177 - Hacibektaslilar

Az Bulutlu
En Yüksek 0 C 32
En Düþük 0 C 15
"Evimizi, Tarihimizi, Kültürümüzü Yýkmayýn"
"Eðlence mekanlarýný kapatarak önce
iþlerimizi ellerimizden aldýlar.
Ödeyemediðimiz faturalar nedeniyle
elektriðimiz, suyumuz kesildi. Þimdi de
evlerimizi, geçmiþimizi almak istiyorlar.
Hükümetten beklentimiz yok. Evlerimizi
yýktýrmayacaðýz..."
BÝA- Romanlarý, müzisyenleri ve
dansýyla kýsacasý neþesiyle ünlü bir Ýstanbul
semti olan Sulukule þimdilerde kaygýlý
günler yaþýyor.
"Kentsel yenilenme"nin ardýnda insan
faktörü
Medyada ya da veya gibi bürokrasinin
aðzýndan yazýlmýþ ve "kentsel dönüþüm",
"kentsel yenilenme" gibi afili ara baþlýklarla
argümanlandýrýlmýþ haberlerden öðrendik
ki Sulukule'ye, tarihi Bizans surlarýna uygun
çaðdaþ standartlarda konutlar yapýlacak.
Resmi Gazetede Fatih'te, Fatih Beledi
yesi tarafýndan oluþturulan Yenileme Alan
larý Projesi, Bakanlar Kurulu ve Cumhur
baþkaný'nýn onayýndan geçerek yayýnlandý.
Bu projelerle "Sulukule" olarak bilinen
Hatice Sultan ve Nesliþah mahallelerinin
bir bölümü için yýkýlma kararý alýndý.
Kararla, TOKÝ'yle birlikte yürütülen
proje kapsamýnda Sulukule halkýnýn Gazios
manpaþa'ya gönderilmesinin ardýndan bölge,
tarihi mimari dokusuna uygun olacak inþa
edilecek.
Bu kararlarýn ya da haberlerin içeriðine
bakýldýðýnda Sulukuleliyi görebilmek müm
kün deðil. Peki onlara ne olacak?
"Yýpranan Tarihi ve Kültürel Taþýnmaz
Varlýklarýn Yenilenerek Korunmasý ve
Yaþatýlarak Kullanýlmasý Hakkýnda Yasa"
ile, belediyelere "çöküntü alaný" olarak tabir
ettikleri eski yerleþim alanlarýnda, restoras
yon amaçlý türde kentsel dönüþüm projeleri
uygulama yetkisi saðlandý ancak bu adýndan
hassaslýk damlayan yasanýn Sulukulelilere
yaþatacaðý maðduriyet görmezden geliniyor.
"Yaz da yýkmasýnlar, günahtýr"
Mahalleli devlete olduðu gibi gazeteci
lere karþý da temkinli. 81 yaþýndaki Hatice
Kalay kendi anneannesinden kalan, doðduðu
evin kapsý önünde boynumdaki fotoðraf
makinesini görünce baðýrýyor: Çekme
evladým. Bizim için kötü þeyler yazýyor
sunuz sonra.
Kalay, ne 5366 sayýlý yasayý ne de kentsel
dönüþümü biliyor. Bildiði tek; þey yüz yýldan
fazladýr ailesinin yaþamýný devam ettirdiðini
söylediði Sulukule'deki evinden ayrýlýrsa
yapacak bir þeyinin olmadýðýný.
Tekrarladýðý cümlelerden biri de "Yaz
da yýkmasýnlar. Sabiye, sübyana günahtýr"
oluyor.
"Bizi hiç yerine koydular"
Sulukule Roman Kültürünü Geliþtirme
Dayanýþma Derneði, yaklaþýk on beþ gün
önce kuruldu. Dernek Baþkaný Þükrü
Pündük, Nesliþah ve Hatice Sultan
Mahallesinde yaklaþýk üç bin beþ yüz
Romanýn ikamet ettiðini söylüyor.
"Kasým 2005'ten beri Sulukule olarak
bilenen bin yýllýk tarihi mekanýmýzdan
Taþoluk'a gönderilerek, evlerin Fatih Beledi
yesi tarafýndan yýkýlmasý ve semtin Roman
larýn yaþadýðý kýsmýnýn yenilenip 'mutenalaþ
týrýlmasý' tehlikesiyle karþý karþý yayýz"
Baþbakanlýk Toplu Konut Ýdaresi'yle
(TOKÝ) Fatih Belediyesi arasýndaki anlaþ
manýn imza töreninin dün yapýldýðýný söyle
yen Pünçük'ün verdiði bilgiler dikkat çekici.
"Dün TOKÝ ile Belediye bize ait olan
evleri yýkmak için anlaþmayý imzalayýp
'böylece ilk kazmayý vurduk' dediler. Törene
Sulukule sakinlerinden yani evlerinden ola
caklardan kimseyi çaðýrmadýlar. Son anda
duyduk dernek olarak" diyen Pünçük, baþýn
dan beri kendilerine fikirlerinin sorulmama
sýnýn hiç yerine koyulmak anlamýna geldiði
görüþünde.
