01.02.2014 Views

Hepatik adenomatozis bulunan bir hastada spontan hepatik ...

Hepatik adenomatozis bulunan bir hastada spontan hepatik ...

Hepatik adenomatozis bulunan bir hastada spontan hepatik ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Diagn Interv Radiol 2009; 15:135-138<br />

Bu makale Diagnostic and Interventional Radiology’de yer alan İngilizce makalenin<br />

Türkçesi olup kaynak gösterme ve dizinleme amacı ile kullanılamaz.<br />

Multidetector CT findings of <strong>spontan</strong>eous rupture of hepatic adenoma in a patient<br />

with hepatic adenomatosis. E. M. Kayahan Ulu, A. Uyuşur, Y. Ekici, Ç. Hunca,<br />

M. Coşkun.<br />

ABDOMEN RADYOLOJİSİ<br />

OLGU BİLDİRİSİ<br />

<strong>Hepatik</strong> <strong>adenomatozis</strong> <strong>bulunan</strong> <strong>bir</strong> <strong>hastada</strong><br />

<strong>spontan</strong> <strong>hepatik</strong> adenom rüptürünün<br />

çok dedektörlü BT bulguları<br />

Esra Meltem Kayahan Ulu, Arzu Uyuşur, Yahya Ekici, Çiğdem Hunca, Mehmet Coşkun<br />

ÖZET<br />

<strong>Hepatik</strong> <strong>adenomatozis</strong> karaciğerin her iki lobuna<br />

dağılmış şekilde 10’dan fazla adenom bulunması ile<br />

karakterizedir. Kendiliğinden kanama, rüptür ya da<br />

malign dönüşüm potansiyeli bulunduğu bilinmektedir.<br />

Arteryel anjiyografi, bilgisayarlı tomografi<br />

(BT) ve manyetik rezonans görüntülemede tümörler<br />

hipervasküler yapıda saptanır. Burada karaciğer<br />

parankimi içinde ve kapsül altında geniş <strong>bir</strong> hematom<br />

ve altta yatan büyük <strong>bir</strong> adenom <strong>bulunan</strong> 32<br />

yaşında <strong>bir</strong> kadın hasta sunulmaktadır. Olgunun çok<br />

dedektörlü BT görüntüleri atipik radyolojik karakteristik<br />

göstermektedir. BT takiplerinde daha önce<br />

hematom görülen bölgede geniş <strong>bir</strong> adenom bulunduğu<br />

açığa çıkarılmıştır.<br />

Anah tar söz cük ler: • adenom • karaciğer • bilgisayarlı<br />

tomografi<br />

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji<br />

(E.M.K.U. emkayahanulu@yahoo.com, A.U., Ç.H., M.C.),<br />

ve Genel Cerrahi (Y.E.) Anabilim Dalları, Ankara.<br />

Gelişi 20 Kasım 2007; kabulü 28 Kasım 2007<br />

<strong>Hepatik</strong> adenom nadir görülen, primer, kökeni bilinmeyen, iyi<br />

huylu <strong>bir</strong> karaciğer tümörüdür. Genellikle tek olmakla <strong>bir</strong>likte,<br />

bazen <strong>bir</strong>den çok sayıda bulunabilir. <strong>Hepatik</strong> <strong>adenomatozis</strong><br />

(HA) daha da nadir görülen, karaciğerin her iki lobuna dağılmış<br />

görünümde 10’dan fazla adenom ile karakterizedir (1). Gerek <strong>hepatik</strong><br />

adenom, gerekse HA olgularında <strong>spontan</strong> kanama, rüptür ve malign<br />

dönüşüm potansiyeli mevcuttur (2). Arteryel anjiyografi, bilgisayarlı<br />

tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) görüntülemede tümörler<br />

hipervasküler yapıda saptanır. Bazen ultrasonografi (US), BT veya MR<br />

görüntülemedeki tek bulgu karaciğer periferinde farkedilemeyen küçük<br />

<strong>bir</strong> adenomun kanamasına bağlı subkapsüler hematomdur (3). Burada,<br />

karaciğer parankimi içinde ve kapsül altında geniş <strong>bir</strong> hematom ve altta<br />

yatan büyük <strong>bir</strong> adenom <strong>bulunan</strong> 32 yaşında <strong>bir</strong> kadın hasta sunulmaktadır.<br />

