17.03.2014 Views

I.Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler Kitabı ...

I.Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler Kitabı ...

I.Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler Kitabı ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İş ortamı, bunu nasıl algılarsınız bilmiyorum yani görece hemşire arkadaşlar çok<br />

daha rahat etmek olarak algılıyor, kimse karışmıyor, görüşmüyor, “rahatlıkla iznimi<br />

alabiliyorum, rahatlıkla çocuğum hastalandığında işimden ayrılabiliyorum” algısı<br />

var. Bunu çok bariz görebiliyoruz. Görece kamuda çalışmanın kolay olduğunu<br />

düşünülüyor genel olarak.<br />

Emeklilik haklarının çok belirleyici etkisi var; bu anlamda son reformla birlikte bu<br />

eşitlenmeye çalışılsa da bile bu eşitlik neredeyse, nereden baksanız bir 30 yılda<br />

gerçekleşecek. Emeklilik hakkındaki avantajlar da çalışanları kamuda tutan önemli<br />

bir neden. Bütün bunlar çıtayı belli bir noktada, kamunun belirlediği noktada özelin<br />

gerçekten zorlandığı alanları ifade ediyor.<br />

Bir diğeri, kamu otoritesini kullanmanın getirdiği bir ayrıcalık var, o tercihi çok<br />

belirgin ortaya koyuyor. Bir diğeri de bunu da özellikle ifade etmek istiyorum; yani<br />

vatandaşa hizmet etmek değil de yardım etme anlayışı gelişiyor. Bu ifade daha<br />

çok kullanılıyor. Hâlbuki bir bedelini alıyoruz bu hizmet karşılığında, kişiye bunu<br />

bahşetmiyoruz, bir bedeli karşılığında hizmetimizi yerine getiriyoruz. Bu algı da<br />

insanlara bir psikolojik tatmin sağlıyor yani bireyi tedavi sürecinde rol almakla bireye<br />

yardım ederek duygusal tatmin sağlıyor bir anlamda. Ama özele geçtiğimiz zaman<br />

bu hizmete dönüşüyor, vatandaş karşısına daha sorgulanır durumda kalıyorsunuz,<br />

bu da çıtanın belirlenmesinde çok önemli argümanlardan olduğunu düşünüyorum.<br />

Peki, bundan sonra hem kamu performans sisteminde hem de özelde ne tür<br />

iyileşmeler olabilir? Birincisi, şunun altını çizmek istiyorum; şimdi biz çıkar ya da<br />

menfaat güdüsünü hep aşağılıyoruz ya da baskılıyoruz ya da dışlıyoruz. Ben bunu<br />

kendi adıma kabullenemiyorum. Adil <strong>ve</strong> meşru olduğu sürece insanı var eden,<br />

işletmeleri var eden bir çıkara, menfaate ya da siz her nasıl ifade ediyorsanız bir<br />

değere ihtiyaç var. Herhangi bir bireyden bunu çıkarın, geriye bir şey kalmıyor<br />

yani insanları nasıl çalıştıracaksınız, bir işletmeyi o zorluklara karşı nasıl mücadele<br />

ettireceksiniz? Bir kere bunu kabul etmemiz lazım yani bir bireyin, bir işletmenin<br />

kendi çıkarını savunmasını, bu amaçla mücadele etmesini kabullenmeli, bunu<br />

meşru saymalı <strong>ve</strong> bunu mümkünse de kutsamalıyız. Ama bir koşulu var; adil <strong>ve</strong><br />

meşru olduğu sürece. Bunu toplumsal kültürümüze yerleştiremezsek her alanda<br />

bocalıyoruz. Yani kendi çıkarına çalışan bir birey kendini suçlu hissediyor; hâlbuki<br />

hizmetini sunan bir hekim, bir hemşire <strong>ve</strong> diğer bütün personel bunun karşılığını<br />

almak kadar meşru, savunulabilir, ileri sürülebilir, iddia edilebilir bir şey olmamalı.<br />

Bunun adilliğini sağladıktan sonra bence bunu beslemeliyiz, benimsemeliyiz <strong>ve</strong><br />

toplumsal olarak da meşrulaştırmalıyız. Birçok sektörde bunun aleyhimize çalıştığını<br />

düşünüyorum.<br />

Bir diğeri, sadece kâr ortağı olmaktan ya da gelirin ortağı olmaktan çıkarıp aynı<br />

zamanda o işletmenin kaderiyle de örtüşen bir performans sistemini yaşama<br />

geçirmeliyiz. Bunu kamu belirgin bir şekilde yapmaya başladı ama özelde bunun<br />

uygulamalarını ben hiç görmedim.<br />

45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!