"Eðer belediye burayý gerçekten tarihi
bir mekan olarak düzenlemek istiyorsa
evlerimizi yenilesin. Hem evlerimizden,
geçmiþimizden olup baþka yerlere göçeceðiz
hem de üste 'bir miktar' dedikleri parayý
vereceðiz. Yok öyle yaðma. Geçinecek
paramýz yok."
"Romanlara ayrýmcýlýk"
Proje kapsamýnda evlerin surlara uygun
mimari özellikler taþýmasý gerektiðini söyle
yen Pünçük, "Örneðin dört kattan fazlasýna
izin vermiyorlar. Ancak ayný alan kapsamý
nda zenginlerin oturduðu sitelerde 10 katlý
apartmanlar var. Onlar neden yýkýlmýyor?
Çünkü o sitelerde Romanlar oturmuyor"
diyor.
Belediyeye bu soruyu yönelttiðini söyle
yen Pünçük'e verilen cevap onu tatmin
etmiyor: "Böyle bir þey olamaz. O evler
bataklýk üzerindeymiþ. Bir deprem olup da
yýkýldýktan sonra binalar tekrar dört kattan
fazla yapýlmayacakmýþ. Kim inanýr?"
" Tek umudumuz Sezer "
Pünçük, mahallelinin müzisyenlikle
geçimini saðladýðýný ancak 92'de Sulukule'
deki eðlence mekanlarýnýn kapanmasýyla
geçim sýkýntýsýna düþtüklerini ifade ediyor.
"Þimdi ayakkabý boyacýlýðý, arabacýlýk
(fayton), seyyar satýcýlýk gibi mesleklerle
geçinmeye çalýþýyoruz. Ama eðlence
mekanlarýnýn kapatýlmasý bizi krize soktu.
Devlet önce iþimizi elimizden aldý. Baþka
iþ bilmediðimiz için ödeyemediðimiz fatur
alar yüzünden elektriðimiz, suyumuz kesildi.
Þimdi de evlerimizi elimizden alacaklar.
Sosyal güvencemiz de yok. Hükümetten
beklentimiz de yok. Tek umudumuz Sezer'in
bizleri duymasý" diyen Pünçük birden fazla
kez uyarýyor beni: "Cumhurbaþkaný Ahmet
Necdet Sezer'e seslendiðimizi koca koca
harflerle yazýn"
"Hukuki desteðe ihtiyacýmýz var"
Dernek olarak zor þartlarda çalýþtýklarýný
söyleyen Pünçük, "Bilgisayarýmýz bile yok.
Hukuki desteðe ihtiyacýmýz var.
Destekçimizin çok olmasý ve tüm Suluku
leli Romanlarýn yýkýma karþý olmasý motive
ediyor" diyor.
Mehmet Asým Hallaç da mahalle sakin
lerinden. 66 yaþýndaki Hallaç, "Sulukule'de
bir tarih yýkýlmak isteniyor. Romanlar Osma
nlý'dan beri burada yaþýyor. Geçmiþi güçlü
bir kültürü yaþatýyoruz" diyor ve Sulukule'
deki evlerin yýkýlmasýna karþý mücadelele
rinde akademisyenlerden, sosyologlardan,
medyadan, tarih bilimcilerden, sanatçýlardan
da destek beklediklerini ifade ediyor.
"AB'ye uymayan at arabasý"
Erol Ceylan, at arabasýyla sokaklarý
gezerek zerzevat sattýðýný ve bu þekilde
geçindiðini söylüyor. Ancak kýsa bir süre
önce Avrupa Birliði (AB) uyum yasa larýna
uyma dýðý gerekçe siyle at araba sýna
belediye tarafýndan el konulmuþ. Ceylan,
duru munu anlatýr ken haber geliyor.
Belediyeden gelen iki görevli memur,
muhtarlýkta at arabasý sahibi kiþilerin ismini
listeliyor. Söyledikleri gerekçe arabasýna el
konanlarýn zararýný karþýlamak ve hala
arabasý olanlarýn arabalarýný satýn almak.
Ýsimler tek tek yazdýrýlýyor ama söylenen
gerekçeyi destekleyecek bir belgesi yok
memurlarýn.
Bunu sakinler de biliyor. Aralarýndan
biri kulaðýma "Kandýrýyorlar. Para falan
vermezler. Olan at arabalarýný da yok etmek
için bir tezgah olabilir" diyerek aslýnda
bürokrasiyle aralarýnda kýrýlan güven
iliþkisine iþaret ediyor.
"Taþoluk'ta Romanlarý istemiyorlar"
Kadir Hallaç mahallenin "Tostçu Kadir
abi"si. Hallaç, evlerin yýkýmýndan sonra
Taþoluk'a yerleþtirilip yerleþtirilmeyecekleri
nin belirsizliðini koruduðunu söylüyor.
"Tapularýmýz varken evlerimizden çýkar
mak istiyorlar. Üstelik yerleþmemizi istedik
leri evler için para ödememizi istiyorlar.
Paramýz zaten yok. Daha da kötüsü
Taþoluk'ta kimse Romanlarý istemiyor.
Arkadaþým Serkan'ý Roman olduðu
gerekçesiyle iþten kovdular."