05.01.2014 Views

25. Sayı - Hacibektaslilar

25. Sayı - Hacibektaslilar

25. Sayı - Hacibektaslilar

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SERÇEÞME<br />

ABF OLAĞANÜSTÜ KONGRE/ABF OLAĞANÜSTÜ KONGRE/ABF OLAĞANÜSTÜ KONGRE/ABF OLAĞANÜSTÜ KONGRE<br />

(Baştarafı 23. Sayfada)<br />

çizgiyi seçeceğinden dolayı da önemliydi. Özellikle 1. Alevi Konferansı<br />

sonrası yapılan etkinlikler, Madımak’ın Müze olması için yapılan kampanyalar,<br />

Cemevleri inanç merkezi olsun diye toplanan 600 bin, zorunlu<br />

din derslerinin kaldırılması için toplanan 1 milyon imza ve belki de her<br />

şeyden önemlisi bu yaz Sivas Banaz’da başlayıp Merzifon Piri Baba’da<br />

biten ve Alevi Bektaşi Federasyonunun doğrudan damgasını vurduğu<br />

Alevi etkinliklerine yaklaşık 500 binin üzerinde insanın katılmış olması,<br />

soldan sağa, istihbarattan Genel Kurmaya kadar her çevrenin objektiflerini<br />

Alevi hareketine yöneltmesine neden oldu.<br />

Bu yılki Hacı Bektaş Veli Anma Etkinlikleri’nde 100 bini aşkın üyeyi<br />

temsil eden Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) ile Avrupa Alevi<br />

Birlikleri Konfederasyonu’nun (AABK) ortak bir açıklamayla siyasal<br />

sürece seyirci kalmayacaklarını, sürece müdahil olarak katılacaklarını<br />

açıklamaları Alevileri “arka bahçe” gören bazı çevreleri rahatsız etti.<br />

Bu rahatsızlık yalnızca her seçim döneminde Alevilerin oylarını rahatça<br />

alan sosyal demokratları kapsamıyordu. Alevilerin kendi ayakları üzerinde<br />

durma kararlılığı daha çok siyasal iktidar çevrelerini, sağ siyasal<br />

anlayışı ve onların Aleviler içindeki “temsilcilerini” rahatsız etti. MHP<br />

başta olmak üzere, DYP, AKP ve ANAP’tan Alevilere yönelik artan “sıcak<br />

mesajları” bol Pir Sultan ve Hacıbektaş vurgusunu bu çerçevede değerlendirmek<br />

gerekir. Aynı şekilde Alevi hareketinin ana gövdesini oluşturan<br />

ABF ve AABK, Türkiye’nin ırkçılığa, gericiliğe, şeriata mahkûm<br />

olmaması için “laik ve demokratik güçlerin birliği”ni öne çıkardığı bir<br />

dönemde, Fettulahçı yayın organlarında tartışmaya açılan “Alevi Partisi”<br />

yaklaşımını böyle okumak mümkün.<br />

Bugüne kadar rahatça yönetilen Alevilerin, kendi adlarına hareketlenmeleri,<br />

