Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
doldururlarsa onlara nerede, nas�l i� bulunaca�� önemli bir sorundu. Meclis'te sorguya çekilmekten tedirgin olan<br />
Muhittin Birgen bir daha böyle bir duruma dü�memek için, Nâz�m Hikmet ile Vâlâ Nureddin'i Maarif Vekâleti'ne<br />
devretmeye karar verdi.<br />
Bu arada Celile Han�m'�n uzaktan akrabas� olan �smail Faz�l Pa�a, yazd�klar���iirle ortal��� kar����ran bu iki yetenekli<br />
�airi Meclis'e ça��rarak Mustafa Kemal Pa�aya takdim etti.<br />
Mustafa Kemal'in kendilerine söylediklerini Vâlâ Nureddin Bu Dünyadan Nâz�m Geçti adl� kitab�nda �öyle aktar�yor<br />
:<br />
"Basmakal�p laflara ihtiyaç duymaks���n, Mustafa Kemal, bizim için çok önemli bir sadede girdi :<br />
"- Baz� genç �airler modern olsun diye mevzusuz �iir yazmak yoluna sap�yorlar. Size tavsiye ederim, gayeli �iirler<br />
yaz���z, dedi.<br />
"Daha da konu�acakt�. Fakat aceleyle yan�na bir iki ki�i yakla���. Bir telgraf getirdiler. Pa�a göz at�nca telgrafla<br />
ilgilendi. Eliyle selamlay�p bizden uzakla���."<br />
��sa bir süre sonra ö�retmen olarak Bolu'ya atand�lar.<br />
Bolu'da A��r Ceza Mahkemesi reis vekili Ziya Hilmi, e�raf�n, din adamlar���n daha ba�tan benimsemedikleri, kalpak<br />
giyen, camiye gitmeyen bu iki genç ö�retmeni korudu. Bilgili bir ki�i olan Ziya Hilmi onlara Frans�z Devrimi'ni<br />
anlat�yor, Lenin'den, Kautsky'den söz ediyor, Sovyetler Birli�i'ni görmek istedi�ini söylüyordu.<br />
Tutucu çevrelerin bask���na, gizli polis örgütünün güvensizlik belirten davran��lar� da eklenince, Bolu'da<br />
bar�namayacaklar��� anlayan Nâz�m Hikmet ile Vâlâ Nureddin, iyi bir ö�renim görmek, dünyada olup bitenleri<br />
anlamak için Paris'e mi, Berlin'e mi, Moskova'ya m� gitsek diye dü�ünürlerken, Ziya Hilmi'nin etkisiyle, Moskova'ya<br />
gitmeye karar verdiler. 1921 a�ustosunda Bolu'dan ayr���p do�uda, Kâz�m Karabekir Pa�an�n yan�nda ö�retmenlik<br />
etmeye gidiyormu� gibi davranarak, vapurla Zonguldak'tan Trabzon'a geçtiler, oradan da gene vapurla 30 Eylül<br />
1921'de Batum'a vard�lar.<br />
Böylece Sovyetler Birli�i'ne ayak basan, yirmi ya��n e���indeki iki genç �air Moskova'ya giderek Do�u Emekçileri<br />
Komünist Üniversitesi'ne (KUTV) yaz�ld�lar.<br />
Nâz�m Hikmet serbest müstezat�, Frans�z �iirinin serbest ölçüsünü biliyordu. Batum'da "�zvestiya" gazetesinde<br />
gördü�ü, büyük bir olas���kla Mayakovski'nin yazd��� bir �iirin uzunlu k�sal� dizelerine, merdivenli istifine ilgi<br />
duymu�, ama Rusça bilmedi�i için içeri�ini anlayamam����. Moskova'ya giderken geçtikleri açl�k bölgelerinde<br />
gözlediklerinin etkisiyle yazmaya giri�ti�i "Açlar�n Gözbebekleri"ni hece ölçüsüne sokamad����� görünce,<br />
��zvestiya"daki �iirin biçimsel ça�����mlar�ndan güç alarak, daha serbest yazmay� denedi. Ortaya yer yer hece<br />
kal�plar�yla kurulmu� olsa da, kurallara uymayan, serbest bir ölçü ç�kt�.<br />
