bilmediğiniz yeni<br />

bir şeyleri öğreniyorsunuz. Araştırmalısınız, araştırmacı, girişimci<br />

ve bilgiye aç olmalısınız. Eğer böyle yapmazsanız, hayatınızdan<br />

şikayet etmek gibi bir lüksünüz olamaz, olduğunuz<br />

yerde sayarsınız. Bir işte başarılı olmak istiyorsanız en aşağıdan<br />

işin özünü bilerek başlayınız.”diye konuştu. Konuşmanın<br />

ardından 1- 12 Mayıs tarihleri arasında SDÜ’de düzenlenen<br />

“2. Girişimcilik Eğitim Sertifika Programı”na katılan 31 öğrenciye<br />

sertifikaları dağıtıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tekstil Kulübü tarafından<br />

“Tekstil Sanayinde İş İmkanları ve Sanayinin Durumu” konulu<br />

bir konferans düzenlendi. ATAÇ Şirketleri Yönetim Kurulu<br />

Başkanı ve ANTEKS Genel Müdürü Halil Ataman tarafından<br />

verilen konferansa Tekstil Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr.<br />

Fatma Göktepe, Tekstil Bölümü Başkanı Doç.Dr. Özer Göktepe,<br />

çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrenci katıldı.<br />

ANTEKS şirketinin ortaya çıkışı ve tarihi ile Türkiye’de<br />

tekstilin gelişimini anlatarak sözlerine başlayan Ataman “1989<br />

yılında kurduğumuz fabrika ile bu sektörle tanıştık. O zamanlar<br />

büyüyen bir güç olan Türk sektörü ülkeler arası anlaşmalar<br />

ve kotalarla büyük sıkıntılar atlattı. Her zaman gelişen sanayi<br />

ve teknolojiye ayak uydurarak bu sektör ayakta kaldı. Bu<br />

gün ise giderek büyüyen Çin faktörü ile başka başka çözümler<br />

bulmak için uğraş vermekteyiz. Bu gün piyasada önemli<br />

hale gelen güven ve risk faktörlerinin mümkün olduğu kadar<br />

minimuma indirilmesi. 3. Dünya ülkeleri özellikle bu sektöre<br />

Muszaki Foiskola Üniversitesi<br />

Öğretim Üyeleri SDÜ’de<br />

Macaristan’ın Budapesti, Muszaki Foiskola Universitesi<br />

öğretim üyelerinden Dr. Rudolf Szabo, Dr. Livia Palicska Kokas<br />

ve aynı Üniversite’nin Dış İlişkiler Bölümü personeli Katalin<br />

Suranyi Sokrates programı dâhilinde Mühendislik-Mimarlık<br />

Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nün misafiri olarak<br />

22–23 Mayıs 2006 tarihleri arasında öğrencilere ve öğretim<br />

üyelerine yönelik 3 farklı seminer sundular.<br />

22 Mayıs 2006 tarihinde Katalin Suranyi’nin Macaristan’ın<br />

Budapeşte şehrini ve Muszaki Foiskola Üniversitesi’ni tanıtan<br />

ilk semineri; Erasmus programıyla gitmeyi planlayan öğrenciler<br />

tarafından oldukça büyük ilgi gördü. Üniversitede bulunan<br />

bölümler ve ders içerikleri hakkında ayrıntılı bilgilerin<br />

anlatıldığı bu seminerde, öğrenciler yurt dışı ve Macaristan<br />

hakkında akıllarına takılan önemli soruların cevaplarına ulaşma<br />

olanağı buldular<br />

Aynı gün hemen ardından gerçekleşen ikinci seminerde,<br />

aynı zamanda Budapesti, Muszaki Foiskola Universitesi Dış<br />

girecekler ve nitelikli eleman ihtiyacı gittikçe artacak. Çünkü<br />

tekstil sektörü tarih boyunca hep önemli olan bir sektör olmuştur<br />

ve böyle de devam edecektir.” dedi. Değişen piyasa<br />

koşulları ve istenilen nitelikleri öğrencilere anlatarak konuşmasına<br />

devam eden Halil Ataman “Bu sektörde var olabilmek<br />

için tasarım ve marka yolunda adım atmak önemli. Bu yüzden<br />

tasarımcılara büyük görev düşüyor. Bu gün maliyeti 10 dolar<br />

olan bir gömlek tasarımı ve özgünlüğü ile 40 dolara alıcı bulabilir.<br />

Bununla birlikte piyasada sağladığınız güven de çok<br />

önemli. Hemen hemen hergün yeniliklerle karşılaştığımız bu<br />

piyasaya uyum sağlamak çok önemli. Sizlerin bir çok görevi<br />

var. Piyasadaki olumsuz koşulları yıkacak olan sizlersiniz. Bu<br />

yüzden kendinizi dünyaya yeniliklere ve teknolojiye açıp kendinizi<br />

her zaman güncelleyin ve yabancı dillerin önemini asla<br />

göz ardı etmeyin diyerek sözlerini tamamladı.”<br />

Konferans sonunda konuşmacıya Doç. Dr. Özer Göktepe<br />

tarafından çiçek takdim edildi.<br />

İlişkiler koordinatörü olan Tekstil Bölümü öğretim görevlisi<br />

Dr. Livia Palicska Kokas “Innovations in the Textile Industry”<br />

seminerinde Macaristan’daki Tekstil Sanayi hakkında bilgi<br />

verirken, öğrencilere Türkiye’de Tekstil Sektörünün Sanayide<br />

geniş yer tutmasından dolayı çok şanslı olduklarını söyledi.<br />

Seminerinde Teknik tekstiller ve akıllı tekstiller hakkında bilgi<br />

veren Dr. Kokas, Üniversitelerde gerçekleştirilecek olan çalışmalar<br />

ışığında elde edilecek olan Know-How ile Türkiye’nin<br />

de bir süre sonra bu alanda söz sahibi ülkelerden biri haline<br />

gelebileceğini belirtti.<br />

23 Mayıs 2006 tarihinde, Dr. Rudolf Szabo’nun sunduğu<br />

“New Technologies and Machines for Weaving” konulu son<br />

seminerde dokuma teknolojileri ve gelişmeleri hakkında bilgi<br />

verildi. Sine vizyon görüntüleriyle renk katılan seminerde<br />

dokuma tezgahlarındaki son gelişmeler ve piyasaya sunulan<br />

ürünler ayrıntılarıyla açıklandı.


134 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 135<br />

İlahiyat Fakültesi<br />

Bir İlki Gerçekleştirdi<br />

Socrates programı kapsamında SDÜ İlahiyat Fakültesi ile<br />

İngiltere Exeter Universitesi İslam Araştırmaları Bölümü arasında<br />

öğretim üyesi değişimini öngören anlaşma imzalandı.<br />

SDÜ İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

ve Sokrates Bölüm Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Bilal Gökkır,<br />