siyasal sürece müdahil olmak istemeleri, karar mekânizmalarından<br />

hak talep etmeleri, hatta daha da ileri giderek “Türkiye’yi İmam<br />

Hatip mezunu biri yönetiyorsa Alevi kökenli biri neden yönetmesin”<br />

diye ortaya çıkmaları ABF içinde bir operasyon sürecini hızlandırdı:<br />

ABF’nin ve doğal olarak Alevi hareketinin önünün kesilmesi gerekiyordu.<br />

Nitekim Selahattin Özel’in ABF Genel Başkanlığından alınmasında<br />

niyetlerden öte bu yaklaşım belirleyici olmuştu.<br />

ABF Olağanüstü Genel Kurulu bu gelişmelerin etkisi altında toplandı.<br />

Genel Kurul’da Selahattin Özel’in Genel Başkan olduğu liste kazanırken,<br />

ABF’nin ve AABK’nın mevcut politikaları da onaylanmış oldu.<br />

Genel Kurul’un onayladığı mevcut politikayı ise üç ana başlıkta toplamak<br />

mümkün:<br />

1. Aleviler sorunlarıyla da, çözüm alternatifleriyle de bir bütündür.<br />

Bu bütünlük içinde Türkiye ve Avrupa Alevi hareketi gücünü ve enerjisini<br />

aynı kaba dökmelidir.<br />

2. Alevilerin sorunları da dâhil olmak üzere, Türkiye’nin sorunlarının<br />

çözümü gerçek anlamda laik ve demokratik bir Türkiye’nin yaratılmasından<br />

geçmektedir.<br />

3. Laik ve demokratik bir Türkiye’nin yaratılması ise, Aleviler de<br />

dâhil olmak üzere laik ve demokratik güçlerin yan yana gelmesi, siyasal<br />

sürece doğrudan müdahale edecek bir iktidar perspektifi ve sol bir iktidar<br />

projesi ile mümkündür. ABF şimdi bu sonuçları “2. Alevi Konferansı” ve<br />

bir dizi etkinlikle kamuoyunun gündemine taşımaya hazırlanıyor. ...<br />

Avrupa Çıkarması<br />

Veysel Kaymak<br />

2 Aralık 2006, <br />

Büyük İskender’in sözünü bilirsiniz, bir tarihte Anadolu’ya gelir, savaşı<br />

kazanır, yaşananları kısa bir cümle ile anlatır; “Geldim, gördüm, yendim.”<br />

Öyle inanıyorum ki Alevi Bektaşi Federasyonu olağanüstü genel<br />

kurulundan sonra, Avrupa’daki Alevi Bektaşi örgüt başkanlarından seçimler<br />

öncesi propaganda çalışmalarına katılanlar da, kongreden sonra<br />

benzer düşünceler içinde dönmüş olmalılar; “Geldik, gördük, yendik.”<br />

Başta Avrupa Konfederasyon Başkanı olmak üzere, Genel Sekreter,<br />

bazı Federasyon başkanları, yanlarına aldıkları işadamları, ABF<br />

olağanüstü seçimleri öncesi, Yol TV tanıtım toplantıları için Türkiye’ye<br />

gelmişler diye duymuştuk. Başlangıçta, amaçlarının gerçekten yeni kuracakları<br />

televizyonun tanıtım toplantıları mı, yoksa burada yapılacak<br />

ABF Olağanüstü genel kurul delegelerini etkileme çalışmaları mı olduğu<br />

pek anlaşılamamıştı! İşin gerçeğine bakarsanız bu çıkarmanın asıl amacının,<br />

ABF delegelerini her türlü yolu ve yöntemi deneyerek, kendilerine<br />

yakın buldukları arkadaş grupları lehine etkileme toplantıları olduğu<br />

görülmüştür. Bana göre de Yol TV, daha kuruluş aşamasında bir bakıma<br />

yolda kalmıştır.<br />

Oysa Hacı Bektaş Vakfında, seçimlerin bir gün öncesinde yaptıkları<br />

tanıtım toplantısında, televizyonun amaçları, ilkeleri, programları konusunda<br />

neler neler anlatmışlardı. Bizler de umutla, heyecanla bir güzel<br />

dinlemiştik. Önemli görev noktalarında sorumluluk alan insanlar, sorumluluklarının<br />

gerektirdiği gibi davranamazlar mı? İşleri doğru dürüst<br />

yapamazlar mı?<br />

Avrupa’daki örgüt yöneticisi arkadaşlarımızdan bazıları, üstelik<br />

buradaki ABF’nin delegeleridir. Nasıl bir uygulamadır bilemem? En<br />

azından şu sorulabilir; “Peki Avrupa’da kurulan Konfederasyonda,<br />

Türkiye’de bulunan federasyonu temsil eden delege var mı?”, “Seçimler<br />

sırasında orada bulunup, sizlerin yaptığı gibi en hafi f deyimiyle, düzeysiz<br />

propaganda çalışmaları yapıyorlar mı?” Bildiğim kadarıyla hayır.<br />

Bu arkadaşlarımız demokrasinin beşiği diyebileceğimiz Avrupa’da bulunmaktadırlar,<br />

orada örgütçülük yapmaktadırlar. Neden bu tür ayak<br />

oyunlarından, tepeden bakmacı anlayıştan, başka örgütlere müdahale<br />

etme düşünce ve eyleminden bir türlü vazgeçmezler?<br />

ABF’nin olağanüstü genel kurulunda yapılan konuşmaların seviyesini,<br />

daha doğrusu seviyesizliğini, katılanlar görmüşlerdir. Konfederasyon<br />

başkanı karşı gruptakileri “şer cephesi” diye niteleyebilmiştir. Bu nitelemelerden<br />

sonra benim de aklıma, peki bizler şer cephesi isek, sizin taraf<br />

kâr cephesi mi demek geliyor.<br />

Doğrusunu söylemek gerekirse, işin aslı biraz da öyle!<br />

Kimlerin ne düşüncelerle hareket ettiği söylenmekte, bilinmektedir.<br />

Benim üzüldüğüm noktalardan biri de Devrimci Dedemiz Hüseyin<br />

Gazi Metin’in tavrıdır. Dedem, yansız davranacağı yerde, Pir Sultan<br />

Abdal’ın musahibi Ali Baba’nın durumuna düşmüştür.<br />

Burada yanlışın içinde olan kendi Şube Başkanı ve delegelerimizden<br />

bir ikisi de vardır. Doğrusu bu arkadaşlarımız için söyleyecek söz bulamıyorum!<br />

