204 - Hacibektaslilar
204 - Hacibektaslilar
204 - Hacibektaslilar
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý kaldýrýlmalý”<br />
Mezarlýk da dahil hep çöp dolu<br />
“Hacý Bektaþ Veli anmak için<br />
gelen konuklarýmýz ne yazýkki<br />
Hünkar’ýn diyarýný kendisine<br />
yakýþýr bir þekilde býrakmýyorlar.<br />
Etkinlikler boyunca her taraf<br />
adeta çöplük yýðýný haline<br />
geliyor. Hacý Bektaþ Veli anma<br />
etkinlikleri Hünkara yakýþýr bir<br />
>6’DA<br />
“Sanatçýya deðer verilmiyor”<br />
Efe:Gördüðüm kadarýyla<br />
organizasyon çok kötü .<br />
Sanatçýya deðer verilmiyor.<br />
Sanatçýya deðer vermemek<br />
halkada deðer vermemektir.<br />
Bütün yapýlanlara raðmen yine<br />
geleceðim insanlarýmýzý çok<br />
seviyorum. Hacýbektaþý<br />
seviyorum.”<br />
>6’DA<br />
Koç, Hacý Bektaþ Veli<br />
törenlerini beðenmedi<br />
Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði’nin 15 Aðustos’ta gerçekleþtirmiþ olduðu<br />
Alevi temsilcileriyle “birlik ve dayanýþma “toplantýsýnda derneðin baþkan<br />
yardýmcýsý Ali Eðer katýlýmcýlara yönelik yaptýðý konuþmada birliðin önemine<br />
dikkat çekti.<br />
Eðer, ayrýca Alevibektaþiliðin Laik Cumhuriyet devrimlerini savunan ve<br />
Anadolu’nun tüm kültür deðerlerine sahip çýkan bir düþün biçimi olduðunu<br />
belirtti.<br />
Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði Baþkan Yardýmcýsý Ali Eðer’in konuþma<br />
metninin tamaný yayýmlýyoruz.<br />
12 Eylül faþizminin solcu, demokrat insanlarla birlikte Alevi toplumuna<br />
büyük darbeler vurduðu dönem sonrasý yaþanan toparlanma sürecinde de bu<br />
arkadaþlarla birlikteydik. Sivas ve Gazi olaylarýnýn yaþanmasýna neden olan<br />
dinci ve faþist saldýrýlar sonrasýnda da bizler yaþatýlmak istenen kaos ve<br />
kargaþaya karþý ayakta durmasýný bildik.<br />
ALEVÝ HALK HAREKETLERÝNDE<br />
“BAÞINI ALIP GÝTMEK” DEÐÝL,<br />
“BAÞINI VERMEK” VARDIR:<br />
KIZILBAÞLIK VE KIZILBAÞLAR<br />
Ýsmail Kaygusuz<br />
>7’DE<br />
Veliyettin Ulusoy:<br />
“Çilehaneye gittiðimde þok oldum”<br />
Bu mezarlýkta Cemalettin Çelebi’nin küçük<br />
kardeþi Veliyettin Çelebi’de bulunmaktadýr ve<br />
Atatürk’ün en yakýnlarýndan birisidir. Atatürk’ü<br />
destekleyen bildirileri Milli Kurtuluþ tarihimize<br />
geçmiþtir. Hatta Atatürk’ün imzalý özel bir<br />
resmi , mektup ve telgraflarý ailemizde<br />
mevcuttur. Böyle bir büyüðümüzle birlikte<br />
diðer aile büyüklerimizi ziyaret edemiyeceðiz<br />
bundan böyle.<br />
“Atatürkçülük dersi verecek kadar<br />
Atatürkçüyüz bu böyle biline"<br />
Sultan unvanýný taþýyan ve sadece bir<br />
Afþar Türkmeni olduðu bilinen Ali Mirza,<br />
öyle görünüyorki Gilan'dan beri onun çok<br />
yakýnýnda bir kimseydi. Ý. Hakki<br />
Uzunçarþý’lýnýn tanýmladýðý gibi sadece,<br />
“Þah'in maiyetindeki zabitlerden biri”<br />
(Osmanlý Tarihi II, Ankara-1983, s. 268)<br />
deðildir. Þah Ýsmail Hatayi, Muhammed-<br />
Ali'den, Ehlibeyt, Oniki Ýmamlar ve Hacý<br />
>3’DE<br />
>3’DE<br />
Bektaþ’dan baþka hiçkimseyi nefeslerine,<br />
þiirlerine konu edinmemiþtir. Büyük<br />
mutasavvýflarýn adlarýný elbette zaman<br />
zaman yadetmiþtir, ama içlerinden hiçbirine<br />
bir þiiri ya da destanýný ayýrmýþ olduðuna<br />
biz rastlamadýk. Onu çok sevdiði ve<br />
yitirdiðine çok fazla üzüldüðü için bu þiiri<br />
yazdýðý anlaþýlýyor.<br />
>4’DE<br />
Sulucakarahöyük<br />
abonelerine!<br />
Sulucakarahöyük’ün baþta gelen<br />
gelir kaynaðý ödediðiniz abone<br />
bedelleridir. Gazetemizin yayýn hayatýna<br />
devam edebilmesinin yolu abone<br />
bedellerinin peþin ödenmesinden<br />
geçmektedir. Bu gazete 8 aydýr 20 Ykr.<br />
ederle satýlmaktadýr. Her gün kaðýtçýya,<br />
kalýpçýya, mürekkepçiye olan borcumuz<br />
artmaktadýr. Bu nedenle Hacýbektaþ<br />
içindeki abonelerimiz bir aylýk abone<br />
bedelini (7.5 ytl), Hacýbektaþ dýþýndaki<br />
abonelerimiz ise, üç aylýk ya da altý aylýk<br />
abone bedelini (35 ytl ya da 70 ytl)<br />
Hacýbektaþlýlar<br />
A. Þ. posta çeki :515 67 63 no’lu hesaba<br />
yatýrmalarý gerekmektedir.<br />
Ödemelerini yapan abonelerimizin<br />
karahoyukabone@gmail.com<br />
elektronik posta adresine açýklayýcý<br />
bilgi vermeleri ya da<br />
0 384 441 39 47 nolu telefona durumu<br />
bildirmeleri iþlerimizi kolaylaþtýracaktýr.<br />
Hepimize kolay gelsin!<br />
Musa, Hacýbektaþ'ta Can'lara sordu<br />
43. Ulusal, 17.<br />
Uluslararasý<br />
Hünkar Bektaþ-ý<br />
Veli’yi anma<br />
etkinlikleri sürüyor.<br />
Ancak Alevi-<br />
Bektaþi toplum<br />
kesiminin<br />
temsilcileri,<br />
etkinliklerden<br />
dýþlanmýþ durumda! Bu Hünkar’ýn temsil ettiði<br />
dünya görüþüne olduðu kadar, demokratik<br />
teamüllere de aykýrý. Emekli Tuðgeneral Belediye<br />
Baþkaný Ali Rýza Salmanpakoðlu’nun Alevi-Bektaþi<br />
toplumunu temsilen Anadolu Alevi-Bektaþi<br />
Federasyonu, Avrupa Alevi Dernekleri<br />
Konfederasyonu ve Cem Vakfý Baþkaný’na resmi<br />
açýlýþta birer konuþma hakký tanýsaydý daha doðru<br />
olurdu.<br />
>8’DE<br />
>7’DE<br />
Ýsrail’in þu an bölgede<br />
ilerletmek istediði savaþ<br />
stratejisi, Filistin’i,<br />
Lübnan’ý aþan Suriye’yi<br />
hatta Ýran’ý<br />
kapsayabilecek bir<br />
çýlgýnlýðýn stratejisidir.<br />
GÜNEÞ ECZANESÝ<br />
Ecz. Tel: 441 29 45<br />
Ev Tel: 441 29 45
2 22 Aðustus 2006 Salý<br />
Uzun tartýþmalara neden<br />
olan Kayseri Ýðdeli Köyü<br />
Cami inþaatý nihayet<br />
durduruldu, kazýlan inþaat temeli tekrar toprakla<br />
dolduruldu,gerek köy halkýnýn,gerek köy<br />
Muhtarýnýn gerekse bölge halkýnýn bir noktada<br />
birleþmesiyle olay þimdilik tatlýya baðlandý.<br />
Cami yapýmýna karþý olan bir kýsým insanlar<br />
Almanya’da dernekleþerek bu iþin takipçileri<br />
oldular.<br />
Bir kýsým insanlarda Ankara,Kayseri ve<br />
Mersin’de bu konuda çalýþmalar yapmýþlardý ve<br />
neticede ortak bir kararla bölgedeki dernekler<br />
Karaözü ve Türkmeneli Kültür Þöleni adý altýnda<br />
birkaç köyü de içerisine alan bir etkinlik<br />
düzenlediler.<br />
29-30 Temmuz 2006 günlerinde gerçekleþen<br />
bu etkinliðin tertip komitesine son anda Ýðdeli<br />
Köyü Muhtarý Baki Demir de alýnarak bir<br />
birliktelik saðlanmýþ hatta pekiþtirilmiþ oldu.<br />
Birçok sanatçýnýn katýlýmý ile dört köyde<br />
gösteriler,þiir dinletileri, Semah gösterileri<br />
yapýldý. Deyiþler söylendi ve CEM yapýldý. Panel<br />
düzenlendi.<br />
Kayseri Hacý Bektaþ-i Veli Kültür derneðinin<br />
dedeleri Hasan Müldür ve Veli Yanar dede ve<br />
derneðin görevli elemanlarý tarafýndan Ýðdeli<br />
Köyünde köyün orta kýsmýnda bugün boþ olan<br />
Okul bahçesinde bir CEM düzenlendi.<br />
Sýcak bir hava olmasýna raðmen ilgiyle izlendi<br />
yapýlan cem.<br />
Elbette eleþtirenlerde vardý bu cemi ama bir<br />
Alevi köyüne Cami yapýmý konusu<br />
köyü,Kayseri’yi Türkiye’yi aþarak Avrupalarda<br />
tartýþýlýr olmasýndan dolayý önem kazanmýþtý.<br />
Cem baþlamadan evvel ayný okul bahçesinde<br />
açýþ programý çerçevesinde ilk konuþmayý köy<br />
Muhtarý Baki Demir yaptý.<br />
Muhtar Cami yapýmý konusunda neden bu<br />
kadar ýsrarlý olduðunu anlattý.<br />
Köy Muhtarýna destek verenlerin hiç<br />
birisinin yapýlacak camiye gitmeyeceðini orada<br />
bulunan herkes biliyordu ama yine de bu insanlar<br />
muhtarýn konuþmalarýný destekliyorlardý.<br />
Köy halký ve tertip komitesi adýna konuþan<br />
Adnan Alkan siyasetçilere taþ çýkartacak bir<br />
konuþma yaptý ve yaklaþýk 45 dakika süren bu<br />
konuþma sýk sýk alkýþlarla kesildi.<br />
Bu etkinlikte dikkati çeken çok önemli iki<br />
konu vardý.<br />
Bunlardan birisi, Ýlçe kaymakamýnýn tertip<br />
komitesine verdiði bir talimat dillerde<br />
dolaþmaktaydý (doðruluðunu tespit edemedim).<br />
“Biz gelmeden programý baþlatmayýn,bu<br />
etkinlikte saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý<br />
okunmayacak diye ihbar aldýk..” demesi idi.<br />
Ýkinci konu:<br />
Abbas Tan<br />
Okul Cemevi olur mu?<br />
Köy halkýndan bir kýsým insanýn Köy<br />
Okulunun Cem ve Kültür evi olarak kullanýlmasý<br />
talebi idi.<br />
Kaymakamýn talimatý gereði olmalý ki<br />
program belirtilen saatte baþlamadý ve uzun süre<br />
bekleyiþten sonra baþlanabildi.<br />
Gözler Ýlçe Kaymakamýný aradý ama birçok<br />
yerde olduðu gibi burada da sayýn Kaymakam<br />
yoktu.<br />
ABF Genel Yönetim Kurulu üyesi Abbas<br />
Tan’ýn yönettiði Panelde Hacý Bektaþ Veli Kültür<br />
Dernekleri Genel Baþkaný ve ABF Gn. Bþk.<br />
Yardýmcýsý Atilla Erden,ABF Genel Sekreteri<br />
Fevzi Gümüþ,Araþtýrmacý-Yazar Hamza Aksüt<br />
ve Mehmet Turan (dede) vardý.<br />
Çok yönlü konularýn tartýþýldýðý panel bir<br />
köyde ve açýk alanda öðlen sýcaðýnýn altýnda<br />
yapýlýyordu. Bu köyde ilk defa bir panel<br />
yapýlýyordu,köy halký ile birlikte çevre köylerden<br />
gelen insanlar büyük bir sabýrla ve ilgiyle<br />
izliyorlardý.<br />
Ýzleyicilerin büyük bir kýsmý da bayanlardan<br />
oluþuyordu.<br />
Panelin sonunda gelen sorular oldukça<br />
ilginçti ve kayda deðer sorulardý.<br />
En ilginç soru da ;<br />
“Okul bir eðitim yuvasý,Cem evi de bir<br />
eðitim ve ciddi öðreti yeridir. O halde halen<br />
kullandýðýmýz okulu Cem, Kültürevi olarak<br />
kullana bilir miyiz? Kulana bilir isek bu tesisi<br />
geliþtirmek akýllýca olmaz mý?”<br />
Bu soru panel bitiminden sonrada uzun uzun<br />
tartýþýldý.<br />
Devlet bir taraftan zorunlu din dersleri ile<br />
uðraþýrken, Cemevlerini,Cumbuþevi olarak<br />
görürken acaba okulun Cemevi olarak<br />
düzenlenmesine bu imkan verilecek mi. Elbette<br />
bu soruya olumlu bir cevap beklenemez ama<br />
