18.01.2014 Views

Bülten - İstanbul Büyükşehir Belediyesi

Bülten - İstanbul Büyükşehir Belediyesi

Bülten - İstanbul Büyükşehir Belediyesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-Bülten<br />

İstanbul ve Uluslararası Kent Gündemi Bülteni Mart 2010 Sayı. 05<br />

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ | DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ<br />

Karbon Salınımının Azaltılmasında Kardeş Şehrimiz Rotterdam İle İşbirliği<br />

Özel Dosya:<br />

EkoMobilite<br />

İstanbul "Sürdürülebilir Enerji" İçin Yürüyecek<br />

Avrupa Şehirleri "Yeşil Dijital Sözleşmesi”nde<br />

İstanbul<br />

Güven Veriyor!<br />

İstanbul, en düşük suç oranına sahip şehir<br />

Sudan Başkonsolosu:<br />

İstanbul’da Kendimi<br />

Evimde Hissediyorum


SÖZE BAŞLARKEN<br />

BU SAYIDA<br />

Singapur'dan Belediyemize İşbirliği Teklifi<br />

Singapur’un Türkiye’de Mersin Limanı ve benzeri yatırımları olduğunu<br />

belirten Türkiye’ye Akredite Büyükelçisi Chandra Das, iki ülke<br />

arasında ticari ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.<br />

Bilgi Çağının İşbirliği: Bilgi Paylaşımı<br />

Kentlerin tarihi, bilginin de tarihidir ve bilgi, hiç şüphesiz tarihin<br />

her döneminde en önemli güç olmuştur. Ama hiç bir dönemde<br />

bugünkü kadar önem kazanmamıştır. Bilgi, günümüzün en<br />

değerli serveti olarak görülmektedir. Bu, özellikle yerel yönetimler<br />

için daha anlamlı bir varsayımdır. Çünkü doğru yöntem<br />

ve teknoloji bilgisi ile gerçekleştirilen belediyecilik hizmetleri;<br />

daha kaliteli olmakta,<br />

verimliliği sağlayarak gereksiz maliyetlerin önüne<br />

geçmekte,<br />

yanlış yatırımın getireceği maliyeti önlemekte,<br />

yaşam kalitesini yükseltmekte,<br />

kaynakların daha verimli şekilde sunulmasına katkı<br />

sağlamaktadır.<br />

Görüldüğü gibi ekonomik olarak ölçülebilen faydalarının yanı<br />

sıra kentli için paha biçilemeyecek kalite standartları açısından<br />

da yararları bulunan bilgiyi kullanmak, en çok da bilgiyi üreten<br />

kentler için gereklidir.<br />

Bugün dünyada kamu kurumu olan belediyeler, ticari amaçlara<br />

sahip olmadıkları için bilgiyi satmamakta, bunun yerine karşılıklı<br />

paylaşımlar yaparak ortak deneyimlerden faydalanmakta, kent<br />

için doğru hizmet ve yönetim araçlarının yöntem bilgisini<br />

(know-how) paylaşarak kazan-kazan ilişkisi kurmaktadır.<br />

İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> olarak çalıştaylar, teknik ziyaret<br />

ve kabuller aracılığıyla, İstanbul için örnek olacak çalışmaları<br />

araştırıyor ve ilgili birimlerin de onayıyla uygulayarak İstanbulluların<br />

hizmetine sunuyoruz.<br />

Bu çerçevede bu sayıda kardeş şehrimiz Rotterdam ile karbon<br />

salınımının azaltılması konusunda yaptığımız işbirliğinin detaylarını<br />

bulacaksınız. Bunun yanı sıra şehir ve çevre özel gündemi,<br />

analizler, röportaj ve özel kentsel haberler ile sizlerleyiz.<br />

Selamettin Ermiş<br />

Dış İlişkiler Müdürü<br />

İstanbul 7 Tepe 7 Mimar, Brüksel’de<br />

‘7 Tepenin 7 Mimarı’<br />

sergisi Brüksel'deki İstanbul<br />

Merkezi’nde<br />

açıldı. İstanbul'un çağdaş<br />

yüzünü Avrupa'ya tanıtmayı<br />

hedefleyen sergi<br />

açılışına Meclis 1. Başkanvekili<br />

Ahmet Selamet<br />

de katıldı.<br />

İstanbul Rotterdam Çevre İşbirliği<br />

Büyükşehir’e Atlantik Konseyi’nden Ziyaret<br />

İstanbul: Güven Veren Şehir<br />

One World 2011 Heyeti’nden Müdürlüğümüze Ziyaret<br />

Lozan Teknik Üniversitesi Heyeti İBB Genel sekreteri<br />

Adem Baştürk’le Görüştü<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

Görüş, öneri, istek ve eleştirileriniz için; irelations@ibb.gov.tr adresine e-mail atınız. Tel: 0 212 455 21 85 / Fax: 0 212 455 26 42<br />

1


ASYA<br />

AVRUPA<br />

AMERİKA<br />

RÖPORTAJ<br />

SUDAN İSTANBUL BAŞKONSOLOSU ADİL BEŞİR HASSAN İLE SAMİMİ BİR SOHBET:<br />

İSTANBUL’DA KENDİMİ EVİMDE HİSSEDİYORUM<br />

- “Sultanahmet’te dolaşmak bir ömre bedel!”<br />

- “Sudan, Afrika’nın tarım ambarıdır.”<br />

- “Darfur’ da yabancı tahriki var.”<br />

- “Ortak tarihimizin izlerini taşıyoruz, Türkçe kelimelerden bazılarını hala kullanıyoruz.<br />

Biz, okullarda Türkiye tarihini okuyoruz.”<br />

- “Sayın Kadir Topbaş’ı Hartum’ da ağırlamaktan mutluluk duyarız.”<br />

ANALİZ<br />

ETKİNLİK<br />

DOSYA<br />

Yerel Yönetimlerde Kadınının Adı<br />

Var (mı?)<br />

Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası<br />

Kardeş Şehrimiz: Busan<br />

Hulusi KÖSE<br />

E. Ceren OCAK Abdulvahap SEVİM<br />

Özgün Subaşı<br />

Uluslararası Şehir Aydınlatma Birliği<br />

(LUCI)<br />

Abdulvahap SEVİM<br />

DÜNYADAN HABERLER<br />

ETKİNLİK TAKVİMİ<br />

Adem VARICI<br />

Seul: Kentsel Tasarımın Adresi<br />

Şam, Bölgesel Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Konferansı'na Ev Sahipliği Yapacak<br />

Gürcistan, Yerel Ekonomik Kalkınma Forumu’na Hazırlanıyor<br />

2010 Dünya Belediye Başkanı Seçimlerinde Oylama Süreci Başladı<br />

Yaşanabilir Topluluklar İçin Uluslararası Ödüller<br />

Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası Brüksel'de<br />

Avrupa Şehirleri "Yeşil Dijital Sözleşmesi”nde<br />

Avrupa Şehirleri, Göçmen Entegrasyonu Sözleşmesini İmzalıyor<br />

AB'nin 2020 Stratejisi<br />

İstanbul "Sürdürülebilir Enerji" İçin Yürüyecek<br />

Küresel Krizde Belediyeler Barselona’da Görüşüldü<br />

Avrupa Kültür Başkenti Kutlamaları Brüksel'de<br />

İspanya, 6. Uluslararası Kentsel Yenileme Ve Sürdürülebilirlik Konferansı'na Hazırlanıyor<br />

Akdeniz Kentsel Miras Çalışma Atölyesi Fransa’da<br />

AB-Fas Yerel Otoriteler Forumu<br />

17. ECAD Belediye Başkanları Toplantısı Malta’da<br />

Meksika Şehri Ecobici, Bisiklet Ödünç Verme Programı Başlatıyor<br />

Kentsel Kalkınma Küresel Forumu Rio De Janeiro' da Toplanıyor<br />

Chicago, UCLG Yönetim Kurulu Toplantısına Ev Sahipliği Yapacak<br />

2010 Ulusal METROPOLIS Konferansı, Kanada’da<br />

2<br />

Mart 2010


Büyükşehir’e Atlantik Konseyi’nden Ziyaret<br />

Büyükşehir’e Atlantik Konseyi’nden Ziyaret<br />

Merkezi Washington D.C. de bulunan ve Soğuk Savaş sonrası Kuzey Amerika ile Avrupa arasında başlayan<br />

işbirliğinin sürekliliğine destek vermek amacıyla kurulan Atlantik Konseyi'nin Başkanı Fred Kempe ve Karadeniz<br />

Enerji ve Ekonomi Forumu Koordinatörü Elena Pak’ın aralarında bulunduğu heyet, 29 Eylül- 1 Ekim 2010 tarihleri<br />

arasında İstanbul’da düzenlenecek olan Atlantik Konseyi II. Karadeniz Enerji ve Ekonomi Forumu ile ilgili olası<br />

işbirliği imkânlarını müzakere etmek üzere İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong>'ne bir ziyaret gerçekleştirdi. Fred<br />

Kempe görüşmede, ilki Romanya’nın başkenti Bükreş’te düzenlenen ve başta enerji ve ekonomi konularıyla ilgili<br />

olmak üzere birçok üst düzey katılımcıyı bir araya getiren bu etkinliğin ikincisinin İstanbul’da gerçekleştirilmesine<br />

karar verdiklerini belirtti. Konsey Başkanı Fred Kempe, 2.5 gün sürmesi planlanan Forum akışı içerisinde,<br />

İstanbul’u tanıtıcı mahiyette bir sosyal-kültürel etkinlik veya program yapılması konusunda İstanbul Büyükşehir<br />

<strong>Belediyesi</strong> ile işbirliği yapmak istediklerini, bu bağlamda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın<br />

konuklara hitap edeceği bir resepsiyon ile şehrin katılımcılara tanıtılabileceğini belirterek bu konudaki farklı<br />

önerilere de açık olduklarını sözlerine ekledi.<br />

Bu tür bir etkinlik için İstanbul’un ideal mekan olduğu konusunda hemfikir olduğunu, söz konusu Forum<br />

çerçevesinde böyle bir sosyal etkinliğin yapılabileceğini, İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> Mehter Takımı’nın da bir<br />

gösteri sunabileceğini ifade eden İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> Genel Sekreteri Adem Baştürk, İstanbul<br />

Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da yurtiçinde bulunması ve programının uygun olması durumunda<br />

da resepsiyona iştirak edebileceğini dile getirdi.<br />

.<br />

İstanbul 7 Tepe, Brüksel’de<br />

'7 Tepenin 7 Mimarı' sergisi Brüksel'deki İstanbul Merkezi'nde açıldı. İstanbul'un çağdaş yüzünü Avrupa'ya<br />

tanıtmayı hedefleyen sergi açılışına Meclis 1. Başkanvekili Ahmet Selamet de katıldı. Türkiye'nin önemli<br />

mimarlarını bir araya getiren sergi, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından desteklenmektedir.<br />

Açılış paneline, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi 1. Başkan Vekili Ahmet Selamet, İstanbul 2010 Kültür<br />

Başkenti Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Kurt, Brüksel Büyükelçisi Nazif Murat Ersavcı, eserleri sergilenen mimar ve<br />

sanatçılar ile sanatseverler katıldı. Açılışa, başka bir toplantı için Brüksel'de bulunan ve Dış İşleri eski Bakanı Yaşar<br />

Yakış'ın da aralarında bulunduğu bir grup milletvekili de katıldı. Daha önce Torino, Berlin ve Cakarta'da açılan ve<br />

çizim, video art ile fotoğraflardan oluşan sergide Emre Arolat, Can Çinici, Mehmet Kütükçüoğlu & Ertuğ Uçar,<br />

Şevki Pekin, Nevzat Sayın, Melkan İstanbul Gürsel & 7 Murat Tepe, Tabanlıoğlu Brüksel’de ile Han Tümertekin'in eserleri yer alıyor. Açılış<br />

öncesinde, sergiye katılan mimarların yanı sıra Brüksel merkezli mimari proje geliştirme şirketi Vizzion Europe<br />

Başkanı Şefik Birkiye, BBA Belçika Yapı Ödülleri Başkanı ve AIAB Mimarlık Enstitüleri Kurucu Başkanı Jan<br />

Bruggemans ile Uluslararası Kent Plancıları Derneği eski başkanı Prof. Pierre Laconte'ın katılımıyla bir söyleşi<br />

gerçekleştirildi.<br />

‘Türkiye Mimarlığı Şimdi' projesi kapsamında düzenlenen, küratörlüğünü Dünya Mimarlık Topluluğu'nun<br />

üstlendiği sergi, İstanbul'un çağdaş yüzünü Avrupa'ya tanıtmayı hedefliyor. Sergi 21 Mart'a kadar sürecek.<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

3


One World 2011 Heyeti, İstanbul’da<br />

One World 2011 Heyeti, İstanbul’da<br />

Soğuk Savaş’ın sonlarına doğru Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasında gerçekleştirilen ve<br />

gergin havayı yumuşatan “İyi Niyet Oyunları”nın bir benzerini hayata geçirerek, 11 Eylül sonrası araları bozulan<br />

Batı Dünyası ile Müslüman Dünyası’nı bir araya getirmeyi amaçlayan One World 2011 heyeti İstanbul’daydı.<br />

Küresel bir organizasyonla Müslüman Dünyası ile Batı Dünyası arasında 11 Eylül’den sonra yıkılan köprüleri<br />

yapmak adına yola çıkan One World 2011 adlı heyet, ilk etkinliklerini 11 Eylül’ün 10. yıldönümünde ABD’nin<br />

Seattle şehrinde gerçekleştirecek. Organizasyonun bundan sonraki ayağı 2 yıl sonra bir Müslüman ülkesinde<br />

gerçekleşecek. Heyet, İstanbul ve Ankara’ya gelerek, gerek işadamları gerekse devlet büyükleriyle temaslarda<br />

bulundu. İstanbul’un 2013’e ev sahipliği yapmasını canı gönülden arzu eden heyet, İstanbul’da çeşitli<br />

holdinglerle görüştü ve finansman aradı, Ankara’da ise Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa<br />

Gül ile görüşmelerinden olumlu ayrıldı. Heyet, Dış İlişkiler Müdürümüz Sayın Selamettin Ermiş ile de toplantı<br />

yaparak, kendilerini tanıttı. One World 2011 başkanı Bob Walsh, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine sunulacak<br />

olan teklifin kabul edilmesi durumunda İBB’den de destek beklediklerini dile getirdi.<br />

One World 2011 hakkında daha detaylı bilgi için<br />

aşağıdaki linki tıklayınız:<br />

http://www.oneworld2011.org/<br />

Singapur'dan<br />

• Belediyemize İşbirliği Teklifi<br />

Singapur'dan<br />

Belediyemize İşbirliği Teklifi<br />

5 Mart Cuma günü İBB Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Sabri Dereli’yi ziyaret eden Singapur Merkezden<br />

Türkiye’ye Akredite Büyükelçisi Chandra Das ve beraberindeki heyet, birçok konuda işbirliğine açık ve yatırım<br />

yapmaya hazır olduklarını belirtti. Singapur gibi küçük bir ülkede kamu iskânı hususunda uzmanlaşırken,<br />

şehircilikle ilgili çok büyük gelişmeler kaydettiklerini dile getiren Sayın Das, Singapur’un hâlihazırda Türkiye’de<br />

yatırımları bulunduğunu ve bunun en büyük örneğinin Mersin Limanı olduğunu söyledi. Sayın Dereli’nin,<br />

İstanbul’un en büyük probleminin ve yardım alabileceği en önemli sektörün ulaşım olduğunu belirtmesi üzerine,<br />

bu konuda da uzmanlık ve yatırım sunabileceklerini sözlerine ekleyen Sayın Das, iki ülke arasında çok kısa bir<br />

süre önce başlayan ilişkilerin ticari yollarla ilerletilmesi gerektiğini dile getirdi<br />

