2 17 Temmuz 2006 Pazartesi Öðretmenim! Melih Pekdemir DÜKKAN Ýmar planlarý bir kentin prestijidir imar planlarý tamamlayan bölümler tarihi ve kültürel varlýklar ,yeþil alanlar, sosyal ve kamusal donatýlar ile kentin giriþ ve çýkýþ yollarýdýr. Ýmar planý sadece konut alaný, ticari alan deðildir. Onun içindirki imar planýný tek baþýna belediyelerin yetkisine býrakýlmamaktadýr onun içindirki üniversitelerde þehir ve bölge planlama kürsüleri, peyzaj mimarlýðý,bölümleri vardýr. Bir kentte o kentin en önemli bölgesine tüm tarihi, teknik,kültürel deðerler hiçe sayýlarak bir yapýlaþma yapýlmasý mümkün deðildir . buna raðmen yapýlýyorsa birilerinin dur demesi gereklidir. Biliyorum hemen yapýlanlarý istemiyorlar, zaten muhalefetler ,çalýþmamýzý istemiyorlar diyecekler deðerli Hacýbektaþlýlar türbe üzerinde yola mý, yeþil alana mý yapýldýðý belli olmayan hem çirkin hem o bölðenin dokusuna uymayan hemde yasal olmayan bir inþaat sürüyor dükkan inþaatý, dünyanýn hiçbir yerinde 1 sýnýf SÝT alanýna , yeþil alana, yola inþaat yapýlmaz , yaptýrýlmaz ne hikmetse Hacýbektaþ ta yapýlýyor mahallenin en ücra kýsmýnda kömürlük yapmak isteyen vatandaþtan imar planýna uyulmasýný isteyen belediye,kömürlüðe dahi mimarlar ve mühendisler odasý tastikli plan proje isteyen belediye 1 derecede SÝT alanýna ,yola ,yeþil alana inþaat yapýyor ve kimse bir þey demiyor , tepki vermiyor kim neden kimden çekiniyor ve korkuyor bunu anlamakta zorluk çekiyorum, tamam yapýlan iyi þeyleri onaylayacaksýn fakat yanlýþ yapýlanlarý eleþtireceksin , müdahale edeceksin yoksa yapýlan yanlýþlýða ortak olursun. Deðerli Hacýbektaþlýlar 1997 yýlýnda bir sürü sýkýntýya politik riske ragmen yeþil alan olan o bölgeyi istimlak ettik insanlarýn evlerini, dükkanlarýný kamulaþtýrdýk ve çok büyük maddi ve manevi bedeller ödedik, peki o insanlar demez mi madem dükkan yapýlacaktý biz yapardýk niçin evimizi dükkanýmýzý elimizden aldýnýz ne cevap vereceksiniz merak ediyorum yok biz yola yapýyoruz diyorsanýz yasa gereði yola inþaat yapýlmayacaðýný fen iþlerinden, güvenmiyorsan bayýndýrýlýk müdürlüðünden o da yoksa iller bankasýndan öðrenebilirsiniz. Otel yapanlara bir kat fazlalýðý vermeyen belediye kendisi suçlu duruma düþmüyor mu.? Kimsenin bu konuyu polemik konusu,muhalefet konusu yapmasýný istemem ortada bir yanlýþ var bu yanlýþtan geri dönülmesi için bir uyarý ve eleþtiri bu konuda arkadaþým Ýnþ.Yük. Müh. Mustafa Selmanpakoðlun dan yardým istedim olayýn yanlýþlýðýnýn düzeltilmesi için belediye baþkaný ile konuþmasýný rica ettim fakat her hangi bir faydasý olmadý veya Mustafa bey görüþmedi. Deðerli Hacýbektaþlýlar o bölge hem benim için hem Hacýbektaþ için hem belediye için prestij bölgesi idi hatta yan daki adada yeþil alan ve istimlak edilmesi gerekir ken sen o bölgeye yasal olmayan inþaat yap yandaki ada danda inþaat yapmak için bir talep gelse ne yapacaksýnýz.? Kaldýki alevi toplumunun göz bebeði türbenin etrafýný açmanýz gerekirken tam tersini yapýyorsunuz lütfen bu yanlýþtan yol yakýnken dönün. Bir kentin giriþ ve çýkýþlarýda o kentin ilk imajýný oluþturur demiþtik deðerli Hacýbektaþlýlar 2000 yýlýnda zamanýn baþbakaný sayýn Bülent ECEVÝT in açtýðý ilçemizin Kýrþehir giriþindeki kavþaðý ve Hacý Bektaþ Veli heykelinin etrafýný hiç gördünüzmü.? 