yinede köy halkýnýn aklýndaki bu düþünceyi<br />
hayata geçirebilmek için köyde bulunan bir çok<br />
aklýselim insanlar bu konuya kafa yoracaklar.<br />
Þimdiden kolay gelsin demekten baþka çare<br />
yok gibi gözüküyor.<br />
Erol Katýrcýoðlu<br />
Bombalar ne söyler?<br />
Sol, eþitsizliklerden<br />
nasibini alan tüm insanlarýn<br />
sýðýnaðý olmalý. Derisinin<br />
rengine, konuþtuðu diline,<br />
inandýðý dinine, sahip olduðu<br />
cinsiyetine bakmaksýzýn tüm<br />
insanlarýn.<br />
Ýnsanoðlunun eþitlik, adalet<br />
ve özgürlük arayýþýndan söz<br />
ediyorduk geçen hafta.<br />
O zaman bombalar daha<br />
az çocuk öldürmüþtü.<br />
Daha az anne, daha<br />
az baba dünyaya<br />
geldiklerine lanet<br />
yaðdýrmýþtý.<br />
Bu dünyanýn var<br />
olan düzeninin ne denli<br />
adaletsiz olduðunu daha<br />
az insan biliyordu geçen<br />
hafta. Daha az insan<br />
eþitsizliðin yakýcý<br />
çaresizliðini benliðinde<br />
hissetmiþti.<br />
Günler geçtikçe Amerika'nýn ve Ýsrail'in<br />
eþit olmayan güçleri karþýsýnda Lübnanlý ve<br />
Filistinlilerin dramý bir kez daha içinde<br />
bulunduðumuz dünya düzeninin ne denli<br />
'güçlü olanýn yanýnda' bir düzen olduðunu<br />
bize hatýrlattý.<br />
Ayný þey dün Vietnam'da olmuþtu.<br />
Ayný þey birkaç yýl önce Irak'ta olmuþtu.<br />
Bugün Lübnan'da olmakta.<br />
Sonra dönüp soruyorlar insanlara neden<br />
Amerika karþýtýsýnýz diye.<br />
Eðer bugün yapýlan kamuoyu<br />
yoklamalarýnda Amerika karþýtlýðýnýn<br />
yükselmiþ olduðuna dair bulgular ortaya<br />
çýkýyorsa, bunun Irak Savaþý ile çok yakýndan<br />
ilgili olduðu açýk.<br />
Çünkü insanlar, bu savaþtan sonra kod<br />
adý Amerika olan bu 'çýplak güç' sevdalýsýnýn<br />
bugün Iraklýlarýn, yarýn baþka herhangi bir<br />
ulusun baþýna benzer bombalar atabileceðini<br />
çok iyi anladý.<br />
Bugün bir ulus-devlet olarak Amerika'nýn<br />
benimsediði bu 'güç arayýþý' aslýnda adýna<br />
kapitalizm dediðimiz ekonomik düzenin en<br />
dibinde olan, en vazgeçilmezi olan bir arayýþ.<br />
Pazarý eline geçirmiþ ve tüketiciye istediði<br />
fiyatý dikte edebilen bir tekelci güçle, istediði<br />
düzeni bir baþka ulusa dikte edebilen bir<br />
devlet gücü arasýnda derin bir fark var mýdýr<br />
acaba?<br />
Her ikisinin de yaptýðý ayný derecede<br />
haksýz bir güç kullanýmý deðil midir?<br />
Ve tabii bu güçün kaynaðý toplumda ya da<br />
toplumlar arasýnda var olan eþitsizlikler deðil<br />
midir?<br />
O zaman ayný þeyi konuþuyoruz aslýnda.<br />
Konuþtuðumuz þey eþitsizliklerin olduðu<br />
bir dünyanýn her zaman 'acý' üreten bir dünya<br />
olduðu.<br />
Her zaman insanýn içini burkan bir dünya<br />
olduðu.<br />
Bunun uluslar arasýnda ya da bir<br />
toplumun kendi için de mi olduðu konusu ise<br />
önemsiz.<br />
Bu nedenle de eþitsizliklerin olduðu bir<br />
dünyanýn 'insani' bir dünya olduðunu<br />
söylemek bence mümkün deðil.<br />
Sorun da burada.<br />
Eþitsizliðin verili olduðu<br />
bir düzende, 'güç arayýþý' ve<br />
'gücün kötüye kullanýlmasý'<br />
eðilimleri daha fazla eþitsizlik<br />
anlamýna geliyor.<br />
Daha fazla eþitsizlik ise<br />
daha fazla adaletsizlik ve daha<br />
fazla özgürsüzlük demek.<br />
da daha huzursuz bir dünya<br />
anlamýna geldiði açýk.<br />
Bugün Lübnan'da bombalarýn<br />
yýktýðý kentinin önünde ellerini<br />
gökyüzüne kaldýrmýþ yaþlý<br />
annenin çeresizliði ile bizim<br />
herhangi bir kentimizin<br />
varoþlarýnda, evine ekmek<br />
götüremeyen babanýn<br />
çaresizliði arasýnda bir<br />
benzerlik yok mudur sizce?<br />
Her ikisinin de acýlarýnýn<br />
arkasýnda içinde yaþadýklarý<br />
dünyanýn eþitsizlikleri<br />
yatmýyor mu?<br />
Meydan okunmasý gereken de bu bence.<br />
Bu, 'güç arayýþýna' karþý 'eþitlik arayýþý'ný<br />
öne çýkarmak gerek.<br />
Bu ise 'sol'un projesidir tabii ki.<br />
Her zaman da öyle oldu.<br />
Var olan eþitsizlikler üzerinden daha da<br />
eþitsizleþen bir dünyanýn yaþanacak bir dünya<br />
olmadýðýný haykýrmak.<br />
Aradaki fark sanýrým artýk ulus-devletlerin<br />
dýþýna taþmýþ olmasý, o kadar.<br />
Türkiye'de solun unuttuðu ya da sola<br />
unutturulmaya çalýþýlan da bu meydan<br />
okumadan baþka bir þey deðil.<br />
Sol, eþitsizliklerden nasibini alan tüm<br />
insanlarýn sýðýnaðý olmalý.<br />
Derisinin rengine, konuþtuðu diline,<br />
inandýðý dinine, sahip olduðu cinsiyetine<br />
bakmaksýzýn tüm insanlarýn.<br />
GEREKLÝ TELEFONLAR<br />
Kaymakam 441 30 09<br />
Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10<br />
Sos. Yar. ve Day. 441 39 77<br />
Özel Ýdare 441 31 01<br />
Nüfus 441 31 02<br />
Belediye Baþkanlýðý 441 37 44<br />
441 30 17<br />
Milli Eðitim Müd. 441 30 16<br />
Halk Eðitim Müd. 441 30 48<br />
Askerlik Þubesi 441 30 10<br />
Kapalý Spor Salonu 441 35 20<br />
Devlet Hastanesi 441 30 15<br />
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32<br />
Tapu Sicil 441 32 49<br />
C.Savcýlýðý 441 30 18<br />
Adliye 441 35 38<br />
Adliye 441 30 18<br />
Kütüphane 441 30 19<br />
Müze 441 30 22<br />
Turizm Danýþma 441 36 87<br />
Emniyet Amirliði 441 26 97<br />
Karakol Amirliði 441 36 66<br />
Jandarma 441 30 52<br />
Ýlçe Tarým 441 30 20<br />
Lise 441 37 74<br />
Kýz Meslek Lisesi 441 31 08<br />
Mal Müdürlüðü 441 30 56<br />
Kadastro 441 35 37<br />
Karaburna Belediye 453 51 30<br />
Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29<br />
PTT. 441 35 55<br />
T.M.O. 441 30 11<br />
Ziraat Bankasý 441 33 26<br />
Þoförler Cemiyeti 441 30 74<br />
Esnaf Odasý 441 37 42<br />
Tarým Kredi Koop. 441 32 76<br />
TEDAÞ 441 31 42<br />
Çiftci M . K . Baþkanlýðý 441 36 80<br />
Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47
22 Aðustus 2006 Salý<br />
HABER 3<br />
Veliyettin Ulusoy:<br />
“Çilehaneye gittiðimde þok oldum”<br />
Gerçekten yolumuz telle kapatýlmýþtý ve aile mezarlýðýmýza<br />
giremiyorduk, ailemizin dýþýnda pek çok ziyaretçiye de ayný<br />
yasak konmuþtu.<br />
Sulucakarahöyük<br />
HACIBEKTAÞ- Ulusoy ailesinden<br />
Veliyettin Ulusoy gazetemize yapmýþ<br />
olduðu yazýlý açýklamada Çilehane de<br />
bulunan aile mezarlýðýna ziyaretçilerin<br />
giremediklerini belirtti.<br />
Durumdan rahatsýz olduklarýný<br />
söyleyen Ulusoy konuyla ilgili olarak þu<br />
açýklamalarda bulundu:<br />
“16 Aðustos 2006 da baþlayan Hacý<br />
Bektaþ Veli’yi Anma Törenlerinde, her<br />
yýl olduðu gibi bu yýl da Ulusoy aileleri<br />
olarak binlerce kiþiyi aðýrladýk.<br />
Gelen misafirlerden büyük çoðunluðu<br />
Çilehane’deki aile mezarlýðýmýzýn<br />
kapýsýnýn telle kapatýldýðýný ziyarete<br />
giremediklerini ifade ettiler. Çilehane’ye<br />
giriþten sonra aile mezarlýðýmýza<br />
girilmiyordu, ama giriþ için ayrý yolumuz<br />
vardý , herhalde bu giriþi bulamadýlar diye<br />
düþündüm. Bu gün 21 Aðustos günü,<br />
çilehanaye gittiðimde þok oldum.<br />
Gerçekten yolumuz telle kapatýlmýþtý<br />
ve aile mezarlýðýmýza giremiyorduk,<br />
ailemizin dýþýnda pek çok ziyaretçiye de<br />
ayný yasak konmuþtu.<br />
Bu mezarlýkta Cemalettin Çelebi’nin<br />
küçük kardeþi Veliyettin Çelebi’de<br />
bulunmaktadýr ve Atatürk’ün en<br />
yakýnlarýndan birisidir. Atatürk’ü<br />
destekleyen bildirileri Milli Kurtuluþ<br />
tarihimize geçmiþtir. Hatta Atatürk’ün<br />
imzalý özel bir resmi , mektup ve<br />
telgraflarý ailemizde mevcuttur. Böyle bir<br />
büyüðümüzle birlikte diðer aile<br />
büyüklerimizi ziyaret edemiyeceðiz<br />
bundan böyle.<br />
Saðlýk olsun, tarih boyunca<br />
ailemizden öldürülen, sürülen olmuþ ama<br />
böyle bir ceza ile ilk defa karþýlaþýyoruz.<br />
Ayrýca Belediye Baþkanýmýzýn<br />
Milliyet gazetesinde çýkan beyanatýnda<br />
bizi bir tarikat liderine benzetmesini<br />
üzülerek okudum. Alevilik-Bektaþilik, þii<br />
veya sünni anlayýþla incelenip<br />
deðerlendirilemez. Çünkü Alevilik-<br />
Bektaþilik kendine mahsus teolojik bir<br />
yapýya sahiptir. Baþka inançlarýn<br />
kalýplarýna sýðdýrma çalýþmalarý , sadece<br />
gerçek Alevilik-Bektaþi’liði anlaþýlmaz<br />
bir hale getirir. Bu yöndeki çalýþmalar<br />
son yýllarda oldukca artmýþ ve Alevilik-<br />
Bektaþi’liði yanlýþ tanýmlamaya<br />
baþlamýþlardýr. Hatta daha da ileriye<br />
giderek , Alevilik- Bektaþilik islamýn<br />
içinde –dýþýnda tartýþmalarý baþlatýlmýþtýr.<br />
Cemalettin Çelebi- Atatürk<br />
görüþmesinde ve Atatürk’e verilen<br />
destekte ailemizin çizgisi o gün ne ise<br />
bugün de odur, evvel de böyle olmuþtur,<br />
bundan sonra da böyle olacaktýr. Biz hep<br />
birlikten yana olduk, doðrunun yanýnda<br />
olduk olmaya devam edeceðiz.<br />
Alevilik-Bektaþilik ne ise odur. Bu<br />
gün pek çok problemleri de olsa, erozyana<br />
uðrasa da yaþamaktadýr ve yaþýyacaktýr.<br />
Kendi inanç potasý içinde bu güzel inancý<br />
eritmeye çalýþma gayretleri sadece bu<br />
topluma yapýlan saygýsýzlýktan öteye<br />
geçmiyecektir.<br />
Þahsýma basýn yoluyla veya baþkalarý<br />
tarafýndan yakýþtýrýlan hiçbir sýfatým<br />
yoktur. Ancak Alevi-Bektaþilerin büyük<br />
bir kýsmý ve ailemiz arasýnda tarihten<br />
kaynaklanan büyük bir sevgi baðý vardýr.<br />
Bu sevgi baðýna da engel olmaya<br />
kimsenin gücü yetmiyecektir.”<br />
Koç, Hacý Bektaþ Veli<br />
törenlerini<br />
beðenmedi<br />
Anadolu ereni, Alevi piri Hacý<br />
Bektaþ-ý Veli'yi anma törenleri Nevþehir'in<br />
Hacýbektaþ ilçesinde gerçekleþtirildi. Bu<br />
yýl 43'üncü kez ulusal, 17'nci kez de<br />
uluslararasý boyutta düzenlenen<br />
kutlamalara Kültür ve Turizm Bakaný<br />
Attila Koç ile Þiþli Belediye Baþkaný<br />
Mustafa Sarýgül damga vurdu. Törene<br />