4<br />

Mart 2010


İstanbul: Güven Veren Şehir<br />

İstanbul: Güven Veren Şehir<br />

İstanbul Avrupa’nın 3. dünyanın da 21’inci büyük<br />

şehri. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki eğer bu hızla<br />

devam ederse 2020 yılında İstanbul Avrupa’nın en<br />

kalabalık şehri olacak. Şehir 12 milyonu aşan<br />

nüfusuna ve pek çok ülkeden gelen kalabalık<br />

ziyaretçi sayısına rağmen, dünyanın en güvenli<br />

şehirleri arasında yer alıyor. Doğal güzellikleriyle<br />

huzur veren, tarihi mirasıyla insanları çağlar ötesine<br />

taşıyan İstanbul, yüksek nüfus oranına rağmen<br />

dünyanın önemli şehirleri arasında en düşük suç<br />

oranına sahip bir şehir.<br />

Verilere göre; İstanbul’da her 66, Budapeşte’de 14,<br />

Viyana’da 7, Lüksemburg’da 8, Sofya’da 34, Berlin’de ise<br />

6 kişiden biri suça karışıyor. AB Suç ve Güvenlik<br />

Konsorsiyumu’nun yaptığı araştırmada ise; Londra’da yüz<br />

kişiden 32’sinin, Amsterdam’da 27’sinin, Belfast ve<br />

Dublin’de 26’sının, Kopenhag’da 24’ünün, New York ve<br />

Stockholm’de 23’ünün, Brüksel’de 20’sinin, Roma’da<br />

19’unun, İstanbul’da 18’inin suç mağduru olduğu ortaya<br />

konuluyor. İstanbul’da 2005 yılında asayiş suçları toplamı<br />

148 bin 165 iken, bu sayı Berlin’de 262 bin 176, Londra’da<br />

1 milyon 15 bin 121 ve Paris’te ise 200 bin 177!<br />

Öte yandan, İstanbul’daki suç oranları emniyet güçlerinin<br />

başarılı çalışması ve MOBESE (Mobil Elektronik Sistem<br />

Entegrasyonu) sayesinde son 3 yılda önemli oranda<br />

azaldı. 2007-2008 yıllarının ilk dört ayı kıyaslandığında;<br />

İstanbul’daki genel suçlarda yüzde 21, adam öldürme,<br />

gasp ve dolandırıcılıkta yüzde 38 ve kapkaçta yüzde 59<br />

düşüş olduğu göze çarpıyor.<br />

MOBESE, İstanbul Valiliği’nin desteği ile İstanbul Emniyet<br />

Müdürlüğü bünyesinde faaliyete geçirilen “Kent Bilgi ve<br />

Güvenlik Sistemi”. İstanbul’un birçok cadde ve<br />

meydanlarına yerleştirilen 584 adet modern kamera ile<br />

kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi, yönetim işlevinin<br />

kolaylaştırılması ve suç sayısının daha da düşürülmesi<br />

hedefleniyor.<br />

952 muhtarlık, 3 bin 500 polis aracı, 150 mobil polis<br />

karakol ünitesi, İl ve İlçe Komuta Merkezleri ve İl Emniyet<br />

Müdürlüğü hizmetlerinin yürütülmesini sağlayan 12 ayrı<br />

sistem, MOBESE ile entegre edildi. Acil durum hizmetleri<br />

“emergency” (iftaiye, sağlık, vb.) başta olmak üzere,<br />

gerekli görülen diğer kurumların sisteme entegre edilmesi<br />

çalışması da sürüyor<br />

Kaynak: http://www.ibb.gov.tr/sites/ks/tr-TR/0-Istanbul-<br />

Tanitim/Pages/Guven_Veren_Sehir.aspx<br />

Lozan Teknik Üniversitesi, Lozan Adem Baştürk İle Görüştü<br />

stanbul: Güven Veren Şehir<br />

Lozan Teknik Üniversitesi Profesörü ve UNESCO Kürsüsü Başkanı<br />

Jean Claude Bolay ve Dekan Yardımcısı Selin Şenocak, İBB Genel<br />

Sekreteri Âdem Baştürk’ü ziyaret etti.<br />

• 22 Şubat Lozan 2010 Teknik tarihinde Üniversitesi, Sayın Baştürk’ü Adem ziyaret Baştürk eden Sayın İle Bolay Görüştü ve<br />

Sayın Şenocak, Lozan Teknik Üniversitesi’ni tanıttı. Bilimsel ve<br />

teknolojik çalışmalara önem verilen Lozan Teknik Üniversitesi’nde<br />

önde gelen kurum ve kuruluşların yöneticilerine kurs veriliyor. Bu<br />

tür kursların, özellikle deprem alanındaki eğitimlerin, İstanbul’a da<br />

uyarlanabileceğini belirten heyet, İBB yöneticileriyle çalışma talebini<br />

Sayın Baştürk’e iletti.<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

5


2010 Ulusal METROPOLIS Konferansı Kanada’da<br />

18 -21 Mart tarihleri arasında Kanada’nın Montreal kentinde düzenlenecek<br />

olan 2010 Ulusal Metropolis Konferansı’nda göç, ekonomik kalkınma<br />

ve kültürlerin buluşması gibi konulara dikkat çekilecektir.<br />

Ekonomik koşulların kötüye gidişinin - yüksek işsizlik oranları ve yeni<br />

göçmen grupları arasındaki düşük gelir - geçtiğimiz küresel ekonomik<br />

krizle birleşmesi ekonomik kalkınmayı görmezden gelinemeyecek bir<br />

konu haline getirmiştir. Ancak ekonomik kalkınma, iş gücü ihtiyaçlarından<br />

ve bu ihtiyaçlarla göç politikası arasındaki hassas dengeden ayrı<br />

tutulamaz.<br />

Topluma dahil olma ve kültürel çeşitlilik de aynı derecede önemlidir.<br />

Montreal kenti Avrupa ve Amerikan kültürlerinin uzun süre kavşak noktası olmuştur. Ancak ortak varlık, sosyal etkileşimler,<br />

eğitimde çoğulculuk, dini çeşitlilik ve kültürlerarası zorluklar şimdi daha karmaşıktır, iki bölgeyi de ilgilendirmektedir ve<br />

yeni perspektiflere çağrı yapmaktadır.<br />

Kurul toplantılarında bu konular analiz edilecektir. Yuvarlak masa toplantılarında ve atölyelerde Metropolis programını<br />

oluşturan altı öncelikli konu ele alınacaktır:<br />

Vatandaşlık ve sosyal, kültürel, şehir ve dil entegrasyonu<br />

Ekonomik ve iş pazarı entegrasyonu<br />

Aile, çocuklar, gençlik<br />

Yeni gelenler ve azınlıklar için ev sahibi toplulukların rolü<br />

Adalet, polis ve güvenlik<br />

İskan, komşuluklar ve kentsel çevre<br />

Araştırmacılar ve ortaklar, araştırma ve eğitim atölyelerine, yuvarlak<br />

masa toplantılarına; ya da yukarıda belirtilen altı alanda poster sunumları<br />

yapmaya davet edilmektedir.<br />

Konferansta; atölyeler, eğitim atölyeleri, yuvarlak masa toplantıları ve<br />

poster oturumları yer alacaktır.<br />

Konferansla ilgili detaylı bilgiler için:<br />

http://www.metropolis2010.net/contact.php?lang=en<br />

Akdeniz’de Kentsel Miras Çalışma Atölyesi, Fransa’da<br />

Akdeniz’de Kentsel Miras Çalışma Atölyesi, Fransa’da<br />

Avrupa Kültür Kentleri Birliği (AVEC) “Akdeniz’de Kültürel Miras: Ekonomik ve Sosyal<br />

Kalkınma” başlıklı bir çalışma atölyesi düzenleyecek. Etkinlik, 22-23 Nisan<br />

tarihlerinde Fransa’nın Arles kentinde gerçekleşecek.<br />

Çalışma atölyesi UNESCO yönetiminde, Uluslararası Teknik Yapılar ve Topluluklar<br />

Birliği (U.A.T.I.), Arles Kent Konseyi, Paris IV-Sorbonne Üniversitesi Kent Planlama<br />

Enstitüsü, “kültür ve miras endüstrileri” grubu işbirliği ve UNESCO Fransız<br />

Komisyonu’nun yardımıyla yapılacaktır.<br />

Çalışma, 18-19 Eylül’de Arles’ta düzenlenen “Akdeniz’de kentsel mirasın kalkınması”<br />

uluslararası seminerinin devamıdır.<br />

Detaylı programa http://www.avecnet.com/Agenda/Workshop/Workshop.html<br />

internet adresinden ulaşılabilir.<br />

6<br />

Mart 2010


1. AB-Fas Yerel Otoriteler Forumu<br />

AB’nin İspanya dönem başkanlığı esnasında öngörülen faaliyetler çerçevesinde ve 8<br />

Mart 2010 tarihinde Granada’ da yapılan AB-Fas Zirvesi öncesinde; Uluslararası<br />

Dayanışma için Endülüs Belediyeleri Fonu (FAMSI) İspanya Dışişleri ve İşbirliği Bakanlığı<br />

AB Devlet Bakanlığı, Fas Yerel Otoriteler Genel Müdürlüğü ile beraber, İspanyol<br />

Belediyeler ve Bölgeler Federasyonu (FEMP), Endülüs Bölgesel Hükümeti,<br />

Endülüs Belediyeleri ve Bölgeleri Federasyonu (FAMP), Cordoba Meclisi, Cordoba<br />

Kent Konseyi, Arap Evi, Üç Kültür Vakfı, Avrupa Komisyonu ve ART programıyla<br />

UNDP işbirliğiyle 1. AB-Fas Yerel Otoriteler Forumu düzenlendi. Forum 1-2-3 Mart<br />

tarihlerinde Cordoba’ da gerçekleşti.<br />

Forumun amaçları; içerik bağlamında yukarıda adı geçen AB-Fas Zirvesi’ne yerel<br />

yönetimin anahtar konularında, diğer taraftan da yerinden yönetimde işbirliği ve<br />

AB ile Fas hükümeti arasında bir ajanda oluşturulması konularında katkıda bulunmaktı.<br />

Kaynak:<br />

http://www.andaluciasolidaria.org/index.php?option=com_content&task=view&<br />

id =865&Itemid=865<br />

İspanya<br />

İspanya<br />

• ik Konferansı’na<br />

6. Uluslararası<br />

Hazırlanıyor<br />

Kentsel Yenileme Ve<br />

Sürdürülebilirlik Konferansı’na Hazırlanıyor<br />

14 -16 Nisan 2010 tarihleri arasında İspanya’nın La Coruna kentinde<br />

yapılacak bu konferans, ulaşım ve hareketlilikten sosyal dışlanma ve<br />

suç önlemeye kadar kentsel çevrenin farklı yönlerini vurgulamayı<br />

amaçlamaktadır. Bu toplantı, daha önceki konferanslarda tartışılan<br />

modern kentlerin karşı karşıya olduğu sorunlar ve çözüm önerileri<br />

hususuna katkıda bulunmayı hedeflemektedir.<br />

Sürdürülebilir Kentler 2010, Rio (2000), Segovia (2002), Siena<br />

(2004), Talin (2006) ve Skiathos (2008)’ta gerçekleşen beş başarılı<br />

toplantının devamı niteliğindedir. Farklı altyapılara sahip ve farklı<br />

milliyetlerden17. katılımcıların ECAD destek gösterdiği bu toplantı, şehir<br />

plancıları, mimarlar, çevre mühendisleri ve akademisyenlerin<br />

yanısıra her meslekten ilgililerin katılımına açıktır.<br />

Kaynak: http://www.wessex.ac.uk/10-conferences/the-sustainablecity-2010.html<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

7


Kentsel Kalkınma<br />

“Kentsel Kalkınma Küresel Fonu” Rio De Janeiro’da Toplanıyor<br />

Metropolis projesi “Kent Kalkınması Küresel Fonu” (GFDC) Dünya Kentsel Forumu’na (WUF5)<br />

paralel olarak 25 Mart tarihinde SEBRAE’nin (Brezilya Küçük ve Orta Ölçekli Şirket Destek<br />

Hizmeti) Rio de Janeiro’daki merkezlerinde bir toplantı düzenleyecektir.<br />

Etkinliğin amacı GFDC’nin kuruluşunu, katılım için gerekli prosedürü ve fonun yaratılma sürecinde<br />

yerel otoritelerin taahhütlerini Brezilya ve Latin Amerika kentlerine tanıtmaktır.Diğer bir öneri de<br />

GFDC’deki kentsel projeleri tanımlamanın teknik destek sağlayabileceği ve finans pazarına daha<br />

güvenilir, uygun maliyetli erişim olanaklarını genişletebileceğidir.<br />

Fonun temel amacı; toplulukların sübvansiyonlara, kredilere, ulusal ve uluslararası özel<br />

yatırımlara erişimini altyapı projelerini gerçekleştirmeleri için desteklemektir. Altyapı projelerinin<br />

gerçekleştirilmesi, nüfuslarının temel ihtiyaçlarının giderilmesi ve bölgelerinin sürdürülebilir<br />

kalkınması için gereklidir.GFDC kentlerin ve yerel otoritelerin uluslararası ve bölgesel ağlarının<br />

üyelerine hizmet sunan bir yapıdır. Yerinden yönetim sürecinde toplulukların payına düşen alan<br />

gereksinimlerinin bütünüyle ilgilenir.<br />

Temeli 2007’de Metropolis tarafından atılan GFDC’nin kuruluş kararı Mayıs 2009’da Moskova’da<br />

yapılan yönetim kurulu toplantısında verilmiştir.GFDC’nin açılış çalışması 13 Ekim 2009’da Paris<br />

Ile-de-France Bölgesi yerel meclis toplantısında Metropolis tarafından düzenlenen bir yuvarlak<br />

masa çerçevesinde gerçekleşmiştir. Burada proje ortakları geniş bir yelpazede temsil edilip, bir<br />

faaliyet programı da çıkarılmıştır.<br />

Daha geniş bilgi için www.fmdv.net internet adresini ziyaret ediniz.<br />

17. ECAD Belediye Başkanları Konferansı Malta’da<br />

Yapılacak<br />

Uyuşturucu Karşıtı Avrupa Kentler Birliği (ECAD), 22-24 Nisan 2010 tarihleri<br />

arasında Malta’nın Gozo Adası’nda 17. ECAD Belediye Başkanları Konferansı<br />

düzenliyor. Konferansın ev sahipliğini Başbakanlık Ofisi ve Pembroke Yerel<br />

Konseyi bünyelerinde yer alan Parlemento Toplumsal Diyalog ve Bilgi<br />

Sekreterlği yapacaktır.<br />

Bu konferansın amacı ECAD üyelerinin uyuşturucusuz bir Avrupa ve uyuşturucu<br />

kullanımına karşı insiyatifler ve girişimler geliştirme çabalarını ve kendi<br />

aralarındaki işbirliğini güçlendirmektir.<br />

Bu yılkı konferansın teması “Vatandaşlarımızı Daha Sağlıklı Hayat Tarzları<br />

Doğrultusunda Güçlendirmektir”.<br />

ECAD üyesi kentlerden, üye olmayan kentlerden, sivil toplum kuruluşlarından,<br />

devlet yetkililerinden ve araştırmacılardan oluşan 150 kişinin katılımının<br />

beklendiği konferans, uyuştucu konusunda kentleri ve ülkeleri bilinçlendirmeyi<br />

ve kentler arasındaki uyuşturuyla mücadele deneyimlerininin paylaşımını<br />

arttırmayı hedefliyor.<br />

Detaylı bilgi ve başvuru formu için:<br />

http://www.ecad.net/conferences<br />

8<br />

Mart 2010


Küresel Kriz ve Belediyeler<br />

22–23 Şubat tarihlerinde Barselona’da toplanan 260 kent, küresel<br />

krizlerin temelinde yerel düzeyde hissedildiğini ve kriz anlarında<br />

yerel yönetimlerin ellerindeki yetkilerin kesilmemesi gerektiğini<br />

dile getirdi.<br />

260 kent temsilcisini Barselona’da bir araya getiren “Yeni Bir Avrupa<br />

İçin Örgütlenmiş Yerel Yönetimler” zirvesinde üç gün boyunca,<br />

krizi atlatmada belediye politikaları ve bu politikaların AB düzeyine<br />

uygulanması tartışıldı.<br />

İspanya’nın AB Konseyi başkanlığının bir parçası olarak gerçekleşen<br />

toplantı Barselona Eyaleti Hükümeti ve Bölgeler Komitesi tarafından desteklendi.<br />

Toplantı gündemi, Daniel Innerarity tarafından yazılmış bir dokümana dayanmaktaydı. Bu çerçeve doküman, küresel krize<br />

ekonomik bir bakış açısıyla yaklaşıp, sorunları çözebilmek adına yerel yönetimlerin sorumluluklarını ve kaynaklarını kesmenin<br />

hiçbir sağlıklı gerekçeye dayanmadığını savunuyor. Innerarity küresel problemlerin, yerel düzeyde de hissedildikleri<br />

için, aynı zamanda yerel olduklarını ve ilk müdahalenin yerel düzeyde gelmesi gerektiğini tartışıyor. Doküman, Avrupa<br />

