Çalışınca oluyor - Kocaeli Büyükşehir Belediyesi

İbrahim KARAOSMANOĞLU / Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı
ağaçlar çınarlardır. Kent meydanlarında, parklarda, cami avlularında
çınarlar başroldedir. Zira çınar şehirli bir ağaçtır, bir saray ağacıdır. Osmanlı
sarayında bir çocuk doğdu mu, onun adına bir çınar dikilirdi. Osmanlı
padişahlarını gösteren soyağacı tablolarındaki ağaç, çınar ağacıdır. Çınarlar
ayrıca, göçmen kuşlar için konforlu bir istasyon niteliği taşır.
Çınar ağacı mobilya, alet sapları, fıçı vb. yapımında kullanılır. Yani o
muazzam, kollarını göğe açan ağaç, evimizdeki bir masa, bir koltuk şekline de
girer.
Bir şey daha: Çınarların bazen içleri çürür, fakat o halleriyle yaşamaya
devam ederler, belli etmezler.
KOCAELİ’NİN ÇINARLARI KİMLER?
Bu küçük bilgiler eşliğinde, şehrimize hizmeti geçmiş çınarlarımıza, eski
yöneticilerimize bakalım. Nevzat Doğan, Erol Köse, İsmail Kalkandelen,
Ömer Türkçakal, İhsan Dede, Kemal Öz, Osman Gencal, Sadettin Yalın,
Necati Gencoğlu, Leyla Atakan gibi büyüklerimizi, çınarlarımızı hatırlayalım.
Her biri birer asalet, liyakat ve sadakat timsali. Az önce dedik ki, çınar bir
saray ağacıdır. Fakat unutmayalım ki, bizde asalet ahlakla, olgunlukla, ilimle
kazanılır. Babadan oğla geçmez. Köylerimizdeki çınarlar da asaleti temsil
eder, şehre göç eden çınarlarımız da.
Bizler büyüklerimize hürmet ve vefa göstermeyi ihmal edemeyiz. Onların
emeğini, hakkını unutamayız. Büyüklerimizi yalnız bırakırsak, kardeşliğimiz
de bozulur. Kocaeli’nde tertemiz, vicdan huzuru içinde, imrenilesi bir şehir
hayatının
yükselmesi ve korunması bu vefayla mümkündür.
Bu şehri düşünen, bu şehri seven, bu şehrin selameti, güzelliği, canlılığı için
çaba sarfeden her vatandaşımız, her kardeşimiz bir çınardır. Bir öğretmen,
bir esnaf, bir polis, bir gazeteci, bir müezzin, bir yazar, bir talebe, bir boyacı,
bir doktor, bir işçi… hangi meslekten olursa olsun, ya ulu bir çınar ya da hızla
büyüyen bir çınardır.
Kendi hesabıma ben ve arkadaşlarım da çınarların değerini bilerek, onlara
gıpta ederek çalışıyoruz. Sizlere daha kalıcı hizmetler sunabilme azmindeyiz.
Bu toprağın, bu şehrin suyundan, rüzgarından, kuşlarından, seslerinden
beslenerek büyüdük. Çok şükür başımız dik. Mevsimi geldiğinde, bakarsınız,
bizim de yapraklarımız, polenlerimiz bu şehrin sokaklarında savrulur,
göklerinde uçuşur…
(Kırkbir, s. 16, Şubat 2008)
246 Çalışınca Oluyor.