Koç, Devlet Bakaný Nimet Çubukçu,<br />
Anavatan lideri Erkan Mumcu, SHP lideri<br />
Murat Karayalçýn, DSP lideri Zeki Sezer,<br />
Hür Parti Genel Baþkaný Yaþar Okuyan<br />
ve Þiþli Belediye Baþkaný Sarýgül katýldý.<br />
Hacýbektaþ ilçesinin kardeþ kenti olan<br />
Almanya'nýn Velbeut kenti belediye<br />
baþkaný Stefan Freitag da katýlýmcýlar<br />
arasýndaydý.<br />
Hacýbektaþ semah ekibinin<br />
gösterileriyle baþlayan kutlamalarda,<br />
hoþgörü, sevgi ve kardeþlik çaðrýlarý<br />
yapýldý. Ancak Koç, törendeki<br />
konuþmasýyla þaþýrttý. Hacý Bektaþ-ý Veli<br />
Türbesi'nin onarýmý için gerekli kaynaðýn<br />
gönderildiðini belirten Koç, kutlamalar<br />
konusunda, "Kutlamalar monotonlaþtýkça<br />
bir yenilenmeye ihtiyaç duyduðu açýkça<br />
ortadadýr. Gelecek yýl bu toplantýlarda bir<br />
yenilenme ihtiyacý açýk seçik kendini<br />
gösteriyor. Bunu yapacaðýz" diye konuþtu.<br />
"Biz her dem yeniden doðarýz, bizden<br />
kim usanasý" diyen Koç, "Kutlamalar<br />
usandýrýcý ama kimse usanmamalý.<br />
Gelecek yýldan itibaren bunu<br />
deðiþtireceðiz" dedi. Onlarca otobüs ve<br />
su tankeri gibi araçlarla Þiþli'yi adeta<br />
Hacýbektaþ'a taþýyan Sarýgül,<br />
konuþturulmamasýna raðmen alkýþlandý.<br />
Uður BECERÝKLÝ /SABAH/<br />
“Atatürkçülük dersi verecek kadar<br />
Atatürkçüyüz bu böyle biline"<br />
Özcivan:"Bizler bu ülkenin bütünlüðünü, ulusal baðýmsýzlýðýný, Atatürk<br />
devrimlerini, sonuna kadar savunan , Atatürkle, bayrakla, ulusal marþla hiçbir<br />
sorunu olmayan toplumuz. Bizleri bölücü, yýkýcý,vatan haini Atatürk karþýtý<br />
olarak gösterenleri kýnýyoruz, onlara Atatürkçülük dersi verecek kadar<br />
Atatürkçüyüz bu böyle biline."<br />
Sulucakarahöyük<br />
HACIBEKTAÞ- Hacý<br />
Bektaþ Veli Kültür<br />
Derneði Baþkan<br />
Yardýmcýsý Mustafa<br />
Özcivan<br />
15 Aðustos ‘ta<br />
gerçekleþtirdikleri<br />
Alevibektaþiler birlik ve<br />
dayanýþma toplantýsýnda<br />
yaptýðý konuþmada “Bizler<br />
bu ülkenin bütünlüðünü,<br />
ulusal baðýmsýzlýðýný,<br />
Atatürk devrimlerini,<br />
sonuna kadar savunan ,<br />
Atatürkle, bayrakla, ulusal<br />
marþla hiçbir sorunu<br />
olmayan toplumuz. Bizleri<br />
bölücü, yýkýcý,vatan haini<br />
Atatürk karþýtý olarak gösterenleri kýnýyoruz, onlara<br />
Atatürkçülük dersi verecek kadar Atatürkçüyüz bu<br />
böyle biline."dedi.<br />
Özcivan: "Son 25 yýldýr bu törenler 3 yýlý kaymakamlýk<br />
22 yýlý belediyenin öncülüðünde organize edildi. Bu<br />
törenler, belediyenin ne asli ne de resmi görevi; 12<br />
eylül'ün sonucu. Çünkü 16 aðustos 1964'ten 16 aðustos<br />
1980'e kadar Hacýbektaþ Turizm Derneði organize<br />
etti. Artýk 12 eylül'ün geçiþ döneminin bittiði<br />
kanýsýndayýz. Hacýbektaþ’ta Hacý Bektaþ Veli Kültür<br />
Derneði var. Herkese, her kesime açýk ve tüzüðünde<br />
Hacý Bektaþ Veli Anma Törenleri'ni organize eder<br />
maddesi de var. Gelecek yýldan itibaren törenlerini<br />
organize etmek için yakýn zamanda baþvurumuzu<br />
yapacaðýz. Bunu da buradan ilan ediyoruz."<br />
Hacý Bektaþ Veli Anma Etkinliklerinden birgün önce<br />
15 Aðustos’ta gerçekleþtirdikleri birlik ve dayanýþma<br />
toplantýsýnda Hacýbektaþ Hacý Bektaþ Veli Kültür<br />
Derneði baþkan yardýmcýsý olarak bir konuþma yapan<br />
Mustafa Özcivan, konuþmasýnda "Hepimiz þapkamýzý<br />
önümüze koyup bir kez daha düþünmeliyiz. Birlikten,<br />
dirlikten yana mýyýz yoksa ayrýlýktan bölünmekten<br />
yönetilmekten yana mýyýz?" dedi.<br />
Mustafa Özcivan, Atatürkçü olduklarýný da<br />
vurgulayarak, þunlarý söyledi: "Bizler bu ülkenin<br />
bütünlüðünü, ulusal baðýmsýzlýðýný, Atatürk<br />
devrimlerini, sonuna kadar savunan , Atatürkle,<br />
bayrakla, ulusal marþla hiçbir sorunu olmayan<br />
toplumuz. Bizleri bölücü, yýkýcý,vatan haini Atatürk<br />
karþýtý olarak gösterenleri kýnýyoruz, onlara<br />
Atatürkçülük dersi verecek kadar Atatürkçüyüz bu<br />
böyle biline."<br />
Özcivan, Alevilerin 'bir' olmasýný isterken, "Bizler<br />
ayný gemideyiz bu gemi battýðý zaman hepimiz<br />
boðuluruz þeriatçý yobaz insan katlederken insaný<br />
yakarken bu iyi Alevi bu kötü Alevi ayrýmý yapmýyor<br />
bunu bilesiniz." görüþlerini dile getirdi.<br />
Özcivan 15 Aðustos 2006'daki konuþmasýnda þu<br />
görüþlere de yer verdi:<br />
"Bugün buradaki toplantýmýza tüm alevi Bektaþi<br />
örgütlerini davet ettik gelenler de sað<br />
olsun gelmeyenler de. Gönlümüz tüm<br />
Alevi Bektaþi inancý adýna örgütlenmiþ<br />
tüm kurumlar ile Alevilik Bektaþilik<br />
KÝRALIK DÜKKAN<br />
Atatürk Bulvarý Sarraf Albisa Apartmaný<br />
altý.<br />
100m2 dükkan.<br />
Müracaat<br />
Resul Aydoðmuþ<br />
Ýþ Tel: 441 39 35<br />
Cep Tel: 0 505 26 29 635<br />
SATILIK<br />
Aþýklar Yolu<br />
üzeri<br />
800 m 2 arsa1<br />
150 m 2<br />
evin konumu<br />
UÐUR KILIÇ<br />
Tel: 0546 289 14 75<br />
0538 856 33 11<br />
inancý üzerinde söz sahibi olan tüm dostlarýmýzýn<br />
burada olmasýný isteriz ki; gazete, dergi, elektronik<br />
posta ile tartýþmalar yapmak yerine, dilim varmýyor<br />
ama dedi-kodu üretmenin yerine, iþte bu meydanda<br />
yüz yüze cemal cemale konuþsak, söyleþsek ve<br />
tartýþarak doðruyu bulsak daha iyi olmaz mý idi?<br />
Bu toplantýyý kimin yaptýðý önemli deðil önemli olan<br />
tartýþmalarýn içeriðidir, kimin kimden fazla Alevi<br />
olduðundan çok, bu inancý nasýl yaþadýðýdýr.<br />
Eðer sen bu inancýn temel prensibi olan eline, beline,<br />
diline sahip olmadýktan sonra bu inancýn kitabýný<br />
yazsan ne olur?<br />
43 yýldýr organize edilen Hacý Bektaþ Veli Anma<br />
Törenleri Alevi-Bektaþi toplumunun en büyük ve en<br />
önemli etkinliðidir. 2004 yýlýna kadar son 6 yýldýr<br />
(1998-2003) bu törenlerde Alevi-Bektaþi kurum ve<br />
kuruluþlarý adýna bir kiþi önceden hazýrlanmýþ herkesin<br />
uygun gördüðü metni okurdu. Bu metnin içeriði Alevi-<br />
Bektaþi inancýnýn sorunlarý ile Alevi-Bektaþilerin ortak<br />
taleplerini bu meydanda dile getirir kamuoyuna<br />
açýklardý. Bu metin ortak hazýrlanýr, tüm kurum ve<br />
kuruluþlar adýna (yani belli bir kurum ve kuruluþ adýna<br />
deðil) okunur ve okunan bu metin tüm kamuoyunun<br />
huzurunda cumhurbaþkanýnýn, baþbakanýn, emniyet<br />
güçlerinin, yargý kurumlarýnýn karþýsýnda bu talepler<br />
dile getirilir. Eðer burada herhanði bir suç unsuru<br />
varsa bu ülkenin savcýlarý var yargýçlarý var. Ama<br />
birileri savcýlýk yargýçlýk yapmaya kalkarsa orada dur<br />
deriz. Benim gibi düþünmüyorsun, benim gibi<br />
düþünmediðin için sana bu hakký vermiyorum diyorsa,<br />
sana bu hakký kim verdi diye sorarýz. Ne bu insanlarýn<br />
kul ne de bu toplumun ümmet olmadýðýný gösteririz."<br />
Doðan Göçer<br />
Her türlü gayrimenkul<br />
(ev, daire, arsa)<br />
alýnýr, satýlýr, kiraya verilir.<br />
Dilekçe yazýlýr, formlar<br />
doldurulur.
22 Aðustus 2006 Salý<br />
Sultan unvanýný taþýyan ve sadece bir Afþar<br />
Türkmeni olduðu bilinen Ali Mirza, öyle<br />
görünüyorki Gilan'dan beri onun çok yakýnýnda<br />
bir kimseydi. Ý. Hakki Uzunçarþý’lýnýn<br />
tanýmladýðý gibi sadece, “Þah'in maiyetindeki<br />
zabitlerden biri” (Osmanlý Tarihi II, Ankara-<br />
1983, s. 268) deðildir. Þah Ýsmail Hatayi,<br />
Muhammed-Ali'den, Ehlibeyt, Oniki Ýmamlar<br />
ve Hacý Bektaþ’dan baþka hiçkimseyi nefeslerine,<br />
þiirlerine konu edinmemiþtir. Büyük<br />
mutasavvýflarýn adlarýný elbette zaman zaman<br />
yadetmiþtir, ama içlerinden hiçbirine bir þiiri ya<br />
da destanýný ayýrmýþ olduðuna biz rastlamadýk.<br />
Onu çok sevdiði ve yitirdiðine çok fazla<br />
üzüldüðü için bu þiiri yazdýðý anlaþýlýyor.<br />
II. 1. a Þiirin Açýklamasý ve Verdiði Farklý<br />
Bilgiler<br />
Þiirde olaylar “ben” ile birlikte, daha çok<br />
“o” þahýs zamiri kullanýlarak, yani üçüncü kiþinin,<br />
aðzýndan anlatýlmýþtýr. Çaldýran savaþýnýn<br />
irdelenmesine geçmeden önce þiirde<br />
anlatýlanlarýn daha iyi anlaþýkabilmesi<br />
bakýmýnýndan, onu düzyazý biçiminde vermeyi<br />
deneyelim:<br />
“Alay alay gelen Osmanlý askerleri,<br />
koþaraktan sýraya girdiler. Ýkinci topun<br />
patlatýlmasýndan sonra ona (Þah'ýn kendisine)<br />
saldýrdýlar. Askerler taþlarla örülü bir duvar gibi<br />
sýralanmýþ tüfeklerinin çakmaklarýný kurarken,<br />
o kafir Melhuçoðlu (Malkoçoðlu Tur Ali<br />
Bey,Ý.K.) Þah'ýn üstüne doðrulayýp, hücuma<br />
geçti. Her taraf kýzýl kan çalkalanýyordu.<br />
Melhuçoðlu'nun kýlýç vuruþunu, Þah<br />
kalkanla karþýladý. Zaten anýnda atýna binince<br />
yezitler (Sünni Osmanli askerleri Ý.K.) þaþkýna<br />
dönmüþtü. Ardýndan düþmanýnýn kellesine öyle<br />
bir vurdu ki, kýlýcý vücudunu ikiye bölüp ata<br />
ulaþtý.”<br />
"Melhuçoðlu attan düþünce Þah atýný çevirip<br />
geriye kaçtý. Bunun üzerine beþyüz elli tüfekçi,<br />
baðýra çaðýra Þah'ýn ardýndan koþtular.<br />
Ulaþtýklarýnda onun yerine, Sultan Ali Mirza'yý<br />
kavganýn ortasýnda yakaladýlar."<br />
"Dört yanýný çevirip onu aralarýna alýnca,<br />
ciðerim yandý, çok üzüldüm. Sultan Ali<br />
Ýmirzam'ýn ellerini baðlayýp ata bindirdi ve<br />
Ýnkar'in (Alevi inancýna düþman Yavuz Selim<br />
kastediliyor Ý. K.) katýna çýkardýlar. Yavuz Selim,<br />
Sultan Ali Mirza'nin yüzüne bakarak onu<br />
sorgulamaya baþladý:<br />
"YAVUZ: ‘Ciðerimi yerinden söken, beni<br />
bu kadar öfkelendiren adam, sen hala sað ve<br />
esen misin? Kahrolasý koca arslan, sen misin<br />
Þah dedikleri? (Koca Haydar, diye Þah'ýn<br />
ALEVÝ HALK HAREKETLERÝNDE<br />
“BAÞINI ALIP GÝTMEK” DEÐÝL,<br />
“BAÞINI VERMEK” VARDIR:<br />
KIZILBAÞLIK VE KIZILBAÞLAR<br />
Ýsmail Kaygusuz 12<br />
babasýnýn adýyla hitap etmiþ<br />
