05.01.2014 Views

27.Sayı - Hacibektaslilar

27.Sayı - Hacibektaslilar

27.Sayı - Hacibektaslilar

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SERÇEÞME<br />

Ebuzer Giffari<br />

Veliyettin Ulusoy<br />

EBUZER Müslümanların yitik vicdanıdır. Kim ki yitirdiği<br />

sosyal adalet duygusunu aramak isterse karşısına Ebuzer<br />

çıkmaktadır. Emperyalizmin ve kapitalizmin bizi parça parça<br />

ettiği anlam dünyamızda, gerçekten uzaklaşmış inancın,<br />

tekrar gerçeği bulmak için her geçen gün Ebuzer ve benzerlerine<br />

ihtiyaç duyuyoruz. İşte bu noktada hakkı ve sabrı tavsiye eden ve<br />

taviz vermeyen duruşuyla yolumuzu aydınlatıyor.<br />

Ne yazık ki İslam tarihinde Ebuzer’in yaşamı karanlıkta kalmıştır.<br />

Bu gün sadece Alevi-Bektaşi cemlerinde ve pek az bölgede bilinmektedir.<br />

Cemlerimizde yaşar ve semahın piri olarak kabul edilir. Kırklar’dan<br />

birisidir, on yedi kemerbestler’dendir.<br />

Ebuzer sosyal adalet ve paylaşımı esas alan düşünceyi sembolize<br />

eder.<br />

Kimdir Ebuzer?<br />

EBUZER Giffar kabilesindendir. İslam’ın zor ve sıkıntılı dönemlerinde<br />

Müslüman olmuş beşinci kişiydi.<br />

Peygamberi duymuş, merak etmiş ve kardeşi Üneys’i Mekke’ye göndermişti.<br />

Üneys döndüğünde verdiği cevaplar kendisini tatmin etmemiş,<br />

bizzat kendisinin Mekke’ye gitmesine karar vermişti.<br />

Kardeşi Üneys:<br />

– Tamam. Ancak kavminden sakın. Çünkü onlar o adama düşmanlık<br />

yapıyorlar. O’na karşı buğuzlu, kindar ve kötüdürler.<br />

Ebuzer uzun ve zahmetli bir yolculuktan sonra Mekke’ye ulaştı.<br />

Mescide gidip Peygamberi aradı. Ancak onu göremediği gibi, onunla<br />

ilgili bir şey de duymadı. Çaresiz mescitte güneşin batmasını bekledi.<br />

Gece herkes uyudu. Bu arada Ali tavaf için içeri girdi. Mescidin köşesinde<br />

zayıf, uzun boylu, siyah sarıklı, yırtık abalı bir adamın oturduğunu<br />

görünce yanına gelip sordu:<br />

– Sanırım yabancısın<br />

– Evet<br />

– Benimle gel.<br />

Ali ve Ebuzer yola koyuldular. Ebuzer ondan bir şey sormadı. Ali de<br />

bir şey söylemedi. Eve vardılar. Ebuzer geceyi orada geçirdi. Sabah peygamberi<br />

aradı ve tekrar mescide geldi. Ne kimse ondan bir şey soruyor,<br />

ne de o kimseden bir şey duyabiliyordu. Akşam yine eski yerine gidip<br />

uzandı. Uyumayı beklerken Ali yine önünden geçti. Onu görünce durdu<br />

ve:<br />

– Hâlâ evini tanıyamadın mı? Benimle gel gidelim.<br />

Ali onu yerden kaldırdı ve birlikte sessizce eve gittiler.<br />

Ali misafirini üçüncü gecede evine götürdü. Ebuzer yine sessizdi.<br />

Sonunda, Ali sordu:<br />

– Ne iş yaptığını ve seni bu şehre getirenin ne olduğunu bana söylemeyecek<br />

misin?<br />

– Eğer kimseye söylemez ve bana yol göstereceğine söz verirsen söylerim.<br />

– Peki tamam.<br />

– Burada bir adamın peygamberlik iddiasında bulunduğunu duydum.<br />

Kardeşimi onunla konuşması için gönderdim; ancak döndüğünde işime<br />

yarayacak bir haber getirmedi. Kendim onunla görüşme kararı<br />

aldım. Fakat ne onu tanıyorum, ne de onu sormaya cesaret edebiliyorum.<br />

– Kimsin ve nerelisin?<br />

– Adım Cündep-i Cünede, künyem Ebuzer’dir. Giffar kabilesindenim.<br />

– Kurtuluşa erdin, O peygamberdir. Ben şimdi onun yanına gidiyorum.<br />

Sen de peşim sıra gel ve dikkatli ol. Nereye girersem sen de<br />

gir.<br />

Ali ve Ebuzer gece karanlığında yola düştüler. Ali, Safa yakınlarında<br />

bir evin kapısının önünde durdu. Ve birlikte içeri girdiler.<br />

Ardından Peygamber ve Ebuzer arasında farklı konularda konuşmalar<br />

oldu. Bu konuşmalar Ebuzer’i tam manasıyla tatmin etti ve Müslüman<br />

oldu.<br />

Peygamber.<br />

– Ebuzer, bu konuyu gizli tut ve memleketine geri dönüp kavmine<br />

tebliğde bulun, çünkü ben bunların sana zarar vereceklerinden korkuyorum.<br />

Ne zaman ortaya çıktığımızı haber alırsan, o zaman gel.<br />

Bu ilk tanışma Ebuzer’in dünyasında bir dönüm noktası oldu. Peygamber<br />

yaşadığı müddetçe hep yanında oldu, onun sevgi ve güvenini<br />

kazandı. Orada olgunlaştı ve pişti. Düşüncelerinden ve öğrendiğinden<br />

hiç taviz vermedi, korkusuzca doğruyu ve sosyal adaleti savundu. Haksızlıklar<br />