2 yýldýr en küçük bir sulama ve bakým yok çevre yoluna diktiðimiz 1000 adet aðacý 2 yýldýr hiç sulamadýklarý gibi bakýmda yapmadýlar( Mithat Þentürk beyin kulaklarý çýnlasýn) 2 Temmuz parkýnýn havuzu çalýþmadýðý gibi levhasýda sarmaþýkla kaplanmýþ okunmuyor buradan belediyeye naçizhane gözlemlerimi bildiriyorum taktir halkýn ve belediye yönetiminin. Deðerli Hacýbektaþlý hemþehrilerim bu benim için uyarýlmasý gereken bir görev bu uyarýyý yapmazsam kendimi sorumlu ve suçlu hisederim bana ister kýzsýnlar ister darýlsýnlar yanlýþ olaný konuþmamýz ve uyarmamýz gerekir bir vatandaþ olarak, bir teknik eleman olarak ,eski bir belediye baþkaný olarak , sizler ne yapýyorsunuz•c? Geçen haftayý, senin meslektaþlarýnla, Eðitim-Sen'li arkadaþlarýmla geçirdim. Dört gün boyunca seni andým, seni dinledim, seni anlamaya çalýþtým Öðretmenim. Biliyorum, biliyorsun; sadece geçen hafta beraber deðildik. 12 Eylül öncesinde meydanlarda, sonrasýnda zindanlarda sürdü, günün deyiþiyle, "birarada" yaþamýmýz. Tahliye olduðumda, çoðu kimse selam vermemek için yolunu deðiþtirirken, "memleketi kurtarmak" sevdasýyla yine seninle kafa yormaya baþladýk Öðretmenim. Sol hareketin ilk kýpýrdanmalarý içinde yine sen en öndeydin. "Türkiye'de memur sendikasý kurulamaz" diyenlere, "bu iþ dernekle olmaz" itirazýnla cevap verdin ve ilk sendikayý da sen kurdun. Üstüne bir de "devletin memuru deðil kamunun çalýþanýyýz" þiarýyla, toplum için hizmet veren emekçi kimliði tercih ettin ve "devlet/kamu özdeþtir" þeklindeki ezberi bozdun. (O. Hançerlioðlu, Felsefe Sözlüðü'nde, "komünist" karþýlýðý olarak "kamucu" kavramýný kullanmýþtý; sen de yine "goministlik" mi yapmýþtýn Öðretmenim?!) Sendikal mücadelende, gün geldi, yüzbinleri meydanlara doldurdun. Kitlesel bir sol parti kurulurken, yine sen elini taþýn altýna koyanlar arasýndaydýn. Ýþte son olarak, bir günlük gazete lazým dediklerinde, hisseleri beþer onar satýn aldýn ve hayatýnda ilk ve son kez "patron" dahi oldun. Þu gazetede yazabiliyorsam, bunda senin çok büyük bir payýn vardýr Öðretmenim. Daha ne diyeyim? Lakiiin... Sana bir iki þey daha diyeceðim; sakýn kýzma, e mi Öðretmenim! Bak, bunlarý mesela öðrenci arkadaþlarýma da söylüyorum, üyesi olduðum partideki arkadaþlarýma da... Türkiye'de solculuðun hal ve gidiþ notu maalesef pek iyi deðil; solculuk kalite çýtasý epey düþtü. Artýk okumuyoruz; sadece az bilgiyle çok fikir sahibi olmayý marifet sayýyoruz. Ve bu zihni tembellik sadece siyasi tercihlerimizle de sýnýrlý deðil. Þunu demek istiyorum: Ellerinden öper, 12 yaþýnda bir oðlum var. Yani Öðretmenim, seninle iliþkim arkadaþlýk, yoldaþlýk ötesinde bir "veli-öð-retmen" iliþkisi niteliðini de kazandý. Eskiden, TÖS, TÖB- DER, Eðitim-Sen, benim gözümde sadece toplumsal muhalefetin sýký birer örgütlenmeleriydi; þimdi ise öðretmenlik mesleðini ve dolayýsýyla Eðitim-Sen'i "diðer yurttaþlar" yani öðrenci velileri gözüyle de deðerlendirmek ve tabii eleþtirmek durumundayým. Öðretmenim; söylemesi zor ama, çevreme þöyle bir göz attýðýmda "havuz problemi" çözemeyen meslektaþlarýnla karþýlaþtýðým oluyor. Þimdi diyeceksin ki, "Ne yapalým, eðitim sistemi böyle; 55 kiþilik sýnýflarda, üç otuz paraya hizmet verilen bir meslekte, ancak bu kadar olur!" Haklýsýn Öðretmenim; yasalarýmýza göre öðretmenlik mesleðindeki kaliteyi yükseltmek, Milli Eðitim Bakanlýðýnýn görevidir. Ancak bu memleket, "Mektepler olmasaydý eðitimi ne güzel yönetirdim" diyen bakanlara mahkum edilmektedir. Biz veliler, bakanlýktan umudumuzu çoktan kestik; yeter ki "Ah þu öðrenciler olmasaydý ne güzel ders verirdim" diyen öðretmenlerimiz olmasýn. Kýzma Öðretmenim! Seni tanýyorum ve sana güveniyorum. Doktorluk ve öðretmenlik mesleðini öncelikle idealistlerin tercih ettiðini biliyorum. Bu yüzden Sivas, Aziz Nesin Aziz Nesin, Sivas” 2 Temmuz 1993 günü Sivas'ta