25. Sayı - Hacibektaslilar
25. Sayı - Hacibektaslilar
25. Sayı - Hacibektaslilar
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
SERÇESME SERÇEÞME<br />
ALİ KENANOĞLU, İSMAİL METİN VE FEVZİ GÜMÜŞ İLE<br />
Zorunlu Din Dersi Davasında Çıkan Karar Üzerine Söyleştik<br />
Ahmet Koçak<br />
İsmail Metin Ali Kenanoğlu<br />
Zorunlu din dersleriyle ilgili 5. İdare Mahkemesindeki dava<br />
sonuçlandı. Süreci kısaca anlatır mısınız?<br />
Ali Kenanoğlu: Zorunlu din dersleri dördüncü sınıfta başlıyor. Oğlum<br />
üçüncü sınıftan dördüncü sınıfa geçtiği zaman İstanbul Valiliğine dilekçe<br />
vererek, din dersinden muaf tutulmasını talep ettim. Talep reddedildi.<br />
Buna İstanbul Bölge İdare Mahkemesine itiraz ettik. Yürütmeyi durdurma<br />
talebinde bulunduk. Mart ayında yürütmeyi durdurma talebimiz<br />
kabul edildi. O zaman benim çocuğum din dersine girmedi. Ardından<br />
Valilik yürütmeyi durdurma kararına bir üst mahkemede itiraz etti. Bu<br />
itiraz kabul edildi ve yürütmeyi durdurma kaldırıldı. Yaklaşık iki ay<br />
sonra çocuğum tekrar din dersi almaya başladı.<br />
Tabii davanın esastan görüşülmesi devam etti. 22 Kasım 2006 Çarşamba<br />
günü tebligat bize ulaştı. Dava sonuçlandı ve biz davayı kazandık.<br />
Perşembe günü okula gittim. Karar oraya da tebliğ edilmişti. Perşembe<br />
gününden itibaren çocuğum zorunlu din dersine girmiyor. Bu konuda<br />
Türkiye’de kazanılan ilk ve tek dava.<br />
Bu davanın açılımları neler olacak? Bu karar Alevi-Bektaşi<br />
toplumuna neler kazandıracak?<br />
Ali Kenanoğlu: Bu dava birkaç açıdan önemli: Bir kere dava Türkiye’de<br />
kazanıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ya da başka bir uluslararası<br />
platforma taşınmadan, Türkiye’nin kendi iç hukuk sürecinde verilmiş<br />
bir karar. Bu karardan iki sonuç oluşabilir: Biri, hükümetin bu<br />
konuda adım atıp, Anayasa’da gereken değişikliği yaparak, zorunlu din<br />
derslerini, zorunlu olmaktan çıkarmasıdır.<br />
Diğer taraftan, bu karar emsal gösterilerek, kararın fotokopisi eklenen<br />
dilekçeler çoğaltılarak çok sayıda başvuru yapılır. Bu da Alevi-Bektaşi<br />
Federasyonunun önümüzdeki süreçte değerlendirmesi ve yapması<br />
gereken bir iştir. Hükümetten bir değişiklik gelmezse, Alevi-Bektaşi<br />
Federasyonu bu yönde çalışmalıdır.<br />
Peki, din dersi seçmeli hale<br />
dönüşürse başvurular nasıl<br />
olacak?<br />
Ali Kenanoğlu: Eğer bu<br />
ders seçmeli hale gelirse;<br />
çocuklarının bu dersi<br />
almasını istemeyen aile<br />
okul idaresine bir dilekçe<br />
verecek, “çocuğumun din<br />
dersi almasını istemiyorum”<br />
diyecek. Valiliğe,<br />
mahkemeye başvurmaya<br />
gerek kalmayacak. 1981<br />
yılında ben öyle yapmıştım.<br />
Orta birinci sınıftayken kendim<br />
gittim, okul idaresine<br />
bir dilekçe verdim, “Ben din<br />
dersi almak istemiyorum”<br />
diye ve girmedim. Başka bir prosedürü yoktu bu işin. Seçmeli ders yapılırsa<br />
uygulamanın böyle olması gerekir.<br />
<strong>Sayı</strong>n İsmail Metin, bir avukat olarak sizin bu konudaki görüşleriniz<br />
nelerdir?<br />
İsmail Metin: Bu aleyhte bir durum. Lehte durumun şöyle olması lazım:<br />
Din dersi almak isteyenin dilekçe vermesi lazım. Ama Türkiye Cumhuriyeti<br />
