05.01.2014 Views

203 - Hacibektaslilar

203 - Hacibektaslilar

203 - Hacibektaslilar

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Türkiye Sivas sanýklarýný istemeyi bilememiþ<br />

Türkiye eksik evrakla katil istemiþ<br />

Türk kökenli Almanya<br />

milletvekilleri Dr.<br />

Hakký Keskin ve<br />

Hüseyin Kenan Aydýn,<br />

Almanya Federal<br />

Hükümeti'ne, bu<br />

ülkede yaþayan 10<br />

Sivas katliamý<br />

hükümlüsünün<br />

Türkiye'ye neden iade<br />

edilmediðini sordu.<br />

Alman Hükümeti, bu<br />

konudaki Türkiye'nin<br />

iki iade baþvurusunun<br />

geçerli sayýlmadýðýný; baþka bir iade<br />

talebinin, iade dosyasýnda kaçaða atfedilecek bir suç unsuru<br />

bulunmadýndan onaylanmadýðýný; baþka bir Sivas mahkumunun ise<br />

Deprem deðil, kapitalizm öldürür<br />

Birgün kýþýn ayazýný, yazýn<br />

bunaltýcý sýcaðýný<br />

yalýtamayan ve dað<br />

baþlarýna, otoyol kenarlarýna<br />

kurulmuþ prefabrik evler ya<br />

da çadýrlar görürseniz, bilin<br />

ki bu evler artýk ayrý bir vatandaþ türü olarak<br />

kategorize edilen "depremzedeler"e aittir.<br />

Çünkü Rizeli, Diyarbakýrlý ya da Afyonlu<br />

demek nasýl bambaþka dokularýn ve kültürlerin<br />

insanlarýný betimliyorsa, "dep-remzede"<br />

sözcüðü de ayrý bir anlam dünyasýný<br />

tanýmlamak için kullanýlýyor.<br />

Þah Hatayi (Þah Ýsmail)<br />

(1487- 1524)<br />

Kýrklar Meydanýna Vardým<br />

Gel Beri Ey Can Dediler<br />

Ýzzet Ýle Selam Verdiler<br />

Gel Ýþte Meydan Dediler<br />

Þah Hatayi'm Nedir Halin<br />

Hakk'a Þükr Et Kaldýr Elin<br />

Gýybetten Kese Gör Dilin<br />

Her Kula Yeksan Dediler<br />

Ýran'da Safevi soyundan gelen bir Türk.<br />

Erdebil'de doðdu. Ana tarafýndan Uzun<br />

Hasan'ýn torunu Bilki Aka'nýn oðludur.<br />

Babasý Haydar'ýn ölümünden (1488)<br />

sonra dayýsý tarafýndan iki kardeþiyle birlikte<br />

düþmanlarýndan kaçýrýlarak Þiraz'a<br />

“Katýlým ve<br />

kazancýmýz düþük”<br />

Vatandaþ<br />

“ineceðimiz yere<br />

daha beþ yüz<br />

metre var,<br />

üstümüz toz<br />

oluyor. Ben size<br />

Fotoðraf:Deniz Kaim<br />

bunun için mi<br />

para ödüyorum” diyor. “Müþteriyi memnun<br />

etmek için müþterinin istediði noktaya kadar<br />

götürülmesinin, tedirgin edilmemesinin<br />

gerektiðini belirten Cafer Mutlu yetkililerden<br />

bu soruna çözüm getirilmesini istiyor.<br />

mahkeme<br />

kararýyla mülteci<br />

statüsü kazandýðý<br />

için Türkiye'ye<br />

iade edilmediðini<br />

açýkladý. Bunun<br />

üzerine; CHP<br />

istanbul<br />

Milletvekili Ali<br />

Rýza Gülçicek,<br />

Adalet<br />

Bakanlýðýna, Sivas<br />

mahkumlarýný<br />

iadesinde yaþanan<br />

sorunlarýn<br />

gerekçelerini<br />

sordu.<br />

Hacýbektaþ ve Aleviler<br />

Resmi törenlerden bir gün önce, Alevi<br />

Bektaþi Federasyonu, Avrupa Alevi<br />

Birlikleri Konfederasyonu ve<br />

Hacýbektaþ'taki Hacý Bektaþ Veli Kültür<br />

Derneði'nin birlikte organize ettiði<br />

toplantýda ve ayný günün akþamý Hacý<br />

Bektaþ Veli Postniþin'i Velayettin<br />

Ulusoy'un konuþtuðu, Dertli Divani'nin<br />

yürüttüðü ve 5 bin kiþinin katýldýðý<br />

Cem'de de açýkça belirtildiði gibi, ne<br />

alternatif bir tören düzenleniyordu, ne<br />

de törenler protesto ediliyordu. Nitekim<br />

Alevi kuruluþlarý yayýnladýklarý<br />

bildiride, "yolumuzun ve öðretimizin<br />

gereði, kurumlarýmýzýn amaçlarý doðrultusunda etkinlik ve çalýþmalar yapýyoruz. Alevi<br />

kimliðinin yok sayýlmasýna, Alevilere yönelik hak ihlallerine karþý etkinlik yapýyor ve<br />

mücadele ediyoruz" belirlemesini yaptýktan sonra yaklaþýmlarýný açýkça ifade ediyorlardý:<br />

Aleviler bu günleri aþacak...<br />

Aleviler tartýþma kültürüyle yetiþtiklerinden kolay kolay<br />

tek ses olamýyorlar.<br />

yeni kurulan Alevi televizyonlarýndaki ayrýþmalar,<br />

söylem farklýlýklarý beni kaygýlandýrmýyor sizi de<br />

kaygýlandýrmasýn en önemlisi Alevilere uzak ve sevgisiz<br />

kalmayýn.<br />

Ýzleyin göreceksiniz, tüm Alevi örgütleri yaþamsal<br />

konularda tek ses olabiliyorlar. Ötesi doðal deðil mi?<br />

"ÝNCÝNSEN DE ÝNCÝTME" MÝ?<br />

Anadolu, Aleviliði ve Bektaþiliði dünyaya bakýþ açýsý, hoþgörü kültürü ve Yunus Emre'nin<br />

güzel sözüyle, 72 milleti eþit gören bir felsefedir.<br />

O nedenle Alevi öðretisini öðrenmek ve paylaþmak için Alevi olmak gerekli deðildir. Ýnsan<br />

olmak yeterlidir.<br />

ALEVÝ HALK HAREKETLERÝNDE<br />

“BAÞINI ALIP GÝTMEK” DEÐÝL,<br />

“BAÞINI VERMEK” VARDIR:<br />

KIZILBAÞLIK VE KIZILBAÞLAR<br />

Ýsmail Kaygusuz<br />

“Safevi tahtýna oturduktan sonra, diyor<br />

Savory, on yýl gibi kýsa bir dönem içinde<br />

Þah Ýsmail, gerçekten de Ceyhun'dan<br />

Baðdad'a uzanan bir imparatorluk<br />

oluþturmuþtu. 1503'de orta ve güney Ýran'i,<br />

1504'de Hazar denizi kýyýlarýný, 1505-7'de<br />

Diyarbakýr'i alarak tüm Doðu Anadolu'yu,<br />

1508'de Baðdad'la birlikte güneybatý Ýran'ý<br />

tam egemenliði altýna aldý. 1512'de<br />

Ceyhun'un doðusuna kadar ilerledi; Herat,<br />

Meºed ve Tus'u alarak tüm Horasan'a sahip<br />

oldu oldu. (R. M. Savory, “Safavid Persia”<br />

The Cambridge History of Islam I,<br />

Cambridge-At The University Press, 1970,<br />

s.399)<br />

Ancak Þah Ýsmail, 1509’da Yýldýz Daðý<br />

toplantýsýndan sonra kendisine asker<br />

vermeyen Anadolu Kýzýlbaþlarýný yüzüstü<br />

býrakmýþtýr.<br />

Sulucakarahöyük<br />

abonelerine!<br />

Sulucakarahöyük’ün baþta gelen<br />

gelir kaynaðý ödediðiniz abone<br />

bedelleridir. Gazetemizin yayýn hayatýna<br />

devam edebilmesinin yolu abone<br />

bedellerinin peþin ödenmesinden<br />

geçmektedir. Bu gazete 8 aydýr 20 Ykr.<br />

ederle satýlmaktadýr. Her gün kaðýtçýya,<br />

kalýpçýya, mürekkepçiye olan borcumuz<br />

artmaktadýr. Bu nedenle Hacýbektaþ<br />

içindeki abonelerimiz bir aylýk abone<br />

bedelini (7.5 ytl), Hacýbektaþ dýþýndaki<br />

abonelerimiz ise, üç aylýk ya da altý aylýk<br />

abone bedelini (35 ytl ya da 70 ytl)<br />

Hacýbektaþlýlar<br />

A. Þ. posta çeki :515 67 63 no’lu hesaba<br />

yatýrmalarý gerekmektedir.<br />

Ödemelerini yapan abonelerimizin<br />

karahoyukabone@gmail.com<br />

elektronik posta adresine açýklayýcý<br />

bilgi vermeleri ya da<br />

0 384 441 39 47 nolu telefona durumu<br />

bildirmeleri iþlerimizi kolaylaþtýracaktýr.<br />

Hepimize kolay gelsin!<br />

Hacýbektaþ'ta þenlik var<br />

Yaklaþýk 150 bin kiþinin<br />

katýlacaðý belirtilen þenlikte, 3<br />

bin çadýr kurularak. Ayrýca,<br />

yanýnda çadýr getirenler için de<br />

yer ayrýldý. Törenlere bir süredir<br />

katký saðlayan Þiþli Belediyesi,<br />

bu yýl 80 personel, 250 çadýr, 50<br />

otobüs desteði veriyor.<br />

Hacýbektaþ Belediye Baþkaný Ali Rýza<br />

Selmanpakoðlu, etkinliklere tüm siyasi parti genel<br />

baþkanlarý, bakanlar ve milletvekillerini davet<br />

ettiklerini belirtirken, CHP lideri Deniz Baykal'ýn<br />

katýlmasýnýn kendilerini mutlu edeceðini vurguladý.<br />

Ol açýk üzerine<br />

Bugünlerde solla futbol<br />

arasý çok sýký fýký. Özellikle<br />

2002 Dünya Kupasýnda<br />

Türkiye` nin 3. olmasýnýn<br />

getirdiði popülerlikle<br />

baþlayan bu iliþki<br />

bugünlerde doruklarda<br />

geziyor. Ayrýca solcu aydýnlarýmýz bu ise baþka bir<br />

önem gösteriyor. Futbolla ilgili yazýlar oldukça<br />

yer kaplýyor.<br />

BEKTAÞ ECZANESÝ<br />

Ecz. Tel: 441 31 39<br />

Ev Tel: 441 30 39<br />

GÜNEÞ ECZANESÝ<br />

Ecz. Tel: 441 29 45<br />

Ev Tel: 441 29 45<br />

HACIBEKTAÞ ECZANESÝ<br />

Ecz. Tel: 441 35 62<br />

Ev Tel: 441 31 75<br />

Anma etkinlikleri nedeniyle14 - 20 Aðustos tarihleri arasý tüm eczaneler nöbetçidir.


