You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Oyunlar�m Üstüne - Naz�m Hikmet<br />
�lk tiyatroyu nerde, ne zaman gördüm? Karagöz de tiyatrodan say���rsa, �stanbul’da gördüm, sünnet dü�ünümde sekiz<br />
ya��mda. Belki daha önce mahalle kahvesinde Ramazan gecelerinden bir gece seyretmi�imdir Karagöz’ü, ama<br />
akl�mda kalmam��. Meddah’� da ilkönce sünnet dü�ünümde dinledim. O ilk Karagöz’ümle ilk Meddah’�mdan<br />
akl�mda kalan bugün? Ak ve avuçiçi kadar perdenin öte yan�nda Karagöz’le Hacivat oynatan incecik de�neklerin<br />
durup dinlenmeden uzan�p k�salan gölgeleri.<br />
Ne tuhaf, Karagöz’le Hacivat’�n perdedeki renkli hayaletleri de�il de, de�neklerinin bir silinip bir beliren gölgeleri<br />
kalm�� akl�mda. Neden?<br />
Karagöz’le Hacivat’�n kollar�na, gövdelerine, külâhlar�na tak���p onlar� oynatan de�neklerin, o de�neklerin<br />
arkas�ndaki göze görünmez Karagözcü’nün i�i çevirdi�ini, sekiz ya��mda de�il elbet, ama on dokuzumda meselâ<br />
anlad�m da ondan m�? Belki de.<br />
Peki, ya Meddah’tan akl�mda ne var bugün? Yüzünü, gözünü hat�rlam�yorum, anlatt��� hikâye, yapt��� taklitler de<br />
büsbütün akl�mdan ç�km��. Ama sesi kula��mda. Böyle sesleri, size bir �eyleri ille de be�endirmek, sizi memnun<br />
etmek, sizi güldürmek için çabalayan sesleri sekizimden altm���ma kadar boyuna duydum.<br />
Karagöz’le Meddah belki de tiyatrodan say�lmaz. Ama operet tiyatrodur. �lk opereti yine �stanbul’da Birinci Dünya<br />
Sava�� içinde, 915’te san�rsam, seyrettim. Bu bir Avusturya operetiydi. �stanbul’a turneye gelmi�ti. Ba� aktrisi<br />
Miloviç ad�nda belki Avusturyal�, belki Macar ama, hâlâ gözümün önünde, çok pembe, çok ak, çok sar���n, iri yar�,<br />
��ng�l b�ng�l bir avratt�.. On üç on dört ya��mdayd�m. Bizde o�lan çocuklar� da, k�z çocuklar� da tez eri�ir. Bu<br />
Miloviç’e harp zenginleri be�yüzlük bankanotlardan yorganlar diktiler, c�garas��� bin liral�klarla yakt�lar. Oysa o<br />
��ralarda �stanbul halk� süpürge tohumu unundan ekmek yiyordu. Dört cephede delikanl�lar kan revan içinde, aç,<br />
��plak dövü�türülüyordu. Belki bundan dolay�, �imdi bile Çarda� operetinden bir parçay� ne zaman dinlesem bir<br />
yandan hayk�rmak, birilerine sövüp saymak gelir içimden, tepeden t�rna�a isyan kesilirim, bir yandan da ate� basar<br />
yüzümü, Miloviç’in çok tombul iki meme aras��� görürüm. Miloviç’i bir kere seyrettim Çarda�’ta, ba��m döndü, ama<br />
sevdalanmad�m. �lk sevdaland���m aktris Eliza Benemecyan’d�r. Osmanl���mparatorlu�u y���lm����. �tilaf ordular�,<br />
donanmas���stanbul’u i�gal etmi�ti. Anadolu’da emperyalizme kar�� ayaklanmalar ba�lam����. Ben ilk �iirimi çoktan<br />
yay�mlam����m. Eliza Darülbedayi tiyatrosunun ba� aktrisiydi. Türk tiyatro sahnesine asl� Türk olan kad�n daha<br />
��kmam����. �slâm dini onu sahneye ç�karm�yordu. Eliza aslen Ermeniydi. Ermenilerin modern Türk dram���n,<br />
komedisinin, opera ve operetinin kurulu�undaki pay� çok büyüktür. Türk tiyatro tarihi Manakyanlarla, Papazyanlarla,<br />
Eliza Benemecyanlarla övünür.<br />
