23.03.2014 Views

Çalışınca oluyor - Kocaeli Büyükşehir Belediyesi

Çalışınca oluyor - Kocaeli Büyükşehir Belediyesi

Çalışınca oluyor - Kocaeli Büyükşehir Belediyesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İbrahim KARAOSMANOĞLU / <strong>Kocaeli</strong> Büyükşehir Belediye Başkanı<br />

Paylaşmak, tek başına varolabilen bir erdem değildir. Paylaşacak güce sahip<br />

olabilmek için insanın önce bencillikten sıyrılması, kanaatkarlığı<br />

benimsemesi, cömertliğin güzelliğini keşfetmesi ve halden anlayacak<br />

olgunluğa ulaşması lazımdır. Ahlaki hassasiyetlerle bağını koparmış ve<br />

bilgeliğe doğru ilerlemeyen bir yardımseverlik düşünülemez.<br />

Bir mutasavvıf “Yardımseverlik, öyle kolay bir sanat değildir. Onu riyanın<br />

tehdidinden korumak, son derece titizlik gerektirir” der.<br />

Yardımda bulunmak, muhtaçlığın derinleşerek insanların haysiyetini<br />

zedelemesini önlemeye yöneliktir. O halde, yardımda bulunurken son derece<br />

incelikli ve zarif bir tarz tutturmalı, asla yardımlarımızdan söz etme, onları başa<br />

kakma gibi yıkıcı tavırlar sergilememeliyiz. Sağ elimizin verdiğini, sol elimiz<br />

görmemeli. Yoksullarla ilişkimizde kardeşçe bir gizlilik olmalıdır. Atasözümüzü<br />

akılda tutmalı ve iyilik yapıp denize attıktan sonra, balıklardan teşekkür<br />

beklememeliyiz.<br />

YARDIMSEVERLİĞE HEPİMİZ MUHTACIZ<br />

Diyebilirsiniz ki “Sayın Başkan, öyle diyorsun ama <strong>Kocaeli</strong> Büyükşehir<br />

<strong>Belediyesi</strong>’nin ihtiyaç sahiplerine yaptığı yardımları dünya alem biliyor. Nerede<br />

kaldı senin gizliliğin, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?”<br />

Bu itiraz hem doğru, hem de yanlış. Biz, Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> olarak evet<br />

Sosyal Hizmetler adı altında büyük yardım organizasyonları gerçekleştiriyoruz<br />

ve bunu herkes biliyor. Yoksulluk nedeniyle kimlere yardımda bulunduğumuzu<br />

bir tek biz ve ihtiyaç sahibinin kendisi biliyor. Sevgi Mağazaları’nda ücretsiz<br />

yeni giysiler veriyoruz. Garip Evi’nde ihtiyaç sahibi dostlarımızı misafir<br />

ediyoruz. Annelere Süt Kampanyası’yla milyonlarca litre süt dağıttık.<br />

Öğrencilerimize burs veriyoruz, kırtasiye yardımında bulunuyoruz. Ramazan<br />

aylarında iftar çadırları kuruyoruz. Ücretsiz sağlık hizmetleri sunuyoruz.<br />

Yakacak yardımları yapıyoruz. Ücretsiz kurslar düzenliyoruz… Ve daha<br />

birçok şey… Fakat biz belediyeyiz. Bizim işimiz bu. Mecburuz. Sokaktaki<br />

insanlar şöyle dursun, mesela yaralı kedilere de yardım ediyoruz. Etmezsek<br />

ne olur? Bilmiyorum. İnanın onu hiç düşünmedim. Sanıyorum ki kimse zorla<br />

yakamıza yapışmaz. Bizi bu yardımları yapmaya zorlayan şey, kalbimizde,<br />

damarlarımızda, genlerimizde var. Bu bir kültür, bir inanç, bir hayat görüşü<br />

meselesidir… Diyeceğim, yardımseverliğin, karşılık beklemeden insanlara<br />

destek olmanın yaygınlaştığı toplumlarda umutlar sönmez. Milletleri ayakta<br />

tutan güç, maddi değil, manevi kalitelere dayanır. Büyük felaketler şehirleri<br />

yerle bir edebilir. Fakat yardımlaşma ve elbirliğiyle hareket etme bilgisi her<br />

türlü felakete karşı bizleri dirençli kılar. Yardıma ihtiyacımız olmayabilir, fakat<br />

yardımseverliğin işaretlerine en güçlülerimiz de dahil, hepimiz muhtacız.<br />

Çünkü insanız. Çünkü gönülden kopmayan, içten gelmeyen, sevindirme<br />

maksadı taşımayan davranışlar bizi bir sahile çıkarmaz.<br />

326 Çalışınca Oluyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!