2 21 Aðustus 2006 Pazartesi<br />

Aleviler bu günleri aþacak...<br />

Yaþar Seyman - ASMÝN<br />

Alevileri nedense hep iki kadýn sesiyle<br />

yazarým.<br />

Lizbon'da dinleme þansý yakaladýðým<br />

"Bayan Akdeniz" yada "Fa-do'nun Divasý"<br />

Amalia Rodrigues, dinleyerek '2 Temmuz'<br />

yazýlarýmý nakýþlarým. O buðulu, o ölümsüz<br />

sesle, o karanlýk yazgýyý aydýnlatýrým...<br />

Bir de Alevilerin deyiþ sesi vardýr ki; o artýk<br />

dünyaya sesleniyor.<br />

O, sevdiðim kadýn seslerden Sabahat<br />

Akkiraz.<br />

Onunla, Almanya yolculuðunda uçakta<br />

buluþtuk, söyleþtik, gökyüzünde kuruldu sevgi<br />

baðýmýz, bulutlar gibi ak, yumuþacýk, bereketli...<br />

Aleviler, her yýl olduðu gibi yine aðustos<br />

ayýnda 'Serçeþme'de buluþuyorlar.<br />

Alevilerin inanç merkezi Hacý Bektaþ Veli'ye<br />

tüm dünya Alevileri koþacak.<br />

Üç güzelleri sözle, sazla, semahla coþacaklar.<br />

Özcesi, Alevi örgütleri " Serçeþme"de binlerce<br />

canla bir araya gelip cem olacaklar...<br />

Hacý Bektaþ Veli törenlerini izleyin<br />

soluklanacaksýnýz.<br />

Çünkü Aleviler semahlarýnda sevgiye,<br />

hoþgörüye, dostluða ve barýþa pervaneler gibi<br />

dönecekler.<br />

sayarým/ Yani Doðuyla Batý arasýnda /Gidip<br />

gelmek en iyi olsa gerek"gibi Avrupa'daki ve<br />

Türkiye'deki Alevi örgütlerinin tüm<br />

etkinliklerinde duyduklarýmý, yaþadýklarýmý<br />

zaman, zaman sizlerle paylaþýrým :<br />

yanlýþlarý da Alevilerin yaptýðý yanlýþlarý da<br />

söylemeli, yazmalý, deðil mi?<br />

Aleviler tartýþma kültürüyle yetiþtiklerinden<br />

kolay kolay tek ses olamýyorlar.<br />

Alevi öðretisidir.<br />

Çünkü Alevi öðretisinde kadýn dünyadýr.<br />

Doðurandýr.<br />

Onu yaratan, doðurgan yaratmýþtýr.<br />

O nedenledir ki; Alevi inancýnda kadýn erkek<br />

yaþamýn her alanýnda yan yanadýr.<br />

Ceme birlikte katýlýrlar, semahta yan yana<br />

dururlar.<br />

Kadýnlarda erkeklerle kanat çýrparlar.<br />

Cemde demi kadýnlar sunmaz, onlar<br />

lokmacýdýr.<br />

Semah sonunda erkek kadýnýn ayaðýna deðil<br />

omzuna niyaz eyler.<br />

Yine de günümüzde öðretide var olan kadýn,<br />

Alevi örgütlerinde özlenen konumda deðildir...<br />

Pir Sultan Abdal, Aleviler'deki kadýn<br />

sevgisini öyle güzel anlatýr ki :<br />

"Gel benim ey güzel servi çýnarým Yüreðime<br />

ateþ düþtü yanarým Kýblem sensin, yüzüm sana<br />

dönerim Mihrabýmdýr kaþlarýnýn arasý... "<br />

Ýlki bilim insaný ve yazar Ýrene Melikoff'a,<br />

ikincisi bu yýl yine bir kadýna verilen 'Dostluk<br />

ve Barýþ Ödülü'nü alan gazeteci-yazar Miyase<br />

Ýlknur'u kutluyorum.<br />

Ve Hacý Bektaþ ilçesinin ilk kadýn<br />

kaymakamý Elif Nur Bozkurt'u, Cumhuriyet<br />

kadýnýna güzel örnek olmasý ve katkýlarýndan<br />

ötürü selamlýyorum...<br />

Siz hiç pervaneler gibi döndünüz mü?<br />

Biz, devrimciliðimizin ilk yýllarýnda Alevi<br />

dedelerini dinlemek bir yana kovar gibi yaptýk.<br />

Dünya görüþümüzün bizi anlatmaya<br />

yettiðini söyledik.<br />

'Bir de Alevi öðretisi ile mi uðraþacaktýk.<br />

Oysa, kendi penceremizden Anadolu'ya bakýyor<br />

ve yorumluyorduk.<br />

Yýllar sonra kavradýk ki; yasaklanan, yok<br />

sayýlan Alevi öðretisine, yok edilen kaynaklara,<br />

sözlü tarihçilere bizler de katkýmýzý esirgemiþiz...<br />

Hiçbir zaman 'Alevilik ' varlýk nedenim<br />

olmadý.<br />

Evrensel bir uðraþ olan sendikacýlýkla var<br />

oldum.<br />

Sendikacýlýk tüm dinleri, dilleri, cinsleri, renkleri,<br />

halklarý kucaklayan bir uðraþ.<br />

Bir de sendikalarýn 'hoþgörü okul'u olduðunu<br />

savuna geldim.<br />

Sendikal uðraþ Alevilikle öylesine özdeþti<br />

ki; Alevi bir ailenin çocuðu doðmanýn güzellikleri<br />

ile emek dünyasýndaki mücadelemi<br />

sürdürüyorum...<br />

Son altý yýldýr, Goethe'nin, Batý Doðu<br />

Divaný'nda söylediði gibi:<br />

"Doðu ile Batý/Artýk ayrýlamaz birbirinden<br />

/Akýllýca iki dünya arasýnda /Sallanmayý makbul<br />

Türkiye ve Avrupa köprüsünü yol eyleyen<br />

Hüseyin Gazi Metin Dede, "Dinim sevgi kýblem<br />

insan" diyor.<br />

Hacý Bektaþ Veli topraklarýnda yatan ozan<br />

Aþýk Mahsuni Þerif, yýllar önce bir þiirinde<br />

bugün aðladýðýmýz Ortadoðu için bakýn nasýl<br />

sesleniyor:<br />

"Koca dünya neden size inandý/ Daðlar<br />

alev aldý denizler yandý/ Yazýk Ortadoðu kana<br />

bayandý/ Tarih gönlümüzü kýrdý da gitti."<br />

var...<br />

Altý yýldýr<br />

tüm etkinliklerde<br />

ve en son<br />

Erzincan'da<br />

yapýlan 3. Alevi<br />

Festivali'nde;<br />

Aleviliði<br />

siyasallaþtýrmak<br />

yerine Aleviler<br />

olarak siyasallasýn<br />

sözlerim alkýþlarla<br />

karþýlanýyor.<br />

nedenle<br />

korkmayýn,<br />

Alevilerin<br />

'Alevicilik'<br />

yapmalarýna engel<br />

olacak güçte<br />

evrensel öðretileri<br />

Bir de 'Bizim Aydýnlar 'ýn diline, kalemine<br />

'Aleviler' ne kadar az takýlýyor?<br />

Geçtiðimiz ay Hürriyet'in baþ yazarý Oktay<br />

Ekþi, " Eline, beline, diline" sahip olmak derken;<br />

Alevilerin, temel ilkesi diye yazamýyor.<br />

Oysa gümbür, gümbür Alevilere yapýlan<br />

Bakýn örgütler arasý tartýþmalar, yeni kurulan<br />

Alevi televizyonlarýndaki ayrýþmalar, söylem<br />

farklýlýklarý beni kaygýlandýrmýyor sizi de<br />

kaygýlandýrmasýn en önemlisi Alevilere uzak ve<br />

sevgisiz kalmayýn.<br />

Ýzleyin göreceksiniz, tüm Alevi örgütleri<br />

yaþamsal konularda tek ses olabiliyorlar. Ötesi<br />

doðal deðil mi?<br />

"ÝNCÝNSEN DE ÝNCÝTME" MÝ?<br />

Anadolu, Aleviliði ve Bektaþiliði dünyaya<br />

bakýþ açýsý, hoþgörü kültürü ve Yunus Emre'nin<br />

güzel sözüyle, 72 milleti eþit gören bir felsefedir.<br />

O nedenle Alevi öðretisini öðrenmek ve<br />

paylaþmak için Alevi olmak gerekli deðildir.<br />

Ýnsan olmak yeterlidir.<br />

"Erkek diþi sorulmaz, muhabbetin dilinde<br />

Hakkýn yarattýðý her þey, yerli yerinde Bizim<br />

nazarýmýzda, kadýn erkek farký yok. Noksanlýk<br />

da eksiklik de, senin görüþlerinde." Hacý Bektaþ<br />

Veli<br />

Anadolu Alevi-Bektaþi öðretisinde kadýn<br />

ses vermiþtir.<br />

Bacýyan-ý Rum'un Kadýncýk Ana'dan, el<br />

alan ve günümüze sürümü olan kadýnlarýmýz,<br />

aydýnlanma devriminin öncüleri olarak, bugün<br />

siyasi partilerde, sivil toplum örgütlerinde, sanatta<br />

seslerini duyurmayý sürdürüyorlar.<br />

Alevi toplumunda kadýnýn önde olmasý Alevi<br />

ve Bektaþi öðretisinin yansýmasýdýr.<br />

Hacý Bektaþ Veli'nin yetiþtirdiði Kadýncýk<br />

Ana'dan günümüze gelen kadýnlarýn<br />

yaþamlarýnda hep mücadele egemendir.<br />

Alevi ve Bektaþi kadýnlarýnýn yollarýný açan<br />

Büyük düþünür Hacý Bektaþ Veli, "Ýncinsen<br />

de incitme" diyor.<br />

Oysa,<br />

Madýmak Müze yapýlmayarak,<br />

'Cem Evleri Ýnanç Merkezi' tanýnmayarak,<br />

'Zorunlu Din Dersleri' kaldýrýlmayarak ve<br />

de Kültür Bakanlýðý'na baðlý "Müze" statüsündeki<br />

Hacý Bektaþ Veli dergâhýna para ödeyerek giren<br />

Alevilerncitilmiyor mu?<br />

GEREKLÝ TELEFONLAR<br />

Kaymakam 441 30 09<br />

Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10<br />

Sos. Yar. ve Day. 441 39 77<br />

Özel Ýdare 441 31 01<br />

Nüfus 441 31 02<br />

Belediye Baþkanlýðý 441 37 44<br />

441 30 17<br />

Milli Eðitim Müd. 441 30 16<br />

Halk Eðitim Müd. 441 30 48<br />

Askerlik Þubesi 441 30 10<br />

Kapalý Spor Salonu 441 35 20<br />

Devlet Hastanesi 441 30 15<br />

Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32<br />

Tapu Sicil 441 32 49<br />

C.Savcýlýðý 441 30 18<br />

Adliye 441 35 38<br />

Adliye 441 30 18<br />

Kütüphane 441 30 19<br />

Müze 441 30 22<br />

Turizm Danýþma 441 36 87<br />

Emniyet Amirliði 441 26 97<br />

Karakol Amirliði 441 36 66<br />

Jandarma 441 30 52<br />

Ýlçe Tarým 441 30 20<br />

Lise 441 37 74<br />

Kýz Meslek Lisesi 441 31 08<br />

Mal Müdürlüðü 441 30 56<br />

Kadastro 441 35 37<br />

Karaburna Belediye 453 51 30<br />

Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29<br />

PTT. 441 35 55<br />

T.M.O. 441 30 11<br />

Ziraat Bankasý 441 33 26<br />

Þoförler Cemiyeti 441 30 74<br />

Esnaf Odasý 441 37 42<br />

Tarým Kredi Koop. 441 32 76<br />

TEDAÞ 441 31 42<br />

Çiftci M . K . Baþkanlýðý 441 36 80<br />

Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47


21 Aðustus 2006 Pazartesi<br />

HABER 3<br />

Hacýbektaþ'da barýþ çaðrýsý<br />

Devlet Bakaný Çubukçu: ''Bugün insanlýk<br />

için su ve ekmekten daha elzem hale gelmiþ<br />

olan sevgiden, hoþgörüden, dostluktan, barýþtan<br />

ve kardeþlikten söz edebiliyorsak bunu Yunus<br />

Emre'nin, Mevlana'nýn, Hacý Bektaþ Veli'nin bu<br />

topraklara saçtýðý sevgi tohumlarýna borçluyuz''<br />

Kültür ve Turizm Bakaný Koç:<br />

''Yenilenmenin büyük ustalarýndan olan Hacý<br />

Bektaþ Veli'ye uygun olarak, onun öðretilerine<br />

uygun olarak bizler de bu gibi toplantýlarý<br />

yenilemeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve<br />

Turizm Bakanlýðý olarak, valiliðimiz ve belediye<br />

baþkanlýðýmýzla gelecek yýl bu toplantýlarda bir<br />

yenilenme ihtiyacý çok açýk ve seçik kendini<br />

göstermektedir."<br />

Hacýbektaþ Belediye Baþkaný<br />

Selmanpakoðlu: ''Alevi Bektaþileri azýnlýk<br />

olarak gösteren 17 aralýk 2004 tarihli AB Ýlerleme<br />

Raporunu þiddetle kýnýyoruz.<br />

''Zorunlu din derslerinin Atatürk zamanýnda<br />

olduðu gibi kaldýrýlmalý, kaldýrýlýncaya kadar da<br />

seçmeli hale getirilmelidir. Aleviliðin din<br />

derslerinde okutulmasý Alevi-Sunni gerginliðine<br />

yol açacaðýndan Alevilik okullarda okutulacaksa<br />

da felsefe derslerinde okutulmalýdýr. Alevi<br />

köylerine cami yaptýrma politikasýndan<br />

vazgeçilmeli ve bu konuda gereksiz yere gerilim<br />

yaratýlmamalýdýr. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Sünni<br />