yapılan anlaşmanın önemine değinerek, “Bu anlaşma konu itibarıyla<br />

SDÜ’nün Sokrates Kapsamında bir İngiliz Üniversitesi<br />

ile yaptığı ilk anlaşmadır.” dedi.<br />

Yrd. Doç. Dr. Gökkır, ayrıca Socrates programı çerçevesinde<br />

Çek Cumhuriyeti’nin Masaryk Ünivesitesi’ne 2006-2007 öğretim<br />

döneminde SDÜ’ İlahiyat Fakültesi’nden 7 öğrenci gönderileceğini<br />

sözlerine ekledi.<br />

IMYO’da Ağaç ve<br />

Gül Fidanı Dikimi<br />

Isparta Meslek Yüksek Okulu tarafından 30. kuruluş yılı<br />

etkinlikleri kapsamında okul önünde bulunan boş araziye<br />

ağaç ve gül fidanı dikimi gerçekleştirildi. MYO Müdürü<br />

Prof. Dr. Kezban Işık, öğretim görevlileri ve öğrencilerin katılımıyla<br />

gerçekleştirilen etkinlikte 30 gül, 40 ıhlamur ve 30<br />

adet sedir ağacı fidanı olmak üzere toplam 100 fidan dikildi.<br />

Etkinlik sırasında konuşan Işık, öğrencilere ağacın ve yeşilin<br />

insan hayatındaki önemini anlatarak, doğanın ve yeşilin<br />

sürekli korunması ve gelecek kuşaklara düzgün bir şekilde<br />

aktarılması gereken en önemli varlık olduğunu söyledi.<br />

YDYO’dan Yardım<br />

Kampanyası<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu<br />

hazırlık sınıfı öğrencileri tarafından düzenlenen “Kardeş<br />

Köylere Yardım Kampanyasında” 4 köy ilköğretim okulunda<br />

okuyan öğrencilere kırtasiye yardımı yapıldı.<br />

Kampanya ile ilgili bilgi veren YDYO Müdürü Yrd. Doç.<br />

Dr. Oyu Büyükyavuz, hazırlık sınıfı öğrencileri ve öğretim elemanları<br />

ile birlikte Yukarı Yaylabel, Aşağı Yaylabel, Belence ve<br />

Çukur Köylerine gittiklerini, ilköğretim okulu öğrencileri ve<br />

öğretmenleri ile görüştüklerini ve hazırladıkları kırtasiye paketlerini<br />

öğrencilere dağıttıklarını açıkladı.<br />

Bu kampanyanın önümüzdeki yıllarda daha organize şekilde<br />

ve daha çok sayıda ilköğretim okulunu kapsayacak biçimde<br />

düzenleneceğine değinen Büyükyavuz, “ilköğretim okullarındaki<br />

öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizin bu kampanyadan<br />

büyük memnuniyet duyduklarını belirttiler. Çok mutlu olduk.<br />

Önümüzdeki yıl bu etkinliğimizi daha geniş kapsamlı olarak<br />

yapacağız” diye konuştu.<br />

SDÜ Triatlon’da<br />

Türkiye İkincisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Su Sporları Kulübü takımı<br />

Ankara’da düzenlenen Üniversitelerarası Triatlon Türkiye Birinciliğinde,<br />

ikinci oldu.<br />

Kulüp Akademik Danışmanı Mehmet Mahir Sofu başkanlığında<br />

Bahadır Tama, Cihan Tuncel ve Buğra Karslıoğlu’ndan<br />

oluşan takım, Kara Harp Okulu Tesislerinde düzenlenen, 800<br />

metre yüzme, 21 kilometre bisiklet ve 6 kilometre koşudan<br />

oluşan üçlü yarışmada Kara Harp Okulu’nun andından ardından<br />

Türkiye ikincisi oldu.<br />

Triatlon takımını bu başarılarından dolayı kutlayan SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, üniversitemizin yüzünü<br />

ağartan sporcu ve kulüp yöneticilerine teşekkür etti.<br />

GSF’de “Bir” Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi<br />

Resim Bölümü ikinci sınıf öğrencileri tarafından hazırlanan<br />

sergi açıldı. Bir atölyenin tavla figürüne dönüştürülmesi ve<br />

şansın hayatın içinde yer aldığını anlatan “bir” konsepti üzerine<br />

hazırlanan sergide 36 resim ve desen çalışması 5 video ve 2<br />

heykel çalışması yer alıyor.<br />

Hastane Emeklilerine Plaket<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi’nden emekli olan Şef Ali Özdemir, Şef Zehra Özdemir<br />

ve Şoför İsmail Çürükkaya için plaket töreni düzenlendi.<br />

Araştırma ve Uygulama Hastanesinin kuruluşundan<br />

bu yana büyük emekleri geçen memurlar için düzenlenen törende<br />

plaketleri Hastane Başhekimi Prof. Dr. Namık Delibaş<br />

ve Başhekim Yardımcıları Doç. Dr. Erol Eroğlu ve Doç. Dr.<br />

Mustafa Demirci verdi.<br />

23 Haziran 2006 Cuma günü Süleyman <strong>Demirel</strong> Kongre ve<br />

Sergi Sarayında SDÜ Isparta Sağlık Yüksekokulu’nun mezuniyet<br />

töreni yapıldı. Ebelik Bölümünden 49, Hemşirelik Bölümünden<br />

45, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünden 25 öğrencinin<br />

mezun olduğu törene Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres H.<br />

AYDOĞAN, Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof.<br />

Dr. Namık DELİBAŞ, Üniversite Genel Sekreteri Ahmet Tevfik<br />

KÖSE, İl Sağlık Müdürü ve birçok öğretim elemanı ve öğrenci<br />

aileleri katıldı.<br />

Her bölüm adına bir öğrenci temsilcisi ve Yüksekokul Müdürü<br />

Prof. Dr. Necat İMİRZALIOĞLU açılış konuşmalarını yaptı.<br />

Ebelik Bölümü Birincisi Nihal IŞIK, Hemşirelik Bölümü Birincisi<br />

Teberdar’ı Uğurladık<br />

19 Haziran Çarşamba günü 84 yaşında vefat eden,<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi<br />

Kimya Bölümü kurucu Başkanı, emekli öğretim üyesi<br />

Prof. Dr. H. Turgut Teberdar için bugün Fen-Edebiyat Fakültesi<br />

önünde bir tören düzenlendi.<br />

Törene SDÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, dekanlar, öğretim<br />

üyeleri, yakınları ve öğrenciler katıldı.<br />

Teberdar’ın çalışma arkadaşları ve eski öğrencilerinin<br />

konuşmalarından sonra merhumun cenazesi öğle namazını<br />

müteakip merkeze bağlı Sav Kasabası’nda toprağa<br />

verildi.<br />

Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve SDÜ camiasına<br />

başsağlığı dileriz.<br />

ISYO Mezuniyet Töreni<br />

Elif Ok, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Birincisi Emine<br />

YETİŞKEN’e Üniversite Genel Sekreteri Ahmet Tevfik KÖSE’den<br />

plaket ve diplomalarını aldılar. Bölüm ikincilerine Tıp Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Nevres H. AYDOĞAN, Bölüm üçüncülerine<br />

Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Necat İMARZALIOĞLU tarafından<br />

plaket ve diplomaları verildi. Dereceye giren öğrencilerin<br />

plaket ve diploma takdiminden sonra sırayla Ebelik, Hemşirelik,<br />

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümlerindeki diğer öğrenciler<br />

diplomalarını aldılar. Ebelik Andı Öğr. Gör. Banu ASLAN, Hemşirelik<br />

Andı Öğr. Gör. Hacer ERTEN, Fizyoterapistlik Andı Yrd.<br />

Doç. Dr. Hasan HALLAÇELİ tarafından okutuldu. 10. Yıl Marşı<br />

eşliğinde keplerin havaya atılmasıyla program sona erdi.


136 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 137<br />

Gelendost MYO’da Mezuniyet Coşkusu<br />

Emniyet Mensuplarına Seminer<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Gelendost Meslek Yüksek<br />

okulunda yapılan mezuniyet törenine daire amirleri, yüksek<br />

okul personeli, öğrenciler ve öğrenci aileleri katıldı.<br />

Mezuniyet töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından<br />

sonra Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Kemaleddin<br />

TAŞ’ın konuşmasıyla devam etti , Yüksekokul birincisi mezuniyet<br />

kütüğüne ismini çaktıktan sonra dereceye giren öğrencilere<br />

ödülleri verildi.<br />

Mezuniyet töreni , öğrencilerin hazırlamış olduğu şiir ve<br />

müzik dinletisinin sunulması, öğrencilerin mezuniyet andını<br />

okuyarak keplerini havaya atması ile sona erdi . Ardından<br />

öğrenci ve öğrenci velileri ile beraber yemek yenildi.<br />

SDÜ’de Yakıt Hücreleri Konferansı<br />

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü<br />

tarafından düzenlenen ve Kanada Ontario Üniversitesi<br />

Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Dinçer’in konuşmacı olarak<br />

katıldığı, “Yakıt Hücreleri” konulu konferans SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde yapıldı.<br />

Konferansa Rektör Vekili Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Mühendislik<br />

Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Nilay Keskin,<br />

öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

2 saate yakın süren konferansta Dinçer, çevresel etkiler nedeniyle<br />

dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru eğilim<br />

bulunduğunu belirterek, Kanada’da 2015 yılından itibaren hidrojen<br />

enerjisi ile çalışan sistemlerin hayata geçirilmesinin planlandığını<br />

söyledi.<br />

Petrol ve kömür gibi fosil yakıtların hem çevresel etkileri<br />

hem de zaman içinde azalmaları nedeniyle dünyadaki tüm gelişmiş<br />

ülkelerin yeni enerji kaynakları konusunda ar-ge çalışmalarını<br />

yoğunlaştırdıklarına değinen Dinçer, “Benim alanım Fuel<br />

Cell diye adlandırılan yakıt pilleri konusundadır. Ayrıca hidrojen<br />

enerjisinin kullanılması konusunda da çalışmalarım var.<br />

Hidrojenin kullanılmasında önemli avantajlar olduğu gibi dezavantajlarda<br />

mevcut. Mesela bugün için, hidrojen enerjisinin<br />

kullanımında en önemli sorun hidrojenin depolanmasıdır. Bu<br />

sorun henüz tam çözümlenmiş durumda değildir. Bu nedenle<br />

konuya ilgi duyan araştırmacıları konu üzerinde çalışma yapmaya<br />

davet ediyorum.” dedi.<br />

Konferansında çalıştığı üniversite, Kanada’daki yüksek öğrenim<br />

ve bilimsel araştırmalar konularına da değinen Dinçer<br />

şöyle devam etti:<br />

“Ontario Üniversitesi’nde gerçek anlamda bilgisayar destekli<br />

bir eğitim verilmektedir. Zira bizim üniversitemize kayıt<br />

yaptıran bir öğrenciye, kayıt sırasında bir diz üstü bilgisayar<br />

verilir. Öğrenci tüm derslerini ve araştırmalarını bu sistemi<br />

kullanarak yapar. Kanada’daki üniversitelerin amacı; bilimsel<br />

araştırma yapmak, eğitim faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetlerinde<br />

mükemmeliyeti sağlamaktır. Biz, diz üstü bilgisayar<br />

kullanımına mobil öğrenme metodu adı da veriyoruz. Mobil<br />

öğrenmede amaç, geleneksel öğretim sistemini yok etmek değil,<br />

bu sistemi daha da geliştirmektir. Bu sistemle öğrencinin<br />

bilgiye 7 gün 24 saat ulaşma imkanı vardır. Bizim üniversitelerimiz<br />

de öğrencilerimiz teknolojiyi yüzde yüz öğrenerek mezun<br />

oluyorlar. Bizim üniversite olarak asıl amacımız, bilginin paylaşıldığı<br />

bir ortam yaratmaktan ibarettir. Kanada da araştırma<br />

programlarına önem verilmektedir. Bu sistem sayesinde patent<br />

üretimi de artmaktadır. Ancak burada şu hususu dile getirmek<br />

istiyorum. Kanada’daki öğrenciler sizlerden daha akıllı ya da<br />

çalışkan değiller. Orada kurulmuş olan sistem bu başarıyı yaratıyor.<br />

Sistemde hiç kimse kendi başına karar vermiyor. Bir örnek<br />

vermem gerekirse, gerek üniversitelerde ve gerekse devlet<br />

birimlerinde her birimde danışma kurulları bulunuyor. Konular<br />

burada ele alındıktan ve tartışıldıktan sonra, yöneticiler ya da<br />

siyasetçiler bunu uygulamaya koyuyorlar’<br />

Konferansın bitiminde Prof. Dr. İbrahim Dinçer’e Rektör Vekili<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir tarafından çiçek takdim edildi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi<br />

ve Isparta İl Emniyet Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği<br />

“Yönetim, Devlet ve Cumhuriyet” konulu seminer SDÜ Tıp<br />

Fakültesi Salonu’nda gerçekleştirildi. Seminere, SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, SDÜ İktisadi ve İdari Bilimler<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Bilal Özgüven, SDÜ Sürekli<br />

Eğitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Gül, çok sayıda öğretim<br />

üyesi ve emniyet mensubu katıldı.<br />

Üniversitelerin bilgi birikiminin toplum ve diğer kuruluşlarla<br />

paylaşılmasının amaçlandığı seminerde konuşmacı olarak<br />

kürsüye gelen Rektör Baydar, insan vücudunu oluşturan<br />

ve vücudun en küçük yapı taşı olan hücrenin yaşam biçimiyle,<br />

günümüzün yönetimini karşılaştırdı. Bir yönetimin nasıl<br />

olması gerektiği hakkında emniyet mensuplarına bilgi veren<br />

Baydar, “ Hücrenin her birimi önemlidir. Hücre içinde sürdürülen<br />

hiçbir olay tesadüf değildir ve her şey doğru zamanda<br />

doğru yerde gerçekleşir. Hücrede torpil ve kayırma yoktur.<br />

<strong>Bilgi</strong>sini saklamaz ve diğer birimlerle iktidarı paylaşır. Hücrede<br />

dayanışma ve demokrasi vardır. Hücrenin beyni olan çekirdek,<br />

geleceğe yönelik program yapar. Çekirdek, işe göre o işi<br />

Mustafa Şenerli Öğrencilerden Ziyaret<br />

Mustafa Şener İlköğretim Okulu 5/C sınıfı öğrencileri<br />

SDÜ’yü ziyaret etti.<br />

Sınıf öğretmenleri Ahmet Kürkçü nezaretinde ilk olarak<br />

üniversitenin Binicilik Merkezi’ne gelen öğrenciler, at yetiştiriciliği<br />

ve binicilik konusunda yetkililerden bilgi aldılar. Binicilik<br />

merkezinde ayrıca ata da binen öğrenciler daha sonra<br />

Seramik Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni gezdiler.<br />

yapacak birimi seçer, birime göre iş yoktur. Çekirdek suçluyu<br />

arama değil, sorunun nedenini arama kültürüne hakimdir. Sorunlar<br />

zamanla fark edilip önlem alınır. Hücrenin birimleriyle,<br />

birimlerinde kendi aralarında iletişimi vardır. Çekirdek şeffaf,<br />

dürüst, sözünde duran, otorite sahibi, yetkin, bilgili ve büyük<br />

tevazu sahibidir. İşte yönetimde, hücre ve çekirdek gibi olmalıdır.<br />

“ diye konuştu.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Murat<br />

Bilal Özgüven üniversitelerin toplum ve kamu kuruluşlarına<br />

bilim ışığı altında yön gösteren kurumlar olduğunu belirterek,<br />

devlet kavramını açıkladı. Emniyet mensuplarının görevlerinin<br />

stresli olduğuna da değinen Özgüven, “Toplumlar tarih<br />

boyunca ittifak ve çatışma toplumu olmak üzere iki farklı model<br />

oluşturmuşlardır. İyiliğe ve insana hizmet sürdürmekte<br />

olan mesleklerde, çatışma toplumu öne çıkmakta ve stres artmaktadır<br />

“ dedi.<br />

Seminer, emniyet mensuplarının sorularının cevaplandırılması<br />

ve SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’a teşekkür<br />

çiçeği verilmesiyle son buldu.<br />

Öğrencilere Merkez Müdürü Yrd. Doç. Dr. Serap Ünal tarafından<br />

merkezde üretilen seramikten yapılmış minik uğur<br />

böcekleri hediye edildi. Son olarak SDÜ Basın ve Halkla İlişkiler<br />

Müdürlüğü’ne gelen öğrencilere burada yapılan çalışmalar<br />

Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü M. Zafer Çağlar tarafından<br />

anlatıldı. Minik öğrencilere SDÜ’nün birer tanıtım<br />

katoloğu hediye edildi.


138 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 139<br />

Binicilik Merkezi’nin İlktay’ı Doğdu<br />

SDÜ Spor Birliği Başkanlığı bünyesinde 2005 yılında<br />

kurulan Binicilik Merkezi’nin ilk tayı doğdu. SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ın “İlktay” adını koyduğu<br />

safkan arap atı cinsi tay, binicilik merkezinin adeta maskotu<br />

oldu.<br />

Halen 24 eğitimli atın bulunduğu eğitim merkezinde öğrenci<br />

ve öğretim elemanlarının yanısıra, normal ve engelli<br />

çocuklara binicilik eğitimi veriliyor.<br />

Merkez Sorumlusu Okutman Hüseyin Işık, her geçen<br />

gün gelişen Binicilik Merkezi ile ilgili şunları söyledi:<br />

Üniversitemiz Spor Birliği Başkanlığı bünyesinde kurulan<br />

Binicilik Merkezi, öncelikli olarak at hobisi ve binicilik<br />

sporunun yerleştirilmesini sağlamak amacı ile 2005 yılında<br />

kurulmuştur. Bu merkez, binicilik sporunu üniversitenin<br />

tüm öğrencileri, akademik personeline ve idari personeline<br />

sevdirmek ve onların boş zamanlarını değerlendirmede iyi<br />

bir alternatif sunabilmek için yapılmıştır. Bunun yanı sıra<br />

ileriki aşamalarda mani, konkur komple ve uzun yol yarışı<br />

çalışmaları ile binicilik sporunu daha anlamlı hale getirilmesi<br />

amaçlanmıştır.<br />

Binicilik merkezi tesis olarak birçok birimden oluşmaktadır.<br />

Tesis; Spor Merkezinin güneyinde yaklaşık 25.000 m2 ’lik<br />

bir alana yerleştirilmiştir. Tesiste; taylık, 3 adet padoklu aygırhane,<br />

2 adet yedişerli ahır bloğu, sağlık odası, seyis odası,<br />

eyer odası, 20 m. çapında eğitim maneji, 60x60m. ebadında<br />

dresaj-mani maneji ve biniciler için dinlenmelerin ve eğitimlerin<br />

yapıldığı bir adet kafeterya bulunmaktadır. Ayrıca merkezimizde<br />

yaklaşık 24 adet eğitimli at bulunmaktadır.<br />

SDÜ’lü Öğrencilerden Kitap Yardımı<br />

Öğrencilere Katılım Belgesi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Toplumsal<br />

