05.01.2014 Views

25. Sayı - Hacibektaslilar

25. Sayı - Hacibektaslilar

25. Sayı - Hacibektaslilar

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SERÇEÞME<br />

ABF OLAĞANÜSTÜ KONGRE/ABF OLAĞANÜSTÜ KONGRE/ABF OLAĞANÜSTÜ KONGRE/ABF OLAĞANÜSTÜ KONGRE<br />

“Müsahip-Yoldaş” İken, Nasıl Oldu da “Şer Cephesi” Üyesi Olduk?<br />

Av. Kazım Genç<br />

PSAKD Genel Başkanı, 23 Aralık 2006<br />

26 KASIM 2006 tarihinde, ABF olarak bir olağanüstü kongre yaşadık.<br />

Gerek kongre öncesi ve gerekse kongre sonrasında yaşananlar hakkında,<br />

birçok dost tarafından yazı yazmam istenmesine rağmen bu güne kadar,<br />

yazmadım. Ancak, yapılanların, söylenenlerin ve kongre sonrasında,<br />

seçimi almış olanların, hala kongre sürecini tartışıyor olmaları zorunlu<br />

kıldığından yazmak zorunda kaldım. Kongre öncesine dönecek olursak:<br />

15 Ekim 2006 tarihinde yapılmış olan ABF 2. Olağan Kongresinde,<br />

17 kişilik GYK seçildi. Bu genel kurul öncesi ABF, GYK’da yapmış olduğumuz<br />

toplantıda; Federasyonun üst kurul olduğu bu nedenle de örgütlerin<br />

temsil yeri olduğunun altı çizilerek, aday olan örgüt başkanlarına<br />

herkesin oy vermesinin gerekliliği konusunda görüş birliği oluşturduk.<br />

Ancak 15 Ekim’de kongre sonuçlarına göre, PSAKD Genel Başkanı olarak<br />

17. sıradan GYK’na girebildik. Örgütümüze yapılan bu saygısızlık<br />

ve verilmiş olan sözün tutulmamış olması nedeni ilk GYK toplantının<br />

ertelenmesi ve konuyu PSAKD Danışma kurulumuzda değerlendireceğimizi<br />

söyledik. Ancak toplantı ertelenmedi ve görev dağılım yapıldı.<br />

Verilen sözlerin neden tutulmadığı ve üst örgütümüz olan ABF’de,<br />

PSAKD Genel Başkanı olarak neden önümüzün kesilmeye çalışıldığı,<br />

<strong>Sayı</strong>n Özel’in Serçeşme Dergisi’nin 23. sayısına yapmış olduğu “Ali Doğan<br />

ağabeyinin ölümünden sonraki genel kurulda biz iyi bir liste oluşturmaya<br />

çalıştık” cümlesi ile itiraf edilmektedir. Demek ki, PSAKD Genel<br />

Başkanlığı, bu arkadaşların listesinde yoktu. Önemli olan Federasyonda<br />

bulunan örgütlerin Federasyon GYK’sında temsiliyeti değil, arkadaş ilişkilerinden<br />

oluşturmaya çalışmışlar, iyi bir listeyi.<br />

26 Mart 2006 tarihinde ABF Danışma Kurulu toplanmıştır. Danışma<br />

Kurulu’nun üyeleri olmamalarına rağmen, bu toplantıya, <strong>Sayı</strong>n Öker ve<br />

<strong>Sayı</strong>n Temel’de katılmışlardır. Danışma kurulu toplantısı sonrası, <strong>Sayı</strong>n<br />

Özel Genel Başkan sıfatı ile ABF GYK’sını toplantıya davet etmiştir. Bu<br />

toplantıda ABF GYK üyesi olmamalarına rağmen, Danışma Kurulu toplantısında<br />

olduğu gibi, <strong>Sayı</strong>n Öker ile <strong>Sayı</strong>n Temel de bulunmuşlardır.<br />