Olgunun çok dedektörlü BT görüntüleri atipik radyolojik karakteristik<br />

göstermektedir. BT takiplerinde daha önce hematom görülen bölgede<br />

geniş <strong>bir</strong> adenom bulunduğu açığa çıkarılmıştır.<br />

Olgu bildirisi<br />

Otuz iki yaşında kadın hasta acil servise ani başlayan karın ve sağ<br />

omuz ağrısı yakınması ile başvurdu. Bulantısı ve safralı kusması vardı.<br />

Doğum kontrol hapı kullanımı öyküsü mevcuttu. Başvuru sırasındaki<br />

laboratuvar tetkiklerinde serum transaminaz düzeylerinde artış (AST<br />

101 U/L [0-41 U/L], ALT 86 U/L [0-40 U/L], ALP 368 U/L [15-250<br />

U/L], GGT 84 U/L [5-36 U/L]), kansızlık (eritrosit 3.91 M/μL [4-5.2<br />

M/μL], Hb 11.9 g/dL [12-16 g/dL]), lökositoz (17.3 × 109/L [4.5-11<br />

9/L]) ve CRP düzeyinde artış (99.2 mg/L [0-10 mg/L]) saptandı. Fiziksel<br />

muayenesinde sağ üst kadranda hassasiyet vardı. Abdominal US<br />

incelemesi yapıldı ve karaciğer sağ lobunun posterior segmentinde 12<br />

x 11 cm boyutlarında heterojen hiperekoik kitle görüldü. İlave olarak<br />

karaciğerin her iki lobunda çok sayıda nodüler hiperekoik lezyonlar<br />

mevcuttu. Kontrast öncesi abdominal BT incelemesinde karaciğer sağ<br />

lob posterior segmentinde 12 x 11 cm boyutlarında heterojen hiperdens<br />

kitle saptandı (Şekil 1a). Portal fazda lezyonun ön bölümünde minimal<br />

kontrastlanma bulunduğu (Şekil 1b) ve geç fazda kaybolduğu (Şekil 1c)<br />

saptandı. İlave olarak, sağ lobda 4 cm kalınlığında subkapsüler kanama<br />

görüldü. Geç faz görüntülemede parankim içindeki hematomun ön-üst<br />

bölümünde kontrast madde ekstravazasyonunun bulunduğu görüldü ve<br />

aktif kanama lehine değerlendirildi (Şekil 2). Ayrıca, en büyüğü 4 cm<br />

A96 Haziran 2009


a<br />

b<br />

c<br />

Şekil 1. a–c. Kontrast öncesi transvers BT görüntüsünde (a) karaciğerin sağ lobunun<br />

posterior segmentinde heterojen kitle görülmektedir. Kontrast sonrası portal fazda (b)<br />

lezyonun ön bölümünde minimal kontrastlanma görülmekte, geç faz görüntüde (c) ise<br />

kaybolmaktadır. Karaciğerin sol lobunda hipodens <strong>bir</strong> başka kitle mevcuttur.<br />

ve sitoplazmik vakuolizasyon ve fokal<br />

yağlanma değişiklikleri içeren karaciğer<br />

dokusu görüldü. Atipik hücre<br />

mevcut değildi. Lezyon <strong>hepatik</strong> adenom<br />

olarak değerlendirildi. Hastanın<br />

laboratuar değerleri aynı düzeylerde<br />

seyretti ve bunun üzerine hasta taburcu<br />

edildi. Sekiz ay sonra kontrol BT çekildi<br />

ve daha önce hematom <strong>bulunan</strong><br />

bölgede, karaciğer sağ lobunun posterior<br />

segmentinde 8.5 cm çapında <strong>bir</strong><br />

kitle görüldü. Kitle arteryel fazda karaciğer<br />

parankimi ile izodens idi, portal<br />

fazda hafif kontrastlanma gösteriyordu<br />

ve merkezi <strong>bir</strong> kistik bileşen içeriyordu.<br />

Geç fazda kontrast madde yıkanıyordu<br />

(Şekil 4). Daha sonra karaciğer<br />

sağ lob parankimindeki girintili çıkıntılı<br />

sınırlara sahip lezyonlardan bazıları<br />

kayboldu; bu durumun hipoperfüzyona<br />

bağlı olduğu düşünüldü.<br />

Şekil 2. Kontrast sonrası transvers BT görüntüsünde parankim içindeki hematomun ön-üst bölümünde ve<br />

subkapsüler hematomda kontrast maddenin ekstravazasyonu görülmektedir. Bu görünüm aktif kanama ile<br />

uyumludur. İnferior vena kava ve orta <strong>hepatik</strong> ven komşuluğunda <strong>bir</strong> başka hipodens kitle mevcuttur.<br />