anlayýþýn fetva kurumu konumundan çýkartýlarak<br />

yeniden yapýlandýrýlmalýdýr. Sivas katliamýný<br />

yapanlardan yurt dýþýna kaçanlarýn getirilerek<br />

yargýlanmasýný istiyoruz. Bu kiþiler birer ikiþer<br />

getiriliyor ancak biz hepsini istiyoruz. Ülkemiz<br />

hukuk devletidir ve devletimizin buna gücü<br />

vardýr.'' Selmanpakoðlu, Hacý Bektaþ Veli<br />

Külliyesinin de belediyelerine devredilmesini<br />

talep etti.<br />

Devlet Bakaný Nimet Çubukçu, ''Bugün<br />

insanlýk için su ve ekmekten daha elzem hale<br />

gelmiþ olan sevgiden, hoþgörüden, dostluktan,<br />

barýþtan ve kardeþlikten söz edebiliyorsak bunu<br />

Yunus Emre'nin, Mevlana'nýn, Hacý Bektaþ<br />

Veli'nin bu topraklara saçtýðý sevgi tohumlarýna<br />

borçluyuz'' dedi.<br />

Çubukçu, Nevþehir'in Hacýbektaþ ilçesinde<br />

düzenlenen 43. Ulusal 17. Uluslararasý Hacý<br />

Bektaþ Veli Anma Kültür ve Sanat<br />

Etkinlikleri'nin açýlýþ töreninde yaptýðý<br />

konuþmada, Hacý Bektaþ Veli gibi büyük bir<br />

Anadolu sufisini anma töreninde onun sevgi,<br />

hoþgörü ve kardeþlik felsefesi etrafýnda bir araya<br />

getirdiði bu güzide toplulukta bulunmaktan<br />

büyük onur ve mutluluk duyduðunu dile getirdi.<br />

Bu mütevazý Türkmen sufisinin 13. yüzyýlda<br />

Anadolu'da yaktýðý ateþ ve yüreklere düþürdüðü<br />

ýþýðýn her yýl daha çok insaný Hacýbektaþ ilçesinde<br />

bir araya getirdiðini ifade eden Çubukçu, þöyle<br />

devam etti: ''Yaþadýðý yüzyýlda farklý inanç<br />

gruplarýyla baðlar kurmaktan, onlarla sýcak<br />

iliþkiler kurmaktan çekinmeyen Hacý Bektaþ<br />

Veli'nin yaþamý ve mesajý týpký yaþadýðý yüzyýlda<br />

olduðu gibi 21.yüzyýlda da insanlýðý barýþa,<br />

sevgiye ve hoþgörüye çaðýrýyor. Türk sufiliðinin<br />

en önemli simalarýndan biri olan Hacý Bektaþ<br />

Veli'nin yaný sýra Yunus Emre ve Mevlana da<br />

insanlýða ayný mesajý vermiþler ve Anadolu'nun<br />

ruh iklimini sevgiyle, hoþgörüyle yoðurmuþlardý.<br />

Bugün insanlýk için su ve ekmekten daha<br />

elzem hale gelmiþ, sevgiden, hoþgörüden,<br />

dostluktan, barýþtan ve kardeþlikten söz<br />

edebiliyorsak bunu Yunus Emre'nin,<br />

Mevlana'nýn, Hacý Bektaþ Veli'nin bu topraklara<br />

saçtýðý sevgi tohumlarýna borçluyuz.''<br />

Anadolu halkýnýn Hacý Bektaþ Veli'nin<br />

felsefesinin temel taþlarý olan hoþgörü ve sevgiyi<br />

en temel erdemlerinden yaptýðýný ve bu büyük<br />

sufinin hatýrasýný da bu erdemlerin ete kemiðe<br />

bürünmüþ biçimi olarak daima yaþattýðýný ifade<br />

eden Çubukçu, Hacý Bektaþ Veli adýnýn ve<br />

hatýrasýnýn bu topraklarda geliþerek büyüdüðünün<br />

ve yüreklerde kök saldýðýnýn en anlamlý<br />

tezahürlerinden birinin de her yýl artan<br />

katýlýmlarla ve uluslararasý düzeyde<br />

kutlanan anma törenleri olduðunu<br />

kaydetti.<br />

Bakan Nimet Çubukçu, bu anlamlý<br />

törende onun sevgi, barýþ ve hoþgörü<br />

mesajýnýn daha da çok insana ulaþmasýný<br />

dilediðini belirterek, ''Ýnsanlýðýn ön<br />

yargýlardan terörden ve savaþlardan<br />

arýndýrýlmýþ bir dünyada yaþamasýnýn<br />

yolunun sevgi ve hoþgörüden geçtiðini<br />

bir kez daha dillendirecek bu<br />

törenin, insanlýðýn vicdanýnda<br />

bir yanký bulacaðý inancý ve<br />

ümidiyle hepinizi sevgi<br />

kardeþlik ve barýþla selamlýyorum''<br />

dedi.<br />

Kültür ve Turizm Bakaný Atilla<br />

Koç da burada Hacýbektaþ'ý anmak ve<br />

onun felsefesini<br />

anlamak için<br />

bulunduklarýný<br />

söyledi.<br />

Bu gibi toplantýlarýn<br />

her yýl yapýldýðý için<br />

bir monotonluk söz<br />

konusu olduðunu<br />

savunan Koç, þöyle<br />

devam etti:<br />

''Yenilenmenin<br />

büyük ustalarýndan<br />

olan Hacý Bektaþ<br />

Veli'ye uygun olarak,<br />

onun öðretilerine<br />

uygun olarak bizler de<br />

bu gibi toplantýlarý<br />

yenilemeliyiz. Bu<br />

nedenle konuþmalarý<br />

kýsa mý tutacaðýz,<br />

vatandaþla kürsü arasýndaki mesafeyi kýsa mý<br />

tutacaðýz, ama ne olursa olsun bir yenilenme<br />

ihtiyacý artýk açýk ve seçik ortadadýr.<br />

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlýðý<br />

olarak, valiliðimiz ve belediye baþkanlýðýmýzla<br />

gelecek yýl bu toplantýlarda bir yenilenme ihtiyacý<br />

çok açýk ve seçik kendini göstermektedir. Bunu<br />

yapacaðýz. Bunu yaparken de bir hususu hepinize<br />

müjde olarak vermek istiyorum. Hacý Bektaþ<br />

Veli Külliyesi'nin onarýmý için bütün çalýþmalar<br />

bitmiþtir, tahsisat<br />

gönderilmiþtir.<br />

Ýnþallah<br />

yenilenmiþ külliye<br />

hizmetinize ve<br />

seyrinize açýk<br />

olacaktýr.''<br />

Hacýbektaþ<br />

Belediye Baþkaný<br />

Ali Rýza<br />

Selmanpakoðlu<br />

ise Alevi<br />

Bektaþileri azýnlýk<br />

olarak gösteren 17<br />

Aralýk 2004 tarihli<br />

AB ilerleme<br />

raporunu þiddetle<br />

kýnadýklarýný<br />

söyledi.<br />

Yeni<br />

azýnlýklar yaratarak ulusal bütünlüðü bozmak<br />

isteyeler olduðuna dikkati çeken Selmanpakoðlu,<br />

''Bu duruma Alevi-Bektaþileri alet etmeye<br />

kimsenin gücü yetmeyecektir.<br />

Lozan'da neye imza atmýþsak sahip<br />

çýkacaðýz. Buna gücümüz vardýr. Hiç<br />

kimse de bizi zorlamaya kalkmasýn'' diye<br />

konuþtu.<br />

Selmanpakoðlu, emperyalizmin,<br />

ümmetçiliðin ve ýrkçýlýðýn geçmiþte<br />

olduðu gibi gelecekte de dünyanýn baþýna<br />

bela olacaðýna inandýklarýný dile getirerek,<br />

hep birlikte üretip, sömürmeden ve<br />

sömürülmeden hakça paylaþmak<br />

istediklerini kaydetti.<br />

Belediye Baþkaný<br />

Selmanpakoðlu, Alevi<br />

Bektaþilerinin sorunlarýný<br />

ve isteklerini þöyle sýraladý:<br />

KÝRALIK DÜKKAN<br />

Atatürk Bulvarý Sarraf Albisa Apartmaný<br />

altý.<br />

100m2 dükkan.<br />

Müracaat<br />

Resul Aydoðmuþ<br />

Ýþ Tel: 441 39 35<br />

Cep Tel: 0 505 26 29 635<br />

''Zorunlu din derslerinin Atatürk zamanýnda<br />

olduðu gibi kaldýrýlmalý, kaldýrýlýncaya kadar da<br />

seçmeli hale getirilmelidir. Aleviliðin din<br />

derslerinde okutulmasý Alevi-Sunni gerginliðine<br />

yol açacaðýndan Alevilik okullarda okutulacaksa<br />

da felsefe derslerinde okutulmalýdýr. Alevi<br />

köylerine cami yaptýrma politikasýndan<br />

vazgeçilmeli ve bu konuda gereksiz yere gerilim<br />

yaratýlmamalýdýr. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Sünni<br />

anlayýþýn fetva kurumu konumundan çýkartýlarak<br />

yeniden yapýlandýrýlmalýdýr. Sivas katliamýný<br />

yapanlardan yurt dýþýna kaçanlarýn getirilerek<br />

yargýlanmasýný istiyoruz. Bu kiþiler birer<br />

ikiþer getiriliyor ancak biz hepsini istiyoruz.<br />

Ülkemiz hukuk devletidir ve devletimizin buna<br />

gücü vardýr.''<br />

Selmanpakoðlu, Hacý Bektaþ Veli<br />

Külliyesinin de belediyelerine devredilmesini<br />

talep etti.<br />

Hacýbektaþ'ýn kardeþ kenti Almanya'nýn<br />

Velbert kenti belediye baþkaný Stefan Freitey<br />

ise Verlbert'in Hacýbektaþ'a baðlýlýðýnýn bir iþareti<br />

olarak Cilahane'de üzeri kapalý bir yapýnýn<br />

inþasýnýn planlandýðýný belirtti.<br />

Projenin 2007'de hayata geçirileceðini<br />

bildiren Freitey, Velbert Belediyesinin bu projeye<br />

katkýda bulunmasýndan dolayý mutluluk<br />

duyduðunu anlattý.<br />

Konuþmasýna Türkçe ''Merhaba'' diyerek<br />

baþlayan Freitey, sözlerini de Hacý Bektaþ<br />

Veli'nin ''Ýlimden gidilmeyen yolun sonu<br />

karanlýktýk'' sözü ile tamamladý.<br />

Törende, Hacýbektaþ Dostluk ve Barýþ<br />

Ödülü'ne layýk görülen gazeteci-yazar Miyase<br />

Ýlknur'a ödülünü Devlet Bakaný Nimet Çubukçu<br />

verdi. Ayrýca, öykü ve þiir yarýþmasýnda dereceye<br />

girenler de ödüllendirildi.<br />

Törene, Anavatan Partisi Genel Baþkaný<br />

Erkan Mumcu, DSP Genel Baþkaný Zeki Sezer,<br />

Hür Parti Genel Baþkaný Yaþar Okuyan, SHP<br />

Genel Baþkaný Murat Karayalçýn, DYP Genel<br />

Baþkan Yardýmcýsý Birol Özcan, Ýþçi Partisi<br />

Genel Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Bedri<br />

Gültekin, Þiþli Belediye Baþkaný Mustafa Sarýgül,<br />

Almanya'nýn Velbert milletvekili Kerstin Griese,<br />

Hollanda'nýn Ankara Büyükelçisi Marcel<br />

Kurplefshack, milletvekilleri, belediye baþkanlarý<br />

ve vatandaþlar katýldý.(Aleviyol)<br />

Foto: Olgun Eðer<br />

SATILIK<br />

Aþýklar Yolu<br />

üzeri<br />

800 m 2 arsa1<br />

150 m 2<br />

evin konumu<br />

UÐUR KILIÇ<br />

Tel: 0546 289 14 75<br />

0538 856 33 11<br />

Doðan Göçer<br />

Her türlü gayrimenkul<br />

(ev, daire, arsa)<br />

alýnýr, satýlýr, kiraya verilir.<br />

Dilekçe yazýlýr, formlar<br />

doldurulur.