Birliği içerisinde uyum sağlayabilmek adına yerel ve bölgesel aktörler arasında kurumsal olarak yapılanmış bir ağ kurulması<br />

gerekliliğinin altını çiziyor.<br />

Toplantı sonunda, yerel yönetimlerin AB’nin yeni yönetişim yapısında sahip olması gereken yeri ve AB üyesi ülkelerle AB<br />

üyesi olmayan ülkeler arasındaki işbirliğinin önemi tartışılmış oldu.<br />

Kaynak: http://www.eu2010.es/en/documentosynoticias/noticias/feb21chavesbarcelonaayuntamientos.html<br />

Chicago, UCLG<br />

Chicago,<br />

Yönetim Kurulu Toplantısına Ev<br />

Sahipliği Yapacak<br />

26- 28 Nisan 2010 tarihleri arasında ABD’nin Chicago kentinde D ünya<br />

Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın (UCLG) Yönetim<br />

Kurulu Toplantısı ve Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı<br />

gerçekleşecektir.<br />

UCLG Yönetim Kurulu Üyesi ve Chicago Belediye Başkanı Richard M.<br />

Daley’in ev sahipliğinde gerçekleşecek kurulda; yuvarlak masa<br />

toplantıları, UCLG Hazırlık Toplantıları, Kamu Sempozyumu ortak<br />

Oturumu, UCLG Yasal İşler Komitesi ve Richard J. Daley Global Kentler<br />

Forumu gibi etkinlikler düzenlenecektir. Toplantıda, Kasım 2009’da<br />

Çin’in Guangzhou kentinde gerçekleşen ve UCLG Tüzüğü revizyonunu<br />

ele alan görüşmeler de değerlendirilecektir.<br />

Bilgi ve İletişim için:<br />

UCLG Dünya Sekretaryası Barselona – İspanya<br />

Fax: +34 93 342 8760<br />

Email: info@cities-localgovernments.org<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

9


Avrupa Şehirleri “Yeşil Dijital Sözleşmesi”nde<br />

Bilgi ve iletişim teknolojileri aracılığıyla emisyonları<br />

azaltmayı amaçlayan “EUROCITIES Yeşil Dijital Sözleşmesi”ne<br />

üye olan şehir sayısı artıyor. Sözleşmenin resmi imza<br />

töreni, 23 Şubat tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından,<br />

AB Konseyi İspanya Başkanlığı ve EUROCITIES işbirliğiyle<br />

gerçekleştirildi. Kasım 2009’da sözleşmeyi imzalayan ilk<br />

14 şehre ek olarak; Amsterdam, Bologna, Helsinki, Malaga,<br />

Nice, Porto ve Rijeka:<br />

- 2015 yılından önce beş tane büyük çaplı bilgi ve iletişim<br />

teknolojileri pilot projesi gerçekleştirmeyi<br />

- 2020 yılına kadar, bilgi ve iletişim teknolojilerinin<br />

direkt karbon ayak izini %30 azaltmayı<br />

- Bilgi ve iletişim teknolojileri ve enerji verimliliği konusunda<br />

2011’e kadar çalışacak şehirlerarası işbirliği kurmayı<br />

kabul etti.<br />

Nuremberg şehri de gruba Mart ayı içerisinde katılmayı hedefliyor. Avrupa’nın iklim ile ilgili hedeflerinin ancak yerel yönetimlerin<br />

karbon ayak izlerini azaltmasıyla mümkün olabileceğini belirten Malaga Belediye Başkanı, Sözleşme’nin, şehirlerin<br />

akıllı kent olma yolunda yaratıcı çözümler bulması hususunda katalizör görevi göreceğine inanıyor.<br />

21 şehir tarafından imzalanmış olan Sözleşme, AB Komisyonu’nun Ekim 2009’da kamu görevlilerin AB 2020 hedeflerini<br />

gerçekleştirmedeki rolünün altını çizen öneriyi destekler nitelikte.<br />

Daha fazla bilgi için: www.eurocities.eu<br />

Avrupa Kültür Başkenti Kutlamaları Brüksel’de<br />

Avrupa Kültür Başkenti Kutlamaları Brüksel’de<br />

2010 yılı, 1985’te temelleri atılan Avrupa Kültür Başkentleri’nin 25. yıl dönümü olarak kutlanıyor. 23-24 Mart<br />

2010 tarihinde, Avrupa Komisyonu, Brüksel’de bir kutlama etkinliği ve son 25 yılın başarılara göz atıp kültür<br />

başkentleri etkilerini gözler önüne sermek amacıyla bir konferans düzenliyor.<br />

Etkinliğin açılışı, Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso ve kültür başkentleri fikir babalarından biri olan Jack<br />

Lang tarafından yapılacak. 23 Mart öğleden sonra başlayacak etkinliğin sabahında, teklif veren şehirler için<br />

bir bilgilendirme seansı yapılacak. Ayrıca, geçmiş dönem, günümüz ve gelecek kültür başkentleriyle fikir alışverişinde<br />

bulunma fırsatı sunulacak. 24 Mart’ta başlayacak olan konferans, geçmiş dönem, günümüz, gelecek<br />

ve potansiyel kültür başkentlerine açık olacak.<br />

Etkinlik programı için lütfen linki tıklayınız:<br />

http://ec.europa.eu/culture/news/pdf/agenda_ecoc.pdf<br />

10<br />

Mart 2010


Avrupa Şehirleri, Göçmen Entegrasyonu Sözleşmesini İmzalıyor<br />

Avrupa’nın önemli şehirlerinden belediye başkanları göç<br />

olgusunu tartışmak için 22 Şubat 2010 tarihinde Londra’da<br />

bir araya geldiler. EUROCITIES tarafından organize edilen<br />

konferansta delegeler, göçmen entegrasyonu ile ilgili vizyonlarını<br />

sergileyerek bu konuda bir sözleşme imzaya açtılar.<br />

Söz konusu sözleşmenin göçmenler için eşit fırsatlar<br />

oluşturma ve ayrımcılığı engelleme konularında gösterilen<br />

çabaları güçlendirmesi beklenmekte.<br />

Konferansın ev sahibi Londra Belediye Başkanı Boris Johnson<br />

yaptığı konuşmada; Londra’nın dünyanın her köşesinden<br />

gelen insanlar tarafından şekillendirilmiş ve zenginleştirilmiş<br />

bir şehir olduğunu vurgulayarak “Bizim tarihimiz<br />

sadece İngilizlerin tarihi değil, İtalyanların da, Fransızların da, İskandinavların da, Yahudilerin de, Jamaikalıların da, İrlandalıların<br />

da, Asyalıların da ve daha sayısız insanların da tarihidir” ifadesinde bulundu.<br />

Avrupa İçişleri Komisyonu Delegesi Cecilia Malmström ise konferansa katılanlara bir mektup yazarak entegrasyon sürecinin,<br />

çeşitli devlet kurumlarının olduğu kadar ev sahibi toplumların ve göçmenlerin de arasında paylaşılması gereken bir<br />

sorumluluk olduğunu belirtti ve “Avrupa Komisyonu, ilgili tarafların bağlantılar kurması ve ilişkileri düzenlemesi için yerel<br />

düzeydeki girişimleri desteklemektedir” şeklinde bir açıklamada bulundu.<br />

Kaynak: http://www.citymayors.com/news/metronews_europe.html<br />

AB’nin 2020 Stratejisi<br />

Avrupa Birliğini 2010 yılında dünyanın en rekabetçi ve dinamik bilgi<br />

ekonomisi haline getirmeyi amaçlayan Lizbon Stratejisi'nde başarılı olamayan<br />

AB Komisyonu, daha esnek ve gerçekçi hedeflerle 2020 stratejisi<br />

hazırladı.<br />

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun düzenlediği basın toplantısıyla<br />

ilan ettiği ve üye devletlerin desteğini istediği Avrupa 2020<br />

ekonomik stratejisinde, 10 yıl içinde halen %66 düzeyinde bulunan çalışma<br />

çağındakilerin istihdam edilme oranının %75'e yükseltilmesi ve AB<br />

gayri safi yurtiçi hâsılasının %1,9'una karşılık gelen AR-GE harcamalarının %3'e çıkarılması talep ediliyor.<br />

AB'nin yeni ekonomik stratejisinde, yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılmasıyla, karbondioksit salınımının 1990 yılı<br />

verileri esas alındığında 2020 yılına kadar %20 düşürülmesi, toplam enerji ihtiyacının %20'sinin yenilenebilir kaynaklardan<br />

sağlanması ve enerji tüketiminde %20 tasarruf hedefleniyor. Okuldan erken ayrılanların oranının %10'a indirilmesi istenen<br />

stratejide genç nesillerin en az %40'ının üniversite mezunu olması gerektiği vurgulanıyor.<br />

Avrupa 2020 stratejisinin AB devlet ve hükümet başkanlarının 25-26 Mart'taki zirvesinde tartışmaya açılması ve bir sonraki<br />

Haziran zirvesinde onaylanması bekleniyor.<br />

Kaynak: http://www.abhaber.com/haber.php?id=29257<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

11


İstanbul “Sürdürülebilir Enerji” İçin Yürüyecek<br />

Avrupa Komisyonu tarafından 2005 yılında başlatılan<br />

"Sürdürülebilir Enerji Avrupa Kampanyası"'nın ana<br />

etkinliği "Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası"nın 22-<br />

26 Mart tarihlerinde Brüksel başta olmak üzere Avrupa’nın<br />

birçok farklı şehrinde gerçekleştirilmesi<br />

planlanmıştır. İlgili etkinlik çatısı altında; bu etkinliğe<br />

dünyada en çok yakışan şehrin 2010 Kültür Başkenti<br />

İstanbul olacağı düşüncesi ile 26 Mart 2010 tarihinde<br />

Taksim'de "İstanbul Büyük Enerji Yürüyüşü" düzenlenecektir.<br />

Etkinlik komitesi tarafından yapılan açıklamada ülkemiz<br />

için bir ilk olacak olan bu etkinliğin, sürdürülebilir<br />

enerjinin anlamını ve önemini enerji sektörünün<br />

bütün üyelerine bir kez daha duyurmak, daha da önemlisi halkımıza anlatmak ve toplumda farkındalığı arttırmak amacıyla,<br />

enerji sektörümüzün bütün üyelerinin bir araya getirilerek gerçekleştirilmesinin hedeflendiği belirtiliyor. Açıklamaya ilgili<br />

etkinliğe, sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere kamu ve akademik kuruluşlarının hem çalışanları hem de güneşhidrojen<br />

arabaları gibi projeleri ile katılımlarının yanında, yazılı-görsel basının ve enerji alanındaki özel sektör firmalarının<br />

da katılımlarının beklendiği de ilave edildi.<br />

Kaynak: http://www.euractiv.com.tr/enerji/article/istanbul-surdurulebilir-enerji-icin-yuruyecek-009193<br />

Seul: Kentsel Tasarımın Adresi<br />

Güney Kore’nin Başkenti ve aynı zamanda en büyük kenti<br />

olan Seul, kentsel tasarım zirvesine ev sahipliği yaptı.<br />

“2010 Dünya Tasarım Başkenti” Seul’da 23 -24 Şubat<br />

tarihleri arasında düzenlenen ve dünyanın farklı ülkelerinden<br />

32 belediye başkanının katıldığı zirvede 21. yüzyılda<br />

kentsel rekabetin anahtarı olan tasarım konusu ele<br />

alındı.<br />

Seul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> Başkanı Oh Se-Hoon’ un ev<br />

sahipliğinde gerçekleşen forumda “Bir şehir tasarımla<br />

kalkınabilir” adı altında tasarım yoluyla şehirlerin geliştirilmesini<br />

ve düzenlenmesini hedef alan tedbirler görüşüldü.<br />

Ayrıca konuklara tasarım vizyonu adı altında Seul’ de<br />

gerçekleştirilen projeler anlatılarak, bu alanlara bir de çalışma gezisi düzenlendi (Dongdaemun Tasarım Plaza, Seul Tarihi<br />

Müzesindeki Seul tasarım Varlıkları Müzesi, Gwanghwamun Meydanı ve Cheonggyecheon).<br />

Kaynak: http://blog.taragana.com/pr/seoul-hosts-world-design-cities-summit-february-23-24-13543/<br />

12<br />

Mart 2010


Şam’da Bölgesel Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Konferansı<br />

Marsilya'da kurulan Akdeniz Entegrasyon Vakfı'nın (CMIM) "Sürdürülebilir<br />

Kentsel Ulaşım" Programı çerçevesinde Fransız Kalkınma Ajansı, Fransız Ekoloji,<br />

Enerji, Sürdürülebilir Kalkınma ve Deniz Bakanlığı (MEEDDM), Dünya Bankası<br />

ve Avrupa Yatırım Bankası ve CODATU’nun (Kentsel Ulaşımı Geliştirme ve<br />

İyileştirme Kooperasyonu) desteği ile 11- 13 Nisan 2010 tarihleri arasında<br />

Suriye’nin başkenti Şam'da düzenlenecek olan bölgesel konferans, sürdürülebilir<br />

kentsel ulaşım araçları alanında en iyi uygulamaları görmek açısından<br />

önemli bir fırsat teşkil etmektedir.<br />

Konferansta; stratejik odak, çok modlu entegrasyon, kentsel yapılandırma,<br />

ulaşımın çevresel ve sosyal etkileri gibi konular ele alınacaktır.<br />

Kaynak: http://www.commed-cglu.org/spip.php?article331<br />

Yaşanabilir Topluluklar için Uluslararası Ödüller<br />

Geliştirilmiş çevre bakımı, toplumda yaşam kalitesinin artışı, uluslararası<br />

en iyi uygulamanın paylaşımı ve mali tasarruf ile para değerinin korunması<br />

gibi kritik konular, LivCom Ödülleri’ne katılmanın yararları<br />

arasındadır.<br />

İngiltere merkezli bir vakıf tarafından yönetilen LivCom Ödülleri, herhangi<br />

bir kuruluş ile maddi bir ilişkisi olmayan, 50’nin üzerinde ülkeden<br />

çok farklı kültürlere mensup toplulukların katıldığı siyasi olmayan bir<br />

kuruluştur.<br />

LivCom, sivil liderleri ve yerel uzmanları uluslararası en iyi uygulamayı<br />

geliştirmek ve paylaşmak için bir araya getirmesiyle benzersizdir. Benzer<br />

düşünceleri paylaşan sivil liderler ile uzmanları tanıştırmak ve sorunları tartışmak için bir araya getiren eşsiz bir imkân<br />

sağlar.<br />

Amerika’nın Chicago eyaletinde 4-8 Kasım 2010 tarihleri arasında düzenlenecek final süresince, LiveCom Ödülleri’ne katılan<br />

toplulukların temsilcileri diğer topluluklar tarafından yapılan sunumlara katılma imkânına sahiptir ve bu durum bir<br />

topluluk hangi siyasi, coğrafi, iklimsel veya mali topluluğa mensup bulunursa bulunsun benzersiz bir sorununun olmadığını<br />

vurgulamaktadır. Tüm topluluklar aşağı yukarı aynı sorunlarla karşı karşıyadır.<br />

Kayıtlar 31 Mayıs 2010 tarihinde bitmektedir ve kayıt ücreti yoktur. Ödülle ilgili olarak 30 dilde mevcut olan ayrıntılı bilgi<br />

veya kayıt için www.livcomawards.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Daha detaylı bilgi için +44 (0) 118 946 1680 no lu<br />

telefondan LivCom Ofisine ulaşabilirsiniz.<br />

Daha fazla bilgi için:<br />

http://www.iclei.org/index.php?id=1487&tx_ttnews[tt_news]=4365&tx_ttnews[backPid]=983&cHash=e1562cd52f<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

13


Meksika’dan Bisiklet Ödünç Verme Programı<br />

Bisiklet ödünç verme programı olarak bilinen Ecobici Meksika’nın<br />

başkenti Meksiko’da başlatıldı. Programın amacı çevre dostu<br />

ulaşım biçimini desteklemek, trafik sıkışıklığını azaltmak ve hava<br />

kalitesini artırmaktır. Yaklaşık olarak 19 milyondan fazla insana<br />

ve 5 milyondan fazla araca ev sahipliği yapan Meksiko dünyanın<br />

en kalabalık ve hava kirliliğinin en fazla olduğu şehirlerinden<br />

biridir.<br />

Mevcut bu şartları azaltmak için, Meksiko şehir içi hareket için<br />

özel motorlu araç kullanımına alternatif olarak bisiklete binmeyi<br />

teşvik etme kararı aldı. Meksiko Belediye Başkanı Marcelo<br />

Ebrard’ın geçen hafta başlayan programla ilgili olarak “Barselona<br />

benzeri diğer şehirlerde olduğu gibi, EcoBici kamu alanlarını kurtarmaya<br />

çabalayan bir projedir ve insanların yaşam kalitesini<br />

artırır ve tabii ki çevreyi korumaya yardımcı olur.” İfadesinde<br />

bulundu.<br />

Ecobici ilk aşamada, yıllık olarak 300 Peso ($23) ödeyen üyeleri için, 30 dakikalığına ödünç alınabilen 85 istasyonda 1,114<br />

bisiklet sağlayacaktır. EcoBici üyeleri, bisiklet ödünç almalarına imkân tanıyan bir elektronik kart alarak bu kartla bir bisiklet<br />