Darülbedayi’de ilkönce hangi piyeste Eliza’y� seyretti�im akl�mda de�il. Ama Eliza’y� görür görmez birden<br />
vuruldum, bunu çok iyi biliyorum. Türkçeyi yüzde yüz �stanbullu han�m efendiler gibi konu�uyordu. Ömrümde bu<br />
kadar iri göz görmedim. Konu�urken yanaklar� al al oluyordu. Burnu iriceydi. Ak ellerinin, alabildi�ine ak ellerinin<br />
yumu�ak hareketleri hâlâ gözümün önünde. Tiyatrodan ç�kt�m. Piyes yazmal���m, dedim, ba�ka çaresi yok, bir piyes<br />
yazmal���m, ancak bu yolla onu biraz daha yak�ndan görebilirim; belki de elimi s�kar. Ama piyes yazmak bana<br />
yeryüzünün en zor i�i gibi geliyordu. Bir piyes yaz�p Darülbedayi’ye vermek, sonra parterde en ön s�rada, hay�r,<br />
yanda dramyazar� locas�nda oturup, Eliza Benemecyan’� seyretmek, benim piyesimi oynarken seyretmek...<br />
Piyesi �iirle yazacakt�m. Ama konu ne olacak? Elbette sevda. �lk piyesim: “Ocakba��” böyle do�du.(1) Çok ya���,<br />
çok ak�ll�, çok iyi, çok �air bir adam bir da� ba��nda ya��yor. Gecelerden bir karl� gece çok güzel genç bir kad�n<br />
soluk solu�a çal�yor kap�����. Kocaki�i eve al�yor genç kad���. Ocakba��na oturtuyor. Kad�n bir �eylerden<br />
korkmaktad�r. Koca �air yat������yor korkusunu kad���n. Ona ocakba��nda geçirilen uzun k�� gecelerinin<br />
güzelliklerini anlat�yor. Ona akl�n, hikmetin, felsefenin, dü�ünce ve �iir dünyas���n kap�lar��� aç�yor. Bu kap�lardan<br />
girip mutlulu�a kavu�aca��na inand���yor kad���. Ama pencerenin karl� camlar��� k�rarak bir delikanl� atl�yor içeriye.<br />
Genç kad��� kovalayand�r, genç kad���n korkusudur. Ve yürü diyor ona, gel benimle, elimden kurulman�n yolu yok.<br />
Kocaki�i aç�yor kap��� -pencereden ç�kmas�nlar diye anla��lan- ve iki genç, erke�i önde, di�isi arkada gidiyorlar...<br />
Niye ilk piyesim bu? ��in tuhaf�, piyesteki Kocaki�i bendim. Oysa on sekiz ya��mdayd�m o zaman. Sonralar�<br />
dü�ündüm. Kendimi o kocaki�i say���m. Eliza’yla aramda herhangi bir ba��n kurulmas���n imkâns�zl���ndand�. Eliza<br />
nerde, ben nerde, Eliza kim, ben kim. Ben onu bir saat �iirimle, akl�mla piyesimin ocakba��nda tutsam bile, bir saat<br />
sonra perde inecek -pencerenin camlar� k���lacak- Eliza’n�n ünlü ve bana o zamanlar her nedense çok zenginmi� gibi<br />
gelen hayat� onu alacak benden. Ocakba�� piyesimi bitirdim, ama Darülbedayi’ye veremeden Anadolu’ya kaçmak,<br />
milli kurtulu� sava��na kat�lmak gerekti.<br />
Ankara’da 921 k���nda, ah�rdan bozma sala� bir tiyatroda, gaz lambalar���n �����nda ve ikide bir so�uktan avuçlar�ma<br />
hohlayarak Otello Kâmil’i seyrettim. Ömrümde ilk defa �ekspir’i seyrettim. Abdullah Cevdet ad�nda bir eski Jön<br />
Türk �airi Arap ve Acem sözcükleriyle dolu bir dille Büyük Üstad� Türkçeye çevirmi�ti. Otello’yu, Hamlet’i filân<br />
okumu�tum, ��������m, hayran olmu�tum, ama pek anlamam����m. Kâmil bir gezgin aktördü. Repertuar�nda bir tek<br />
piyes vard� denilebilir. Otello, Otello’yu Papazyan üslubuyla oynad����� söylerler. Ne yaz�k Papazyan’� Otello’da<br />
seyretmek nasib olmad�. Ama ç�ra�� Kâmil’in Otello’suna bak�p Ustas���n ustal�k kertesini kestirmek mümkün.