21 Aðustus 2006 Pazartesi<br />

“Safevi tahtýna oturduktan sonra, diyor<br />

Savory, on yýl gibi kýsa bir dönem içinde Þah<br />

Ýsmail, gerçekten de Ceyhun'dan Baðdad'a<br />

uzanan bir imparatorluk oluþturmuþtu. 1503'de<br />

orta ve güney Ýran'i, 1504'de Hazar denizi<br />

kýyýlarýný, 1505-7'de Diyarbakýr'i alarak tüm<br />

Doðu Anadolu'yu, 1508'de Baðdad'la birlikte<br />

güneybatý Ýran'ý tam egemenliði altýna aldý.<br />

1512'de Ceyhun'un doðusuna kadar ilerledi;<br />

Herat, Meºed ve Tus'u alarak tüm Horasan'a<br />

sahip oldu oldu. (R. M. Savory, “Safavid Persia”<br />

The Cambridge History of Islam I, Cambridge-<br />

At The University Press, 1970, s.399)<br />

Ancak Þah Ýsmail, 1509’da Yýldýz Daðý<br />

toplantýsýndan sonra kendisine asker vermeyen<br />

Anadolu Kýzýlbaþlarýný yüzüstü býrakmýþtýr.<br />

Kendisini tutan Ýran’daki Kýzýlbaþ Türkmen<br />

gruplarý ve Dede-beð’likten ‘Han’lýða geçmiþ<br />

Kýzýlbaþ askeri þeflerinin desteðiyle büyük Ýran<br />

Safevi Ýmparatorluðu idealinin peþinde koþarak,<br />

yüksek egosunu doyurmaya çalýþmýþtýr.<br />

Anadolu’daki Kýzýlbaþ baþkaldýrýlarýna kulak<br />

týkamýþ. 1511’de üzerine gönderilen birkaç<br />

Osmanlý ordusunu yendikten sonra bozguna<br />

uðrayan Þah Kulu’nun sað kalan ve Ýran’a sýðýnan<br />

yandaþlarýný, Kervan soyduklarý bahaneyle<br />

öldürtmüþtür. Ýçlerinden kendi siyasetine yakýn<br />

gördüðü Ulama’yý “Han” yapmýþ. Ayný kiþinin<br />

daha sonralarý Osmanlýlarý safýna geçtiðini<br />

görüyoruz. Ertesi yýl Nur Ali Halife’nin<br />

yükselttiði büyük bir Kýzýlbaþ hareketini de<br />

görmezlikten gelmiþ olan Þah Ýsmail, Ceyhun’un<br />

ötelerinde yayýlmacýlýðýný sürdürmektedir. Þah<br />

Ýsmail’in bu<br />

duyarsýzlýðýný, II.<br />

Bayezid’le iyi<br />

iliþkilerine baðlamak<br />

yanlýþtýr.Yöneticilerin<br />

de geleneksel telkinleri,<br />

dil ve kültür<br />

biçimlenmeleriyle<br />

Ýranlýlaþma devlet<br />

siyasetinin egemen<br />

olmasý ve Caferi<br />

Þiiliðin öne çýkmaya<br />

baþlamasý, Gulat (aþýrý)<br />

sayýlan Kýzýlbaþlýk<br />

siyasetinin geriye<br />

atýlmasýyla ilgilidir.<br />

Aþaðýda Çaldýran savaþýný incelerken tüm bu<br />

siyasetleri biraz daha açýklýða kavuþturmaya<br />

çalýþacaðýz.<br />

II “SUFÝ KIRAN” ÇALDIRAN, GERÇEK<br />

BÝR KIZILBAÞ TOPLU KIRIM<br />

SAVAÞIYDI<br />

II. 1 Þah Ýsmail<br />

Hatayi'nin bir<br />

Þiirinde<br />

Çaldýran Savaþý<br />

Alay alay geldiler<br />

Koþan koþan<br />

durdular<br />

Ýkinci gelen bir top<br />

Atýldý ana saldýlar<br />

Eskerler örüledi<br />

Çakmaklar kuruladý<br />

Ol kafir Melhuçoglu<br />

Þah üstüne duruladi<br />

Hey al kana al kana<br />

Kýzýl kanlar çalkana<br />

Melhuçoðlu kýlýç<br />

urdu<br />

Þahým aldý kalhana<br />

Þah anda bindi ata<br />

Yezitler döndü mata<br />

Þah bir kýlýç urdu ki<br />

Kelleden indi ata<br />

Melhuçoðlu attan düþtü<br />

Þah anda geriye kaçtý<br />

Beþ yüz elli tüfekçi<br />

Þah'ýn ardýna düþtü<br />

Ün edüben gittiler<br />

Þah'ýn ardýndan yettiler<br />

Sultan Ali Mirza'mý<br />

Bu kavgada tuttular<br />

Dört yanýn uladýlar<br />

ALEVÝ HALK HAREKETLERÝNDE<br />

“BAÞINI ALIP GÝTMEK” DEÐÝL,<br />

“BAÞINI VERMEK” VARDIR:<br />

KIZILBAÞLIK VE KIZILBAÞLAR<br />

Ýsmail Kaygusuz 11<br />

Ciðerciðim daðladýlar<br />

Sultan Ali Mirzam'ýn<br />

Að ellerin baðladýlar<br />

Bindirdiler atýna<br />

Göt(ür)düler inkar katýna<br />

Ýnkar bir sual sordu<br />

Bakýnca suratýna<br />

Sað mýsýn esen misin<br />

Ciðerciðim kesen misin<br />

Koca haydar zül olasý<br />

Þah dedikleri sen misin<br />

Elifim var kaddim var<br />

Bir Ýskender hadd’im var<br />

Ben Þah'ýn kurbanýyým<br />

Þah olmaya ne haddim var<br />

Seni attan indirmiyem<br />

Gül benzin soldurmuyam<br />

Gel Þah'a þek getür sen<br />

Vurup boynun öldürmeyem<br />

Ýþte geldim yanýna<br />

Sýðýndým Sübhan’ýma<br />

Ben Pire þek getürmem<br />

Lanet senin canýna<br />

Þunu atýndan indirin<br />

Gül benzini soldurun<br />

N'oldu benim cellatlarým<br />

Vurun boynun öldürün<br />

Cellatlar aralandý<br />

Ciðerler parelendi<br />

Sultan Ali Ýmirza'm<br />

Bu kavgada parelendi<br />

Gönül hüma kuþudur<br />

Ýþitenler naþidir<br />

Baþ verip ser kurtarmak<br />

O da Mervan iþidir<br />

Çöl olasi Çaldýran<br />

Altun kadeh kaldýran<br />

Hatayi'm aðlar gezer<br />

Musahibin aldýran<br />

(Ýbrahim Arslanoðlu, Þah Ýsmail Hatayi ve<br />

Anadolu Hatayileri, Ýstanbul-1992, s.411-412)<br />

Bizce önemli bir belge olarak ortaya çýkan<br />

þiirin, Türk tarihçileri tarafýndan görülmediði,<br />

görülmüþse de önemsenmediði anlaþýlýyor.<br />

Osmanlý tarihyazýcýlarý kadar, çaðdaþ Türk<br />

tarihçileri için de doðru olan,Yavuz'un çevresinde<br />

seferin günlüðünü (Ruzname) tutan Haydar<br />

Çelebi ve Þah Ýsmail’den kaçýp onun hizmetine<br />

girmiþ Ýranlý ulema takýmýndan Hasan Can'dan<br />

nakleden oðlu Hoca Sadeddin’in anlattýklarýdýr.<br />

Þah ismail Hatayi bu 16 dörtlükte,<br />

kendisinin de hücum hattý içerisinde göðüs<br />

göðüse çarpýþtýðý Çaldýran savaþýndan önemli<br />

bir kesiti vermektedir. Uðruna canýný vermiþ,<br />

“musahibim” dediði Sultan Ali Mirza'nin<br />

yakalanýþý ve Osmanlý Padiþahý Yavuz Selim’in<br />

huzurunda sorgulanýp, cellatlara nasýl<br />

parçalatýldýðýný çok duygulu ve etkileyici<br />

biçimde, yedi heceli dizelerle destanlaþtýrmýþtýr.<br />

(SÜRECEK)<br />

Mutfak dolabý,<br />

Banyo dolabý,<br />

Vestiyer, Yüklük,<br />

Masa, Sandalye,<br />

Kapý, Pencere iþleri<br />

itina ile yapýlýr<br />

ÝBRAHÝM ÇETÝNTAÞ<br />

Yeni Sanayi Sitesi 3.Blok<br />

Tel (iþ): 0384 441 24 21<br />

Cep: 0542 737 90 33<br />

SATILIK<br />

2004 Model<br />

Fiat Maria Araba<br />

Karahöyük Sitesi üzeri<br />

çevre yolu bitiþiði 600m 2<br />

arsa<br />

Ramazan Danacý<br />

Tel: 0 542 652 62 25<br />

0 384 441 33169<br />

SATILIK<br />

Nevþehir Cad.<br />

Petrol Altý.<br />

563 m2 imarlý<br />

arsa<br />

sahibinden satýlýktýr.<br />

Müracaat:<br />

Hasan Kudret Çayan<br />

Tel:0543 843 02 03<br />

0 312 495 60 68


21 Aðustus 2006 Pazartesi<br />

Þah Hatayi (Þah Ýsmail) (1487- 1524)<br />

Kýrklar Meydanýna Vardým<br />

Gel Beri Ey Can Dediler<br />

Ýzzet Ýle Selam Verdiler<br />

Gel Ýþte Meydan Dediler<br />

Þah Hatayi'm Nedir Halin<br />

Hakk'a Þükr Et Kaldýr Elin<br />

Gýybetten Kese Gör Dilin<br />

Her Kula Yeksan Dediler<br />

Ýran'da Safevi soyundan gelen bir Türk.<br />

Erdebil'de doðdu. Ana tarafýndan Uzun<br />

Hasan'ýn torunu Bilki Aka'nýn oðludur.<br />

Babasý Haydar'ýn ölümünden (1488)<br />

sonra dayýsý tarafýndan iki kardeþiyle birlikte<br />

düþmanlarýndan kaçýrýlarak Þiraz'a<br />

gönderildi. Þiraz valisinin, üç kardeþi bir<br />

süre hapsettiði söylenir. Akkoyunlu<br />

hükümdarý Sultan Yakup'un ölümü üzerine<br />

oðlu Rüstem saltanat mücadelesinde<br />

onlardan yararlanmak amacýyla üç kardeþi<br />

hapisten kurtarýr, Þah Ýsmail'in aðabeyi<br />

Sultan Ali, katýldýðý iki savaþý da kazanarak<br />

Tebriz'e döndüðünde parlak bir törenle<br />

karþýlanýr. Ama üç kardeþin halk üzerinde<br />

manevi etkisi, Sultan Ali'nin kazandýðý<br />

zaferler<br />

Rüstem Bey'i<br />

korkutur,<br />

onlarý ortadan<br />

kaldýrmanýn<br />

yollarýný<br />

ararken<br />

durumu sezen<br />

Sultan Ali<br />

kardeþleriyle<br />

birlikte<br />

Erdebil'e<br />

kaçar. Sultan<br />

Ali yolda<br />

kendilerini<br />

izleyen Rüstem Bey'in askerleri tarafýndan<br />

öldürülür. Ama iki kardeþini yedi müridiyle<br />

Erdebil'e göndermeyi baþarýr. Þah Ýsmail ve<br />

kardeþi Ýbrahim burada müritlerince korunur.<br />

Sürekli izlendikleri için bir süre sonra Baðru<br />

daðýna, oradan da Gilan, Gaskar, Reþt ve<br />

Lahican'a kaçýrýlýrlar. Lahican'da Kar<br />

Kaya'nýn evinde saklanan Þah Ýsmail ilk<br />

öðrenimini özel bir öðretmenden gördü.<br />

Babasýnýn müritleri dört bir yandan onu<br />

görmeye geliyorlardý. Yakalanamadýðýný<br />

gören Rüstem Bey, Lacihan üzerine<br />

yürümeye hazýrlanýrken öldürülünce (1497),<br />

Þah Ýsmail harekete geçer. Müritlerini<br />

toplayýp Hazer kýyýlarýndaki Aravan'a<br />

(1500), oradan Erdebil'e gelir. Kendisine<br />

katýlan Türk oymaklarýyla birlikte yeterince<br />

kuvvet topladýðýný görünce ilk olarak<br />

babasýnýn ve Þiilere yapýlan eziyetlerin<br />

öcünü alma yolunu tutar. Tebriz'e gelip taç<br />

giydiðinde (1502), babasýnýn öcünü almýþ,<br />

Baku'yü zaptetmiþ, Nehcivan'da Elvend<br />

Bey'i yenmiþtir. Þah Ýsmail'in bundan<br />

sonraki yaþamý Þiiliði yaymak, Safevi<br />

devletinin sýnýrlarýný geniþletmek için yaptýðý<br />

savaþlarda geçer. Devletin sýnýrlarý<br />

geniþleyip Þiilik Anadolu'ya doðru hýzla<br />

yayýlýnca Osmanlý'larla çatýþýr. Sonunda<br />

Çaldýran'da Yavuz'a yenilir (1514) ve kaçar.<br />

Bu yenilgiden sonra Tebriz'e döndüyse de<br />

eski gücünü yitirdiði gibi uðradýðý ruhsal<br />

çöküntüyle de kendisini þaraba verir. Oðlu<br />

Tahmasb'ý yerine atabey olarak býrakýr, her<br />