gibi görünüyorsa da, izleyen<br />
konuþmalar; haydar'ý arslan<br />
anlamýnda kullandýðýný<br />
gösteriyor. Ý.K.)"<br />
"ALÝ MÝRZA: 'Elif gibi<br />
doðru ve uzun boyum ve<br />
Ýskender'inki gibi bir yüzüm<br />
var. Yani Þah'a benziyorum,<br />
ama ben haddimi bilirim; Þah<br />
deðilim, Þah'ýn kurbanýyým,<br />
ona kurban olurum ben."<br />
"YAVUZ: 'Seni atýndan<br />
indirip, eziyet ederek gül<br />
benzini<br />
soldurmuyayým. Gel inat etme.<br />
Þah'a þek getir; yani o olduðunu farzet, onu yadsý<br />
ve Þah olduðunu söyle. O zaman boynunu<br />
vurdurtmam, seni baðýþlarým."<br />
" ALÝ MÝRZA: ‘Ýþte yanýndayým. Ama, sana<br />
deðil ben Tanrýma sýðýnýrým. Senin canýna lanet<br />
olsun; ben ne Pir'imi yadsýr ve ne de kendimi<br />
onun yerine korum.”<br />
" Bunun üzerine Yavuz öfkeyle: 'Neredesiniz<br />
cellatlarým? Þunu atýndan indirip, önce eziyet<br />
ve iþkenceyle soldurun yüzünü. Sonra vurun<br />
boynunu öldürün' diyerek Sultan Ali Mirza'yý<br />
cellatlara teslim etti.”<br />
"Cellatlar oradan, Sultan Ali Mirzam'ý alarak<br />
ayrýldýlar. Onu parça parça ederek, sevdiklerinin<br />
de ciðerini daðladý, onlarý acýlara boðdular."<br />
"O, Mervan iþi iþlemedi; kendi baþýný<br />
kurtarmak için, baþýndaki Þah'ina ihanet etmedi,<br />
hakkýnda bilgi vermedi. Gönlümüzde bir cennet<br />
kuþuydu o, uçtu gitti. Bütün bu bilgiler, bizzat<br />
olayý iþitenlerden çýkýp, yayýlmýþtýr."<br />
"Ah! Çaldýran olmaz olsaydýn; topraklarýn<br />
çatlayýp kurusun, çöle dönüþesin. Kendisine altýn<br />
kadehle þarap dolduran musahibi Sultan Ali<br />
Mirza'yý, senin topraðýn<br />
üzerinde düþmana kaptýran<br />
Hatayi artýk aðlar gezer oldu."<br />
II. 2 Savaþ Öncesi Yavuz<br />
Selim ile Þah Ýsmail’in<br />
Siyasetleri<br />
Baþtan söyleyelim:<br />
Çaldýran savaþýnýn galibi,<br />
dönemin ahlaki deðer<br />
ölçülerine vurulduðunda<br />
yiðitlik deðil, ama yenilik<br />
olmuþtur. Erlik ve yiðitliðin<br />
ölçütü olan kýlýç, ok ve mýzrak<br />
deðil, o çaðýn savaþlarýnda<br />
teknik yeniliðin simgesi olan<br />
(500) top ile (12 bin) çakmaklý tüfek, Çaldýran<br />
savaþýný Yavuz'a kazandýrmýþtýr.<br />
Kuþkusuz Þah Ýsmail, ateþli silahlara sahip<br />
olmamak ve kullanmamakla, elbetteki yanlýþýn<br />
en büyüðünü yapmýþýr. Oysa dedesi Akkoyunlu<br />
Uzun Hasan bile, elli bir yýl önce Otlukbeli<br />
savaþýnda, Fatih'e karþý top kullanmýþtýr.<br />
R.M. Savory'nin “ateþli silahlarýn<br />
kullanýlýþýný insanlýða ve yiðitliðe-þövalyeliðe<br />
aykýrý buluyordu (The Cambridge History of<br />
Islam, Vol. I, s. 400)” düþüncesine, Ali donunda<br />
ortaya çýktýðýna inanýlan Þah Ýsmail'in askerine<br />
kurþun iþlemez gibi aþýrý fanatikliði de belki<br />
eklemek gerekir. Ama asýl, bu dönemde Þah’ýn<br />
çevresini yeni sarmýþ olan Ýranlý Þii umera ve<br />
ulemasýnýn bilinçli telkinlerini unutmamalýyýz.<br />
1499’dan 1514’e kadar Þah Ýsmail’e,<br />
Ceyhun'dan Buhara'dan Fýrat'a, Baðdad ve<br />
Kayseri'ye uzanan bir imparatorluk kazandýrmýþ<br />
Kýzýlbaþ ordusu, yenilmezliði ve çok hýzlý hareket<br />
yeteneðine sahip süvari gücüyle ün salmýþtý.<br />
Onun içindir ki Yavuz, Osmanlý'da o tarihe kadar<br />
az görülmüþ, 140 bin kiþilik bir ordu ve çok<br />
üstün ateþli silah gücüyle bu savaþa çýkmýþ ve<br />
hiçbir þekilde zaferi þansa ve yiðitliðe<br />
býrakmamýþtýr.<br />
Yavuz'un amacý, Ýran'da egemen olmak<br />
isteyen Þii devletini ortadan kaldýrmak deðil,<br />
kýzýlbaþ askeri aristokrasisinin oluþturduðu<br />
yönetimi ve kýzýlbaþ ordusunu yoketmekti.<br />
Kültürüne, dili ve edebiyatýna hayranlýk duyduðu<br />
Ýranlýlara düþmanlýðý yoktu, olmazdý. Yavuz'un<br />
düþmanlýðý, Anadolu Alevi-Bektaþi<br />
Türkmenlerinin, yaklaþýk elli yil boyunca<br />
sürdürdükleri ihtilalci Kýzýlbaþlýk siyasetlerinin<br />
sonucu kurduklari Kýzýlbaþ Safevi Devleti<br />
yönetimine idi.<br />
Tarihçilere ve konuya iliþkin bildiklerimize<br />
çok aykýrý gelecek ama, bize göre Þah Ýsmail'e<br />
bu dönemde Yavuz'un kiþisel kini de olmamasý<br />
gerekir. Çünkü 1508-9 ile 1514 arasýnda Kýzýlbaþ<br />
askeri aristokrasisinin kendi aralarýnda ve Þah<br />
Ýsmail ile büyük sürtüþmeler vardý; bir bakýma<br />
Ýran milli devletine doðru gidiþ ve Þah’ýn Kýzýlbaþ<br />
Türkmenlerin nüfuzunu, çeþitli yollarla kýrma<br />
siyasetinden Yavuz Selim'in haberdar olmadýðý<br />
düþünülemez.<br />
Bir baþka gerçek daha var: 1509 yýlý Þah<br />
Ýsmail’in, Anadolu Kýzýlbaþ Türkmen boylarý<br />
temsilcileriyle yaptýðý Yýldýz daðý toplantýsýnda<br />
Kýzýlbaþ siyaseti bölünmüþ: Bir yanda baþýnda,<br />
Balým Sultan’ýn kardeþi Kalender Çelebi’nin<br />
bulunduðu ve onun talibi büyük halk ozaný Pir<br />
Sultan Abdal'in sözcülüðünü yaptýðý “Padiþah'ýn<br />
tacý ile tahtýný ele geçirmeye” yönelik Kýzýlbaþ<br />
siyaseti, diðeri ise Þah Ýsmail'in Safevi Ýran<br />
Ýmparatorluðu kurma siyaseti vardýr. Yukarýda<br />
anlattýðýmýz üzere, bu tarihten itibaren Anadolu'<br />
dan, 6-7 yil önceki gibi akýn akýn Þah Ýsmail'in<br />
Kýzýlbaþ ordusuna gidip katýlan olmamýþtýr.<br />
Oysaki, Kýzýlbaþ ordusunu oluþturan<br />
Kýzýlbaþ Türkmen kabileleri de, son yarým yüzyýl<br />
boyunca Azerbaycan ve Ýran'a göçüp yerleþmiþ<br />
akrabalarýndan baþkalarý deðildi. Gidenlerin<br />
amacý zaten Þah Ýsmail'in Anadolu'ya gelip kendi<br />
devletlerinin baþýna geçmesini saðlamaktý.<br />
Kurtuluþlarýný Þah'a baðlamýþlardý. Ýþte bu umut<br />
büyük çapta yokolduðundan dolayý, ayný yýlýn<br />
sonunda Þah Ýsmail'in Dulkadiroðlu Alaüddevle<br />
ile yaptýðý savaþa Anadolu Kýzýlbaþlarý<br />
katýlmamýþtýr. Þah Ýsmail de bu tarihten sonra<br />
Doðu'da fetihlere yönelmiþtir. (Geniþ bilgi için<br />
bkz. Ýsmail Kaygusuz, Görmediðim Tanrýya<br />
Tapmam, Alev Yayýnlarý, Ýstanbul-1996, s. 213-<br />
282)<br />
(SÜRECEK)<br />
Mutfak dolabý,<br />
Banyo dolabý,<br />
Vestiyer, Yüklük,<br />
Masa, Sandalye,<br />
Kapý, Pencere iþleri<br />
itina ile yapýlýr<br />
ÝBRAHÝM ÇETÝNTAÞ<br />
Yeni Sanayi Sitesi 3.Blok<br />
Tel (iþ): 0384 441 24 21<br />
Cep: 0542 737 90 33<br />
SATILIK<br />
2004 Model<br />
Fiat Maria Araba<br />
Karahöyük Sitesi üzeri<br />
çevre yolu bitiþiði 600m 2<br />
arsa<br />
Ramazan Danacý<br />
Tel: 0 542 652 62 25<br />
0 384 441 33169<br />
SATILIK<br />
Nevþehir Cad.<br />
Petrol Altý.<br />
563 m2 imarlý<br />
arsa<br />
sahibinden satýlýktýr.<br />
Müracaat:<br />
Hasan Kudret Çayan<br />
Tel:0543 843 02 03<br />
0 312 495 60 68
22 Aðustus 2006 Salý<br />
Þah Hatayi (Þah Ýsmail) (1487- 1524)<br />
SANATI<br />
Þirvanlý Melikü'þ Þüera Habibi'nin<br />
öncülük ettiði Türkçe edebiyatýn bir çok<br />
uðraþanlarý devletçe korunma altýna<br />
alýnmýþtýr. Þah Ýsmail'in kendisinin hece ve<br />
aruz ozaný olmasý ününü artýrmýþ, bilime<br />
saygýsý da duyulunca kimi bilginler Erdebil'e<br />
gelmiþ, kimisini de kendisi getirtmiþtir. O<br />
dönem kaynaklarýnda Þah Ýsmail'i sýradan<br />
bir hükümdar olmaktan çok, eski Hurremi'<br />
liðin, Babeki'liðin sürücüsü ve Turan<br />
düþüncesinin yeni temsilcisi olarak<br />
düþünmek mümkün. Bunun için Yavuz<br />
Selim, Þah Ýsmail'e "Afrasiyab -1 Ahd"<br />
diyecektir. Ýsmail'e olan sevgi ve sýðýnma<br />
yürüyüþlerine böylece sanat adamlarý da<br />
katýldý. Sultan Hüseyin Baykara'nýn (rn.<br />
1447 -1505) oðullarýna hile ile aðýr yenilgiler<br />
vuran Özbek haný Þeybani'yi 1510'da<br />
ortadan kaldýran Ýsmail'e bu tarihte ilk<br />
sýðýnmalar oluyor. Ýsmail, bu sanatçýlarý<br />
saygý ile karþýlayýp seçkin görevlere atýyor.<br />
Bu sanatçýlarýn baþýnda Kemaleddin Behzad<br />
(1455 -1535) vardýr.<br />
Bu dönemin tarihçilerinden Hvodemir'<br />
in anlattýðýna göre "Üstad Behzad, dönemin<br />
en olgun nakkaþlarýnýn ustasýdýr. Bir süre,<br />
doðruluk örneði Emirin (Hüseyin Baykara'<br />
nýn) yanýnda eþsiz iþlerle uðraþýrken þimdi<br />
yüce mertebeli Sahib Kýranýn (Þah Ýsmail'in)<br />
yanýndadýr." Hvodemir, bu kitabýný H. 904'te<br />
(rn. 1498) Ali Þir Nevai adýna yazmaya<br />
baþlamýþ, H. 905'te (rn. 1499) bitirmiþtir.<br />
Böylelikle Kemaleddin Behzad'ýn Þah<br />
Ýsmail'e sýðýnýþý daha önceki yýllara geçiyor.<br />
Bu kitaba göre Nakkaþ Aða Mirek,<br />
Hüseyin Baykara yanýnda iken Kemaleddin<br />
Behzad, Þah Ýsmail'in yanýndadýr. Belki de<br />
Hüseyin Baykara, döneminin geleneðine<br />
uyarak Þah Ýsmail'e bir çok sanatçýyla<br />
birlikte Behzad'ý armaðan etmiþtir. Behzad,<br />
özel bir fermanla 1521'de nakkaþhaneye<br />
müdür ve sahib-i ihtiyar (yetkili) atandý. O<br />
güne deðin daðýnýk olan Safevi nakþýna artýk<br />
bir biçim vermiþti. Aða Mirek, Muhammed<br />
Tebrizli, Hace Abdül Aziz, Muzaffer Ali<br />
Muhammed vb. bu okulun öbür<br />
öðretmenleri idi. Bu dönemde arta kalan<br />
kimi saray süslemelerinin yaný sýra son<br />
yýllarda bulunan "Cihan Ara-yý Þah Ýsmail<br />
Safevi" kitabýndaki yirmi kadar minyatür<br />
de dönemine ýþýk tutmasý bakýmýndan<br />
oldukça deðerlidir.<br />
ESERLERÝ<br />
Þah Ýsmail her þeyden önce bir þiir<br />
adamýdýr, bir gönül adamýdýr. Dönemindeki<br />
þiir türlerinin tümünü denemiþtir.<br />
Ey Hatai zikr-i fikrin eyledin eþ'are sarf<br />
Tuttu irfan defterini ehl-i divan þimdiden<br />
dediðine göre irfanýnýn ululuðu dünyayý çok<br />
erken tutmuþ. Mesnevi de olsun divan<br />
þiirlerinde olsun dönemin din ve edebiyat<br />
bilgilerine iyice egemen olduðu bir gerçek.<br />
Yapýtlarýna Farsça ve Arapça eklediðine<br />
göre bu dilleri de biliyor. Cavidan-Name'den<br />
söz ettiðine göre Fazlullah'ý ve Hurufi'liði<br />
biliyor. Kur'an ayetlerine kafiyeli dizeler<br />
yazýyor. Ayetleri açýklýyor. Ebced'i biliyor.<br />