ödünç alacaklar, kullandıktan sonra da istasyona geri iade edeceklerdir. Şehirde 24 bin kişinin sistemi kullanması bekleniyor.<br />

Meksiko yetkilileri, başkent ile yakın olan Toluca, Pachuca ve Cuernavaca’yı bağlamak amacıyla 3 hatlı metrobüs<br />

hattı boyunca bir bisiklet şeridi inşa etmeyi planlıyorlar<br />

Daha fazla bilgi için:<br />

http://www.iclei.org/index.php?id=1487&tx_ttnews[tt_news]=4363&tx_ttnews[backPid]=983&cHash=94e209189b<br />

2010 Dünya Belediye Başkanı Seçimlerinde Oylama Süreci Başladı<br />

Başarılı yerel yönetim ve güçlü, müreffeh şehirleri teşvik etmek için çalışan City Mayors oluşumu, 2010 Dünya Belediye<br />

Başkanı ödülü için aday arayışında. Dünya Belediye Başkanı Ödülü 2004 yılından bu yana vizyon, tutku ve becerileriyle<br />

şehirlerini inanılmaz güzellikteki yaşam, çalışma ve ziyaret merkezlerine dönüştüren belediye başkanlarını onurlandırıyor.<br />

Projenin organizatörleri; liderlik ve vizyon, yönetim becerileri ve dürüstlük, sosyal ve ekonomik duyarlılık, güvenliği sağlama<br />

ve çevreyi koruma yeteneği ile farklı ırk, kültür ve sosyal kökenden gelen topluluklar arasında iyi ilişkiler geliştirme<br />

arzusu ve becerisine sahip kent liderleri arıyor.<br />

City Mayors, bizleri 2010 Dünya Belediye başkanlığı için halkına iyi hizmet etmiş olan ve şehirlerinin ulusal ve uluslararası<br />

refahına katkı sağlamış olan belediye başkanlarını aday göstermeye çağırıyor. Aday gösterme işlemleri Nisan 2010’a kadar<br />

devam edecektir.<br />

Daha ayrıntılı bilgi ve aday gösterebilmek için:<br />

http://www.worldmayor.com/contest_2010/world-mayor-2010-nominations.html<br />

14<br />

Mart 2010


Gürcistan, Yerel Ekonomik Kalkınma Forumu’na Hazırlanıyor<br />

4. Yerel Ekonomik Kalkınma Forumu 7-8 Nisan 2010 tarihleri<br />

arasında Gürcistan’ın başkenti Tiflis şehrinde düzenlenecek.<br />

Yerel Ekonomik Kalkınma Forumunun amacı kamu, özel<br />

ve sivil toplum sektörleri arasında sınır ötesi iletişim için<br />

etkili bir platform oluşturmak, ekonomik kalkınma yolunda<br />

olan yerel yönetimlerin yaşadıkları zorlukları göstermek<br />

amacıyla en iyi deneyim ve uygulamaları paylaşmak,<br />

gelecekteki sınır ötesi ortaklığın geliştirilmesi için amaç ve<br />

hedefler belirlemektir.<br />

7-8 Nisan tarihleri arasında yapılacak forumun diğer<br />

amaçları;<br />

- Tiflis şehrinin başarılı sonuçlar gösterdiği alanları (altyapı, kalkınma ve vatandaşa hizmet) temel yönleriyle sunmak<br />

ve katılımcılarla paylaşabilmek,<br />

- Küçük-orta boy işletmelerin kalkınması ve hizmetlerin sunulmasında, şehrin markalaşması ve tarihi binaların can<br />

landırılması konularının geliştirilmesi için katılımcıların geri bildirim almak ve tecrübe paylaşımında bulunmak,<br />

- AB ve Avrupa Komşuluk Politikası Şehir Temsilcileri arasında uluslararası ağı güçlendirmek ve tecrübe alışverişinde<br />

bulunmaktır.<br />

Belirtilen öncelikler ve sunulan ana yönler çeşitli panellerde tartışılacak ve panel tartışmaları, sınır ötesi tecrübe paylaşımının<br />

kolaylaştırılmasını sağlayacak ve şehir kalkınmasının belirlenmesindeki çeşitli yönlerinde katılımcıların anlaşılmasında<br />

büyük fayda sağlayacaktır.<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

15


Sudan Başkonsolosu ADİL BEŞİR HASSAN ile Samimi Bir Sohbet<br />

Röportaj: Adem Varıcı, Abdulvahap Sevim, Kemal<br />

Ulusoy 1<br />

İBB Dış İlişkiler: Sayın Başkonsolos öncelikle okuyucularımız<br />

için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?<br />

Kimdir Adil Beşir Hassan?<br />

Başkonsolos: Sözlerime başlarken, Sudan İstanbul<br />

Başkonsolosluğu’na verdiğiniz ehemmiyetten dolayı<br />

ve röportaj dolayısıyla sizlere teşekkür etmek istiyorum.<br />

Ayrıca, İBB Başkanı Sayın Kadir Topbaş Bey’e<br />

İstanbul’a yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür etmek<br />

istiyorum. Ben, 25 yıldır Sudan Dış İlişkiler Bakanlığı<br />

bünyesinde diplomat olarak görev yapmaktayım.<br />

Bundan evvel Irak’da, Mısır’da ve Bahreyn’de büyükelçilik<br />

görevi yaptım. 2007 yılının Ağustos ayından bu<br />

yana Sudan İstanbul Başkonsolosluğu görevini üstlenmiş<br />

bulunmaktayım. İktisat ve Siyasal Bilgiler Fakültelerini<br />

bitirdim. Sudan Dış İşleri Bakanlığı’nın tüm<br />

kademelerinde görev almış biriyim. Bakanlıktaki en<br />

son görevim eğitim müdürlüğü idi. Evliyim ve eşim<br />

avukat. 3 çocuğumuz var. Büyük oğlum, Hartum Hukuk<br />

Fakültesi’nden bu sene mezun olacak. Diğer 2<br />

çocuğumdan biri lise de, diğeri ise ilkokulda okuyor.<br />

İBB Dış İlişkiler: Yaklaşık olarak 3 yıldır İstanbul’da<br />

görev yapmaktasınız. Bu zaman diliminde İstanbul’da<br />

alışmakta en çok zorlandığınız şey ne oldu? Beklediği-<br />

1 Dış İlişkiler Müdürlüğü Uzmanları<br />

niz bir yaşam tarzıyla mı karşılaştınız, yoksa sizi şaşırtan<br />

şeyler oldu mu?<br />

Başkonsolos: İstanbul’da resmi bir görev gereği bulunmaktayım.<br />

Buraya tayin edildiğimde, Vali Bey’e,<br />

İBB Başkanlığı’na ve Emniyet Müdürlüğü’ne ziyaretlerde<br />

bulundum. Hamdolsun, her nerede bir işimiz<br />

olsa, vatandaşlarımızın karşılaştıkları sorunları nereye<br />

aksettirsek, daima bizimle yardımlaştıklarına şahit<br />

olduk. Bu durum, hava alanında, emniyette ve her<br />

yerde bu şekilde oldu. Bütün alanlarda (eğitim, kültür<br />

ve sosyal problemlerde) çok sıcak ilgi ve yardım gördük<br />

Türk halkından. Ben daima şunu söylüyorum:<br />

“Yabancı bir ülkeye gittiğinizde gariplik yaşarsınız.<br />

Bizler burada, kendimizi ev sahibi gibi hissediyoruz.<br />

Şahsen ben birçok Türk arkadaş edindim. Birçok kurum<br />

ve kişiyle çok güzel işbirliklerimiz var. Oturduğumuz<br />

çevrede, misafirlik ilişkileri içinde olduğumuz<br />

birçok Türk komşu aile var. Burada hiçbir sorunumuz<br />

yok hamdolsun.<br />

İBB Dış İlişkiler: İstanbul’un en çok sevdiğiniz yönü<br />

nedir?<br />

Başkonsolos: İstanbul’un tarihi yönünü çok seviyorum.<br />

Aslında, İstanbul tarihi bir şehir olduğu kadar da<br />

edebi, kültürel ve de sanatsal yönü olan bir şehir.<br />

İstanbul’da bir yerden bir yere giderken, her tarafta<br />

bu özelliklerin birine veya birçoğuna, bazen de tamamına<br />

şahit olabilirsiniz. O yüzden, İstanbul’un birden<br />

fazla unsuru bünyesinde barındıran bir özelliği var.<br />

Sultanahmet’te Dolaşmak Bir Ömre Bedel!<br />

İBB Dış İlişkiler: İstanbul’da en beğendiğiniz semt ve<br />

mekânlara örnek verebilir misiniz? Nerelerde bulunmak<br />

size keyif veriyor?<br />

Başkonsolos: Şahsen ben, tarihi camilerin çokça bulunduğu<br />

Sultanahmet bölgesini daha çok seviyorum.<br />

Bir de boğaz içinde, bir o taraftan bir bu tarafa sefer<br />

yapan gemileri seyretmek bana keyif veriyor.<br />

İBB Dış İlişkiler: Sizce Sudan halkı Türkleri ve aynı<br />

şekilde Türkler Sudan halkını yeterince ve doğru tanı-<br />

16<br />

Mart 2010


yor mu? Bu konuda Sudan’da yaşayan Türk vatandaşları<br />

sizin için referans olurken, Türklerin Sudan halkını<br />

daha yakından tanıması için Konsolosluk olarak herhangi<br />

bir faaliyet yürütüyor musunuz?<br />

Başkonsolos: Osmanlıların Sudan’da bulunma süresi<br />

yaklaşık 100 yıl civarında. Ancak, bugün bile Sudan’da<br />

birçok Türkçe kelime kullanılmaktadır. 1970’li yıllara<br />

kadar, Sudan Ordusu’ndaki tüm askeri rütbeler (yüzbaşı,<br />

binbaşı, onbaşı) Türkçe kullanılmaktaydı. Daha<br />

sonraki dönemlerde yavaş yavaş yerlerine Arapça<br />

karşılıkları kullanılmaya başlandı. Biz, okullarda Türkiye<br />

tarihini okuyoruz. Anadolu, Rumeli, Orta Asya vb.<br />

konu başlıkları altında bölgeyle ilgili tarihi ve coğrafi<br />

bilgiler okuduğumuzu hatırlıyorum ben şahsen. Türkler<br />

de Sudan’ı biliyorlar aslında ama Afrika kıtasında<br />

yer alan bir Arap ülkesi olarak biliyorlar. Sudan hakkında<br />

derinlemesine bilgi sahibi olduklarını çok sanmıyorum.<br />

Bizler, işte tam bu görev için buradayız<br />

zaten. Ben, gazetecilerle görüşmeler yapıyorum. Sudan<br />

Kültür Haftası etkinlikleri düzenliyoruz. Halkların<br />

birbirlerini daha iyi tanıması için, konsolosluk olarak<br />

birçok etkinlik yapmaya gayret ediyoruz. Sosyal ve<br />

kültürel faaliyetler yapmak üzere kurulmuş dernek ve<br />

vakıfları ziyaret ediyoruz.<br />

İBB Dış İlişkiler: İstanbul ile Hartum ya da ülkenizin<br />

diğer büyük şehirlerinden olan Omdurman ve/veya<br />

Port Sudan arasında planlama, yaşam standartları vb.<br />

bağlamında bir kıyaslama yapabilir misiniz?<br />

Başkonsolos: Sudan, yüzölçümü bakımından Afrika’nın<br />

büyük devleti olma özelliğine sahip bir ülke.<br />

Yüzölçümü 3 milyon km². Türkiye’nin üç katı büyüklüğünde.<br />

Nüfusu şu an itibariyle 40 milyon civarında.<br />

Yüzölçümüne göre çok düşük bir nüfus yoğunluğuna<br />

sahip. Afrika’nın tarım ambarı olarak biliniyor. Gerçekten<br />

de tarıma elverişli çok geniş arazilere sahip.<br />

Petrol üretimi artmaya başladı. Devamlı yeni kuyular<br />

açılıyor. Şu anda günlük altı yüz bin (600.000) varil<br />

ham petrol üretimi var. Son dönemlerde doğalgaz da<br />

çıkartılmaya başlandı. Biliyorsunuz başkent Hartum.<br />

Kızıldeniz kıyısında Sevakin adında tarihi bir şehir var.<br />

Burada çokça Osmanlı eserine rastlamak mümkündür.<br />

Burada Nil’den bahsetmemiz lazım. Çünkü<br />

Hartum, iki Nil’in buluştuğu yerdir. Beyaz Nil ve Mavi<br />

Nil Hartum’da birleşir ve oradan Mısır’a ulaşır. Ayrıca,<br />

Nil Nehri Sudan’ın can damarı gibidir. Nasıl ki, Marmara<br />

Denizi ve Karadeniz’in birleşmesiyle İstanbul<br />

Boğazı oluşuyor ve şehir iki yakaya ayrılıyor, tıpkı bunun<br />

gibi, Nil Nehri de Hartum’u Portsudan,<br />

Omdurman (hartum’el-bahrî ) ve Hartum olmak üzere<br />

3 ayrı bölgeye ayırmaktadır. Her şeye rağmen,<br />

Hartum veya bir başka şehrin İstanbul ile mukayese<br />

edilmesi çok doğru olmaz sanırım. Zira iki ülke ve<br />

kentlerimiz arasında büyük oranda kültürel ve iklimsel<br />

farklar bulunmaktadır.<br />

İBB Dış İlişkiler: Bilindiği üzere “kültürel ilişkiler” ülkeler<br />

arasındaki dostluğun geliştirilmesinde önemli bir<br />

yere sahiptir. 2010 Kültür Başkenti İstanbul etkinlikleri<br />

kapsamında birçok ülke “Kültür Haftası” etkinliği<br />

düzenlemek için girişimde bulunmaktadır. Şüphesiz,<br />

kültürlerarası iletişim konusunda bu tür etkinlikler<br />

büyük önem taşımaktadır. Sizce, ilişkilerin geliştirilmesi<br />

için daha farklı neler yapılabilir?<br />

Başkonsolos: AKB ajansı tarafından bu hususta bir<br />

davet aldık ve bunu Sudan’daki ilgili bakanlıklara ilettik.<br />

Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında,<br />

bizimde bir “Sudan Günleri” haftası düzenleme düşüncemiz<br />

var. Bununla ilgili çeşitli folklorik, sanatsal<br />

faaliyetlerin hazırlıkları devam ediyor. Bu vesileyle,<br />

AKB Ajansı Yönetim Kurulu Başkanlığı’ndan bir randevu<br />

talep edip, görüşmeyi düşünüyorum.<br />

İBB Dış İlişkiler: Sudan’ın Başkenti Hartum ile İstanbul<br />

Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> arasında kardeş şehir protokolü<br />

09 Ekim 2001 tarihinde o zamanın İstanbul Büyükşehir<br />

Belediye Başkanı Sayın Ali Müfit Gürtuna ile<br />

Hartum Valisi Sayın Abdulhalim Al-Mutaafi arasında<br />

imzalanmış. Ancak, geride kalan yaklaşık 9 yıllık süre<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