yýlýný ayrý bir kentte geçirerek yaþamýný<br />

tamamlar. Azerbaycan'da iken ölür. Cenazesi<br />

Erdebil'e götürülür.<br />

Þah Ýsmail, Hatayi mahlasýyla þiirler<br />

yazdý. Sanatçý kiþiliði çok zor koþullar<br />

altýnda geçen çocukluðu sýrasýnda oluþtu.<br />

Aruz ve heceyle yazdýðý þiirler Azerbaycan<br />

edebiyatýnýn Nesimi ve Fuzuli arasýndaki<br />

döneminin en güçlü temsilcisi olduðunu<br />

kanýtlar. Özellikle heceyle yazdýðý þiirler<br />

Anadolu'da geliþen tekke edebiyatýný büyük<br />

ölçüde etkiler. Alevi -Bektaþi edebiyatýnýn<br />

en güzel örneklerini sunar. Sadettin Nüzhet,<br />

þiirlerini dörde ayýrýyor:<br />

a) Tasavvufi düþüncelerini içerenler,<br />

b) Aleviliði dile getirenler,<br />

c) Hurufiliðin ilkelerini yansýtanlar,<br />

d) Aþýkane olanlar.<br />

Aruzla yazdýðý þiirlerinin ise daha çok<br />

tasavvufi olduðu görülür. Bu þiirlerinde<br />

kullandýðý dil klasik þiirin dilidir.<br />

Hece ölçüsüyle koþma ve semai<br />

biçiminde yazdýðý nefesler ise Yunus'un<br />

izlerini taþýr. Ama Hatayi'nin kendine özgü<br />

þiir yolu oluþturduðu da belirtilmelidir. Hece<br />

ve aruzla yazdýðý þiirlerini kapsayan Divan'ý<br />

basýldý (Sadettin Nüzhet Ergun, Hatayi<br />

divaný, 1956; bütün nüshalarý<br />

karþýlaþtýrýlarak yapýlan basýmý için bkz.<br />

Aziz Aka Mehmedof, Þah Ýsmail Hatayi<br />

Eserleri 1, Bakü 1966). Ayrýca Dehname<br />

adlý Ali'yi öven bir mesnevisi (Baku 1946)<br />

ile yine mesnevi biçiminde yazýlmýþ bir<br />

Nasihatnamesi vardýr. Deðerli araþtýrmacý<br />

Nejat Birdoðan Alevilerin Hükümdarý Þah<br />

Ýsmail Hatayi adlý yapýtýnda bu büyük ozanýn<br />

yaþam öyküsünü, Osmanlý ve Safevi<br />

yanlarýndan topladýðý þiirlerini daha geniþ<br />

ve gerçekçi biçimde vermiþtir.<br />

KÝÞÝLÝÐÝ<br />

Yaþamýna can korkusu ile baþladý. Daha<br />

altý yaþýnda iken dedesinin müritlerince<br />

kaçýrýlmasaydý öldürülecekti. Gilyan'da altý<br />

yýl gizlilik içinde yaþadý. On iki yaþýnda<br />

Ercuvan'da Taliþ Mehmed Bey'in elinden<br />

zor kurtuldu. Bu yaþýnda yandaþlarýna<br />

kalelerin nasýl alýnacaðýný öðretiyordu. Ele<br />

geçmeden yandaþ toplayabilmek için<br />

binlerce kilometre yol yapýyor, ayrý ayrý<br />

iklimlere, huyunu suyunu bilmediði<br />

topluluklar arasýna giriyor, karþýlaþtýðý<br />

herkesi inandýrýp yanýna alýyordu.<br />

Anadolu'dan binlerce, on binlerce kiþi<br />

yalýnayak bu genç adam için yollara<br />

düþüyordu. Bu yollara düþmede eski Türk<br />

inancýnýn etkisi ve inancý olduðu kadar<br />

çocuk Þah'ýn kiþiliði de etkin rol oynuyordu.<br />

Osmanlý'da aradýðýný bulamayan<br />

Anadolu halký, özellikle Erzincan, Sivas,<br />

Karaman Türkmenleri Þah'a doðru yola<br />

çýktýlar. Bu gidiþ yýllarca sürünce Yavuz'a<br />

verilen bir dilekçede "Ýþte bir zaman geldi<br />

ki Rum ülkesinin halkýnýn çoðu Erdebil olup<br />

kafir oldu." denilecektir.<br />

Hoca Sadeddin, bu göçü ''Ol taifenin<br />

kalaný dahi terk-i diyar etmek istediler.<br />

Ölüsü, dirisine yüklenip cümlesi çýkup<br />

gitmek istediler.'' diye anlatýr. Kuþkusuz bu<br />

gidiþi, Anadolu'da kimsesiz kalan Türk'ün<br />

orada önem ve güven kazanma isteðine<br />

baðlayanlar da vardýr. ''Ömründe ve<br />

diyarýnda kendüye adem dinmeyen bikarlar<br />

tuman (tümen) beyleri olup hadden ziyade<br />

itibar buldular. Ýþiten çýktý gitti. Yerinden<br />

ayrýlup yurdunu terk idüp çiftin çubuðun<br />

daðýttý.'' Osmanlý ve Dulkadrlý önlemleri bu<br />

yürüyüþü durduramýyordu. Hac yerine<br />

Erdebil ziyaretini yeðleyenler, ''Biz diriye<br />

varýrýz, ölüye deðil." diyorlardý. Bu bilgiyi<br />

Aþýk Paþazade, bir söylenti olarak aktarýyor.<br />

Kuþkusuz bu oluk oluk akýþýn sonunda<br />

karþýlaþýlan kiþi öyle sýradan biri deðildir.<br />

Bir kez, kesinlikle çok iyi bir eðitim ve<br />

öðrenim görmüþtür. Bu eðitim kavramýnda<br />

daha on iki yaþýnda iken deðme<br />

babayiðitlerin katlanamayacaðý bir gövde<br />

dayanýklýlýðý bulunmak tadýr. Bu yaþta en<br />

kanlý boðuþmalarýn içine girip çýkmýþtýr. Ýyi<br />

bir dövüþçü ve avcýdýr. 1500 yýlýnda Tercan-<br />

Sarýkayasýnda bir maðarada yaþayan ve<br />

insanlara saldýran bir ayýyý okla vurup<br />

öldürecek kadar bilekli ve yüreklidir. O kýþ<br />

Erdebil yöresinde kuþlarýn donup düþtüðü<br />

havalarda adamlarýna kardan kale yaptýrýp<br />

kuþatýyor ve onlarý oyalýyordu.<br />

1911. Dünyanýn en tanýnmýþ tablosu, Leonardo da Vinci'nin<br />

þahaseri Mona Lisa Luvr<br />

Müzesi'nden çalýndý. Tablo ancak<br />

iki yýl sonra Floransa'da bulundu.<br />

1915. Çanakkale'de Ýngilizler geri<br />

püskürtüldü. Ýkinci Anafartalar<br />

zaferi kazanýldý.<br />

1941. 5 bin Yahudi Drancy'de sürgün<br />

kampýnda gözaltýna alýndý.<br />

1944. Ýstanbul'da sýcaklýk gölgede 40,6<br />

derece.<br />

1959. Hawaii, Amerika Birleþik Devletleri'nin 50. Eyaleti<br />

oldu.<br />

1960. Çanakkale Anýtý törenle açýldý.<br />

1964. Ýstanbul Kuledibi'ndeki eskiciler çarþýsý yandý; 167<br />

dükkan ve 25 apartman kül oldu, 1000 kiþi evsiz kaldý.<br />

1969. Halk Oyuncularý'nýn Elazýð'da Pir Sultan oyununu<br />

sahnelemesi valilikçe yasaklandý.<br />

1970. Ankara'da Hukuk ve Dil ve Tarih- Coðrafya<br />

fakülteleri saðcý "komandolar" tarafýndan iþgal edildi.<br />

1971. Baþbakan Nihat Erim 204 iþadamýyla toplantý yaptý.<br />

Baþbakan Erim toplantýda "özel kazanca hýrsýzlýk diyen<br />

zihniyete karþýyýz" dedi. Ýþadamlarý da hükümete iki<br />

muhtýra verdi.<br />

1978. Avrupa Ekonomik Topluluðu (AET) Türk tekstil<br />

ürünlerine tekrar ambargo koydu.<br />

1982. Filistin Kurtuluþ Örgütü<br />

(FKÖ) Beyrut'u boþaltmaya<br />

baþladý. FKÖ merkezi<br />

Lübnan'dan Tunus'a taþýdý.<br />

Ayný gün Türkiye'de Yüksek<br />

Öðrenim Kurulu (YÖK)<br />

öðretim üyelerinin demeç<br />

vermelerini yasakladý. Ayrýca<br />

öðretim üyeleri parti ya da<br />

derneklere üye olabilmek için rektörlerden izin almalarý<br />

kuralý getirildi.<br />

1983. Sürgünden dönen Filipinler muhalefet lideri Benigno<br />

Aquino havaalanýnda uçaktan inerken öldürüldü.<br />

1987. Türk Eximbank kuruldu. Ayný gün Ýstanbul Menkul<br />

Kýymetler Borsasý (IMKB) tarihinde ilk büyük yükseliþi<br />

yaþadý.<br />

1989. Bulgaristan'dan gelen göçmen sayýsý 300 bine ulaþýnca<br />

hükümet sýnýrý kapattý.<br />

1993. Cezayir'de eski Baþbakan Kasdi Merbah bir suikast<br />

sonucu öldürüldü. Suikastý Ýslami Kurtuluþ Cephesi<br />

üstlendi.<br />

1996. Mýsýr Hava Yollarý'na ait bir yolcu uçaðý Atatürk<br />

Havalimaný'nda pistten çýktý ve karayoluna girdi. Uçak<br />

karayolundaki bir taksiye çarparak durabildi.<br />

Bugün Doðanlar:<br />

1904.ABD'li caz ustasý Count Basie.<br />

Bugün ölenler:<br />

1950."Sosyalizme Ýtalyan Yolu"<br />

ve Avrupa Komünizmi'nin<br />

temel önermesi haline<br />

gelecek "Tarihsel Uzlaþma"<br />

tezlerinin öncüsü Palmiro<br />

Togliatti.<br />

1943. Sultan Abdülmecit.<br />

1992. Heykeltraþ Zühtü<br />

Müritoðlu.<br />

Ayrýntý için:<br />

http://www.bianet.org/diger/arsiv.htm<br />

KADÝROÐULLARI<br />

ÜÇLER MERMER<br />

Hertürlü Mermer ve<br />

Mutfak iþleri Ýtina ile yapýlýr.<br />

Deniz Ulutaþ<br />

Tel. Ýþ: 0 384.441 39 81- Ev: 441 31 87<br />

Cep :0 532 314 56 54 HACIBEKTAÞ


21 Aðustus 2006 Pazartesi<br />

Deprem deðil, kapitalizm öldürür<br />

Cem Doðan<br />

o cüruf yýðýnlarýnýn altýnda. Artýk nereden<br />

geldiklerinin ne önemi vardýr?<br />

Ama bir zamanlar onlara "Sevgili Sakaryalýlar,<br />

Düzceliler" diyerek hitap edenler için önemlidir<br />

nereli olduklarý. Belediyelere aktarýlacak kaynak<br />

için mühim bir þeydir "kafa sayýsý" ve o "kafalarýn"<br />

nereli olduklarý. Seçimlerden kaç vekil çýkacaðýný<br />

hesap etmek için "kütüklere" ihtiyaç vardýr. Bundan<br />

dolayýdýr ki, kimlikleri, fotokopileri tez elden<br />

verilmiþtir.<br />

Fotokopi makinesi ile basýlan<br />

yayýnlara resmi ilan verilmeyecek<br />

Birgün kýþýn ayazýný, yazýn bunaltýcý sýcaðýný<br />

yalýtamayan ve dað baþlarýna, otoyol kenarlarýna<br />

kurulmuþ prefabrik evler ya da çadýrlar görürseniz,<br />

bilin ki bu evler artýk ayrý bir vatandaþ türü olarak<br />

kategorize edilen "depremzedeler"e aittir. Çünkü<br />

Rizeli, Diyarbakýrlý ya da Afyonlu demek nasýl<br />

bambaþka dokularýn ve kültürlerin insanlarýný<br />

betimliyorsa, "dep-remzede" sözcüðü de ayrý bir<br />

anlam dünyasýný tanýmlamak için kullanýlýyor.<br />

Rize'nin fýndýðý, Diyarbakýr'ýn karpuzu, Afyon'un<br />

kaymaðý ne ise, depremzedelerin evleri ve çadýrlarý<br />

da odur.<br />

Ýþte bu yüzdendir ki; fýndýk, karpuz ya da<br />

kaymak denildiðinde nasýl damaðýmýz müthiþ tatlar<br />

alýr hale gelmektedir, dep-remzede sözcüðünü duyar<br />

duymaz da gýrtlaklarýmýz düðümlenmekte,<br />

gözlerimiz buðulanmakta ve bir el sanki boðazýmýza<br />

yapýþýr gibi olmaktadýr. Dolayýsýyla "dep-remzede"<br />

sözcüðünün dilimizde, damaðýmýzda býraktýðý tat<br />

fýndýðýn, karpuzun ve kaymaðýn aksine çok ama<br />

çok acýdýr. Dalýndan koparýlmýþ taze fýndýk yemek<br />