Özetle þiir bilgilerinde oldukça güçlü.<br />
Dehname mesnevisini 19 yaþýnda yazmýþtýr.<br />
Halk þiiri türlerini biliyor ve ustalýklý<br />
kullanýyordu.<br />
Hatai'nin aruzla yazdýðý þiirlerini çýraklýk<br />
ve ustalýk dönemlerine ayýrmak olasý.<br />
Çaldýran vuruþmasýndan sonra bu büyük<br />
adamýn duygularýnda geniþ ölçüde<br />
deðiþmeler olmuþ. O, gururlu ve kendini<br />
yenilmez sanan egemenin yerini daha<br />
durgun, yenilmiþ ve gururu kýrýlmýþ bir adam<br />
aldý. Þiirleri de bu duygulara paralel olarak<br />
deðiþti. Böylelikle duygu yönü aðýr basan<br />
þiirlerinde bir güçlenme görüldü.<br />
Diyarý aþka sultanam dila men de zamanýlda<br />
Vezirimdir gam u gussa oturmuþ iki yanýmda<br />
Men ol þahbaz-ý kühsarem baþeðmem güllei<br />
Kare/Nice anka kimi yavru uçurdum<br />
aþiyanýmda/gazelinde en içli divan ozanýnýn<br />
gücü görülür. Hatai, elbette bir Fuzuli deðil.<br />
Þiir anlayýþý deðiþik. Hatai'nin þiirlerinde<br />
düþüncelerini þiir diliyle yaymak isteyen<br />
bir Þah'ýn çabalamasý var. Þah için þiir bir<br />
araçtýr. Hatai'nin iki katý yaþayan ulu ozan<br />
Fuzuli'de þiirin amaç olduðu açýktýr. Hatai<br />
bir yandan boðuþurken bir yandan yeni bir<br />
devlet kuruyordu. Buna karþýn kimi<br />
þiirlerinde kendisini güçlü görür:<br />
Çün tecella nurýný görmek temenna<br />
eylerem,/Þimdi Mansur' am meni bir dara<br />
göndermek gerek/ beyti herhalde<br />
benzerlerinin önünde yer alacak güçte.<br />
Þiirdeki gücü asýl hece ile söylediði<br />
deyiþlerdedir. Bunlar, yüzyýllardýr onun<br />
inancýndan olsun olmasýn Türk halkýnýn dilezberi<br />
olmuþtur. Kimi törenlerde semahlarýn,<br />
cüþ havalarýnýn, düvaz imamlarýn hep bu<br />
deyiþlerden seçildiðini herkes bilir.<br />
Türkiye'de hakkýnda ilk kez Rahmetli<br />
Sadeddin Nüzhet Ergun ciddi bir kitap yazar.<br />
Kitapta hece ile þiirlerinin yaný sýra,<br />
Nasihatname mesnevisinin tümü, ikinci bir<br />
mesnevi ve ''Dehname'' den kimi kýsa<br />
bölümler alýnýr. Rahmetli Sadeddin Nüzhet<br />
kuþku yok ki alanýnýn en yetkilisi. Kitabýn<br />
sunuþ yazýsýndaki incelemesi son derece<br />
deðerli. Konuyu ve bu alandaki çalýþmalarý<br />
iyi incelemiþ. Azerbaycan yayýnlarýnýn<br />
temelini Leningrad ve Taþkent<br />
nüshalarý oluþturuyor. Düzenleyenler,<br />
Paris ve Londra nüshalarýný da<br />
gözden geçirmiþler.<br />
Hatayimdir Þah Hatai<br />
Amma adým Ömer dunýr.<br />
Demek ki ''Þah Hatai'' veya yalnýz<br />
''Hatai'' adýný kullanan baþka baþka<br />
ozanlar var. Ýlginçtir ki bunlardan<br />
birinin adý da Ömer. Kimi deyiþler<br />
deðiþik yerlerde eksik dörtlüklerle<br />
yayýnlanýyor. Azerbaycan ve Erdebil<br />
nüshalarý tapþýrmayý ''Hatai'', Napoli<br />
nüshasý ile Sadeddin Nüzhet yayýný ise<br />
''Hatayi'' olarak alýyor.<br />
Geldi Cebrail çaðýrdý ya Muhammed<br />
Mustafa dizesiyle baþlayan þiir Alevi<br />
cemlerinde çok söylenen ''Mihraçlama'' dýr.<br />
Türkiye'de ise ilk kez Sefer Aytekin'in<br />
1958'de yayýnladýðý Buyruk kitabýnda yer<br />
almýþ. Buyruk'un Þeyh Safi'ye ait<br />
olmadýðýnýn kesin kanýtý da kendisinden çok<br />
sonra yaþayan torununun bu þiirinin o yapýtta<br />
yer almasý. Dehname'nin yalnýz Leningrad<br />
müzesinde aslý vardýr. Bu þiir Þah Ýsmail'in<br />
19 yaþýnda yazdýðý bir aþk öyküsü. 1532<br />
ikiliden oluþmuþ. Bölüm baþlýklarý Farsça<br />
verilmiþ. Altlarýnda Azeri aðzýyla çevirileri<br />
var. Bu çeviriler Þah Ýsmail'in deðil.<br />
Son bölümde,<br />
Hicrinde üç zid ü nun geçti<br />
Sin'din dahi bir füzun geçti<br />
dediðine göre ebcetle bu açýklama h. 911'i<br />
(m. 1506) gösteriyor.<br />
Eserlerinden bazýlarý:<br />
1<br />
Muhammed Ali'nin Aldým Elini<br />
Hak Deyip Tuttuðum Elden Ayrýlmam<br />
On Ýki Ýmamýn Tuttum Yolunu<br />
Hak Deyip Tuttuðum Yoldan Ayrýlmam<br />
Mürþidin Nefesi Hak Nefesidir<br />
Mürþid Sözün Tutmayanlar Asidir<br />
Mürþidin Rýzasý Hak Rýzasýdýr<br />
Hak Deyip Tuttuðum Yoldan Ayrýlmam<br />
Mürþidin Gittiði Veli Yoludur<br />
Gitme Dediðine Gitmemelidir<br />
Zahir Batýn Muhammed Ve Ali'dir<br />
Hak Deyip Tuttuðum Yoldan Ayrýlmam<br />
Hak Erenler Bir Araya Derilse<br />
Cümle Aþýklara Nasip Verilse<br />
Aþikare Hak Gözüyle Görülse<br />
Hak Deyip Tuttuðum Yoldan Ayrýlmam<br />
Þah Hatayi'm Hak Bil Tuttuðum Eli<br />
Zahirde Batýnda Hak Gördü Seni<br />
Gerçek Erenlerden Aldým Haberi<br />
Hak Deyip Tuttuðum Yoldan Ayrýlmam<br />
Biz Tüccar Deðiliz Alýp Satmayýz<br />
Erkan Gözetiriz Yoldan Sapmayýz<br />
Gönlümüz Ganidir Kibir Tutmayýz<br />
Biz Muhammed Ali Diyenlerdeniz<br />
1642. Ýngiltere iç savaþý baþladý.<br />
1876. Feshane iþçileri greve gitti.<br />
1926. Yunanistan'da Theodoros Pangalos yönetimi Yorgos<br />
Kondilis'in yönettiði bir darbeyle devrildi.<br />
1940. Milli Savunma Bakanlýðý'nýn gereksinimlerini<br />
saðlayan sekiz fabrikada fazla mesai yapýlmasý kararý<br />
alýndý.<br />
1942. Brezilya; Almanya ve Ýtalya'ya savaþ açtý.<br />
1965. Sadun Boro, "Kýsmet" adlý yelkenlisi ile 2 yýl 10<br />
gün sürecek dünya turuna baþladý.<br />
1970. Yapý Ýþçileri Sendikasý Genel Baþkaný Necmettin<br />
Giritlioðlu öldürüldü. Necmettin Giritlioðlu<br />
Aliaða Rafinerisi'ndeki grevi yönetiyordu.<br />
1971. Baþbakan Nihat Erim, iþçi<br />
temsilcileriyle bir araya geldi. Baþbakan<br />
Nihat Erim "Emek, sermaye ve teþebbüs<br />
arasýnda denge saðlanýrsa kalkýnma devam<br />
Nihat Erim<br />
eder" dedi.<br />
1974. Kýbrýs'ta Rumlarýn eline düþen 13 Türkiyeli<br />
gazeteciden on biri sonraki gün serbest býrakýldý. Adem<br />
Yavuz ve Ergin Konuksever'in hastanede olduðu açýklandý.<br />
Gazeteci Adem Yavuz öldü.<br />
1981. Devrimci Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu (DÝSK)<br />
davasýnda, Genel Baþkan Abdullah<br />
Baþtürk ve 8 Yürütme Kurulu üyesi<br />
tahliye edildi. Baþtürk hakkýnda<br />
devam eden baþka bir dava<br />
nedeniyle serbest býrakýlmadý.<br />
1987. Özal hükümeti Bursaspor,<br />
Antalyaspor, Kocaelispor ve<br />
Diyarbakýrspor'un yeniden Türkiye<br />
Abdullah Baþtürk 1. Ligi'ne alýnmasý için emir verdi.<br />
Bu kararýn, siyasal yasaklarýn<br />
kaldýrýlmasý için yapýlacak referandumda 'hayýr' oylarýný<br />
arttýrmak amacýyla alýndýðý yorumlarý yapýldý.<br />
1983. 3. Cumhurbaþkaný Celal Bayar için<br />
doðum yeri olan Umurbey beldesinde yapýlan<br />
anýt mezar açýldý. Açýlýþý Cumhurbaþkaný<br />
Süleyman Demirel yaptý.<br />
1997. Türkiye, Brüksel'den Diyarbakýr'a Celal Bayar<br />
gitmesi planlanan "Musa Anter Barýþ<br />
Treni"ne ülkeye giriþ izni vermeyeceðini açýkladý.<br />
Bugün Doðanlar:<br />
1862. Fransýz besteci Claude Debusy.<br />
1902. 1936 Berlin Olimpiyatlarýný ve Nazi Partisi<br />
kongrelerini filme çekerek üne kavuþan, Hitler'in yakýn<br />
dostu Alman aktris, fotoðrafçý ve film yönetmeni Leni<br />
Riefenstahl.<br />
Turgut Uyar.<br />
Ayrýntý için:<br />
http://www.bianet.org/diger/arsiv.htm<br />
Bugün Ölenler:<br />
1972. Þair ve yazar Orhan<br />
Seyfi Orhon.<br />
1978. Kenya Devlet Baþkaný<br />
Jomo Kenyatta.<br />
1985. Þair Turgut Uyar.<br />
1986. Türkiye'nin 3.<br />
Cumhurbaþkaný Celal Bayar.<br />
2000. Azerbaycan eski Devlet<br />
Baþkaný Ebulfeyz Elçibey<br />
KADÝROÐULLARI<br />
ÜÇLER MERMER<br />
Hertürlü Mermer ve<br />
Mutfak iþleri Ýtina ile yapýlýr.<br />
Deniz Ulutaþ<br />
Tel. Ýþ: 0 384.441 39 81- Ev: 441 31 87<br />
Cep :0 532 314 56 54 HACIBEKTAÞ
22 Aðustus 2006 Salý<br />
“Sanatçýya deðer verilmiyor”<br />
Efe:Gördüðüm kadarýyla organizasyon çok kötü . Sanatçýya deðer<br />
verilmiyor. Sanatçýya deðer vermemek halkada deðer vermemektir. Bütün<br />
yapýlanlara raðmen yine geleceðim insanlarýmýzý çok seviyorum.<br />
Hacýbektaþý seviyorum.”<br />
Deniz Kaim/Olgun Eðer<br />
Sulucakarahöyük<br />
HACIBEKTAÞ- Sanatçý Söngül Efe<br />
AInma etkinliklerine severek geldiðini fakat<br />
gerekli sevgiyi ve saygýyý bulamadýðýný<br />
belirtti. Organizasyonu da iyi bulmadýðýný<br />
belirten Efe “Hacýbektaþ için geldim. Ben<br />
3 yýldýr bu sahneye çýkýyorum.<br />
Özel bir<br />
konserimi iptal edip saz ekibimle birlikte<br />
9 saat yoldan geldim. Hiçbir karþýlýk<br />
beklemeden sadece kültürüme hizmet<br />
etmek için. Gördüðüm kadarýyla<br />
organizasyon çok kötü . Sanatçýya deðer<br />
verilmiyor. Sanatçýya deðer vermemek halkada<br />
deðer vermemektir.<br />
Bütün<br />
yapýlanlara raðmen yine geleceðim insanlarýmýzý<br />
çok seviyorum. Hacýbektaþý seviyorum.<br />
Benim halkým sadece sanatçýsýný dinlemek için<br />
bu kadar beklememeli. Benim saat 9 da sahneye<br />
çýkmam gerekirken saat 1 oldu hala sahneye<br />
çýkamadým. Buda organizasyonun bozukluðunu<br />
gösteriyor. Belkide bir türkü söyleyip ineceðim<br />
ama gelecek yýl yine geleceðim çünkü kan çekiyor.<br />
Halký bu þekilde bekletmeyide protosto etmek<br />
gerekir” dedi.<br />
Ropörtajdan yarým saat sonra sahneye<br />
bulunmayada devam edeceðiz. Bunun böyle<br />
olduðunu çoðu Hacýbektaþ’lýnýn bildiði gibi<br />
belediye baþkanýmýz sayýn Ali Rýza Selman<br />
Pakoðlu’da bilmektedir.<br />
Ancak Antalyaki derneðimize her türlü katký<br />
veren, bizlerle her zaman dayanýþma içinde olan,<br />
ayný zamanda Hacýbektaþiveli düþüncesine gönül<br />
vermiþ biri olan ses sanatçýsý Serpil Efe daha<br />
önceki yýllarda 16 Aðustos þenliklerindede sahne<br />
almýþ olup bu yýlki þenliklere davet edilmesi ve<br />
proðramda adý olmasýna raðmen prorama<br />
çýkarýlmamýþtýr. Proðram yoðunluðu veya baþka<br />
nedenlerden olabilir bunu normal karþýlayabiliriz.<br />
Ancak bizzat belediye baþkanýnýn bilgileri<br />