Duyarlılık ve Dayanışma Kulübü<br />

(TODDAYK) ‘Geleceğe Yatırım Projesi’<br />

kapsamında Büyükhacılar Köyü İlköğretim<br />

Okulu’na kitap yardımı yaptı.<br />

Proje kapsamında okulda oluşturulan<br />

kitaplığa, temel kaynaklar, hikaye, roman,<br />

sözlük ve test kitaplarından oluşan yaklaşık<br />

500 eğitici kitap bağışlandı. Kitaplar ve diğer<br />

kırtasiye malzemeleri kulüp öğrencileri<br />

tarafından temin edildi..Kulüp Akademik<br />

Danışmanı Dr. Cevdet Yılmaz, bu etkinlikten<br />

amacın, Büyükhacılar İlköğretim Okulu<br />

öğrenci ve öğretmenleriyle SDÜ öğrencileri<br />

arasında etkileşim yaratmak olduğunu söyledi.<br />

Doğanın Ritmi Projesi<br />

“Doğanın Ritmi” başlıklı AB Gençlik Programı Eylem I Projesi Isparta Sivil<br />

Gençlik Meclisi tarafından gerçekleştirildi. Projeye Bulgaristan, Polonya, Çek<br />

Cumhuriyeti, Letonya ve Türkiye’den 15-25 yaş arasında toplam 28 genç öğrenci<br />

katıldı.<br />

Isparta’nın ilk AB projesi olma özelliğini taşıyan proje genel olarak çevre ve<br />

geri dönüşüm konularında katılımcı ülkelerin yaptıkları çalışmaları aktarmasının<br />

yanı sıra, ritim olgusuna da dikkat çekiyor. Katılımcılar yaptıkları çevre<br />

gezilerinde doğadan buldukları materyalleri profesyonel bir müzik eğitmeni<br />

eşliğinde birer müzik aletine dönüştürdüler.<br />

Proje içerisinde Isparta çevresindeki doğal alanların gezilmesi, Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesindeki Orientering grubu ile üniversite içerisinde orientering<br />

aktivitesi yapılması, katılımcılara profesyonel bir eğitmen tarafından ritim<br />

üzerine eğitim verilmesi, doğadan bulunacak materyallerle ritim aletleri yapılması,<br />

katılımcı ülkelerin organize edilecek kültürel gecelerde daha yakından tanınması<br />

gibi faaliyetler yer aldı.<br />

Bu faaliyetler kapsamında düzenlenen Orientering etkinliği SDÜ Batı kampusünde<br />

gerçekleştirildi. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen 28 konuk öğrenci<br />

haritayla koşarak ve yürüyerek yön bulma sporu olarak adlandırılan Orientering<br />

yaptılar. SDÜ Orienteering Akademik Danışmanı Okutman Oğuzhan Özaltın<br />

nezaretinde yapılan etkinliğe katılan öğrencilere birer katılım belgesi verildi.<br />

Özaltın, belge töreninde yaptığı konuşmada “Bu faaliyete yabancı konuklarımızın<br />

yanı sıra üniversitemizdeki Orientering Kulübüne kayıtlı öğrencilerimiz de<br />

katıldı. Öğrencilerimizin uluslar arası bir etkinlikte bulunabilmesi, üniversitemiz<br />

için bir başarı ölçütüdür.” dedi.<br />

Projenin son gününde katılımcılar tarafından sergilenen performans gösterisinde,<br />

ritim aletleri eşliğinde ücretsiz bir halk konseri gerçekleştirildi.<br />

Projenin destekleyicileri arasında Isparta Valiliği, Isparta Belediyesi ve Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi bulunuyor.<br />

Merkezi Ankara’da bulunan Gençlik Servisleri Merkezi ile<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi tarafından ortaklaşa organize<br />

edilen 4. Uluslararası Çalışma Kampı sona erdi.<br />

SDÜ Kültür Müdürlüğü’nün koordinasyonunda sürdürülen<br />

kampa Fransa, Slovenya, Sırbistan ve Kore’den 8,<br />

Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden 7 olmak üzere toplam<br />

15 öğrenci katıldı.<br />

Evrensel dostluk bağlarını güçlendirmek, toplumsal bilinci<br />

yükseltmek, gençlerin sosyal ve kültürel gelişmelerine katkıda<br />

bulunmak amacıyla düzenlenen kampta, öğrenciler; gezi,<br />

spor, gibi aktivitelerle kendilerini sosyal ve kültürel açıdan<br />

geliştirme imkanı buldular. Konaklama, yeme, içme ve ulaşım<br />

ihtiyaçlarının üniversite tarafından karşılandığı kampta,<br />

öğrenciler ayrıca üniversitenin çeşitli birimlerinde çalıştılar.<br />

ÖĞRENCİLERE KATILIM BELGESİ<br />

15 gün süren kamp çalışmalarına katılan öğrencilere SDÜ<br />

Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir törenle katılım belgesi<br />

verildi. Öğrenciler daha sonra Rektör Vekili Prof. Dr. Vecihi<br />

Kırdemir’le birlikte pasta kestiler. Isparta’yı ve Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi’ni çok beğendiklerini belirten öğrenciler,<br />

hafta sonlarında ise Antalya ve Denizli’ye gitme imkanı bulduklarını<br />

söylediler.


140<br />

Atamalar<br />

Atamalar<br />

141<br />

Birim Adı Dekan / Müdür Adı Tarih<br />

Prof. Dr. A.Ergün Türker Deprem ve Jeoteknik Arş.Mrk. Müdürü (V) 06.01.2006<br />

Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu Isparta Sağlık Yüksekokulu Müdürü 31.01.2006<br />

Prof. Dr. Mehmet Zeki Yıldırım Burdur Sağlık Yüksekokulu Müdürü 31.01.2006<br />

Prof. Dr. Kubilay Aktulum Güzel Sanatlar Enstitüsü Müdürü 31.01.2006<br />

Yrd. Doç. Dr. Çetin Lütfi Baydar Başhekim Yardımcısı 08.03.2006<br />

Doç. Dr. Özer Göktepe Rektör Danışmanı 02.05.2006<br />

Yrd. Doç. Dr. Dilek Karaaslan Dış İlişkiler ve Sokrates Koordinatörü 02.05.2006<br />

Prof. Dr. S. Nilay Keskin Mühendislik ve Mimarlık Fak. Dekanı (V) 26.06.2006<br />

Prof. Dr. İbrahim GÜNGÖR İşletme Sayısal Yöntemler<br />

Doç. Dr. Abdullah EROĞLU İşletme Sayısal Yöntemler<br />

Yrd. Doç. Dr. Cemal BALTACI Kamu Yönetimi Siyaset ve Sosyal Bil.<br />

Yrd. Doç. Dr. Abdulah UZ Kamu Yönetimi Hukuk Bilimleri<br />

Prof. Dr. Hüseyin AKYILDIZ Çalışma Eko.ve End.İliş. Çalışma Ekonomisi<br />

Ziraat Fakültesi<br />

Prof. Dr. Fatma KOYUNCU Bahçe Bitkileri Bahçe Bitkileri<br />

Prof. Dr. Mehmet Ali KOYUNCU Bahçe Bitkileri Bahçe Bitkileri<br />

Prof. Dr. Nilgün GÖKTÜRK BAYDAR Bahçe Bitkileri Bahçe Bitkileri<br />

Prof. Dr. Cahit BALABANLI Tarla Bitkileri Tarla Bitkileri<br />

Prof. Dr. Hasan BAYDAR Tarla Bitkileri Tarla Bitkileri<br />

Prof. Dr. Ahmet Ali IŞILDAR Toprak Toprak<br />

Prof. Dr. İbrahim ERDAL Toprak Toprak<br />

Prof. Dr. Murat Bilal Özgüven İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Dekanı 30.06.2006<br />

Prof. Dr. Mustafa Erol Keskin Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı (V) 03.07.2006<br />

Prof. Dr. Fatma Göktepe Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü 13.07.2006<br />

Okutman Çetin Koruk Müzik Kültürü Arş. ve Uyg. Mrk. Müdürü 17.07.2006<br />

Zümriye Irlayıcı SKS <strong>Daire</strong> Başkanı (V) 17.08.2006<br />

Teknik Eğitim Fakültesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Okan BİNGÖL Elektrik Eğitimi Enerji Tesisleri Eğitimi<br />