bilinen yapıda olduğu için bunu da kendine yontacaktır. Sadece<br />
dilekçe verenleri din dersinden muaf tutacaktır.<br />
Hâlbuki gerçekten seçme özgürlüğü olsa dersi almak isteyenin dilekçe<br />
vermesi gerekir.<br />
Peki, bununla ilgili bir düzenleme olur mu diyorsun?<br />
İsmail Metin: Aslında bunun için yeni bir dava açılsa, o zaman sorun çözülür.<br />
Dilekçe veren bir baba, oğlunun inancı dışında din dersi aldığına<br />
dair itirazda bulunacak, dava açacak ve onun üzerine yeniden inceleme<br />
yapılacak. Böyle ikinci bir dava açılması gerekiyor.<br />
<strong>Sayı</strong>n Fevzi Gümüş, kararı siz nasıl değerlendiriyorsunuz? ABF ne<br />
çalışmalar yapacak? Yeni davalar olacak mı?<br />
Fevzi Gümüş: Sanırım biliyorsunuz, Ali Kenanoğlu, 2004 yılında yapılan<br />
Birinci Alevi Konferansı’nda aldığımız, Alevi örgütlerindeki kadroların<br />
çocuklarıyla ilgili olarak zorunlu din dersinin kaldırılması yönünde<br />
başvuruda bulunmaları kararına uyarak kendi oğlu hakkında böyle bir<br />
talepte bulundu.<br />
Zorunlu din dersi uygulamasının hukuka aykırı olduğu kararını alan<br />
kişinin Federasyon Başkan Yardımcımız olması kıvanç vericidir. Ancak<br />
bu kararın Alevi toplumu ve farklı inançlardan zorunlu din dersi uygulamasına<br />
tabi tutulan insanlar açısından hukuksal bir kazanım haline getirilmesi<br />
Federasyonumuzun önündeki en önemli görevlerinden biri. Bu<br />
konuda bir kampanya düzenleyerek yaygın dava açma yolunu toplumun<br />
önüne seçenek olarak sunmak istiyoruz. Bu karar, toplumdaki korkuların<br />
yıkılmasına vesile olabilir diye düşünüyoruz. Federasyon olarak önümüzdeki<br />
süreçte bunu örgütleyecek ve hayata geçireceğiz.<br />
İsmail Beyin söylediği ikinci bir dava açılması konusunda<br />
diyeceksiniz?<br />
Fevzi Gümüş: Zaten ABF’nin şu anda AHİM’nde görülen bir davası var.<br />
O dava da 2007 yılının ilk aylarında sonuçlanacak. İstanbul’da başka<br />
bir arkadaşımızın davası da devam ediyor. Bu davaların Ali Kenanoğlu<br />
davasını emsal alacak kararlarla sonuçlanacağını düşünüyorum. Ama<br />
bunu yaygınlaştırmazsak, Ali Kenanoğlu’nun öncülük yapmış olduğu bu<br />
mücadele sonuçsuz kalabilir. O yüzden önümüzdeki süreçte Kenanoğlu<br />
kararını gerekçe göstererek müracaatların yapılmasını sağlamamız ve<br />
bunları yargıya taşımamız gerekiyor.<br />
İnanç özgürlüğü ile ilgili diğer konularda samimiyetsiz uygulamalarını<br />
bildiğimiz AKP’nin bu kararı görmemezlikten geleceğini söylemek<br />
için kâhin olmaya gerek yok.<br />
İsmail Metin: Din dersi toplumda farklı anlaşılıyor. İnsanlar, din dersini<br />
sadece bir asimilasyon aracı olarak görüyorlar. Aslında din dersi aynı<br />
zamanda bir engeldir. Çoğu<br />
Alevi öğrenci din dersinden<br />
geçemediği için okuyamıyor.<br />
Ben kendim din dersinden<br />
kaldım. Kız kardeşim<br />
din dersinden sınıfta<br />
kaldı. Öbür kardeşim kaldı.<br />
Bizim köyde ne kadar<br />
okuyan varsa din dersinden<br />
kaldı. Alevi öğrenciler<br />
din dersindeki o duaları<br />
ezberleyemiyor, sınıfta<br />
kalıyor.<br />
Yani din dersi aslında<br />
hem asimilasyon aracıdır,<br />
hem de Alevi öğrencilerin<br />
ilerlemesini engelleyen<br />
bir settir.<br />
Fevzi Gümüş<br />
Aralık 2006 19