17


içinde bir kaç karşılıklı ziyaret dışında pek bir şey yapılamamış.<br />

Kanaatinizce, kardeş şehir ilişkilerini geliştirme<br />

konusunda neler yapılabilir ve hangi alanlardaki<br />

işbirlikleri daha verimli olabilir?<br />

Başkonsolos: Ben İstanbul’da göreve başladıktan<br />

sonra bu işbirliğinden haberdar oldum ve yaklaşık bir<br />

yıl evvel, Hartum Valisinin İBB Başkanına gönderdiği<br />

bir davetiye var. Bu davete Sayın Başkan tarafından<br />

henüz bir cevap gelmedi. Biz, konsolosluk olarak bu<br />

davete Sayın Başkan’ın icabet etmesini temenni ediyoruz.<br />

Zira İBB’nin kardeş şehri Hartum, İstanbul Büyükşehir<br />

<strong>Belediyesi</strong>’nin, yerel yönetimler alanındaki<br />

her türlü tecrübesinden istifade edecektir. Ben bu<br />

ziyaretin gerçekleştirilmesi konusunu önemsiyorum<br />

ve bu vesileyle de bu davetimizi Sayın Başkanımıza<br />

hatırlatmak istiyorum. Sudan’ın bu tür ziyaretlere<br />

büyük ihtiyacı var. Sayın Kadir Topbaş’ı Hartum’da<br />

ağırlamaktan mutluluk duyarız.<br />

Sudan, Afrika’nın Tarım Ambarıdır<br />

İBB Dış İlişkiler: Sudan da yatırım yapan ve müteahhitlik<br />

işleri yapmakta olan Türk firmalarının var olduğunu<br />

biliyoruz. Bu şirketlerin adedi hakkında bir bilgiye<br />

sahip misiniz? Aynı şekilde, Türkiye de iş yapan<br />

Sudanlı şirketler / işadamları hakkında da bilgi verebilir<br />

misiniz?<br />

Başkonsolos: Yıllık olarak 7-8 bin Türk vatandaşı Sudan’ı<br />

ziyaret etmektedir. Ayrıca, Sudan’da birçok büyük<br />

Türk şirketi var. Bunların adedi 250 civarında. Bu<br />

şirketler, çeşitli projeler üstlenmiş durumdalar ve<br />

bunları başarıyla tamamlamışlardır. Bunlardan biri<br />

Yapı Merkezi’dir mesela. Bu şirket, Nil Nehri üzerine<br />

birçok köprü inşa etmiştir. Şahsen ben, İstanbul Başkonsolosu<br />

olarak, Sudan’da yatırım yapmak isteyen<br />

şirketlere tarım ve hayvancılık alanına yatırım yapmalarını<br />

tavsiye ediyorum. Sudan’ın, tarıma elverişli 40<br />

milyon hektar arazisi var ve bu arazilerin büyük bir<br />

bölümü –maalesef- şu an için boş duruyor. Bu arazilerin<br />

çoğu sulamaya da elverişli araziler. Sulamada Nil<br />

Nehri büyük bir avantaj. Ayrıca, bölge büyük oranda<br />

yağmur alıyor ve artezyen kuyuları kanalıyla da sulama<br />

yapılabiliyor. Bir başka alan da hayvancılık. Sudan’da,<br />

130 milyon baş hayvan bulunuyor. Daha dün,<br />

Lübnan ile bir anlaşma yapıldı bu alanda. Ben, Türk<br />

işadamlarının Sudan’da bu alanda da yatırım yapmalarını<br />

tavsiye ediyorum. Çünkü gerek tarımsal alanda,<br />

gerekse hayvansal alanda yapılacak yatırımlar (Sudan’da)<br />

ucuz ve karlı yatırımlardır. Bir başka husus da;<br />

Sudan’ın çok önemli bir pazar olması yanı sıra, Afrika<br />

ülkeleri ile olan serbest ticaret anlaşmaları ve sıfır<br />

gümrük uygulamaları nedeniyle bölge için de önemli<br />

bir pazar olmasıdır. Bu arada, safari turizmi ve dalış<br />

turizmi gibi konularda da Sudan’da çeşitli imkânlar<br />

bulunmaktadır. Türkiye’de iş yapan Sudanlılara gelince,<br />

öyle büyük şirketler yok aslında burada. 4-5 Sudanlı<br />

şirket var. Ancak, Türkiye’den mal alan ve haftalık/aylık<br />

periyotlarla Türkiye’ye gelerek çantacılık yapan<br />

tüccarlarımız var. Türkiye ile Sudan arasındaki<br />

ticaret hacmi çok zayıf şu an itibariyle, 350 milyon<br />

dolar civarında. Biz bu rakamı milyar dolar seviyelerine<br />

ulaştırmak için çalışmalar yapıyoruz. Bu bağlamda,<br />

Sayın Başbakanımız R. Tayyip Erdoğan’ın bir işadamları<br />

heyetiyle tekrar Sudan’ı ziyaret etmesini bekliyoruz.<br />

Darfur’da Yabancı Tahriki Var<br />

İBB Dış İlişkiler: Uzun yıllar boyunca dünya kamuoyunda<br />

“Darfur Sorunu” olarak bilinen konu hakkında<br />

da Türkiye kamuoyunu kısaca bilgilendirmenizi rica<br />

ediyoruz. Nedir Darfur Sorunu? Darfur da aslında<br />

neler oluyor? Ayrıca, geçtiğimiz günlerde Katar’da<br />

yapılan anlaşma ne ifade ediyor? Bu anlaşma kimler<br />

arasında yapıldı? Kısaca lütfen…<br />

Başkonsolos: Kısaca değinmemiz gerekirse, bu konu<br />

20 yıl öncesinde başlamış bir konudur. Darfur, Fransa<br />

kadar geniş arazi yapısına sahip üç ana bölgeden<br />

oluşmaktadır. Buradaki problemin temelinde 80’li<br />

yıllardan itibaren bu bölgede baş gösteren kuraklıkla<br />

ilgilidir. Bölgede hayvancılık ve çiftçilik, iki temel geçim<br />

kaynağıdır. Soruna temel teşkil eden unsurun;<br />

“bölgenin, kuraklık bakımından daha zor durumda<br />

bulunan kesimlerinin, dış etkenler ve tahriklerin de<br />

tesiriyle sulak bölgelere doğru akın etmesi ve orada<br />

yaşayan halkların, topraklarını dışarıdan gelenlere<br />

kaptırmama mücadelesi…” gibi bir sebepten çıktığını<br />

bilmek gerekir öncelikle… Burada, problemin bugünkü<br />

boyutlara ulaşmasında ve uzun süre boyunca uluslararası<br />

kamuoyunu meşgul etmesinde dış mihrakların<br />

rolünü de unutmamak gerekir. Daha sonra, o bölgede<br />

bazı aydınların(!) da yanlış yönlendirmesi, beraberinde<br />

halkın silahlanması sonucunu getirmiş netice<br />

18<br />

Mart 2010


de de devletin olaylara müdahale etmek zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Ama hamdolsun ki, devletin bölgeye<br />

yaptığı sağlık, eğitim ve diğer yatırımları sayesinde durum kontrol altına alınmıştır ve bölgede güvenlik açısından<br />

sükûnet hâkimdir.<br />

İBB Dış İlişkiler: Son olarak, söylemek istedikleriniz?<br />

Başkonsolos: Türk Hükümeti’nin bölgeye olan ilgisine ve Sudan’ın alt ve üst yapısında büyük hizmeti geçen<br />

Türk şirketlerine çok çok teşekkür ederim. Özel olarak da sizlere ve İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong>’ne ve Sayın<br />

Başkan Kadir Topbaş Bey’e tekrar tekrar teşekkürlerimi arz ediyorum. Sudan Başkonsolosluğu belediyemizin<br />

emrindedir. Kapılarımız sizlere daima açıktır. Başkanımıza da selamımı iletiniz lütfen. Kendisini de konsolosluğumuza<br />

bekliyoruz.<br />

İBB Dış İlişkiler: Bizi kırmayıp, kabul ettiğiniz ve bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.<br />

Başkonsolos: Ben teşekkür ederim…<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

19


UZMAN GÖRÜŞ<br />

CO 2 salınımının azaltılmasında İstanbul Rotterdam İşbirliği<br />

LOGO EAST<br />

İstanbul Enerji A.Ş. Avrupa Birliği Uzmanı Ferhan Sungur<br />

- Logo-East projesi nasıl başladı? VNG’nin 2 ve TBB’nin 3<br />

koordinasyondaki rolleri hakkında bilgi verebilir misiniz?<br />

Logo-East Projesi, VNG-International’in teklif çağrısını yayınlaması<br />

üzerine 2008 Nisan’da Roterdam <strong>Belediyesi</strong> ile<br />

yapılan başvurunun kabulünden sonra 2009 Haziran’da<br />

başladı.<br />

Projede VNG-International’in rolü Hollanda Dış İşleri Bakanlığı’nın<br />

tahsis ettiği mali kaynağı proje hibesi olarak<br />

kullandırması ve projelerin başarıyla yürütülmesi iken,<br />

TBB’nin rolü ise programın Türkiye’de tanıtımı, proje ortaklarına<br />

destek verilmesi, yurt içi koordinasyon ve proje sonuçlarının<br />

yaygınlaştırılmasıdır.<br />

- Logo-East Projesi istenilen başarı elde edildi mi? Logo-<br />

East projesinin sürdürülebilirliği için neler gerekli?<br />

Proje başarıyla sona erdi. Sürdürülebilirlik sağlamak amacıyla,<br />

belediyelerin enerji verimliliğine ilişkin çalışmalarını<br />

paylaşabileceği bir web sayfası kuruldu<br />

(www.istanbulenerji.com.tr/logoeast)<br />

- İstanbul’un kardeş şehri Roterdam ile Enerji A.Ş. arasındaki<br />

işbirliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? AB İlişkileri<br />

Müdürlüğü ile nasıl koordine oldunuz?<br />

Enerji alanında başlatılan bu işbirliği devam ettirilmeli.<br />

Bunun için MATRA programından yararlanmaya çalışmaktayız.<br />

AB İlişkileri Md. İlgili etkinliklere davet edildi. Ayrıca<br />

LOGO-EAST projemizle ilgili olarak Dış İlişkiler Müdürlüğü<br />

ile koordinasyon sağlanmaya çalışıldı, kendilerine çeşitli<br />

safhalarda bilgi verildi.<br />

- Genel olarak en olumlu ve olumsuz yönler nelerdi?<br />

Bir olumsuzlukla karşılaşmıyoruz.<br />

- Enerji A.Ş. olarak benzeri bir proje daha yapmayı düşünüyor<br />

musunuz?<br />

2 Hollanda Belediyeler Birliği<br />

3 Türkiye Belediyeler Birliği<br />

20<br />

Mart 2010


Düşünüyoruz. MATRA programı bunun için bir fırsat olabilir.<br />

Onun dışında başka imkânlarda ortaklaşa araştırılıyor.<br />

Proje Hakkında<br />

LOGO East-II İstanbul ve Roterdam İstanbul Enerji Politikaları<br />

ve Metropoliten Çevrede CO2 Azaltımı Projesi<br />

İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> ve Rotterdam <strong>Belediyesi</strong><br />

2004 yılından bu yana kardeş şehir ilişkilerini sürdürmektedir.<br />

Her iki belediye çeşitli konularda görüşmeler ve karşılıklı<br />

ziyaretler yapmaktadır. Bu ilişki içersinde her iki belediye<br />

de, LOGO EAST programı kapsamında ortak bir proje<br />

yapma kararı vererek 2008 yılında LOGO EAST programı<br />

kapsamında hibe başvurusu gerçekleştirilmiştir. Yapılan<br />

değerlendirmeler sonucunda hibe almaya hak kazanan<br />

projemizin finansmanı MATRA programı kapsamında sağlanmıştır.<br />

LOGO EAST programının Hollanda tarafının yürütücüsü<br />

Hollanda Belediyeler Birliği ve Türkiye tarafının yürütücüsüyse<br />

Türkiye Belediyeler Birliği’dir.<br />

Roterdam <strong>Belediyesi</strong> ile ortak yürüttüğümüz “İstanbul<br />

Enerji Politikaları ve Metropoliten Çevrede CO 2 Azaltımı”<br />

adlı twinning projesi Nisan 2009’da yürütülmeye başlanmıştır.<br />

Proje konusu, dünyamızda ve ülkemizde hızla artan enerji<br />

ihtiyacı karşısında enerjinin verimli kullanılması gerçeği<br />

karşısında ortaya çıkmıştır. Bu gerçek 18/4/2007 tarihli ve<br />

5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle<br />

mevzuatımıza da yansıtılarak enerjinin verimli kullanımı<br />

ilkesi hukuki bir zorunluluk haline gelmiştir.<br />

Benzer zorunluluk çok daha önceden Avrupa Birliği ülkelerinde<br />

de belirmiş ve ilgili mevzuat çok daha önceden ortaya<br />

çıkmıştır. Bu mevzuatın uygulayıcılarından olan Roterdam<br />

<strong>Belediyesi</strong> ve diğer yerel yönetimler birçok bilgi ve deneyim<br />

biriktirmiştir. Projenin amacı kardeş şehir Roterdam’ın bu<br />

konudaki bilgi ve deneyiminin İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong><br />

ve onun iştirak şirketi İstanbul Enerji Sanayi ve Ticaret<br />

A.Ş. ile İstanbul’un ilçe belediyelerinin ilgili görevlilerine<br />

Roterdam <strong>Belediyesi</strong>’nin bilgi ve deneyimlerinin aktarılmasıdır.<br />

Proje’de esas itibariyle bilgi ve deneyim paylaşımına odaklanılmış<br />

ve teknik personelin bilgilendirilmesi gerçekleştirilmiştir.<br />

Proje faaliyetleri kapsamında öncelikle ülkemizin enerji<br />

verimliliği mevzuatı incelenmiştir. Mevzuatın gerekleri<br />

tespit edilerek yerel yönetimler düzeyinde nasıl anlaşılması<br />

gerektiği üzerinde durulmuştur.<br />

Haziran 2009’da Hollanda’nın Delft şehrinde düzenlenen<br />

SASBE 2009 Konferansı’na katılım sağlanmış ve Avrupa’daki<br />

yenilenebilir enerji ile enerji verimliliği çalışmaları gözlemlenmiştir.<br />

Ayrıca Proje’nin Hollanda ekibiyle görüşmeler<br />

yapılarak Proje’nin yürütülmesine dair metodoloji geliştirilmeye<br />

çalışılmıştır.<br />

Proje faaliyetleri kapsamında İstanbul’da 2 gün süren bir<br />

çalıştay yapılarak EPA-NR yazılımının Enerji Etütleri’nde<br />

nasıl kullanılacağı üzerinde durulmuştur. EPA-NR, Avrupa<br />

Komisyonu tarafından desteklenen Avrupa Akıllı Enerji<br />

Programı tarafından fonlanmış olup, çeşitli Avrupa ülkelerinden<br />

elde edilen verilerle geliştirilmiş bir enerji etüdü<br />

yazılımıdır. Proje faaliyetleri kapsamında bu yazılımın rehberi<br />

Türkçeleştirilmiştir. İlerleyen günlerde bu yazılımın da<br />

Türkçeleştirilmesine çalışılmaktadır.<br />

Projenin kapanış konferansı 28 Ekim 2009 tarihinde<br />

Feshane Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilmiş<br />

olup, proje çıktıları harici paydaşlarla paylaşılmıştır.<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