Yrd. Doç. Dr. Mehmet UZUNKAVAK Elektrik Eğitimi Aydınlatma ve Tes.Eğit.<br />

Yrd. Doç. Dr. Tuncay AYDOĞAN Elektronik ve Bil.Eğitimi Kontrol Eğitimi<br />

Yrd. Doç. Dr. Ahmet ÖZSOY Makine Eğitimi Tesisat (Enerji) Öğrt.<br />

Yrd. Doç. Dr. Emre SANCAK Yapı Eğitimi Yapı Tasarımı Eğitimi<br />

Akademik Yükseltmeler<br />

Unvan/Ad-Soyad Birimi/Bölümü Anabilim Dalı<br />

Mühendislik Mimarlık Fakültesi<br />

Prof. Dr. Fatma Göktepe Tekstil Mühendisliği Tekstil Bilimleri<br />

Doç. Dr. Ertuğrul Durak Makine Mühendisliği Konstrüksiyon-İmalat<br />

Yrd. Doç. Dr. Ayşe Öndürücü Makine Mühendisliği Mekanik<br />

Yrd. Doç. Dr. Servet Demirdağ Maden Mühendisliği Maden İşletmesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Bayram Çetişli <strong>Bilgi</strong>sayar Mühendisliği <strong>Bilgi</strong>sayar Donanımı<br />

Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi<br />

Doç. Dr. Yunus Ömer Boyacı Su Ürünleri Temel Bil. Deniz Bİyolojisi<br />

Yrd. Doç. Dr. İskender Gülle Su Ürünleri Temel Bil. İç Sular Biyolojisi<br />

Yrd. Doç. Dr. Behire Işıl Didinen Su Ürünleri Yetiştiriciliği Hastalıklar<br />

Burdur Eğitim Fakültesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özcan Yabancı Diller Eğitimi İngiliz Dili Eğit.Öğrt.<br />

İlahiyat Fakültesi<br />

Doç. Dr. Hüseyin Certel Felsefe ve Din Bİlimleri Din Psikolojisi<br />

Tıp Fakültesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Esra Çetin Temel Tıp Bilimleri Anatomi<br />

Prof. Dr. Mehmet Fehmi Özgüner Temel Tıp Bilimleri Fizyoloji<br />

Prof. Dr. Hüseyin Vural Temel Tıp Bilimleri Biyokimya<br />

Prof. Dr. Mustafa Naziroğlu Temel Tıp Bilimleri Biyofizik<br />

Doç. Dr. Mehmet Yildirim Dahili Tıp Bilimleri Dermatoloji<br />

Yrd. Doç. Dr. Yasemin Soysal Dahili Tıp Bilimleri Tıbbi Genetik<br />

Doç. Dr. Hasan Erol Eroğlu Cerrahi Tıp Bilimleri Genel Cerrahi<br />

Prof. Dr. Ahmet Öcal Cerrahi Tıp Bilimleri Kalp-damar Cerrahisi<br />

Prof. Dr. Erdoğan Ibrişim Cerrahi Tıp Bilimleri Kalp-damar Cerrahisi<br />

Yrd. Doç. Dr. Ilker Kiriş Cerrahi Tıp Bilimleri Kalp-damar Cerrahisi<br />

Prof. Dr. Aşkın Görgülü Cerrahi Tıp Bilimleri Nöroşirürji<br />

Yrd. Doç. Dr. Ragıp Özdemir Cerrahi Tıp Bilimleri Plastik Ve Rekonstrüktif Cerrahisi<br />

Prof. Dr. Ali Altuntaş Cerrahi Tıp Bilimleri Kulak-burun-boğaz Hastalıkları<br />

Prof. Dr. Yavuz Kamil Bardak Cerrahi Tıp Bilimleri Göz Hastalıkları<br />

Prof. Dr. Tekin Ahmet Serel Cerrahi Tıp Bilimleri Üroloji<br />

Yrd. Doç. Dr. Veli Çağatay Eren Cerrahi Tıp Bilimleri Çocuk Cerrahisi<br />

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sirmali Cerrahi Tıp Bilimleri Göğüs Cerrahisi<br />

Fen-Edebiyat Fakültesi<br />

Prof. Dr. Abdülkadir Ceylan Çöken Matematik Geometri<br />

Doç. Dr. İskender AKKURT Fizik Nükleer Fizik<br />

Doç. Dr. İsmail ÖZMEN Kimya Biyokimya<br />

Doç. Dr. Ali GÖK Biyoloji Zooloji<br />

Yrd. Doç. Dr. Bilge HÜRMÜZLÜ Arkeoloji Klasik Arkeoloji<br />

Yrd. Doç. Dr. Mehmet ÖZHANLI Arkeoloji Klasik Arkeoloji<br />

Diş Hekimliği Fakültesi<br />

Doç. Dr. Ülkem AYDIN Klinik Diş Hek.Bilimleri Diş Hastalıkları Tedavisi<br />

Yrd. Doç. Dr. H. Cenker KÜÇÜKEŞMEN Klinik Diş Hek.Bilimleri Protetik Diş Tedavisi<br />

