17.03.2014 Views

I.Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler Kitabı ...

I.Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler Kitabı ...

I.Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi Bildiriler Kitabı ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

0.90 olarak gerçekleşmiş, buna karşılık 2009 yılı sonunda bu oranın 0.96’ya çıktığını<br />

görüyoruz. Bir başka ifadeyle hastalarımız ikinci <strong>ve</strong> üçüncü basamak kurumlarımızda<br />

muayeneye daha kolay ulaşabilir hale gelmiştir.<br />

Hasta memnuniyet algılarına bakacak olursak 2007 yılı başında %81 olan<br />

genel hasta memnuniyet algısı, 2008 yılı sonu itibariyle %84’e çıkmıştır. Hasta<br />

memnuniyet algılarının biraz daha ayrıntısına inecek olursak yapılan performans <strong>ve</strong><br />

kalite uygulamaları ile gerçekleştirilen iyileştirmeler sonucunda yatan hastalarımızın<br />

memnuniyet oranlarında belirgin olarak artış sağlayamazken, poliklinik hastalarında<br />

memnuniyet oranlarını anlamlı şekilde arttırmayı başardık. Bu sonuç çok anlamlıdır.<br />

Aslında bizler yatan hastalarımız için hasta gü<strong>ve</strong>nliği, ilaç gü<strong>ve</strong>nliği, cerrahi<br />

gü<strong>ve</strong>nliği, enfeksiyonların kontrolü gibi pek çok iyileştirmeler gerçekleştirdik. Ancak<br />

bu iyileştirmeler gözle görülebilir iyileştirmeler olmadığından belki de hastalarımız<br />

tarafından algılanamadı. Buna karşılık poliklinik hizmetlerimizde hastalarımız<br />

tarafından fark edilebilecek şekilde daha gözle görülür iyileştirmeler yapıldığı<br />

için poliklinik hizmetleri memnuniyet oranlarında daha başarılı olduğumuzu<br />

söyleyebiliriz.<br />

Bir başka performans bileşenimiz kurumlarımızın <strong>ve</strong>rimlilikleridir. 2007 yılı başından<br />

2008 yılı sonuna kadar iki yıllık kurum <strong>ve</strong>rimlilik trendlerimize baktığımızda; genelde<br />

kriterlerin <strong>ve</strong> göstergelerin değişim dönemlerini saymazsak kurum <strong>ve</strong>rimliliklerimizin<br />

arttığını görmekteyiz. 2007 yılı ikinci döneminde <strong>ve</strong> 2008 yılı üçüncü döneminde<br />

göstergelerimizde meydana gelen köklü değişiklikler nedeniyle kurum <strong>ve</strong>rimliliklerimiz<br />

yeniden değerlendirmeye alındığından daha düşük oranda olduğu görülmektedir.<br />

Kurum <strong>ve</strong>rimlilik göstergeleri kurumların finansal, faaliyet <strong>ve</strong> klinik boyutlarının<br />

<strong>ve</strong>rimliliğini değerlendiren göstergelerden oluşmaktadır. Bunlara kısaca bakacak<br />

olursak klinik göstergelerden “günlük cerrah başına düşen ortalama ameliyat puanı”<br />

cerrahların <strong>ve</strong>rimliliğini bizlere göstermektedir. Bu oranın İstanbul ilindeki ikinci <strong>ve</strong><br />

üçüncü basamak sağlık kurumlarında 2008 yılında 2007 yılına göre anlamlı oranda<br />

arttığını görmekteyiz. “Günlük ameliyat masası başına düşen ortalama ameliyat<br />

puanı” ise bir hastanenin ameliyathanesinin kullanım kapasitesini gösteren bir<br />

parametredir. Bu oran da, 2008 yılında 2007 yılına göre artış göstermiştir.<br />

Finansal göstergelere ilişkin bazı sonuçlarımızdan da söz etmek istiyorum. Size<br />

bir araştırmadan çarpıcı bir sonuç aktaracağım. 2004 yılı <strong>ve</strong>rileri kullanılarak 645<br />

kamu hastanesi üzerinde yapılan bir araştırmada; bu hastanelerin %90’ının finansal<br />

performansının kötü olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle kurum <strong>ve</strong>rimlilik<br />

göstergeleri içerisinde finansal göstergelerin yer alması çok isabetli olmuştur. Bu<br />

finansal göstergelerden “toplam giderin toplam gelire oranı”, giderlerin gelirler<br />

içerisindeki büyüklüğünü, bir başka ifadeyle gelirlerin giderleri karşılama durumunu<br />

gösterir. Bu oran genel eğitim araştırma hastanelerinde 0.85 olması beklenirken<br />

İstanbul ilindeki genel eğitim araştırma hastanelerinde hedefin biraz üzerinde<br />

kalmıştır. Buna karşın branş hastanelerimizde <strong>ve</strong> H3 <strong>ve</strong> H4 grubu dediğimiz daha<br />

küçük çaplı hastanelerimizde ise bu oranın hedeflenen düzeyde olduğunu görüyoruz.<br />

“Toplam borcun gelire oranı” ise bir hastanenin finansal açıdan sürdürülebilir bir<br />

mali yapıda olup olmadığını gösterir. Bir başka ifadeyle, gelirlerin borçları karşılama<br />

109

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!