�çine girdi�i yeni dünyan�n dü�ünce, duygu yükü alt�nda, bu serbest ölçüyle yazd�����iirler birbirini izledi. Rusça<br />
��renince, devrimci bir ortamda geçmi�in bütün de�erlerini hiçe sayarak yazan genç Sovyet �airlerini okumaya<br />
ba�lad�. Bunlar �talya'da Marinetti'nin ba�latt��� Gelecekçilik (Fütürizm) ak�����n etki alan�nda yazan, geçmi�i<br />
yads�yarak her �eyi gelecekte gören devrimci �airlerdi.<br />
Bu dönemde yazd�����iirlerin baz�lar��� 1923'te "Yeni Hayat", "Ayd�nl�k" gibi dergilere göndererek yay�mlatan<br />
Nâz�m Hikmet, üniversiteyi bitirince ülkesine dönmek istedi. 1924 ekiminde, ç�����nda oldu�u gibi, gene gizlice<br />
����rdan geçerek Türkiye'ye geldi. "Ayd�nl�k" dergisinde çal��maya ba�lad�.<br />
�stanbul'da polisçe izlendi�ini anlay�nca, bir bas�mevi kurmak için �zmir'e geçti. Böylece gözlerden de uzakla����<br />
oluyordu. 1925 �ubat�nda �eyh Sait �syan�'n�n ba�lamas� üzerine, 4 Mart 1925'te Takrir-i Sükûn Kanunu ç�kar�ld�.<br />
Baz� gazeteler, dergiler kapat�ld��� gibi, 1 May�s 1925'te yay�mlanan bir bildirge dolay���yla "Ayd�nl�k" dergisi<br />
çevresindeki yazarlar�n ço�u da tutukland�lar. Ankara'da �stiklal Mahkemesi'ndeki dava 12 A�ustos 1925'te<br />
sonuçland���nda Nâz�m'�n da g�yaben 15 y�la mahkûm edildi�i görüldü.<br />
Bunun üzerine Nâz�m Hikmet saklanmakta oldu�u �zmir'den haziran ay� ortalar�nda �stanbul'a gelerek gizlice yurt<br />
����na ��p yeniden Sovyetler Birli�i'ne gitti.<br />
Cezas���n 1926'da Cumhuriyet Bayram� nedeniyle ç�kar�lan af kapsam�na girdi�ini ö�renince, resmen yurda<br />
dönebilmek için pasaport iste�iyle hemen Türk Elçili�i'ne ba�vurdu.<br />
Tekrar tekrar yapt��� ba�vurulara olumlu kar����k alamad�. Bu arada 28 Eylül 1927'de �stanbul'da da����lan bildiriler<br />
yüzünden aç�lan bir davada gizli parti üyesi olmak suçlamas�yla, gene g�yaben 3 ay hapse mahkûm edildi.<br />
Bir buçuk y�l kadar bekledikten sonra Elçilik'ten olumlu bir kar����k alamayaca���� kesinlikle anlay�nca, 1928'de<br />
Bakû'da ilk �iir kitab� Güne�i �çenlerin Türküsü'nü yay�mlatt�.<br />
Ayn� y���n temmuz ay�nda da, g�yaben ald��� mahkûmiyetlerden temize ç�kmak için, gizlice s����� geçerek<br />
Kafkasya'dan Türkiye'ye girdi. Arkada�� Laz �smail'le Hopa'da yakaland�klar�nda üstlerinde sahte pasaportlar vard�.<br />
������ izinsiz, üstelik de sahte pasaportlarla geçmek suçuyla Savc�'n�n kar����na ç�kar�ld�lar.<br />
�ki arkada� yarg�lanmak üzere Rize'ye gönderilmeden önce Hopa Cezaevi'nde iki ay beklediler. Güne�siz, havas�z,<br />
karanl�k bir ko���ta, nerdeyse hepsi köylü olan tutuklularla birlikte yat�p kalkt�lar. �ki arkada��n yarg�lanmak üzere<br />
Hopa'dan Rize'ye gönderilmeleri tutukluluklar���n sona ermesini sa�lad�. Pasaportsuz s���r geçme suçunun cezas� üç<br />
gün hapisti. Fazlas�yla içerde kald�klar� için serbest b�rak�lmalar� gerekiyordu.