dahilinde oyalanarak geç saatlere kadar bir çocuk<br />
gibi bekletilmesi ve sahneye çýkarýlmamasý Serpil<br />
Efeden çok bizleri üzmüþtür. Bunu hem sanata<br />
hem bizlere bir saygýsýzlýk hemde derneðimize<br />
karþý bir tavýr olarak algýladýk.<br />
Her þeye raðmen gerek þahsým gerekse dernek<br />
olarak her zaman Hacýbektaþ ve Hacýbektaþ’lýlarla<br />
dayanýþma içerisinde olacaðýmý bildirir, belediye<br />
baþkanýmýz ve yetkililerden saygý sevgi ve hoþgörü<br />
bekliyoruz.”<br />
Mezarlýk da dahil hep çöp dolu<br />
“Hacý Bektaþ Veli anmak için gelen konuklarýmýz ne yazýkki<br />
Hünkar’ýn diyarýný kendisine yakýþýr bir þekilde býrakmýyorlar.<br />
Etkinlikler boyunca her taraf adeta çöplük yýðýný haline geliyor.<br />
Hacý Bektaþ Veli anma etkinlikleri Hünkara yakýþýr bir þekilde<br />
yaþanmalý.”<br />
Sulucakarahöyük<br />
HACIBEKTAÞ- 16 Aðustos Hacý Bektaþ<br />
Veli Anma Etkinlikleri bir çok sorunu geride<br />
býrakarak bitti. Bir çok ziyaretçi Serçeþmeye<br />
etkinlikler nedeniyle akýn etti.<br />
Barýnma,su ve konaklama sorunu<br />
yaþanan etkinliklerde ziyaretçilerinde bir çok<br />
sorunu býrakarak gittiði görüldü. Hacýbektaþa<br />
ve yerel yönetime býrakýlan sorunlarýn<br />
çözümü yine Hacýbektaþta yaþayan insanlara<br />
ve yerel yönetime býrakýldý.<br />
Etkinliklere katýlan konuklarýn özellikle<br />
çevre temizliðine itina göstermedikleri<br />
gözlendi.<br />
Etkinlikler süresince Hacýbektaþ’ýn adeta<br />
çöplüðe dönüþtürüldüðünü söyleyen<br />
vatandaþlar “ Hacý Bektaþ Veli anmak için<br />
gelen konuklarýmýz ne yazýkki Hünkar’ýn<br />
diyarýný kendisine yakýþýr bir þekilde<br />
býrakmýyorlar.<br />
Etkinlikler<br />
boyunca her taraf adeta çöplük yýðýný haline<br />
geliyor. Hacý Bektaþ Veli anma etkinlikleri<br />
Hünkara yakýþýr bir þekilde yaþanmalý. Buraya<br />
gelen misafirlerimiz Hacý Bektaþ Veli’nin<br />
inancýna ve dünya görüþüne saygýlýdýr. Onu<br />
diyarýnada dikkat etmelidirler. Her þeyi<br />
belediyeden beklemek doðru deðil. Anma<br />
etkinliklerinde buraya binlerce insan geliyor.<br />
Küçük bir ilçeyiz. Sýnýrlý imkanlarý olan bir<br />
belediyemiz var. Her ne arar isek kendimizde<br />
aramamýz gereken en önemli kurallardan<br />
biride temizlik olmalý. Maalesef gelen<br />
konuklarýmýz temizliðe dikkat etmiyorlar.<br />
Hacýbektaþýn temizligi bize kalýyor.<br />
Gidin Çilehane’ye ve mazarlýða bir bakýn<br />
insanlar için kutsal sayýlan yerlerden tutun,<br />
mezarlýk da dahil hep çöp dolu.”<br />
cýkmayacaðýný öðrenen Serpil Efe Antalya’ya geri<br />
döndü.<br />
Konuyla ilgili olarak Hacýbektaþ gönüllüsü<br />
Antalya Hacýbektaþ’lýlar Yardýmlaþma Derneði<br />
Baþkaný Necdet Akpýnarlý ise gazetemize yapmýþ<br />
olduðu yazýlý açýklamada þu görüþlere yer verdi:<br />
“Antalyada yaþayan Hacýbektaþlýlar olarak<br />
hiç bir zaman ilçemizi unutmadýk.<br />
Her zaman dayanýþma içinde olmayý arzuladýk<br />
ve maddi-manevi katkýlarda bulunduk ve<br />
meþruBat ve alkoLlÜ içecekler<br />
KAYIP ÝLANI<br />
Sungurlu Çorum Nüfus<br />
Müdürlüðü’nden aldýðým Nufüs<br />
hüviyetimi kaybettim.<br />
Hükümsüzdür.<br />
Hadiye Carkanat<br />
SATILIK<br />
Meyve ve ceviz bahçesi<br />
Hacýbektaþ’a 5 km. mesafede Akçataþ<br />
Köyü Kurban Tepesi mevkiinde 20<br />
dönüm üzerinde kurulu ev, havuz, su<br />
kuyusu, depo bulunan<br />
(emekliye uygun) arazi.<br />
Karayalçýn Parký<br />
Ýbrahim Altýn<br />
Cep Tel: 0 532 777 85 21<br />
iþ Tel: 0 386 712 72 10
22 Aðustus 2006 Salý<br />
Musa, Hacýbektaþ'ta Can'lara sordu<br />
43. Ulusal, 17. Uluslararasý<br />
Hünkar Bektaþ-ý Veli’yi anma<br />
etkinlikleri sürüyor. Ancak Alevi-<br />
Bektaþi toplum kesiminin temsilcileri,<br />
etkinliklerden dýþlanmýþ durumda! Bu<br />
Hünkar’ýn temsil ettiði dünya görüþüne<br />
olduðu kadar, demokratik teamüllere<br />
de aykýrý. Emekli Tuðgeneral Belediye<br />
Baþkaný Ali Rýza Salmanpakoðlu’nun<br />
Alevi-Bektaþi toplumunu temsilen<br />
Anadolu Alevi-Bektaþi Federasyonu,<br />
Avrupa Alevi Dernekleri<br />
Konfederasyonu ve Cem Vakfý<br />
Baþkaný’na resmi açýlýþta birer<br />
konuþma hakký tanýsaydý daha doðru<br />
olurdu.Oysa anti demokratik ve Alevi-<br />
Bektaþi geleneðine aykýrý bir þekilde<br />
kendini dayatmakla yaþanan sorunlarý<br />
krize dönüþtürmüþtür.. Bu örneðin de<br />
gösterdiði gibi, askeri disiplin<br />
anlayýþýyla toplumsal sorunlar<br />
çözülemez. Bu çerçevede Hünkar’ý<br />
anma etkinliklerine katýlan canlara<br />
sordum: Sorunlarý dayatmayla deðil,<br />
anlayýþ ve diyalogla çözmekten yana bir kýsým<br />
sevgili okurlar:<br />
Hünkar aþkýna kimliðiniz?<br />
Aþkýn Pervanesi Semah Grubu’ndan Özlem<br />
Coþkun.<br />
Özlem Haným, sizce Hünkar kimdir?<br />
Eee, ya sýnav gibi soru geldi, ben ne diyeyim?<br />
Aþkýn Pervanesi adýna bilmeniz gerekmez mi?<br />
Geçelim beni, ya ufff..<br />
Sizce arkadaþ?<br />
Hacý Bektaþ-ý Veli bir yol’dur..<br />
Çakýllý mý yoksa?<br />
Hünkarýmýzýn yolu insan haklarýdýr, ayrýmsýzlýktýr,<br />
halkçýlýktýr, kýsacasý demokrasidir.<br />
Baþka?<br />
Ýncinsen de incitme, diyor Pir’imiz. Yani kin<br />
gütme..<br />
Gerçeðin demi aþkýna isminiz?<br />
Seda Salman, öðrenciyim.<br />
Aðlamak - gülmek<br />
Ya siz ana?<br />
Valla çok sevinçle, heyecanla geldik. Yani<br />
içimizden hem aðlamak hemi de gülmek geliyor..<br />
Neden aðlamak istiyorsunuz?<br />
Memleketin ve insanlýðýn haline aðlýyoruz, Pirimiz<br />
Hünkar Bektaþ-ý Veli’nin huzuruna geldiðimiz<br />
için de sevinçten, mutluluktan gülüyoruz gazeteci<br />
oðlum..<br />
Ya kimliðiniz anacýðým?<br />
Tarsus’un Yenice köyünden Ayfer Tatlý.<br />
Ya siz anacýðým?<br />
Mediha Artýk, ayný köyden.<br />
Sizin duygularýnýz peki?<br />
Çok zor anlatmak.<br />
Neden?<br />
Aðlamak istiyoruz. Bir de Hünkarýmýz adýna<br />
yapýlan bu anma etkinliklerinin daha þenlikli<br />
olmasýný istiyoruz. Kýsacasý Alevi mutluluðunu<br />
tatmak istiyoruz!<br />
Alevi mutluluðu nasýl oluyor?<br />
Kavgadan, gürültüden, dedikodudan uzak<br />
insanlarýn birbirlerine sevgiyle baktýðý, gönül<br />
rýzasýyla severek iþ yapmasýný istiyoruz.. Biz<br />
atamýzdan böyle gördük.<br />
Merhaba teyze, Hacýbektaþ’a geliþ nedeniniz?<br />
Herkeþ gibi biz de geliyoruz, niye gelmeyelim<br />
ki?<br />
Peki Hünkar’ýn bir sözünü söyleyebilir misiniz?<br />
Bir genç: Ýncinsen de incitme.<br />
Dostum, neden kopya veriyorsunuz?<br />
Musa Bey, Türkan Haným, anamdýr biþey olmaz.<br />
Bu arada ben Murat Çirabacak.<br />
Ýnsanlýk adýna<br />
Siz dostum?<br />
Ben ülkem, barýþ, kardeþlik ve insanlýk adýna Yüce<br />
Pir’in huzurunda bulunmaktan sevinç duyuyorum..<br />
Dostluk adýna isminiz?<br />
Ali Akbal.. Ýzmir Balçova Alevi-Bektaþi Derneði<br />
Baþkanýyým. Bu arada Hünkarýmýz, ‘Bir olalým,<br />
iri olalým, diri olalým’ dediði halde, maalesef bir<br />
araya gelemiyoruz.<br />
Mesela?<br />
Ben Alevi-Bektaþi dernekleri arasýndaki<br />
sürtüþmeyle, belediye baþkaný arasýndaki<br />
gerginlikleri doðru bulmuyorum. Kavgayla sorun<br />
çözülmez.<br />
Orhan Pamuk!<br />
Çilehane’de bir kadýn: Merhaba, size bir þey<br />
sorabilir miyim?<br />
Konu nedir?<br />
Halamýn oðluyla iddiaya girdik.<br />
Zorunuz?<br />
Ben sizin Orhan Pamuk olduðunuzu söyledim, o<br />
deðil, dedi.<br />
Ýddianýz neydi?<br />
Gömlekti.<br />
Adýnýz?<br />
Fadime Tilki..<br />
Gömleði almaya hazýr mýsýnýz peki?<br />
Ayy inanmýyorum.. Siz bana bir gömlek<br />
kaybettirdiniz.<br />
Hala oðli, gel hele gardaþ, adýn nedir?<br />
Adým Zeki Meþe, Musa abi. Sayende bir gömlek<br />
kazandý.<br />
Yolculuk nerden?<br />
Ýstanbul’dan...<br />
(Aleviyol)<br />
“Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý kaldýrýlmalý”<br />
Sulucakarahöyük<br />
HACIBEKTAÞ- Hacý Bektaþ Veli Kültür<br />
Derneði’nin 15 Aðustos’ta gerçekleþtirmiþ<br />
olduðu Alevi temsilcileriyle “birlik ve<br />
dayanýþma “toplantýsýnda derneðin baþkan<br />
yardýmcýsý Ali Eðer katýlýmcýlara yönelik<br />
yaptýðý konuþmada birliðin önemine dikkat<br />
çekti.<br />
Eðer, ayrýca Alevibektaþiliðin Laik<br />
Cumhuriyet devrimlerini savunan ve<br />
Anadolu’nun tüm kültür deðerlerine sahip<br />
çýkan bir düþün biçimi olduðunu belirtti.<br />
Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði Baþkan<br />
Yardýmcýsý Ali Eðer’in konuþma metninin<br />
tamaný yayýmlýyoruz.<br />
Dostlar;<br />
On yýla yakýn uzunca bir aradan sonra siz<br />
deðerli dostlarýmla ve arkadaþlarýmla birlikte<br />
olmanýn gururunu ve onurunu yaþýyorum.<br />
Aranýzda bulunan çok deðerli<br />
arkadaþlarýmla 1984/1994 yýllarý arasýnda<br />
belediye baþkanlýðý dönemimde,1994/1996<br />
arasýnda Hacýbektaþ Dernekleri ve Alevi<br />
Temsilciler Meclisinde birlikte çalýþmanýn<br />
onurunu yaþadým.<br />
Bu dönemde el ele, gönül gönüle<br />
verdiðimiz dostlarýmýzla gerek ilçemizde,<br />
gerek Alevi örgütlenmesine büyük hizmetler<br />
verdik. Örneðin; Ýlçemizde Kültür Merkezi,<br />
Amfi Tiyatro, Belediye Hizmet Binasý, þehir<br />
içme suyu, çakýl dikeni bile olmayan Çilehane<br />
ve Beþtaþlar’ýn düzenlenmesi ve ziyaret<br />
yerlerindeki sosyal tesislerin varlýðý o<br />
dönemde yaptýðýmýz çalýþmalar arasýnda yer<br />
almaktadýr. Bu hizmetlerin verilmesinde<br />
Hacýbektaþ Vakfý, H.B.V Dernekleri, Pir<br />
Sultan Abdal Derneði ve diðer kuruluþlardaki<br />
arkadaþlarla oluþturulan ekip çalýþmalarýnýn<br />
ve o dönemdeki hükümet yetkililerinin<br />
katkýlarý oldukça büyüktür.<br />
12 Eylül faþizminin solcu, demokrat<br />
insanlarla birlikte Alevi toplumuna büyük<br />
darbeler vurduðu dönem sonrasý yaþanan<br />
toparlanma sürecinde de bu arkadaþlarla<br />