Toplantı da söz alan <strong>Sayı</strong>n Öker, <strong>Sayı</strong>n Ali Kenanoğlu’na, Hubyar<br />

sorunundan kaynaklı olarak çok ağır söz ve ithamlarda bulunarak, ABF<br />

Genel Başkan Yardımcılığı görevinin üzerinden alınmasını, Hubyar Derneğinin<br />

ABF’den ihracını ve Kenanoğlu’nun Alevi örgütlerinden dışlanmasını<br />

istemiştir. <strong>Sayı</strong>n Temel’in istemleri de aynı yönde olmuştur.<br />

Bir süre sonra <strong>Sayı</strong>n Öker, <strong>Sayı</strong>n Temel ve <strong>Sayı</strong>n Kenanoğlu’ndan,<br />

toplantı salonundan ayrılmaları istenmiş ve yokluklarında konu konuşulmuştur.<br />

Toplantı salonunda bulunan 13 kişiden dokuz kişi, Avrupalı<br />

arkadaşların yaptıklarının ABF’nin iç işlerine müdahale olduğu; bu davranışın<br />

ABF’nin bağımsızlığını ortadan kaldırdığını, Genel Başkan Yardımcımıza<br />

yönelik olarak gösterdikleri tavrın doğru olmadığı, bu nedenle<br />

herhangi bir işlem yapılmasının söz konusu olamayacağını; 4 arkadaş<br />

ise (Selahattin Özel, Tekin Özdil, Hüseyin Yıldırım, Turan Eser) <strong>Sayı</strong>n<br />

Kenanoğlu’nun istifa etmesini istemişlerdir. ABF’de ayrışma ve saflaşma<br />

işte 26 Mart 2006 akşamı başlamıştır. Yani Federasyonun bağımsız olup<br />

olmayacağı ilk ayrışma nedeni olmuştur.<br />

Bu tarihten sonra <strong>Sayı</strong>n Özel ABF GYK’nın almış olduğu kararları<br />

veya herhangi bir konu hakkında oluşturmuş olduğu görüşleri yok sayarak,<br />

yani bir anlamda, ABF GYK’yı yok sayarak, <strong>Sayı</strong>n Öker’in istemi<br />

doğrultusunda hareket etmiştir.<br />

Danışma Kurulundan sonraki ilk GYK toplantısı 13 Mayıs 2006 tarihinde<br />

yapıldı. <strong>Sayı</strong>n Özel bu iki tarih arasında ABF Genel Merkezine<br />

ve Ankara’ya hiç gelmedi. ABF GYK’nun 13 Mayıs 2006 tarihli toplantısında,<br />

Hubyar sorunu ile ilgili olarak, “Tarafl ar ABF’nin hakemliğini<br />

kabul etmediği sürece, ABF bu konuya müdahil olmayacak ve tarafsız<br />

kalacaktır” yönünde bir karar almıştır.<br />

Burada şunu hatırlatmak isterim: Hubyar sorunu ile ilgili olarak taraflar<br />

2005 Temmuzunda ABF’ye başvurmuş ve randevulaşılarak ABF’<br />

de buluşulmuştur.<br />

Bu toplantıda, <strong>Sayı</strong>n Temel, <strong>Sayı</strong>n Coşkun ve <strong>Sayı</strong>n Kenanoğlu ile ilgili<br />

ağır sözler söyleyerek toplantı salonuna gelmemelerini istemiş, sonra<br />

ilk cümlesini: “Babam Mustafa Temel Dede’nin hepinize selamı var.<br />

Bana, evladım git, ABF ye konuyu anlat, ama hakemliklerini de kabul<br />

etmediğimi söyle!” şeklinde kurmuştur.<br />

Bu nedenle 13 Mayıs 2006 tarihinde, tarafların ABF’nin hakemliğini<br />

kabul etmeleri şartı ile karar alınmıştır. Bu karara rağmen, <strong>Sayı</strong>n Özel,<br />