21


Yerel Yönetimlerde Kadının Adı Var (Mı?)<br />

E. Ceren OCAK & Abdulvahap SEVİM 4<br />

Kamu yönetim sisteminin merkezi yönetimden sonraki en<br />

büyük ve en önemli parçası olan yerel yönetimler, merkezi<br />

yönetimle birlikte kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde<br />

görev alan kuruluşlardır. Boyutları ülkelerin yönetim sistemlerine<br />

bağlı olarak değişmekle birlikte; mahalli / bölgesel<br />

düzeydeki kamu hizmetleri, yerel yönetimler tarafından<br />

sağlanmaktadır.<br />

Yerel yönetimler eğitim, sağlık, konut gibi temel sosyal<br />

politikaların mahalli düzeyde sağlanmasında ve kendi birimlerindeki<br />

vatandaşların refahının bizzat kendi faaliyetleri<br />

ile artırılmasında etkin bir kurum olarak görev almaktadırlar.<br />

XXI. yüzyılın bir önceki yüzyıldan aldığı temel miraslardan<br />

biri küreselleşme olgu ve süreçleri iken bir başkası<br />

yerelleşmedir. Yerelleşme eğiliminin bir ürünü olan yerel<br />

yönetimlerin akla gelen en önemli birimi şüphesiz ki belediyelerdir.<br />

Kadının kamusal yaşama katılması,<br />

toplumsal alanda kendini<br />

özgürce anlatabilmesi ve özellikle<br />

gereksinimlerine uygun bir kentsel<br />

çevrenin oluşması sürecinde<br />

söz sahibi olması çağdaş düşüncenin<br />

ve gelişmelerin gereğidir.<br />

Çalışan ve çalışmayanıyla, kentsel<br />

sistem oluşturulurken bütün<br />

kadınların günlük yasamda karsılaştıkları<br />

zorlukların göz önünde<br />

bulundurulması gerekir. Bu sorunları<br />

en iyi bilen kesim olarak<br />

da, kadınların yönetimde ve halk<br />

katılımıyla gerçekleştirilecek<br />

çalışmalarda yer almaları gerekmekte ve yönetimlerin<br />

kadınların bilgilerinden ve düşüncelerinden yararlanmayı<br />

bir zorunluluk olarak algılamaları gerekmektedir.<br />

Kadınlarla ilgili kentsel sorunların çözümünde çağdaş ülkeler,<br />

kadınların olabildiğince planlama sürecine katılması ve<br />

kendi kurdukları sosyal örgütlerin sayısının artması için<br />

çaba göstermektedirler.<br />

Ortak yaşam çevresini kadınlarla erkekler aynı biçimde<br />

kullanmaz. Yaşam çevresinin sunduğu ekonomik, toplumsal<br />

ve mekânsal olanaklardan yararlanma fırsatları, dolayısıyla<br />

sorunları, gereksinimleri, beklentileri aynı değildir. Bu nedenle,<br />

“ortak yasam çevresi”ne yönelik politika(sızlık)lar<br />

kadınlarla erkekleri farklı biçimlerde etkiler. Sözgelimi,<br />

yerel düzeyde sunulması gereken birçok hizmetin yeterli<br />

nitelik ve uygun maliyette sunulmaması durumunda ortaya<br />

4 IBB Dış İlişkiler Müdürlüğü Uzmanları<br />

çıkan boşluk ağırlıklı olarak kadınlarca doldurulur ya da<br />

kadınların üstlenmek durumunda olduğu birtakım isleri<br />

yerine getirmeleri güçleşir. Örneğin, yaygın kamusal çocuk<br />

bakım hizmetinin sunulmadığı bir beldede bu toplumsal<br />

sorumluluk kadınlarca ve kadınlararası dayanışma ağları<br />

kanalıyla yerine getirilir. Ya da özellikle kırsal yerleşimlerde<br />

ve gecekondu alanlarında, düzenli kullanma ve içme suyu<br />

sağlanmaması durumunda suyu uzaktan taşıyıp kaynatanlar,<br />

çamaşırı yıkamak için su kaynağına götürüp getirenler,<br />

çöplerin sokaktan toplanmaması durumunda belli bir yere<br />

taşımak durumunda kalanlar ağırlıklı olarak kadınlar ve kız<br />

çocuklarıdır.<br />

Kent-içi ulaşıma ilişkin mekânsal düzenlemelerin planlama<br />

ve kararlar aşamalarında kentsel güvenliğin kadınlar için<br />

daha farklı ve genellikle de daha fazla bir anlam taşıdığı pek<br />

çoğunlukla hesaba katılmamaktadır.<br />

Türkiye’de kadınlara seçme ve<br />

seçilme hakkı 1934’te verilmiş olmasına<br />

karsın, hem seçme hem de<br />

seçilme süreçlerine katılma eğilimleri<br />

düşüktür. Öte yandan, özellikle<br />

kırsal bölgelerde kadınların kullandıkları<br />

oyların genellikle koca, baba,<br />

ağabey gibi erkekler tarafından<br />

uyarılmış olduğu görülmektedir.<br />

Kadınların siyasal yasama katılımının<br />

ilk basamağı kabul edilen yerel<br />

yönetimlerde de kadının temsili<br />

sınırlıdır. Bununla birlikte Türkiye'-<br />

de kamu sektörü, son derece nitelikli<br />

bir kadın kesimini bünyesinde<br />

barındırmaktadır. Yüksek eğitim<br />

görmüş kadınların baslıca çalışma alanı kamu sektörüdür.<br />

Buna karşılık, kamu yönetimi karar mekanizmalarında kadınların<br />

sayısı oldukça düşüktür.<br />

Kadının sosyal, ekonomik ve siyasi kararlara katılımını artırarak,<br />

kalkınma süreci ve toplumla bütünleşmesini sağlamak,<br />

toplum yaşamında daha etkin konuma getirmek,<br />

yönetime katılmasını sağlamak ve statüsünün güvence<br />

altına almak temel hedef olarak belirlenmelidir. Kadınlara<br />

yasalarla verilen hakların tam kullanılmasına yönelik bilinçlendirme<br />

çalışmaları yapılmalı ve il ve belediye meclislerinin<br />

oluşumunda kadınların daha fazla temsil edilmeleri<br />

sağlanmalıdır.<br />

Yerel yönetimlerin din, dil, ırk ve cinsiyet gibi sosyal ayrımlara<br />

karşı daha hassas olması gerektiği çağımızın tartışılmaz<br />

bir gerçeği olarak kabul edilmiştir. Yerel yönetimlerde kadın<br />

temsili ve cinsiyet eşitliğinin yanı sıra kadınlara yönelik<br />

sunulan hizmetler de toplumsal cinsiyet tabanlı ayrımcılığın<br />

önlenmesinde hayati bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda<br />

22<br />

Mart 2010


gelişen “toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının ana plan<br />

ve programlara yerleştirilmesi (gender mainstreaming)”<br />

cinsiyetler arası sosyal adalet sağlayarak kalkınmayı daha<br />

adil ve sürdürülebilir kılmayı amaçlamaktadır.<br />

“Toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının ana plan ve programlara<br />

yerleştirilmesi”,<br />

toplumsal cinsiyet perspektifinin<br />

ve analizinin<br />

projelerin, politikaların ve<br />

programların her türlü<br />

tasarı, uygulama ve değerlendirme<br />

aşamasına<br />

bütünleştirilmesi demektir.<br />

Böyle bir politika Türkiye<br />

gibi ataerkilliğin kurumsallaştığı<br />

bir ülkede<br />

ancak çok titiz adımlar<br />

atılarak oturtulabilir.<br />

Birinci adım olarak farklı<br />

cinsiyetleri temsil eden bireylerin politikalara veya proje<br />

döngülerine katılımı eşit şekilde sağlanmalıdır. Eğer cinsiyetler<br />

arasında bir dengesizlik varsa (kadın veya erkek<br />

%30’un altında temsil ediliyorsa), yetersiz temsil edilen<br />

cinsiyet için somut adımlar atılmalı, gerekiyorsa temsil<br />

kotaları konulmalıdır. Ülkemizde bazı siyasi partilerde çok<br />

sembolik de olsa %10 kadın temsil kotası bulunmaktadır.<br />

Eşitlikçi demokrasiye yapay da olsa bir geçiş sağlayan kota<br />

sistemi eksik temsil edilen cinsiyetin temsili ile ilgili alt sınırı<br />

söyler. İki cinsiyetin de temsili yerel yönetimlerin demokratik<br />

ve kucaklayıcı işleyişinin göstergesidir. Böyle adımlar<br />

atabilmek için kurum ve kuruluşlarda toplumsal cinsiyet<br />

hususunda uzmanlaşmış kişilerin (akademisyen, danışman,<br />

sivil toplum kuruluşları vs.) bulunması çok önemlidir.<br />

Bu bütünleştirmenin ikinci adımı, mevzu bahis politikaların<br />

yakinen tanımlanmasıdır çünkü adına düzenlemeler yapılacak<br />

hususlar çoğunlukla kadını ve erkeği farklı etkiler. Örneğin,<br />

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün istatistikî<br />

bilgilerine göre 2004 yılı mahalli idare seçimlerinde kadın<br />

belediye başkanı oranı 3225 erkeğe 18 ile % 0.56’dır. Aynı<br />

şekilde, seçilen kadın belediye meclis üyesi oranı 34477<br />

erkeğe 817 ile % 2.37’dir. Önemli politik kararlar alınırken,<br />

kadınların ihtiyaçlarının bu kadar az temsille göz önünde<br />

bulundurulması neredeyse imkânsızdır.<br />

Bu sebeptendir ki, yerel düzlemde alınan kararlar, misal<br />

belediyelerin ve belediye başkanlarının güçlendirilmesine<br />

dair düzenlemeler, toplumun yarısını teşkil eden kadınlara<br />

hitap etmeyebilir. Bu bağlamda, belediyelerin toplumsal<br />

cinsiyet eşitliği eğitimleri almaları ve düzenlemeler yapılırken<br />

toplumsal cinsiyet faktörünü göz önünde bulundurması<br />

şarttır. Bu tarz eğitimlerin gerekliliği, Birleşmiş Milletler<br />

Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nde<br />

(CEDAW) belirtilmiştir. Türkiye’nin 1985 yılında taraf<br />

olduğu bu sözleşme, yerel yönetimlerimizin kadına yönelik<br />

hizmetler konusunda eksik olduğunu, belediyelerin açtığı<br />

sığınma evlerinin eksikliğiyle örneklendirmektedir.<br />

Günümüzde “siyaset erkek isidir.”<br />

düşüncesi yavaş yavaş çürümekte<br />

olsa da, yine de siyasal hayatta kadının<br />

çekimserliği kırılamamış görünmektedir.<br />

Kadının kamusal alanda<br />

çalışması uygun görülmekte, ancak<br />

karar alma mekanizmalarında etkin<br />

rol oynamasının henüz hazmedilemediği<br />

düşünülmektedir.<br />

Yerel yönetimlerin sivil toplum<br />

dın) kuruluşları, üniversiteler, meslek<br />

odaları, kadın emek örgütleri ve sendikalarıyla<br />

ortak çalışmalarda bulunup<br />

karşılıklı olarak birbirlerine beklentilerini anlatmaları, bu<br />

kuruluşların birlikte yapacağı çalışmalar ve bu çalışmalar<br />

sonucu oluşturulacak yol haritası kadının eğitimi, siyasal ve<br />

sosyal katılımı, istihdamında şiddet konularında bizi çözüme<br />

biraz olsun daha yaklaştıracaktır.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Kaynakça<br />

BYKP Yerel Yönetimler Özel İhtisas Komisyonu Rapor<br />

s.<br />

http://ekutup.dpt.gov.tr/yerelyon/oik554.pdf,<br />

Ayten Aklan, “Yerel Siyaset Kadınlar İçin Neden<br />

Önemli?”,<br />

http://kasaum.ankara.edu.tr/gorsel/dosya/10971<br />

32304yerel_siyaset_kadinlar_icin_neden_onemli.<br />

doc 2006<br />

“Sürdürülebilir Kalkınma Dünya Zirvesi Türkiye<br />

Ulusal Raporu”, (Taslak 67 5. Yönetişim)<br />

http://www.cevko.org.tr/surdur/rapor_turk/5%2<br />

0-%20yonetisim.enson.pdf 2006<br />

“Birleşmiş Milletler CEDAW Komitesine Sunulmak<br />

Üzere Hazırlanan İkinci Ve Üçüncü Birleştirilmiş<br />

Periyodik<br />

Türkiye Raporu” CEDAW – Türkiye Bölge Raporu<br />

http://www.ucansupurge.org//images/stories/ce<br />

daw/CEDAW%20BolgeRaporu.doc<br />

http://www.mahalliidareler.gov.tr/Mahalli/Istatistiksel/KadinSecilmisSayi_<br />

ve_Oranlari.xl<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

23


ETKİNLİK<br />

Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası<br />

22 – 26 Mart 2010 Brüksel<br />

Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası 22–26 Mart 2010 tarihleri arasında Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleştirilecek.<br />

Birçok faaliyetin, atölye çalışmasının, toplantıların ve tanışma aktivitelerinin yer alacağı etkinliğe<br />

yaklaşık 3000 katılımcı bekleniyor.<br />

Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası, 2005 yılında Avrupa Komisyonu’nun inisiyatifinde başlatılan Avrupa Sürdürülebilir<br />

Enerji Seferberliği kapsamında gerçekleştirilen bir etkinliktir. Bu seferberlik, AB’nin enerji hedeflerine<br />

yenilenebilir kaynakların kullanımı, enerji verimliliği, temiz ulaşım ve alternatif yakıtlar alanlarında ulaşabilmek<br />

için başlatılmıştır. 2009’da düzenlenen Avrupa Sürdürülebilir Enerji Haftası’nda 30.000’den fazla katılımcıyla<br />

149 faaliyet gerçekleştirildi. Etkinlik, Avrupa Komisyonu Enerji ve Ulaşım Genel Yönetimi adına Rekabet ve Yenilik<br />

Yönetim Ajansı tarafından düzenlenecek.<br />

Daha ayrıntılı bilgi için: http://www.eusew.eu/page.cfm?page=events<br />

24<br />

Mart 2010


SEKTÖR ANALİZ<br />

Ekomobilite<br />

Öznur KOTBAŞ & Abdulvahap SEVİM<br />

“EkoMobilite” , ekolojik kelimesinin kısaltılmış hali olan<br />

“eko” ve hareketlilik anlamına gelen “mobilite” kelimesinin<br />

birleşiminden oluşur. EkoMobilite insanların yaşadıkları<br />

yerlerde ulaşım için kendilerine ait motorlu araçlar<br />

yerine toplu taşıma araçları ya da motorsuz araçlar<br />

kullanarak çevreyle dost sürdürülebilir bir mobilite şeklini<br />

benimsemeleridir.<br />

EkoMobilite; bisiklet, paten, kaykay yürüyüş gibi motorsuz<br />

ulaşım şekilleri ile toplu taşıma araçları kullanımını<br />

birleştiren bir kavramdır. Kısaca, EkoMobilite araba<br />

motorsiklet gibi özel motorlu araçlara bağımlı olmayan<br />

hareketliliği, ulaşım çeşitleri demektir.<br />

'Umweltverbund' kelimesini o zaman ilk defa telaffuz<br />

etmişti.<br />

Newyork’ta bir<br />

bisiklet taksisi.<br />

Fotoğraf:<br />

NYCPOA<br />

Motorsuz ulaşım araçları:<br />

• yürüyüş, bisiklet, üç tekerlekli bisiklet, tekerlekli sandalye,<br />

skuter, kol değnekleri, paten, römork, el arabası,<br />

alışveriş arabası, tercihen yenilenebilir enerjiyle çalışan<br />

elektrikli araçlar.<br />

Toplu taşıma araçları:<br />

• Otobüs, tramvay, metro, hafif metro, tren, vapur,<br />

dolmuş, taksi.<br />

Yani, EkoMobilite ne yeni bir ulaşım şeklidir ne de sadece<br />

çeşitli ulaşım türlerinin bir arada kullanımı anlamına<br />

gelir. EkoMobilite, toplu ve motorsuz araçlarla ulaşımın<br />

önemini vurgulayan ulaşım ve hareketliliğe doğru yeni<br />

bir yaklaşımdır. Hepsi bir araya geldiğinde bu ulaşım<br />

şekilleri insanların, mal ve mamullerin taşınmasının daha<br />

kolay ve çevreyle dost sürdürülebilir hale gelmesini<br />

sağlar.<br />

'Umweltverbund' kelimesi hemen ulaşım uzmanlarının<br />

dikkatini çekti ve bu alanda tanınırlık kazandı. Çevre<br />

koruma alanında, şehir planlama ve sürdürülebilir ulaşımda<br />

edindiği tecrübeleriyle, Otto-Zimmermann araba,<br />

kamyon ve uçaklar hariç bütün ulaşım türlerini içinde<br />

barındıracak yeni bir kelimeye ihtiyaç olduğundan emindi.<br />

Sonrasında, kendi kendini açıklayan, farklı sektörlerden<br />

ilgililerin dikkatini çeken ve onların günlük faaliyetlerinin<br />

ve kelime hazinelerinin bir parçası haline gelen<br />

“EkoMobilite” kelimesi üretildi.<br />

Neden EkoMobilite?<br />

EkoMobilite kelimesinin kökeni<br />

EkoMobilite kelimesi ilk defa, EkoMobilite Küresel Birliği(The<br />

Global Alliance for EcoMobility) ve Uluslararası<br />

Yerel Çevre Girişimleri Konseyi (ICLEI-International<br />

Council for Local Environment Initiatives) Genel Sekreteri<br />

Konrad Otto-Zimmermann tarafından 2007 Şubat’ında<br />

kullanıldı. Otto-Zimmermann, 1980’lerin sonunda “doğaya<br />

dost” ulaşım şekillerinin bir arada kullanımını, özellikle<br />

yürüyüş, bisiklet ve toplu taşımayı teşvik eden bir<br />

projede çalışırken bu kelimenin Almanca versiyonu olan<br />

Şikago’da arabalardan arındırılmış bir mahalle Fotoğraf: Active<br />

Transportation Alliance<br />

Politikacıların ve yerel hükümetlerin EkoMobilite ulaşım<br />

projelerine olanak sağlamak ve bu tür projeleri desteklemek<br />

için birçok nedeni vardır. Küresel ölçekte<br />

EkoMobilite uygulamaları artarsa, seragazı salınımı azaltılabilir<br />

böylece küresel ısınmanın etkileri hafifletilebilir.<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

