08.03.2014 Views

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK ve PANİK BOZUKLUĞU OLAN ...

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK ve PANİK BOZUKLUĞU OLAN ...

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK ve PANİK BOZUKLUĞU OLAN ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

26<br />

DSM IV’ e göre bipolar bozukluk özgül bir belirti ölçütleri dizisi ile tanımlanır.<br />

Bipolar bozukluk tip I, en az bir manik ya da karışık atağın varlığını ya da öyküsünü<br />

gerektirir. Tipik olarak manik atağı olan hasta, major depresif atak da geçirirken, bipolar I<br />

bozukluk tanısı, bir manik atak geçirmiş <strong>ve</strong> geçmişte major depresif atak geçirmemiş<br />

hastalarda konulabilir. Bipolar II bozukluk, bipolar I bozukluktan manik atak<br />

bulunmayan hipomani varlığı ile ayrılır. Hipomani atakları kısa süreli olmaları (en az 1<br />

hafta yerine 4 gün) <strong>ve</strong> daha az şiddetteki bozukluğa (sosyal ya da mesleki işlevlerde<br />

belirgin bozulmaya, psikiyatrik nedenlerle hastaneye yatışa, ya da psikotik özelliklere yol<br />

açmayacak kadar az etkili) neden olmaları ile maniden ayrılır. DSM IV major depresyon<br />

ölçütlerini karşılamayan depresif ataklar <strong>ve</strong> hipomani ile görülen iki uçlu bir bozukluk<br />

yelpazesine ait siklotimiyi de içerir.<br />

Bipolar bozukluğun etyolojisi kesin olarak gösterilmemiştir. Aile çalışmaları,<br />

bağlantı (kromozm 4p üzerinde dopamin reseptörü D5 geni ile alfa 2 reseptör geni<br />

arasında bağlantı olduğu) çalışmaları (61), kromozom çalışmaları (x kromozomu<br />

üzerinde yerleşmiş faktör 9) (62), serotonin taşıyıcısı ile ilgili çalışmalar, triptofan<br />

hidroksilaz gen çalışmaları <strong>ve</strong> antipasyon fenomeni (63) ile genetik etkenler ortaya<br />

konulmaya çalışılmaktadır. Bipolar hastalarla yapılan aile çalışmaları hastalığın genetik<br />

temelleri olduğunu göstermektedir. Bipolar 1 bozukluğu olan kişilerin 1. derecede<br />

akrabalarında bipolar bozukluk riski % 4.5, uipolar bozukluk oranı ise daha yüksek<br />

olarak %14.8 dir (64). Ayrıca nörotrasmiter çalışmaları (noradrenerjik, .serotinerjik,<br />

dopaminerjik, GABA sistemleri ile); iyon sistemleri (sodyum, kalsiyum) ile ilgili<br />

çalışmalarda bipolar bozuklukla ilgili etyolojik çalışmalar yer almaktadır (63).<br />

Epidemiyolojik çalışmalar <strong>ve</strong> ikiz çalışmaları bipolar bozukluğun kalıtsal bir hastalık

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!