<strong>Sayı</strong>n Temel’in Hubyar sorunu ile ilgili olarak düzenlemiş olduğu bir<br />

toplantıya katılmış, katılmakla kalmamış bu toplantıyı da divana geçerek<br />

yönetmiştir. 30 Temmuzda da Hubyar etkinliklerine Turan Eser ile<br />

katılmışlardır.<br />

13 Mayıs’tan sonra <strong>Sayı</strong>n Özel’in örgüt kararlarını yok sayması vb<br />

birçok nedenle Genel Sekreter Fevzi Gümüş ile aralarında sorunlar yaşanmıştır.<br />

Genel Sekreter, <strong>Sayı</strong>n Özel’in örgüt yönetmede yarattığı bu<br />

sorunlar nedeni ile istifa etmiştir.<br />

13 Haziran 2006 tarihinde yapılan GYK toplantısında, Genel Sekreter<br />

Gümüş’ün istifası kabul edilmemiş, önümüzdeki süreçte, Alevi<br />

toplumunun önemli etkinlikleri olduğu, konunun Eylül ayında yapılacak<br />

olan GYK’da konuşulmak üzere, askıya alınmasına ve Genel Başkan ile<br />

Genel Sekreter’in görevlerine devam etmeleri yönünde görüş oluşmuştur.<br />

ABF’de görüş ayrılıkları ve yönetme tarzındaki farklılık, 2 Temmuz<br />

Anmaları, Hacı Bektaş Etkinlikleri süresince de derinleşerek sürmüştür.<br />

Çünkü Genel Başkan ABF GYK’nın karar ve görüşlerini değil, <strong>Sayı</strong>n<br />

Öker’in karar ve görüşlerin uygulamayı sürdürmüştür. ABF, Bağımsız<br />

bir örgüt ve Türkiye’deki Alevi örgütlerinin üst örgütü olmaktan çıkmış,<br />

<strong>Sayı</strong>n Öker’in, Avrupa’da aldığı kararları veya kişisel kararlarını tartışmadan,<br />

konuşmadan yerine getiren, Türkiye’deki şubesi olmuştur.<br />

Eylül 2006’ya bu şartlarda gelindi.<br />

16 Eylül 2006 GYK toplantı günü olarak belirlendi. Toplantı gününden<br />

birkaç gün önce, Hüseyin Yıldırım, “Biz karar aldık. 16 Eylülde<br />

Olağanüstü kongre kararı alacağız. Kongrede de blok liste ile seçimlere<br />

gideceğiz ve Atilla Erden, Kazım Genç, Fevzi Gümüş, Ali Kenanoğlu ve<br />

Kamil Ateşoğlu’nun olmadığı bir liste yapacağız” demiştir.<br />

28 Ağustos’ta İzmir Hamzababa etkinliklerinde, İzmir Şube yöneticilerimiz<br />

ile yapmış olduğumuz sohbet toplantısında, benzer söylemin<br />

Narlıdere Alevi Bektaşi Derneği Başkanı tarafından söylediği tarafımıza<br />

söylenmişti. (<strong>Sayı</strong>n Özel, Narlıdere Alevi Bektaşi Derneğinin üyesi ve<br />

ABF delegesidir.)<br />

Bu söylem çok açık bir tasfi ye hazırlığı idi. Bizim örgütümüzün yara<br />

almasına engel olacak bir strateji geliştirmemiz gerekiyordu. Arkadaşlarımızla<br />

toplandık. 15 Ekim’de yapılmış olan genel kurulda bizlere iki<br />

yıllık bir süre için görev verildiğini, tüm çözüm yolları denenmeden olağanüstü<br />

genel kurul kararının doğru olmadığını, ABF de birçok sorunun<br />

<strong>Sayı</strong>n Özel’in yönetme tarzından ve GYK karar ve görüşlerine uymamasından<br />