için Rize'ye, Dicle'nin kenarýna sofranýzý kurup buz<br />

gibi karpuzdan tatmak için Diyarbakýr'a ve<br />

dilimlenmiþ sýcacýk ekmeðin üzerine kaymaðý<br />

sürmek için Afyon'a giderseniz duyumsayacaðýnýz<br />

þey hazdýr. Ama depremzedelerin çadýrlarýnda,<br />

barakalarýnda karþý karþýya kalacaðýnýz manzara<br />

sadece kendini kilometrelerce uzaktan belli eden<br />

terk edilmiþliktir, yalnýzlýktýr.<br />

KAFA SAYISI<br />

Ýstanbul'da yaþayan Malatyalýlarýn bir kýsmý<br />

Arguvan'dan gelir; büyük olasýlýkla bu isim erguvan<br />

çiçeklerinden gelmektedir. Ankara'yý mesken tutmuþ<br />

kimi Hataylýlar ise Ýskenderun'dan gelip<br />

yerleþmiþlerdir oralara; Ýskenderun ilçesi adýný<br />

Makedon Kral Büyük Ýskender'den almýþtýr.<br />

Kendilerini delik deþik çadýrlara, bacasýz damsýz<br />

evlere ve maðara tipi barakalara atmak zorunda<br />

kalan depremzedeler ise hiç bilmezler oralara<br />

nerelerden geldiklerini. Çünkü tarihleri ve<br />

dolayýsýyla geçmiþleri silinmiþtir. Üzerlerinde<br />

kütüklerinin nereye kayýtlý olduðunu yazan<br />

kimlikleri ve o kimliklerden çektirdikleri<br />

fotokopiler beton yýðýnlarýnýn, demir kolonlarýn<br />

altýnda kalmýþtýr. Dahasý, oðullarýný, kýzlarýný,<br />

analarýný, babalarýný, kardeþlerini býrakmýþlardýr<br />

meþruBat ve alkoLlÜ içecekler<br />

Ama ya oðullarý, kýzlarý, analarý, babalarý,<br />

kardeþleri? Onlarý geri verememiþlerdir. "Ölenle<br />

ölünmez" buyurmuþlardýr fotokopiyle çoðaltýlmýþ<br />

gibi birbirlerine benzeyenler. Sürekli olarak "milli"<br />

olduðunu söyledikleri hassasiyetleriyle yaþamayý<br />

kendilerine ilke edindiklerini beyan ettikleri halde<br />

dönüp bakmamýþlardýr bile ufalanmýþ kiriþlerin,<br />

devrilmiþ bloklarýn altýnda kefensiz yatan on binlerce<br />

vatandaþlarýna. "Kefensiz ölüme yatmak" öyle ulvi<br />

bir milli haslettir ki, cansýz bedenlerin çoðu için o<br />

tuhaf ismiyle "ceset torbasý" istenmeye bile gerek<br />

duyulmamýþtýr.<br />

KAPÝTALÝZM ÖLDÜRÜR<br />

"Þantiye yerine döndü ülkemiz" diyorlardý.<br />

Yollar yapýyorlardý, kýrlarý kentlere baðlayarak<br />

meta pazarlarýný ve pazarýn metalarýný birbirlerine<br />

yakýnlaþtýrýyorlardý. Birgün mutlaka refaha<br />

ereceðimizi, bu yüzden de býkýp usanmadan<br />

kemerlerimizi sýkmamýz gerektiðini öðütlüyorlardý.<br />

Meðerse biz kemerleri sýktýkça daha fazla þantiye<br />

açmak ve daha fazla ev yapýp satmak için belediye<br />

meclisi kararý ile kýsaltýlan ve þehir merkezinden<br />

geçmediði kanaatine varýlan faylar da<br />

sýkýþmaktaymýþ. Gözlerimizi kâr hýrsý ve "vatan<br />

sevgisi" ile o kadar çok topraðýn üzerine dikmiþiz<br />

ki, topraðýn altýndan geçen faylarýn ayýrdýna<br />

varamamýþýz.<br />

Sakýn þimdilerde depremzede denildiðinde<br />

içimizi daraltan, boðazýmýza birileri elleriyle sarýlýp<br />

bizi boðuyormuþçasýna bunaltan þey, adýna<br />

"piyasanýn görünmez eli" denilen þey olmasýn. Yoksa<br />

baþka nasýl açýklanýr daha insanlarýn acýsý taptaze<br />

dururken, deprem korkusunu bile metalaþtý-rýp<br />

"depremi haber veren çýngýrak", "depremden üç<br />

dakika önce ciyaklayan sýçan", "deprem sýrasýnda<br />

öten kuþ" çýðýrtkanlýðýyla "az sonra" denilerek<br />

milyonlarý ekran baþýna "kilitleme" telaþý. Boþuna<br />

dememiþler "Deprem deðil, kapitalizm öldürür".<br />

Resmi Gazete’de yayýnlanan tebliðe göre,<br />

bundan böyle “Masa üstü dijital baský<br />

makinesi" ile basýlan yayýnlar süreli yayýn<br />

olarak kabul edilmeyecek ve bu yayýnlara<br />

resmi ilan verilmeyecek. Bozüyük Yörem<br />

gazetesiyle Bilecik Valiliði arasýnda çýkan<br />

ihtilaf nedeniyle, gazete "masa üstü dijital<br />

baský makinesi" olarak adlandýrýlan<br />

makinenin matbaa makinesi olup olmadýðý,<br />

anýlan makineler ile çoðaltýlan yayýnlarýn<br />

"mevkute" olarak kabul edilip<br />

edilmeyeceðine dair müracaatta<br />

bulunmuþtu. Bunun üzerine Basýn Ýlan<br />

Kurumu bir prensip kararý aldý. Resmi<br />

Gazete’de yayýmlanan tebliðde, teknik<br />

açýdan masaüstü yayýncýlýðýn basýmcýlýk<br />

ya da matbaacýlýk olmadýðý belirtildi. Bu<br />

makinelerin, baský ön hazýrlýk<br />

çalýþmalarýnýn hazýrlayýcýsý olarak<br />

kullanýlabileceði ifade edilen kararda;<br />

kurumlarýn, okullarýn, özel dershanelerin,<br />

resmi kuruluþlarýn, iþ yerlerinin müessese<br />

içi mütalaa, görüþ ya da raporlarýnýn<br />

çoðaltýlarak daðýtýmýnda, el ilanlarý, küçük<br />

ölçekli çoðaltma iþlerinde kullanýlabileceði<br />

ifade edildi. Bir iþ yerinin matbaa sayýlmasý<br />

SATILIK<br />

için "matbaa baský makinesine" sahip<br />

olmasý gerektiði belirtildi.<br />

Tebliðde, "Günümüzde hýzla geliþen<br />

bilgisayar teknolojisinin matbaalar<br />

tarafýndan kullanýlmaya baþlanýlmasý ile<br />

birlikte, elektronik yayýncýlýk faaliyetlerinin<br />

tamamlayýcýsý olan masa üstü dijital baský<br />

makineleri de matbaacýlýk sektörüne,<br />

yardýmcý unsur olarak dahil olmuþ ancak,<br />

bu sektörde, hiçbir þekilde asýl matbaa<br />

baský makinesi þeklinde kabul görmemiþtir“<br />

denildi. Tebliðe göre, bundan böyle “Masa<br />

üstü dijital baský makinesi" ile basýlan<br />

yayýnlar süreli yayýn (mevkute) olarak<br />

kabul edilmeyecek ve bu yayýnlara resmi<br />

ilan verilmeyecek. Öte yandan, matbaacýlýk<br />

faaliyeti bulunmayan bir iþyerinde (okul,<br />

dersane, þirket vb.), herhangi bir hizmet<br />

amacý ile alýnacak olan masa üstü dijital<br />

baský makinesi için, bu iþyerinin Matbaalar<br />

Yasasý uyarýnca ilgili makama beyanname<br />

verme zorunluluðu bulunmadýðý, bu türdeki<br />

makinelerin kullanýlmasý için kalifiye bir<br />

eleman istihdamýnýn da söz konusu<br />

olmadýðý belirtildi.(Kýrþehir’in Sesi<br />

Radyosu)<br />

Meyve ve ceviz bahçesi<br />

Hacýbektaþ’a 5 km. mesafede Akçataþ<br />

Köyü Kurban Tepesi mevkiinde 20<br />

dönüm üzerinde kurulu ev, havuz, su<br />

kuyusu, depo bulunan<br />

(emekliye uygun) arazi.<br />

Karayalçýn Parký<br />

Ýbrahim Altýn<br />

Cep Tel: 0 532 777 85 21<br />

iþ Tel: 0 386 712 72 10


21 Aðustus 2006 Pazartesi<br />

Türkiye Sivas sanýklarýný istemeyi bilememiþ<br />

Türkiye eksik evrakla katil istemiþ<br />

Necdet Saraç<br />

Hacýbektaþ ve Aleviler<br />

ANKARA - Türk kökenli<br />

Almanya milletvekilleri<br />

Dr. Hakký Keskin ve<br />

Hüseyin Kenan Aydýn, Almanya Federal<br />

Hükümeti'ne, bu ülkede yaþayan 10 Sivas katliamý<br />

hükümlüsünün Türkiye'ye neden iade edilmediðini<br />

sordu.<br />

Alman Hükümeti, bu konudaki Türkiye'nin<br />

iki iade baþvurusunun geçerli sayýlmadýðýný; baþka<br />

bir iade<br />

talebinin, iade dosyasýnda kaçaða atfedilecek bir<br />

suç unsuru bulunmadýndan onaylanmadýðýný;<br />

baþka bir Sivas mahkumunun ise mahkeme<br />

kararýyla mülteci statüsü kazandýðý için Türkiye'ye<br />

iade edilmediðini açýkladý. Bunun üzerine; CHP<br />

istanbul Milletvekili Ali Rýza Gülçicek, Adalet<br />

Bakanlýðýna, Sivas mahkumlarýný iadesinde<br />

yaþanan sorunlarýn gerekçelerini sordu.<br />

10'u Almanya'ya kaçmýþ<br />

Türk kökenli Alman milletvekilleri Aydýn ve<br />

Keskin, Alman Hükümeti'ne bir soru önergesi<br />

vererek, 37 kiþinin yaþamýný kaybettiði Sivas<br />

katilamý hükümlüleri M.Y., S.Y., A.A., S.Y., A.B.<br />

ve E.C.'nin Almanya'da ikamet ettiklerinin<br />

bilindiði; ikamet adreslerinin Alman kurumlarý<br />

tarafýndan kesin olarak saptandýðý anýmsattý. Sivas<br />

katliamý hükümlülerinden S.Ý., N.C. ve H.T.'nin<br />

de Almanya'ya iltica baþvurusunda bulunduðunu<br />

hatýrlatan Alman milletvekilleri, yine Sivas<br />

katliamý hükümlüsü M.N.K.'nýn da Almanya'da<br />

yaþadýðý yönünde Türk basýnýnda haberler yer<br />

“Katýlým ve<br />

kazancýmýz düþük”<br />

Deniz Kaim/<br />

Sulucakarahöyük<br />

HACIBEKTAÞ-<br />

Bu seneki<br />

þenlikler<br />

hakkýnda,<br />

Fotoðraf:Deniz Kaim<br />

Çilehane ve<br />

Beþtaþ seferi yapan S.S. 35 Nolu Hacýbektaþ<br />

Motorlu Taþýyýcýlar Koop. Baþkaný Cafer Mutlu<br />

ile yaptýðýmýz konuþmada Cafer Mutlu þunlarý<br />

dile getirdi.<br />

“Çilehane ve Beþtaþ’ a yaptýðýmýz seferlerde en<br />

çok karþýlaþýlan sýkýntý, çingene diye tabir ettiðimiz<br />

vatandaþlardan diðer gelen ziyaretçilerin rahatsýz<br />

olmasý, soyulacaðýz korkusu yaþamasý...<br />

Çilehane ve Beþtaþ’ a minibüs giriþ-çýkýþlarda,<br />

aldýðýný kaydetti. Ýki milletvekili,<br />

Türkiye'de kesinleþmiþ hapis cezasý bulunan 10<br />

kaçaðýn Türkiye'ye iadesine iliþkin ne gibi iþlemler<br />

yapýldýðýný sordu.<br />

Türkiye eksik evrakla istemiþ<br />

Almanya Hükümeti, iki milletvekiline verdiði<br />

yanýtta þu bilgileri verdi:<br />

"2 Temmuz 1993'de Sivas'ta yaþanan<br />

taþkýnlýklarla ilgili olarak Türkiye'nin iki iade<br />

talebi geçerli ayýlmamýþtýr. Diðer bir davada ise<br />

ibraz edilen iade talebine dair evrakta kaçaða<br />

þahsen atfedilebilecek bir suç unsuru yer almadýðý<br />

anlaþýldýðýndan kaçaðýn iade talebi<br />

onaylanmamýþtýr. Yine bununla ilgili baþka bir<br />