karşısında susmadı, bu yüzden halife Osman tarafından çöle<br />

sürgün edildi ve orada öldü.<br />

Peygamberden sonra hep dostu Ali’nin yanında oldu. İlk iki halife<br />

döneminde Ebuzer’in Ali gibi sessizliğini koruduğunu görüyoruz.<br />

* * *<br />

EBUBEKIR’İN ölümünden sonra hanımını ve kızını alıp Şam’a gitti.<br />

Şam’da bir gün mescitte oturmuş, halk da etrafında halkalanmış,<br />

sohbet ediyorlardı. İçlerinden biri:<br />

– Ey Ebuzer, sen de Bahreyn Emiri olan Ebu Hureyre (1) gibi bir makama<br />

gelmeyecek misin?<br />

Ebuzer:<br />

– Emir olup da ne yapacağım? Bana her gün biraz su ya da süt ve<br />

haftada bir ölçek buğday yeter.<br />

Bir diğeri:<br />

– Ömer’in Ebu Hureyre’ye ne yaptığından haberiniz var mı?<br />

Diğerleri:<br />

– Hayır.<br />

– Ömer onun servetini hesaplayıp ona, “Seni Bahreyn’e göreve gönderdiğimde<br />

bir çift terliğin yoktu, şimdi bana ulaşan haberlere göre<br />

1,600 Dinara atlar almışsın!” dedi.<br />

Ebu Hureyre şöyle cevapladı:<br />

– Sahibi olduğum atlar doğum yaptılar, bazıları da hediye geldi.<br />

Ömer:<br />

– Ben senin günlüğünü ve yaşam harcını hesapladım. Bunlar fazlalıktır,<br />

geri ver.<br />

Ebu Hureyre:<br />

– Vermem!<br />

Ömer:<br />

– Vallahi belini kırarım, dedi ve sırtını öyle bir kırbaçladı ki, kan<br />

aktı. Sonra şöyle dedi: “Getir onları!”<br />

Ebu Hureyre:<br />

– Allah yolunda verdim.<br />

Ömer:<br />

– Eğer helal yoldan kazanıp kendin verseydin öyleydi, sen Bahreyn’in<br />

son noktasına gelmişsin, vergileri Müslümanlar için değil, kendin için<br />

topluyorsun. Annen sana eşek otlatmaktan başka bir iş vermezdi.<br />

Ebuzer:<br />

– Ömer, Allah ve Resulü’nün hoşnut olacağı şeyi yapmıştır. Çünkü<br />

sorumlu halkın yararına çalışmalıdır. Kendi yararına değil.<br />

* * *<br />

ÖMER’İN ölürken hilafeti Ali, Osman, Abdurrahman bin Avf, Sa’d<br />

bin Ebi Vakkas, Zübeyr ve Talha’dan oluşan şuraya bıraktığı haberi<br />

geldi. Dostu Ali’nin bu makama en layık aday olduğunu biliyor ve onun<br />

yanında olmak üzere Medine’ye gidiyor. Yolda karşılaştığı bir kervandan<br />

Osman bin Affan’ın halife olduğunu öğreniyor. Medine’ye gelir gelmez<br />

Ali’nin yanına gidip gerçekleri öğreniyor.<br />

Ebuzer Medine’de kaldı. Görüyordu ki, hilafet rejimi saltanat rejimine<br />

dönüşüyor, Peygamber’in dostlarının çoğunun da değiştiğini görüyordu.<br />

Zübeyr, Talha ve Abdurrahman bin Avf (Osman’a oy verenler.)<br />

birçok mal mülk edinmişler, kendilerine saraylar yaptırmışlardı. Fakir<br />

halk gittikçe fakirleşiyordu.<br />

Ebuzer bu sapmalar karşısında mücadele etmekten başka bir yol bulamıyordu.<br />

Zamanın yöneticilerinden korkmadan halkı eşitliğe davet<br />

ediyor, şiddetle Osman’ın kötü davranışlarını eleştiriyordu.<br />

Bir gün Osman’ın Hayber kalesinin tümünü ve Afrika’dan gelen verginin<br />

beşte birini amcası Mervan bin Hakem’e (Peygamber’in, kendisini<br />

ve babasını sürgüne gönderdiği kişiye) bağışladığını, yakınlarına yüklü<br />

miktarlarda para dağıttığının haberini aldı.<br />

Ebuzer bunun üzerine mescitte şu ayeti okudu: “Altın ve gümüş toplayıp<br />

Allah yolunda harcamayanlar var ya, işte onlara sonraki hayat için<br />

çok çetin azabı müjdele” (Tevbe Suresi, 9/34)<br />

Mervan, Ebuzer’in kendisine ve Osman’a şiddetle saldırdığını duydu.<br />

Konuyu Osman’a iletti. Osman da Ebuzer’i çağırdı:<br />

– Ey Ebuzer! Seninle ilgili duyduğum şeyden vazgeç!<br />

– Benim hakkımda ne duydun?<br />

– Senin, halkı benim aleyhime tahrik ettiğini duydum!<br />

– Nasıl?<br />

– Duydum ki sen mescitte ‘Altın ve gümüşü biriktirenler’ ile ilgili bir<br />

ayet okumuşsun.<br />

– Ey Allah Resulü’nün halifesi Osman, sen beni Allah’ın kitabını<br />

okumaktan ve onun emirlerini terk edenlere karşı mücadele etmekten<br />

men mi ediyorsun?<br />

16 Sayı 27

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!