Madýmak Oteli'nde aydýnlarýmýzýn yakýlarak katledildiði ‘Sivas Katliamý'nýn 13. yýldönümünde Nazým Hikmet Kültür Merkezi (NHKM) ve Türkiye Yazarlar Sendikasý (TYS) birlikte düzenledikleri etkinlikte kamuoyunu, bilinçli ve duyarlý mücadelelerine ortak olmaya çaðýrdý. Nazým Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Sivas, Aziz Nesin Aziz Nesin, Sivas" baþlýklý etkinlikte katliama tanýk olanlara ve kaybettiðimiz sanatçý ve yazarlarýn eserlerinden örneklere yer verildi. Sanatçý Orhan Aydýn tarafýndan sunulan etkinlikte TYS baþkaný Enver Ercan, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ve Nesin Vakfý Baþkaný Ali Nesin birer konuþma yaptýlar. Enver Ercan konuþmasýnda, Türkiye'nin aydýnlýk geleceði üzerinde oynanan oyunlara karþý verilen mücadeleye destek olanlara teþekkür etti. Kemal Okuyan ise, Türkiye kapitalizminin dinci gericiliði nasýl palazlandýrdýðý ve ilericilerin üzerine saldýðý hakkýnda, Sivas Katliamý'nýn en acý örnek olduðunu belirtti. O günden bugüne Türkiye solcusunun dinci gericilikle mücadeleden vazgeçtiðini, gericileþmeyi kabullendiðini ve hatta demokrasi kýlýfý altýnda gericiliðe yer açtýðýný anlatan Okuyan, solun toplumla birlikte belleðini kaybettiðini ve yobazlarla mücadeleyi unuttuðunu söyledi. söylediklerime kulak vermen için belki "solcu" olman bile gerekmiyor. Solculuk söz konusu olduðunda devrim yapmayý "Soros"a býrakmýyoruz; eðitim söz konusu olduðunda da çözümü Bakanlýða býrakmayacaðýz; ya da çözümün mümkün olan kýsmýný devrim sonrasýna ertelemeyeceðiz, öyle deðil mi Öðretmenim? Hariçten gazel okumak istemem elbette. Ama bir öðrenci velisi olarak þunu önerebilir miyim? Sendikanýz meslek içi eðitime bir el atsa; ve böylelikle, öncelikle ve hiç olmazsa Eðitim-Sen'li öðretmenlerimiz mesleki bakýmdan da memleketin en kaliteli öðretmenlerinin yetiþmesine öncülük etseler... Gör bak o zaman sevgili Öðretmenim; sahte üyeyle, sununla bununla elinizden yetkiyi alacak bir babayiðit çýkabilir mi? Sadece mesleki haklarýn deðil mesleðin kalitesinin de mevzisi haline gelen bir örgütlenme, toplum indinde ve diðer öðretmenler gözünde bir cazibe merkezi olmaz mý? Ýþiniz çok zor, farkýndayým Öðretmenim. Mesela demokrasi sorunlarý için sokaklarda mücadele verirken; sistem de size ha bire iftira atýyor. Sonra ne oluyor? Çocuðunu öðretmenlere emanet eden mahallemin bakkalý, elbet benim gibi düþünmüyor; hemen sizlere "PKK yanlýsý" yaftasýný vuruveriyor. Býrakalým bakkalý, bu iðvaya senin kendi meslektaþlarýn ve hatta sendikanýn üyeleri dahi kanmýyor mu Öðretmenim? Sözüm bitmedi ama yerim bitti Öðretmenim: Küçüðümsen gözlerinden, büyüðümsen ellerinden öperim... Çünkü bu memlekette Eðitim, Sen'sin Öðretmenim! GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 441 30 17 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 30 18 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 31 42 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M . K . Baþkanlýðý 441 36 80
17 Temmuz 2006 Pazartesi HABER 3 “Habe”yi bozduk torba yaptýk! 1) Hoþ geldiniz Ankaralý konuklar! 2) Sende hoþ geldin. 3) Elektirik nereye gitti? 4) Kitleler alandaydý. 5) Tabii ki! 6) Yav abi bura Fener tribünü deyil galiba! 7) Herkes ordaydý. 8) Katýlýmcýlar ve seyirciler. 9) O yine etkiliydi. 10) ÝP’ li kitle. 11) DSPli çocuklarýn yanýndaki foto. 12) Kasabanýn DSPlileri.13) Bir ÝPli 14) Kitlelerden bir enstantane. 15) Misafirlerimiz. 16) Ev sahibi. 17) Sekizinci kare ile olan farký bulunuz. 18) Hýmmm! 19) The end! 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19