Doç. Dr. Timuçin BAYKUL Klinik Diş Hek.Bilimleri Ağız-Diş-Çene Hast.Cer.<br />

Prof. Dr. Fatma Yeşim BOZKURT Klinik Diş Hek.Bilimleri Periodontoloji<br />

Isparta Meslek Yüksekokulu<br />

Prof. Dr. Mübariz TAPDIGOĞLU İktisadi ve İdari Prog.<br />

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi<br />

Prof. Dr. Ömer EROĞLU İktisat İktisat Politikası<br />

Doç. Dr. Murat Ali DULUPÇU İktisat İkt.Geliş.ve Ulus.İktisat<br />

Prof. Dr. Hasan İBİCİOĞLU İşletme Yönetim ve Organizasyon


142<br />

143<br />

http://www.sdu.edu.tr/yayin/<br />

ERMENİ SORUNU<br />

Yrd.Doç.Dr. Şenol KANTARCI<br />

Yayın No: 54<br />

ISBN : 975 79<strong>29</strong> 85-3<br />

Sayfa : <strong>29</strong>0<br />

Fiyatı : 700 YTL<br />

Türkiye’nin karşısına Batı tarafından<br />

‘Ermeni sorunu’, ‘Kıbrıs sorunu’, ‘Ege<br />

Sorunu’ vb.gibi uluslararası alana taşınan<br />

pek çok sun’i sorun çıkarılmaktadır.<br />

Bunlar, aslında, geçmişten yani, tarihi<br />

süreçten bu güne intikal eden konulardır.<br />

Mevcut sorunların anlaşılabilmesi ve<br />

çözülebilmesi için önce, tarihi evre içerisinde<br />

nasıl ortaya çıktığı, nasıl geliştiği,<br />

ne gibi önlemler alındığı, uluslararası<br />

alanda ne gibi ihtilaflara sebep olduğu<br />

ve bunların çok taraflı bağlantılarının<br />

neler olduğunun bilinmesi zorunludur.<br />

Çünkü, geçmişi iyi bilmek, gelecekte de<br />

bu sorunlarla baş edebilmesi için gereklidir.<br />

Dolayısıyla, henüz yeni girdiğimiz<br />

21. yüzyılda, Türkiye’nin karşı karşıya<br />

olduğu sorunlar, bu ülkeyi seven bütün<br />

insanları, Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

bugünü ve geleceği konusunda sağlıklı,<br />

akıllı, tutarlı tespitler ve değerlendirmeler<br />

yapmaya, çözüm bulmaya mecbur<br />

bırakmıştır. Dr. Şenol KANTARCI’nın<br />

“Ermeni Sorunu: Pencereden Bakmak<br />

Ya Da Manzaranın Bütününü Görmek”<br />

adlı kitabı, Ermeni iddialarını hem tarihi<br />

hem de uluslararası ilişkiler açısından<br />

bütün yönleriyle irdelemektedir.<br />

SÜS BİTKİSİ YETİŞTİRİCİLİĞİ<br />

Prof.Dr. Musa GENÇ<br />

Yayın No: 55<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 16-7<br />

Sayfa: 382<br />

Fiyatı: 12.00 YTL<br />

Süs bitkisi yetiştiriciliği öğrenimi<br />

ve profesyonel işletmeciliği için hazırlanan<br />

369 sayfalık bu kitapta, sırasıyla,<br />

açık ve kapalı alan süs bitkisi işletmeleri<br />

kuruluş esasları, tohum teknolojisi,<br />

eşeyli (tohumdan) çıplak köklü, şaşırtılmış,<br />

kaplı ve yaşlı süs bitkisi üretimi;<br />

çelikten, daldırma ve diğer tam eşeysiz<br />

(autovejetatif) yöntemlerle süs bitkisi<br />

üretimi; kalem, göz, ve kök aşısı uygulamaları,<br />

özel aşı yöntemleri; fidan<br />

tipleri, fidan envanteri, fidan seçiminde<br />

dikkate alınacak önemli fidan özellikleri,<br />

fidan seleksiyonu, gömü ve ambalajlama<br />

konuları kapsamlı bir şekilde<br />

işlenmiştir. Ek çizelgelerde ise, dış ve iç<br />

mekân süs bitkilerinden yaklaşık 380<br />

adet ağaç, ağaççık, çalı ve otsu-sukulent<br />

cinsin/türün tohum verme yaşları, bol<br />

tohum yılı aralıkları; çiçeklenme yaşları<br />

ve dönemleri; tohum toplama yöntemleri,<br />

zamanları ve bazı tohum özellikleri;<br />

tohumlara ekim öncesi uygulanması<br />

gereken işlemler; eşeyli, eşeysiz ve aşı<br />

ile üretimi ve kaplı fidan üretiminde<br />

kullanılan karışımlar verilmiştir. Ayrıca,<br />

kitapta geçen cinslerin/türlerin Türkçe<br />

ve İngilizce isimleri ile süs bitkisi yetiştiriciliği<br />

terminolojisinde yer alan pek çok<br />

kavramın İngilizce karşılığı da eserde<br />

mevcuttur.<br />

TARIM EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ<br />

Prof.Dr. Zeynep DERNEK<br />

Yayın No: 56<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 16-7<br />

Sayfa: 256<br />

Fiyatı: 7.80 YTL<br />

Üniversitemizde Tarım Ekonomisi<br />

ve İşletmeciliği dersi, Ziraat Fakültesinin<br />

Ziraat Mühendisliği Programında lisans<br />

eğitimi düzeyinde verilmektedir. Bu ders<br />

için değerlendirilmek üzere hazırlanan<br />

‘Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği kitabı<br />

üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde<br />

tarımsal üretimin tanımı ve özellikleri,<br />

önemi, üretim faktörleri, ülkenin tarımsal<br />

yapısını oluşturan unsurlar anlatılmıştır.<br />

İkinci bölümde, üretim ekonomisi kapsamında<br />

yer alan konular açıklanmaktadır.<br />

Diğer bir deyişle, uygun üretim faktörleri<br />

ile maksimum karı sağlayacak üretim<br />

miktarını saptamada yararlanılan ekonomi<br />

prensiplerine yer verilmiştir. Böylece,<br />

bir işletmede üretimde kullanılan üretim<br />

faktörlerinin miktarlarının saptanması,<br />

üretimin kollarının ekonomik olup olmadığı,<br />

üretim seçenekleri arasında en uygun<br />

üretim şekli ve üretim düzeyinin belirlenmesi,<br />

işletmede üretimi ve geliri artıracak<br />

düzenlemelerin yapılması gibi konularda<br />

bilgilenmek mümkün olmaktadır. Son bölümde<br />

ise Tarım Ekonomisinin bazı alt bilim<br />

dalları ile ilgili bilgiler yer almaktadır.<br />

Bunlardan Tarımsal İşletmecilik, Tarımsal<br />

Pazarlama, Tarımsal Kooperatifçilik,<br />

Tarım Politikası konularına değinilmiş, AB<br />

ile tarım sektörü arasındaki ilişkiler genel<br />

olarak açıklanmıştır.<br />

ORMAN AĞACI TOHUMLARI VE<br />

TOHUMDAN FİDAN YETİŞTİRME<br />

TEKNİĞİ<br />

Prof. Dr. Abdullah GEZER ve<br />

Arş.Gör.Cengiz YÜCEDAĞ<br />

Yayın No: 57<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 88-3<br />

Sayfa: 149<br />

Fiyatı: 5.00 YTL<br />

Eserde, Türkiye’de yapay gençleştirme<br />

çalışmalarında ağırlıklı olarak kullanılan<br />

asli iğne yapraklı ile geniş yapraklı<br />

ağaç türleri ve ikincil bazı geniş yapraklı<br />

ağaç türlerimizin tohum özellikleri ile<br />

nitelikli tohum ve fidan üretimine ilişkin<br />

esaslar anlatılmıştır. Bu kapsamda,<br />

fidanlıklarımızın tarihsel gelişimi, fidanlığın<br />

tanımı ve çeşitleri, yeni orman<br />

fidanlığı kurulurken dikkate alınması<br />

gereken hususlar, fidanlıklarda mekanizasyon,<br />

tohuma ilişkin tanım ve kavramlar,<br />

tohum/meyve üretim esasları,<br />

bazı ağaç türü tohumlarında karşılaşılan<br />

fiziksel ve fizyolojik çimlenme engellerinin<br />

giderilme yöntemleri, tohumların<br />

canlılığını saptama yöntemleri, fidecik<br />

ve fidanlara ilişkin temel kavramlar,<br />

kurulu fidanlıklarda tohumdan fidan<br />

üretim esasları, doğal ağaç türlerimizin<br />

tohum özellikleri ve fidan yetiştirme<br />

tekniği, orman fidanlıklarında bakım<br />

çalışmaları, koruma önlemleri, fidan sökümü<br />

ve söküm sonrası işlemler, fidan<br />

maliyetinin hesaplanması konularına<br />

yer verilmiştir<br />

İSTATİSTİK DERS NOTLARI<br />

Okutman Saim TÜREL<br />

Yayın No: 58<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 84-0<br />

Sayfa: 195<br />

Fiyatı: 3.30 YTL<br />

Bu çalışma Meslek Yüksekokullarında<br />

İktisadi ve İdari Programlar bünyesinde<br />

okutulmakta olan İstatistik<br />

dersine kaynak olması amacıyla hazırlanmıştır.<br />

10 bölümden oluşan çalışmamızın 1.<br />

bölümünde Temel Kavramlar ve İstatistik<br />

süreç üzerinde durulmuş olup 2. bölüm<br />

İstatistik araştırmanın ilk basamağı<br />

verilerin derlenmesi, 3. bölüm verilerin<br />

düzenlenmesi, 4. bölüm verilerin sunulması<br />

konularına ayrılmıştır.<br />

5 ve 6. bölümler istatistik analizin<br />

temel konuları olan Ortalamalar ve Sapmalara<br />

ayrılmıştır. 7. ve 8. bölümler iki<br />

seri arasındaki ilişkilere ve özellikle iktisadi<br />

hayatın önemli konularından trende<br />

ve trende dayalı tahmine ayrılmıştır.<br />

9. bölümde indeksler, 10. bölümde<br />

de İhtimal Hesabı ve Tesadüfi Değişkenler<br />

konularına göz atılmıştır.<br />

MİNERAL FLOTASYONU<br />

Yayın No: 59<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 89-1<br />

Sayfa: 158<br />

Fiyatı: 5.00 YTL<br />

Mineral Flotasyonu kitabı, hem öğrencilerimize<br />

ve belki sektör çalışanlarına da<br />

faydalı olabileceği düşüncesinden hareketle<br />

hazırlanmıştır. Mineral endüstrisindeki serüveni<br />

yaklaşık yüz yıl önce başlayan ve halen<br />

anlaşılma ve gelişme aşamasında olan flotasyon<br />

yöntemi, Cevher Hazırlama süreçleri<br />

içinde minerallerin yüzey/arayüzey özelliklerinden<br />

yararlanarak, değerli mineralleri<br />

değersiz (gang) minerallerden ayırmak amacıyla<br />

yaygın olarak kullanılan zenginleştirme<br />

yöntemlerinden biridir.<br />

Bu kitabın konuları ve bölümleri arasındaki<br />

bağlantı belirlenirken, hem flotasyon<br />

yönteminin teorik temelleri hem de flotasyon<br />

uygulamaları ayrıntılı olarak değil, ana<br />

hatlarıyla ele alınarak okuyucu tarafından<br />

“Mineral Flotasyonu”nun temelleri ile laboratuvar<br />

ve endüstriyel ölçekte nasıl uygulandığı<br />

konularının amaca uygun bir çerçeve<br />

içerisinde anlaşılması hedeflenmiştir. Böylece,<br />

flotasyonun madencilik endüstrisindeki<br />

uygulamalarında karşılaşılan sorunların<br />

kaynaklarının belirlenmesi, çözüm yollarının<br />

bulunması ve neden-sonuç ilişkisinin doğru<br />

bir mantıkla kurulması için temel bilgi ve/<br />

veya yönlendirme hedefine de ulaşılabileceği<br />

ümit edilmektedir. Ayrıca, Tüm konular<br />

elden geldiğince şekillerle zenginleştirilerek<br />

teorik ve uygulamaya dönük bazı konuların<br />

daha kolay anlaşılır olması sağlanmıştır.<br />

Kitap içinde altı bölümde sunulan konuların<br />

ilk dördü flotasyon temel bilgilerine, geri kalan<br />

iki bölüm ise flotasyonun laboratuvar ve<br />

endüstriyel uygulamalarına yönelik olarak<br />

hazırlanmıştır.


