08.03.2014 Views

BOTULÄ°NUM TOKSÄ°NÄ°

BOTULÄ°NUM TOKSÄ°NÄ°

BOTULÄ°NUM TOKSÄ°NÄ°

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1- Nasal hava akımı ve nazal rezistans<br />

Solunum sistemi rezistansının %50’sinden burun sorumludur. Nazal rezistans,<br />

ekspirasyonda akciğer alveollerinin daha uzun süre havayla dolu kalmasına yardımcı<br />

olur. Burun, alt solunum yollarına hava geçişini sağlayan irregüler bir tüpe<br />

benzetilebilir. Hava akımı nazal kavitenin farklı yerlerinde, inspirasyonda,<br />

ekspirasyonda, istirahat halinde veya egzersiz sırasında farklı özellikler gösterir.<br />

İstirahat halindeki bir insanın inspirasyonu sırasında burunda daha çok laminar bir<br />

hava akımı söz konusudur. Yine istirahat halinde, ekspirasyondaki akım ise türbülan<br />

karakterdedir. Egzersiz durumunda nazal hava akımının türbülansı artar. Nazal hava<br />

akımında en önemli bölgelerden birisi, nazal pasajın en dar yeri olan nazal valv<br />

bölgesidir. İnspirasyon sırasında, dilatör naris kası kasılarak, alar kollapsı önlemeye<br />

yardımcı olur. Nazal hava akımının arttığı egzersiz sırasında bu kas istemli olarak da<br />

aktive edilebilmektedir (8) .<br />

Nazal hava akımı ve nazal rezistansın kontrolü nazal mukozadaki kan<br />

damarlarının yardımıyla olur. Burun mukozasında ve özellikle alt konkada bulunan<br />

venöz sinüzoidler otonom sinir sisteminin kontrolündedir. Kabaca, sempatik sistem<br />

aktivasyonunun nazal dekonjesyona, parasempatik sistem aktivasyonunun da nazal<br />

konjesyona neden olduğu söylenebilir (7,8) .<br />

Burundaki kan damarlarının kompleks bir yapısı vardır. Buna ek olarak burun<br />

içerisindeki lokalizasyona göre de farklılıklar gösterir. Nazal kan damarları özellikle alt<br />

konkalar ve septumda farklılaşmıştır. Burada arter ve arteriollerin rezistans damarları,<br />

venül ve sinüzoidlerin de kapasitans damarları olduğu söylenebilir. Mukozanın derin<br />

kısımlarında arterlerden venlere şant olması, daha yüzeyel damarlara kan gitmesine<br />

engel olur ve böylece sistemdeki kan miktarı ve konjesyon azalır. Arterler yüzeye<br />

yaklaştıkça, dallanarak arteriolleri ve daha sonra da venülleri oluşturur. Kapilllerler<br />

21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!