25


Ayrıca, EkoMobilite, trafik sıkışıklığı ve hava kirliliğinin<br />

azalmasına yardımcı olup, vatandaşlara ekonomi ve<br />

sağlık açısından faydalar sağlayacaktır. Bunlar,<br />

Ekomobilite İttifakı’nın(The EcoMobility Alliance) küresel<br />

olarak savunduğu nedenlerdir.<br />

EkoMobilite CO2 salınımının azalmasına yardımcı olur<br />

Şehir ulaşımı CO2 salınımının en büyük kaynağıdır, dolayısıyla<br />

küresel ısınma ve iklim değişikliğinin de en büyük<br />

kaynağını oluşturur. Özellikle, karayolu ulaşımı şehirlerdeki<br />

hava kirliliğinin tahminen % 70-90’ından ve dünyanın<br />

ulaşımla amaçlı fosil yakıt yanmasından kaynaklanan<br />

toplam CO2 salınımının %74’ünden sorumludur.<br />

Seragazı salınımını azaltmaya yardımcı olacak yeni makine<br />

ve yakıt teknolojileri üretilirken, mevcut durumun<br />

gelişmesine katkıda bulunmak için şehir bölgelerindeki<br />

özel motorlu taşıtların azalması bir gereklilik haline gelmiştir.<br />

Berlin, EkoMobilitenin nasıl gerçekleştirilebileceği konusunda<br />

başarılı bir örnektir. 90’lı yıllarda, şehir, yeni<br />

tramvay ve bisiklet yolları yapımına ciddi yatırımlarda<br />

bulundu(1998-2004). Bu önlemler sayesinde, CO2<br />

salınımının en büyük kaynağı olan arabayla seyahat<br />

oranlarında % 2.6 düşüş sağlandı.<br />

masrafları ve park ücretleriyle birlikte çok daha fazla<br />

paraya mal olur.<br />

EkoMobilite sağlığa yararlıdır<br />

Karayolu ulaşımının sağlığa zararlı etkilerinin çeşitliliği ve<br />

kapsamı gittikçe daha fazla açıklanıp anlaşılmaktadır.<br />

Hava ve gürültü kirliliği, yol kazaları, yürümeyi ya da<br />

bisiklet kullanmayı caydırıcı etmenler sağlığı olumsuz<br />

etkiler. Bunlara ek olarak, daha az belirgin faktörler de<br />

vardır: Sosyal tecrit, ağır yol trafiğinden etkilenen mahallelerde<br />

düşük hayat kalitesi gibi.<br />

Buna karşılık, bisiklet, yürüyüş gibi motorsuz ulaşım<br />

şekilleriyle hareket etmek günlük fiziksel faaliyet sağlar,<br />

obezite ve kalp hastalıkları gibi hastalıkları önlemeye<br />

yardımcı olur. Ayrıca şehir merkezlerinde gürültü ve<br />

hava kirliliğini azaltır. Hem ulaşım için bisiklet ve yürüyüşü<br />

daha fazla tercih edersek, sağlık durumumuz iyileşir,<br />

motorlu taşıtların neden olabileceği sağlık riskleri<br />

azalır (Kalp hastalığı, obezite ve yüksek tansiyon vb).<br />

EkoMobilite Küresel Birliği (The Global Alliance for<br />

EcoMobility)<br />

EkoMobilite trafik sıkışıklığının azalmasına yardımcı<br />

olur<br />

Trafik sıkışıklığı bugünün şehirlerinin karşılaştığı en büyük<br />

sorunlardan biridir. Hergün daha fazla insan özel<br />

araba ya da motorsiklet satın alıyor ve kullanıyor. Dünyadaki<br />

hafif hizmet araçlarının sayısının 2050 yılı itibariyle<br />

üç katına çıkmış olacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, yol<br />

dışı otoparkların azlığı sokağa park ve trafik sıkışıklığının<br />

artmasıyla sonuçlanmaktadır.<br />

Karşılaştırıldığında, bir arabanın park etme için kullandığı<br />

alana altı bisiklet sığabilir. Bisiklet kullanmayı, yürümeyi<br />

teşvik etmek arazi kaynağını ve yol alanını daha verimli<br />

kullanmak anlamına gelir.<br />

EkoMobilite vatandaşların tasarruf etmesine yardımcı<br />

olur<br />

Toplu taşıma araçlarıyla, bisikletle ya da yürüyerek işe,<br />

okula, alışverişe gitmek uzun vadede önemli miktarda<br />

para birikimi haline gelir. Özel motorlu araçla hareket<br />

etmek, sigorta maliyeti ile birlikte, yakıt parası, bakım<br />

Bali’deki Lansman, Aralık 2007<br />

EkoMobilite Küresel Birliği (The Global Alliance for<br />

EcoMobility) dünyanın her yerinde EkoMobilite çalışmalarını<br />

geliştiren ve destekleyen böylece insanların özel<br />

motorlu araçlara bağımlılığını azaltmaya çalışan, kâr<br />

amacı gütmeyen uluslararası bir ortaklıktır. Bu birlik bir<br />

grup önde gelen küresel organizasyon tarafından 2007<br />

yılının Aralık ayında Bali’deki İklim Değişikliği Konferansı<br />

sırasında kurulmuş ve başlatılmıştır.<br />

26<br />

Mart 2010


DOSYA<br />

İstanbul’un Kardeş Şehri: Busan<br />

Hulusi Köse- Dış İlişkiler Uzmanı<br />

BUSAN<br />

Çok etkili ve radikal değişimlere sahne olan günümüz dünyasında şehirler demokrasinin önemli desteklerinden<br />

birini oluşturmaktadır. Bugünün kentleri hem demokrasinin beşiği hem de kimliklerini arayan kentlilere bir model<br />

işlevi gören birimler konumundadır. Şüphesiz farklı kültür miraslarına sahip halklar arasında bilgi ve deneyim alışverişi<br />

dünya barışına en önemli katkıyı yapan etkenlerden biridir.<br />

Bir yandan gelişen teknoloji ile temel insani değerler arasında uyum sağlamak, öte yandan doğal çevreyi ve tarihsel<br />

mirası korumak yerel yönetimlerin sorumluluğudur. Bu düşünceleri paylaşmakta olan Güney Kore’nin güneydoğusunda<br />

Pasifik kıyısında yer alan Busan Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> ile İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong>; kültür, turizm, sanat,<br />

spor, ekonomi, çevre koruma ve sağlık gibi alanlarda<br />

bilgi alışverişi ve deneyim paylaşımında bulunmak<br />

amacıyla 04 Haziran 2002 tarihinde Busan’da<br />

Kardeş Şehir protokolü imzalamışlardır.<br />

İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> ve Busan Büyükşehir<br />

<strong>Belediyesi</strong> 04 Haziran 2002 yılında imzaladıkları kardeş<br />

şehir protokolünün ardından karşılıklı olarak<br />

gerçekleştirdikleri ziyaretler ve sürdürdükleri bilgi<br />

alışverişi ve deneyim paylaşımına devam etmişlerdir.<br />

12 Haziran 2008 tarihinde ise her iki belediye, kardeş<br />

şehir ilişkilerine daha somut ve canlı bir boyut kazandırmak<br />

ihtiyacı ile aralarında Mutabakat Zaptı<br />

imzalamışlardır.<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

27


Busan Hakkında;<br />

Güney Kore’nin en büyük liman kenti olan Busan Şehri, yaklaşık 3.600.000 nüfusu (2008 yılı) ile Seul’ün ardından<br />

Güney Kore’nin en büyük ikinci şehridir. Nüfus yoğunluğu yüksek olup yerleşim yerleri dar Nakdong Nehri vadisi<br />

boyunca sıralanmıştır.<br />

Şehir, deniz yemekleri ve plajlarıyla ünlüdür. Her ne kadar öncelikle liman şehri olarak bilinse de şehir dağ ve okyanusun<br />

alışılmadık bir biçimde karışımı olan yüksek tepelere kuruludur. Bölge Kore Savaşında zarar görmemiştir<br />

fakat yoğun mülteci akını şehri şekillendirmiştir.<br />

Busan Tarihine Kısa Bir Bakış;<br />

Geochilsan – Guk adıyla 2. ve 3. yüzyıllarda Jinhan içerisinde bir idari bölge olarak varlığını sürdüren şehir daha<br />

sonra Geochilsan – gun adını almıştır. Geochilsan engebeli dağ anlamına gelmekte olup, şehrin merkezinde yer alan<br />

Hwangryeong – san adlı dağa tekabül etmektedir. 15. yüzyılın<br />

başından itibaren Kore hükümeti, Japonlarla ticaret için<br />

Busan’ı (o dönemde Waegan olarak anılıyordu) bir liman<br />

olarak kullanmıştır. Kore hükümeti Japonların Busan’a yerleşmelerine<br />

izin vermiş ve bu 1592’de Kore’nin Japonya<br />

tarafından işgaline dek sürmüştür. 1607’de Kore ile Japonya<br />

arasında diplomatik ilişkiler başlamış ve Busan Waegan’ın<br />

yeniden inşaasına izin verilmiştir. 1876’da Busan, Kore’nin ilk<br />

uluslararası limanı haline gelmiştir. Japon istilası boyunca Busan Japonya ile ticarette bir bağlantı noktası olmuştur.<br />

1978’den bu yana Busan’da Jaseungdae, Shinsundae ve Gamman adıyla üç konteyner limanı açılmıştır.<br />

Ekonomisi;<br />

Busan, dünyanın en büyük ve en verimli üçüncü limanına sahiptir. Ticaret, taşımacılık ve finansın yanı sıra Busan,<br />

bir bilişim teknolojileri merkezi olma yolunda ilerlemektedir. Busan’da önemli ölçüde Rus kökenli yerleşimciler<br />

bulunmaktadır. Ruslar özellikle “Yabancıların Alışveriş Caddesi” adlı bölgede ticari faaliyet göstermektedirler. Esasen<br />

bu cadde, 1940 ve 1950’lerde Amerikan askerleri için kurulmuştur. Busan – Jinhae Serbest Bölge İdaresi<br />

Busan’ın uluslararası bir finans merkezi olması amacıyla kurulmuştur.<br />

Busan’da Yerel Yönetim ve Uluslararası Etkinlikler;<br />

Busan Kenti bugün 15 ilçe (gu) ve bir eyaletten (gun) oluşmaktadır. 47 üyeden oluşan Busan Belediye Meclisi 1991<br />

yılında kurulmuştur ve üyeler 4 yıllığına seçilirler.<br />

Busan önemli birçok uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan bazıları;<br />

2002 Asya Oyunları / Busan Asiad Stadyumu<br />

APEC 2005 (Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği 2005) Yıllık Toplantısı<br />

Ayrıca Türkiye’nin de katıldığı 2002 FIFA Dünya Kupası’na ev<br />

sahipliği yapan şehirlerden birisi olmuştur.<br />

28<br />

Mart 2


Kent ilişkilerine çok önem veren Busan; İstanbul, Barselona, Şanghay, Şikago, Dubai ve St. Petersburg gibi toplam<br />

22 kent ile kardeş şehir protokolü imzalamıştır. Kentler arasında kültür, sanat, spor, sağlık, çevre koruma ve ekonomi<br />

gibi alanlarda bilgi ve tecrübe paylaşımını ön plana almayı hedefleyen Busan ayrıca “Busan Uluslararası Film<br />

Festivali PIFF, Busan Limanında endüstriyel lojistik bir kompleksinin kurulması, limanlarının daha da geliştirilmesi,<br />

bir sinema kasabasının inşası, metropol ulaşım ağının genişletilmesi” gibi birçok alanda yeni projeler geliştirmektedir.<br />

Busan Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> ile İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> arasındaki ilişkiler 2002 yılında “Kardeş Şehir Protokolü”nün<br />

imzalanması ile yeni bir ivme kazanmış, 2008 yılında bu iki kent arasında imzalanan “Mutabakat Zaptı”<br />

ise bu ilişkilere daha somut ve canlı bir boyut kazandırmıştır.<br />

Her iki kent arasında karşılıklı olarak önemli ziyaretler gerçekleşmiştir. Bu ziyaretlerden bazıları;<br />

25 Ağustos 2005 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve beraberindeki heyet<br />

Busan’a bir ziyarette bulunmuş ve Sayın Kadir Topbaş Türk Şehitliğini de ziyaret etmiştir.<br />

10 Nisan 2007 tarihinde Busan Belediye Meclis Üyelerinden<br />

oluşan dokuz kişilik bir heyet İstanbul’u ziyaret etmiştir.<br />

04 Şubat 2010 tarihinde Pusan Büyükşehir Belediye<br />

Başkan Yardımcısı Baek Seong Taek İstanbul Büyükşehir<br />

<strong>Belediyesi</strong> Genel Sekreter Yardımcısı Sabri Dereli’yi Makamında<br />

Ziyareti etmiştir.<br />

Busan Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> ile İBB arasında teknik ziyaretler gerçekleşmiştir.<br />

12 – 14 Haziran 2008 tarihleri arasında İstanbul’da bulunan Busan Büyükşehir Belediye Başkanı Hur Namsik<br />

ve beraberindeki heyet AKOM’u ziyaret etmiştir.<br />

Bu ziyaret kapsamında Heyete, İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong>nin Afet Hazırlık Çalışmaları hakkında bilgi verildi. İki<br />

Belediye arasında afet ile alakalı ileride yapılacak çalışmalarda ortak hareket edilebileceği ve bilgi paylaşımı yapılması<br />

hususunda mutabakata varılmıştır.<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