çapında olmak üzere karaciğerin her<br />

iki lobunda, aynı dansitede yaklaşık<br />

10 küçük lezyon bulunduğu saptandı.<br />

Bu lezyonların bazıları yuvarlak,<br />

bazıları girintili çıkıntılıydı. Hastaya<br />

çölyak anjiyografi yapıldı ve <strong>hepatik</strong><br />

arter dallarına tutkal verilerek selektif<br />

embolizasyon uygulandı. Kontrol BT<br />

incelemesinde girişime bağlı olarak<br />

sağ lobdaki parankim içi peri<strong>hepatik</strong><br />

hematom boyutlarının arttığı gözlendi<br />

(Şekil 3). En muhtemel tanı olarak doğum<br />

kontrol hapı kullanımının yol açtığı<br />

aktif kanamalı çok sayıda adenom<br />

düşünüldü. Ayırıcı tanıda akla gelen<br />

diğer olasılıklar arasında metastazlar<br />

ve hipovasküler hepatoselüler karsinomlar<br />

vardı. Kitleden biyopsi yapıldı<br />

Tartışma<br />

HA <strong>hepatik</strong> adenomdan farklı <strong>bir</strong><br />

kavramdır; <strong>hepatik</strong> adenom uzun süre<br />

östrojen tedavisi alan kadınlarda, anabolik<br />

steroid tedavisi kullanan <strong>bir</strong>eylerde<br />

ve glikojen depo hastalığı <strong>bulunan</strong><br />

kişilerde görülür. Diğer yandan,<br />

HA hem kadınları, hem de erkekleri<br />

etkiler. Kadınlarda doğum kontrol hapı<br />

kullanımı ile bağlantılıdır. Jovine ve<br />

ark. HA <strong>bulunan</strong> hastaların %46’sında<br />

doğum kontrol hapı kullanımı bulunduğunu;<br />

tümör içi veya dışına kanama<br />

görülen 28 hastanın 13’ünün doğum<br />

kontrol hapı kullandığını bildirmiş-<br />

Türk Radyoloji Bülteni A97


a<br />

b<br />

Şekil 3. a, b. Kontrol BT incelemesinde kontrast öncesi (a) ve sonrası portal fazdaki (b) görüntülerde karaciğerin sağ lobundaki intraparankimal ve peri<strong>hepatik</strong><br />

hematomların boyutlarının kanamanın devam etmesi nedeniyle arttığı görülmektedir. Ancak aktif kanama yoktur. Kontrast öncesi görüntülerde (a) peri<strong>hepatik</strong> ve<br />

intraparankimal hematomların içinde tutkal malzemesi ve kontrast madde açıkça görülmektedir. Tümörün kontrastlanan bölümü portal fazda lezyonun ön ve arka<br />

kısımlarında görülmektedir (b).<br />

a<br />

b<br />

c<br />

Şekil 4. a–c. Sekiz ay sonra yapılan kontrastlı dinamik BT incelemesinde daha önce<br />

hematomun bulunduğu karaciğer sağ lobunun posterior segmentinde 8.5 cm çapında <strong>bir</strong><br />

kitle görülmektedir. Kitle arteryel fazda (a) karaciğer parankimi ile izointenstir ve portal<br />

fazda (b) kontrastlanmaktadır. Geç fazda ise (c) kontrast madde temizlenmektedir. Tümörün<br />

merkezinde kistik <strong>bir</strong> bileşeni vardır. Karaciğerin her iki lobunda da çok sayıda daha küçük<br />