144<br />

145<br />

http://www.sdu.edu.tr/yayin/<br />

GENEL TIBBİ HİSTOLOJİ<br />

Doç.Dr.Alpaslan GÖKÇİMEN<br />

Yayın No: 60<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 82-4<br />

Sayfa: 218<br />

Fiyatı: 7.50 YTL<br />

Elinizdeki bu kitap, içerik yönünden<br />

sadece genel histolojiye değil, aynı zamanda<br />

yaşayan hücre, doku, organizma<br />

ve sistemlerde değişikliklere yol açan<br />

çeşitli klinik durumlara da değinilmesi<br />

bakımından, temel ve klinik bilimlere<br />

ait mevcut bilgi birikimlerinin kesişme<br />

noktalarından birini temsil etmektedir.<br />

Dokulara ait bilgilerin verildiği kısım,<br />

on ayrı bölümden oluşmaktadır. Burada,<br />

günümüzdeki doku biliminde takip<br />

edilen konu sıralaması göz önünde tutulmuştur.<br />

Vücudun birer parçası olan<br />

epitel, kas, sinir, bağ dokusu, deri ve<br />

diğerlerine ait bilgilerin, sistematik ve<br />

akıcı bir dille ve kolay anlaşılır bir Türkçe<br />

ile okuyucuya aktarılmasına gayret<br />

edilmiştir. Aynı zamanda, söz konusu<br />

bölüme ait en güncel bilgilere de yer verilmiş<br />

ve bu sahadaki bilgi açığı giderilmeye<br />

çalışılmıştır.<br />

Kitapta, ayrıca histolojide kullanılan<br />

laboratuvar yöntemlerinin ve histokimyasal<br />

tekniklerin anlatıldığı “Ekler” bölümü<br />

de mevcuttur. Bu bölümde, pratik<br />

uygulamalarda kullanılabilecek çeşitli<br />

formüller, protokol örnekleri ve yöntemlere<br />

ait açıklamalar bulunmaktadır. Sonuç<br />

olarak, bu yayının sadece öğrencilerin<br />

değil, aynı zamanda akademisyen ve<br />

araştırmacıların da faydalanabilecekleri<br />

bir eser olması amaçlanmıştır.<br />

KENTSEL COĞRAFYA<br />

Yrd.Doç.Dr. Erkan POLAT<br />

Yayın No: 62<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 91-3<br />

Sayfa: 172<br />

Fiyatı: 5.00 YTL<br />

Kentsel Coğrafya, kenti tüm zaman<br />

ve mekan koordinatlarının ya da enlem<br />

ve boylamların kesişim yerleri -yaşamsal<br />

odaklar- olarak ele alır. Farklı zamanlarda<br />

farklı mekanlardaki olayların gerçekleştiği<br />

birer sahnedir kentler. Doğan<br />

bebeğin ilk ağlamasının ya da ölen bir<br />

insanın arkasından ağlanmasının duyulduğu<br />

bir yaşam sahnesi. Bu kesişim<br />

noktasının odağında ise hem kenti hem<br />

de coğrafyayı birleştiren bir kavram karşımıza<br />

çıkıyor: Kentsel Coğrafya.<br />

Bu kitap, farklı ya da aynı zaman ve<br />

mekan kesitlerinde, boyutlarında ve düzeylerinde<br />

kenti sorgulamaktadır. Ne,<br />

Nerede, Ne zaman, Nasıl, Niçin ve Kim<br />

gerçekleştirmiş sorularının yanıtlarını<br />

kentte aramaktadır.<br />

‘Kentsel Coğrafya’, birçok disiplinin<br />

kesişim noktası olması bakımından,<br />

aslında oldukça detaylı ve zaman<br />

gerektiren bir çalışmanın ürünüdür.<br />

Kent coğrafyasının kent planlama içerisindeki<br />

değişen bağlamı ise, bir varlık<br />

olarak kentleri artık gerçekçi olarak<br />

inceleyebilme olanağı sağlamıştır. <strong>Bilgi</strong>,<br />

iletişim, kültür ve ekonomik etkinlik<br />

bağlamında kentsel “durağan örüntüler”<br />

in yerine “dinamik akışkanlıklar”<br />

olarak incelendiği kentsel coğrafya bu<br />

anlamda özetle, dinamik bir yer olarak<br />

kentleri ve kentsel alanları yorumlar ve<br />

kentlileri ele alır.<br />

ORMANCILKTA EKİM DİKİM VE<br />

DİKİM YOLU İLE AĞAÇLANDIRMA<br />

Prof.Dr.Abdullah GEZER<br />

Arş.Gör. Cengiz YÜCADAĞ<br />

Yayın No: 63<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 96-4<br />

Sayfa: 158<br />

Fiyatı: 5.25 YTL<br />

Eserde, ülkemizde yapay (sun-i)<br />

yolla orman yetiştirmenin tarihsel gelişimi,<br />

ağaçlandırmayı gerektiren hususlar,<br />

ağaçlandırmaya ilişkin tanım<br />

ve kavramlar, amaçlarına göre ağaçlandırma<br />

çalışmalarının planlanması,<br />

ağaçlandırmalarda kullanılan makine<br />

ve ekipmanların özellikleri ve işlevleri,<br />

ağaçlandırmaya konu olan alanların<br />

ekim ve dikime hazırlanması, bakım ve<br />

korunması konuları işlenmiştir. Bu bağlamda,<br />

özel nitelikli ağaçlandırmalar<br />

kapsamında olmak üzere, kavak ağaçlandırmaları,<br />

kurak ve yarıkurak mıntıka<br />

ağaçlandırmaları, kolektif-kültürel<br />

amaçlı ağaçlandırmalar bağlamında<br />

kent ağaçlandırmaları, botanik bahçeleri<br />

ve arberetum konularına yer verilmiştir.<br />

Eserde ayrıca, özel ağaçlandırma<br />

uygulama projesi örneği ile ülkemizin<br />

yarıkurak mıntıkalarında kullanılacak<br />

nitelikte onlarca çok amaçlı odunsu takson<br />

önerilmiştir. Bu yönleriyle eser, yeni<br />

ormanların tesisi açısından eğitici, uyarıcı<br />

ve aydınlatıcı nitelikte bilgiler içeren<br />

temel kaynak niteliğindedir.<br />

TÜRK DİLİ VE YAZILI SÖZLÜ<br />

ANLATIM BİLGİLERİ<br />

Okt. Abdülkadir BULGURCU<br />

Yayın No: 64<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 97-2<br />

Sayfa: 257<br />

Fiyatı: 4.00 YTL<br />

Kitabımız üniversitelerimizde okutulan<br />

“ortak-zorunlu” Türk Dili dersinin<br />

“çerçeve program”ı esas alınarak hazırlanmıştır.<br />

Bunun yanında, dil ve Türkçe<br />

hakkında doğru bilgi, doğru fikir, doğru<br />

kanaat edinmek; Türkçeyi doğru ve<br />

güzel konuşup yazmak isteyen herkese<br />

faydalı olmak gayesi ön planda tutulmuştur.<br />

Kitap on beş bölüm olarak düzenlenmiştir.<br />

Dokuzuncu bölüme kadar<br />

dil kavramı, dil-kültür-millet münasebeti,<br />

Türkçe ile ilgili genel bilgiler, dilbilgisi<br />

kuralları ve yazım kuralları ele<br />

alınmıştır. Onuncu bölümden itibaren<br />

daha çok uygulamaya dönük, sözlü ve<br />

yazılı kompozisyonda başarı için nelere<br />

dikkat edilmesi gerektiği üzerinde durulmuş;<br />

yazı türleri ve resmî yazışmalar<br />

konusunda, ilmî yazıların hazırlanması<br />

hakkında bilgi verilmiştir.<br />

GASTROENTROLOJİYE GİRİŞ<br />

Prof.Dr. Ülkü SARITAŞ<br />

Yayın No: 65<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 95-6<br />

Sayfa: 153<br />

Fiyatı: 3.90 YTL<br />

Gastoenterolojiye Giriş” kitabı yemek<br />

borusu, mide, barsaklar, karaciğer,<br />

safra kesesi, safra yolları ve pankreas<br />

gibi sindirim sistemi ile ilgili organların<br />

muayene şekli, hastalık belirtileri<br />

ve laboratuvar yöntemlerini ana hatları<br />

ile anlatmak için yazıldı. Kitabın tıp fakültesi<br />

öğrencileri, pratisyen doktorlar<br />

ve iç hastalıkları asistanlarına yönelik<br />

olması hedeflendi. Hekimlik sanatının<br />