29


KURULUŞ<br />

Uluslararası Şehir Aydınlatma Birliği<br />

(Lighting Urban Community International – LUCI)<br />

Abdulvahap Sevim<br />

Uluslararası Şehir Aydınlatma Birliği’nin (Lighting Urban<br />

Community International – LUCI) amacı, ışık şehirleri<br />

arasında uluslararası bir ağ oluşturmak için dünyanın<br />

çeşitli yerlerinden belediyeleri bir araya getirmektedir.<br />

LUCI, Lyon şehrinin (Fransa) başkanlık yapmakta olduğu<br />

bir forum olup bu forum şehirlere bir araya gelip deneyimlerini<br />

ve yetkinliklerini paylaşma imkânı tanımaktadır.<br />

Bu fikir ve bilgi alışverişinden amaçlanan, ışığın<br />

daha iyi kullanılması ve kentsel yaşamda, mimaride ve<br />

yapılaşmada daha büyük bir role unsur haline gelmesidir.<br />

Bunun için LUCI, belediyeleri, tasarımcıları, iş adamlarını<br />

ve akademik camiayı bir araya getirerek kamu<br />

aydınlatma politikaları üzerine bilgi ve deneyim imkânı<br />

tanımaktadır. Yaratıcılık ve teknoloji üzerine diyalog<br />

sağlanması, araştırmanın önünün açılması ve deney<br />

merkezleri kurulması, karar alıcıların ışıklandırma sonucu<br />

oluşacak görünüm ile ilgili daha iyi bir fikir edinmelerini<br />

sağlamaktadır.<br />

LUCI’nın Amaçları<br />

<br />

<br />

<br />

LUCI Yönetimi<br />

Kent gelişimine uygun bir aydınlatma<br />

Kent kimliğini ortaya çıkartacak estetik ve teknolojik<br />

aydınlatma tasarımı<br />

Çevre koruyucu ve sürdürülebilir aydınlatma<br />

tekniklerinin geliştirilmesi<br />

Jean - Michel DACLIN (Lyon Bel. Başk. Yrd. Ulus. İlişk. Ve<br />

Turizm)<br />

LUCI’nin dört kıtada 70’i aşkın üyesi bulunmakta(50<br />

kent, 20 Aydınlatma şirketi ve mimari şirket), üyeler<br />

arasında belediyeler, mimarlar, aydınlatma şirketleri<br />

mevcuttur. LUCI dünyanın farklı köşelerinde etkinlikler<br />

düzenlenmektedir.<br />

LUCI uluslararası aydınlatma konularında kentsel, sosyal<br />

ve ekonomik gelişim üzerine kentleri ve profesyonelleri<br />

bir araya getiren tek aydınlatma birliğidir.<br />

Dünya kentleri yeni kentsel yapılanmalara, yaşam stillerin<br />

değişimlerine ve yükselen enerji krizlerine maruz<br />

kalmaktadır. LUCI bu süreç kapsamında aydınlatma<br />

planları, yeni projeler ve yenileyici bakışlar sağlamaktadır.<br />

LUCI yılda iki defa kentin aydınlatılmasını, “City under<br />

Microscope” çalışması ile masaya yatırmaktadır.<br />

LUCI Teşkilatı’nın İcra Kurulu Başkanı (Chairman of the<br />

Executive Committee) ile Başkanı (President) aynı kişi<br />

ve pozisyondur. Bu görev, 3 yıl için İcra Kurulu oylamasıyla<br />

verilmektedir.<br />

LUCI Yönetim Kurulu 7 oy veren üye(kent) ve 3 oy hakkı<br />

olmayan üyeden(şirket) oluşur. Yönetim Kurulu yılda iki<br />

kez toplanır.<br />

Oy Hakkı olan Üyeler(Kentler)<br />

Başkan:Lyon, Jean - Michel DACLIN (Lyon Bel. Başk. Yrd.<br />

Ulus. İlişk. Ve Turizm)<br />

30<br />

M


Başkan Yardımcısı: Glasgow (İskoçya)<br />

Mali İşler Sorumlusu: Gent (Belçika)<br />

Diğer Kentler:Chartres (Fransa),Gwangju (Güney Kore),<br />

Hamburg (Almanya), Liege (Belçika), Leipzig (Almanya),<br />

Moskova(Rusya Federasyonu)<br />

Oy Hakkı Olmayan Üyeler(Şirketler)<br />

Philips, Thorn Aydınlatma, Schreder<br />

Ortak Üyeler<br />

• A.C.E.<br />

• Architecture Lumière<br />

• Artlab Eventi<br />

• Arts Opéra Promotion<br />

• Citelum<br />

• Duisburg - Essen Üniversitesi<br />

• Urban Development Team – EDU<br />

• ELDA +<br />

• Leipziger Leuchten Exterior<br />

• Lighting & Urban Furniture<br />

• LumiVille<br />

• Messe Frankfurt, Light & Building<br />

• NVA Organisation<br />

• PHILIPS lighting<br />

• Roger Tator Gallery<br />

• Sauvons les Meubles (SLM Productions)<br />

• SCHRÉDER<br />

• SCOA Eclairage<br />

• The Centre for International Light Art, Unna<br />

• THORN<br />

LUCI Komisyonları<br />

Kentsel Strateji ve Aydınlatma Komisyonu, kentlerin<br />

yaşam biçimi ile çevrelerini uyumlaştırma hedefindedir.<br />

Aydınlatma çalışmaları da bu politikalara uygunluk arz<br />

eder.<br />

İletişim: Thierry BASOMBOLI (Mail:thierry.basomboli@liege.be)<br />

2. Kent Kültürü ve Aydınlatma Komisyonu<br />

(Glaskow – İskoçya)<br />

Kültür Komisyonu, miras değerlerinin yaşanarak korunması,<br />

sanatsal değerlerin artırılması ve rejenerasyon<br />

– yenilenme gibi konular üzerinde yoğunlaşmakta,<br />

aydınlatma çalışmalarını bu yönde geliştirmektedir.<br />

İletişim: Cathy JOHNSTON (Mail:<br />

cathy.johnston@glasgow.gov.uk)<br />

3. Teknolojik Bakış ve Eğilimler Komisyonu<br />

(Şanghay – Çin)<br />

Teknolojik Fırsatlar Ve Eğilimler Komisyonu, aydınlatma<br />

teknolojisindeki yenilikleri araştırarak, LUCI üyelerine<br />

kentsel kalkınma için modern aydınlatma çözümleri<br />

sunmaktadır.<br />

İletişim: Yonghua GAI (Mail: gaiyonghua@sina.com)<br />

4.Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu (Eindhoven –<br />

Hollanda)<br />

Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu, şehir aydınlatmasının<br />

daha verimli kılınması, bununla birlikte şehir aydınlatma<br />

çözümlerinin çevreye ve ekolojik dengeye uyumlu<br />

olması çalışmalarını yürütmektedir.<br />

İletişim:Rik Van STIPHOUT (Mail:r.van.stiphout@eindhoven.nl)<br />

LUCI Faaliyetleri<br />

Konferanslar Ve Toplantılar<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Kentsel Strateji ve Aydınlatma Komisyonu<br />

(Liege - Belçika)<br />

Kent Kültürü ve Aydınlatma Komisyonu<br />

(Glaskow – İskoçya)<br />

Teknolojik Bakış ve Eğilimler Komisyonu<br />

(Şanghay – Çin)<br />

Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu(Eindhoven<br />

– Hollanda)<br />

1. Kentsel Strateji ve Aydınlatma Komisyonu<br />

(Liege - Belçika)<br />

• Aydınlatmanın Sosyal Etkileri (Liege –Belçika,<br />

18 Eylül 2009)<br />

• Sürdürülebilir Kamu Aydınlatma Stratejileri<br />

(Leipzig, Almanya, 10 Ekim 2009)<br />

• Şehir Plancıları Forumu (Berlin, 28 Ekim 2009)<br />

Sergiler & Fuarlar<br />

• LUMIVILLE Fuarı: LUCI’nin bir üyesi olan<br />

LUMIVILLE tarafından ilki 27-29 Mayıs 2008 tarihleri<br />

arasında Lyon’da gerçekleştirilen sokak aydınlatması ve<br />

halka açık alanların aydınlatılmasına yönelik fuarı LUCI<br />

de destekliyor. 2009 Etkinliği: 26-28 Mayıs 2009 tarihleri<br />

arasında gerçekleşti.<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

31


• Ortadoğu’da Aydınlatma: Ortadoğu bölgesinde<br />

mimari aydınlatmanın ele alındığı sergi ve kongreye<br />

LUCI aktif olarak katıldı(25–27 Mayıs 2008 – Dubai /<br />

BAE). 2009 Etkinliği: 27- 29 Eylül 2009, Dubai / BAE’de<br />

gerçekleştirildi.<br />

• Profesyonel Aydınlatma Tasarımcıları Kongresi<br />

(PLDC):LUCI Berlin’de 28-31 Ekim 2009’da gerçekleşen<br />

kongrenin bir partneri konumundadır.<br />

• Aydınlanma ve Yapı Fuarı: LUCI’nin bir üyesi<br />

olan Messe Frankfurt tarafından düzenlenen uluslararası<br />

ticaret fuarını, LUCI de takip ediyor. Bir sonraki<br />

etkinlik: Frankfurt / Alm. 11–16 Nisan 2010<br />

• Guangzhou (Çin Halk Cumhuriyeti) Uluslararası<br />

Aydınlatma Fuarı (Guangzhou, ÇHÇ, 9 Haziran – 12<br />

Haziran 2010)<br />

• Ortadoğu Aydınlatma Tasarımı Ödülleri (MEL-<br />

DA): Dubai’de Uluslararası Aydınlatma Tasarımcıları<br />

Derneği(IALD) tarafından düzenlenen ödül törenine<br />

LUCI de aktif olarak katılıyor. 3. Etkinlik 2010’da Dubai /<br />

BAE’de yapılacaktır.<br />

City Under Microscope –Büyüteç Altında Kent Toplantıları<br />

Aydınlatma stratejileri üzerine alan gezileri, teknik konferanslar<br />

ve seminerlerden oluşan 2 günlük toplantılardır.<br />

Yılda bir kere yapılan bu organizasyona her yıl LUCI<br />

üyesi farklı bir kent ev sahipliği yapmaktadır.<br />

City Under Microscope Toplantı Yerleri<br />

2005: Budapeşte (Macaristan)<br />

2006: Leipzig (Almanya), Birmingham<br />

(Birleşik Krallık)<br />

2007: Moskova (Rusya), Paris (Fransa)<br />

2008: Saint-Etienne / Lyon (Fransa<br />

2009: Montreal (Kanada), Cenova (İtalya)<br />

2010: Gent (Belçika), …<br />

Yıllık Genel Kurullar<br />

Yılda iki kere yapılan bu organizasyona her yıl LUCI<br />

üyesi farklı iki kent ev sahipliği yapmaktadır. Genel<br />

kurul toplantılarıyla birlikte konferanslar, komisyon<br />

çalışmaları ve ev sahibi kentin aydınlatma politikaları<br />

ele alınır.<br />

Genel Kurul Toplantı Yerleri<br />

2003: Rabat (Fas)<br />

2004: Liege (Fransa)<br />

2005: Glasgow (İskoçya)<br />

2006: Şanghay (Çin)<br />

2007: Eindhoven (Hollanda)<br />

2008: San Luis Potosi (Meksika)<br />

2009: Gwangju - Incheon (Güney Kore)<br />

LUCI Ödülleri<br />

Uluslararası Şehir – Halk Aydınlatma Ödülü<br />

Philips ile ortaklaşa yürütülen ve her yıl düzenlenen bir<br />

yarışmadır. Bu ödül, aydınlatmanın insan gelişiminin<br />

temel bir parçası olarak kullanılması yolunda önemli bir<br />

adım olarak görülmekte ve aydınlatmayı daha insani bir<br />

ortam yaratmak için kullanma çabasındaki şehirlere<br />

verilmektedir.<br />

Ödülü kazanan kentler<br />

Jyväskylä (Finlandiya) - 2009<br />

Seul (Güney Kore) – 2008<br />

Heinsberg (Almanya) – 2007<br />

Viyana (Avusturya) – 2006<br />

Köln (Almanya) – 2005<br />

Gent (Belçika) – 2004<br />

Cergy (Fransa) – 2003<br />

LUCI Ve İBB İlişkileri<br />

İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> LUCI’ye 10.10.2007’de<br />

üye olmuştur. Bu kapsamda LUCI’nin düzenlediği “City<br />

under microscope” veya “Büyüteç altında Kent” toplantılarına<br />

her yıl düzenli olarak katılmaktadır.<br />

İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> Eylül 2007’de Moskova’da<br />

LUCI tarafından düzenlenen “City under<br />

Microscope” etkinliğine katıldı. Bu etkinlik kapsamında<br />

5 ve 8 Eylül tarihleri arasında konferans ve teknik gezilere<br />

katılım sağlandı. Konferanslar “Moskova kentinin<br />

aydınlatılması” ve “Işık tasarımı” üzerinde yoğunlaştı.<br />

Teknik geziler çerçevesinde ise Işık Müzesi ve Moskova<br />

kenti gezildi.<br />

2010 yılında İstanbul, 2010 Avrupa Kültür Başkenti<br />

olması sebebiyle “Büyüteç altında Kent” faaliyetine<br />

Belçika’nın Kent kentiyle birlikte ev sahipliği yapabilir.<br />

Bu kapsamda İstanbul’a dünyanın dört kıtasından profesyoneller<br />

ve belediyeler gelecektir.<br />

İletişim Bilgileri<br />

Alexandre COLOMBANI - Genel Müdür Mail:alexandre.colombani@luciassociation.org<br />

Raphaelle LECLERC - Proje Müdürü, Mail:raphaelle.leclerc@luciassociation.org<br />

Adres<br />

Association LUCI<br />

Hôtel de Ville - 1 place de la Comédie - F-69205 Lyon<br />

Cedex 01<br />

Tel. / Fax: + 33 (0)4 72 10 56 15 / +33 (0)4 72 10 31 85<br />

www.luciassociation.org<br />

32<br />

Mart 2


Yerel Yönetimler Etkinlikler Takvimi<br />

MITT 2010/ Moskova Uluslararası<br />

Turizm ve Seyahat Fuarı<br />

• Dünyanın önemli turizm fuarları arasında<br />

yer alan Moskova Uluslararası Turizm ve<br />

Seyahat Fuarı bu yıl 17-20 Mart 2010<br />

tarihleri arasında 18. kez Moskova’da<br />

gerçekleştirilecektir.<br />

• Tarihi: 17-20 Mart 2010<br />

• Yeri: Moskova, Rusya<br />

• Organizatörler: ITE Group<br />

• Web: http://www.mitt.ru/en/<br />

• Tel.: +7 (495) 935 73 50<br />

• E-mail: sviridova@ite-expo.ru<br />

The Sustainable City 2010/<br />

Sürdürülebilir Kentler Konferansı 2010<br />

• Birleşmiş Milletler’in insan yerleşimleri<br />

organı “UN-HABITAT” tarafından 5.si<br />

organize edilen forumda “Kentsel Bölünmeyi<br />

Birleştirmek” teması ekseninde fikir ve bilgi<br />

paylaşımı gerçekleşecektir.<br />

• Tarihi: 22-26 Mart 2010<br />

• Yeri: Rio de Janeiro, Brezilya<br />

• Organizatörler: UN HABITAT WUF 5<br />

• Web: www.unhabitat.org/wuf<br />

• Tel.: +254 20 7623334 / 762 3903<br />

• E-mail:wuf@unhabitat.org<br />

Light+Building /Aydınlanma ve Yapı<br />

Fuarı<br />

• LUCI’nin bir üyesi olan Messe Frankfurt<br />

tarafından düzenlenen ve belediyeleri,<br />

tasarımcıları, iş adamlarını ve akademik<br />

camiayı bir araya getirecek olan uluslararası<br />

ticaret fuarında, çevre koruyucu ve<br />

sürdürülebilir aydınlatma teknikleri, kent<br />

kimliğini ortaya çıkartacak estetik ve<br />

teknolojik aydınlatma tasarımları<br />

görülebilecektir.<br />

• Tarihi: 11–16 Nisan 2010<br />

• Yeri: Frankfurt - Almanya<br />

• Organizatörler: Messe Frankfurt, LUCI<br />

• web: www.luciassociation.org<br />

• Tel.: + 33 (0)4 72 10 56 15<br />

• e-mail:<br />

raphaelle.leclerc@luciassociation.org<br />

World Urban Forum 5 / 5. Dünya<br />

Kentsel Forumu<br />

• 6. Uluslararası Kentsel Yenilenme ve<br />

Sürdürülebilirlik Konferansı, ulaşımdan<br />

sosyal dışlama ve suç önleme kentsel<br />

çevrenin birbiriyle ilişkili pek çok yüzüne<br />

odaklanmayı hedeflemekte ve şehir<br />

planlamacıları, çevre mühendisleri vb.<br />

kentsel çevre oluşumuyla ilgili katılımcıları<br />

beklemektedir<br />

• Tarihi: 14-16 Nisan 2010<br />

• Yeri: La Coruna, İspanya<br />

• Organizatörler: University of La Coruña<br />

(İspanya), Wessex Institute of Technology<br />

(İngiltere)<br />

• web: http://www.wessex.ac.uk/10-<br />

conferences/the-sustainable-city-<br />

2010.html<br />

• Tel.: + 44 (0) 238 029 3223<br />

• e-mail: imoreno@wessex.ac.uk<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

33


YAYIN EKİBİ<br />

Selamettin ERMİŞ - İBB Dış İlişkiler Müdürü<br />

Remzi ÖZTÜRK - İBB Dış İlişkiler Müdür Yrd.<br />

Nuray HATIRNAZ - İBB Dış İlişkiler Müdür Yrd.<br />

Dış İlişkiler Uzmanları<br />

Abdulvahap SEVİM<br />

Adem VARICI<br />

Ayşe EKMEKÇİ<br />

Derya EREN<br />

Esma Ceren OCAK<br />

Eyyup YILDIRIM<br />

Fatma TURNA<br />

Gülgün ŞAHİN<br />

Hulusi KÖSE<br />

Özgün SUBAŞI<br />

Neslihan SU<br />

İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> Dış İlişkiler Müdürlüğü<br />

Kemalpaşa Mahallesi Şehzadebaşı Caddesi No.25 Fatih / İstanbul,<br />

34134<br />

(+90) 212 455 21 85<br />

(+90) 212 455 26 42<br />

irelations@ibb.gov.tr<br />

www.ibb.gov.tr/frelations<br />

e-bülten’i takip etmek için irelations@ibb.gov.tr adresine subscribe e-<br />

bülten konulu boş e-posta atmanız veya www.ibb.gov.tr/frelations sitesine<br />

girerek e-mail listesine kayıt olmanız yeterli olacaktır.<br />

İstanbul Büyükşehir <strong>Belediyesi</strong> Dış İlişkiler Müdürlüğü tarafından hazırlanmıştır.<br />

Bültende yer alan haberler ve içeriklerin sorumlulukları yayın ekibine aittir.<br />

Her hakkı saklıdır. Kaynak belirterek alıntı yapabilirsiniz.<br />

Görüş, öneri, istek ve eleştirileriniz için; irelations@ibb.gov.tr adresine e-mail atınız.<br />

e-Bülten<br />

e-Bülten<br />

34

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!