Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ve gözümüzde kaybettik a�lamay� :<br />
bizi bir parça hazin ve dimdik b�rak�p<br />
gözya�lar���z gittiler<br />
ve bundan dolay�<br />
biz unuttuk ba���lamay�...<br />
Var�lacak yere<br />
kan içinde var�lacakt�r.<br />
Ve zafer<br />
art�k hiçbir �eyi affetmeyecek kadar<br />
t�rnakla sökülüp<br />
kopar�lacakt�r...<br />
NAZIM H�KMET’�N TARTI�MALARI<br />
Eski - Yeni Kavgas�<br />
"Resimli Ay"da yazmaya ba�lad�ktan sonra Nâz�m Hikmet dost dü�man pek çok ki�inin ilgiyle izledi�i, hayranl�k<br />
duydu�u bir �air durumuna gelmi�ti.<br />
Güzel Sanatlar Birli�i Genel Sekreteri olan Peyami Sefa Bey (Safa), Alay Kö�kü'nde düzenlenen toplant�larda, �iir<br />
okumas� için onu izleyicilerin önüne ç�kar�rken "büyük �air" diye tan���yordu.<br />
Aralar�ndaki dostluk "Cumhuriyet" gazetesindeki bir olay sonucu ba�lam����. Nâz�m Ankara'da tutukluyken<br />
gazetenin edebiyat sayfas��� yöneten Peyami Sefa Bey, onun "Yanarda�" adl���iirini üç sütun olarak çerçeve içinde<br />
yay�mlam��, ertesi gün ise gazetenin birinci sayfas�nda bir özür dileme yaz��� yer alm����. "Mahkûm bir adam�n<br />
kaleminden ç�km�� olan bu manzume"nin yaz���leri müdürüne gösterilmeden yay�mland��� belirtiliyor, "mesle�i<br />
mesle�imize katiyyen uymayan bir muharrire ait" diye nitelenen �iirin gazetede yay�mlanm�� olmas�ndan dolay�<br />
okurlardan özür dileniyordu.<br />
Nâz�m Hikmet �stanbul'a gelip bu olay� ö�renince, kendisi yüzünden gazete yönetimiyle aras� aç�lan Peyami Sefa'y�<br />
arad�, arkada���k etmeye ba�lad�lar. Alay Kö�kü'nde düzenlenen toplant�larda birlikte �iir okuduklar� Necip Faz�l<br />
(K�sakürek) ile de Bahriye Mektebi'nde ba�layan yar��mal� dostluklar� sürüyordu.<br />
Ahmet Halit Kitabevi'nin 1929 may���nda yay�mlad��� 835 Sat�r adl� kitab� ise çok büyük bir ilgiyle kar��land�.<br />
Nurullah Ataç'la ba�layan övgüler, A.B.D.'de ö�renim gören Nermin Muvaffak'�n (Menemencio�lu) imzas��� ta��yan<br />
"Yeni Türkiye'nin �airi" ba���kl� bir yaz�yla, New York'ta yay�mlanan "The Bookman" adl� dergiye kadar uzand�.<br />
Alay Kö�kü'ndeki toplant�larda ise, eski yeni birçok ünlü �air �iirlerini okuyor, en çok alk�� alan Nâz�m Hikmet<br />
oluyordu.<br />
Böylesine parlak bir ç�����n sanatç�lar aras�nda k�skançl�k yaratmamas� olanaks�zd�. Arkadan arkaya yap�lan yerici<br />
konu�malar, giderek yaz�lara da yans�maya, önceleri olumlu sözler edenlerin de dü�ünceleri de���meye ba�lad�.<br />
Hava baya�� gerginle�mi�ti.<br />
Yakup Kadri Bey (Karaosmano�lu), "Milliyet" gazetesinde birbirini izleyen yaz�larla, hem Nâz�m Hikmet'i, hem de<br />
genç ku���� topluca yeren birtak�m görü�ler ileri sürdü :<br />
"Ferdiyetçi �air, cemiyetçi �air... Bunlardan biri tabiat ve insanlar içinde münzevidir. Yaln�z kendi �st�raplar���, kendi<br />
heyecanlar���, kendi ümitlerini, kendi sevinçlerini ça����r. Öbürü Victor Hugo'nun bir tarifine göre, 'kâinat�n<br />
ortas�nda bir taninli yank���r.' Cemiyetin olsun, tabiat�n olsun, bütün hayat�n tecellilerini kendisinden aksettirir ve her<br />
�ey, her be�eri hadise onda en ahenktar, en �uurlu ifadesini bulur. Denebilir ki bu tür �airler be�eriyetin hayk�ran<br />
vicdan���r. Lakin i�te bu nevi �airler, bunun içindir ki, be�eriyet gibi ipsiz saps�z, be�eriyet gibi kar���k, be�eriyet gibi<br />
gürültücü, patavats�z, kaba, behimi ve onun gibi mant�ks�zd�rlar. Yapt�klar���eyde klasik sanat�n ilahi intizam�ndan,<br />
ezeli ahenginden eser yoktur, bütün estetikleri insanlar�n idare etti�i cemiyetler gibi anar�iktir. Nâz�m Hikmet'in<br />
dedi�i gibi bu tarz �iirler Bethoven'in sonatlar��� asla de�il, fakat bir bando m���kay�, bir panay�r yerinde bir fanfar�<br />
and���r. Bittabi, böyle bir musiki sokaktan ba�ka bir yerde çal�nmaz. Onun içindir ki, Nâz�m Hikmet'in �iirlerinin<br />
bugünkü Türk cemiyetinde hiç yeri olmad����� zannediyorum. Çünkü bizde bu orkestran�n, cehennemi velvelesini<br />
dinleyebilecek kocaman, koyu ve dalgal� insan kitleleri henüz yeti�memi�tir, yak�n bir atide yeti�mesinin imkân��� da<br />
göremiyoruz." (Milliyet, 14. 5. 1929)<br />
��nkârdan müspet bir �ey ç�kmas���n imkân� yoktur. Halbuki Nam�k Kemal'den bugünün en genç Türk �airine kadar,<br />
gelmi� geçmi� ne kadar müceddidimiz varsa, hepsi de i�e kendilerinden evvelkileri inkâr ile ba�lam��lard�r. Onun<br />
için hepsi piç kald�. Edebiyatta babas�z dehâ yoktur." (Milliyet, 20. 5. 1929)<br />
Bir sonraki yaz���nda Yakup Kadri Bey yeni ku���a yöneltti�i ele�tirilerinde çok daha ileri gidiyordu :<br />
"Bugün yeni nesil veyahut yeni yeti�enler nam� alt�nda toplanan zümrenin gösterdi�i tereddi ve hezal manzaras�na<br />
bak�p da ümitsizli�e dü�memelidir. Bu zavall� nesil bize bin beladan arta kalm����r. (...) E�er daha ilk ad�mda dizleri<br />
titriyor ve gözleri uyu�uyor, kulaklar� u�ulduyor, kafalar� sersemle�iyorsa bunun kabahati kendilerinde de�il,<br />
yeti�tikleri devrin say���z fecaatindedir. Dü�ünün ki en büyü�ü Harb-i Umumi'de daha yirmisini bulmam�� bu