esasını iyi bir anamnez ve dikkatli fizik<br />

muayene oluşturduğundan bunlar üzerinde<br />

daha fazla duruldu. Laboratuvar<br />

tetkiklerinin pahalı, kolayca ulaşılamaz<br />

oluşları ve bazı istenmeyen yan etkilerinin<br />

olabilmesi nedeniylede özellikle endikasyonları<br />

vurgulandı. Böylece genç<br />

doktor adayları ve genç doktorların<br />

laboratuvarın yönlendirdiği değil laboratuvarı<br />

yönlendiren hekimler olmaları<br />

gerektiği mesajı verilmeye çalışıldı<br />

ORMAN HASILAT BİLGİSİ<br />

Prof.Dr.Ünal ELER<br />

Doç.Dr. Serdar CARUS<br />

Yayın No: 66<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 98-0<br />

Sayfa: 201<br />

Fiyatı: 5.40 YTL<br />

Orman Hasılat <strong>Bilgi</strong>si orman kaynaklarından<br />

mümkün olan en kısa sürede, en<br />

yüksek ekonomik değerin elde edilebilmesi<br />

için gerekli kuralları belirleyen Ormancılık<br />

Bilim Dalıdır. Orman bir yaşam birliği olduğundan,<br />

ormancılık çalışmalarında her<br />

faaliyetin, tüm etkenler dikkate alınarak<br />

yapılması zorunluluğu vardır.<br />

Orman Hasılat bilgisinin önemi, aşırı<br />

kullanım, savaşlar, yangınlar, doğal dengenin<br />

bozulmasından kaynaklanan yıkımlar<br />

sonucu, ormanların yapısı bozulmuş, giderek<br />

alanları azalmasıyla ön plana çıkmıştır.<br />

İlk çözüm yolu olarak, ormanların alanlarının<br />

genişletilerek, daha fazla ürün elde<br />

edilmesi düşünülmüştür. Düşünce olarak<br />

uygun ve yerinde olan durum, uygulamada,<br />

doğal dengenin bozulması, sahaların niteliklerini<br />

yitirmiş bulunmaları, en önemli<br />

olumsuz etken olarak da mülkiyet sorunları<br />

ortaya çıkmıştır. İkinci çözüm yolu, var olan<br />

ormanlarda birim alanda verimi artırarak,<br />

ormanların alanlarının genişletilmesiyle<br />

sağlanacak ürün fazlalığını bu yoldan elde<br />

etmek olarak görülmüştür. Ormanların korunması,<br />

var olan alanlarda, birim sahadan<br />

mümkün olan en yüksek verimin elde edilmesi<br />

gereği ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda,<br />

planlı ormancılık yapılması, gelişen teknolojiye<br />

paralel olarak, tekniğin uygulamaya<br />

girmesi gündeme gelmiştir. Planlı, teknik<br />

ormancılık ve Ormancılık Bilimleri bu nedenle<br />

ortaya çıkmıştır. Orman Hasılat <strong>Bilgi</strong>si<br />

de bunlar arasında yerini almıştır.


146<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 147<br />

Makedonya Şampiyonunun<br />

Performans Testleri SDÜ’de Yapıldı<br />

Makedonya Ligi şampiyonu ve ülkesinin Avrupa<br />

liglerindeki temsilcisi Kometal Rabotnicki futbol takımının<br />

performans testleri, Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma<br />

ve Uygulama Hastanesinde yapıldı.<br />

Isparta’da gerçekleştirilen testlere devre arası nedeniyle<br />

Antalya’da kamp yapmakta olan Kometal Rabotnicki futbol<br />

takımının 28 oyuncusu katıldı. SDÜ Spor Bilimleri Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi kapsamında test ve analizleri hayata<br />

geçiren Yrd.Doç.Dr.Cem Çetin, Yrd.Doç.Dr.Ali Erdoğan ve<br />

Yrd.Doç.Dr.Fatih Kılınç, verimli olacağına inandıkları bu<br />

bilimsel işbirliğinin devamı yönünde teknik direktör Gjorgi<br />

Jovanovski ile fikir birliğinde olduklarını bildirdiler.<br />

Öğretim Üyeleri, Rektör Metin Lütfi Baydar’ın başkanlığında<br />

2 yıldır faaliyet gösteren Spor Hekimliği Performans Analiz<br />

Laboratuarı’nın kadrosu ve gelişmiş teknik donanımıyla,<br />

bütün spor branşlarında hem yerel hem de uluslarası düzeyde<br />

birçok takıma benzer bilimsel desteği sağlayabilecek durumda<br />

olduğunu belirttiler. SDÜ Laborutavarlarında daha önce de<br />

Denizlispor futbol takımı ile Galatasaray Kürek takımının<br />

performans testleri yapılmıştı.<br />

Ankaraspor SDÜ’de<br />

Turkcell 1. Süper Ligi takımlarından Ankaraspor,<br />

sezon öncesi muayenelerini SDÜ Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi’nde yaptırdı.<br />

Sezon hazırlıkları için Isparta Davraz Dağı’nda bir<br />

hafta süresince kamp yapacak olan Ankaraspor’un,<br />

performans testleri de Tıp Fakültesi Spor Hekimliği<br />

Ana Bilim Dalı’nda gerçekleştirilecek. Teknik Direktör<br />

Aykut Kocaman nezaretinde SDÜ Tıp Fakültesi’ne gelen<br />

Ankaraspor’lu futbolcular hem hastaneden hem de<br />

kendilerine gösterilen ilgiden duydukları memnuniyeti<br />

dile getirdiler.


Antalyaspor SDÜ’de<br />

Turkcell 1. Süper Ligi’nin yeni takımlarından Antalyaspor, sezon<br />

öncesi performans testlerini SDÜ Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi’nde yaptırdı.<br />

Sezon hazırlıkları için Isparta Davraz Dağı’nda kamp yapan<br />

Antalyaspor’un, performans testleri Tıp Fakültesi Spor Hekimliği<br />

Ana Bilim Dalı’nda<br />

gerçekleştirildi. Teknik Direktör Yılmaz Vural nezaretinde SDÜ<br />

Tıp Fakültesi’ne gelen Antalyaspor’lu futbolcular, hastaneden ve<br />

kendilerine gösterilen yakın ilgiden memnun olduklarını söylediler.<br />

SDÜ Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

Doç. Dr. Cem Çetin, Antalyaspor’lu 22 futbolcunun laktat ve izokinetik<br />

kuvvet testinden geçirildiğini ve sezon öncesi performanslarının<br />

gayet iyi olduğunu belirtti. Çetin, önceki gün genel sağlık kontrolünden<br />

geçen Ankaraspor takımının ise yarın performans testine<br />

alınacağını sözlerine ekledi.<br />

Manas Türkiye Şampiyonu<br />

31 Mart- 2 Nisan tarihlerinde Kastamonu’da düzenlenen<br />

ve 45 takımın katıldığı Türkiye Üniversiteler arası Taekwon do<br />

Şampiyonası’nda üniversitemizi temsil eden Funda Manas 59<br />

kiloda birinci oldu. Okutman Mert Tuncer antrenörlüğünde şampiyonaya<br />

hazırlanan SDÜ takımında Murat Bayram ise 62 kiloda<br />

üçüncülük elde etti.<br />

Konu hakkında bilgi edindiğimiz Mert Tuncer, 5’i erkek 2’si<br />

bayan olmak üzere toplam 7 sporcu ile katıldıkları şampiyonada<br />

bayanlarda takım halinde Türkiye dördüncüsü oldukları söyledi.<br />

59 kiloda Türkiye Şampiyonu olan Funda Manas’ın elde ettiği<br />

bu birincilik ile Mayıs ayında İspanya’da yapılacak Dünya<br />

Üniversiteler arası Taekwon do Şampiyonasına katılma hakkını<br />

kazandığını belirten Tuncer, önümüzdeki yıllarda daha çok<br />

şampiyon çıkarmak için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar başarılı sporcuları ve<br />

antrenör Mert Tuncer’i makamında kabul ederek, başarılarından<br />

dolayı kutladı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!