08.03.2014 Views

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ...

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ...

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

7.6 arasında bildirilmektedir (31), bu çalışmada belirlenen sonuçlar da epidemiyolojik<br />

verilerle uyumlu bulunmuştur.<br />

Hastalar meslek grupları açısından değerlendirildiğinde, çalışma grubundaki hastaların<br />

% 48’inin işsiz, % 4’inin öğrenci, % 12’sinin ev hanımı, % 0 memur, .% 20’sinin serbest<br />

meslek sahibi, % 16’ sının malulen emeklilerden oluştugu, kontrol grubundaki hastaların %<br />

66,7’inin işsiz,% 3,7’sinin memur, % 3,7’sinin öğrenci, % 3.7’ sinin ev hanımı, % 3,7’sinin<br />

işçi, % 14,8’ünün serbest meslek sahibi ve % 3.7’ünün malülen emeklilerden oluştuğu<br />

görülmektedir. Her iki grupta da işsiz hastalar en yüksek oranda bulunmaktadır. Buna karşın<br />

çalışma grubunda malûlen emekli hastaların daha fazla olması, bu gruptaki hastaların en<br />

azından bir dönem için çalışabilir duruma gelebilecek kapasitede ve işlevsellikte olduklarını<br />

gösterebileceği gibi rehabilitasyon programlarına katılan hastaların sosyal haklarına yönelik<br />

bilgilendirme ve yönlendirilmeleriyle de açıklanabilir, ancak meslek dağılımındaki farklara<br />

ilişkin kesin çıkarımlar için örnek sayısı yeterli değildir.<br />

Her iki grupta da hastaların büyük çoğunluğunun (çalışma grubu için %100, kontrol<br />

grubu için %96,3) bir sosyal güvenceden (Emekli Sandığı, Bağ-Kur, Sosyal Sigortalar<br />

Kurumu (SSK), Yeşil Kart, Özel Sağlık Sigortası gibi) yararlanmakta olduğu görülmektedir.<br />

Tedavi hizmetlerine ulaşım açısından bu bulgu olumlu yönde değerlendirilmiştir. Sosyal<br />

güvence dağılımına bakıldığında hasta grupları arasında çalışma grubunun Emekli sandığı ve<br />

SSK varlığı kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu fakat bu<br />

durumun çalışmayı etkilemeyeceği düşünüldü.<br />

Çalışma grubundaki hastaların % 8’i yalnız, % 8’i eş ve çocuklarıyla birlikte, % 84’ü<br />

anne ve babalarıyla birlikte; kontrol grubundaki hastaların % 7,4’ü akrabalarıyla birlikte, %<br />

3,7’si eş ve çocuklarıyla birlikte, % 88,9’u anne ve babalarıyla birlikte yaşamaktadır.<br />

Hastaların birlikte yaşadıkları kişiler açısından dağılımı her iki grupta birbirine benzer<br />

bulundu ve anlamlı bir fark saptanmadı.<br />

Hastalık başlangıç yaş ortalaması çalışma grubundaki hastalarda 18.04 ± 3,32 kontrol<br />

grubunda 19,07 ± 4,58; hastalık süresi ortalaması çalışma grubundaki hastalarda 19,24± 6,53<br />

yıl, kontrol grubunda 15,44± 6,62 olarak bulunmuştur. İki grup arasında hastalık başlama yaşı<br />

ve hastalık süresi açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmadı.<br />

Gruplar arasında tedavi öncesi ve tedavi sonrası kullandıkları ilaç dağılımları ve<br />

kullandıkları antipsikotikler ve 100 mg klorpromazin eşdeğer dozları arasındaki farklar<br />

hesaplandığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Bu farklılığın<br />

saptanmaması, hastaların kullandıkları antispikotiklerin ve dozajlarının çalışmamızı<br />

etkilemediğini düşündürtmemektedir.<br />

Genel olarak bakıldığında, çalışma ve kontrol grubundaki sosyodemografik<br />

özelliklerin birbirine benzer olduğu görülmektedir. İki grup arasında sağlıklı bir<br />

değerlendirmenin gerçekleştirilebilmesi ve çalışmanın güvenilirliği açısından bu olumlu bir<br />

durum olarak değerlendirildi.<br />

81

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!