BOTULÄ°NUM TOKSÄ°NÄ°

BOTULÄ°NUM TOKSÄ°NÄ° BOTULÄ°NUM TOKSÄ°NÄ°

istanbulsaglik.gov.tr
from istanbulsaglik.gov.tr More from this publisher
08.03.2014 Views

Grup A, Grup B ve Grup C’de cinsiyetlere göre maksimum etkili olunan haftanın GAS skorları arasında da istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktur (p>0.05)(Tablo 11 ve Şekil 13). Tedavi öncesi GAS Skoru 4,5 4 3,5 3 2,5 2 1,5 1 0,5 0 erkek kadın erkek kadın erkek kadın Grup A Grup B Grup C Şekil 12: Gruplarda cinsiyetlere göre tedavi öncesi GAS skoru dağılımı Tedavi Sonrası GAS Skoru 4,5 4 3,5 3 2,5 2 1,5 1 0,5 0 erkek kadın erkek kadın erkek kadın Grup A Grup B Grup C Şekil 13: Gruplarda cinsiyetlere göre maksimum etkili olduğu haftadaki GAS skoru dağılımı 64

TARTIŞMA Perennial non-alerjik rinit (PNAR), tanısı atopi ve enfeksiyon gibi belirlenebilen nedenler ekarte edildikten sonra konulabilen bir hastalık grubudur (26,47) . Klinik olarak NARES, vazomotor rinit, rinitis medikamentoza, hormonal rinitler, mesleksel rinitler, gustatuar, ilaca bağlı rinitler ve tanımlanamayan diğer grupları içerir (14) . Mygind ve ark (48) , nedeni bilinmeyen kronik non-pürülan rinore için PNAR terimini kullanmışlardır. Bu tanımlamaya göre popülasyonun anlamlı çoğunluğu PNAR’dan yakınmaktadır. Mullarkey ve ark. (18) alerjik ve non-alerjik farkını araştırdıkları 142 hastanın %52’sinde non-alerjik rinit olduğunu, bunların %15’inin eosinofilili, %37’sinin ise eosinofilisiz rinit olduğunu tespit etmişlerdir. Rinit yakınması olan tüm hastaların yaklaşık %50’sinin non-alerjik olduğu başka araştırmalarla da doğrulanmıştır (49) . Böylece bu hastalığın sıklığı ve önemi daha da anlaşılmaktadır. PNAR’ın genel anlamda kabul gören bir sınıflaması olmamasına rağmen, en az iki alt gruba ayrılan heterojen bir hastalıktır. Bir alt grup, astım ve nazal polipozisle birlikte görülebilen NARES iken, diğer alt grup eosinofilinin görülmediği vazomotor rinit’tir (VMR). İki alt grubundaki patofizyolojik özellikler farklı olabilmelerine rağmen her ikisi de hiperreaktivite ile karakterizedir (48) .Spesifik hiperreaktiviteden bahsedilebilmesi için rinite neden olan uyaran (örneğin, ev tozu akarları veya polen gibi) bilinmelidir. Aksi takdirde non spesifik hiperreaktiviteden bahsedilir. Non-alerjik, non-enfeksiyöz rinit formları genellikle ‘intrinsik rinit’ olarak isimlendirilirler (17) . Burunda bulunan submukozal salgı bezleri nazal sekresyon miktarının ana kaynağıdırlar (50) . Nazal hipersekresyon, ya burun ve paranazal sinüslerdeki parasempatik sinir sistemi hiperfonksiyonuna veya parasempatik ve sempatik sinir sistemi arasındaki dengesizliğe bağlı oluşur (51-53) . Jaredeh ve ark. (49) yaptıkları çalışmada, otonom sinir sistemi ile ilgili problemin parasempatik sistem hiperfonksiyonundan ziyade, hipoaktif sempatik sistem veya her iki sistem arasındaki dengesizliğe bağlı olduğunu bulmuşlardır. Dolayısıyla sempatik sinir sisteminin nazal fonksiyon üzerindeki etkisi bilinenden fazla olabilir. Parasempatik lifler, nazal mukozayı inerve etmeden önce sfenopalatin ganglionda sinaps yaparlar. Sempatik lifler ise nazal damarlara dağılmadan sinaps yapmazlar. 65

TARTIŞMA<br />

Perennial non-alerjik rinit (PNAR), tanısı atopi ve enfeksiyon gibi belirlenebilen<br />

nedenler ekarte edildikten sonra konulabilen bir hastalık grubudur (26,47) . Klinik olarak<br />

NARES, vazomotor rinit, rinitis medikamentoza, hormonal rinitler, mesleksel rinitler,<br />

gustatuar, ilaca bağlı rinitler ve tanımlanamayan diğer grupları içerir (14) .<br />

Mygind ve ark (48) , nedeni bilinmeyen kronik non-pürülan rinore için PNAR<br />

terimini kullanmışlardır. Bu tanımlamaya göre popülasyonun anlamlı çoğunluğu<br />

PNAR’dan yakınmaktadır. Mullarkey ve ark. (18) alerjik ve non-alerjik farkını<br />

araştırdıkları 142 hastanın %52’sinde non-alerjik rinit olduğunu, bunların %15’inin<br />

eosinofilili, %37’sinin ise eosinofilisiz rinit olduğunu tespit etmişlerdir. Rinit yakınması<br />

olan tüm hastaların yaklaşık %50’sinin non-alerjik olduğu başka araştırmalarla da<br />

doğrulanmıştır (49) . Böylece bu hastalığın sıklığı ve önemi daha da anlaşılmaktadır.<br />

PNAR’ın genel anlamda kabul gören bir sınıflaması olmamasına rağmen, en<br />

az iki alt gruba ayrılan heterojen bir hastalıktır. Bir alt grup, astım ve nazal polipozisle<br />

birlikte görülebilen NARES iken, diğer alt grup eosinofilinin görülmediği vazomotor<br />

rinit’tir (VMR). İki alt grubundaki patofizyolojik özellikler farklı olabilmelerine rağmen<br />

her ikisi de hiperreaktivite ile karakterizedir (48) .Spesifik hiperreaktiviteden<br />

bahsedilebilmesi için rinite neden olan uyaran (örneğin, ev tozu akarları veya polen<br />

gibi) bilinmelidir. Aksi takdirde non spesifik hiperreaktiviteden bahsedilir. Non-alerjik,<br />

non-enfeksiyöz rinit formları genellikle ‘intrinsik rinit’ olarak isimlendirilirler (17) .<br />

Burunda bulunan submukozal salgı bezleri nazal sekresyon miktarının ana<br />

kaynağıdırlar (50) . Nazal hipersekresyon, ya burun ve paranazal sinüslerdeki<br />

parasempatik sinir sistemi hiperfonksiyonuna veya parasempatik ve sempatik sinir<br />

sistemi arasındaki dengesizliğe bağlı oluşur (51-53) . Jaredeh ve ark. (49) yaptıkları<br />

çalışmada, otonom sinir sistemi ile ilgili problemin parasempatik sistem<br />

hiperfonksiyonundan ziyade, hipoaktif sempatik sistem veya her iki sistem arasındaki<br />

dengesizliğe bağlı olduğunu bulmuşlardır. Dolayısıyla sempatik sinir sisteminin nazal<br />

fonksiyon üzerindeki etkisi bilinenden fazla olabilir.<br />

Parasempatik lifler, nazal mukozayı inerve etmeden önce sfenopalatin<br />

ganglionda sinaps yaparlar. Sempatik lifler ise nazal damarlara dağılmadan sinaps<br />

yapmazlar.<br />

65

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!