boyutta hipodens kitleler vardır.<br />

lerdir (4). Bu veriler en azından bazı<br />

HA formlarının gelişiminden doğum<br />

kontrol hapı kullanımının sorumlu<br />

olduğunu düşündürmektedir. Bizim<br />

hastamızda da doğum kontrol hapı<br />

kullanımı öyküsü vardı. Primer ve sekonder<br />

hemokromatoz olgularının da<br />

HA ile bağlantılı olduğu gösterilmiştir<br />

(5, 6). Tümör gelişiminde aşırı demir<br />

depolanmasının rolü olabilir. HA olgularında<br />

en sık görülen komplikasyon<br />

lezyonların kanamasıdır. Çapı<br />

4 cm’den büyük olan adenomlarda<br />

kanama riski daha yüksektir (1). Kanama<br />

tümör içine ya da dışına olabilir<br />

(intraperitoneal, subkapsüler). Nadir<br />

olmakla <strong>bir</strong>likte malign dönüşüm de<br />

bildirilmiştir (7).<br />

Yağ, kanama ve kalsifikasyon odaklarının<br />

dışında adenomlar hemen tamamen<br />

uniform hepatositlerden oluşur.<br />

Ancek hepatositler yüksek miktarlarda<br />

lipid ve glikojen içerirler. <strong>Hepatik</strong><br />

adenomların çoğu uniform veya<br />

<strong>hepatik</strong> arteryel faz görüntülerinde<br />

heterojen hiperatenüe vasıftadır. Kontrastsız<br />

BT görüntüleri özellikle yağ<br />

ve kanama odaklarını ayırt etmede<br />

değerlidir (7). MR incelemesinde ise<br />

<strong>hepatik</strong> adenomların tipik görüntüsü<br />

şu özellikleri taşır: T1 ağırlıklı görüntülerde<br />

hafif yoğundan orta derecede<br />

hiperintense doğru değişim, T2 ağırlıklı<br />

görüntülerde faz dışı görüntüler-<br />

A98 Haziran 2009


de sinyal kaybı ve izointesite. Tümörlerde<br />

karakteristik olarak gadolinyum<br />

uygulandıktan hemen sonra kaybolan<br />

homojen <strong>bir</strong> kontrastlanma vardır.<br />

Tümörler T1 ve T2 ağırlıklı görüntülerde<br />

hem hemoraji, hem de nekroz<br />

alanları bulunması nedeniyle karışık<br />

yüksek sinyal yoğunluğu gösterir (8).<br />

Bizim hastamızda komplike kitle arteryel<br />

fazda karaciğer parankimi ile<br />

aynı yoğunlukta idi, portal fazda kontrastlanıyordu<br />

ve geç fazda kontrast<br />

maddeden temizlenmiş olarak görülüyordu.<br />

Bizim hastamızda kanayan<br />

tümör büyük ve parankim içindeydi<br />

ve lezyonun ön bölümünün küçük <strong>bir</strong><br />

kısmı dışında hematom içinde seçilemiyordu.<br />

Hastamızın ayırıcı tanısında<br />

travmatik olmayan hemorajik <strong>hepatik</strong><br />

lezyonlar (<strong>hepatik</strong> adenomlar), hipovasküler<br />

metastazlar ve hepatoselüler<br />

karsinom düşünüldü. Akciğer kanseri,<br />

böbrek kanseri ve melanomun karaciğer<br />

metastazları sık görülen <strong>hepatik</strong><br />

kanama nedenleridir. Görüntülemede<br />

vücudunda bilinen <strong>bir</strong> primer tümörü<br />

veya <strong>hepatik</strong> metastazları <strong>bulunan</strong> <strong>bir</strong><br />

<strong>hastada</strong> <strong>bir</strong> ya da daha fazla <strong>hepatik</strong><br />