kaynaklandığını, bu nedenle görev değişikliği ile sorunun aşılabileceği<br />

düşüncesi oluştu.<br />

16 Eylül’de GYK toplantısında söz alan, <strong>Sayı</strong>n Özel, Özdil, Yıldırım<br />

ve Eser olağanüstü kongre istemlerini dile getirmişlerdir. Bizler de, olağanüstü<br />

kongrenin sorunu çözmeyeceğini, ABF’de ayrışmalara ve kırgınlıklara<br />

yol açacağını, <strong>Sayı</strong>n Özel’in yönetme tarzındaki, GYK karar<br />

ve görüşlerine uymamasının sorun yarattığını, MYK da görev değişikliği<br />

ile bunun aşılabileceğini, dile getirdik. <strong>Sayı</strong>n Özel, restini çekerek,<br />

olağanüstü kongre talebi kabul edilmez ise, delegelerden imza toplayarak,<br />

olağanüstü kongre isteyeceklerini söyledi. Yapılan oylamada, olağanüstü<br />

kongre talebinin reddi ile MYK da görev değişikliği 6 oya karşılık<br />

7 oyla kabul edildi. Sonrasında da görev dağılımı yapıldı.<br />

Şimdi, her yerde, öğretimize de yakışmayacak bir şekilde dile getirilen<br />

“darbe yaptılar” diye söylenen görev değişikliği işte bu şekilde<br />

olmuştur. Darbe yaptılar söylemini kullananlar, Genel Kurulun GYK’nu<br />

seçtiğini, GYK’nun kendi içinden Genel Başkan ve MYK üyelerini seçtiklerini,<br />

GYK’nun, her zaman alacağı kararlarla MYK de değişiklik yapma<br />

hakkı olduğunu, en az herkes kadar bilmektedirler. Ancak, hırs duygusu<br />

bazı insanlarda öyle bir noktaya çıkmıştır ki, bu insanlarda ne verilen<br />

demokrasi mücadelesinde yan yana durmuş olmanın önemi kalmıştır, ne<br />

de Alevi Hareketine verilen emeklerin bir kıymeti vardır. Ne yol arkadaşı<br />

olmak önemlidir. Varsa yoksa, bu insanların hırsı ve diğer arkadaşları<br />

tasfiye etme iradesi oluşmuştur. İşte darbe yaptılar söylemini her yer ve<br />

zeminde dile getirerek, yapacakları tasfiyeye kılıf bulmaya çalışmışlardır.<br />

Ayrıca “darbe yaptılar” söylemi ile, yapmak istedikleri tasfiyenin<br />

kamuoyuna yansımasının önüne de geçmek istemişlerdir.<br />

Ali Doğan Abi Hakka yürüdükten sonra, Hacı Bektaş Veli Anadolu<br />

Vakfında, Yönetim Kurulu toplanarak, N.Kemal Kaya’yı Genel Sekreterlikten,<br />

Müjgan Gürbüz’ü de Genel Başkan Yardımcılığı görevinden<br />

alarak, Genel Sekreterliğe Tekin Özdil, Genel Başkan Yardımcılığına<br />

da Ali Kenanoğlu’nu seçtiler. Kimse Darbe yaptılar demedi. Keza ABF’<br />

deki görev değişikliğinden sonra, Hacı Bektaş Veli Kültür ve tanıtma<br />

Dernekleri de olağanüstü ve Genel Başkanın çağrısı olmamasına rağmen<br />

GYK toplantısı yaptılar ve on yıldır Derneğin Genel Başkanlığını<br />

yapan Atilla Erden’i, “ABF’den son dönemde olan gelişmeler” gerekçesi<br />

ile görevden alarak, Tekin Özdil’i Genel Başkanlığa seçtiler. Bu görev<br />

26 <strong>Sayı</strong> 25

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!