birlikteydik. Sivas ve Gazi olaylarýnýn<br />
yaþanmasýna neden olan dinci ve faþist<br />
saldýrýlar sonrasýnda da bizler yaþatýlmak<br />
istenen kaos ve kargaþaya karþý ayakta<br />
durmasýný bildik. Yine bu ekip 16 Aðustos<br />
törenlerini devletin organizesinden alýp kendi<br />
öz gücüyle sivil toplum örgütleri ve Alevi<br />
Örgütleri iþ birliðiyle gerçekleþtirmeye baþladý<br />
ve Uluslararasý düzeyde sýnýrlarýmýzý ve<br />
gücümüzü geniþletme yolunda önemli<br />
çalýþmalar yaptý.<br />
Peki, bu süreçte hatalar yapmadýk mý?<br />
Altyapýyý ve örgütlenmeyi tamamlamadan<br />
Barýþ Partisinin kurulmasý elde ettiðimiz<br />
kazanýmlara da sekte vurdu. Tabanda<br />
yeterince onay bulmadan ve sadece Alevileri<br />
temsil eden bir siyasi oluþumun kýsýr ve<br />
yetersiz kaldýðýný gördük. Bu tecrübe bundan<br />
sonraki örgütlenme sürecinde nasýl bir yol<br />
izleyeceðimiz konusunda önümüzü açacaktýr.<br />
Deðerli dostlar;<br />
Bugün Alevi toplumunun iki önemli<br />
sorunu vardýr. Bunlardan birisi birlikteliði<br />
saðlayabilecek örgütlenmemizi<br />
gerçekleþtirmektir. Ýkincisi ise alevi<br />
düþüncesini günümüz koþullarýna nasýl<br />
uyarlayabiliriz sorusudur. Bu iki sorun<br />
birbirinden baðýmsýz olmasa da öncelikli<br />
olarak örgütlenmede yaþanan problemleri<br />
aþmak ve saðlýklý, tek baþlý ama çok sesliliðe<br />
önem veren bir oluþumu gerçekleþtirmektir.<br />
Alevi örgütlenmesindeki birçok dernek, vakýf<br />
gibi kuruluþlarýn sayýlarýnýn çokluðu ayrýþma<br />
ve kutuplaþmaya, her kafadan ayrý bir sesin<br />
çýkmasýna neden olmaktadýr.<br />
Tarihsel süreçte Aleviliðin merkezi bir<br />
örgütlenmesi vardý. Hacýbektaþ Veli tüm<br />
erenlerin bugün olduðu gibi serçeþmesiydi.<br />
Bu durum gücün<br />
bir arada tutulmasý<br />
açýsýndan<br />
merkeziyetçiliði<br />
ve tek sesliliði<br />
saðlýyordu. Bugün ise çok baþlýlýk çok soruna<br />
neden oluyor. Merkezileþme egemen devlet<br />
güçlerinin ezici politikalarýna yönelik ezilenin<br />
hakkýný savunan gerici ideolojiye karþý,<br />
Aleviliði sürekli baský altýnda tutan güçlere<br />
yönelik tavýr belirlemek açýsýndan çok<br />
önemlidir.<br />
Bizler bugüne kadarki taleplerimizde<br />
ýsrarlý olmaya devam etmeliyiz. Diyanet Ýþleri<br />
Baþkanlýðý kaldýrýlmalý, zorunlu din dersleri<br />
müfredat programýndan çýkartýlmalý, cem<br />
evleri yasal ibadet yerleri sayýlmalýdýr.<br />
Alevilik insan emeðini en yüce deðer<br />
sayan, insanýn insana köleliðinin ortadan<br />
kalkmasýný isteyen, toplumcu, demokrat,<br />
eþitlikçi, özgürlükçü, her tülü bireyselliðe<br />
karþý olan, barýþçý, Laik Cumhuriyet<br />
devrimlerini savunan ve Anadolu’nun tüm<br />
kültür deðerlerine sahip çýkan bir düþün<br />
biçimidir.<br />
Aleviliði var eden baþlýca nedenlerden bir<br />
tanesi mazlumun zalime karþý savaþýdýr.<br />
Bugün ülkemiz, gerek ülke içinde gerekse<br />
ülke dýþýnda büyük bir gerilimin ortasýndadýr.<br />
Ülkemizdeki terör eylemleri ve irticanýn<br />
geliþmesi kaygýlarýmýzý arttýrýrken yaný<br />
baþýmýzda Ortadoðu’daki savaþlar A.B.D. ve<br />
taraftarlarýnýn mazluma olan zulmüne karþý<br />
bizi taraf olmak zorunda býrakýyor. Bizlerin<br />
de felsefemize ve öðretimize yakýþýr þekilde<br />
barýþtan, demokrasiden yana bir birliktelik<br />
oluþturmaktan baþka bir çaresi yoktur.<br />
Ýçimizde de çok önemli görevlerde bulunan<br />
yetkili ve temsilcilerin sorumlu olduklarý<br />
topluluklara karþý vereceði mesajlar bu<br />
anlamda önem taþýyor. Özellikle Sayýn<br />
Belediye Baþkaný’nýn, Alevi toplumunun<br />
beklenti ve umutlarýný göz önüne alarak,<br />
vereceði mesajlara ve konuþmalara özen<br />
göstermesi gerekiyor.<br />
Bugüne kadar laik ATATÜRK<br />
CUMHURÝYETÝ ve ulusal birlikten yana<br />
olan kiþi ve kurumlara yönelik bölücülük<br />
suçlamalarýnýn bizleri ayrýþtýran ve bölen<br />
kavramlar olduðunun bilincinde olarak<br />
hareket etmeli, üslubu ve tavýrlarýna bu<br />
anlamda dikkat etmelidir.<br />
Saygýdeðer dostlar,<br />
Bugüne kadar elde ettiðimiz kazanýmlarýn<br />
kaybedilmemesi ve yeni kazanýmlar elde<br />
etmek için Hacýbektaþ Veli Kültür<br />
Derneði’nin oluþumunda yer alan biz üç eski<br />
belediye baþkanýný bir araya getiren de bu<br />
ortak kaygýlardýr. Bu birliktelik ve siyasi bir<br />
birliktelik deðildir. Ayrýþtýran ve bölen deðil,<br />
birleþtiren, toplumumuzun da beklentilerini<br />
göz önüne alarak oluþturulmuþ bir<br />
birlikteliktir. Hedeflerimizi hep birlikte<br />
belirleyip, kurum ve kiþilerle birlikte, tek<br />
ses, tek yürek olmak için hepimize büyük<br />
sorumluluklar düþüyor. Bu anlamda bizim<br />
sesimiz dilimiz olacak, yerel gazetemiz<br />
Suluca Karahöyük’e sahip çýkmamýz<br />
gerekiyor. Þu anda Hacýbektaþ içinde yayýn<br />
yapan gazetemizi yurtiçinde de daðýtýmý<br />
yapýlacak þekilde geliþtirip, ortak bir dil<br />
oluþturmanýn aracý olarak görmeliyiz. Bu<br />
gazeteyi ekonomik ve teknik açýdan<br />
destekleyerek, ayakta tutmanýn yolunu<br />
saðlamalýyýz. Hacýbektaþ Veli’nin “Bir olalým,<br />
iri olalým, diri olalým” þiarýný gerçekleþtirmek<br />
için, gelecek güzel günlerde hep birlikte<br />
olmak dileðiyle saygýlar sunuyorum!
Az Bulutlu<br />
En Yüksek 0 C 31<br />
En Düþük 0 C 14<br />
Ýsrail'in Lübnan ötesi Ortadoðu tehdidi<br />
Abu Þehmuz Demir<br />
Ýsrail’in stratejik merkezlerinin Ortadoðu’ya<br />
yönelik “Kuþatma ve Güvenlik Stratejisi”<br />
doðrultusunda, 28 Haziran’dan bu yana Filistin<br />
topraklarýnda hiç eksilmeyip hep devam eden<br />
iþgal hareketi, (sözde amacý bir Ýsrail askerinin<br />
[Gilad Þalid] kurtarýlmasý olan) amacýný yavaþ<br />
yavaþ aþýyor ve Ýsrail, boynunu Lübnan<br />
topraklarýna doðru uzatýyordu. 1975’ten 1989’a<br />
kadar devam eden Lübnan iç savaþýný Suriye,<br />
taraflarý El Taif kasabasýnda bir araya getirip<br />
arabuluculuk görevi üstlenerek bitirdi. Ancak,<br />
Ýsrail geçmiþ dönemlerde olduðu gibi bu süreçte<br />
de, Lübnan’a yönelik saldýrý ve iþgal hareketinin<br />
yaný sýra iç çatýþmalarýn yükselmesi için elinden<br />
ne geliyorsa onu yaptý. Dahasý, geçen yýlýn ilk<br />
aylarýnda muhafazakâr Refik Hariri ile baþlayýp<br />
Komünist Parti eski lideri Geroges Hawi ile<br />
devam eden bir dizi suikastler zinciri sürecine<br />
çekilen Lübnan, 1975 öncesi yaþanan ve iç<br />
savaþýn çýkmasýna neden olan mezhepler ve<br />
topluluklar arasý kaos dönemine sürüklenmeye<br />
çalýþýldý. Ancak duyarlý Lübnan halký böylesi<br />
bir oyuna gelmedi ama Ýsrail ve müttefikleri<br />
Lübnan’ýn hassas konumunu mozaik, etnik çok<br />
kültürlülüðünün fay hatlarýný sürekli tetiklemeye<br />
çalýþarak, halký birbirleriyle boðazlaþma sürecine<br />
çekmeye çalýþtý. Süreç içerisinde Ýsrail’in bu<br />
planý tutmadý ve tutmayýnca Lübnan’a direkt<br />
savaþ baþlattý.<br />
Ýsrail, Lübnan’ýn mozaik ve çokkültürlü<br />
etnik yapýsýndan dolayý geçmiþ dönemlerde<br />
olduðu gibi, iç savaþýn bitiminden sonra da<br />
sürekli Lübnan’da iç kargaþanýn peþinde<br />
olmuþtur. Ýsrail bu nedenle Lübnan topraklarýnýn<br />
1978’den bu yana iþgalinin yaný sýra, ülkedeki<br />
cemaatleri ve mezhepleri karþý karþýya getirmek<br />
için o dönemde olduðu gibi, yine (Beyrut’u<br />
Hermel’i Sur’u vs. gibi yerleri þuanda da<br />
bombalayarak, Þiileri, Sünnileri, Dürzileri,<br />
Marunileri [Hýristiyanlar] ) birbirleri ile karþý<br />
karþýya getirmeye çalýþýyor.<br />
Öte yandan Lübnan halkýna, ülkenin<br />
nüfusunun üçte birinden fazlasýný oluþturan Þiiler<br />
ve Þiiler içinde örgütlü olan Hizbullah’ýn varlýðý<br />
gerekçe gösterilerek, Lübnan toplumunu karþý<br />
karþýya getirmenin yolarý aranýyor. Çünkü BM,<br />
Ýsrail ve müttefiklerinin Hizbullah hareketinin<br />
silahsýzlandýrýlmasý (Hizbullah’ýn<br />
silahsýzlandýrýlmasý öyle çok kolay bir olgu deðil)<br />
için sürdürdükleri baskýlar içerde cemaatler arasý<br />
“sizin askeri varlýðýnýzdan veya gücünüzden<br />
dolayý ülke bombalanýyor” gibi tartýþma ortamýna<br />
çekilmeye çalýþýlýyor. Ve ayný güçler tarafýndan,<br />
savaþýn gerekçesini de dünyaya ve bölgeye bu<br />
cemaatin örgütlülüðüne baðlýyorlar.<br />
Ancak ABD, Almanya vs. gibi batý<br />
merkezlerinin, Ýsrail’in bir ülkenin baðýmsýzlýðýna<br />
yönelik tüm yeraltý sisteminin ve köprüler gibi<br />
stratejik noktalarýn bombalamasýna destek<br />
vermesi de Müslüman ülkelere karþý<br />
ikiyüzlülüktür.<br />
Bu nedenle, Hizbullah lideri Hasan<br />
Nasrullah Ýsrail’in saldýrýsýnýn ilk gününde El<br />
Mahar TV’sinde yaptýðý konuþmada, Ýsrail’in<br />
bölgede ve Lübnan halkýna yönelik sürdürdüðü<br />
savaþýn yaný sýra psikolojik savaþýna dikkat<br />
çekerek, “ulusal savunmadan bahsedecek<br />
olursak, öncelikle düþmanýn tanýmýnýn yapýlmasý<br />
gerek” diyor ve ekliyordu: “Bize göre Lübnan’ýn<br />
düþmaný, Ýsrail’dir. Ýsrail’in düþman olduðunu<br />
kabul eden kardeþlerle konuþmak doðaldýr ama,<br />
Ýsrail’i düþman kabul etmeyenlerle konuþmak<br />
vakit öldürmektir ve gereksizdir” diyor ve, kimi<br />
Arap ülkeleri ile içteki cemaatlerle birlikte Suriye<br />
karþýtý ve kendilerinin silahlý varlýðýna yönelik<br />
eleþtiride bulunanlarý kast ediyordu.<br />
Ýsrail’in, Lübnan topraklarýnda 1978’den bu<br />
yana dönem dönem estirdiði barbarlýk yeni<br />
olmadýðý gibi, son da olmayacak. Ýsrail<br />
uluslararasý emperyalizmden aldýðý sýnýrsýz destek<br />
ile 1978-82-93 ve 1996 yýllarýnda Lübnan<br />
topraklarýna<br />
girerek, Seabe,<br />
Kufer gibi<br />
topraklarý ve<br />
tepeleri iþgal ederek<br />
halen o topraklarý<br />
elinde<br />
bulundurmakta.<br />