davada idaenin söz konusu olmamasýnýn sebebi<br />

ise kaçak statüsünde olan kiþiye mahkeme kararý<br />

ile iltica hakkýnýn tanýnmýþ olmasý gerçeðidir.<br />

Diðer iki iade talebi geçerli kýstaslarý açýsýndan<br />

henüz deðerlendirme aþamasýnda bulunmaktadýr.<br />

Sivas karmaþasýnýn cezai edinimleri ile ilgili<br />

olarak Türk resmi kurumlarý diðer altý davada<br />

arama kararýçýkartmýþtýr. Bununla ilgili olarak ise<br />

bugüne kadar bugüne kadar herhangi bir yakalama<br />

olayý<br />

gerçekleþmemiþtir."<br />

Baþkalarý da var<br />

Alman hükümeti Sivas katliamýna adý karýþan<br />

baþka kiþilerin de Almanya'da bulunduðunu; bunun<br />

da bilgisi dahilinde olduðunu kaydetti.<br />

Gülçiçek Çiçek'e sordu<br />

Bunun üzerine; CHP Ýstanbul Milletvekili Ali<br />

Rýza Gülçiçek, Adalet Bakaný Cemil Çiçek'in<br />

yanýtlamasý istemiyle TBMM Baþkanlýðýna bir<br />

soru önergesi verdi.<br />

Gülçiçek, Bakan Çiçek'e þu sorularý yöneltti:<br />

"Alman Hükümeti'nin, iki sanýk hakkýndaki<br />

iade talebinin geçerli saymamasýnýn gerekçeleri<br />

nedir? Hangi evrak ve bilgiler Almanya<br />

makamlarýna eksik iletilmiþtir. Bu belge ve bilgiler<br />

ne zaman tamamlanarak Almanya'ya iletilecektir?<br />

Bu konudaki geçikmenin sebebi nedir? Sivas<br />

olaylarýna karýþan ve Alman Hükümeti'nden iadesi<br />

talep edilen bir þahýs hakkýnda, suç unsuru ihtiva<br />

etmeyen bir evrakla iade talebinin de<br />

bulunulmasýnýn gerekçeleri nelerdir?<br />

Adý geçen milletvekillerine verilen yanýtta;<br />

Almanya'da ikamet ettiði kabul edilen diðer<br />

sanýklar hakkýnda yeni iade taleplerinin ne zaman<br />

yapýlmasý düþünülmektedir?<br />

Sivas katlýmana katýlanlara iliþkin iade taleplerinin<br />

yýllardýr eksik evrak gerekçesiyle sürüncemede<br />

býrakýlmasýna neden olan kamu görevlileri<br />

hakkýnda herhangi bir iþlem yapýlmasý<br />

düþünülmekte midir?"<br />

vatandaþ, jandarma kontrolleri, park yapamama<br />

vb sýkýntýlardan dolayý tam olarak istedikleri yere<br />

kadar gidememekten dolayý þikâyetçi. Vatandaþ<br />

“ineceðimiz yere daha beþ yüz metre var, üstümüz<br />

toz oluyor. Ben size bunun için mi para ödüyorum”<br />

diyor. “Müþteriyi memnun etmek için müþterinin<br />

istediði noktaya kadar götürülmesinin, tedirgin<br />

edilmemesinin gerektiðini belirten Cafer Mutlu<br />

yetkililerden bu soruna çözüm getirilmesini istiyor.<br />

Böylece vatandaþýn rahat edip daha iyi<br />

gezebileceðini düþünüyor.<br />

Ayrýca Cafer Mutlu “ Geçen yýllara oranla<br />

bu seneki katýlým ve kazancýmýz %50 düþük,<br />

vatandaþ pek fazla ilgi göstermiyor. Üç yýldýr ayný<br />

fiyattan çalýþmamamýza raðmen hala pahalý olduðu<br />

söyleniyor.” dedi.<br />

Alevi temsilcilerinin<br />

konuþturulmadýðý törenlerin açýlýþýna<br />

Hacý Bektaþ Veli yerine "Hacý<br />

Bayram" diye baþlayan, her kandil<br />

gecesini devletin televizyonundan<br />

yayýnlarken, milyonlarca Alevinin<br />

serçesmesiyle ilgili törenleri "kiraz<br />

þenliði" kadar bile yayýnlanmasýna<br />

izin vermeyen bu anlayýþ, Alevilerin<br />

hak taleplerini yüksek sesle dile<br />

getirmelerini, Alevilerin<br />

siyasileþmelerini, siyasi sürecin<br />

aktörlerinden biri olmasýný<br />

istemiyorlar. Rahatsýzlýklarýnýn ana nedeni<br />

burada yatýyor. "Türk-Ýs-lam Sentezi" ve<br />

siyasal Ýslam'la beslenen siyasal iktidarlar ve<br />

onlarýn basýndaki temsilcileri hep kendi<br />

önlerinde eðilecek, emir kulu olacak,<br />

"odacýlýktan" öteye geçmeyecek.<br />

Bu yýl Hacýbektaþ'ta havanýn 44 dereceye<br />

varan kavurucu sýcaklýðý ile siyasi<br />

atmosferdeki sýcaklýk arasýnda ciddi bir<br />

paralellik vardý. Resmi açýlýþ törenlerine de,<br />

etkinliklere de katýlým geçtiðimiz yýllara göre<br />

çok azdý. Katýlýmdaki bu azalmada havanýn<br />

aþýrý sýcaklýðý, törenlerin hafta içine denk<br />

gelmiþ olmasý tabii ki etkileyici faktörlerdi.<br />

Ancak törenlere katýlýmýn düþük olmasýný<br />

belirleyen asýl faktör Alevi toplumunun kendi<br />

deðerlerine sahip çýkan, gündeme taþýyan,<br />

asimilasyona direnen asýl temilcilerinin,<br />

belediye ve resmi protokolün arasýndaki<br />

zýmmi bir ittfakla resmi törenlerden<br />

dýþlanmasýydý.<br />

Her yýl törenlere kendi bölgesinden<br />

otobüsler kaldýrararak katýlan Alevi örgütleri<br />

gerilim yaþanmamasý ve Hacý Bektaþ Veli<br />

üzerine gölge düþmemesi için bu yýl<br />

bölgelerinden otobüs kaldýrmadýlar. Alevi<br />

hareketinin ciddi bir yükseliþe geçtiði,<br />

Antalya'da, Malatya'da, Çorum'da, Sivas'ta<br />

ve en son Tokat Hubyar'da olduðu gibi bu<br />

yaz süresince Alevi erenlerini anmak için<br />

yapýlan bütün etkinliklere katýlým geçtiðimiz<br />

yýllara göre bir kaç misli arttýðý on binlerle<br />

ölçüldüðü bir ortamda, Hacý Bektaþ Veli'yi<br />

anma etkinliðinin sönük geçmesi tabii ki<br />

üzücüydü.<br />

Alevi sorunlarýný, hak taleplerini<br />

görmezden gelen, Hacý Bektaþ Veli ile Alevi<br />

kavramýný bile yan yana kullanmaktan<br />

kaçýnan, çok tirajlý "büyük basýn" bu durumu<br />

yine kendi lehine kullanmanýn yolunu seçti.<br />

Hacý Bektaþ Anma Törenleri'ndeki bu<br />

geliþmeyi "bölünme" ve "protesto" diye<br />

sundu, törenlere katýlýmdaki azalmadan<br />

neredeyse memnuniyetlerini dile getirdiler.<br />

Oysa, resmi törenlerden bir gün önce,<br />

Alevi Bektaþi Federasyonu, Avrupa Alevi<br />

Birlikleri Konfederasyonu ve Hacýbektaþ'taki<br />

Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði'nin birlikte<br />

organize ettiði toplantýda ve ayný günün<br />

akþamý Hacý Bektaþ Veli Postniþin'i Velayettin<br />

Ulusoy'un konuþtuðu, Dertli Divani'nin<br />

yürüttüðü ve 5 bin kiþinin katýldýðý Cem'de<br />

de açýkça belirtildiði gibi, ne alternatif bir<br />

tören düzenleniyordu, ne de törenler protesto<br />

ediliyordu. Nitekim Alevi kuruluþlarý<br />

yayýnladýklarý bildiride, "yolumuzun ve<br />

öðretimizin gereði, kurumlarýmýzýn amaçlarý<br />

doðrultusunda etkinlik ve çalýþmalar<br />

yapýyoruz. Alevi kimliðinin yok sayýlmasýna,<br />

Alevilere yönelik hak ihlallerine karþý etkinlik<br />

yapýyor ve mücadele ediyoruz" belirlemesini<br />

yaptýktan sonra yaklaþýmlarýný açýkça ifade<br />

ediyorlardý:<br />

"Anadolu topraklarýnýn en önemli<br />

düþünürlerinden ve Alevi Bektaþi toplumunun<br />

serçesmesi Hacý Bektaþ Veli, 1964 yýlýndan<br />

bu yana Hacýbektaþ ilçesinde anýlmaktadýr.<br />

Türkiye'nin ve dünyanýn dört bir yanýndan<br />

on binlerce insan, hiç kimsenin "paþa" gönlü<br />

için deðil, hünkara olan baðlýlýklarýndan,<br />

Aleviliðe olan inançlarýndan dolayý 700 yýldýr<br />

Hacýbektaþ'a, Serçeþme'ye akmaktadýr.<br />

Hacýbektaþ etkinliði, keyfi uygulamalardan<br />

kurtulmasý ve elleri Alevi kanýna bulaþmýþ<br />

"protokollara" mahkûm olmamasý için, son<br />

15-20 yýldýr Alevilerin sorunlarýný gündeme<br />

taþýyan, yüzbinlerce üyeye sahip olan Alevi<br />

Bektaþi toplumunun gerçek temsilcilerine<br />

býrakýlmalýdýr. "Alevi Bektaþi Kuruluþlarý<br />

Birlik ve Dayanýþma Toplantýsý"na katýlan<br />

bütün Alevi temsilcileri, Alevi hareketinin<br />

yükseliþini engellemek için yaratýlmaya<br />

çalýþýlan bu suni gündemin ortadan kalkmasý<br />

için "Hacý Bektaþ Anma Etkinlikleri"<br />

organizasyonunun derhal Serçeþme'nin ev<br />

sahipliðinde Alevilere býrakýlmasýný talep<br />

ediyoruz."<br />

Bu talebi, "milyonlarca Alevinin inanç<br />

merkezi Hacý Bektaþ Dergahý'nýn, parayla<br />

girilen bir "müze" statüsünden derhal<br />

çýkartýlarak asli sahiplerine býrakýlmasýný" da<br />

isteyen bir taleple birleþtiren Alevi örgütlerinin<br />

"bölücü" veya "protestocu" diye sunulmaya<br />

çalýþýlmasýnýn asýl nedeni de bu taleplerde<br />

yatýyor.<br />

Alevi temsilcilerinin konuþtu-rulmadýðý<br />

törenlerin açýlýþýna Hacý Bektaþ Veli yerine<br />

"Hacý Bayram" diye baþlayan, her kandil<br />

gecesini devletin televizyonundan<br />

yayýnlarken, milyonlarca Alevinin<br />

serçesmesiyle ilgili törenleri "kiraz þenliði"<br />

kadar bile yayýnlanmasýna izin vermeyen bu<br />

anlayýþ, Alevilerin hak taleplerini yüksek<br />

sesle dile getirmelerini, Alevilerin<br />

siyasileþmelerini,<br />

siyasi sürecin<br />

aktörlerinden biri<br />

olmasýný<br />

istemiyorlar.<br />

Rahatsýzlýklarýnýn<br />

ana nedeni burada<br />

yatýyor. "Türk-Ýslam<br />

Sentezi" ve<br />

siyasal Ýslam'la beslenen<br />

siyasal iktidarlar ve onlarýn<br />

basýndaki temsilcileri hep<br />

kendi önlerinde eðilecek,<br />

emir kulu olacak,<br />

"odacýlýktan" öteye<br />

geçmeyecek, kendilerini<br />

Koç, törenlerin<br />

açýlýþýna Hacý<br />

Bektaþ Veli<br />

yerine "Hacý<br />

Bayram" diye<br />

baþladý.<br />

Bektaþi fýkralarýyla, biraz da sazla sözle<br />

eðlendirecek Alevileri görmek istiyorlar...<br />

Niyetler böyle ama gerçek artýk çok farklý.<br />

Bunu görmek için Alevi etkinliklerinden<br />

herhangi birine katýlmak, katýlan insanlarýn<br />

profillerini görmek ve sohbetlerine kulak<br />

kabartmak yeterli...