lezyonda kan saptanması hemorajik<br />

metastaz olasılığını akla getirir.<br />

Malign dejenerasyon ve kanama<br />

riski nedeniyle çoğu olguda adenomların<br />

veya en azından en büyük ve en<br />

riskli lezyonların (subkapsüller, ekzofitik<br />

ve hemorajik lezyonların) rezeksiyonu<br />

önerilir (9). Başlangıçtaki çapı<br />

5 cm’den büyük veya semptomatik<br />

olan lezyonların gebelik sırasında bile<br />

cerrahi olarak rezeksiyonu uygundur.<br />

Rüptüre olmuş ve kanayan hepatoselüler<br />

adenomlarda selektif arteryel<br />

embolizasyon hemodinamik stabilizasyonun<br />

sağlanması için güvenli<br />

ve etkin <strong>bir</strong> yöntemdir. Muhtemelen<br />

embolizasyon sonrasındaki doku<br />

nekrozuna bağlı olan ateş gibi minör<br />

komplikasyonlar bildirilmiştir (10).<br />

Kısmi rezeksiyon veya arteryel embolizasyondan<br />

sonra belirti ve bulguları<br />

ilerleyen hastalarda karaciğer nakli<br />

düşünülebilir.<br />

Sonuç olarak, HA ölümcül kanamalara<br />

neden olabilen nadir görülen <strong>bir</strong><br />

karaciğer tümörüdür. Doğum kontrol<br />

hapı kullanan <strong>bir</strong> erişkinin karaciğerinde<br />

kanamalı kitle veya kitleler saptanırsa<br />

ayırıcı tanıda <strong>hepatik</strong> adenom<br />

akla getirilmelidir. Eğer kitle hepatoselüler<br />

karsinomdan ayırt edilemezse<br />

biyopsi yapılmalıdır.<br />

MULTIDETECTOR CT FINDINGS OF SPONTANEOUS RUPTURE OF HEPATIC ADENOMA<br />

IN A PATIENT WITH HEPATIC ADENOMATOSIS<br />

ABSTRACT<br />

Hepatic adenomatosis (HA) is characterized by more than 10 adenomas in the liver,<br />

frequently scattered within both lobes. The potential for <strong>spontan</strong>eous bleeding, rupture,<br />

and malignant transformation is known. In HA, tumors show hypervascularization<br />

on arterial angiography, computed tomography (CT), and magnetic resonance<br />

imaging. We report the case of a 32-year-old woman who presented with a large<br />

intraparenchymal and subcapsular hematoma in the liver, and an underlying large<br />

adenoma with atypical radiologic characteristics detected with multidetector CT imaging.<br />

On follow-up CT examination, a large adenoma was clearly visualized at the<br />

site of the previous hematoma.<br />

Key words: • adenoma • liver • computed tomography<br />

Diagn Interv Radiol 2009; 15:135-138<br />

Kaynaklar<br />

1. Flejou JF, Barge J, Menu Y, et al. Liver<br />

adenomatosis. An entity distinct from liver<br />

adenoma? Gastroenterol 1985; 89:1132–<br />

1138.<br />

2. Arvind N, Duraimurugan D, Rajkumar<br />

JS. Hepatic adenomatosis--a rare double<br />

complication of multiple adenoma rupture<br />

and malignant transformation. Indian J<br />

Gastroenterol 2006; 25:209–210.<br />

3. Casillas VJ, Amendola MA, Gascue A,<br />

Pinnar N, Levi JU, Perez JM. Imaging of<br />

nontraumatic hemorrhagic hepatic lesions.<br />

Radiographics 2000; 20:367–378.<br />

4. Jovine E, Biolchini F, Talarico F, et al.<br />

Intrahepatic rupture of a caudate lobe adenoma<br />

in liver adenomatosis. J Hepatobiliary<br />

Pancreat Surg 2004; 11:324–329.<br />

5. Hagiwara S, Takagi H, Kanda D, et al.<br />

Hepatic adenomatosis associated with hormone<br />

replacement therapy and hemosiderosis:<br />

a case report. World J Gastroenterol<br />

2006; 12:652–655.<br />

6. Radhi JM, Loewy J. Hepatocellular adenomatosis<br />

associated with hereditary haemochromatosis.<br />

Postgrad Med J 2000; 76:100–<br />

102.<br />

7. Grazioli L, Federle MP, Ichikawa T,<br />

Balzano E, Nalesnik M, Madariaga J. Liver<br />

adenomatosis: clinical, histopathologic, and<br />

imaging findings in 15 patients. Radiology<br />

2000; 216:395–402.<br />

8. Psatha EA, Semelka RC, Armao D, Woosley<br />

JT, Firat Z, Schneider G. Hepatocellular<br />

adenomas in men: MRI findings in four<br />

patients. J Magn Reson Imaging 2005;<br />

22:258–264.<br />

9. Ribeiro A, Burgart LJ, Nagorney DM,<br />

Gores GJ. Management of liver adenomatosis:<br />

results with a conservative surgical<br />

approach. Liver Transpl Surg 1998; 4:388–<br />

398.<br />

10. Stoot JH, van der Linden E, Terpstra OT,<br />

Schaapherder AF. Life-saving therapy for<br />

haemorrhaging liver adenomas using selective<br />

arterial embolization. Br J Surg 2007;<br />

94:1249–1253.<br />

Türk Radyoloji Bülteni A99

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!