Bana göre onlar Ali Baba’yı da sollamışlardır. Hep birlikte Pir<br />

Sultan Abdal Derneği gibi büyük bir örgütü ABF’nin dışına itmişlerdir.<br />

Yine aynı şekilde kongreye katılan gerek konfederasyon gerekse federasyon<br />

başkanları, Avrupa’dan gelen işadamları konumlarının gereği,<br />

olgun, yansız, birleştirici, genel anlamda örgütlerimizin bütünlüğünü<br />

düşünerek davranacaklarına, bunun tam aksini yapmışlardır. Başlangıçta<br />

bu sonuç kendi kişisel hanelerine bir kâr gibi yazılmış görünse de,<br />

uzun vadede kendilerine de, örgütlerimize de zarar verecek olan bir gelişmedir.<br />

...<br />

Meşruluk Zemininde ABF Kongresi<br />

Fevzi Gümüş,<br />

5 Aralık 2006, <br />

ABF Olağanüstü kongresi sonuçlandı. İki liste ile gidilen seçimde Selahattin<br />

Özel’in Genel Başkan adayı olduğu liste 51, Atilla Erden’in Genel<br />

Başkan olduğu liste 46 oy aldı. Böylece öncesinde çok tartışılan kongre,<br />

bir yönetim iradesi açığa çıkarmış oldu.<br />

Pir Sultan örgütlülüğün delegelerinin tamamına yakınının desteklemiş<br />

olduğu Dr. Atilla Erden’in listesinde yönetim kurulu adayı olarak<br />

yer aldım. Kongrenin hemen ertesi günü Selahattin Özel ve yeni seçilen<br />

yönetim kurulu üyelerini çektiğim faks mesajı ile kutladım. Bundaki<br />

amacım(ız), bir yandan kongre iradesini saygı ile karşıladığımızı<br />

göstermek, diğer yandan da bütün taraflar bakımından kongre sürecinde<br />

oluşmuş bulunan tartışmaların kongre sonrasında sürdürülmesinin önüne<br />

geçmekti.<br />

Ne var ki, böylesine bir yaklaşımın ve hassasiyetin kongreyi kazanan<br />

grup ve onları destekleyenler tarafından önemsenmediğini ve kongre öncesinde<br />

başlayan ve kongrede doruğa çıkan tartışmaların kimi internet<br />

sayfalarında ‘cenk kazanmış komutan edası ile’ sürdürüldüğünü üzülerek<br />

gördüm.<br />

Öyle ki, kendisi ABF delegesi olmayan ve fakat kongre öncesinde<br />

ABF’deki gelişmeleri, Radikal İslamcı örgüt İBDA-C’nin ‘Taraf’ isimli<br />

dergisinde kullandığı ‘taraf olmayan bertaraf olur’ sloganı ile değerlendiren<br />

‘hemen her yazısı Alevilik-Aleviler üzerine olan, yazılarında aynı<br />

temaları kullanan, dolayısıyla her yazısı birbirinin tıpkısı izlenimi veren<br />

Birgün Gazetesi yazarı da köşesinde ABF Kongresini tartışmadan<br />

geçemedi. Öyle ki bu yazarımız, Alevi hareketinin en temel belirleyici<br />

öğelerinden biri olan ve onu diğer yapılardan ayıran ‘demokratiklik’ anlayışının<br />

zedelenmesine kayıtsız kalmayan ve genel kurulun iradesi ile<br />

oluşmuş yönetim kurulunun kararlarını tanımayıp, kendisini onun üzerinde<br />

gören bir yönetici ile ilgili görev değişikliğini, ‘Alevi hareketinin<br />

önünün kesilmesi’ ile özdeşleştirdi.<br />

Demokratik Alevi Örgütlenmesinin geleceği açısından bu yaklaşım<br />

tam bir çıkmaz sokaktır. Geçmişini inkâr edenin geleceği olamaz. Demokratik<br />

Alevi Örgütlenmesinin bu günlere gelmesinde karınca kararın-<br />

24 <strong>Sayı</strong> 25

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!