Az Bulutlu<br />

En Yüksek 0 C 30<br />

En Düþük 0 C 14<br />

Anma törenleri<br />

4 ve 5. gün programý<br />

IV.Gün 19 Aðustos 2006<br />

Tiyatro<br />

Yer :Hacýbektaþ Veli Kültür<br />

Merkezi Büyük Salonu<br />

Saat :16:00<br />

Oyun : Kuvay-ý Milliye Destaný<br />

Oyuncular :Genç Aydýnlar<br />

Tiyatrosu<br />

IV.Gün gece konser<br />

Yer : Cumhuriyet Meydaný<br />

Saat :19:00<br />

Sunucular :*Emine Cevahir<br />

Çalýkuþu<br />

*Derya Sümer<br />

Ozan Sanatçý Semah Ekipleri<br />

*Kocaeli /Gebze Hacýbektaþ Veli<br />

Kültür ve<br />

Dayanýþma Derneði Semah Ekibi<br />

*Zebuni<br />

*Hasan Papur<br />

*Grup Türkgüzeli<br />

*Serpil - Ergün Efe<br />

*Kazým Kalaycý<br />

V. Gün 20 Aðustos 2006<br />

Piknik<br />

Yer :Dedebað<br />

Saat :13:00-19:00<br />

Hacýbektaþ'ta þenlik var<br />

Selçuk YILDIZ / MERKEZ<br />

Sabah Gazetesi<br />

Nevþehir'in Hacýbektaþ<br />

ilçesinde, 43. Ulusal, 17.<br />

Uluslararasý Hacý Bektaþi Veli'yi<br />

Anma Þenlikleri'ne bu yýl rekor<br />

katýlým bekleniyor.<br />

Yaklaþýk 150 bin kiþinin<br />

katýlacaðý belirtilen þenlikte, 3<br />

bin çadýr kurularak. Ayrýca,<br />

yanýnda çadýr getirenler için de<br />

yer ayrýldý. Törenlere bir süredir<br />

katký saðlayan Þiþli Belediyesi,<br />

bu yýl 80 personel, 250 çadýr, 50<br />

otobüs desteði veriyor. Hacýbektaþ<br />

Belediye Baþkaný Ali Rýza<br />

Selmanpakoðlu, etkinliklere tüm<br />

siyasi parti genel baþkanlarý,<br />

bakanlar ve milletvekillerini davet<br />

ettiklerini belirtirken, CHP lideri<br />

Deniz Baykal'ýn katýlmasýnýn<br />

kendilerini mutlu edeceðini<br />

vurguladý. Geçen yýllarda CHP<br />

lideri Baykal'ýn konuþmacý<br />

olmamasý gerekçesiyle törene<br />

katýlmamasýna karþý da<br />

Selmanpakoðlu, "Alevi-Bektaþi<br />

dernek, vakýf ve konfederasyon<br />

temsilcileri de törenlerde<br />

konuþturulmuyor" dedi.<br />

Ol açýk üzerine<br />

Ýsmail Doða Karatepe<br />

Özgür Yalcýnkaya<br />

Bugünlerde solla futbol arasý çok<br />

sýký fýký. Özellikle 2002 Dünya<br />

Kupasýnda Türkiye` nin 3. olmasýnýn<br />

getirdiði popülerlikle baþlayan bu iliþki<br />

bugünlerde doruklarda geziyor. Ayrýca<br />

solcu aydýnlarýmýz bu ise baþka bir<br />

önem gösteriyor. Futbolla ilgili yazýlar<br />

oldukça yer kaplýyor.<br />

Halbuki daha on yýl önce<br />

aydýnlarýmýz Salazar’ýn Lizbon<br />

Stadyumunu yaptýrmak için verdiði<br />

emri dillendirirdi: "bana on binlerce<br />

insaný uyutabileceðim bir beþik yapýn."<br />

Tabii Salazar demiþken sihirli formül<br />

3F’yi unutmazlardý:”Futbol, fiesta,ve<br />

……. (1) “. "Futbol olmasaydý bu ülkeyi<br />

yarim saat idare edemezdim” sözü ile<br />

de Salazar ‘faslý’ son bulur, Marx-gil<br />

cümleler baþlardý: “Futbol yýðýnlarýn<br />

afyonudur. Kapitalistlerin gençliði ciddi<br />

mevzulardan uzak tutup, dinamizm<br />

lerini boþ bir þeye yönlendirerek,<br />

sömürülerini devam ettirmeleri için<br />

araçtýr futbol.” Ve böyle devam eder<br />

giderdi bu yazýlar.<br />

Son dünya kupasýnda Almanlar<br />

hep bir aðýzdan ``wir fahren nach<br />

Berlin``(Berlin`e finale gidiyoruz) diye<br />

baðýrýrken, halkýn aleyhine olan saðlýk<br />

reformlarý birer birer, güçlü bir direniþ<br />

görmeden geçti. Alman Baþbakaný<br />

Merkel` in bu yüzden her golden sonra<br />

neþelenmesine, organizasyon baþkaný<br />

Beckenbauer`e candan sarýlmasýna<br />

þaþýrmamak gerek. Bunun gibi örnekleri<br />

tekrar tekrar sýralayýp futbolun sadece<br />

egemen ideolojinin bir aracý olduðu<br />

sonucuna da varmak, yanlýþ olacaktýr.<br />

Bizce de futbol asla sadece futbol<br />

deðildir(2) ama bu kadar da eleþtiriyi<br />

hak etmiyor. Çünkü tribünler muhalif<br />

sesleri de barýndýrmýþlardýr ve<br />

barýndýracaklardýr. Barcelona bunun en<br />

güzel örneðidir. Katalan ``temsilcisi``,<br />

Ýspanya` da, ic savaþta tescilli faþist<br />

Franco`nun belalýlarý arasýnda yer<br />

almýþtýr. Ýç savaþtaki saflaþma bugün<br />

bile Barcelona ile formasýnda kralcýlarýn<br />

amblemini taþýyan Real Madrid` in<br />

maçlarýný özel kýlmýþtýr. Bugün ise<br />

endüstrileþen futbolun genel mantýðýna<br />

direnen, yani yeni dünya düzeninin<br />

spotlu futbol anlayýþýndan baðýmsýz<br />

futbol takýmlarý da yok deðil. Bunun<br />

en güzel örneði Ýtalyan Ligi’nde<br />

oynayan Livorno. Irak'ta Nasýriye'de<br />

ölen 17 Ýtalyan askerinin anýsýna bütün<br />

maçlarda saygý duruþunda<br />

bulunulurken, Livorno kale arkasý<br />

köþesinden 'On, yüz, bin Nasýriye!'<br />

tezahüratý yükselmiþti. Tepkilerini<br />

"Bunlar iþgalci askerlerdi. Ýtalya'da her<br />

yýl 1500 kiþi iþ kazasýnda<br />

ölüyor. Onlar için niye<br />

devlet töreni<br />

düzenlenmiyor?" diye<br />

açýklamýþlardý.(3) Seri<br />

A’nýn bu sene UEFA`ya<br />

katýlacak güzide<br />

takýmýnýn sadece<br />

Ýtalya’da deðil, ilginç bir<br />

þekilde Türkiye’ de<br />

oldukça fazla ‘faný’<br />

var.(4)<br />

Türkiye’de ise<br />

endüstrileþen futboldan,<br />

baþka bir deyiþle yeni<br />

dünya düzenin bizce<br />

‘kötü’ futbol<br />

anlayýþýndan kopuk<br />

Türkiye’de hiçbir kulüp yok.<br />

Takýmlarýn “halkýn takýmý”<br />

olmasý, “iþçilerin güzide<br />

takýmlarý” olarak kurulmasý<br />

bu kaideyi bugün için deðiþtirmiyor.<br />

“Halkýn takýmý” Beþiktaþ’ýn hisseleri<br />

borsada deðil mi? Peki borsada iþlem<br />

gören hisse senetleri kimde? Alen,<br />

Yýlmaz ve Ayhan ``abilerde``(5) veya<br />

maçlar nerede olursa olsun takimi hiçbir<br />

zaman yalnýz býrakmayan diðer tribün<br />

``neferlerinde`` olduðunu hiç<br />

zannetmiyoruz.<br />

Peki kimde? Bunun cevabýný<br />

herkes biliyor sanýyorum. Kongre<br />

üyeliði için 2000 YTL istenirken kim,<br />

hangi halkýn takýmýndan bahsediyor.<br />

Biz kabul ediyoruz ki, taraftar yapýsýnda<br />

bir dizi farklýlýk sayýlabilir. Ama<br />

Beþiktaþ J.K`nün genel yapýsý<br />

endüstriyel futbolun gerektirdiði<br />

yapýdan çok büyük bir farklýlýk arz<br />

etmiyor. Sadece sistem doðal olarak<br />

Türkiye’de çarpýk isliyor. Bizce bu<br />

anlayýþ Anadolu’nun en ücra<br />

þehirlerinin takýmlarýna kadar ulaþmýþ<br />

durumda. Zaten ‘O’ þekil olamayan<br />

tutunamýyor. Milyon dolarlarýn<br />

dönmediði þehirlerin-yani Ýstanbul<br />

dýþýndaki þehirlerin- futbol takýmlarý,<br />

çok büyük mucizeler olmazsa basarý<br />

saðlayamýyor.<br />

Kulüplerin genel iþleyiþi, sistemi<br />

gibi tribünleri de bu düzene yavaþ yavaþ<br />

teslim oluyor. Parasýný bastýrýp tribünün<br />

vipine, koltuðun numaralýsýna, reklâmýn<br />

iyisine, futbolcunun yýldýzýna, kulübün<br />

para basanýna, desteðin suskununa<br />

alýþan seyirci ve onun yaratacaðý<br />

kültürle yok edilmeye çalýþýlan taraftar<br />

kültürü(6) var. Bugün ister Ankaragücü<br />

tribünü olsun ister Beþiktaþ kapalýsý<br />

olsun buna direnmekte zorlanýyor.<br />

Desibel azalýyor, çekirdekçiler daha<br />

çok kazanmaya baþlýyor.<br />

Bütün bu olumsuzluklar<br />

yaþanýrken bazýlarý “þu takýmýn<br />

tribünleri solcudur” gibi efsaneler<br />

yayýyor. Kendi takýmýnla sol arasýnda<br />

bir iliþki kurmak Moda, kuramamak<br />

Kadýköy (Fenerbahche) oldu. Tribün<br />

ve internet siteleri, tribüne arada sýrada<br />

uðrayan arkadaþlarýn, yolunu<br />

þaþýranlarýn, tutunacak dalý oldu.<br />

Evet toplumsal muhalefetin<br />

yükseliþte olduðu veya onun ardýlý<br />

yýllarda toplumdaki genel reflekslere<br />

baðlý olarak tribünlerden de muhalif<br />

seslerin(7) çýktýðý bizim de ön<br />

kabulümüz ama bugün bu topraklar<br />

üzerinde yeni bir toplumsal<br />

muhalefet geliþmedikçe,<br />

yoksullar neo-liberal çarklarý<br />

kýrmadýkça tribünlerden bir<br />

þey beklemek bizde sadece<br />

tebessüm yaratýyor. Bir<br />

ricamýz, “samimiyetimize<br />

verin”, yýllar sonra futbola<br />

sarýlan bazý arkadaþlarýmýzýn<br />

bu tür efsaneleri yaymaktan<br />

vazgeçmesidir.<br />

Sol aydýnlarýmýz ise bu durumdan<br />

hiç geri kalmýyorlar, nedense dört bir<br />

elle bu konuya sarýlmýþ durumda.<br />

Mesela o maçý izleyen milyarlarca insan<br />

þahittir ki son dünya kupasý finalinde<br />

Zidane`nýn attýðý kafa ne faþizme ne<br />

emperyalizme sadece ve sadece<br />

Materazzi`yedir. Zidane`nýn kafa<br />

darbesinin nedeni daha belli deðilken,<br />

o kafa bugüne kadar tribüne uðramayan<br />

sol aydýnlarýmýz tarafýndan oldukça<br />

yüceltildi. Ne diyelim: Müzik kes, yeni<br />

beste ,önce dinle!!!!!<br />

Son söz:<br />

Ýster Livorno`yu, ister<br />

Genclerbirligi`ni, ister Yozgatspor`u<br />

ister destekleyin, ya da sadece<br />

izlemekten veya oynamaktan zevk alýn,<br />

size ömür boyu iyi seyirler, iyi oyunlar.<br />

DÝPNOTLAR:<br />

(1)Genelde unutulur. 3F nin ilk<br />

ikisi denip üçüncüsü hep kalýr ya da<br />

Faþizm denilip ‘sýký bir atýþ’ yapýlýr.<br />

Salazar’ýn 3F sinin üçüncüsü Fado’dur.<br />

Fado, Portekizìn dünyaca ünlü<br />

müziðidir. Unutmayalým<br />

unutturmayalým.<br />

(2)Futbol asla sadece futbol<br />

deðildir. (orijinal adý: Football against<br />

the enemy). Simon Kuper Terraki<br />

Yayinlari<br />

(3)Di Canio'ya Ýnat Livorno-Tanýl<br />

Bora Radikal Gazetesi 27.12.2006<br />

(4)Bakýnýz www.forzalivorno.org<br />

(5)Beþiktaþ` in ünlü Çarþý<br />

grubunun önde gelen isimleri<br />

(6)Ankara’da Futbol Ve “Sol”un<br />

Algýsý: Gençlerbirliði Ve Halkýn Takýmý<br />

Ankaragücü-Berkay Aydýn, Duygu<br />

Hatipoðlu, www.sendika.org<br />

(7) Besteleri, pankartlarýyla<br />

Beþiktaþ, Karþýyaka ve bir çok takým<br />

buna örnek olarak gösterilebilir.<br />

Kebap Çeþitleri ile<br />

halkýmýzýn hizmetindedir.<br />

Adres: Aþýklar yolu Cumhuriyet Parký yaný<br />

HACIBEKTAÞTel: 0 532 394 88 85<br />

Mucur Tel: 0386 812 56 62<br />

SERVÝS BÝZE<br />

AÝTTÝR

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!