Ýsrail elinde<br />
bulundurduðu ve<br />
kendisine ait<br />
olmayan bu<br />
topraklarýn yaný<br />
sýra, bu ülkeye<br />
yönelik çeþitli bahaneler öne sürerek, iþgal ve<br />
saldýrý hareketlerini her beþ yýlda tekrarlamýþtýr.<br />
Ýsrail’in þimdiki saldýrýsý 1982 yýlýnda FKÖ’ye<br />
yönelik yapýlan saldýrý gibi kapsamlý bir saldýrý.<br />
Geçmiþte de olduðu gibi, Ýsrail<br />
politikacýlarýnýn hep bir aðýzdan “Kuzey sýnýrýmýz<br />
Hizbullah’dan dolayý tehlike içeriþinde” gibi<br />
çeþitli argümanlarla bölge devletlerine dayattýðý<br />
ve BM tarafýnda belirlenen çizgiler tam olarak<br />
“sýnýrlarýmýzý yansýtmýyor ve isteklerimize denk<br />
düþmüyor” anlayýþýyla yayýlmacý politikada ýsrar<br />
ediyor. Ýsrail Siyonizm’in yetiþtirdiði ve tüm<br />
ömrünü Araplara karþý savaþlarla geçiren<br />
Ortadoðu’nun Napolyon’u Ariel Þaron,<br />
“sýnýrlarýmýzda Suriye ve Ýran tarafýndan<br />
desteklenen, Hizbullah en büyük korkumuz.<br />
Hizbullah aracýlýðýyla Lübnan’da etkisini<br />
gösteren Suriye, Irak’ta terörist örgütleri<br />
destekleyerek endiþelerimiz artmaktadýr” demiþti.<br />
Ve Suriye’ye yönelik bilinen süreç<br />
iþletilerek, Suriyelilerinin deyimiyle “Bir elmanýn<br />
iki yarýsý” dediði, Lübnan’ýn 30 yýllýk askeri<br />
varlýðýna son verildi. Suriye üzerinde uluslararasý<br />
tehditler yoðunlaþtý.Yani Ýsraillilere göre bölgede<br />
rüzgar yanýlýp da sýnýrýn ötesine cansýz bir þeyi<br />
fýrlatsa bunun suçlusu kadim düþman olarak<br />
gördüðü Suriye’dir.<br />
Bu nedenle Ýsrail Genelkurmay Baþkaný<br />
Dan Halutz, “asýl düþmanlarýmýz aha þu daðlarýn<br />
ardýnda” diyor ve Suriye’yi parmaðýyla<br />
gösteriyordu. Ýsrail’in yayýlmacý savaþ politikalarý<br />
Ýsrail’in þu an bölgede<br />
ilerletmek istediði savaþ<br />
stratejisi, Filistin’i,<br />
Lübnan’ý aþan Suriye’yi<br />
hatta Ýran’ý<br />
kapsayabilecek bir<br />
çýlgýnlýðýn stratejisidir.<br />
sürdürmesindeki<br />
kaygý ise, coðrafi<br />
olarak kuþatýlmýþ<br />
Arap dünyasýnda<br />
kendilerine Kudüs<br />
Kralý Salamo<br />
tarafýndan keþf edilen ve Kitab-ý Mukaddes’in<br />
vaat ettiði topraklara sahip olamamanýn<br />
dürtüsüyle hareket edip saðý solu bombalamasý.<br />
Ýsrail Siyonist rejimi gelecek korkusuyla bugün<br />
Filistin’i, Lübnan’ý ve yarýn bir baþka sýnýrýn<br />
çizgilerini çiðnemek onun bugünkü saldýrýlarýnýn<br />
tek temelini oluþturuyor. Ýsrail’in þu an<br />
bölgede ilerletmek istediði savaþ stratejisi,<br />
Filistin’i, Lübnan’ý aþan Suriye’yi hatta Ýran’ý<br />
kapsayabilecek bir çýlgýnlýðýn stratejisidir.<br />
Zira 1990’lý yýllardan sonra Ortadoðu’da 1<br />
ve 2. Körfez Savaþý vs. gibi çeþitli krizler<br />
bölgedeki güç dengelerini Ýsrail lehine çevirdiði<br />
gibi, Ýsrail çýlgýnlýðý da gün geçtikse artmýþtýr.<br />
Ýsrail’in bölge topraklarýna yönelik geliþtirdiði<br />
“Beka stratejisi” doðrultusunda Lübnan iç savaþla<br />
parçalanmalý, Müslüman toplumu ve özellikle<br />
daimi düþman olarak algýladýðý Hizbullah’ýn beli<br />
kýrýlmalý ve yönetimden tasfiye edilmeliydiler.<br />
Ülke yönetimi gerici faþist Falanjist (El Ketabi)<br />
partileri gibi örgütlenmelere býrakýlmalý ve Doðu<br />
Arap ile Batý Arap ülkelerinde mümkünse iç<br />
çatýþmalar hýzlandýrýlmalýydý. Bu strateji<br />
doðrultusunda, Ortadoðu’da Ýsrail devleti lehine<br />
kriz ve sorunlar kullanýlarak, Ýsrail ekonomisinin<br />
konumu bölgede pekiþtirilmeli ve bölgenin iþsiz<br />
insan potansiyeli ülke lehine kullanýlmalýydý.<br />
Bu doðrultuda da Ýsrail siyasal ve stratejik<br />
hedeflerine yakýnlaþmanýn hatlarýný oluþturmaya<br />
çalýþýyor.<br />
Ýsrail’in bu ve buna benzer çeþitli stratejiler<br />
doðrultusundaki<br />
amacý, ülkesinin<br />
Ortadoðu’daki<br />
güvenliðini saðlama<br />
almak ve Yahudi<br />
ulusunun siyasal ve<br />
ekonomik<br />
egemenliðini üstün<br />
kýlmakla birlikte<br />
Samariya ve<br />
Yahuda’da yaþamýþ<br />
hahamlarýn<br />
hayallerinin<br />
gerçekleþtirmek. Bu<br />
içgüdülerle hareket eden Ýsrail rejimi yarým asrý<br />
aþkýndýr devlet terörünü Ortadoðu’da resmi<br />
olarak sürdürdüðü gibi, bölgenin çatýþmacý tarafý<br />
olup, Ortadoðu’nun huzuruna ve gidiþatýna<br />
çomak sokan çizgide hareket etmiþtir ve ediyor<br />
da.<br />
Ýsrail’in, Ortadoðu’nun çokkültürlü merkezi<br />
olan Lübnan’a saldýrýsý uluslararasý çeþitli<br />
destekçilerinin yaný sýra, baþta bölge devletleri<br />
olmak üzere saldýrýya tepkilerle birlikte çeþitli<br />
cephelerden devam ediyor. Üç haftadýr Filistin<br />
toraklarýnda Ýsrail vahþetinin devam etmesine<br />
raðmen bir araya gelmeyen ve her bir araya<br />
geliþlerinde de Ýsrail ve batý maðrurlarýna karþý<br />
hiçbir ciddi karar alamayan Arap Birliði’nin, bu<br />
yazý kaleme alýndýðý sýrada Mýsýr’da bölgesel<br />
sorunlarý gündemlerine alan gecikmeli toplantýsý<br />
devam ediyordu. Bana göre Arap Birliði 2003’te<br />
ABD ve müttefiklerinin Irak’ýn iþgal edilmesinde<br />
ciddi kararlar alamadýklarý gibi, Ýsrail’in Lübnan<br />
saldýrýsýna yönelik de ciddi kararlar almadan<br />
toplantýyý sonuçlandýracaklardýr. Yani Suriye<br />
Devlet Baþkaný Beþar Esat’ýn, Irak’ýn iþgaline<br />
yönelik Arap Birliði’nin Þerm-el Þeyh<br />
toplantýsýnda dediði gibi, “Saddam Hüseyin’i<br />
görmedim yakýndan tanýmam etmem. Ayrýca<br />
biri, karþýsýndakini sevebilir veya ondan nefret<br />
edebilir. Bunlar kiþisel tavýrlardýr. Ancak ortada<br />
basit bir soru var: Irak’a saldýrý konusunda<br />
anlaþmazlýða düþme hakkýmýz var mý? Irak’ý<br />
seviyor muyuz, sevmiyor muyuz? Irak’ýn<br />
vurulmasýndan yana mýyýz, deðil miyiz? Eðer<br />
Irak’a saldýrýyý haklý buluyorsak, o zaman<br />
buradaki zirvede toplanmamýzýn ne anlamý var?<br />
Arap Birliði Örgütü’nün varlýðýndan<br />
bahsetmemiz boþuna deðil mi?” (Aktaran Faik<br />
Bulut, Araplarýn Gözüyle Irak Ýþgali) diyerek,<br />
adeta bugünkü Lübnan sorununa da parmak<br />
basmýþ oluyordu. Doðrudur, Arap zirvesine<br />
katýlanlarýn Lübnan konusunda görüþ ayrýlýðý,<br />
mezhep ve inanç farklýlýðý olabilir; ancak<br />
Lübnan’ýn Ýsrail tarafýndan vurulmasýna bu dar<br />
görüþ ve bakýþ açýþýyla yaklaþýldýðý sürece (öyle<br />
de olacak), Ýsrail Ortadoðu’da at oynatmaya<br />
devam edecektir. Oysa ellerinde Ýsrail’e ve savaþý<br />
destekleyen Batý merkezlerine karþý birçok<br />
olanaðýn olmasýna raðmen, bu vahþetin bir an<br />
önce önünün alýnmasýnda yine maval<br />
davranacaklardýr.<br />
G-8’lerin Rusya’daki zirvesine katýlmak<br />
için Almanya’ya giden G. Bush, meslektaþý<br />
Almanya Baþbakaný Angela Merkel ile birlikte<br />
“Ýsrail’in kendini savunma hakký olduðunu”<br />
utanmaz bir hâyâ ile söyleyerek Ýsrail’in saldýrýya<br />
devam etmesi mesajýný veriyordu. Ayný kýtanýn<br />
diðer bir ülkesi olan Fransa ise, Ýsrail’in “orantýsýz<br />
güç kullanmasýný” protesto ediyordu. Çünkü<br />
Lübnan’ýn siyasi sistemi 1943’te Fransa, Suriye<br />
ve Lübnan arasýnda yapýlan Ulusal Pakt (El<br />
Misak El Vatani) gereðince, ülkenin en tepesinde<br />
Maruniler, ikinci yani baþbakanlýk Sünnilerin<br />
ve üçüncü kademedeki meclis baþkanlýðý gibi<br />
bazý bakanlýklar da Þiiler ve Dürzilere verilir.<br />
Fransa Lübnan’daki bu mozaik sistemin<br />
devamýndan yanadýr. Bu nedenle Ýsrail’in Lübnan<br />
saldýrýsýna Fransa’nýn, Avrupa’nýn diðer<br />
ülkelerinden farklý dil kullanmasýnýn ve Ýsrail’i<br />
“orantýsýz davranmakla” eleþtirmesinin altýnda<br />
hem ülkede bulunan 20 bin civarýndaki<br />
vatandaþýnýn hem de Ulusal Pakt çerçevesinde<br />
ülke üzerinde uluslararasý tarihsel geçmiþe sahip<br />
olmasýnýn nedeni var.<br />
Özetle Ýsrail, Lübnan ve diðer Ortadoðu<br />
bölgelerinin de fay hatlarýný önümüzdeki süreçte<br />
tetiklemeyi sürdürecek. Bölge dengelerini Batý<br />
merkezleri, Ýsrail lehine çevirmeye çalýþtýðý<br />
sürece ve bu merkezlerin Ýsrail’e verdiði sýnýrsýz<br />
destek ile Ýsrail yayýlmacý politikada ýsrar<br />
edecektir. Ayrýca Ýsrail, baþta ABD olmak üzere<br />
Batý’yla Ýran ve Suriye arasýndaki gerginlik<br />
devam ettikçe bu gerginlik Ýsrail’in iþine<br />
yarayacaktýr. Bu nedenle Ýsrail’in bölgeye yönelik<br />
tehditleri ABD’nin benzer tehditlerinden ayýrt<br />
edilemez tehlike içermekte. Þöyle ki; Ýsrail’in<br />
bölge ülkelerine yönelik sürdürdüðü çok yönlü<br />
tehdit ve psikolojik savaþ ister istemez Ýran’ý ve<br />
Suriye’yi de içine alacaktýr. Özellikle Ýran,<br />
Ýsrail’in Lübnan’ýn içine girmesine ve karada<br />
Hizbullah’la çatýþmasýna, “siyasal egemenlik”<br />
anlayýþýna yönelik bir tehdit olarak görecek,<br />
algýlayacak ve karþý koymaya kalkýþacaktýr. O<br />
zaman da felaketler/facialar ve El Nekba’lar<br />
yaþanmýþ olur.<br />
Kýsacasý Ýsrail elli yýlý aþkýndýr bölgede<br />
ateþle oynadýðý gibi, bugün de bölgenin<br />
geleceðine yönelik ateþle oynamakta. Bu vahþete<br />
ve zulme karþý çýkýlmalýdýr. Ýsrail’in saldýrýsý salt<br />
Hizbullah meselesi deðil. Onun “yeni sýnýrlarý”<br />
belireme çerçevesinde Ortadoðu halklarýnýn<br />
topraklarýndan bir parça daha fazla koparmak<br />
ve adým adým Ortadoðu’da egemenliðini<br />
pekiþtirme amacýdýr. Bu nedenle ülkesinin gerici<br />
ve baskýcý rejimlerinden kaçýp Ortadoðu’nun<br />
Lübnan’ýnda nefes almýþ siyasetçiler, Ýsrail’in<br />
bu vahþeti ve zulmü karþýnda Lübnan halkýna<br />
destek çýkýlmalý ve Ýsrail’in yayýlmacý siyasetine<br />
karþý durmalýdýr.<br />
Kebap Çeþitleri ile<br />
halkýmýzýn hizmetindedir.<br />
Adres: Aþýklar yolu Cumhuriyet Parký yaný<br />
HACIBEKTAÞTel: 0 532 394 88 85<br />
Mucur Tel: 0386 812 56 62<br />
SERVÝS BÝZE<br />
AÝTTÝR