17.03.2014 Views

I.Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler Kitabı ...

I.Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler Kitabı ...

I.Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler Kitabı ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Yani sağlık hakkının temel süjesi vatandaş olduğuna göre, birey olduğuna göre bizim<br />

sistemi bunun üstüne kurmamız lazım. Kamu mülkiyeti olduğunda ayrı bir sistem,<br />

özel mülkiyet olduğunda ayrı bir sistem yaklaşımını ben kendi adıma çok sağlıklı<br />

bulmuyorum. Bu anlamda bizi daha baştan ayıran kamu-özel ayrımıyla vatandaşa da<br />

hizmetin içeriğinde, şeklinde birçok aşamasında farklılıklara neden olan bu ayrışmaya<br />

da artık son <strong>ve</strong>rmenin zamanı geldiğini düşünüyorum. Türkiye bu anlamda üç tarzlı<br />

siyaseti yaşadı, şu anda ikinci aşamasını yaşadığımızı düşünüyorum. Birinci tarzı<br />

siyaset; vatandaşın sorununa dayalı bir yaklaşımdı. Yani vatandaşın sorunlarından<br />

besleniyordu, o sorunları kendi taraftarı için çözerek siyaseti var ediyordu. İkincisi;<br />

çözüme dayalı, yani vatandaşın çaresizliğinden yoksunluğundan değil artık çözüme<br />

dayalı bir politika geliştirerek bundan beslenen bir siyaset tarzı. Şu anda ikinci tarz<br />

siyaseti yaşıyoruz <strong>ve</strong> bu aynı zamanda kamu-özel ayrımının da bir gerekçesi olarak<br />

ortaya çıkıyor. Bundan sonraki sürecin ben vatandaşın tercihine dayalı siyasete<br />

doğru yol alacağını düşünüyorum <strong>ve</strong> artık vatandaşın tercihi hangi yönde ise onu<br />

önceleyen, onu önemseyen <strong>ve</strong> politikasını buna göre yapılandıran bir siyaset tarzını<br />

da zaman içerisinde Türkiye’nin gündeminde yerini alacağını düşünüyorum.<br />

Şimdi bu kadar uzun bir girişten sonra yedi tane slaydım var, en az slaytla yaptığım<br />

bir sunum olacak. Bize gönderilen programda üç ana başlık vardı, o başlıklara sadık<br />

kalarak sadece görüşümü paylaşarak sunumumu yapacağım, uzun uzun anlatımlara<br />

girmek istemiyorum.<br />

Özel teşebbüsün çalışanlarının teşvikinde zorluklar <strong>ve</strong> farklılıklar başlığında birincisi,<br />

özel teşebbüsün bir garantörü yok. Garantörün olmaması ne anlama geliyor?<br />

Artık kendi yağıyla kavrulmak zorunda. Sağlık Bakanlığı’nın son döner sermaye<br />

uygulamalarının da bu bazda gittiğini biliyoruz <strong>ve</strong> bunun bu anlamda teşvik ediyoruz.<br />

Garantörün olmaması işletmelerin ya da kurumların reflekslerini, tepkilerini,<br />

geleceğe yönelik projeksiyonlarını çok temelde etkileyen bir şey. Kamuda çalışan<br />

bir yöneticinin hiçbir zaman <strong>ve</strong>rgi ödeme derdinde, senet, çek ödeme derdinde<br />

olduğunu çok iyi bilmiyoruz. Yaşasa bile bir şekilde ödeneceğini biliyor. Bu bence<br />

sistemi algılamak <strong>ve</strong> anlatmak için en önemli unsurlardan birisi. Özel teşebbüsün<br />

garantörü yok.<br />

Bir diğeri mevcut yapıda kâr-zarara dayalı, yani işletmenin nihai olarak elde ettiği<br />

çıktıya dayalı değil, gelire dayalı bir paylaşım var. Çalışanların diğer paydaşların<br />

sistemden katkıları nasıl aldığına baktığımızda siz o operasyondan, o ameliyattan, o<br />

muayeneden her neyse yapılan işlemden zarar da etseniz dahi sistemin paydaşları<br />

kendi gelirini alıyorlar. O anlamda bir sistemin içinde işletmenin de başarısını,<br />

işletmenin de kârlılığını ya da <strong>ve</strong>rimliliğini garanti eden sistem yok. Sağlık Bakanlığı’nın<br />

bu anlamda sektöre bir açılımı oldu, yani her bir işletmenin de performansını bireyin<br />

performansıyla ilişkilendiren yaklaşım aslında özel teşebbüs için bir yol gösterici<br />

oldu. Yani içinde bulunduğumuz geminin sağlıklı bir yol aldığını göremiyorsanız, bu<br />

anlamda orada bir risk varsa o riski vatandaşın da, geminin içinde bulunan bireylerin<br />

de paylaşması lazım. Özel teşebbüs bu anlamda Sağlık Bakanlığı uygulamalarına<br />

doğru yol almak durumunda.<br />

42

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!