19.10.2012 Views

nazim

nazim

nazim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

provokatörlü�ünden söz ediliyordu. Nâz�m'�n iste�i üzerine, Naci Sadullah, "Yedigün"ün bir sonraki say���nda, 24<br />

Temmuz 1935'te, bu bölümleri de yay�mlad� :<br />

"Her yerde, irili ufakl� provokatörler, geni� manas�yla fitne fücurlar ve casuslar, bizim bu tetkik etti�imiz tipin,<br />

Peyami Safa'n�n benzerleri aras�ndan ç�kar. E�er biz Peyami'nin bu taraf��� ele alacak olursak, ben derim ki, Peyami<br />

bir ihtisas mahkemeleri kaça��, mütereddi provokatördür. Ve bu mütereddi fitnenin maskesini ala���� etmek, onun<br />

korkunç içyüzünü, bula��k hastal�klar müzesindeki bir ibret levhas� gibi ortaya ç�karmak zaman� gelmi�tir.<br />

"Ben bu i�i parmaklar���n ucunda derin bir tiksinti duyarak yapaca��m. Bunu yapmak, dostlar��� bu sinsi hastal���n<br />

�errinden kurtarmak için laz�md�r. (...)<br />

"Onun dü�üncelerini, görü�lerini ve bütün bir hayat ak����� idare eden tek bir dümen vard�r : Nefsi, nefs-i azizi, �ahsi<br />

menfaati.<br />

��imdi bu iddiam� ispat edeyim :<br />

"Peyami'nin Babiâli Caddesi'ne dü�tü�ü andan bugüne kadar geçen fikri hayat��� tetkik edersek �unu görürüz : O<br />

boyuna sa� ve sol aras�nda bocalam����r. Bir kap�ya kap�land���, cebi para gördü�ü müddetçe sa�a gitmi�tir. Her<br />

kap�land��� kap�dan kovulu�unda, her maddi s���nt�ya dü���ünde solla������r. Fakat sa�a gitti�i zamanlar, sola kar��<br />

provokasyonlar tertip eden üstat, en solla����� vakitlerde bile, sa�� kollayacak kadar kurnazl�k göstermi�tir. (...)<br />

"Dostlu�umuz s�ralar�nda Peyami, maddi bir s���nt� içindeydi. Bu maddi s���nt� onu sola do�ru itiyordu. Bu iti�,<br />

günün birinde öyle bir haddi buldu ki, Peyami �ahsen bana : 'Ben senin hat���n için marksist olurum!' demekten<br />

çekinmedi. (...)<br />

"Peyami'nin o kara günlerinde benimle yapt��� dostluk, 'hat�r için marksist olmak' temayülleri, benim 'bir yere' s�rt���<br />

dayam�� oldu�umu tevehhüm etmesiyle [sanmas�yla] ba�lam����. Ve sonra, bana dü�manl��� da bu vehmin bir hakikat<br />

olmad����� anlamas�yla tebellür etti. ��te, bugüne kadar, Peyami'nin, bende affedemedi�i �ey, onu böyle bir sukutu<br />

hayale dü�ürü�ümdür. (...)<br />

"Dostlara �u tavsiyede bulunmay� bir vazife bilirim :<br />

"Üç ki�i bir yerde oturmu� konu�uyorsunuz. Mevzuunuz havalar�n fena gitti�idir. E�er kar��dan onun sökün etti�ini<br />

görürseniz, susun! Peyami geliyor!<br />

"Bir matbaan�n penceresi önünde duruyor, caddeye bakarak dertle�iyorsunuz. E�er kald�����n üstüne onun<br />

gölgesinin dü�tü�ünü görürseniz, susun! Peyami geliyor!<br />

"Bir meclistesiniz. Kap� aç�ld�. O içeri girdi, susun! Peyami geliyor!<br />

"Bab�âli Caddesi'ne dü�en her gencin ilk ö�renmesi laz�m gelen bir parola vard�r : Susun, Peyami geliyor!"

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!